diorex
life
Dedas

Şamanizm - Michel Perrin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Şamanizm kimin eseri? Şamanizm kitabının yazarı kimdir? Şamanizm konusu ve anafikri nedir? Şamanizm kitabı ne anlatıyor? Şamanizm PDF indirme linki var mı? Şamanizm kitabının yazarı Michel Perrin kimdir? İşte Şamanizm kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 25.11.2022 23:00
Şamanizm - Michel Perrin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Michel Perrin

Çevirmen: Bülent Arıbaş

Yayın Evi: İletişim Yayınları

İSBN: 9789754708776

Sayfa Sayısı: 144

Şamanizm Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Michel Perrin`in bu çalışması şamanizme ilişkin geniş ve güncel bilgileri sergileme savındadır. Şamanizm bir din midir, yoksa herkesin yapabileceği bir tür büyü mü? Modern etneloglardan bazıları şamanizmi kurumların bütününü ilgilendiren toplumsal bir olgu olarak algılarlar. Onlara göre şamanizm, dinsel, simgesel, ekonomik, siyasal ve estetik bir gerçekliktir. Bu bağlamda şaman da bir yönetici, hastalıkları tedavi eden bir uzman, zeki bir psikolog, yetkin bir sanatçı ve bir `teknisyen`dir. Tanrıların ve doğanın kopmaz bir bütün oluşturduğu, gece ile gündüze kapıları her zaman açık olan şamanist evren, duyu ve simgelerle yüklüdür ve bugün bile bizi hala çekmekte ve büyülemektedir. Bu kitap, günümüz bilimlerinden yoksun insanların, olayların akışını açıklamak, doğayla yüz ağartıcı bir ilişki oluşturmak, acıları ve kaygıları gidermek için nasıl tutarlı bir entelektüel ve dinsel sistem oluşturduklarını keşfetmemizi ve anlamamızı sağlıyor

Şamanizm Alıntıları - Sözleri

  • Şamanizm uygulanış açısından, ne belirli usul ve sıralara bağlı dinsel bir törendir ne de kişisel bir arayış. Şamanizm toplumsal bir talebe karşılık verir. Pratik bir amacı vardır.
  • Şamanizm, ilkel bir esrime tekniğidir. Şaman bir ruhlar kılavuzudur. Ateşe egemen olma ve büyülü uçuş gibi uzmanlıkları vardır. Bir trans uzmanıdır. Bu trans sırasında, ruhunun bedenini terk ederek göğe yükselmeye ya da yeraltına inmeye giriştiği varsayılır.
  • Şaman olağanüstü bir “alıcı”dır. Sıradan insanların göremedikleri işaretlere duyarlıdır. Telepati yeteneğiyle donanmıştır. Ölümü sezinler. Rüyaları eksiksiz gerçekleşir. Av hayvanının gelişini kestirir. Tedavi sırasında kendisini çevreleyenlerin ne düşündüklerini bilir. Yağmur yağdırır ya da yağmurları sona erdirir. Üstelik, söylediklerine çoğu kez maddi kanıtlar eşlik eder, böylece yaklaşımlarının gerçek olduğu kanıtlanır.
  • "Güç" peşindeki insan, iklimin acımasızlıklarıyla karşılaşır, aç biilaç dolaşır, derisini çizerek kanatır, kendini kırbaçlar, haftalar boyunca mağaralarda ya da "kutsal" sayılan dağların doruklarında bir başına yaşar.
  • Yine aynı dönemde Sovyet gözlemciler de düzmecilik varsayımına dört elle sarılacaklar ve Marksist çözümleme adına şamanları halkın saflığından yararlanmasını bilen şarlatanlar olarak değerlendireceklerdir.
  • Kimilerine göre şamanizm şeytansı uygulamalar içeriyordu. Bilimci önyargılar içinde yüzen kimileri ise, şamanların hareketleri katıksız düzmecilik olarak veya ırksal özelliklere ya da iklim koşullarına bağlı patolojik davranışlar olarak değerlendiriyordu.
  • İnsanoğlu bir bedenden ve bir "ruh"tan (ya da birçok "ruh"tan) oluşur. Ruh bedenin kabuğundan sıyrılabilen ve ölümden sonra da yaşamayı sürdüren görünmez bir özdür. Ruhun ya da ruhlardan birinin gece boyunca bedenden geçiverici bir uzaklaşması düşe, uzun süreli ayrılığı hastalığa tekabül eder. Bedenden kesinkes kopması ise ölüm anlamına gelir. Sadece insanların değil doğadaki tüm varlıkların, canlı varlıklar gibi nesnelerin de ruhları vardır.
  • Aslında gerçekdışı dinler yoktur. Hepsi kendi tarzında gerçektir. Hepsi farklı biçimlerde de olsa insan varlığının belirli koşullarına yanıt getirir.
  • Şamanizm, ilk din biçimlerinden biri midir yoksa insanların karşılaştıkları sıkıntıların nedenlerini kavrayıp, onların ortadan kaldırılmalarını sağlayıcı özel bir yöntem midir? Seçkin kişilere özgü tinsel bir yaklaşım mıdır yoksa herekese açık büyüsel bir uygulama mı? Ya da totemizm hakkında söylendiği gibi, birbirini tutmayan olguların ve geçerliliği kalmamış antropolojik kavramların bir araya gelmelerinden doğan düzmece bir kategori mi?

Şamanizm İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Şamanizm Nedir ? Buna bir cevap aramaya yeltenmiş bu kitap. Içerisinde şamanizm ile ilgili bilgiler var ancak bence oldukça karışık ve sıkıcı bir kitaptı. Normal şartlarda alıp okumazdım ama şartlar normal değildi işte mecbur okudum. (Sümeyye Aykan)

Belki de benim atalarım süt içen şamanlardı: Dikkat! Spoiler içerir. "...Aslında gerçekdışı dinler yoktur. Hepsi kendi tarzında gerçektir. Hepsi farklı biçimlerde de olsa insan varlığının belirli koşullarına yanıt getirir..." demiş Durkheim. Dinler hakkında pek çok yorum geliştirilmiş ve geliştirilmeye de devam edecektir. Dinler de kendi içlerinde yaşamın tümü hakkında pek çok yorum geliştirmiştir. İnsanlık tarihi doğan ve ölen pek çok din ile tanışmıştır. Şamanizm bunlar arasında doğayla iç içe olan dinlerin belki de en önemlisidir. Kimilerine göre bir din sayılmıyor olsa da yazarımız Şamanizm'i din olarak tanımlıyor. Elimizdeki kitabın yazarı Michel Perrin bir Fransız etnolog ve aynı zamanda da arkeolog. Alanında epey eser vermiş olan Perrin bu kitabı yazarken oldukça geniş bir kaynakçaya başvurmuş. Kitapta farklı alanlarda uzman olan bir çok bilim insanının savlarına da yer verilmiştir. Etnoloji ve psikoloji bunların başında geliyor ve bu da bakış açısının geniş tutulmuş olmasının küçük bir göstergesidir. Kitap akademik bir eser niteliğinde olduğu için dili bir parça ağır diyebilirim. Bazı cümlelerin çok uzun olması zaman zaman okuyucuyu yorabiliyor fakat çeviri konusunda herhangi bir sıkıntı olmadığını düşünüyorum. Bölümlere ayrılarak yazılan bu kitap esasında temel giriş bilgilerini çok detaya girmeden aktarıyor. Şamanizm okumalarına başlangıç için rehber olabilecek kalitede bir eser. Biçim hakkında kısaca bilgi verdikten sonra Şamanizm'e giriş yapabiliriz. Bu dinin tam ortaya çıkış tarihi belirlenemese de paleolitik döneme kadar uzandığı son araştırmalarda belirlenmiştir. Daha çok Asya ve Amerika'da etkinlik gösteren Şamanizm icin en önemli kavram "öteki dünya" kavramıdır. Maddesel dünyada insanların kafalarında canlandırdıkları öteki dünyadaki varlıklar, hayal edilen senaryolar üzerinden canlı hayatı yönetiyor, intikam alıyor, ödüllendiriyor. Bu yönden bakıldığında diğer dinler ile oldukça benzer bir inanışa sahip, özellikle de çok tanrılı mitolojik dinlere. Öteki dünyadaki ruhların gazabına uğramamak için elbette mevcut dünyadaki doğal düzene zarar vermemek gerekiyor. Doğaya olan bağlılık da bir nevi buradan besleniyor. Kitapta bu açıdan çok fazla bilgi bulunmasa da paragraf aralarından böyle bir yorum çıkartmak mümkün. Semavi dinlerde kişiler Tanrı ile dua, yakarış vs. ile kendileri iletişim kurabilirken şamanist topluluklarda böyle bir durum yok. İletişim Şamanların aracılığı ile sağlanıyor. Bu yüzden de şamanlar toplumun en ileri gelen bireyleri hâlini alıyor. Kitapta şaman seçilmenin yolları anlatılırken iki yoldan bahsediliyor. Birincisi ve daha sık olanı, şamanların öteki dünyadaki ruhlar tarafından seçilip işaretler gönderilmesi ile, ikincisi ise hanedan usulü yani babadan/anadan evlada geçiş şeklinde. Burada ilk yönteme göre, dikkati çeken önemli bir husus var bana göre. Seçilen şamanın gözde bir aileden olması şartı yok. Bu bağlamda bireyler arasında eşitlikten söz etmek gayet yerinde olacaktır. Bir diğer husus da hem kadın hem de erkek bireyler şamanlık görevi alabiliyor. Yeter ki hayal dünyaları geniş olsun. Burda hayal dünyasından kastedilen şeyi şaman görevlerinde açıklayalım. Şamanlar öteki dünya ile fiziksel dünya arasında iletişim kuran seçilmiş kişilerdir. Öbür dünya ile iletişim, rüyalar ya da trans halleri ile gerçekleşiyor. Şamanlar öbür dünyada bir takım maceralar yaşıyor ve bunları da kehanetler, öngörüler, tahminler şeklinde toplumuna aktararak onların yaşamını düzenliyor. Bütün bunları yapabilmek için elbette ki geniş bir hayal gücüne ihtiyaç var bana göre. Aynı zamanda şamanlar fiziksel dünyanın dengesinin sağlanmasında, insanların yaşadığı ruhsal zorluklar ile baş etmelerinde, iyileştirilemeyen hastalıklarının tedavi edilmesinde de görevli. Bu yönden bakıldığında şamanlara şifacı ve psikolog gibi görevler de atfedilmiştir. Bunların dışında şamanlar, zaman zaman büyüler ve medyum faaliyetleri ile de sahneye çıkıyor ve tabi bunları da yine toplumun yararı için yapıyor. Oldukça ilginç görevleri var öyle değil mi? Fakat bu tarz görevleri yerine getirmek için öteki dünya ile iletişim kurması gerekiyor ve bunun için de bir takım sanrı uyandırıcılara yani bir nevi uyuşturucu maddelere ihtiyaç duyuyorlar. Sergilenilen davranışlar ne denli uç ise, öteki dünyadan alınan işaretler de o denli güçlü demektir. Bu maddelerin kullanımı sonucu gösterdikleri psikotik ve nevrotik davranışlar bilim insanları tarafından hastalık olarak değerlendiriliyor ve hatta bazı psikolog ve psikiyatrlar şamanların sahtekar ve şarlatan olduğunu düşünüyor. Bana kalırsa bu durum şarlatanlıktan ziyade "güç istemi". Tanrılar ile iletişim kurabilme yeteneği üst pozisyonda bir insan olmayı gerektirir, işin içine bir de toplumu yöneten ve onların kurtarıcısı rolünü oynamak kişiyi hâliyle daha güçlü hissettirecektir. Bu yüzden güç istemi bir nevi içsel dürtü. Şamanist toplulukların dinsel ritleri ve inanışları temelde benzer olsa da bir takım uygulamalarda birbirinden epeyce ayrılabilmektedir. Fakat her halükarda ritler bitki ve hayvanlardan yani doğadan besleniyor. Büyücülük ile özdeşleştirilmesinin nedeni de sanıyorum ki temelde budur. Fikrimce kitaptaki en önemli konulardan biri şamanların biseksüel cinsel kimlikleridir. Buna göre törenlerde erkek şaman, kadınsı kıyafetler giyerek bir takım kadınsal davranışlar sergiler, kadın şamanlar ise erkek motiflerinin yoğun olduğu kıyafetler ile erkeksi davranışlar sergiler. Bunun sebebi şamanın cinsel belirsizliğe sahip olarak her iki cinse karşı da yansız olmasıdır. Düşünüldüğü zaman alt niyet oldukça hakkaniyetli duruyor. Aynı zamanda şamanlara verilen bu cinsel çiftdeğerlilik onların her iki cinsin de özelliklerini alarak güçlerini artırmalarına destek olmaktadır. Bu kısmı okuyunca aklıma çok sevdiğim Muazzez Hoca'm ve Sümerler geldi. Sümerlerde Tanrı evlerinde gerçekleştirilen dinsel ayinlerde, homoseksüelliğe dikkat çeken bir uygulamaya göre; kadınların erkek, erkeklerin de kadın kıyafetleri giyerek, karşı cinse ait tavırlar ile yürüyüş yaptıkları ritler var. Bu iki uygulama düşünüldüğü zaman akla tarihsel süreçte inanışların birbirlerinden etkilenmiş olması ihtimalini getiriyor. Bir diğer çok kıymetli husus ise doğaya duyulan muazzam saygıdır. Şamanizmde avlanma öncesi, öteki dünyadaki ruhların gönlü hoş edilmelidir çünkü her hayvanın bir koruyucusu bulunmaktadır. Aynı durum bitkisel beslenme için de geçerlidir. Doğadan fayda sağlarken doğaya bırakılacak hasar en alt seviyede olmalıdır. Bu da bize şamanizmde doğanın ne denli kutsal olduğunu ve her daim korumanın önemini göstermektedir. Semavî dinlere mensup insanların da doğaya bu denli saygı duyması gerektiğine inanıyorum fakat çevreme baktığımda malesef ki bunu göremiyorum. Doğa maddesi ele alındığında, belki de şamanizm semavi dinlerde bu yönden ileridedir düşüncesi aklıma geliyor. Son olarak neo-şamanizmden de kısaca bahsederek sözü bitirmek istiyorum. 1960'ların sonlarından itibaren ortaya çıkan bu hareket özellikle sanatçılar arasında bir akım hâline gelmiştir. Neo-şamanizme göre her birey kendi kendinin şamanıdır. İçsel arınma, doğayla uyumu yakalama, bireyin yeteneklerinin gelişimi için içsel bir güç sağlama aracı olarak kullanılmaktadır. Ve sanatçılara göre de oldukça işe yaramaktadır. Her din kendi toplumu için en doğru ve en özel dindir bunu görebiliyorum. Fakat gözleri diğer dinlerin ya da diğer felsefelerin öğretilerine tamamen kapatmayı da doğru bulmuyorum. Her insan doğruluğuna inandığı öğretilerin peşinden gider, ve tabi gitmelidir de. Ama bir yerlerde sırtımızı çevirdiğimiz çok kıymetli öğretiler de olabileceği bilinmelidir. Bütün bunları düşününce şunu söylüyorum kendi kendime: Kim bilir? Belki de benim atalarım süt içen Şamanlardı... (Ecem)

Şamanizm hakkında çok büyük detaylara girmiyor ancak çok fazla genelde anlatmıyor. Yararlı bulduğumu söyleyebilirim ancak bu kitap Şamanizm için iyi bir başlangıç olabilir. (Oğuz)

Şamanizm PDF indirme linki var mı?

Michel Perrin - Şamanizm kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Şamanizm PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Michel Perrin Kimdir?

CNRS'de (College de France, Paris) araştırma direktörüdür.

Michel Perrin Kitapları - Eserleri

  • Şamanizm

Michel Perrin Alıntıları - Sözleri

  • Şamanizm, ilk din biçimlerinden biri midir yoksa insanların karşılaştıkları sıkıntıların nedenlerini kavrayıp, onların ortadan kaldırılmalarını sağlayıcı özel bir yöntem midir? Seçkin kişilere özgü tinsel bir yaklaşım mıdır yoksa herekese açık büyüsel bir uygulama mı? Ya da totemizm hakkında söylendiği gibi, birbirini tutmayan olguların ve geçerliliği kalmamış antropolojik kavramların bir araya gelmelerinden doğan düzmece bir kategori mi? (Şamanizm)
  • Aslında gerçekdışı dinler yoktur. Hepsi kendi tarzında gerçektir. Hepsi farklı biçimlerde de olsa insan varlığının belirli koşullarına yanıt getirir. (Şamanizm)
  • "Güç" peşindeki insan, iklimin acımasızlıklarıyla karşılaşır, aç biilaç dolaşır, derisini çizerek kanatır, kendini kırbaçlar, haftalar boyunca mağaralarda ya da "kutsal" sayılan dağların doruklarında bir başına yaşar. (Şamanizm)
  • Yine aynı dönemde Sovyet gözlemciler de düzmecilik varsayımına dört elle sarılacaklar ve Marksist çözümleme adına şamanları halkın saflığından yararlanmasını bilen şarlatanlar olarak değerlendireceklerdir. (Şamanizm)
  • Şamanizm, ilkel bir esrime tekniğidir. Şaman bir ruhlar kılavuzudur. Ateşe egemen olma ve büyülü uçuş gibi uzmanlıkları vardır. Bir trans uzmanıdır. Bu trans sırasında, ruhunun bedenini terk ederek göğe yükselmeye ya da yeraltına inmeye giriştiği varsayılır. (Şamanizm)
  • Kimilerine göre şamanizm şeytansı uygulamalar içeriyordu. Bilimci önyargılar içinde yüzen kimileri ise, şamanların hareketleri katıksız düzmecilik olarak veya ırksal özelliklere ya da iklim koşullarına bağlı patolojik davranışlar olarak değerlendiriyordu. (Şamanizm)
  • Şaman olağanüstü bir “alıcı”dır. Sıradan insanların göremedikleri işaretlere duyarlıdır. Telepati yeteneğiyle donanmıştır. Ölümü sezinler. Rüyaları eksiksiz gerçekleşir. Av hayvanının gelişini kestirir. Tedavi sırasında kendisini çevreleyenlerin ne düşündüklerini bilir. Yağmur yağdırır ya da yağmurları sona erdirir. Üstelik, söylediklerine çoğu kez maddi kanıtlar eşlik eder, böylece yaklaşımlarının gerçek olduğu kanıtlanır. (Şamanizm)
  • Şamanizm uygulanış açısından, ne belirli usul ve sıralara bağlı dinsel bir törendir ne de kişisel bir arayış. Şamanizm toplumsal bir talebe karşılık verir. Pratik bir amacı vardır. (Şamanizm)
  • İnsanoğlu bir bedenden ve bir "ruh"tan (ya da birçok "ruh"tan) oluşur. Ruh bedenin kabuğundan sıyrılabilen ve ölümden sonra da yaşamayı sürdüren görünmez bir özdür. Ruhun ya da ruhlardan birinin gece boyunca bedenden geçiverici bir uzaklaşması düşe, uzun süreli ayrılığı hastalığa tekabül eder. Bedenden kesinkes kopması ise ölüm anlamına gelir. Sadece insanların değil doğadaki tüm varlıkların, canlı varlıklar gibi nesnelerin de ruhları vardır. (Şamanizm)

Yorum Yaz