Şafakta Üç Kez - Alessandro Baricco Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Şafakta Üç Kez kimin eseri? Şafakta Üç Kez kitabının yazarı kimdir? Şafakta Üç Kez konusu ve anafikri nedir? Şafakta Üç Kez kitabı ne anlatıyor? Şafakta Üç Kez PDF indirme linki var mı? Şafakta Üç Kez kitabının yazarı Alessandro Baricco kimdir? İşte Şafakta Üç Kez kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Alessandro Baricco
Çevirmen: Şemsa Gezgin
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789755706689
Sayfa Sayısı: 96
Şafakta Üç Kez Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Alessandro Baricco, Şafakta Üç Kez'le okurunu bu kez otel lobilerine götürüyor. Üç farklı otel lobisi, üç şafak sökümü, üç kez o âna dek birbirine yabancı iki yalnız ruhun karşılaşması. "Yollarda" olan anlatı kişilerinin bu lobi karşılaşmaları, onlara hayatın hızlı ve sert akışında bir es verdirerek farklı bir zaman düzlemine açılmalarına olanak sağlıyor. Kendi yazgılarını karşılarındaki yabancıya anlatırken içsel bir yolculuğa ve bu yolculuğun beraberinde getirdiği iç hesaplaşmalara tanıklık ediyoruz.
İnsanın asla gerçekten değişmediğini, değişmesinin mümkün olmadığını, yedisinde neysen yetmişinde de o olduğunu, değişmek için baştan başlanmayacağını anladım. O zaman ne için baştan başlanıyor? diye sordu adam. (...) Masa değiştirmek için baştan başlanır, dedi. Yanlış oyuna katılmış olduğumuzu düşünürüz her zaman ve başka bir oyun masasına oturmuş olsak elimizdeki kâğıtlarla kim bilir neler yapabilirdik diye geçiririz aklımızdan.
(...) Kâğıtları değiştirmek olanaksız, oyun masasını değiştirmekten başka çare yoktur, dedi. Adam, Masanızı buldunuz mu? diye sordu. Evet, dedi kadın kendinden emin bir şekilde, iğrenç bir masa, herkes hile yapıyor, para kirli, insanlar beş para etmez, diye ekledi. İşte "masa" değiştirmek zorunda kalan, kendi masalarını arayan insanları anlatıyor Baricco.
(Tanıtım Bülteninden)
Şafakta Üç Kez Alıntıları - Sözleri
- Hiç canım, hep aynı hikaye, o benim hayatımın erkeği, ben de onun hayatının kadınıyım, o kadar, ama asla birlikte yaşamayı beceremedik.
- Özür dilerim. Herkesin kafasının benimki gibi dağınık olduğunu düşünüyorum.
- Gölgede büyüyen insanları o gölge yaşamları boyunca izler.
- Yanlış oyuna katılmış olduğumuzu düşünürüz her zaman ve başka bir oyun masasına oturmuş olsak elimizdeki kağıtlarla kim bilir neler yapardık diye geçiririz aklımızdan.
- Her işi üstünkörü yaparım, pek akıllı değilim ve çok kötü yürekliyim. Ayrıca hayatımda başladığım bir şeyi asla bitirmedim. Kötü yürekli ne demek? İnsanların acı çektiğini görmek beni rahatsız etmez. Bazen hoşuma gider. Oturun lütfen, orada ayakta durmanızdan rahatsız oluyorum.
- Gölgede büyüyen insanları o gölge tüm yaşamları boyunca izler
- Düş gücüm daha zengindi ve kalleş bir yüzüm vardı.
- O kapıdan çıktığınızı ve daha iyi bir yere gittiğinizi görmek çok hoşuma gidecek.
- Size söylediğim gibi kağıtları değiştirmek olanaksız, oyun masasını değiştirmekten başka çare yoktur, dedi. Adam, Masanızı buldunuz mu ? diye sordu. Evet, dedi kadın kendinden emin bir şekilde, iğrenç bir masa, herkes hile yapıyor.
- Kadın,insanların büyük bir bölümünün hayata baştan başlamayı düşlediğini söyledi ve bunda delice değil,duygusal bir şeyler olduğunu ekledi.Aslında kimsenin gerçekten baştan başlayamadığını ama insanların bunun hayalini çok kurduklarını ve çoğu kez tam dertlerin ve hayatın ortasındayken her şeye boş vermek istediklerini söyledi
Şafakta Üç Kez İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Şafakta Üç Kez: Alessandro Baricco iki yıl önce Tüyap fuarında Can Yayınları'yla çalıştığım sırada tanıdığım bir yazar. Fuarda Orwell'lar, Marquez'ler kadar olmasa da bir miktar satmış ve bol bol göz göze gelmiştim. Bazı kitaplar ile olan yolculuğum onları okumadan fuarda, kitapçıda, internette onları görerek, kapaklarını inceleyerek, hakkında yazılan yorumları okuyarak başlıyor. Baricco ile bu tanışmamdan sonra araya epey bir zaman girdi ve ben kendisini uzunca bir süre okumadım fakat her daim listemde oldu. Sonrasında birisiyle tanıştım, bir kitap kurdu değildi fakat arada sırada seçerek okuduğu kitaplar harikulade idi. Estetik zevkine en çok güvendiğim insandır hâlâ ve okuyup önerdiği her şeyi gözüm kapalı okuyabilirim. İşte bu müthiş insan bana Baricco'nun İpek kitabını önerdi. Ben o zaman çok seveceğimi biliyor olmama rağmen gene kitabı alıp okumadım. Şimdi o ilk andan iki yıl sonra kitaplarının baskıları tükenmek üzere iken dört beş kitabını birden satın aldım. Başlangıç kitabım ise Şafakta Üç Kez oldu. Elbette beklediğim gibi kitabı çok sevdim. Kitap sequel denen başka bir kurgunun içerisindeki hikayeyi, karakteri yeni bir kurgu ile sürdüren bir metin. Baricco daha önce Mr. Gwyn kitabında Hintli bir yazar tarafından yazıldığını söylediği bir kitaptan bahseder. Bu kitabın ismi Şafakta Üç Kez'dir ve aslında olmayan bu kitabı sonradan yazar ve bir kurgu ürünü olan bu kitap gerçek olur. Mr. Gwyn'e bir gönderme yapıyor olduğunu söylüyor yazar fakat tamamen ondan bağımsız bir şekilde okunabilecek bir kitap. Yalnızca fikir Mr. Gwyn'den çıkıyor. Kitabın içeriğine gelirsek hem bir öykü kitabı hem de bir roman denebilir. Üç bölümden oluşan bu kitabın içerisinde iki ana karakterin aynı mekanda farklı zamanlarda yaşadıkları üç ayrı hikayeyi okuyoruz. İlkinde iki karakter bir arada iken diğer iki hikayede ilk hikayenin içinden çıkan ve karakterleri ayrı ayrı gördüğümüz bağımsız hikayeler gibi. Bir yandan bağımsız üç hikaye gibi görebiliriz fakat bir novella olarak da tahayyül edilebilir. Ben her türlü kitabı çok sevdim. Yakın zamanda Mr. Gwyn ile de tanışmayı düşünüyorum. İpek okunmayı biraz daha bekleyecek fakat ona da çok geçmeden geleceğim. (Emre Yaman)
Kapağıyla(nedense) dikkatimi çekmiş bir kitaptı. 3 farklı hikayeyi anlatıyor ve hepsinin ortak noktası bir otelde geçmesi ya da otele uğraması. 1 saat gibi kısa bir sürede okudum. Hatta okuduğum en rahat kitaplardan biriydi. Ne kattı derseniz, diğer kallavi kitapların arasında elime alıp bitirmiştim, kafamı dağıttım falan. Ona yaradı. Rahat okunan konforlu, derli toplu güzel bir kitap. Fazlasını ne siz bekleyin ne yazar vaadetsin :) (Burak Kuşcu)
Hikâye ile roman arasındaki ince sınırın üzerinde ustalıkla ilerleyen bir eser. Yazarın girişteki notuna bakınca kitabın ilginç hikayesi, beni kitabı okuma hususunda daha da heyecanlandırdı. Bu isimde bir kitabın, daha önce yayınlanan bir romanındaki bir sahnede geçtiği, diğer kitap yayınlanınca, romanın içinde yer alan o hayali kitabı da canlandırmak istediğinden bahsediyor. Bu yanı ile kitap bir roman figüründen gerçek yaşama sıçramayı başarmış bir karaktere bürünüyor. Kitapta, üç farklı şafak vaktinde geçen, üç farklı ikilinin üç ayrı hikâyesi var. Olayların üçünün de başlangıç noktaları otel lobisi ya da otel odaları. Ama hikayeler arasındaki bağlar sadece şafak vakti ve otel mekanları ile sınırlı değil. Dikkatli bir okur için hikayelerin karakterleri de çapraz zamanlarda birbirleri ile harmanlanmış. Bir kadın ve bir erkek karakter üç farklı hikâyede birbirlerinin farklı yaş dönemlerinde (biri çocuk diğeri yaşlı veya tersi) karşı karşıya geliyorlar. Bu zaman karşıtlığı ya da gidiş gelişleri bir bütünlük sağlamakla birlikte, bu teması kurmak hikayeleri daha da ilginç kılıyor. Yazar özellikle karakterlerin diyaloglarını üretme konusunda oldukça gerçekçi ve becerikli. Son derece akışkan diyaloglar söz konusu. Her bir hikayenin kendi içindeki dokusu, olay örgüsü de son derece başarılı. İlk defa bir eserini okuduğum yazar, hikaye kurgusu ve yazım dili ile beni oldukça etkiledi. Bu kitabı, diğer kitaplarını da okuma konusunda beni heyecanlandırdı. Hikaye türünden hoşlanan okurlar için tavsiye edeceğim bir eser. (Sinan Tütüncüler)
Şafakta Üç Kez PDF indirme linki var mı?
Alessandro Baricco - Şafakta Üç Kez kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Şafakta Üç Kez PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Alessandro Baricco Kimdir?
Genç kuşak İtalyan romancılarından olan Alessandro Baricco, 1958 yılında Torino kentinde doğdu. Öfke Şatoları ve Oceano Mare adlı romanları çeşitli roman ödüllerine değer görüldü. İpek adlı kısa romanı pek çok dile çevrildi, İtalya'da uzun süre çok okunan kitaplar listesinin başında kaldı.
Alessandro Baricco Kitapları - Eserleri
- Bindokuzyüz
- İpek
- Homeros, İlyada
- Mr. Gwyn
- Emmaus
- Smith & Wesson
- Öfke Şatoları
- Şafakta Üç Kez
- Kent
- Okyanus Deniz
- Yarım Kalmış Bir Hayal
- Don Juan
- The Game
- Senza Sangue
Alessandro Baricco Alıntıları - Sözleri
- Gölgede büyüyen insanları o gölge tüm yaşamları boyunca izler (Şafakta Üç Kez)
- "Kesin çözümler her zaman ve yalnızca sürmeyeye mahkûm 1ruh hali nedeniyle alınır." "Kimin bu söz? "Marcel Proust'un. O asla yanılmazdı." (Mr. Gwyn)
- Gerçekten ne aradığınızı bilmediğiniz için bulduklarınızın bir değeri olmuyor.. (Homeros, İlyada)
- “Başka bir yaşam, dürüst olacağız. Susmasını bileceğiz.” (Kent)
- Beni durduran gördüğüm şey değildi/ Görmediğim şeydi. (Bindokuzyüz)
- Bazı akşamlar yastığa sürtünüyordum, çünkü uyuyamıyordum, aklımda o vardı. (Emmaus)
- “Başka bir yaşam, dürüst olacağız. Susmasını bileceğiz.” (Kent)
- "Dönecekler. Dönme dürtüsüne karşı koymak her zaman zordur, öyle değil mi?" (İpek)
- İnsanın başı belaya girmesin diye, penisle kalbi bir arada tutmak için böyle bir şeye sahip olmalı. (Yarım Kalmış Bir Hayal)
- Yanlış bir yazgının büyüklüğünü durdurmak için artık çok geç kalınmış olduğu halde, küçük kusurları tuhafça düzeltme gereksinimiydi benimkisi. (Smith & Wesson)
- Bir yaşamın binlerce anından birkaç tanesi göze görünmeden geçip giderken birdenbire tutuşuverir. (Öfke Şatoları)
- ../annelerimizin uçurumunda benzersiz ve beklenmedik bir yüreklilik yatar.. (Emmaus)
- Yaşlanmış bir yüzle, ama güzel bir şekilde, yorgunluk izi taşımadan.. (Bindokuzyüz)
- Şöyle derdi: “Bir kenarda güzel bir hikâyen ve onu anlatacak birisi olduğu sürece gerçekten aldatılman zordur”. (Bindokuzyüz)
- ..bazı zamanlarda diyecek hiçbir şey olmaması ne garip... (Öfke Şatoları)
- ~~~Oysa dünya tuhaftı~~~ (Mr. Gwyn)
- Her işi üstünkörü yaparım, pek akıllı değilim ve çok kötü yürekliyim. Ayrıca hayatımda başladığım bir şeyi asla bitirmedim. Kötü yürekli ne demek? İnsanların acı çektiğini görmek beni rahatsız etmez. Bazen hoşuma gider. Oturun lütfen, orada ayakta durmanızdan rahatsız oluyorum. (Şafakta Üç Kez)
- -normal yaşantımızı sürdürmek sıkıntı veriyordu. (Emmaus)
- Hiç canım, hep aynı hikaye, o benim hayatımın erkeği, ben de onun hayatının kadınıyım, o kadar, ama asla birlikte yaşamayı beceremedik. (Şafakta Üç Kez)
- Gülünç. Ama çoğu kez böyledir, hemen hemen her zaman böyledir: Sonunda acının, tüm o acının, gereksiz olduğu, deliler gibi acı çekildiği, ve bunun gereksiz olduğu, ne doğru ne de yanlış, ne güzel ne de çirkin olduğu, yalnızca gereksiz olduğu keşfedilir, sonunda söyleyebileceğin tek şey şudur: Gereksiz bir acıydı. (Kent)