Sarhoş Gemi - Arthur Rimbaud Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Sarhoş Gemi kimin eseri? Sarhoş Gemi kitabının yazarı kimdir? Sarhoş Gemi konusu ve anafikri nedir? Sarhoş Gemi kitabı ne anlatıyor? Sarhoş Gemi PDF indirme linki var mı? Sarhoş Gemi kitabının yazarı Arthur Rimbaud kimdir? İşte Sarhoş Gemi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Arthur Rimbaud
Çevirmen: Aylin Eroğlu
Orijinal Adı: Le Bateau Ivre
Yayın Evi: Kırmızı Yayınları
İSBN: 9789759169299
Sayfa Sayısı: 174
Sarhoş Gemi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Yeter, yeter ağladıklarım; artık doymuşum
Fecre, aya, güneşe; hepsi acı, boş, dipsiz;
Aşkın acılığı dolmuş içime, sarhoşum;
Yarılsın artık bu tekne, alsın beni deniz.
(Arka Kapak)
Sarhoş Gemi Alıntıları - Sözleri
- "Akşamlar ağlatıyor! Ağladım, çok ağladım! Ay ışığı insafsız, güneşim acımasız: Buruk aşklar uğruna uyuşuk, esrik kaldım, N’olur bu gemi batsın! Beni de alsın deniz!"
- “beklemedim meryem’in nurlu topuklarından kudurmuş denizlerin imana gelmesini”
- (...) * Seferler düşlüyordum, öyküsü yazılmamış, keşif yol- culuklarını, hırgürsüz cumhuriyetleri, bastırılmış din savaşlarını, töre devrimlerini, ırkların ve anakaraların yer değiştirmelerini: İnanıyordum bütün büyülere. Rengini buldum sesli harflerin! -A kara, Ö ak, İ kırmızı, O mavi, Ü yeşil - Saptadım her sessiz harfin biçim ve devinimlerini, ve içgüdüsel ahenklerle, ergeç bütün duyularla ulaşılabilecek bir şiirsel dili bulmakla gururlandım. Saklı tutuyorum çeviri hakkını. Bir denemeydi bu başlangıçta. Sessizlikleri ve gece- leri yazıyordum, not ediyordum dile sığmazı. Saptı- rıyordum başdönmelerini. (...) * Sayıklamalar II'den / Sözün Simyası
- SARHOŞ GEMİ Ölü sularından iniyordum nehirlerin Baktım yedekçilerim iplerimi bırakmış; Cırlak kızılderililer, nişan atmak için Hepsini soyup alaca direklere çakmış. Bana ne tayfalardan; umurumda değildi Pamuklar, buğdaylar, Felemenk ve İngiltere; Bordamda gürültüler, patırtılar kesildi; Sular aldı gitti beni can attığım yere. Med zamanları, çılgın çalkantılar üstünde, Koştum, bir çocuk beyni gibi sağır, geçen kış Adaların karalardan çözüldüğü günde. Yeryüzü böylesine allak bullak olmamış. Denize bir kasırgayla açıldı gözlerim; Ölüm kervanı dalgaları kattım önüme; Bir mantardan hafif, tam on gece, hora teptim: Bakmadım fenerlerin budala gözlerine. Çocukların bayıldığı mayhoş elmalardan Tatlıydı çam tekneme işleyen yeşil sular; Ne şarap lekesi kaldı, ne kusmuk, yıkanan Güvertemde; demir, dümen ne varsa tarumar. O zaman gömüldüm artık denizin şi'rine, İçim dışım süt beyaz köpükten, yıldızlardan; Yardığım yeşil maviliğin derinlerine Bazen bir ölü süzülürdü, dalgın ve hayran. Sonra birden mavilikleri kaplar meneviş Işık çağıltısında, çılgın ve perde perde, İçkilerden sert, bütün musikilerden geniş Arzu, buruk ve kızıl, kabarır denizlerde. Gördüm şimşekle çatlayıp yarılan gökleri, Girdapları, hortumu; benden sorun akşamı, Bir güvercin sürüsü gibi savrulan fecri. İnsana sır olanı, gördüğüm demler oldu. Güneşi gördüm, alçakta, kanlı bir âyinde; Sermiş parıltısını uzun, mor pıhtılara. Eski bir dram oynuyor gibiydi, enginde, Ürperip uzaklaşan dalgalar, sıra sıra. Yeşil geceyi gördüm, ışıl ışıl karları; Beyaz öpüşler çıkar denizin gözlerine; Uyanır çın çın öter fosforlar, mavi, sarı; Görülmedik usareler geçer döne döne. Azgın boğalar gibi kayalara saldıran Dalgalar aylarca sürükledi durdu beni; Beklemedim Meryem'in nurlu topuklarından Kudurmuş denizlerin imana gelmesini. Ülkeler gördüm görülmedik, çiçeklerine Gözler karışmış, insan yüzlü panter gözleri Büyük ebemkuşakları gerilmiş engine, Morarmış sürüleri çeken dizginler gibi. Bataklıklar gördüm, geniş, fıkır fıkır kaynar; Sazlar içinde çürür koskoca bir ejderha, Durgun havada birdenbire yarılır sular, Enginler şarıl şarıl dökülür girdaplara. Gümüş güneşler, sedef dalgalar, mercan gökler; İğrenç leş yığınları boz, bulanık koylarda; Böceklerin kemirdiği dev yılanlar düşer, Eğrilmiş ağaçlardan simsiyah kokularla. Çıldırırdı çocuklar görseler mavi suda O altın, o gümüş, cıvıl cıvıl balıkları. Yürüdüm, beyaz köpükler üstünde, uykuda; Zaman zaman kanadımda bir cennet rüzgârı. Bazen doyardım artık kutbuna, kıtasına; Deniz şıpır şıpır kuşatır sallardı beni; Garip sarı çiçekler sererdi dört yanıma; Duraklar kalırdım diz çökmüş bir kadın gibi. Sallanan bir ada, üstünde vahşi kuşların Bal rengi gözleri, çığlıkları, pislikleri; Akşamları, çürük iplerimden akın akın Ölüler inerdi uykuya gerisin geri. İşte ben, o yosunlu koylarda yatan gemi Bir kasırgayla atıldım kuş uçmaz engine; Sızmışken kıyıda, sularla sarhoş; gövdemi Hanza kadırgaları takamazken peşine. Büründüm mor dumanlara, başıboş, derbeder, Delip geçtim karşımdaki kızıl semaları; Güvertemde cins şaire mahsus yiyecekler: Güneş yosunları, mavilik meduzaları. Koştum, benek benek ışıkla sarılı teknem, Çılgın teknem, ardımda yağız deniz atları; Temmuz güneşinde sapır sapır dökülürken Kızgın hunilere koyu mavi gök katları. Titrerdim uzaklardan geldikçe iniltisi Azgın Behemotların, korkunç Maelstromların. Ama ben, o mavi dünyaların serserisi Özledim eski hisarlarını Avrupa'nın. Yıldız yıldız adalar, kıtalar gördüm; coşkun Göklerinde gez gezebildiğin kadar, serbest. O sonsuz gecelerde mi saklanmış uyursun Milyonlarla altın kuş, sen ey Gelecek Kudret. Yeter, yeter ağladıklarım; artık doymuşum Fecre, aya, güneşe; hepsi acı, boş, dipsiz, Aşkın acılığı dolmuş içime, sarhoşum; Yarılsın artık bu tekne, alsın beni deniz. Gönlüm Avrupa'nın bir suyunda, siyah, soğuk, Bir çukurda birikmiş, kokulu akşam vakti; Başında çömelmiş yüzdürür mahzun bir çocuk. Mayıs kelebeği gibi kağıt gemisini. Ben sizinle sarmaş dolaş olmuşum, dalgalar, Pamuk yüklü gemilerin ardında gezemem; Doyurmaz artık beni bayraklar, bandıralar; Mahkûm gemilerinin sularında yüzemem.
- Yardığım yeşil maviliğin derinlerine Bazen bir ölü süzülürdü, dalgın ve hayran.
Sarhoş Gemi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Rimbaud ilginç bir adam; bir silah taciri, kendi kültürünü aşırı öven; ben merkezci biri. Ancak böylesi coşkun şiirleri yazabilmek için sevmediğim bu özellikleri mani olmamış. Şiirde benzetmeler ve coşkunluk kolaylıkla yapmacıklığa ve arabeske kayabilir ancak Rimbaud'da bunun zerresi yok. Sembol kullanımındaki akılcılık ve evrensellik Şairin dönem ve dilden bağımsız okunabilirliğini sağlıyor. (semih)
Sarhoş Gemi PDF indirme linki var mı?
Arthur Rimbaud - Sarhoş Gemi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sarhoş Gemi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Arthur Rimbaud Kimdir?
20 Ekim 1854'te Fransa'nın kuzeyinde Ardenler bölgesinde Charleville kasabasında, Bourbon Sokağı 73 numaralı evde doğar. Subay olan babası Frédéric, annesi Vitalie'yi genç yaşta terk eder. Vitalie Cuif(Rimbaud)'un Roche kenti yakınlarında çiftlik sahibi olan varlıklı bir aileden geliyordu. İlk doğan çocuklarına babanın adı olan Frédéric ismi konulur. Ailenin ikinci çocuğu Arthur, üçüncü çocuğu annesiyle aynı adı paylaşan Vitalie, dördüncü çocuğu Rimbaud'un hayatında önemli rolleri olan Isabelle'dir.
Annenin genç yaşta eşinden ayrılmasının baskısıyla yaşayan Rimbaud 8 yaşında laik bir eğitim sistemi olan Rossat Okulu'na verilir. Daha sonra Sous Les Alleés sokağına taşınırlar ve Sofu olan annesi tarafından dini eğitimde verilen Charleville Koleji'ne verilir. Din dersleri ve Latincesi oldukça iyi olan Rimbaud'a okulda "küçük pis yobaz" adı takılır. Öğretmeni Ariste Lheriter'in destekleri üzerine yazdığı şiire daha çok özenir. O sıralarda Çağdaş Parnasse dergisini okur, Théophile Gauiter, Théodore de Banville, Léon Dierx vePaul Verlaine gibi şairlerin şiirleriyle tanışır. Charleville'de düzenlenen geleneksel edebiyat yarışmasında birinci olur.
Öksüzlerin Yılbaşı Armağanları (Les Etrennes des Orphelins) adlı şiirini Revue Pour Tous dergisine gönderir ve bilinen ilk yazılı şiiri budur. George Izambard ile tanışıp, fikirlerinden etkilenir.Ofelya, Demirci, İzlenim, Güneş ve Ten gibi şiirleri bu döneme rastlar. Bu sırada çıkan Paris Komünü ayaklanması ve Prusya-Fransa savaşı siyasi çizgisinide belirlemiş olur. Paris'te çıkan La Charge gazetesinde Üç öpücük şiiri yayınlanır. Henüz 16 yaşındayken evden kaçıp Paris'e gider. Bundan sonra evden savaş ortamında 2 kere daha kaçmasına rağmen, perişan hallerde geri döner. Bu sırada Paris'in meşhur kafelerinde şiirler yazıp, çağın sanatı, siyaseti hakkında tartışmalara katılır ve absint içip, afyon yutmaya başlar. En son evden kaçışında, mektup ve şiirle dostluğunu pekiştirdiği dostu Verlaine'nin evine sığınır. Bundan sonraki dönemde yazdığı şiirler olgunluk dönemine ulaşır. 1873'te ilk şiir kitabıCehennemde Bir Mevsim (Une Saison En Enfer) yayımlanır. Verlaine'nin eşiyle arasının açılması ve Rimbaud ile eşcinsel ilişkilerinin başlamasıyla; Fransa'da dışlanan ikili Almanyave Belçika seyahatlerine başlarlar. Verlaine, Rimbaud'u Brüksel'de bir tabanca kurşunu ile yaralamasının ardından, eşcinsel ilişkileri yüzünden başları belaya girer. Verlaine kürek mahkumu olarak hapse atılır, Rimbaud ise serbesttir. 1875'te son kez görüşmelerinden sonra bir daha asla görüşmezler. Bu tarihten sonra da şiir yazmayı bırakır.
Arthur Rimbaud Kitapları - Eserleri
- Cehennemde Bir Mevsim - Aydınlanışlar
- Illuminations
- Ben Bir Başkasıdır
- Bütün Şiirleri
- Dizeler
- Ofelya
- Illuminations - Cehennemde Bir Mevsim
- Sarhoş Gemi
- Kâhinin Mektupları
- Seçilmiş Şiirler
- Rimbaud'nun Mektupları
- Ben Bir Başkasıdır
- Arthur Rimbaud'dan Şiirler
- Selected Poems and Letters
- Tufandan Sonra
Arthur Rimbaud Alıntıları - Sözleri
- Şaşırtıcı devrimler bekliyormuş sevgide... (Illuminations)
- İşte yine öğretmensiniz. Kendimizi topluma feda ediyoruz, demiştiniz bana... (Cehennemde Bir Mevsim - Aydınlanışlar)
- Dudağım dudaklarının özlemini taşıyor... (Dizeler)
- BEN bir başkasıdır. (Cehennemde Bir Mevsim - Aydınlanışlar)
- On iki yaşımda beni kapadıkları bir tavanarasında dünyayı tanıdım; kafamda canlandırdım insanlık güldürüsünü. (Illuminations)
- Geçen yüzyılda neydim ben: yeniden bugünde buluyorum kendimi ancak. Paydos bundan böyle serseriliklere, belirsiz savaşlara paydos! Her şeyi kapladı o aşağı soy - hani halk denen, us, ulus ve bilim.. (Seçilmiş Şiirler)
- I long for the time of great Cybele, Gigantically beautiful, said to ride Through splendid cities in a chariot of bronze. Her great breasts poured through vastness The pure stream of unceasing life. Man sucked her blessed breast in bliss Like a baby on her knee. – –Because he was strong, Man was pure and gentle. Look now at the sorry state. Man says: I know, And goes his way, ears shut, eyes closed. The gods are dead, long live Man, Man is King and God. But love, that’s true faith! (Selected Poems and Letters)
- Sen ey iyim benim! Ey güzelim benim! (Seçilmiş Şiirler)
- Artık kesinlikle çağdaş olmak gerek. (Seçilmiş Şiirler)
- Basitlik, rezillik, tekdüzelik içinde ölüyor, parça parça oluyorum. N’aparsınız, kayıtsız özgürlüğe ve bir sürü içleracısı şeye hayran olmakta ayak diriyorum ben. (Rimbaud'nun Mektupları)
- Sönmüş yıldızların çirkin yığını,siz. (Kâhinin Mektupları)
- Bir baş ağrısı bela edip bakışını sarhoş eden. (Kâhinin Mektupları)
- Bu şairler var olacaklar! Kadının sonsuz köleliği ortadan kalktığında, kendisi için ve kendisi sayesinde yaşamaya başladığında, -şu ana dek yalnızca iğrendiren- erkek ona özgürlüğünü iade ettiğinde, o da, kadın da şair olacak! Kadın bilinmezi keşfedecek! Düşünce dünyaları bizimkilerden farklı mı olacak? - Tuhaf, akıl sır ermez, tiksindirici, lezzetli şeyler bulacaklar; onları alacağız, onları anlayacağız. (Kâhinin Mektupları)
- Sonunda usumun düzensizliğini kutsal buldum.. (Seçilmiş Şiirler)
- Kadının sonsuz kölelik zincirleri kırıldığında, kadın kendi gücüyle ve kendi için yaşadığında, bugüne dek iğrenç olmuş olan erkek ona hakkını geri verdiğinde, kadın da ozan olacaktır! Kadın da bilinmezi bulacaktır! Onun düşünce evrenleri bizimkilerden değişik mi olacaktır? Tuhaf şeyler bulacaktır kadın, sonsuz derin, iğrendirici, nefis şeyler; bizler de bunları alacak, bunları anlayacağız. (Rimbaud'nun Mektupları)
- Düşüncemin yöresinde kızış güvercinler gürlüyor. Buraya sürülmüş, bütün edebiyatların o ölümsüz oyunlarını oynayacak bir sahnem oldu. Size o duyulmadık zenginlikleri bir bir göstereceğim. Sizin bulacağınız o gömülerin tarihini inceliyorum. Sonrasını görüyorum! Kaos'leyin hor görülüyor işte erdemlerim. Sizi bekleyen şaşkınlığın yanında nedir ki o yokluğum. (Seçilmiş Şiirler)
- Usta hokkabazdırlar, yerleri de kişilikleri de değiştirirler, manyetik güldürü sanatına sahipler. Güldürürler ya da dehşet saçarlar ve oyunlarının izleri ya bir dakika sürer ya da aylar boyunca. ~~Bu yabanıl oyunun anahtarı yalnız bende var.~~ (Bütün Şiirleri)
- Dingin ve yaşlı bir adamdan başka kimse kalmazsa dünyada, bir "görülmemiş zenginlik"le kuşatılmış yaşlı adamdan, - işte o zaman ocağınıza düşeceğim sizin. (Ben Bir Başkasıdır)
- Ben bir gemiyim yitik, saçlarında koyların Fırtınalarla kuşsuz göklere atılmışım (Arthur Rimbaud'dan Şiirler)
- Kederli yüreğim salya sümük güvertede, Yüreğim asker sigarasıyla izmarit dolu: Çorba atıklarını fırlatırlar oraya bile, Kederli yüreğim salya-sümük güvertede (Kâhinin Mektupları)