diorex
sampiyon

Rübâb-ı Şikeste - Târîh-i Kadîm - Rübâb'ın Cevâbı - Tevfik Fikret Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Rübâb-ı Şikeste - Târîh-i Kadîm - Rübâb'ın Cevâbı kimin eseri? Rübâb-ı Şikeste - Târîh-i Kadîm - Rübâb'ın Cevâbı kitabının yazarı kimdir? Rübâb-ı Şikeste - Târîh-i Kadîm - Rübâb'ın Cevâbı konusu ve anafikri nedir? Rübâb-ı Şikeste - Târîh-i Kadîm - Rübâb'ın Cevâbı kitabı ne anlatıyor? Rübâb-ı Şikeste - Târîh-i Kadîm - Rübâb'ın Cevâbı PDF indirme linki var mı? Rübâb-ı Şikeste - Târîh-i Kadîm - Rübâb'ın Cevâbı kitabının yazarı Tevfik Fikret kimdir? İşte Rübâb-ı Şikeste - Târîh-i Kadîm - Rübâb'ın Cevâbı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 20.04.2022 16:00
Rübâb-ı Şikeste - Târîh-i Kadîm - Rübâb'ın Cevâbı - Tevfik Fikret Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Tevfik Fikret

Çevirmen: Hasan Akay

Çevirmen: Abdullah Uçman

Yayın Evi: Çağrı Yayınları

İSBN: 9789754540581

Sayfa Sayısı: 1004

Rübâb-ı Şikeste - Târîh-i Kadîm - Rübâb'ın Cevâbı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

1978 yılından beri Türk kültür ve edebiyatıyla ilgili kaynak eserleri tıpkıbasım suretiyle neşreden yayınevimiz, 2001 yılında yeni Türk şiirinin kurucularından biri kabul edilen Tevfik Fikret'in yıllardır aranan ünlü eseri Rübâb-ı Şikeste'nin de tıpkıbasımını yayımlamıştı.

O tarihten bugüne gelinceye kadar gerek öğrenci, gerekse araştırmacı kesiminden gelen talepler doğrultusunda yayınevimiz şimdi de, büyük şairin 90. ölüm yıldönümü münasebetiyle, Rübâb-ı Şikeste'nin ikisi bir arada hem yeni, hem de eski harflerle tıpkıbasımını birlikte sunmaktadır.

Bilindiği gibi; Rübâb-ı Şikeste'nin daha önceki tarihlerde yeni harflerle çeşitli neşirleri yapılmıştır; ancak bizim yayımladığımız elinizdeki baskı, daha önce yapılan bütün baskıların Prof. Dr. Abdullah Uçman tarafından gözden geçirilerek her türlü eksiklik ve hataların giderildiği, aslına daha uygun bir baskı özelliği taşımaktadır.

Rübâb-ı Şikeste'nin bu baskısına, Târîh-i Kadîm ve Rübâb'ın Cevâbı eserlerinin tıpkıbasımları ve çeviri yazıları ile birlikte, baskıda geçen hemen bütün kelime ve tamlamaları içine alan oldukça geniş bir lügatçe de eklenmiştir.

Rübâb-ı Şikeste - Târîh-i Kadîm - Rübâb'ın Cevâbı Alıntıları - Sözleri

  • ... -Gelir mi aleme insan ya sade rahat için, Aranmadan bulunur mu define-i amal? ...
  • ... Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma. ...
  • Sever hayatı beşer ta ser-i mezarında?
  • —Etme Nesrin, bana zehr etme şu bir dem zevki!
  • Küçük, muttarid, muhteriz darbeler Kafeslerde, camlarda pür-ihtizaz Olur dem-be-dem nevha-ger, nağme-saz ...
  • ... Bu ruh için bir hak: Biraz da kendini sevmek değil midir yaşamak!..
  • ... Elbet sefil olursa kadın, alçalır beşer; ...
  • ... Dünyada şereftir yaşatan milleti, ferdi; Silkin, şu mezellet tozu uçsun üzerinden. ...
  • Bu yalnızlık, bu bir gurbet ki benzer gurbet-i kabre; İnanmak...İşte bir aguş-ı ruhani o gurbette.
  • Bükâya değse hayât!.. Bükâ: Ağlayış, ağlama.
  • "Gün doğmadan meşime-i şebten neler doğar!.." Rahmi
  • Nedir, bu hangi ümidin sükutudur, mecruh?
  • Yaşamak... Başka ihtiyacım yok; Yaşamak, hem çocukça aldanarak, Öyle yıllarca, daima, birçok, ...
  • Kuşku koşmaktır aydınlıklara doğru. İnsan aklıdır eninde sonunda gerçeği bulacak olan.
  • "Sen cisimleşmiş bir şiir, Ben duygulanmış bir şair, Sen güzellik ve büyü, Ben sana günden güne büyülü."

Rübâb-ı Şikeste - Târîh-i Kadîm - Rübâb'ın Cevâbı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Rübâb-ı Şikeste - Târîh-i Kadîm - Rübâb'ın Cevâbı PDF indirme linki var mı?

Tevfik Fikret - Rübâb-ı Şikeste - Târîh-i Kadîm - Rübâb'ın Cevâbı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Rübâb-ı Şikeste - Târîh-i Kadîm - Rübâb'ın Cevâbı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Tevfik Fikret Kimdir?

26 Aralık 1867’de İstanbul Kadırga’da dünyaya geldi. Asıl ismi Mehmed Tevfik. 12 yaşında öksüz kaldı. Mahmudiye Rüşdiyesi’nde okudu. 1888’de Galatasaray Lisesi’ni (Mekteb-i Sultani) birincilikle bitirdi. Çeşitli görevlerde memurluk yaptı. Kuzeniyle evlendi. Ticaret Mekteb-i Âlisi’nde hat ve Fransızca dersleri verdi. 1891′de “Mirsad” dergisinin açtığı şiir yarışmasında birincilik kazanınca edebiyat çevrelerinde adını duyurdu. 1892′de Mekteb-i Sultani’ye Türkçe öğretmeni olarak atandı. 1894′te “Malumat” dergisini çıkaranlar arasında yer aldı. 1895′te hükümetin memur maaşlarında kesinti yapmasını protesto için görevinden ayrıldı. 1896′daServet-i Fünun Dergisi’nin Yazı işleri Müdürlüğü’ne getirildi. Dergi onun döneminde Edebiyat-ı Cedide‘nin yayın organı kimliği kazandı. Aynı yıl Türkçe öğretmeni olarak Robert Kolej’e girdi. Aydınlar üzerinde süren yoğun baskılar nedeniyle birkaç kez gözaltına alındı. Bir süre sonra dergideki görevinden ayrıldı. 1906′da Robert Kolej’in hemen yanında bir ev yaptırarak “Aşiyan” adını verdi. Eşi ve oğlu Halûk’la birlikte buraya yerleşti. 1908′de 2′nci Meşrutiyet’in ateşli savunucularından biri oldu. Hüseyin Kazım Kadri ve Hüseyin Cahit Yalçın‘la birlikte “Tanin” gazetesini kurdu. Gazete İttihat ve Terakki’nin yayın organı haline getirilmek istenince karşı çıktı ve Tanin’den ayrıldı.

Mekteb-i Sultani Müdürlüğü’ne getirildi. 31 Mart Olayları’nı protesto için bu görevden de ayrıldı. Ama öğrencileri ve Maarif Nazırı Naili Bey’in ısrarlarıyla göreve döndü. 8 ay sonra yeni Maarif Nazırı Emrullah Efendi ile anlaşamayınca bir daha dönmemek üzere bu görevi bırakttı. İttihat ve Terakki iktidarına da karşı çıkarak Aşiyan’a çekildi. Ağır bir şeker hastalığına yakalanmıştı. Kolundan olduğu bir ameliyatın ardından yaşamını yitirdi. Eyüp’teki aile mezarlığına defnedildi. Küçük yaşlarda şiir yazmaya başladı. Başlangıçta Muallim Naci ileRecaizade Mahmut Ekrem şiirleri arasında uzunca bir arayış dönemi geçirdi. Daha sonra Fransız şiiriyle tanıştı. Özellikle François Coppe’den etkilenerek kendi şiirini yaratmaya koyuldu. Aşırı titiz tutumu, en küçük ayrıntılar üzerinde dikkatle durmasıyla kendine özgü bir üslup yarattı, döneminin tüm edebiyat ve şiiri üzerinde etkili oldu. Biçimsel kaygıları gözardı etmedi, sürekli yenilik aradı.

1900′de yayınlanan “Rübab-ı Şikeste”de toplumsal sorunlara ağırlık veren şiirlerin yanısıra, günlük konuşma diline yakın dille yazılmış şiirlerde vardı. Betimlemelerindeki ayrıntılı ustalığının ressamlığına bağlanır. Doğa şiirlerindeki doğayla uyumluluk da dikkat çeker. Oğlu Halûk’un şiirlerinde büyük etkisi oldu. 1911′de yayınlanan ikinci şiir kitabı “Halûk’un Defteri”ndeki şiirler, en umutlu ve iyimser şiirleridir. Bu şiirlerde oğluna ve Osmanlı gençliğine çalışkanlık, yurt sevgisi, hak ve hukuktan yana olma gibi erdemleri öğütledi. 1911′de basılan “Rübabın Cevabı”ndaki şiirlerde halkın acılarını, zorbalıkları, baskı ve haksızlıkları anlattı. Bu kitapta yer alan “Tarih-i Kadim’e Zeyl” başlıklı şiirde, kendisini eleştiren Mehmet Akif Ersoy‘ya yanıt verdi Din ve doğa konusundaki görüşlerini açıkladı. Kendisinin doğanın bir izleyicisi olduğunu söyledi. 1914′te yayınlanan “Şermin”de yalın bir dille yazılmış, kısa dizelerden kurulu, dolaysız bir anlatımın egemen olduğu şiirler yer alır. 30′lu yaşlarından sonra çevresindeki olumsuzluklardan oldukça etkilendi. Dünya görüşü, çağının koşullarını aştı. Özgürlük ve eşitliğe inandı. Sınıfsal çıkarlara dayalı yönetim biçimini eleştirdi, belli egemen sınıfların yönettiği devlete ve bu devletin koyduğu yasalara karşı çıktı. Özel yaşamında da katı bir ahlak anlayışı sürdürdü. İnsana büyük değer verdi. Ona göre tüm soruların üstesinden gelecek, mutlu yarınları hazırlayacak olan insandır. İnsanın üstünlüğünü sağlayan ise duyarlılığı ve sezgi gücünden çok düşünme gücü ve aklıdır.

Tevfik Fikret Kitapları - Eserleri

  • Şermin
  • Rübab-ı Şikeste
  • Senin İçin
  • Haluk'un Defteri
  • Rübab-ı Şikeste ve Diğer Eserleri
  • Rübâb-ı Şikeste - Târîh-i Kadîm - Rübâb'ın Cevâbı
  • Kırık Saz
  • Eserlerinden Seçmeler
  • Tevfik Fikret - Bütün Şiirleri
  • Haluk'un Defteri - Rübab'ın Cevabı - Şermin ve Diğer Şiirleri
  • Küçük Aile
  • Geçmişten Gelen
  • İzahlı Şiirler
  • Rübab-ı Şikeste'den Seçmeler
  • Halûk'un Defteri, Şermin, Son Şiirler
  • Seçilmiş əsərləri
  • Dil ve Edebiyat Yazıları
  • Bütün Eserleri
  • Son Şiirler
  • Tevfik Fikret'ten Seçme Eserler

Tevfik Fikret Alıntıları - Sözleri

  • ... İçim mezarlığı dinç isteklerin. ... (Kırık Saz)
  • “Gölge veren kirpikleri örtüyormuş gibi, gamzesinin belirttiği anlam anlaşılmasın.” (Geçmişten Gelen)
  • '' Beşerin böyle delaletleri var Putunu kendi yapar, kendi tapar. '' (Eserlerinden Seçmeler)
  • Siz, ey bilmediğim, görmediğim okurlarım! Size bunları ben, armağan olsun, diye sunuyorum. Size armağan olsun, diye; çünkü neden saklıyayım, o sizin görmediğim, bilmediğim gözleriniz, şiirlerimin sayfalarına cân ü gönülden bakarken belki bir noktada birden durarak sessiz ve gösterişsiz iki-üç damlacık akıtır... İşte ben hayâtımı bu ümit ile uğurlamaktayım. İki-üç şefkat damlası... Bana bu avunma yetişir; şu sıkıntılı çekişme dünyasında bütün haraplıklarla, bütün ıztırap ve fâcialarla geçen günlerimin ancak o iki-üç damladır yasını silecek. (Rübab-ı Şikeste ve Diğer Eserleri)
  • Ben gölgelerimle kalmak istiyorum, Dalgınlığımla kalmak istiyorum, Bu üzüntümle kalmak istiyorum; Pek uygun bugün bu hal bana, Ben bu halimle kalmak istiyorum! (Rübab-ı Şikeste'den Seçmeler)
  • koşan elbet varır,düşen kalkar kara taştan su damla damla akar birikir sonra bir gümüş göl olur arayan hakk’ı elbet bulur. (Tevfik Fikret - Bütün Şiirleri)
  • Bir yanda vatan bayrağı, altında şu cümle: «Ölmek ve yaşatmak seni!» (Haluk'un Defteri)
  • Yol yürümekle alınır. (Şermin)
  • ... Yiyin efendiler, yiyin, bu han-ı can-feza sizin; Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Verir zavallı memleket, verir ne varsa; malını Vücüdunu, hayatını, ümidini, hayalini; Bütün ferag-ı halini, olanca şevk-ı balini Hemen yutun, düşünmeyin haramını, helalini. Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı iştiha sizin; Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! -- Ferag-ı Hal = Rahatlık hali Şevk-ı Bal = Gönül sevinci -- (Kırık Saz)
  • "Bu mâi gök size bir gün acır..." (Rübab-ı Şikeste)
  • “Yazık!.. Hep yanılgı mı bu ulusun yazgısı?” (Halûk'un Defteri, Şermin, Son Şiirler)
  • Feilâtun / Feilâtun / Feilâtun / Feilun Sâf ü râkit… Hani akşamki tegayyür heyecân? Saf ve durgun… Hani akşamki coşku heyecan? Bir çocuk rûhu kadar pür-nisyân, Bir çocuk ruhu kadar her şeyi unutan, Bir çocuk rûhu kadar şimdi münevver, lekesiz, Bir çocuk ruhu kadar şimdi parlak, lekesiz, Uyuyor mâi deniz… Uyuyor mavi deniz… Ben bütün bir gecelik cûş-i ahzânımla, Ben bütün bir gecelik hüzünlerimin çoşkunluğuyla, O hayâlât-ı pêrişânımla O perişan hayallerimle Müteşekk’, lâim, Şikayetçi, dargın, Karşıdan safvet-i mahmûrunu seyretmedeyim… Karşıdan mahmur saflığını seyretmedeyim… Yok, bulandırmasın âlûde-i zulmet bu nazar, Yok, bulandırmasın, karanlıklar çöktüren bakışım, Rûh-i mâsûmunu, ey mâi deniz… Senin masum ruhunu, ey mavi deniz… Âh, lâkin ne zarar! Ah, eğer zararı yoksa! Ben bu gözlerle mükedder, âciz, Ben kederli ve aciz, bu gözlerle, Sana baktıkça teselli bulurum, aldanırım; Sana baktıkça teselli bulurum, aldanırım; Mâi bir göz elem-i kalbime ağlar sanırım. Mavi bir göz kalbimdeki elemlere ağlar sanırım. (Tevfik Fikret - Bütün Şiirleri)
  • Yükselmeli, dokunmalı alnın semâlara Doymaz beşer dedikleri kuş i'tilâlara Uğraş, didin, düşün, ara, bul, koş, atıl, bağır Durmak zamanı geçti, çalışmak zamanıdır (Haluk'un Defteri - Rübab'ın Cevabı - Şermin ve Diğer Şiirleri)
  • “Büküldü kaldı garipçe, bir menekşe gibi.” (Geçmişten Gelen)
  • "Bir muharrir için 'bî-taraf demekle 'mesleksiz', 'maksadsız' , 'fikirsiz' demek arasında hükmen hiçbir fark yoktur." | Tevfik Fikret (Dil ve Edebiyat Yazıları)
  • Başıboş danalar gibi yer, içer, koşar, gezerdim. Şimdi insan gibi aç kalıyorum. Yatacak yerim yok. Sebebi? Çünkü okudum, âlim oldum, bilgin oldum; çünkü okuduğum kitaplar beni hayvanlıktan kurtardı, adam etti. (Senin İçin)
  • “Kimsin sen, ey gölge, yıkım sarhoşu, koşuyorsun karanlığa doğru?” (Halûk'un Defteri, Şermin, Son Şiirler)
  • ... Geçmiş, o bir eğitmen, o bir pir, o bir baba, Halin tutup sinirli elinden, sabırlı, ağır, Bir ufka doğru yedmeli ... Gelecek şafak dolu Bir saklı gök ki bolluğa aydın beşik; o gök, Fikrin kanatlar açtığı bir gök bilinmeli; Gelecek çıkınca ortaya geçmiş silinmeli. (Kırık Saz)
  • O çehreyi görmekle niçin titredim birden, o gözlerde niçin gizli bir bakış aradım? Arzulu bir aşk deliliğine alışkın değilim, öyleyken niçin o gözlere dikkatle baktım? Niçin? Niçin? Bu “niçin”lerle şimdi dilimde en sitemli inlemeler heyecanla titriyor. Kabahatim, dudaklarında gizli bir gülüş sönerken kırgın ve çekingen bir şekilde ona bakmaktı. (Küçük Aile)
  • “Hâlâ o bakışla yıkılmışım! Hâlâ o düşüşle toprağım.” (Geçmişten Gelen)

Yorum Yaz