diorex
Dedas

Retorik - Aristoteles Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Retorik kimin eseri? Retorik kitabının yazarı kimdir? Retorik konusu ve anafikri nedir? Retorik kitabı ne anlatıyor? Retorik kitabının yazarı Aristoteles kimdir? İşte Retorik kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 03.03.2022 08:00
Retorik - Aristoteles Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Aristoteles

Çevirmen: Ari Çokona

Orijinal Adı: Phtopikh

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786257999144

Sayfa Sayısı: 256

Retorik Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Aristoteles (MÖ 384-323): Antik Yunan’ın en önemli ve çok yönlü filozoflarından biridir. Platon’un öğrencisi, Büyük İskender’in öğretmeni, Lykeion Okulu’nun kurucusudur. Orta Çağ’da Musevi, Hristiyan ve Müslüman düşünürleri etkilemiş, etkisi Rönesans, Reform ve Aydınlanma dönemine kadar yayılmıştır. Biyoloji, fizik, kimya, psikoloji, etik, mantık, metafizik, retorik, şiir sanatı, bilim felsefesi ve siyaset kuramı hakkında günümüze ulaşan metinleri bu alanlarda kurucu metinlerden sayılmaktadır. Antik Yunan’da eğitim sosyal ve siyasal hayatta çok önemli olan güzel konuşmayı da kapsadığından, Aristoteles de Lykeion’da retorik üzerine dersler vermiş, notlar ve kitaplar yazmıştır. Bu konuda günümüze ulaşan en önemli eseri Retorik adıyla bilinen çalışmasıdır. Güzel konuşmanın bir sanat olduğunu belirten Aristoteles, bu eserinde retoriğin tanımını verir, türlerini ve öğelerini belirtir, uzun açıklamalar ve örneklerle başarılı bir söylevin nasıl hazırlanacağını anlatır.

Retorik Alıntıları - Sözleri

  • Kalabalığın kulağına cahillerin sözleri daha çekici gelir.
  • Zenginlere özgü karakter tipinin refah içindeki bir aptalı andırdığını söyleyebiliriz.
  • Bir kadın kocasını öldürürse doğrudur kendisinin de ölmesi, doğrudur bir çocuğun da babasının intikamını alması ve o da öyle yaptı.
  • "Zorla yapılan şey, ruha acı verir."
  • İnsanların tehlikeleri sakin karşılamasının iki nedeni olabilir, ya hiç felaket yaşamamışlardır ya da baş etmenin yolunu biliyorlardır.
  • İşkenceyle alınan ifadeler bir tanıklık türüdür ve zorla alındıkları için güvenilir kanıtlar olarak değerlendirilirler.
  • İnsanları yalanlarla ikna etmek mümkün olduğuna göre tersini de kabullensen iyi olur çoktur insanları ikna edemeyen gerçekler.
  • Bir halkın ayırt edici özellikleri ve takdir ettiği değerlerin simgeleri de öyledir. Mesela özgür yurttaşları simgelediğinden Sparta'da uzun saç takdir edilir ve uzun saçlı bir erkeğe kölelere özgü işler yaptırmak çok zordur.
  • Geometri öğretirken kimse güzel dil kullanmaya özen göstermez.
  • Insanlar mutlu ya da mutsuzken, sevgi ya da nefret duygularının etkisi altındayken aynı kararları vermezler.
  • "zorla yapılan şey ruha acı verir"
  • Bir insan hayatını güvenli kılabilmek için bir takım yeteneklere ve şansa da sahip olmalıdır.
  • İyi ve soylu şeylerin peşindeysen, kötü konuşmak dilini yakmıyorsa, asla gözkapaklarını utanç örtmez, bu sayede istediğin şeyi söyleyebilirsin .
  • Bütün eylemler yedi nedenden birine bağlı olmak zorundadır: şans, doğa, zorlama, alışkanlık, mantıklı arzu, öfke ya da haz.

Retorik İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Retorik yani etkileyici ve ikna edici konuşma sanatı. Sokrates kullanmış, Platon kullanmış, Aristo durur mu? O da buna tabii ki yorum katacaktı. Ayrıca Retorik için bilimin diğer yüzüdür der, ters yüzü de der. Bunu da günlük yaşam ve günlük yaşamda karşılaşılan durumların hiçbir kesinlik sunmamasına bağlar. Hem bu eseri hem de geride bıraktığımız Poetica yani söz (şiir) söyleme sanatı bu alandaki iki eseridir. Retorik’te 3 büyük tür vardır der Aristo: Serimleyici, Yargılayıcı ve Tartışmacı. Serimleyici, dinleyicinin övgü veya yergilerini içeren ve mutlak olarak, net olarak bahsedilen türdür. Yargılayıcı, biraz adından da anlaşıldığı üzere, herhangi bir olayın doğru olup olmadığının belirlendiği tür olarak karşımıza çıkar. Son olarak Tartışmacı ise, bir şeyin faydalı veya faydasız olduğuna karar verdiğimiz tür olarak karşımıza çıkmaktadır. 3 büyük türü 5 tane de çeşide ayırıyor yazar: Buluş, Düzenleme, Deyiş, Bellek, Sunuş. Buluş, aslında bir konu bulmak, seçmek veya eklemek kısmı. Düzenleme, söylevin bölümlerinin düzenlenmesi. Deyiş, ne nasıl anlatılacak, nasıl söylenecek, kelime seçimleri, bu kelimelerden cümleler oluşturma ve bunun düzenli bir ritim halinde söylenmesini içeriyor. Bellek, yapılacak söylevin düzenini belirledikten sonra bunun sırasını karıştırmadan, düzgün bir biçimde aktarmak ve birtakım imgelerle bunu hafızada tutmak anlamına geliyor. Sunuş ise ses, göz ve mimiklerin konuşma sırasındaki hareketlerini belirleyen kısım. Bana soracak olursanız, mantıklı bir yaklaşım. Özellikle sunuş, günümüzde bile geçerliliğini koruyan, ilk andan itibaren bizim hakkımızda verilecek kararları etkileyen bir konuşma öncesi en çok dikkate almamız gereken hususlardan. Oturma düzeninden, hareketlere her konu mühim. Son Aristo kitabımızdı. Hepimize iyi okumalar, iyi akşamlar dilerim.. (Sadık Kocak)

Retorik kısaca güzel konuşma sanatı olarak tanımlanmaktadır. Aristoteles bu kitabında ilk başta retoriği anlatıp, benzer olan diyalektikle karşılaştırmalar yapıyor. Sonrasında retoriğin belli öğeleriyle insanların durum, davranışları arasında açıklamalar yaparak anlatıyor. Retorik ve diyalektik birbirinin benzeridir. Platon retoriğin çalışmayla kazanılan bir deneyim olarak tasvir ederken Aristoteles direkt sanat olarak tanımlamıştır. Sanat ona göre tasarlayarak üretebilme yeteneğidir. Çok fazla bilgiye sahip olmak karşıdaki insanı etkilemeye her zaman yetmez çünkü dinleyicinin söylediklerimizi anlaması lazım. Retorikte konuşmacının karşıt fikri de iyi bilmesi gerekir. Hem fikrini daha iyi kavrayabilmek için hem de karşıdaki dürüst şekilde tartışmıyorsa fikrini çürütebilmek için. Diyalektik akıl yürütme gereken konularda retorik ise gündelik sohbetlerde ki konularla ilgilidir. Kitabın ağır bir dili yok fakat normal olarak felsefi bir anlatımı olduğundan felsefeye çok fazla merakı olmayan insanların okumasını tavsiye etmem. Özellikle felsefe alanında yeni yeni okumalar yapan ya da bu alanda az kitap okuyanları belki felsefeden bir süre uzaklaştırabilir. Şahsen bazı kısımlar dikkatimi çekerken bazı kısımlarda sıkılarak okudum ve buna bağlı olarak hızlı okudum. Bu yüzden kitabı tam anlamıyla özümseyebildiğimi düşünmüyorum. (Rana)

Etkileyici konuşma Üzerine: Platon'un devletinden kovulan poetika ve retorik, Aristoteles sayesinde can bulmuştur. Aristo, hocasının "ruhların biçimi" eserini göz önüne alarak her bireyin bir retoriğe sahip olabileceğini söylemektedir. Eser üç kitaptan oluşur. Bu eserleri "akademik açıdan nasıl sistemimize entegre ederiz?" derdinde olduğumuzdan, diğer değerlendirmelerde izlediğim yolu takip edeceğim. Birinci kitapta; 1) iyi bir konuşmacının kanıta dayalı konuşması gerektiğini söylüyor. Akademik bir konuda, referans vermeden konuşamazsınız. 2) Dinleyicinin mutluluğunu ve ilgisini takip etmelisiniz. Sıkılan veya boş gözlerle bakan bir kesim varsa konuyu daha iyi hale getirebilmek yine sizin elinizde. 3) Erdem ve kusurlar cinsinden de konuşabilirsiniz. Konuşurken bir şeyleri sürekli övmek veya yermek doğru bir tarz değildir. Dengeyi tutturmak çok kıymetli. İkinci kitapta; 1) Kanıta dayalı konuş diyor yine Aristo hoca. Dinleyici sana inanmalı diyor. Başka önemli ilginç gelen söylem ise "anlatırken karakterini kesinlikle dinleyiciye yansıtmalısın" diyor. Yani sizin iyi biri olduğunuza dinleyici inanmalı. Kanıtlama yolları: mümkün-mümkün olmayanlar, geçmiş olgular, gelecek olgular, derecelerden bahis. İnandırma yolları: örnek göstermek, Çürütme: konuşanın söylediklerine doğrudan saldırma, tersine iddia veya daha önceki kararlardan bahsetmek. Üçüncü kitapta; Hem düz metin hem de konuşma sanatından bahsediliyor. Organon serisi okumalarımızda düz metinde epey ilerlememize yardımcı olmuştu. 1) Ne söyleyeceğini bilmek yetmez, onu ayrıca doğru bir şekilde söylemek gerekir. 2) İyi olması için çok açık olması gerekir. AÇIK ve NET olmalı. 3) Uygun olmalı, adilikten veya aşırı yücelikten kaçınılmalıdır. 4) Düz yazıda ise dört hata yapıyoruz: bileşik kelimelerin kötü kullanımı, yabancı sözcükler kullanımı, uzun ve yersiz sık belgeçler, uygun olmayan eğretilemeler (Eğretileme: benzetme, bir kelimenin alışılagelmiş anlamı dışında kullanılması) İYİ BİR BİÇİM VERMENİN TEMELİ DİLİN DOĞRU OLARAK KULLANILMASIDIR. Bağlayıcı sözcükleri doğru kullan, Belirsiz olan genel ifadeler kullanma, Belirsizlikten her zaman kaçın, Cins gözetimi, Dil bilgisel sayının doğru gözetimi, Noktalamalara dikkat, Parantez çok kullanma, Tek fiil tek ad meselesi, Biçemin etkinliği: basit bir ad yerine betimlemek, eğretileme ve belgeçler, tekil sayılar yerine çoğul, maddenin tekrarı, bağlayıcı sözcükler, olumsuzlama yoluyla betimleme, 5) Ustaca ve popüler deyişler kullanmak; sivri ve zekice olmalı – güncel olmalı “şeyleri gözümüzün önünde canlandırma” tekniği – Homeros'un yaptığı gibi 6) Kendinizi sakın övmeyin, başkasını da kötülemeyin. Fakat 3. Kişi ağzından bu ikisi de yapılabilir – örnek verilirken. 7) Hasımların ciddiyetini alayla, alaylarını ise ciddiyetle boşa çıkarmamız gerekir. 8) Dinleyici iyi niyetli olduğunu bilmeli, Bir özet yaparak belleklerini tazeleyin, Kapanışta bağlaç kullanmayın. Benim aldığım notlar bu şekilde. Aristo hocadan öğrenecek daha çok şey var. (Enes AKYÜZ)

Kitabın Yazarı Aristoteles Kimdir?

Aristoteles ya da kısaca Aristo (Yunanca: Ἀριστοτέλης Aristotelēs; Eski Yunanca /aristoˈtelɛːs/; Yeni Yunanca /ˌaris̩toˈteʎis̩/)

Antik Yunan filozof. Platon ile Batı düşüncesinin en önemli iki filozofundan biri sayılır. Fizik, gökbilim, ilk felsefe, zooloji, mantık, siyaset ve biyoloji gibi konularda pek çok eser vermiştir.

MÖ 384 veya 385'te, günümüzde Athos tepesi olarak adlandırılan tepenin yakınlarında ufak bir Makedonya kenti olan Stageira'da, Makedonya kralı II. Amyntas'ın (Philippos'un babası) hekimi olan Nikomakhos'un oğlu olarak dünyaya gelir. MÖ 367 veya 366 'da 17 yaşında Platon'un Atina'daki akademisine (Akademeia) girmesiyle Platon'un en parlak çömezlerinden biri olur. Tütör yahut yardımcı hoca olarak çalıştığı dönemde, okuma tutkusuyla tanınır; (Platon, belki de bir tür tenezzülle, ona "okuyucu" lâkabını takar) Daha sonraları Akademia'daki öğretime kendisi de katkıda bulunur: kimi zaman Platoncu savları rakip Isokratos okuluna karşı savunmak için geliştiren, hatta zaman zaman da Evdamos ya da Can üzerine (Peri tes Psykhes) yazılarında olduğu gibi, bu tezleri büyükseyen diyaloglar yazar. Gryllos yahut Retorik üzerine Aristoteles'in diyalog yazarlığı dönemine aittir.

Platon MÖ 347'de öldüğünde, Akademeia'nın başına ardılı olarak Spevsippos'u atamıştır. Antik Çağ'dan itibaren yaşamöyküsü yazarları -herhalde kötücüllüklerinden- Platon'un bu seçiminde Aristoteles'in Akademeia'yı terk etmesinin asıl nedenini görüyorlar. Aristoteles'in en azından Spevsippos'a karşı kalıcı bir garez duyduğunu biliyoruz. Aynı yıl, belki de ustasının teşvikiyle, Ksenokratos ve Theophrastos ile bugün Biga Yarımadası olarak anılan Troas bölgesindeki Assos kentine gönderilir. Orada Tiran Atarnevs'li Hermias'ın siyasî danışmanı ve dostu olur. Aynı esnada, özgünlüğünü daha o zamandan belli eden bir okul kurar. Bu okuldaki girişimleri arasında yaşambilim üzerine çalışmaları yer alır. 345-344 yıllarında, belki de Theophrastos'un daveti üzerine, komşu Lesbos (Midilli) adasının Doğu kıyısındaki Mytilene (Midilli) kentine varır. 343'te Pella'daki (Bugün Ayii Apostili) Kral Makedonyalı Philippos'un sarayına, oğlu İskender'in eğitimini üstlenmek üzere çağırılır. 341 yılında Perslerin eline düşen Hermias'ın feci sonunu Pella'da öğrenir, anısına bir ağıt düzer. Gerek Pella'da ikamet ettiği sekiz senelik dönem, gerek eğitmenlik vazifesinin içeriği hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz. Philippos'un ölümüyle M.Ö. 335 İskender tahta oturur. Aristoteles Atina'ya dönüp Akademeia'ya rakip olarak Lykeion'u, ya da diğer adıyla Peripatos 'u (öğrencileriyle içinde dolaşarak tartıştıkları bir tür çevresi sütunlarla çevrili avlu ya da galeri) kurar. Lykeion'lulara verilen Peripatetikoi adı buradan geliyor. Burada on iki sene ders verir. M.Ö. 323'te Büyük İskender'in bir Asya seferi esnasında ölmesi üzerine Atina'da Makedon karşıtı bir tepki dalgası peydah olduğu vakit, aslında Makedonculuk zannı taşıyan Aristoteles'e karşı, dine saygısızlık davası açılması söz konusu olur. Bir ölümlüyü -Hermias'ı- anısına bir ilâhi yazarak ölümsüzleştirmekle itham edilir. Bunun üzerine Aristoteles, Sokrates'in yazgısını paylaşmak yerine Atina'yı terk etmeyi seçer: kendi deyişiyle, Atinalılar'a "felsefeye karşı ikinci bir suç işlemeleri" fırsatını tanımak istemez. Annesinin memleketi olan Eğriboz (Evboia) adasındaki Helke'ye Khalkis sığınır. Ertesi yıl M.Ö. 322'de, altmış üç yaşında hayatını kaybeder.

Aristoteles Kitapları - Eserleri

  • Poetika
  • Atinalıların Devleti
  • Nikomakhos'a Etik
  • Politika
  • Retorik
  • Metafizik

  • Organon 1 - Kategoryalar
  • Hayatı Her Gün Yeni Baştan Keşfetmek
  • Ruh Üzerine
  • Hayvanların Hareketleri Üzerine
  • Fizik
  • İkinci Çözümlemeler
  • Ekonomi

  • Organon 2 - Önerme
  • Organon 6 - Sofistçe Çürütmeler
  • Oluş ve Bozuluş
  • Magna Moralia
  • Eudemos'a Etik
  • Gökyüzü Üzerine
  • Organon 3 - Birinci Analitikler

  • Yorum Üzerine
  • Doğa Bilimleri Üzerine
  • Aristoteles Eğitim Üzerine
  • Felsefe Yapmaya Çağrı Protreptikos
  • Organon - Topikler
  • Theta
  • Felsefeye Çağrı

  • Protreptikos - Evren Üstüne
  • Problemeta Physica
  • Politics & Constituion of the Athens
  • Poetika

Aristoteles Alıntıları - Sözleri

  • Resimlere bakmaktan hoşlanırız; çünkü onlara bakarken öğrenebiliriz. (Poetika)
  • "...Gerçi kendi başına gökyüzü olmakla bu gökyüzü olmak birbirinden farklıdır." (Gökyüzü Üzerine)
  • Bütün nimetlere fazlasıyla doymuş olan sizler yüreğinizdeki taşkınlığı dizginleyerek kibrinize gem vurun. (Atinalıların Devleti)
  • eğer hakikati hakikat olduğu için ararsak ulaşırız. (Protreptikos - Evren Üstüne)
  • İlkin ismin ve fiilin, sonra inkar ve tasdikin, önerme ve sözün ne olduğunu ortaya koymak gerekir. Sesin çıkardığı sadalar ruh hallerinin işaretleridir. Yazılmış kelimeler sesin çıkardığı kelimelerin işaretleridir. Yazı her insanda (bir olmadığı gibi, konuşulan kelimeler de bir değildir; her ne kadar bu deyimlerin doğrudan doğruya işaretleri oldukları ruh halleri herkeste bir ise de; tıpkı bu hallerin, hayalleri oldukları şeylerin aynı oldukları gibi. (Organon 2 - Önerme)
  • Mutluluk nedir? Bilgili insanlar ve çoğunluk bu konuda aynı görüşte değil. Buna göre zenginlik ya da haz gibi şeyler mutluluktur. Bazen mutluluk duruma göre değişir, Örneğin hastayken sağlık fakirken zenginlik, bilgisizken bilmek ya da bizden daha iyi durumda olanlar mutlu olarak düşünürler. (Nikomakhos'a Etik)

  • Gerçekte, biz tartışmada iki şeyin aynı veya ayrı olduklarını ortaya koyabilirsek, aynı tarzda tarifler için de bol bol deliller bulmaya muktedir olacağız. Böylece nesnelerin özdeş olmadıklarını gösterdik mi, tarifi yok etmiş olacağız. Bununla beraber şimdi koyduğumuz kaide için karşılıklılık bulunmadığını kaydedelim. Çünkü tarifi teşkil etmek için iki nesnenin özdeşliğini ispat etmek yetmez, halbuki tarifi yok etmek için bu özdeşliğin bulunmadığını ispat etmek yeter. (Organon - Topikler)
  • Var olan bütün şeylerden bazıları hiçbir başka şey hakkında doğrulukla bütüncül olarak tasdik edilmeyecek bir tabiattadırlar (sözgelimi Kleon ve Kallias, başka deyişle ferdî olan ve duyulabilen); halbuki başka şeyler o şey hakkında tasdik edilebilirler (çünkü bu ferdî şeylerden her biri hem insandır, hem de hayvan); daha başka şeyler de başka şeyler hakkında tasdik edilirler, halbuki onlar hakkında, önce olan hiç bir şey tasdik edilmez; nihayet daha başkaları da daha başkaları, başkaları da onları kendileri hakkında tasdik edilirler, sözgelimi, insan, Kallias hakkında, hayvan da insan hakkında. (Organon 3 - Birinci Analitikler)
  • Zaman vardır, ama ancak devinim varsa, çünkü zaman yalnızca devinimin ölçüsüdür. (Gökyüzü Üzerine)
  • Birçok olayın olasılığa aykırı gerçekleşmesi olası bir şeydir. (Poetika)
  • Bize kötü olan şeyi yaptıran hazdır ve bizi doğru olandan uzak tutan acıdır. (Aristoteles Eğitim Üzerine)
  • "Eylemse, zamanı da imleyen, parçası ayrı olarak hiçbir şey imlemeyendir." (Yorum Üzerine)
  • "Her şeyi kendi anlayan iyidir, doğruyla ikna edilen de iyidir, hem kendi anlamayıp hem de başkasını dinlemeyen boş insandır."* (Nikomakhos'a Etik)

  • Söz edilebilir bence. Peki her birinin iyileri acaba onun uğruna yaptığımız şey mi? Yani hekimlikte iyilik sağlıkken, askerlikte başarı, mimarlıkta ev ya da başka şeyler; iyi için amaca göre farklı şeylerden söz edebilir miyiz ? (Nikomakhos'a Etik)
  • Bir kentte kadınların durumu iyi bir şekilde düzenlenmediyse, o kentin yarısı için iyi bir anayasa yok demektir. (Politika)
  • ... senin için küçük bir şey ama benim için büyük. (Eudemos'a Etik)
  • Hiçbir şey sevgiye alışkanlıkların olmasından daha çok Zarar veremez. (Ekonomi)
  • "...Zira kimilerinin dediğine göre, başkanın başkayla karışması imkânsızmış, çünkü karışmanın ardından var ve başkalaşmamış olmalarından ötürü, o an daha önce olduğundan daha karışmış değillermiş, hatta benzer durumdaymışlar, ikisinden biri bozulsaymış, bu karışmak olmazmış, biri var biri yok olurmuş, karışım ise benzer durumdaki şeylerin karışımıymış.İki şey birleştiğinde karışanların her biri bozulmuşsa, yine aynıymış, çünkü bütünüyle var olmayanlara 'karışanlar' denemezmiş. (Oluş ve Bozuluş)
  • Yaşlı bir adama şöyle bir göz verseler genç biri gibi görmeye başlar. Dolayısıyla yaşlılık, ruhun değil, ruhu olanın maruz kaldığı bir şey. Sarhoşlukta ve hastalıklarda olduğu gibi. İçeride başka bir şeyler bozulunca akletme ve temaşa etme de zayıflar, oysa kendisi hiçbir özelliğe ya da etkilenime sahip olmayan bir şeydir. (Ruh Üzerine)
  • Bilgelerin şu deyimi tanrısaldır: "Ruhun cezasını çekmesi gerekmektedir ve bizler ne olduğu bilinmez büyük suçların cezası içinde yaşamaktayız." (Felsefe Yapmaya Çağrı Protreptikos)

Yorum Yaz