Romanlar - Cahit Zarifoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Romanlar kimin eseri? Romanlar kitabının yazarı kimdir? Romanlar konusu ve anafikri nedir? Romanlar kitabı ne anlatıyor? Romanlar kitabının yazarı Cahit Zarifoğlu kimdir? İşte Romanlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Cahit Zarifoğlu
Yayın Evi: Beyan Yayıncılık
İSBN: 9789754734942
Sayfa Sayısı: 336
Romanlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Lagman vilayetinin güney-batısmdaki dağ yumaklarının arasındaki bu köyde doğacaktım.
Hemen her dağlı gibi, iri iri kayaların, büyük sularla buluşmak üzere çırpman suların yakınında, onların seslerini duyarak.
Büyük Lagman Suyu, taa aşağılarda, büyük şclalcsiyle, doğduğumuz dakikadan itibaren bize seslenmektedir. Emeklemeye başlar başlamaz kolaylıkla uçurumların kenarına doğru gidişimiz bundan. Analar can havliyle yetişip bizi içeri götürürken ağlayışımız da.
Uçsuz bucaksız dar ve keskin vadiler, onların üzerine sarkmakla olan çelik gibi kayalarla döşeli uçurumlar, işte bizim tabiatımız.
Nil vadisi buharlarım yayarak alabildiğine bir genişlikle suyunu akıtır. Şehre yaklaştıkça ağzı genişler suyun. Ve yucağma dışarı çıkarak ve daha da genişleyerek denize kavuşur. Binlerce millik bir koşunun sonunda, Afrika suyunun tuzlu suyla kaynaşması, ancak tarihi bir dikkatle etrafına bakmasını bilenlerin duyabildiği bir çığlık gibi duyulur. Bunun dışında herşey insanların çıkarıp yaydığı sıcak, çapraşık ilişkilerin bir hercümerci sayılır: Çocuklar doğar, insanlar azarlanır, kuşlar saçaklarda baygın durur, meydanların girişleri tıkanır, sokaklar insan kalabalığı altında ezilir...
Romanlar Alıntıları - Sözleri
- Birbirine benzeyen günlerden biri daha bitti...
- - duygularımız, yolları karlarla kaplı..
- Kim bilir belki de hatırlamak için tekrarlamak gerekli.
- Onda öyle bir şey var ki küçücük bir nükteyle bile kırılabilir.
- "Ne yapsa hoştu.."
- - yine göz göze kaldık. kelimeler çekildi.
- - hiçbir zaman kelimelerle ortaya dökemedik. kim bilir konuşsak neler derdik ve bu kadar güzel olabilir miydi?
- "Beni yanına alacak mısın, giderken beni de götürecek misin?"
- - yaşanan an güzeldir. şimdi bizim olan o.
- “Fakat hiçbir zaman kelimelerle ortaya dökemedik. Kim bilir konuşsak neler derdik.”
- Bir fark vardı ama farklılık yoktu.
- Onu kalbimin kapılarından içeri aldım.
- Dışarıdaki çırpınışımızın dışında kalanlara aman tanımıyordu hayatımız.
- Yine göz göze kaldık. Kelimeler çekildi.
- ...çektiğim acılara artık sahip değilim. yatağımın, hummalı uykularımın dehlizlerinde kaldılar onlar..
Romanlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Cahit Zarifoğlu.. Her kitabında beni biraz daha etkiliyor. Bu kitabında da kendisine olan saygım kat kat arttı. ROMANLAR içinde iki tane romanın bulunduğu bir kitap. İlk romanda Afganistan'da yaşayan ve savaşa şahit olmuş bir çocuğun yaşadıkları anlatılıyor. Beni gerçekten çok etkiledi. İkincisi ise İslam'ın çok güzel yaşandığı bir evde doğan ama çevresinin etkisiyle zamanla dininden kopan bir pilotun hayatından kısa bir bölüm. Zarifoğlu maalesef bu romanı tamamlayamamış. Fakat edebiyata çok katkısı olacağı düşünülerek yine de kitap haline getirilmiş. Romanın bir sonu olmasa da okuyunca bitmemiş hissi uyandırmıyor. Ben iki romanı da çok beğendim, tavsiye ederim. Keyifli okumalar (Deniz)
İçinde farklı birkaç öyküye yer verilmiş kitabın. Okuduklarınızdan kendinize öğütler çıkartabilirsiniz. Deneyebilirsiniz, anlatım ve konular güzel olmuş. (Kübra)
BÜTÜN YARIM KALMIŞLIKLARA...: Hayatta yarım kalan her şeyden nefret ediyorum! Yarım kalan bir telefon konuşması, arabadayken radyoda en sevdiğin şarkının çıkması ve bitmeden eve gelmiş olman, sonra tamamlarım diye yarım bıraktığın mektup, yarım kalan bir sevda... Ve yarım kalan bir kitap... Hani Turgut Uyar diyor ya; "Her şeyden biraz kalır Kavanozda biraz kahve Kutuda biraz ekmek Insanda biraz acı." diye... İşte o hesap nice ekmek artıklarını, nice kavanoz dibindekilerini çöpe attık hiç düşünmeden... Acaba Zarifoğlu "Anne" hikayesinin yarım kalacağını bilse daha hızlı yazar mıydı? Düşünmeden edemedim. Hayatın ertelemeye gelmediğini gözler önüne seriyor kitap. Hiçbir şeyin yarım kalmaması için ne yapmalı? Yetişilir mi bu hayata? Daha çok koşsak mesela! Hiç yorulmadan! Önümüze arkamıza hiç bakmadan! Sadece koşsak... O zaman biter mi bu yarım kalmışlık hissi? Bütün hikayeler bir sona ulaşır mı iyi ya da kötü ? Evet kitap; Cahit Zarifoğlu'nun iki romanı aslında. "Savaş Ritimleri" ve "Anne" adı altında. Yazarımızın Afganistan'a olan düşkünlüğünü kitaplarından ve dergilerinden biliyoruz. Savaş Ritimleri ; Afganistan'a anne karnından başlayıp 14 yaşına kadar gelen bir çocuğun gözünden bakmak gibi aslında... 46 yaşında hayata gözlerini yuman Zarifoğlu Anne romanını bitiremeden göç etmiştir maalesef. Romanda yarım kalmışlık hissi yok aslında. Bir anne ve evlât arasında ilerleyen dini konular, islamiyet hakkında diyologlardan ibaret. Her iki romanda da benim dikkatimi çeken "baba" figürü. Cahit Zarifoğlu'nu yakından takip edenler babasıyla ilgili sorunlarını ve babası tarafından terkedilişini bilir! Kitap biraz babaya yakarış, biraz hayalinde ki baba, biraz da çocuk yüreğinin kırılganlığı gibi... Kitabın sonlarına doğru bir babanın evladını kucağına ilk aldığı anda ki duygularından bahsederken gözümde canlandı o anı yaşayan bir babanın daha sonra hiç sevinmemiş, hiç saçını okşamamış, hiç hastayken başını beklememiş gibi davranmasını ve çekip gitmesini anlayamıyorum. Neyse derin mevzular... Keyifli okumalar dilerim... (Öznur)
Kitabın Yazarı Cahit Zarifoğlu Kimdir?
Abdurrahman Cahit Zarifoğlu (d. 01 Temmuz 1940, Ankara - ö. 07 Haziran 1987, İstanbul), Türk şair, yazar.
Aslen Kahramanmaraşlı'dır. 1940 yılında Türkiye'nin başkenti Ankara'da doğmuş olan şairin çocukluğu Kahramanmaraş'ta geçmiştir. Edebiyata, Kahramanmaraş Lisesi'nde iken şiir ve kompozisyon yazarak başlamış, lise sonrasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümünde okumuş ve buradan mezun olmuştur. Öğrenciliği sırasında çalışmak zorunda kalınca, sayfa sekreteri olarak çalışmış yine bu dönemde Diriliş Dergisinde çeşitli şiirleri yayımlanmıştır. 1976'dan sonra, kurucularından olduğu, Mavera Dergisinde şiirleri, birkaç hikâyesi, senaryo çalışmaları, günlükleri ve "Okuyucularla" ismini verdiği sohbetleri yayımlanmıştır.
Değişik zamanlarda ilkokul öğretmen vekilliği ve Almanca öğretmenliği yapmasının yanı sıra, Mavera Dergisi'ni çıkartmaya başladığı süreçte TRT Genel Müdürlüğü'nde mütercim sekreter olarak da görev almıştır. 1987 yılında vefat etmiştir. Mezarı Beylerbeyi'ndeki Küplüce mezarlığındadır.
“Yedi Güzel Adam” adıyla anılan isimler Türk edebiyatına damga vuran Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Alaeddin Özdenören ve Ali Kutlay'dır. Yolları Kahramanmaraş'ta kesişen 7 Güzel Adam'ın eğitim gördüğü 169 yıllık tarihi Maraş Lisesi 2019 mart ayında müzeye çevrilmiştir.
Cahit Zarifoğlu Kitapları - Eserleri
- Şiirler
- Serçekuş
- Yaşamak
- Bir Değirmendir Bu Dünya
- Yedi Güzel Adam
- İşaret Çocukları
- Menziller
- Motorlu Kuş
- Yürekdede İle Padişah
- Korku ve Yakarış
- Rilke'nin Romanında Motifler
- Romanlar
- Hikayeler
- Ağaç Okul
- Gülücük
- Katıraslan
- Kuşların Dili
- Küçük Şehzade
- Ağaçkakanlar
- Zengin Hayaller Peşinde
- Sütçü İmam
- Mektuplar
- Konuşmalar
- Çocuklarımızla Atlara Biniyorduk
- Radyo Oyunları
- Okuyucularla
- Mavera Dergisi - Sayı 1
- Savaş Ritimleri
- Deve ile Uçuç Böceği
- İns
- Mavera Dergisi 1. Cilt 2. Sayı
- Mavera ( Aylık Edebiyat Dergisi Cilt: 1 / 12 Sayı Birden )
- Mavera (Aylık Edebiyat Dergisi Cilt:2( 12/24 Birden)
- Mavera Cilt:3 (Aylık Edebiyat Dergisi, 25/36 sayılar)
Cahit Zarifoğlu Alıntıları - Sözleri
- Beş yüz yıllık saçaklı minareden önce salâ verilir, sonra müezzinin yankılı ve yanık sesi gönülleri kabartırcasına ürpertir, içlerindeki imanın alâmetini dışarıda da görmek isteyen Müslümanların içleri içlerine sığmaz. Dinginlik dolu ortalığı büyük bir heyecan dalgası kaplar. (Sütçü İmam)
- “Eğer umudum olmasa, bir saniye yaşayamam.” (Ağaçkakanlar)
- Sen benim durup durup saplandığım. (İşaret Çocukları)
- Bazı insanların hayvandan bile aşağı olması mümkün, Eğer kalbinde merhametin zerresi kalmamışsa. (Yürekdede İle Padişah)
- Derken namaz ikmal olmuş. Yüreğe bir cila daha atmış. Göz biraz daha büyümüş, bakışı ıslanmış. Şimdi kainat biraz daha dolu, hayat biraz daha büyük, öte alem bir ganimet gibi el altında. (Yürekdede İle Padişah)
- Zamanların, yerlerin ve göklerin, ötelerin bilgisi ve yorumu Müslümanın bildirisinde ifadesini bulacaktır. Geçmiş tanıktır buna, zaman tanık olmaktadır, gelecek tanık olacaktır. (Mavera Cilt:3 (Aylık Edebiyat Dergisi, 25/36 sayılar))
- Çağdaş bir düşünürün de dediği gibi insanlar, 'başkalarının yargı ve düşünce denizinde' yüzerler. (Rilke'nin Romanında Motifler)
- Emin olun dedi tilki, yolculuğa çıkan bir hayvanın ilk defa silahlandığına şahit oluyorum. Tıpkı bir insan gibi davranmışsınız. Sevgili dostum, dedi aslan, sen de sair yol tedariklerini düşünürken tıpkı bir insan gibi davranmışsın. (Katıraslan)
- “Çocukları ürkütülmüş bir dünyanın Denizi mavi olsa ne yazar Olmasa ne?” (Yaşamak)
- Kendini kendinin içine koydu, kaybolsun istedi; sıkıntısı burnundan taştı... (Hikayeler)
- -Dünya yüzünde, insandan daha zalim, daha öldürücü, daha vahşi başka bir mahluk yoktur. (Motorlu Kuş)
- “Çünkü insan bastırdığı duygunun esiri olur.” (Yedi Güzel Adam)
- Görüyorum ki korkunç olan sadece benim ötüşüm değil, senin beni öldürmek niyetin daha korkunç. (Radyo Oyunları)
- "Eğer hayvanlar aralarında konuşuyorlarsa, kim bilir neler söylüyorlar insanoğlu için." (Yürekdede İle Padişah)
- Yol boyunca Beşikten başlayıp Mezarlara kadar Önce besmele En güzel kelime Allahım Yol boyunca Bırakma elimi Düşerim sonra Allahım Niçin halkettinse beni Kalbime söyle iyice Engellerden arınsın yolum Allahım O güzeller güzeli Hangi iyilik diledi senden Dilerim ben de öylelerini Allahım Peygamber efendimiz Hangi şerlerden sığındıysa sana Upuzak tut benden de onları Allahım Yol boyunca Tarih boyunca Başıboş bırakma bizi (Şiirler)
- Anne Ne olur Eksilme hiç Başımızdan (Deve ile Uçuç Böceği)
- “Yıllarca aynı kalmış bir şeyin bir saat sonra da aynı kalacağına inanmak yanlıştır. Hayatın garantisi yoktur.” (Rilke'nin Romanında Motifler)
- - Hiç birimiz Allah'ın bu güzel nimetine layık değiliz ama, Allah cömerttir, lütuf ve kerem sahibidir buyurun şükrederek yiyelim, Allah hiç birimizi nimetine küfredenlefden eylemesin. (Küçük Şehzade)
- İhaneti onlar adına olsun anlamaya çalışıyorum. (Savaş Ritimleri)
- Bana kalsa koşa koşa ayrılırdım buralardan. Burnuma insan kokusu geliyor çünkü. (Radyo Oyunları)