Sakkara'nın Kumları - Glenn Meade Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Sakkara'nın Kumları kimin eseri? Sakkara'nın Kumları kitabının yazarı kimdir? Sakkara'nın Kumları konusu ve anafikri nedir? Sakkara'nın Kumları kitabı ne anlatıyor? Sakkara'nın Kumları kitabının yazarı Glenn Meade kimdir? İşte Sakkara'nın Kumları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Glenn Meade
Çevirmen: Ali Cevat Akkoyunlu
Orijinal Adı: The Sands Of Sakkara
Yayın Evi: Doğan Kitap
İSBN: 9789759915148
Sayfa Sayısı: 624
Sakkara'nın Kumları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Glenn Meade, İkinci Dünya Savaşı’nın ortasında Mısır’da geçen ilginç ve heyecanlı bir öyküyü anlatıyor.
Yıl 1939’dur. Prusya’lı bir anne ile Amerikalı bir babanın oğlu olan Jack, ailesinin yanında bahçıvan olarak çalışan adamın oğlu Harry’yle birlikte Mısır’a, Sakkara kazılarında çalışmaya gider. Orada güzel Alman Yahudisi Rachel Stern’le karşılaşan iki genç ona aşık olurlar. İkinci Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla Jack Avrupa’ya döner. Mısır’da kalan Rachel naziler tarafından yakalanır ve ortadan kaybolur. Dört yıl sonra, Roosevelt ve Churchill savaşın en önemli zirve toplantısı için Mısır’a gelir. Olaylar Harry, Jack ve Rachel’in Mısır’da tekrar bir araya gelmelerini sağlar, ancak bu kez farklı taraflardadırlar. Ortak konuları sadece savaşın değil, bütün 20. yüzyılın kaderini değiştirebilecek bir cinayettir.
Meade’in alışılmadık ve ilginç öyküsü gerçek bir hikayeye dayanıyor. Meade, “Nazilerin, 1943 yılında çok önemli bir toplantı için Ortadoğu’ya gelen Roosevelt ve Churcill’i öldürmek istemeleri tarihi bir gerçektir. “ diyor.
Kitap çok iyi anlatılmış ilginç bir öyküye dayanıyor. Gerçek ve yarı gerçek noktalar birbirlerine iyi bağlanmış, esas karakterler kusursuzca seçilmiş.
Sakkara'nın Kumları Alıntıları - Sözleri
- "Ne hissettiğimi bilmiyorum."
- "Sevgi var."
- .. Sanki tepede biri iplerimizi çekip halimize bakarak gülüyor.
- Hiçbir şey imkansız değildir. Umutsuz koşullar, umutsuz önlemler doğurur. Her şeyi planlamaya bağlı.
- "Çocukluğundan beri ilk kez ağlamak istedi."
- İnsan hayatı savaşın hammaddesidir..
- Uzun zaman önce, başka bir hayatta karşılaşmıştık.
- ''Aşık erkek sivilceyi gamze sanır.''
- Bazen hayat yollarının kısa da olsa kesiştiklerine inanırım.
- “- Bütün o ölenler, Almanlar da dahil. Bu kadar çok genç insanın, boşuna ölüyor olması beni çok üzüyor. - Sanırım bu da savaşın bedeli, efendim. - Ama çok yüksek bir bedel, evlat.”
- " Biz Mısır'da aşık erkek sivilceyi gamze sanır deriz. Aşk insanın gözlerini köreltir.."
- “Savaş bazen acımasız yöntemler gerektirir, Binbaşı. Bunu siz de bilirsiniz.” - Ben askerim, Kleist, kasap değil. Belki de aradaki farkı anlayamıyorsun? Üstelik kadınlara tecavüz ve işkenceyi savaş yapmak olarak da düşünmüyorum. Davranışların Alman üniforması için lekedir. Eğer elimde olsaydı, seni kurşuna dizdirirdim.”
- Bütün diktatörler korkaktır...
- Gerçeği bilmek ister miydin? Benimki de istendiği gibi gitmeyen hayatlardan bir örnek ; yanlış yola sapıyorsun, ne yaptığının farkına vardığındaysa geri dönemeyecek kadar geç oluyor...
Sakkara'nın Kumları İncelemesi - Şahsi Yorumlar
ISBN numarası: Doğan kitapçılık 9. Baskısı var, 2006 tarihli İlk baskı haziran 1999 diyor. Çevirmen aynı, kapak dizaynı renk dışında aynı ISBN 978-975-6817-30-5 Karton kapak ve doğan yayıncılık olan bir kitap daha denk geldi ISBN farklı (Taner Can)
Glenn Meade ile ik defa karşılaştığım kitap. Yazara olan hayranlığımın baş yapıtı. Tarihi bir öykü olsa idi nasıl sonuçlanır. Her sayfasında sizi soluksuzca bir sonraki sayfaya sürekliyor. Muhteşem..... (murat tüfekçiler)
Glenn Meade ile "Kar Kurdu" adlı eseriyle tanışmıştım, Sonra Son Tanık, Romanov Komplosu adlı eserleri derken yazara ilgim günden güne arttı. Bu kitabı da diğerleri kadar olmasa da eh işte idare eder. Şimdiye kadar okuduğum kitapları arasında sıralama yapacak olursam: 1. Kar Kurdu 2.Son Tanık 3.Romanov Komplosu 4.Sakkara'nın Kumları.. Gerçek tarihi olaylardan kurgulanan, epey hayal ürünü içeren ve çok sürükleyici kitaplar yazmakta yazarımız çok iyi. Yakın tarihe, Özellikle ben gibi İkinci Dünya savaşına merak duyanların bu kitabı seveceğine eminim. İyi okumalar, güzel paylaşımlar (M.G)
Kitabın Yazarı Glenn Meade Kimdir?
Eski gazeteci ve uluslararası üne sahip yazar Glenn Meade, 1957 yılında İrlanda’nın başkenti Dublin’in Finglas kasabasında doğdu. "Irish Times" ve "Irish Independent" gazetelerinde yazdı. İlk romanı "Kar Kurdu"yla şöhreti yakalayan Glenn Meade’in romanları, yirmiden fazla dile çevrildi. Yazarlığının yanı sıra eğitim pilotu olarak da çalışan Meade, 1980’lerin ortalarından, ilk romanını yazana kadar (1994) Dublin’deki Strand Tiyatrosu’nda kendi yazdığı bir dizi oyunun yönetmenliğini de yaptı. Uzun yıllar pilot eğitmeni olarak çalışan Glenn Meade, artık sadece yazarlık yapıyor.
Eleştirmenler, Glenn Meade’in romanlarını, olay ve kurgu bakımından, Frederick Forsythe, John le Carre ve Tom Clancy’nin heyecanlı bir karışımı olarak niteliyor. Uluslararası başarı kazanan romanları, olayların geçtiği Rusya, Mısır, Avrupa ve ABD’de kılı kırk yaran araştırma ve incelemelerin ürünüdür.
Glenn Meade Kitapları - Eserleri
- Buz Kapanı
- Kar Kurdu
- Sakkara'nın Kumları
- Son Tanık
- Romanov Komplosu
- Şeytanın Müridi
- Brandenburg
- 8. Gün
- İkinci Mesih
- Huzursuz Hayaletler
Glenn Meade Alıntıları - Sözleri
- Böylece, akıntıya karşı savaşan tekneler gibi, sürekli olarak geçmişimize doğru çekiliyoruz. (Brandenburg)
- "Bana kan akıtmamış bir devrim söyle." (Romanov Komplosu)
- Sanırım, insanları bir arada tutan aynı sevginin bazen insanları birbirinden ayırdığının da farkında değillerdi. (Son Tanık)
- "Söylesenize, Auschwitz'de Tanrı neredeydi?" ... "İnsan neredeydi?" (Son Tanık)
- Ya her şey tümüyle yanlış giderse? (8. Gün)
- Her zırhını zayıf bir yeri vardır. Önemli olan, o noktayı bulmak. (Kar Kurdu)
- Şeytanın öldüğünüzü fark etmesinden çok önce cennete gitmeniz dileğiyle.. (Romanov Komplosu)
- Yaşama arzusunu yitirdiğini söylediler. Bazı insanlarda olurmuş. Çok sevdiği, çok yakınındaki birinin kaybı, İnsanın içine işler, Dayanma gücünü yok edermiş. Kendi çocukların olup da gerçek sevginin ne olduğunu, Kızını ya da oğlunu bu şekilde kaybetmenin ne demek olduğunu anlayana kadar, Buna inanmak güç geliyor insana. (8. Gün)
- 'Bazı erkekler ancak seçenekleri ölçüsünde sadıktır. '' (Son Tanık)
- Sonra yıllarca bunu düşündüm. Yaklaşmakta olan talihsizliğin belirtisini fark edemediğim için kendimi suçladım. Fark etmem, yaşanacak her şeyi değiştirebilir miydi? Sevdiklerimin hayatını kurtarabilir miydi? Belki. En azından, bazen kendime öyle diyorum. (Huzursuz Hayaletler)
- ... Yaşama arzusunu yitirdiğini söylediler. Bazı insanlarda olurmuş. Çok sevdiği, çok yakınındaki birinin kaybı, İnsanın içine işler, Dayanma gücünü yok edermiş. Kendi çocukların olup da gerçek sevginin ne olduğunu, Kızını ya da oğlunu bu şekilde kaybetmenin ne demek olduğunu anlayana kadar, Buna inanmak güç geliyor insana. (8. Gün)
- Artık aramızda herhangi bir diyaloğun yararsız olacağını görüyorum. Sözleriniz anlamsız. Sadece davranışların bir değeri var. (8. Gün)
- "Devrim herkes için güçtür. Fedakârlık ve ıstırap olmadan başarılamaz." (Romanov Komplosu)
- Bu dünyada yaşadıkça, adalet diye bir şeyin olmadığını tekrar tekrar öğreniyorum. Gerçek adalet yok. Eski bir atasözünde her günahın bir intikam meleği var denir. Ama meleği hiç göremedim. (Brandenburg)
- Bu ülkeyi seviyorum. (İkinci Mesih)
- Küçük insanlar kolay kandırılırlar. (Buz Kapanı)
- Her çocuğun bir kokusu vardır:.. (Huzursuz Hayaletler)
- "Sevgi var." (Sakkara'nın Kumları)
- .. Sanki tepede biri iplerimizi çekip halimize bakarak gülüyor. (Sakkara'nın Kumları)
- Durum ne kadar umutsuz ve üzücü, ne kadar karanlık olursa olsun; hep gülmeye, güldürmeye hazırdı. (Brandenburg)