diorex
life
Dedas

Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları - Sigmund Freud Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları kimin eseri? Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları kitabının yazarı kimdir? Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları konusu ve anafikri nedir? Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları kitabı ne anlatıyor? Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları PDF indirme linki var mı? Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları kitabının yazarı Sigmund Freud kimdir? İşte Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 02.04.2022 04:00
Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları - Sigmund Freud Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Sigmund Freud

Çevirmen: Emre Kapkın

Çevirmen: Ayşen Tekşen Kapkın

Orijinal Adı: Introductory Lectures on Psychoanalysis

Yayın Evi: Payel Yayınları

İSBN: 9789753881012

Sayfa Sayısı: 507

Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

'Ruhçözümlemesine Giriş Konferansları' Freud tarafından Birinci Dünya Savaşı sırasında Viyana Üniversitesi'nin değişik fakültelerinden seçilmiş dinleyicilere art arda iki kış yarıyılı süresince verilmiştir.

Freud, Viyana Üniversitesi'ndeki otuz yıllık öğretim yaşantısı boyunca daha önce hiçbir şekilde kuramlarının ve gözlemlerinin tümünü, yayımlamak amacıyla konferanslarına dahil etmemiştir. Dolayısıyla, bu konferanslar, ruhçözümlemesinin, Adler ve Jung'un ayrılmasından sonraki durumunun bir bilançosunu oluşturmaktadır.

Önemli düşünürlerin büyük çoğunluğu gibi Freud da olağandışı yalın ve okunması kolay bir anlatım biçemi ustasıydı: bilinçdışı akılla, düşler, fanteziler, kaygı, simgecilik, sapkınlık, çocuk cinselliği ve ruhçözümlemesinin diğer yönleriyle ilgili olarak elde ettiği sonuçlar, burada son derece etkileyici ve kolay anlaşılır bir mükemmellikle özetlenmektedir.

Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları Alıntıları - Sözleri

  • Psixoanaliz öyrənmək, ilk öncə, özünün kimliyini araşdırmaqdan başlayır və özünün fərdi özəlliklərini araşdırmağı bacaran insanlar onu bir elm olaraq yetərincə qavraya bilirlər.
  • ... biz önəmsiz sayılan əlamətləri lazımınca dəyərləndirməmək vərdişindən biryolluq əl çəkməliyik. Əksər durumlarda elə bu gərəksiz saydığımız əlamətlər bizi ən önəmli sonunculara aparıb çıxarmağa yardımçı olur.
  • Mükemmel ile sıkıcı arasında yalnızca bir adım vardır.
  • Mən burda alver predmetinə çevrilmiş fəlsəfi baxışlardan, quru təsvirçilikdən ibarət olan psixologiyadan, tədris ocaqlarında öyrədilən fizioloji proseslərdən doğan duyğuları araşdıran eksperimental psixologiyadan söz açmıram. Bunların heç biri sizə insan bədəni ilə ruhu arasındakı ilişkilərdən nəsə anlatmaq gücündə deyildir, habelə siz bu biliklərinizlə qarşılaşdığınız insanda psixi pozuntuların olub-olmadığını ayırd eləməyi də bacarmayacaqsınız.
  • Bir suçla suçlanan biri yaptıklarını yargıca itiraf ederse yargıç onun itirafına inanır; ama yadsırsa yargıç ona inanmaz. Aksi halde adalet hiç uygulanamazdı ve ara sıra hatalar olmasına karşın sistemin işlemesine izin vermek zorundayızdır.
  • Anksiyeteyi arttıran şey üst düzey bilginin kendisidir çünkü tehlikenin erken tanınmasını olası kılar.
  • Önyargılara karşı hiçbir şey yapılamaz. Bugün savaşan ulusların birbirlerine karşı geliştirdikleri önyargılarda bunu tekrar görebilirsiniz. Yapılabilecek en anlamlı şey beklemek ve böylesi önyargıları zamanın aşındırıcı etkisine bırakmaktır.
  • İnsan olmanın anlamı, mutlu çocuğu olmaktır dünyanın.
  • Hastanın kırgınlığının hem kendi Egosuna hem de sevilen ve nefret edilen nesneye aynı anda vurduğu göz önüne alındığında bir melankoliğin özkıyım eğilimi daha anlaşılır hale gelir.
  • İnsan doğasında bir şeyi beğenmiyorsa onu yanlış saymaya doğuştan bir eğilim vardır.
  • İnsanın tanımadığı ya da adlarını unutmuş olduğu konusunda direttiği insanlar çoğunlukla o kişiye çok yakın insanlardır.
  • İnsanlar entelektüel yeniliklere karşı durmaya içgüdüsel bir eğilim taşırlar.
  • “İnsan ruh çözümlemesini kendi üzerinde, kendi kişiliğini inceleyerek öğrenebilir.”
  • “Niyeti bozan amaç her örnekte bir karşı niyet, bir isteksizliktir; bize kalan tek şey de onun kendini neden başka ve daha az kılık değiştirmiş bir biçimde ifade etmemiş olduğunu öğrenmektir.”

Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Belirli kesimin şiddetle savunduğu, belirli bir kesimin ise şiddetle reddettiği Freud'un Birinci Dünya Savaşı sırasında tıp öğrencilerine verdiği konferanslardan oluşan bu eser, Freud'u anlamaya yönelik okunabilecek ilk eserdir diyebilirim. Sağda solda dolaşan hatalı bilgilerle Freud'u tanımak, kuşkusuz büyük bir hata olur. Fizik biliminin tarihi için Einstein nasıl ki dönüm noktası ise, psikiyatri bilimi için de Freud büyük bir dönüm noktası olsa gerek. Ben Freud'u okumaya Payel yayınlarının Freud kitaplığından başladım. Zamanla bu seriyi tamamlamayı düşünüyorum. Daha çok okumalar yapmam gerektiği için burada yapacağım yorumu kısıtlı tutmam gerektiğini düşünüyorum. Zira Freud olgu gördükçe kendini yenileyen, fikirleri değişime uğrayan bir doktordur. Ki bu yönüyle de eleştiri yağmuruna tutulmuştur. Bu kitabın en iyi yönü de, Freud'un değişen fikirlerini birkaç cümleyle dipnot olarak belirtmesidir. Tabii ki, Freud gibi adamın fikirleri birkaç cümleyle ifade edilemez. Her şeyden öte, ruhçözümcülüğünde kullanılan birtakım terminolojinin doğru anlaşılması gerekir. Bu terminoloji doğru anlaşılmadığı sürece, Freud'u da, her şeyi cinselliğe bağlayan, sapık bir herif olarak tanımanın ötesine gidemeyiz. Bilhassa çatışma halinde olan Ego ile Libido'nun birbirlerine karşı olan niceliksel üstünlükleri sonucunda meydana gelen nevrotik durumları hiç anlayamayız. Zira, Freud konuşmalarının başında "cinsellik" kavramıyla ne ifade edilmek istendiğini uzunca tartışır. Bizim şuanki algımızla algıladığımız "cinsellik" değildir, Freud'un ifade ettiği "cinsellik". Salt üreme'den oluşan bir kavram değildir. Şayet öyle olsaydı, konferansın sonlarına doğru Freud sağaltım için "Hastalıkların çözümü için bol ve doğru cinsel ilişkiler kurun." demesi gerekirdi, oysa kendisi bile bu fikrin hastalığı çözmede etkisiz olacağını söyler. Buradan da anlayabiliriz ki, Freud için çok önemli olan "cinsellik" doğrudan bizim anladığımızca bir cinsellik değildir. Ayrıca, cinsel heyecanın, erektil bölgeler dışında vücudumuzdaki tüm organlardan beslendiğini söyleyerek bu tezimizi desteklemiştir. Konuşma içerisinde, çoğu yerde anlattıklarını bir örneğe dökmeye çalışmıştır ve bu da dinleyicinin/okuyucunun, konuyu daha iyi anlamasını sağlamıştır. Örneğin; nevrozların temel sebebi olarak ifade ettiği obje-libidosunun narsisizm'e dönüşümünü anlatırken amip canlısının yalancı ayaklarından örnek verir. Amip yalancı ayağını (libidosunu) attığı yere doğru hareket etmesi gibi, libido herhangi nesneye yönelmek yerine Ego'suna yönelirse narsisizm ortaya çıkar. İlerleyen sayfalarda da narsisizm'in aşık olmak ile ekonomik anlamda zıt oluşuna değinir. Genel hatlarıyla, Freud'a giriş için güzel bir kitap. Ancak tuhaf karşıladığım yerler de, bilhassa Freud'un üzerinde en çok uğraştığı düşlerle ilgili oldu. Düşlerde görülen ekseri unsurları, tuhaf bir şekilde cinsel içerikli ögelerle (penis, vajina, çiftleşme, testis, boşalma, ...) açıklamaya çalışması beni çoğu yerde şaşırttı. Ama bu konuda, bunu söylemekle yetineceğim, zira Freud'un düşlerle alakalı iki ciltlik eseri bulunmaktadır. Bu kitaba genel olarak baktığımızda, Freud'un "Bastırma" konusu üzerinde çok durduğunu görürüz. Zaten bu durum da, ego-libido ilişkisinde önemli rol alan bir etmendir. Günümüz insanında, çeşitli faktörlerle (dini, ahlaki, siyasi, geleneksel vs.) bastırılmış libido türleri vardır. Şunu da belirtmek gerekiyor ki, Freud'un "libido" kavramı, Jung'un tanımladığı "libido" ile aynı değildir, zaten konuşma sırasında Jung'u bu konuda eleştirir. Eleştirmenin sebebi ise, Jung'un ruhsal enerji ile cinsel enerjiyi (libido) birleştirmesi olmuştur. Bunu yaptığınızda, Freud'un yapmak istediğinden oldukça uzaklaşmış olursunuz. Tüm bu anlattıklarımdan, Freud'a giriş yapmak açısından, şunu vurgulamak gerekir ki: birtakım kavramları Freud'un anladığı şekilde ifade etmek gerekir. Bu yüzden sağda solda yazılmış kısa yazılarla Freud'u tanımak yerine, eserlerinin okunması gerekir. Bu sebeple de Payel yayınları çok başarılı bir çalışma yapmıştır. (Yusuf Bozdağ)

Freud'u Okuyalım: İnanılmaz bir özenle okuduğum bu kitabı bitirdiğim için gerçekten çok huzurluyum. Başta çevirisine olan güvenim sonrasında işlenen meselelerin bugüne kadar okuduğum Freud'un kitaplarını toparlayacak ve düzenleyecek şekilde olma niteliği beni çok sevindirdi. Freud'un öne sürmüş olduğu kavramlar öncesinde oldukça havada kalıyordu. Elbette okulda basitçe anlatılan şeyler vardı ama Freud'dan sonra gelenlerin yaptığı kuramsal düzenlemelerdi aslında onlar. En basitinden Freud "süper ego" diye bir kavram kullanmak yerine "Egoyu düzenleyen" gibi ifadeler kullanıyor. Bu da okuldaki öğretinin oldukça basite indirgenmiş olduğunu, çok da Freud'la alakalı olmadığını göstermiş oluyor bize. Bu yüzden onu okumak, onun hakkındaki şeyleri dinlemekten çok daha önemli. Önemli olmasının yanı sıra faydalı da. Bu kitap Freud külliyatına giriş niteliğini taşıyor. Düşlere, nevrozlara, anksiyeteye, histeriye, sağaltıma, aktarıma dair birçok taslak edinmiş oluyorsunuz. Sadece bir sınır çizmek gibi düşünmeyin, ciddi anlamda doyurucu bilgiler ediniyorsunuz. Bu kitabı okuyacak olan Psikoloji ya da PDR öğrencilerine ufak bir uyarım semptom gibi bir kelimenin olmadığı yönünde olacak. Zaten Türkçesinin belirti olduğunu biliyorsunuzdur. Bu çeviride de o şekilde ifade edilmiş. Çok farklı bir kavrammış gibi gelmesin diye söylemek istedim. Okullarda genelde bir hastalığın semptomu şeklinde işleniyor. Okurken kitabın sayfalarının kenarlarına alacağınız küçük hatırlatma notları, altını çizdiğiniz kısımlar çok önemli olacaktır. Kitabı adeta 2-3 kere okuma etkisi veriyor. O yüzden bolca not alıp bolca düşünün. Ben bu kitabın ikincisi olan Yeni Giriş Konferansları'na geçeceğim. En yakın zamanda ona yönelik düşüncelerimi de aktarırım. İyi okumalar! (nida)

Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları PDF indirme linki var mı?

Sigmund Freud - Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sigmund Freud Kimdir?

Sigmund Freud ( nüfus kaydında Sigismund Scholomo Freud) (d. 6 Mayıs 1856, Příbor, Moravya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu (bugün Çek Cumhuriyeti) - ö. 23 Eylül 1939, Londra, Birleşik Krallık), psikanaliz öğretisini geliştirmiş olan Yahudi kökenli Avusturyalı nörolog. Kişiliğin 5 farklı dönemden geçerek geliştiğini öne süren Psikoanalitik Kuram'ın kurucusudur...

Orta seviye bir Yahudi yün tüccarının, kırk yaşındayken, kendisinden yirmi yaş küçük bir kadınla yaptığı ikinci evliliğinden dünyaya geldi. Ekonomik bunalımdan dolayı ailesi Viyana'ya yerleşmek zorunda kaldıklarında, Freud henüz 4 yaşındaydı. 1938 yılına kadar burada yaşadı.

Lisede Latince, Fransızca ve İngilizce öğrenirken kendi çabalarıyla da İbranice, İspanyolca ve İtalyanca öğrendi. Başarılı bir öğrenciydi. Başlangıçta istemediği halde Goethe'nın yapıtlarından etkilenerek tıp okumaya karar verdi.

Üniversite yıllarında Yahudi düşmanlığıyla karşılaştı, okuldaki arkadaş çevresinden dışlandı. 1876 yılında fizyolojist Brücke'nin laboratuvarına girdi, burada anatomopatoloji ve insan sinir sistemi üzerine araştırmalar yaptı. 1881'de tıp öğrenimini bitirdi. 1883'te dönemin ünlü beyin anatomisi ve nöropatoloji uzmanı Dr. Theodor Meynert'in yönetiminde psikaytri kliniğinde asistan olarak çalışmaya başladı. 1884'de kokain üzerine bir inceleme yapmakla görevlendirildi. 1884'te kokainin analjezik özelliklerini keşfetti, anestezik niteliklerini ise sezinledi. (Yaşamım ve Psikanalız adlı yapıtında kokainin anestezik niteliklerini aslında bildiğini, yalnız tıp çalışmalarını bıraktığından dolayı bunların başkaları tarafından ortaya çıkarıldığını ileri sürer.)

Aldığı bir bursla 1885'te Paris'e gitti, Salpêtriê Hastanesi'nde, Jean Martin Charcot'nun yanında staja başladı. Burada histerinin belirtilerini, hipnotizma ve telkinin etkilerini gözlemledi. Charcot'dan çok etkilendi. (Yaşamım ve Psikanaliz 'de Charcot'ya ne kadar düşkün olduğu görülür) Charcot'nun konferanslarını Almancaya çevirdi ve 1886'da yayımladı.

1886'da Paris'ten ayrılarak Berlin'e gitti. Burada çocuk nöropatolojisiyle ilgilendi. Viyana'ya dönerek özel hekimliğe başladı. 1886 ekim ayında 4 yıldır nişanlı olduğu Martha Bernays ile evlendi. Sinir hastalıkları ve histeri şikayetiyle kendisine başvuranlar üzerinde dönemin ünlü tedavi yöntemlerini, elektroterapi ve hipnotizmayı uyguladı. 1887'de Dr. Bernheim'in Telkin ve Telkinin Tedavideki Uygulamaları Üstüne adlı kitabını çevirdi.

Elizabet von R. adındaki bir kadın hasta kendisini serbest çağrışım yöntemine zorlayınca hipnozdan vazgeçti. 1892 - 1895 yılları arasında Charcot'nun Salı Günü Dersleri adlı kitabının çevirisini, savunma psikonevrozları üzerine bir makaleyi ve saplantılar ve fobiler üzerine başka bir makaleyi Breuer ile ortaklaşa hazırladı. Ancak tıp çevrelerince Histeri Üzerine İncelemeler hoş karşılanmadı. Bu yapıtta psikanalizin temel ilkelerine rastlanır.

1896 yılında babasının ölümü üzerine derin bir bunalıma girdi ve sistematik olarak kendini çözümlemeye başladı. Yine aynı yıl Breuer'le nevrozların cinsel açıdan açıklanması konusunda ters düşerek yollarını ayırdı. Histerinin cinsel etiyolojisi üzerine verdiği bir konferans skandala yol açtı. Bu dönemde W. Fliess'le yazışmaları, özçözümleme süreci, hayatı üzerinde önemli etkiler yarattı. (Bu yazışmaları Freud'un ölümünden sonra eşi ve kızı tarafından kamuoyuna duyurulmuştur. Freud psikanalize özel hayatını karıştırmak istemediğinden, kişisel kayıtlar bırakmamış, birçok yazışma ve mektubunu ölümünden önce yakmıştır.) Hayatının 10 yıl süren bu döneminde, Freud hem yandaş, hem öğrenci bakımından yalnız kaldı. Kendini hastaların tedavisine ve psikanalizin yaratılmasına yoğunlaştırdı. Bu sürecin sonucu olarak 1897'de Oedipus Kompleksi, 1900'de Düşlerin Yorumu (iki cilt) adlı eserler ortaya çıktı.

1908'te Viyana Psikanaliz Derneği kuruldu. Bu olay, Freud için bir dönüm noktasıydı, Yaşamım ve Psikanaliz kitabında buna büyük yer verdi. Ancak bu tarihten önce bile Freud'un çevresinde çözümlemenin giderek kurumlaştığı görülür. 1902'den sonra "Çarşamba Günleri Psikoloji Derneği", adı altında başta P. Federn, O. Rank, W. Stekel ve Alfred Adler olmak üzere, Freud'un ilk yandaşları bir araya toplandılar. 1904'de E. Bleuer'le yazışmaya başladı. 1907'de Bleuer'in asistanı Carl Gustav Jung tarafından ziyaret edilir. Jung aynı yıl Zürih'te Freud Derneği'ni kurdu. Bu Freud için büyük bir başarıydı, zira psikanaliz artık ülke sınırlarının dışına çıkmıştı. Takip eden yıllarda Jung, 1. Psikanaliz Kongresi'ne katıldı ve psikanaliz üzerine konferanslar vermek üzere Freud ile birlikte ABD'ye yolculuk etti. Freud, 1910 - 1920 yıllarında Psikanaliz Üzerine, Bir Paranoya Vakası Özyaşam Öyküsü Üzerine Psikoanalitik Gözlemler: Başkan Screber, Totem ve Tabu, Narsizmin İncelenmesine Giriş, Yas ve Melankoli adlı eserleri yayımladı.

1923'de kendisine üstçene ve damak kanseri tanısı kondu. İzleyen yıllarda 33 kez ameliyat oldu. Sürekli protez takması gerektiğinden dolayı uzun yıllar konuşma ve yemek yeme sıkıntısı çekti. 1938'de Naziler'in Viyana'ya girmesiyle birlikte en küçük çocuğu Anna ile birlikte Avusturya'yı terk etmek zorunda kalarak Londra'ya yerleşti. Ölümüne dek tedavi ve çalışmalarına burada devam etti.

Freud, prensipleri gereği kişisel hiçbir özel belge, anı defteri, mektup bırakmamış, hepsini yakmıştır. Bu nedenle, Freud'a dair ilk ve en kapsamlı bilgiler ilk olarak yakın dostu İngiliz psikaytr Ernest Jones'un 1953'te yayımlanan üç ciltlik Sigmund Freud'un Yaşamı ve Yapıtları adlı kitabıyla ortaya çıkarıldı.

Eserleri [değiştir]

Zur Psychopat­hologie des Alltagslebens (Günlük Yaşa­mın Psikopatolojisi)

Die Traumdeutung (Düşlerin Yorumu)

Über Psychoanaly­se (Psikanaliz Üzerine Beş Ders)

Totem und Tabu (Totem ve Tabu)

Zur Einführung des Narzissmus (Narsisizmin İncelenmesine Giriş)

Unbehagen in der Kultur (Uygarlı­ğın Huzursuzluğu)

Jenseits des Lustprinzips Das Ich und das Es (Haz İlkesinin Ötesinde Ben ve İd)

Der Mann Moses und die monotheistische Religion (Musa ve Tektanrıcılık)

Cinsellik Kuramı Üzerine Üç Deneme, 1905

Der Witz und seine Beziehung zum Unbewussten, Nükte ve Bilinçdışı'yla İlişkisi, 1905

Psikanalizin Tarihçesi, 1914

Psikanalize Giriş Dersleri, 1917

Yaşamım ve Psikanaliz, 1925

Tutukluk, Semtom ve Korku, 1926

Bir Yanılsamanın Geleceği, 1927

Kültür İçindeki Huzursuzluk, 1930

Psikanaliz ve Uygulama,

Psikanaliz Üzerine,

Olgu öyküleri

Histeri ile Mücadele

Sigmund Freud Kitapları - Eserleri

  • Kitle Psikolojisi
  • Psikanaliz Üzerine Beş Konferans ve Psikanalize Toplu Bakış
  • Uygarlık Toplum ve Din
  • Amatör Psikanalizi
  • Sevgi ve Cinsellik Üzerine
  • Olgu Öyküleri 1
  • Olgu Öyküleri 2
  • Totem ve Tabu
  • Psikanaliz Üzerine
  • Nevrozlar - Psikanalize Giriş 2
  • Cinsellik Üzerine
  • Rüyaların Yorumu
  • Kokain
  • Bir Yanılsamanın Geleceği, Neden Savaş
  • Grup Psikolojisi ve Ego Analizi
  • Haz İlkesinin Ötesinde
  • Psikoloji Kanalize Ederek Psikanaliz Kuramı
  • Arzu Dürtü ve Çatışmaları Açığa Çıkarma
  • Bilinçaltı
  • Ruh Çözümlemesine Giriş Konferansları
  • Günlük Yaşamın Psikopatolojisi
  • Uygarlığın Huzursuzluğu
  • Cinsiyet ve Psikanaliz
  • Kültürdeki Huzursuzluk
  • Niçin Savaş?
  • Yaşamım ve Psikanaliz
  • Seçme Yazılar
  • Terapi
  • Endişe
  • Rüya Yorumları 1
  • Rüya Yorumları 2
  • Psikanaliz ve Uygulama
  • Psikanalize Giriş Dersleri
  • Ket Vurma
  • Musa ve Tektanrıcılık
  • Psikopatoloji Üzerine
  • Kendi Kendine Psikanaliz
  • Narsizm Üzerine ve Schreber Vakası
  • Mutluluk Dediğimiz Şey
  • Davranış Bozuklukları ve Tedavisi
  • Çocukta Fobinin Analizi
  • Yanılgılar ve Düşler Üzerine
  • Bir Çocukluk Nevrozu Hikayesi
  • Bir Genç Kızın Günlüğü
  • Freud - Jung Mektuplaşmaları
  • Psikanalize Giriş
  • Espriler ve Bilinçdışı ile İlişkileri
  • Dinin Kökenleri
  • İsteri Üzerine Araştırmalar
  • Psikanalitik Hastalık Öğretisi Hakkında Yazılar
  • Metapsikoloji 1
  • Metapsikoloji 2
  • Metapsikoloji 3
  • Metapsikoloji 4
  • Psikanalize Giriş
  • Psikanalize Giriş
  • Cinsel Yasaklar Ve Normaldışı Davranışlar
  • Sanat ve Sanatçılar Üzerine Notlar
  • Bir Histeri Vakası Analizi
  • Psikanalize Yeni Giriş Dersleri
  • Psikanaliz Açısından Edebiyat
  • Kültürel Cinsel Ahlak ve Modern Sinirlilik
  • Sanat ve Edebiyat
  • Aşkın Psikolojisi
  • Histeri Üzerine Çalışmalar
  • Metapsikoloji Haz İlkesinin Ötesinde Ego ve İd ve Diğer Çalışmaları
  • Ruh Çözümlemesine Yeni Giriş Konferansları
  • Ruh Çözümlemesinin Tarihi
  • Freud'un Mektupları
  • Psikanaliz Üzerine
  • Bakirelik Tabusu
  • Otobiyografi
  • Psikanaliz Üzerine Vakalar
  • Bilinçsizlik ve Psikanaliz
  • Siz Deli Misiniz?
  • Einstein’a Mektup
  • Psikanaliz
  • Eşeysellik Kuramı Üzerine Üç Deneme
  • Savaş ve Ölüm Üzerine
  • Bir Yanılsamanın Geleceği
  • Yas ve Melankoli
  • Rüya Psikolojisi
  • Leonardo da Vinci
  • Bastırma ve Bastırılanın Geri Dönüşü
  • İçgüdüler ve Baskılama
  • Espri Sanatı
  • Din
  • Takıntı Üzerine
  • Bilinçsiz-Olan
  • Anksiyete Üzerine
  • Psikanalizin Ana Hatlari
  • Totem ve Tabu - 2.Cilt
  • Kadın Cinselliği Üzerine
  • Ego ve Id
  • Bilinç Dışı
  • Bilinçaltını Keşfetmek
  • Sevgi Məktubları
  • Her İnsan Gördüğü Rüyanın Tabiridir
  • Aforizmalar
  • Sanrı ve Düş
  • Tutukluk Semptom ve Kaygı
  • Ruhsal Kimlik
  • Doğuştan Gelen Sapkın Eğilimler
  • Dora
  • Kendini Koruma İçgüdüsü
  • Psikanalitik İlerlemenin Önündeki Engeller
  • Psikanaliz ve Telepati
  • Cinsel İstismar - Psikoloji Serisi
  • Ensest
  • Yasaklar ve Normal Dışı İstekler
  • Gizemli
  • Düşüncelerin Sınırsız Gücü
  • Kadın Eşcinselliği
  • Totem ve Tabu Barbarlar ile Nevrotik Kişiliklerin Zihinsel Yaşantılarındaki Benzerlikler (Cep Boy)
  • Arzular ve Çatışmalar
  • Sexualleben
  • Введение в психоанализ
  • Sanat ve Psikanaliz
  • Erkeklerin Cinsel İçgüdüsü
  • Ketlenmeler, Belirtiler ve Anksiyete
  • Ego ve Kimlik
  • Libido ve Narsisizm
  • Cinsiyetler Ayrımı
  • Mədəniyyətin sancıları
  • Totem ve Tabu
  • Aşkın Psikolojisi

Sigmund Freud Alıntıları - Sözleri

  • Devletlerin, bireyleri kötülükten alıkoymasının, kötülük yapmayı ortadan kaldırmak amacından değil, onu tıpkı tuz ve tütün gibi tekeline almak amacından doğduğu düşüncesine kesin bir biçimde inanılabilir. (Cinsiyet ve Psikanaliz)
  • Kadınlar, özellikle de güzelseler, nesne seçimlerinde kendilerine dayatılan toplumsal kısıtlamaların bedeli olan belli bir kendiyle yetinme geliştirirler. Kesin konuşmak gerekirse bu türden kadınların erkeklerin kendilerine yönelik sevgileriyle kıyaslanabilecek yoğunlukta sevdikleri tek şey yalnızca kendileridir. Gereksinimleri de sevme değil ama sevilme doğrultusundadır ve bu koşulu yerine getiren erkek onların onayını kazanan kişi olur. (Metapsikoloji Haz İlkesinin Ötesinde Ego ve İd ve Diğer Çalışmaları)
  • Bastırma bireysel çalışır; bastırılmış olanın her bir türevi kendine özgü bir yazgıya sahip olabilir; biçim değişikliğinin fazlası yada azı başarının sonucunu tamamıyla değiştirebilir (Bastırma ve Bastırılanın Geri Dönüşü)
  • Biz ölümün yaşamın tek amacı olduğunu iddia etmiyoruz; ölüm kadar yaşamın da olduğu gerçeğini gözardı etmiyoruz. (Ruh Çözümlemesine Yeni Giriş Konferansları)
  • Bilinçaltında "hayır" sözcüğü olmadığını, zıtlıkların bir araya geldiğini biliyoruz. Reddetme ancak bastırma sürecinde ortaya çıkıyor. (Bir Çocukluk Nevrozu Hikayesi)
  • Psikanaliz bize baba kompleksi ile Tanrı inancı arasında yakın bir ilişkinin bulunduğunu ;bize kişisel bir Tanrı'nın psikolojik yönden yüceltilmiş bir babadan başka bir şey olmadığını göstermiştir ve her geçen gün genç bireylerin babalarının otoritelerinden kurtulduklarında dinsel inançlarını nasıl kaybettiklerine dair yeni kanıtlar sunmaktadır. (...) (Leonardo da Vinci)
  • Mutlu kişiler düş kurmaz, bunu ancak yeterince doyuma ulaşmamış kişiler yapar. Doyuma kavuşturulmamış, düşlemlemenin itici güçleridir ve her düş belli bir isteğe doyum sağlama çabası ve böyle bir doyumu ondan esirgeyen gerçek'i değiştirme girişimidir. (Sanat ve Sanatçılar Üzerine Notlar)
  • Olgunluk hazzı erteleyebilme kabiliyetidir. (Aforizmalar)
  • fakat bekâret bir tabunun, dinsel olarak tarif edilebilecek bir yasağın konusu haline gelmiştir. (Bakirelik Tabusu)
  • Temelde kırıcı olan bir düşünce belli bir yoğunluk seviyesine ulaşır ulaşmaz çekişme aktifleşir ve bu kesinlikle bastırmaya yol açar. (Bilinç Dışı)
  • Çocukluk çağında hiçbir gereksinimin bir babanın korumasına karşı duyulan gereksinimin kadar güçlü olabileceğini sanmıyorum (Kültürdeki Huzursuzluk)
  • Birbirleriyle uzlaşması zor çelişkilere düşüyorsunuz.. (Bir Yanılsamanın Geleceği, Neden Savaş)
  • "Efsaneye göre insan denilen varlık, kadın ve erkek olarak iki parçaya bölünmüştür; o zamandan beri aşk yoluyla birleşmeye çalışmaktadır" (Cinsellik Üzerine)
  • "Tam da hastalanacak zamanı bulmuştur büyük anne. Hastamız, sevdiğini, böylesine özlemişken..." (Psikanaliz ve Uygulama)
  • Ve her zaman öylesine güçsüz kalırdım ki, içimi yakıp kavuran tutkuları dışa vuramazdım. Dolayısıyla hep baskıladım kendimi, sanırım bu da halimden belli oluyor. (Yaşamım ve Psikanaliz)
  • İd'de içgüdüye düşen rolü ego da algı oynamaktadır. Ego tutkuları ihtiva eden id'in tersine, mantık ve sağduyu olarak adlandırılabilecek olan şeyi temsil etmektedir. (Ego ve Id)
  • herkes kendi hayatı üstünde hak sahibidir...' (Mutluluk Dediğimiz Şey)
  • Ama sorarım size, insanlar ellerine geçirdikleri bir şeyi ne zaman karmakarışık, ne zaman eciş bücüş bir duruma sokmamıştır? (Kendi Kendine Psikanaliz)
  • Sanki bilinçli olanın direnci, kökensel bastırılmış olandan uzaklaştırılmalarını sağlayan bir işlev görür. (Bastırma ve Bastırılanın Geri Dönüşü)
  • "Doğa, göründüğü kadarıyla bizi soğukkanlılıkla, zalimce, amansızca ve olasıdır ki tam da bizim doyum sağlamamıza yol açmış şeyler aracılığıyla yok eder." (Bir Yanılsamanın Geleceği)

Yorum Yaz