diorex
Dedas

Rengahenk - Can Yücel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Rengahenk kimin eseri? Rengahenk kitabının yazarı kimdir? Rengahenk konusu ve anafikri nedir? Rengahenk kitabı ne anlatıyor? Rengahenk kitabının yazarı Can Yücel kimdir? İşte Rengahenk kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 07.02.2022 09:30
Rengahenk - Can Yücel Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Can Yücel

Orijinal Adı: Rengahenk

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9789944888509

Sayfa Sayısı: 140

Rengahenk Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Rengâhenk

İÇİNDEKİlER

Yaprak Dökümü

ŞEY GİBİ

İstemeyerek

Garcia Lorca’ya Grasiya

Martılar ki…

Basur Badel Mevt

Prima Vera

İlaç İlanı

Sert Bir Adam

Enver Gökçe’ye

İstanbul Liseli Gençler Sordu Şiirde Uslûp Nedir Diye?

Neşeye Sone

Çin İşi

Şaşkın Şaşkın

Serçeleme

Görsel

Vura Vura

Altan Büyükyalçın’a

Müzmin Bir Şaire

Gidip Gelme

Lâpacı

Ağıt

Deliriyorum Tiremens

Saksıdakilere

MerhumBir Nefer-i Merkuma

Şey Gibi

PATLAYAN TANKER

Genç Bir Şaire Mektuptan

Tanilli’ye Başsağlığı

Karışmamaca

Nafile Namazı

Şerefene

Yaradana Kurban

Bir Kova Su da Benden

Tarihli Bağbozumu

Kararı Karar

1976 Baharında Bir Gün…

Dinleme Başını!

Yaşasın Cumhuriyet

Öffff…

Cenneşânûhu

Değişim

Sabah Sabah

Herze

Dünya Hali

Mayerling Faciası

Son Gürlük

Gelincik Şurubu

Dedem Ali Rıza Efendi

Olmuyor

Dayılar Dayılanıp Yaylar Yaylandıkça

Evrim

Yaraştıra Yaraştıra Yakıştırma

Maarif Takvimi

Sendikal

Yakın Tarih

Veto ile Toto

Gererd de Nerval’le

Nisan Tezi

Cenaze Dönüşü

Halime Tercümandım

Can’ın Canı Cehenneme

Üsküdar İskelesinde İki Lostracı

Çocuğun Konuşmasından

Ahmet Haşim’ce

Patlayan Tanker

ORHAN PEKER DER Kİ…

İbo Gibi

Naat

Merdümgiriz

Soru-Sual

Benzetmek Gibi Olmasın Ama

Hasbelkader

Şili’de Son Durum

Bir Eleştiriye Karşılık

Teşhis

Ergeçsel Ergeç

Düş Birliği

Havaî Buhran

Ruhunu Teslim

Sone

Dünyalık

Materyalist

İşte Bu İş

Anı

Şu İşe Bak!

Kaçamak

Kurt Ahmed’in Ağzından

Hisarbuselik

Reklamcılık

İlanı Harp Değil İlanı Aşk

Kanuni

Ferayi

Dubarai

Anı

Hıyararşi

Orhan Peker’e

Orhan Peker Der ki…

BÜTÜN BİR SONBAHAR

Ada Vapurunda

Barok

Kibar Hırsızın Türküsü

Götümser

Devr-i Saadet

Mon-Ton-Son

Hamlet’e Hamle

Çiçekçiliğe Hazırlık

Şiir-i Pençe

Havaî Cıva

Halkî

Müzekker

1 Ağustos 1981

Yesa-Yisa

Kerevizyon

Gözlerim Doluyor

Yaş

Rahmet Sonrası

Tavzih

Köroğlu Üzre

İktisadî

E.E. Cummings Üzre

Şarlo’nun Lololololosu

Dokunmatik

RENGÂHENK

Rengâhenk

Rengahenk Alıntıları - Sözleri

  • • Gözlerim dalıyor değil Gözlerim doluyor…
  • • Evde oturmaya öyle alıştı ki millet Sokağa çıkma yasağı yasaklandı
  • Bi güzel susmak geldi içimden...
  • Sana bin kez söyledim be evladım Dişlerinle tırnaklarını yiyeceğine Gözlerinle gökyüzünü yesen ya
  • • Hıyar diyorum Yoo, ben turşuyum diyor
  • • Köpek, mülkün sahibi değil Köpeğidir.
  • • Ne sen ne ben sevgilim Öldükse ölümden değil Sevişmenin acından
  • Bu gül bi şeyin anısı olacak ama neydi unuttum Kim bilir belki de sabah sabah yeniden açan umudun
  • Martılar ki sokak çocuklarıdır denizin
  • . "Kursak diye bir yer var. Heveslerim, hayallerim, sevdiklerim, Hepsi orada..." .
  • Bi güzel susmak geliyor içimden
  • Ama ne zaman diyeceğimiz birbirimize günaydın?
  • Dağıtalım diyorum, çocuklar, bu kara dumanı Gül alıp satmanın tamdır zamanı!..
  • Bir tenefüssün sen sevgilim Yurt bilgisiyle Kimya arasında
  • . İşte bütün sorun: ya var ya yoksun.. Ya intihar ya ihtiyarsın.. .

Rengahenk İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yazmak ya da yazmamak: "Yazmak mutsuzluktur, mutlu insan yazmaz. " demiş İlhan Berk. Ne güzel söylemiş. Yazmanın ağlamak kadar sağaltıcı bir gücü olduğuna inanıyorum.Ve burada inceleme yazarken okuduğum kitabın edebi değeri veya analizi benim boyumu aşar. Bu yüzden sadece kitabın kendisinden çok bana hissettirdiklerini kaleme alıyorum .En son yaptığım inceleme sonrası onbeş kitap okumama rağmen bir tanesine bile inceleme gelmemiş .Anlıyorum ama konuşamıyorum moduna almışım resmen kendimi.Evet anladım,evet çok güzel kitaplardınız. Hepiniz.Tek tek.Ama benim söyleyeceklerim bu kadar.Tuhaf :) (ʙüşʀᴀ)

Can Yücel. Acaba bu ismi duymayanınız kalmış mıdır? Sanmam. Hatta bir kitabını görecek olsanız içinden bir şiir okumadan geçemeyenleriniz de vardır. Evet, eminim ki böyleleriniz de vardır. Ki, ben de onlardan birisiyim. Mükemmel dediğim birçok şiirini okudum, yine de bir kitabını görüp de içinden bir şiir okumadan geçmedim. Satıcının gizlice bana baktığını farketsem de o şiiri yarım bırakmadan okudum hem de. Ama gelgelelim ki şu kitaba... Ne diyeceğimi bilemiyorum. Bir Can Yücel göremedim bu kitapta. Belki de hayatımda okuduğum en kötü şiir kitaplarından biriydi. Çoğu şiirinde ne anlatmak istediğini anlamadım ve dolayısıyla hissedemedim de. Bir yerden tutmak istedim ama başaramadım. Ya benim şiir bilgim çok sınırlı ya da... Bilemiyorum. Neden böyle olduğunu ben de anlayamadım. Belki de yanlış zamanda okumuşumdur ve bir dahaki sefere okuyacak olursam beğendiğim şiir sayısı bir elin parmaklarını geçebilir. Fakat bu ilk okuyuşumda kitabın beni boğduğunu söylemek durumundayım. İyi okumalar... Akşamdan kalma İstanbul Öyle güzel bir akşamdan kalma ki Sen de orada kal diyor şeytan Bitmesin diye bitmiş olan bu akşam (Numan (Hiç Yok))

Ne yalan söyleyeyim pek sevmiyorum Can Yücel şiirini. Hem herkesin sanatına hayranlık duyma gibi bir zorunluluğumuz yok değil mi? • Fakat Can Baba’nın bir büyük güzel yanı var. Yazdığı, söylediği ve çizdiğiyle sizi anlar bir tavır koyuyor. • Ulan diyorsun olsa da karşımda iki tek atarken anlatsa dinlesem, anlatsam dinlese. • Rengahenk de öyle işte. İsminde bile bir başkalık, bir haylazlık, bir sözcük değişimi mevcut. Tomris’le söyleşisinde: “… şiire uzun olsun kısa olsun diye başlanmaz. Ben söyleyecek sözüm varsa yazarım.” diyordu. Öyle şiirler var burada. Söyleyecek sözü olan. (Adem Kara)

Kitabın Yazarı Can Yücel Kimdir?

Kullandığı kaba ama samimi dil ile Türk şiirinde farklı bir tarz yaratmıştır. Can Yücel, 1926'da İstanbul'da doğdu. Millî Eğitim Eski Bakanı Hasan Ali Yücel’in oğludur.

Ankara ve Cambridge üniversitelerinde Latince ve Yunanca okudu. Çeşitli elçiliklerde çevirmenlik, Londra’da BBC’nin Türkçe bölümünde spikerlik yaptı. Askerliğini Kore’de yaptı. 1958’de Türkiye’ye döndükten sonra bir süre Bodrum ve Marmaris'te turist rehberi olarak çalıştı. Ardından bağımsız çevirmen ve şair olarak yaşamını İstanbul’da sürdürdü.

1956 yılında Güler Yücel ile evlendi. Bu evlilikten iki kızı (Güzel ve Su) ve bir oğlu (Hasan) oldu. Son yıllarında Eski Datça’ya yerleşti ve her hafta Leman, her ay Öküz dergilerinde yazıları ve şiirleri yayımlandı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel`e hakaretten yargılanan Yücel, 18 Nisan seçimlerinde Özgürlük ve Dayanışma Partisi`nin İzmir 1. sıra milletvekili adayı oldu. 12 Ağustos 1999 gecesi ölen şair, çok sevdiği günebakan çiçekleriyle uğurlanarak Datça'ya gömüldü.

Can Yücel, 1945-1965 yılları arasında `Yenilikler`, `Beraber`, `Seçilmiş Hikayeler`, `Dost`, `Sosyal Adalet`, `Şiir Sanatı`, `Dönem`,`Ant`, `İmece` ve `Papirüs` adlı dergilerde yazdı. Daha sonraları `Yeni Dergi`, ‘Birikim`, `Sanat Emeği`, `Yazko Edebiyat` ve `Yeni Düşün` dergilerinde yayımladığı şiir, yazı ve çeviri şiirleri ile tanınan Yücel, 1965`ten sonra siyasal konularda da ürün verdi. 12 Mart 1971 döneminde Che Guevara ve Mao'dan çeviriler yaptığı gerekçesiyle 15 yıl hapse mahkûm oldu. 1974’de çıkarılan genel afla dışarı çıktı. Dışarı çıkışının ardından hapiste yazdığı "Bir Siyasinin Şiirleri" adlı kitabını yayımladı. 12 Eylül 1980 sonrasında müstehcen olduğu iddiasıyla "Rengahenk" adlı kitabı toplatıldı.

1962'de İngiltere'deyken, 1709 yılından kalma, Latin harfleriyle taş baskısı olarak basılmış bir Türkçe dilbilgisi kitabı bulması geniş yankı uyandırdı.

Şiirlerinde argo ve müstehcen sözlere çok sık yer veren, bu nedenle zaman zaman dikkatleri üzerine çekip kovuşturmaya uğrayan Yücel, ilk şiirlerini 1950 yılında `Yazma` adlı kitapta toplamıştır.

Can Yücel, taşlama ve toplumsal duyarlılığın ağır bastığı şiirlerinde, yalın dili ve buluşları ile dikkati çekti. Can Yücel'in ilham kaynakları ve şiirlerinin konuları; doğa, insanlar, olaylar, kavramlar, heyecanlar, duyumlar ve duygulardır. Şiirlerinin çoğunda sevdiği insanlar vardır.

Can Yücel için ailesi çok önemlidir: eşi, çocukları torunları, babası.. Bu insanlarla olan sevgi dolu yaşamı şiirlerine yansımıştır. 'Küçük Kızım Su'ya', 'Güzel'e', 'Yeni Hasan'a Yolluk', 'Hayatta Ben En çok Babamı Sevdim' bu sevgi şiirlerinden bazılarıdır.

Can Yücel ayrıca Lorca, Shakespeare, Brecht gibi ünlü yazarların oyunlarından çeviriler yaptı. Shakespeare çevirileri (Hamlet, Fırtına, Bir Yaz Gecesi Rüyası) aslına tam olarak bağlı kalmasa da son derece başarılıdır. Shakespeare'in ünlü 'to be or not to be' sözünü 'bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin' şeklinde Türkçeleştirmiştir. 1959'da ilk baskısı yayımlanan 'Her Boydan' adlı kitabında dünya şairlerinin şiirlerini serbest ama çok başarılı bir biçimde Türkçeye çevirmiştir.

Can Yücel Kitapları - Eserleri

  • Bir Siyasinin Şiirleri
  • Mekanım Datça Olsun
  • Düzünden
  • Portreler
  • Her Boydan
  • Güle Güle - Seslerin Sessizliği

  • Canfeda
  • Çok Bi Çocuk
  • Rengahenk
  • Ölüm ve Oğlum
  • Gökyokuş
  • Yazma
  • Sevgi Duvarı

  • Ben ve Bizimkiler
  • Gece Vardiyası
  • Gezintiler
  • Seke Seke
  • Alavara
  • Maaile
  • Benim Öfkem Gecelerin Beyidir

  • Yazma - Sevgi Duvarı
  • Can'dan Yazılar 2
  • Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş
  • Şiir Alayı
  • Gökyokuş / Kuzgunun Yavrusu
  • Gece Vardiyası Albümü
  • Kısa Devre

  • Düzünden Düzyazılar 1
  • Portreler

Can Yücel Alıntıları - Sözleri

  • • Ne sen ne ben sevgilim Öldükse ölümden değil Sevişmenin acından (Rengahenk)
  • Keşke kendini bırakıp gitse insan; ama olmuyor... (Ben ve Bizimkiler)
  • Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı, belki de kalp göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer... (Portreler)
  • Senden ayrılınca anımsadım Dünyanın bu kadar kalabalık olduğunu… (Mekanım Datça Olsun)
  • Şiir getirenlerin çok olsun çocuğum! (Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş)
  • ..... Bu ara kendimi toprağa çok yakın hissediyorum O kadar seviyorum ki toprağı İçine giresim geliyor. (Portreler)

  • Gitmek istiyorsa, bırakacaksın gitsin. Aklı seninle olmayanın bedeni yanında olsun ister misin? (Düzünden)
  • Dünya gözlerimi kendi ellerimle örttüm Değdi yorgunluğuma Bi ölüm kaldıydı onu da gördüm Beni pişman etmedi doğduğuma (Portreler)
  • Son yıllarda daha da yaygınlaştı, eli-yüzü düzgün üç-dört dize düzen bazı arkadaşlar, kendilerini Almanca telaffuzuyla GOETHE sanıyorlar ki çok da haksız değiller... (Alavara)
  • Hatırım sordular karşı masadan Yuvarlanıp gidiyoruz dedi cesedim (Canfeda)
  • Bir derin uykudaydım ölümün içinden Açtım ki gözlerimi Bir suyun gölgesi gibi Kendisi adeta bir suyun Ayakucunda sen oturuyorsun Şiir getirenlerin çok olsun çocuğum! (Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş)
  • Şu dar çerçeveden dünyaya bakmak bir âlem. Tam tamamına bir Devr-i Âlem. (Maaile)
  • Nereydi gittiğim o? Nereydi geldiğim o? Adlardan anılar Anılardan adalar Sonlardan sanrılar (Alavara)

  • “Bir insan görünce insan oluyorum Bir ağaç görünce ağaç Bir çocuk görünce çocuk Bir kadın görünce erkek Bir faşist görünce kahroluyar kahrediyorum insanlığın en amansız lüveri Şiirle” (Gezintiler)
  • “Sazımın tellerinde geziniyorum dünyayı Düzen tutmuyor” (Gezintiler)
  • Çok çektik onların çilesini Gördük kaplanı, gördük sırtlanı, Gördük domuzunu, hergelesini. Tıkınmak topunun dini imanı. Kiminin eh, az fenaymış huyu! Bakma hepsi aynı bokun soyu! Ne fark eder ne cins çizme, Bastıktan sonra ümüğüne! Anlatabildim mi derdim? Aramızda kalsın lakin; Efendi istemiyoruz gayrı, İstemiyoruz efendim! Bertolt Brecht (Her Boydan)
  • Bir sözsün sen işitilmedik bir söz Bir gözsün görülmedik bir göz. (Gece Vardiyası)
  • Biz bu dünyayı değiştireceğiz . (Maaile)
  • ... Senden ayrılınca anımsadım Dünyanın bu kadar kalabalık olduğunu... (Mekanım Datça Olsun)
  • Geceleri onun seyrettiği yıldızları seyrediyorum. (Mekanım Datça Olsun)

Yorum Yaz