Sandman 6 - Neil Gaiman Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Sandman 6 kimin eseri? Sandman 6 kitabının yazarı kimdir? Sandman 6 konusu ve anafikri nedir? Sandman 6 kitabı ne anlatıyor? Sandman 6 PDF indirme linki var mı? Sandman 6 kitabının yazarı Neil Gaiman kimdir? İşte Sandman 6 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Neil Gaiman
Çevirmen: Elif Ersavcı
Editör: Alican Saygı Ortanca
Orijinal Adı: Sandman 6: Fables and Reflections
Yayın Evi: İthaki Yayınları
İSBN: 9786057762030
Sayfa Sayısı: 264
Sandman 6 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Tüm zamanların hem en popüler hem de eleştirmenlerce en çok beğenilen grafik romanlarından biri olan sandman, çizgi roman dünyasında olgun ve lirik fantazinin dönüm noktası oldu. Mecranın en aranan sanatçılarının resimlendirdiği seri, modern ve antik mitolojilerin çağdaş kurgularla, tarihi dramalarla ve efsanelerle beraber dokunduğu zengin bir karışım.
Sandman'in altıncı cildi olanFabllar ve Yansımalar'da Düşler Lordu dokuz yeni öyküyle karşımıza çıkıyor. Geçmişin sisinde yaşayan hayatlardan günümüzün kâbuslarına kadar sirayet ettiği bu öykülerde imparatorlar ve casuslar, aktörler ve kuzgunlar hatta kurtadamlar rüyalarda buluşuyor. Hayat ve aşk, iktidar ve karanlık bu rüyaları asla terk etmiyor.
Sandman 6 Alıntıları - Sözleri
- "Ben 'Kaderim'...İşim dilemek değil,bilmektir. Olması gereken olur.Kural budur."
- -sen düşmekten korkmaz mısın? +tırmanmak kimi zaman bir hatadır; tırmanmaya hiç kalkışmamak her zaman hatadır.
- Tırmanmak kimi zaman bir hatadır; tırmanmaya hiç kalkışmamak her zaman hatadır.
- deliliği...deliliği aklını başında tutuyor...
- Sen fanisin: Faniler bunu yapar. Cenazeye gider, ölüye veda eder, yasını tutar ve sonra devam eder hayatına. Kimi zaman yokluğu öyle bir çarpar, içini öyle bir dağlar ki gözyaşlarını tutamazsın. Ama gün geçtikçe daha az olur bu. O öldü. Sen hayattasın. O yüzden yaşa.
- Tırmanmak kimi zaman bir hatadır; tırmanmaya hiç kalkışmamak her zaman hatadır.
- bazen uyanırsın. bazen de düşüşün öldürür seni.
- Sen fanisin: Faniler bunu yapar. Cenazeye gider, ölüye veda eder, yasını tutar ve sonra devam eder hayatına. Kimi zaman yokluğu öyle bir çarpar, içini öyle bir dağlar ki gözyaşlarını tutamazsın. Ama gün geçtikçe daha az olur bu. O öldü. Sen hayattasın. O yüzden yaşa.
- Bazı şeyler görülmek için fazla büyüktür; Hissedilmeyecek kadar ağırdır bazı hisler.
- Her seferinde hatırlatmak zorunda mıyım? Doğru hitap şekli "Majesteleri" olacak.
- Ağlamaya başladım, kısmen ölmediğim, kısmen de yaşadığım için.
- "İnsan ucuza geleni kolay kanıksar; bir şeye kıymetini veren ona ödenen bedeldir."
- ...daha genç dönemlerimde olsam duygularımın karmaşasına kapılıp bir iki gözyaşı dökerdim kesin; ama yıllar beni nasırlaştırmıştı.
- “Paine, insanları galeyana getirdiği için faydalıydı, ama bu tipler devrimden önce lazımdır, devrimden sonra değil.”
- Düşmek korkusu: "Tırmanmak kimi zaman bir hatadır: tırmanmaya kalkışmamak her zaman hatadır. Eğer tırmanmazsan düşmezsin. Bu doğru ama başaramamak bu kadar kötü, düşmek o kadar zor mu? Bazen uyanırsın ve evet, ölürsün bazen de ama üçüncü bir seçenek var. Bazen uyanırsın. Bazen de düşüşün öldürür seni: Ve bazen de, uçarsın düştüğünde. " Thermidor: "İnsan ucuza geleni kolay kanıksar: Bir şeye kıymetini veren ona ödenen bedeldir." Av: "Kıymet insanın düşündüğündedir, evlat. Gerçekte değil. Kıymet düşlerdedir."
Sandman 6 İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bu ciltte öykülerden öykülere sürüklendik. Eğlendiren, düşündüren, şaşırtan; kısacası tüm duyguları hissettiren bir cilt oldu. Gaiman’ın kıskandıracak kalemi ve zihni var. Pek de kıskanamıyorum çünkü bambaşka seviyede. Zaten tarzlarımız da zaten hiç uyuşmuyor. Mitolojiye veya tarihi bir olaya yorum getirme işi benlik değil. Kardeşlerin de sahne alması okuma şevkimi katladı. Özellikle Ölüm’ü görmek (kendisi seri içerisinde favori karakterim olur) yüzüme tebessüm konduruyor. Evet. Oldukça tezat bir durum. Giriş öyküsü kısaydı. Öğütleyici nitelikteydi. Anladığım kadarıyla Gaiman şöyle söylemek istemiş: ‘‘Dene, kazanma ihtimalini göz önünde bulundurarak kaybet. Denememek, mağlubiyeti baştan kabullenmektir zaten. Yenil, ama dene.’’ İkinci öykü, Joshua Norton’un öyküsü. Yaşanmış tarihi bir olaydan alıntı bir hikaye ve Neil Gaiman’ın kendi kurgusuna göre şekillendirmesi müthiş bir iş. Kim bilir, belki de tam da Gaiman’ın anlattığı gibi olmuştur. Üçüncü öykü, Fransa’nın terör dönemini anlatan, Rousseau etkisinde kalmış Robespierre’in hikayesi. Fakat yine Gaiman’ın kendi hikayesine göre kurguladığı bir şekilde sunuluyor bizlere. Keşke Joseph Fouche’a da yer verilseydi dedim. Ciltteki favori öykülerimden biri oldu. Oldukça beğendim. Dördüncü öykü, virgülün ve cümle kullanımının arttığı, haliyle şiirselliğin ön planda olduğu bir anlatıma sahip. Gerek anlatım, gerek öykü, fena değildi. Sonu çok belli edildi, bu zaten herkesçe aşikar bir durum. Verilen mesaj güzeldi. Sadeydi. Düşünü kurduğumuz, aradığımız, peşinde koştuğumuz emellerimizin, özünde istemediğimiz şeyler olabileceği yahut ummadığımız gibi çıkabileceğiyle ilgiliydi. Ben böyle yorumladım. Yanlış da olabilir. Beşinci öykü, muhteşem. Tarih-mitoloji ve Gaiman’ın kendince yorum katması… Çok beğendim. Çok sevdim. Anlatımda da farklılığa gidip yine uzun cümleler kullanmış fakat bu sefer ziyadesiyle teatral bir anlatıma bürünmüş. Mitolojiyi okumayı seviyorum. Ama bir yandan ise okumak ahlakımı bozabiliyor; çünkü din olgusu, gözümdeki ciddiyetini yitiriyor. Tüm dinler epik bir masaldan ve şiirden ibaret geliyor bana. İnsanların bir şeye amaç yükleme gayretiyle oluşmuş, korkuların doğurduğu sığınak. Neyse, bu öyküyü sevdim ve beğendim. Tarih-mitoloji harmanlama olayını Gaiman cidden iyi yapıyor. Özellikle bu öyküdeki duygu aktarımı çok başarılı. Gaiman’ın fikir çeşitliliği çok fazla. Yaratıcılık üst seviye. Haliyle ortaya ufak ufak öyküler çıkması doğal. Altıncı öykü, benim de çok ilgi duyduğum tarihi bir kişilik olan Marco Polo’ya yer verilmiş. Dizisinin ilk sezonunu izlemiştim fakat beğenmemiştim. Marco’nun gezgin hallerini görmek istiyordum. Ama bütçe nedeniyle de imkansız bir durum tabii. Bu öyküyü de beğendim. Öykü sevmeyen biri olmama rağmen bu ciltteki öyküler nedense hiç sıkmadı beni. Gerçekten çok yaratıcı bir yorum katma kabiliyetine sahip Neil Gaiman. Yedinci öykü, Orfeus’un Şarkısı… Şampiyonlar ligi. Her yönüyle şampiyonlar ligi. Fazlasına gerek yok. Tüyler diken. Neil Gaiman put, bense onun Yahudi’siyim. O Sergen Yalçın, bense yeteneğine yazık ettiği için eseflenen Lucescu’yum. Sekizinci öykü, kutsal kitap olarak geçen mitlerde, Havva ile Adem’in farklı varyasyonlarını okuduğumuz bir öykü oldu. Habil ve Kabil’in anlattığı da fena değildi tabii, fakat Adem ile Havva miti ilgimi çok çekiyor. Eğlenceli, epik ve bol metafor barındıran bir hikayesi var bilindiği üzere. Çokça kez dinlemeye alıştığım için, eh, dediğim bir öykü oldu. Dokuzuncu öykü, kullanılan punto yüzünden hiç odaklanamadım. Zaten okumadım. İnanılmaz derecede zor okunan bir punto kullanılmış. Nasıl okuyacağım bilmiyorum. Atlamadan okumaya çalışacağım, umarım okumayı başarabilirim. Belki düşüncelerimi sonradan ekleyebilirim. Dizisini bekleyen arkadaşlar: Bu hataya sakın düşmeyin. İşin başında Gaiman var, evet, ama beni dinleyin. Gaiman’a değil, bana güvenin. Çünkü seride verilen edebi lezzeti, Gaiman’ın kendisi bile dizide veremez. Çok zor. Edebi bir şölen sunuluyor çizgi romanda. Çizgi roman okumayı sevmiyordum. Sandman yüzünden öteki çizgi romanlara da ilgim arttı. Seri yüzünden Vaiz’in ilk cildini sipariş ettim. Sandman maddi olarak bana bela açtı. Kendimce şunu söylemeliyim ki Gaiman romanlarına bulaşmayın. Bu adam tüm yeteneğini Sandman serisine kusmuş sanki. İnanın öyle. Bir daha kendisinin bile çıkamayacağı bir seviyeye çıkmış. Sandman okuyun, okutun. Uzun süredir sadece Sandman okuyorum. Umarım DC comics reklam ücretlerimi karşılar. Neil Gaiman imzalı set de bekliyorum. Bari el değmişken birkaç seri daha yollasınlar, fena olmaz. (K)
Sandman 6- Fables &Reflections: Kitabın orijinal adı Fables&Reflections. 5 kitap sonrasında bile hala şaşırarak okuyorum. Sandman serisinin kanımca en büyük özelliği mitoloji ve yaşam, rüya ile gerçek, kurmaca ile realite arasındaki sınırın kalkması, hangisi nerede başlıyor bitiyor kolayca ayırt edilememesi. Bu nedenle de bir insanın nasıl böyle şeyler kurgulayabildiği ve üzerine bir de resmedebildiğine hayranlık duyuyorum. Kitaptaki “Three Septembers and a January” hikayesi öyle uçuk kaçıktı ki gerçek olabileceğini başta hiç düşünmemişken içimden bir ses “Neden olmasın?” dedi. Meğerse gezegenimizden, İmparator Norton diye bir vatandaş gerçekten de gelmiş geçmiş. Dünya tarihinin nev-i şahsına münhasır konuklarından birini daha bu vesileyle tanımış oldum. Çok da memnun oldum:) (Tülay Özbay)
Artık cidden Neil Gaiman ve bu cildi yazan kişilerin zekasına yetişemiyorum. O kadar çok karakter o kadar çok hikaye dönüyor ki beynim almıyor. Bir yerden sonra bazı hikayelerin birbiri ile tekrar birleşmesi beni her seferinde şoka uğratıyor. Bu ciltte aslında çoğu cilde benzer şekilde farklı farklı hikayelerden oluşuyor. Özellikle benim en sevdiğim Rüya’nın oğlunun hayatı ve aşkının anlatıldığı yerler. Sonu çok saykoydu bence. Böyle bir şey beklemiyordum. Yine beğendiğim başka bir hikaye daha ilk ciltlerde Daniel adında bir bebeğin doğumunu okumuştuk. O bebek Rüya için önemli ve annesine onu bir gün alacağım demişti. Şimdi bu ciltte o bebekle ilgili ufak bir kısım var. Hala o ve Rüya’nın arasında ki ilişkiyi tam olarak kafamda kuramadım. Ya da söylediler ben o kadar ayrıntı içinde unuttum/dikkat edemedim. Çizimler her zamanki gibi güzeldi. Rüya’nın çizimine biraz daha alıştım (arada yine farklı geliyor.) Ama en beğendiğim adamın biri Rüya ve Ölüm hakkında bir hikaye anlatıyor, o sırada görünen çizimler biraz daha çocuksu hani doodle tarzı çizimler olur ya öyle işte. Aşırı tatlıydı. Bu cilt de böylece bitti. Genel olarak 1,2 ve 3. ciltleri okurken aşırı şaşırdığım yerler olmamıştı ama bu sefer 4,5 ve 6. ciltleri okurken baya şaşırdım. Giderek çok daha karmaşık ve harika bir hikaye oluyor. Sonunun nasıl biteceğini aşırı merak ediyorum. (Aysenur)
Sandman 6 PDF indirme linki var mı?
Neil Gaiman - Sandman 6 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sandman 6 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Neil Gaiman Kimdir?
Sandman, Coralin, Stardust gibi modern fantastik kurgu edebiyatında iz bırakmış olan roman ve çizgiromanların yazarı. Fantastik kurgudan bilim kurguya, grafik romanlardan filmlere kadar geniş bir alanda ürün vermiş olan Gaiman; Hugo, Nebula, Bram Stoker gibi kurgu edebiyatının en prestijli ödüllerinin sahibidir.
Neil Gaiman, Polonyalı Musevi bir ailenin çocuğu olarak, 10 Kasım 1960 tarihinde, Portchester, Hampshire, İngiltere’de dünyaya geldi ve Fonthill, Ardingly ve Whiftgift’in de arasında bulunduğu bir dizi Church of England okulunda eğitim gördü.
Gençlik yıllarında, J.R.R. Tolkien, Edgar Allan Poe, Ursula Le Guin gibi fantastik kurgunun ve Roger Zelazny, Robert A. Heinlein gibi bilim kurgunun büyük ustalarının eserlerini takip etti. 80’li yılların başlarında gazeteci olarak çalışmaya başlayan Gaiman, bu sayede ileride kitaplarını basacaklarını umduğu basın dünyasının önemli isimleri ile tanıştı.
İlk yayınlanan kitabı, Duran Duran adlı müzik grubunun biyografisiydi. Bir yandan farklı İngiliz dergilerinde makaleleri yayınlanırken, bir yandan da British Fantasy Society’ye yazdıklarını gönderiyordu.
Kendisi gibi İngiliz olan grafik roman yazarı Alan Moore’dan etkilenek, grafik romanlar için senaryo yazmaya başladı. İlk olarak Moore’un yarım bırakmasının ardından Marvelman’i tamamlayan Gaiman, bu yapıttan sonra, Future Shock, Violent Cases, Black Orchield gibi erken dönem eserlerine imza attı.
1989 yılında, kendisine büyük ün ve servet kazandıracak olan Sandman’i çıkarttı. Dream karakterinin baş rolünde yer aldığı çizgiroman serisi, 1989-1996 yılları arasında 75 fasikül olarak piyasaya çıktı ve daha sonra yapılan eklemelerle birlikte 11 cilt olarak kitaplaştırıldı.
Sandman sonrasında farklı çizgiroman firmaları için Elric, Lady Justice, Shadow Death gibi eserleri kaleme alan Gaiman, 2009 yılında, Batman R.I.P. serisi için yazdığı “Whatever Happened to the Caped Crusader” adlı çizgiroman senaryosu ile grafik roman piyayasındaki uzun süreli sessizliğini bozdu.
Grafik romanların dışında uzun romanlar ve kısa hikayelerle düz yazı alanında önemli eserler veren yazar, Diskdünya’nın yazarı Terry Pratchett ile beraber yazdığı Good Omens ile dünya çapında üne kavuştu. 1990 yılında çıkan romanı, 1996 yılında Neverwhere, 1999 yılında, daha sonra sinemaya da uyarlanan Stardust ve 2001 yılında, en iyi eseri olarak bilinen Amerikan Tanrıları takip etti.
Amerikan Tanrıları’nın başarısı üzerine, romanda ek bir karakter olan Anansi’nin adı altında, yeni bir roman kaleme alan Gaiman, Anansi Boys adlı bu roman sayesinde New York Times Best Seller listesinde bir numaraya kadar yükseldi. Yazarın son romanı, 2008 yılında yazdığı ve çocuklara yönelik olan The Graveyard Book (Mezarlık Kitabı) oldu. Gaiman’ın Anansi Boys dışındaki kitapları Türkçe’ye çevrildi.
Amerikan Tanrıları adlı kitabının yazımı sırasında kendisine bir web blog’u açan Gaiman, eserlerinin yapım aşamasını ve hayatından kesintileri yansıttığı ve http://journal.neilgaiman.com adresinde bulunan blogunu açıldığı tarihten beri aktif tutmakta ve yazılarını haftalık olarak sürdürmekte.
Minneapolis, Minesota, A.B.D’de, Addams Family House adını verdiği bir evde yaşayan yazar, eski karısı Mary McGrath’la olan evliliğinden Michael, Holly ve Madeleine adlı üç çocuğa sahip ve 2009 başından bu yana, şarkı sözü yazarı Amanda Palmer ile uzun dönemli bir ilişkisi var.
Neil Gaiman Kitapları - Eserleri
- İskandinav Mitolojisi
- Koralin
- Yolun Sonundaki Okyanus
- Mezarlık Kitabı
- Amerikan Tanrıları
- Yokyer
- Prelüdler & Noktürnler - Sandman 1. cilt
- Yıldız Tozu
- Sandman 2 - Bebek Evi
- Odd ve Ayaz Devleri
- Kıyamet Gösterisi
- Sandman 3
- Anansi Çocukları
- Sandman 4 - Sisler Mevsimi
- Sen Oyunu - Sandman 5
- Ara Dünya
- Sandman 6
- Sandman 7 - Kısa Yaşamlar
- Sandman 8 - Dünyaların Sonu
- Siyah Orkide
- Sandman 9 - Merhametliler
- Babam Süt Peşinde
- Vadinin Hükümdarı
- Sandman 10 - Uyanış
- Kırılgan Şeyler
- Batman: Pelerinli Süvariye Ne Oldu?
- Mezarlık Kitabı Cilt 1
- 1602
- Sandman 11 - Ebedi Geceler
- Cinayet Sırları
- Talimatlar
- Gümüş Hayal
- Kayıp Bayan Finch Vakasının Ardındaki Gerçekler
- Sonsuzluk Çarkı
- Gecenin Yaratıkları
- Soytarı Aşık
- Paniğe Kapılma!
- Duvarların İçindeki Kurtlar
- Çılgın Saç
- Spawn: Klasik Seri Cilt 2
- Eternals
- Yaşamanın Ağır Bedeli
- Babamı İki Japon Balığı ile Değiş Tokuş Ettiğim Gün
- Çu'nun Bir Günü
- Art Matters
- The Books of Magic
- A Death Gallery
- Cinnamon
- Çu'nun Plajdaki Bir Günü
- Trigger Warning: Short Fictions and Disturbances
- The Sandman Vol. 2: The Doll's House 30th Anniversary Edition
- The Sleeper and the Spindle
- The Sandman
- The Absolute Sandman, Vol. 1
- American Gods, Vol. 1: Shadows
- The Sandman: Act II
- The Neil Gaiman at the End of the Universe
- The Sandman - Vol. 4
- The Neil Gaiman Audio Collection
- Snow Glass Apples
- Çu'nun Okuldaki İlk Günü
- Neil Gaiman's Troll Bridge
- The Graveyard Book, Volume 2
- Unnatural Creatures: Stories Selected by Neil Gaiman
Neil Gaiman Alıntıları - Sözleri
- Libraries are the gates of future... (Art Matters)
- Niyetler ve neticeler, birbirine nadiren denk düşer. (Sandman 9 - Merhametliler)
- "ama biraz daha sessizce rüya görebilir misin acaba? Rüyaların benim rüyalarımın içine akıyor ve asla ilgilenmediğim bir şey varsa o da tarihlerdir (Yıldız Tozu)
- -İsimlerinizi alabilir miyim? - İnan bana benimkini istemezsin. Cidden bak. Bazen ben bile istemiyorum kendi ismimi, üstelik alıştım artık. Ama seni dağıtır yani bu isim. (Sandman 7 - Kısa Yaşamlar)
- İçimden bir his bir arada olmamız gerektiğini söylüyor. (Kırılgan Şeyler)
- Puştun tekidir. Her zaman puştun tekiydi. Her zaman puştun teki olacak. Bazı insanlar puşttur, o kadar. (Amerikan Tanrıları)
- “Düş kurmayan kimse var mı acaba dünyada?” (Sandman 8 - Dünyaların Sonu)
- Çok da var olduğun söylenemez zaten. İhtimal, varlığa hiç gelmemiş birinin anısının hayaletinin rüyasısın sen. Ölümün gerçek bir ölüm sayılmayacaktır. Hem Morpheus ölünceye dek hiçbiriniz gerçekten ölemezsiniz, değil m? Üstelik bu ilk ölümün de olmayacak, öyle değil mi? (Sandman 9 - Merhametliler)
- Umudunu kaybetme; aradığın neyse bulunacak. (Talimatlar)
- Özür dilemek için, her zaman, çok geçtir... (Yolun Sonundaki Okyanus)
- Things need not have happened to be true. Tales and dreams are the shadow-truths that will endure when mere facts are dust and ashes, and forgot. (The Sandman)
- She cursed the babe at birth, such that when the girl was eighteen she would prick her finger and sleep forever. (The Sleeper and the Spindle)
- Aptallık bu... Neden böyle acıyor canım? Onu doğru dürüst tanımıyordum bile. Üç beş ay, az daha fazlası... Ona dünyalar verebilirdim, kendi dünyaları olabilirdi ipekten ipe dizili safirlerle zümrütler gibi... (Sandman 7 - Kısa Yaşamlar)
- "Çünkü," dedi Koralin, "Bir şeyi korkmana rağmen yapıyorsan, bu cesurcadır." (Koralin)
- "Bir şeyi korkmana rağmen yapıyorsan, bu, cesurcadır." (Koralin)
- Bir melek olmak istiyorsan, cömert ol. (Cinayet Sırları)
- Kader, Sonsuzların en büyüğüdür. Başlangıçta Söz vardı ve Söz yüksek sesle söylenmeden evvel, Kader'in kitabının ilk sayfasına elle yazılmıştı. (Sandman 4 - Sisler Mevsimi)
- Rüya sana verebileceğim hiçbir şey yok, şu tavsiye hariç: Ne yaptığımı hatırla. Bıraktığımı hatırla. Bırakmanın benim için ne kadar zor olduğunu hatırla ve unutma: Bu senin suçun değildi. (Sandman 7 - Kısa Yaşamlar)
- Şehir boyunca rüyalar birbirine katılıp karışıyor, karışırken sonsuza denk değiştiriyor rüyakârları... (Sandman 2 - Bebek Evi)
- İnanman gerek. Yoksa asla gerçek olmaz. (Yıldız Tozu)