diorex
Dedas

Roma Bilgeliği - Erhan Altunay Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Roma Bilgeliği kimin eseri? Roma Bilgeliği kitabının yazarı kimdir? Roma Bilgeliği konusu ve anafikri nedir? Roma Bilgeliği kitabı ne anlatıyor? Roma Bilgeliği PDF indirme linki var mı? Roma Bilgeliği kitabının yazarı Erhan Altunay kimdir? İşte Roma Bilgeliği kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 29.01.2023 12:00
Roma Bilgeliği - Erhan Altunay Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Editör: Tuğba Sarıünal

Derleyen: Erhan Altunay

Yayın Evi: Destek Yayınları

İSBN: 9786053117506

Sayfa Sayısı: 120

Roma Bilgeliği Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Binlerce yıldır eskimeyen bir tarihtir Roma...

Antik tarih söz konusu olduğunda, Yunan ve Roma tarihi birlikte anlatılır her zaman. Oysa Roma kendine özgü ve kıyas kabul etmeyen farklı bir kültür geliştirmiş, Yunan düşüncesinden tamamen ayrı bir zihniyetle çok geniş bir dünya coğrafyasına hakim olmuştur. Küçücük bir köyden kocaman bir imparatorluğun doğmasına önayak olan Roma halkının da kendine özgü bir yaşam tarzı ve felsefesi vardı kuşkusuz. İşte bu yaşam anlayışı Roma'yı dünyaya hükmeden bir ülke haline getirmiştir. Günümüzde bile hala Roma hukuku okutulmakta, Roma edebiyatı bütün canlılığını korumaktadır.

Roma felsefesi, düşünce biçimi ve kültürünün, daha kaliteli bir yaşamın yollarını inşa etmek üzerine kurulu eski ve köklü bilgiler içeren, üstelik günümüz insanına hiç de yabancı olmayan bir bilgeliğin de temeli olduğunu ortaya koyan bu kitap, binlerce yıllık bu bilgeliği yeniden insanlığın rehberliğine açıyor.

Roma Bilgeliği Alıntıları - Sözleri

  • İnsan ya aklını kaybeder ya da şair olur.
  • Romalılara göre, herkes kendi dengi ile olurdu; bir insanın kendisi ile anlaşamayacak biri ile beraber olması onun da geriye çekilmesi demekti.
  • "Aşk eski bir yalan, Adem ile Havvadan kalan..."
  • Bazen de vazgeçebilme cesaretidir, insanı mutlu eden..
  • Bazen delirmek de güzeldir
  • En derin nehirler en sessiz akanlardır..
  • “Ateş, bir şeyleri yakmadan büyük ışık vermez.”
  • Birini yargılayan insan, aslında karşısındakini ayna olarak kullanır ve kendini yargılar.
  • L' habitude du désepoir est pire que le désespoir lui-même. ~ Umutsuzluğa alışmak umutsuzluğun kendisinden daha kötüdür. ~ Albert Camus
  • İnsanın kendini koruması için korku ve tehlike karşısında geri çekilmek gereklidir ancak bu durum sürekli bir tehlike ve korku haline dönüşürse işte o andan itibaren tehlikeyi göze almak gerekir ve düğümü çözecek bir adım atmadan bu tehlike hali sona ermez, işte o nokta geri dönüşü olmayan kurtuluş noktasıdır.

Roma Bilgeliği İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitabın bir kısmı Roma ile Yunan bilgeliğini karşılaştırırken diğer yandan Roma'ya ait özlü sözleri açıklıyor.. Özlü sözlerde bir şey farkediyoruz. Roma'da söylenen çoğu özlü söz tanıdık günlük hayatta kullanıdığımız özlü sözler ondan dolayı klişelik hissedebilirsiniz.. keyifli okumalar.. (İbrahim KILIÇ)

kitap bizi tarih anlatıyor, sanki Italyalı bir dedeyle hayat hakkında konuşuyoruz. onların hayata bakışı, yaklaşımı, yaşam tarzları ve düşünceleri ve s. değerli bir kitap (Cavadzade)

Merhaba canlar... okuyan_kadınlar_kulübü nün #birharfbirkitap etkinliğine bir yenisini daha eklemek için seçimim destekyayınları nın #felsefe serisinden Erhan Altunay tarafından çevrilip yayıma hazırlanan #romabilgeliği n'den yana oldu. Roma ve Yunan tarihini hep bir bütünmüş gibi okumuşuzdur. Oysa Roma'nın kendine has farklı bir zihniyeti ve gelişmiş, kıyas kabul etmeyen bir kültür anlayışı vardır. Koca bir Roma İmparatorluğu'nun doğmasında öncülük eden halkının ise hiç kuşkusuz kendilerine özgü bir yaşam tarzı, bir hayat felsefesi olmalı. Bu farklılığı öğrenmek için Latince sözlerin peşine takılıp keşfetmemiz lazım ki tam da yapmak üzereyiz. Roma'nın felsefesini, kültürünü, düşünce yapısını, yaşam tarzını anlatan sözlerle bezenmiş olan eserde gerek tanıdığımız yazarların satır aralarında denk geldiğimiz, gerekse kullanıyor olmamıza rağmen kökeninden bi haber olduğumuz bir çok söz mevcut. Benzerlerini bizim kültürümüzde bulmakta hiç zor değil üstelik. Latince, artık kullanılmıyor olsa da Roma edebiyatında zengin bir külliyata sahip. Bu yüzden kitabın sonunda verilen kılavuzun en azından biraz aşina olmak adına yerinde olduğunu söylemeliyim. Romalı denildiği vakit unutulmaması gereken hususlardan biri, hayatlarını kırsal hayatın gereklerinin belirlemiş olduğu. "Bütün yollar Roma'ya çıkar" sözü Cumhuriyet sürecinde uğradığı değişim ve köylerden şehire genişleyen sınırlar için söylenmiş mesela. İdaresi zorlaştığı için Cumhuriyet yönetiminin yürütülemeyeceğini ilk öngöreninse Caesar olduğunu bilmiyordum. Dönemin sonlarında Roma'nın eski ahlak anlayışını kaybetmiş olduğunu okumuşluğum var ama Augustus'un yaşam biçimine karşı çıkarak Roma'yı eski günlerine döndürmeye çalıştığını ve Roma'nın sanat, kültür, sakin yaşam bağlamında en verimli zamanını yaşamış olduğunu yeni öğrendim. Constantinus döneminde Hıristiyanlığın kabulüyle büyük bir kültürel değişimin yaşanmış olduğu ve İmparatorluğun merkezinin yeni Roma'ya yani bugünkü İstanbul'a taşınmasının sonu olmayan bir savaşın temellerini atmış olduğu malumumuz. Bilmediğim şey ise yeni düzenlerinde pratik bilgilere, kısa sürede öğrenmeye önem verselerde otuz yıl süren ve sadece erkekler için olan okullarının olduğuydu. Mitolojilerinde Fortuna adlı şans tanrıçaları olduğu biliyordum ama bunun kader kavramına inandıkları için olduğunu, gayretin önemini bildiklerini fakat güçlerinin yetmediği işleri kadere bırakmak gerektiğine inandıklarını atlamışım. Yaşamın her şeyi yapamayacak kadar kısa olduğunun bilincinde olmalarını ve anlamlı kılmak için güzel yaşamalarını ise "iyi yaşayan iki kere yaşamıştır" şeklinde özetlemişler. Gelelim aşk'a... Romalılar için aşk hayatın en önemli deneyimi. Ters okunuşunun aşk demek olduğuna dair atıfta bulunan çoktur. Bu yüzden çoğuna göre Roma aşkın ta kendisidir. Çünkü insan aşık olduğunda ya aklını kaybeder ya da şair olur... En ünlü Roma deyişlerinden birinin "Söz uçar, yazı kalır" olduğunu benimle birlikte yeni öğrenenlere ise kocaman bir alkış... Keyifli okumalarınız daim olsun. Kitapla kalın... (İlknur Hellaçoğlu)

Roma Bilgeliği PDF indirme linki var mı?

Erhan Altunay - Roma Bilgeliği kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Roma Bilgeliği PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Erhan Altunay Kimdir?

İstanbul doğumludur. Saint Joseph Fransız Lisesi’ni bitirdikten sonra Hacettepe Üniversitesi’nde Nükleer Enerji Mühendisliği okumuş, konuyu öğrendikten sonra para kazanmak gerekliliğinden Marmara Üniversitesi’nde İşletme master’ı yapmıştır. Bu yüzden de hayatını dış ticaretten kazanmaya çalışmaktadır. Yıllarca TRT Radyo-3'te Aykut Sporel, Sezen Cumhur Önal, Engin Arman, Faruk Yener gibi ustaları hayranlıkla dinledikten sonra, radyoculuk ile Yapı Radyo’da tanışmış olup orada dört yıla yakın bir süre “Vanilya ve Çikolata” , “...Ve Jazz” gibi jazz programları ile “Troubadour” ve “Barocco” gibi klasik müzik programları ve “Kleopatra’nın Burnu” gibi mitoloji programları hazırlamıştır. Yapı Radyo’nın yayın hayatına veda etmesi ile Troubadour programını Açık Radyo’ya, Vanilya ve Çikolata’yı da Radyo 92nokta3’e taşımıştır. Daha sonra Radyo Kozmos’ta Troubadour’u ve Vanilya ve Çikolata’yı devam ettirmiş, Alem FM’de de “Deniz ve Mehtap” isimli bir program yapmıştır.

Erhan Altunay Kitapları - Eserleri

  • Ayasofya'nın Gizli Tarihi
  • Masalcı
  • Roma Bilgeliği
  • İstanbul'un Gizli Tarihi
  • Paganizm 1
  • Kadim Cadılık Öğretisi
  • Gizemlerle Dolu Salgınlar Tarihi
  • Mezopotamya ve Mısır Paganizmi
  • İstanbul’un Pagan Çağı
  • Paganizm 2
  • Kelt ve Germen Paganizmi
  • İstanbul'un Latin Çağı
  • Gizem Yolcusu - Mersin

Erhan Altunay Alıntıları - Sözleri

  • "Nereye gitsem, ölülerin gölgesine basıyorum. Burada, sokakta, evimde sefalet ve ıstıraptan başka bir şeye rastlamıyorum." (Gizemlerle Dolu Salgınlar Tarihi)
  • Aslında Kelt paganizminde ağaç sembolizmi çok önemlidir . Ağacın dalları ve kökleri gökyüzü ile yeraltı arasında bir bağ teşkil ederler. Gövdesi ise süreklilği gösterir. Ayrıca ağacın her sonbahar yapraklarını döküp , ilkbahar yenilemesi hayatın döngüsel yönünü göstermektedir. (Kelt ve Germen Paganizmi)
  • Özellikle yaşlılardan çok gençleri vuran bu hastalık askerler arasında da büyük bir kırıma yol açmış, savaşın sona erdirilmesi düşüncesinde bile etkili olmuştur. (Gizemlerle Dolu Salgınlar Tarihi)
  • Belki de "Ana gibi kutsal" deyimi ilk o zamanlarda telaffuz edildi, çünkü besleyen, bereket veren toprak, Doğa ve her şey aslında bir anne gibi dünyaya getirmekte, beslemekte, büyütmekte ve zamanı geldiğinde geri almaktadır. (Kadim Cadılık Öğretisi)
  • Enki ve Ninhursag miti Sümer mitolojisinin en ilginç eserlerden biridir. Mit, cennet benzeri Dilmun ülkesinin tanıtılmasıyla başlar: “Dilmun ülkesi kutsaldır, Dilmun ülkesi saftır, Dilmun ülkesi aydınlıktır, [...] Aslan öldürmez, Kurt kuzuyu kapmaz, Oğlakları kıskıvrak eden yabani köpek bilinmez. Tahıl yutan domu bilinmez [...] Gözü ağrıyan “gözüm ağrıyor” demez, Başı ağrıyan “başım ağrıyor” demez. Yaşlı kadın “Ben yaşlı bir kadınım” demez Yaşlı erkek “Ben yaşlı bir erkeğim” demez” (Paganizm 2)
  • Anlaşılacağı üzere, Ayasofya hüznün de sevincin de kutsal mekânıdır. (Ayasofya'nın Gizli Tarihi)
  • “Ateş, bir şeyleri yakmadan büyük ışık vermez.” (Roma Bilgeliği)
  • Ayasofya kutsal bir emanet, tarihi bir vasiyettir.” (Ayasofya'nın Gizli Tarihi)
  • Ayna, pagan sembolizminin vazgeçilmezidir. Aynanın arkasında başka bir dünya olduğu inancı da çok eski zamanlara dayanır. Hakikatin, aynanın önünde mi arkasında mı olduğu insanların kafasını hep kurcalamıştır... (Paganizm 1)
  • "Mustafa Kemal 1918'de gribe yakalananlar arasındadır. " (Gizemlerle Dolu Salgınlar Tarihi)
  • "Kitaplarda yazanı tekrarladıktan sonra kitap yazmanın bir anlamı yok" dedim. "Katılıyorum size" dedi. "İnsan bu dünyaya yeni bir şey söylemeli." (Gizem Yolcusu - Mersin)
  • İstanbul'un Haçlıların eline düşmesine neden olan 3. Alexios ise Selçuklulara sığınmıştı. Theodoros Laskaris, Alexios'u Selçuklulardan isteyince, Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev, Alexios'u Bizans imparatoru olarak tanıdığını ve teslim etmeyeceğini söyledi. Bunun sonucunda çıkan Alaşehir Savaşın'da, Gıyaseddin Keyhüsrev hayatını kaybederken, Alexios, esir edilerek İznik'e getirildi ve burada kör edilerek manastıra kapatıldı. (İstanbul'un Latin Çağı)
  • Kolera Sağmalcılar'ı esir aldığı için, halk arasında, Sağmalcılar adının kolerayı anımsattığı söylenince 1978 yılında bu semtin ismi "Bayrampaşa" olarak değiştirildi. (Gizemlerle Dolu Salgınlar Tarihi)
  • "Belki ben de onun için bir hayal kırıklığıydım." (Masalcı)
  • "Burada fazladan söz israfı yapılmazdı." (Masalcı)
  • "Bir ağaca hiçbir baltanın yapamayacağını içindeki kurtlar yapar." (Masalcı)
  • Fikirtepe Höyüğü ile yine aynı kültüre ait olan İçerenköy Höyüğü, bilinçsiz kentleşme, gecekondulaşma ve nihayetinde kentsel dönüşümle yok olmuştur. 1950’lerde Fikirtepe’de kazı yapan Kurt Bittel, kazıdan iki sene sonra döndüğünde bir şey bulamamıştı; arkeolojik alanın üzeri evlerle doluydu. Tahribat gayet erken başlamıştı ama güncel kentsel dönüşüm son kalıntıları da yok etti. “Fikirtepe Kültürü” dediğimizde günümüzde gözlerimizin önünde duran mahalleyi değil, çok daha büyük bir alanı düşünmek gerekir. Pendik, Tuzla yerleşimleri de yine bu kültüre aittir. Bu bölgelerin toplulukları basit, balıkçı-avcı topluluklar olup dışı toprak sıvalı, genelde silindir formlu ahşap kulübelerde yaşarlardı. Ölülerini ise kulübenin tabanına gömerlerdi. Tarımla uğraşan bir topluluk olmadıkları için tarım oldukça sınırlıydı. Pendik kazılarında da tarife benzer kulübeler bulunmuştur. (İstanbul’un Pagan Çağı)
  • “varlık, varlık olmayandan çıkar, gün de karanlıklardan, yeni sene de en karanlık günlerden. aynı şekilde sonraki gün, o günün batımından...” (Kadim Cadılık Öğretisi)
  • “Ezoterik topluluklar, toplumsal gelişim açısından asimile olmayan yapılardır, yani yeraltında, gelişime karşı koyan, statükoyu koruyan ve kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden gruplardır.” (İstanbul'un Gizli Tarihi)
  • "...her insanda Evren'i değiştirecek güç bulunur. Her insan Evren'in bir parçasıysa eğer, o halde Evren'le iletişime geçecek güce sahiptir." (Kadim Cadılık Öğretisi)

Yorum Yaz