Sarı Kahkaha - Murat Özyaşar Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Sarı Kahkaha kimin eseri? Sarı Kahkaha kitabının yazarı kimdir? Sarı Kahkaha konusu ve anafikri nedir? Sarı Kahkaha kitabı ne anlatıyor? Sarı Kahkaha PDF indirme linki var mı? Sarı Kahkaha kitabının yazarı Murat Özyaşar kimdir? İşte Sarı Kahkaha kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Murat Özyaşar
Yayın Evi: Doğan Kitap
İSBN: 9786050924923
Sayfa Sayısı: 108
Sarı Kahkaha Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Ayna Çarpması adlı ilk kitabıyla Haldun Taner Öykü Ödülü’nü ve Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü alan Murat Özyaşar’dan ikinci yeni bir kitap: Sarı Kahkaha.
“Cümlelerin anlamları yoktur, anlamların cümleleri var. Her anlamın bir cümlesi olmadığı için de hikâyeler var…”
Ayna Çarpması adlı ilk kitabıyla Haldun Taner Öykü Ödülü’nü ve Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü alan Murat Özyaşar’dan ikinci yeni bir kitap: Sarı Kahkaha.
Ayna Çarpması’nda “Henüz söz vardı, hepsi bir imaydı” diyen Özyaşar, Sarı Kahkaha’da, sözdeki imayı kaldırıp sözün içindeki hikâyeyi anlama sürüklüyor. Anlatılamayan, ancak yazılabilen bu hikâyeler, okurdan anlamak için yoğun bir çaba değil, hissiyat bekliyor…
Sarı Kahkaha, beklemeyi bilmiş öykülerle okuruyla buluşmayı, okuruna bulaşmayı arzuluyor.
“Herkes ölüsünün ardından kahkaha atar, işte bu krizin, işte bu kahkahanın adıymış sarı kahkaha.”
Sarı Kahkaha Alıntıları - Sözleri
- Biliyorum dünya güzeldi, ama bana değil.
- Duydum, sessizlik de kulaklarla duyulan bir şeymiş. Gördüm karanlık da görülen bir şeymiş. Durduk. Durunca lal oldu dünya, yanımızdan yöremizden aktı hayatlar.
- Cümlelerin anlamı yoktur, anlamların cümleleri var. Her anlamın bir cümlesi olmadığı içinde hikayeler var.
- "evlilik nasıl gidiyor Kâmil?" "Ağbi iyidir, hoştur ama hiç bitmiyor"
- Merak etme Kamil, meraklanma cancağızım, kimsenin bir yere gideceği yok, hepimiz yarı yolda kalacağız.
- Sarılmasını bilen adam iyi adamdır
- Şu çocukların tek bir kusuru var; büyümeleri.
- Ben yokum bu oyunda çirkin gururum var!
Sarı Kahkaha İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitap okurken elimde sarı bir kalem olur. Beğendiğim cümlelerin altını çizer, sarı rengin solgun varlığı ile kelimelerin ahengini bozmadan ilerlerim. Adında da sarı rengi saklayan Sarı Kahkaha kitabının sayfaları kitabı okuyup bitirdiğimde sapsarı olmuştu. Her cümle, her kelime şiir gibiydi. Hatta kitabın sonuna geldiğimde bir sayfalık “Yumru” hikâyesini şiir gibi okuduğumu fark edip bir kahkaha attım. Okuyup bitirdiğim bir kitabın arkasından atılan kahkaha da sarı olabilir mi? “Herkes ölüsünün ardından kahkaha atar, işte bu krizin, işte bu kahkahanın adıymış Sarı Kahkaha” diye yazmış yazarımız. İyi ki yazmış. Okuduğum her hikâyenin, kitabın arkasındaki görüşler içinde en sevdiğim ifadeyle “Sağlam bir derdi” var. Coğrafya, tarih, sosyoloji, psikoloji, edebiyat, matematik birleşmiş, hiçbiri hiçbirinin önüne geçmeden, adım atlamadan halaya durmuş. Uzaklardan bir yerlerden kulağıma gelen “tilili, tilili” sesleri ile dilini, anlatımını, derdini, mesajını çok sevdiğim yeni bir dostla “yıllarımı kahkaha ile püskürttüm.” Çok okunası, çok çok sevilesi, hepsi birbirinden çarpıcı hikâyelerle, tek olumsuzluğu çok çabuk bitmesi olan şiir gibi bir kitap tavsiye ediyorum. “İnsanoğlu dediğin başı dumanlı dağ.” (Armağan Can)
Öykülerin illa ki bir derdi ve önermesi varsa eğer ve bu şahsileştirilebiliyorsa, yazarın anlattığından fersah fersah öteye gidebiliyorsa, benim için "ölenlerin adını unutma, türkülerin, meydanların" dizelerine sahip şarkının ikiz kardeşi olmuştur. Sloganın estetiğinden kopmamış ama sloganvariliğe de yaklaşmamış öykülerdi. Mücadelenin kıyısındaki tanık yaşamların da anlatılması gerektiğini düşünmüşümdür, bence o yönde de güzel bir örnek. Kitapta bazen metafor yağmuruna tutulduğunuzu düşünebiliyor, keşke yazar bunları başka öykülerine de dağıtsaymış, hissine kapılabiliyorsunuz. Bu da anlatının gerçekliğinden kopmanızı sağlayabiliyor. Tarz meselesidir ama devrik cümle cömertliği biraz azalsa nasıl olur diye düşünmeden de edemedim. Şiirselliğe elbet katkısı vardır ama bazen akıcılığa istemeden ket vurabiliyor. Öte yandan Dicle'ye yedi keşke, selamlama rutinleri ve buna benzer pek çok Diyarbakır rituelini çok güzel yansıtmış. Yazar ileride çok güzel büyülü gerçekçilik eserleri çıkarabilir hissi uyandırdı. Hayattan cebine attığı detayları yerli yerinde ve sade kullanımı da dikkat çeken bir özelliği. Son olarak her çağdaş yazara bir ruh eşi bulma takıntım var, Murat Özyaşar'da bu eş Ferit Edgü oldu :) Okumam için ısrar eden arkadaşıma teşekkür borcumdur ;) Sırada Ayna Çarpması var. (burcu)
Sarı kahkaha Murat Özyaşar Murat Özyaşar, 2015 yılının başında on öyküden oluşan kitabı Sarı Kahkaha okur da derin bir etki bırakıyor. Tesiri yüksek,uzun müddet hafızada kalacak boyutta. Yaşadığı şehrin kangren olmuş acılarını, parmak gibi kestiği öykü sonlarıyla derinden sarsıyor. ‘’Cümlelerin anlamları yoktur, anlamların cümleleri var. Her alamın bir cümlesi olmadığı için de hikâyeler var.’’ Sarı Kahkaha 5 dilde yayımlanmış: Fransızca, Kürtçe, Türkçe, Çekçe ve Farsça... Ayna çarpması öykü kitabı ile Yunus Nadi ve Haldun Taner Öykü Ödülü sahibi yazar Murat Özyaşar s Sarı Kahkaha ile Uluslararası Balkanika Edebiyat Ödülü’ne layık görüldü. insanı unutmadan toplumsal ve siyasi bazı konuları el almış. Genel olarak dilini akıcı buldum..masalsı ve şiirsel anlatımını sevdim.Murat Özyaşar'ın hikayeciliği beni gerçekten heyecanlandırdı.siyasal yada etnik propaganda yapmadan söylüyor derdini yazar.Edebiyata ,öykücülüğe oldukça umut veren bir kan. Mutlaka okunmalı diye düşünüyorum. Sarı Kahkaya’ya bir bütün olarak bakıldığında, Murat Özyaşar’ın anlamca yoğun ancak ifadece olabildiğince sade bir dili tercih ettiği görülüyor. Az sözle çok şey ifade edebilmek, bunu da okuru yormadan, okurun da anlam dünyasında kolaylıkla karşılık bulacağı şekilde yapmayı becermek bugün hasretini çektiğimiz meziyetlerden biri. Aynı zamanda öykülerin arasına serpiştirilmiş alıntılar ve göndermeler, Özyaşar’ın şiirden de beslendiği yönünde izlenim edindim.Ayna Çarpması'nda "Henüz söz vardı, hepsi bir imaydı" diyen Özyaşar, Sarı Kahkaha'da, sözdeki imayı kaldırıp sözün içindeki hikâyeyi anlama sürüklüyor. Anlatılamayan, ancak yazılabilen bu hikâyeler, okurdan anlamak için yoğun bir çaba değil, hissiyat bekliyor… Sarı Kahkaha, beklemeyi bilmiş öykülerle okuruyla buluşmayı, okuruna bulaşmayı arzuluyor. "Herkes ölüsünün ardından kahkaha atar, işte bu krizin, işte bu kahkahanın adıymış sarı kahkaha." Okuyacak olanları ağır bir dram bekliyor,keyifli okumalar diyemeyeğim bu kitaba ve yazara teşekkürü borç bilirim. Okumak özgürleştirir şiarı ile dostlukla kalın... Gürbüz Deniz (Gürbüz Deniz)
Sarı Kahkaha PDF indirme linki var mı?
Murat Özyaşar - Sarı Kahkaha kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sarı Kahkaha PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Murat Özyaşar Kimdir?
Murat Özyaşar, 1979’da Diyarbakır’da doğdu. İlk öyküsü AdamÖykü dergisinde, çevrilmiş öyküleri ise Transcript Review, Words Without Borders, Kovara W ve Tîroj dergilerinde yayımlandı.
Ayna Çarpması adlı ilk kitabıyla 2008 Haldun Taner Öykü Ödülü ve 2009 Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü aldı. Bu kitap, Bîr (Doğan Kitap, 2011) adıyla Kürtçeye çevrildi.
Murat Özyaşar Kitapları - Eserleri
- Ayna Çarpması
- Sarı Kahkaha
- Aslı Gibidir
- Bîr
- Kelogıri
Murat Özyaşar Alıntıları - Sözleri
- “Heke ez neynik bûma, ez bi ber rûye te perçe perçe bibûma.” (Bîr)
- “Cep telefonumun rehberinde gezindim bir süre, bir ses duymak için, belki bana yalnızlığımı unutturur diye. Şimdi kim kimin umurunda, beni kim hatırlasın, Şimdi herkesin kalbi tenha, herkes üzgün bakıyor dünyaya...” (Ayna Çarpması)
- Ben yokum bu oyunda çirkin gururum var! (Sarı Kahkaha)
- "Vurun ulan vurun ben kolay ölmem" diyen şair Ahmed Arif'in, "Her köşe başında kimlik soruyorlar benden, açıp yaramı gösteriyorum" diyen Hicri İzgören'in, "Çünkü acısına seyirci ister hayat" diyen Kemal Varol'un, "Sırrını surlarına fısıldayan" Şeyhmus Diken'in şehridir. (Aslı Gibidir)
- Duydum, sessizlik de kulaklarla duyulan bir şeymiş. Gördüm karanlık da görülen bir şeymiş. Durduk. Durunca lal oldu dünya, yanımızdan yöremizden aktı hayatlar. (Sarı Kahkaha)
- Biliyorum dünya güzeldi, ama bana değil. (Sarı Kahkaha)
- Konuşurken kendi gözlerine bakabilseydin eğer, ah elbette sus’ar, uzandığın o uzun yalanın peşinden koşmaz, kendine uzak tuttuğun yalana vardırmazdın kendini. (Ayna Çarpması)
- Şehitler öldü ve şehitler ölüyor. Ölüleri ölümsüz kılma çabası da ölüm siyasetinin savunusundan başka bir işe yaramıyor. (Aslı Gibidir)
- ..."Allah mahkumlarınızı serbest bıraksın, ölülerinizin kemikleri bulunsun" diye dua eden dilenciye, dilencinin bile politiğine denk gelmektir. (Aslı Gibidir)
- Galiba bazılarını hayat erken büyütüyor. Selim de onlardan biri. Hayatın en erken ve en önce büyüttüklerinden. Hayata hep geç kalanlardan. Selim hiç kuşkusuz bunlardan biri. Gecikmeli yaşayanlardan... (Ayna Çarpması)
- Kimselerin okumaya cesaret edemediği, herkesten daha yalnız bir cümleydim galiba. (Ayna Çarpması)
- "Ne varsa kafamızdadır!" (Aslı Gibidir)
- aradığınızkişiyeşuanulaşılamıyorlütfendahasonratekrar tekrar tekrar arayın… (Ayna Çarpması)
- "evlilik nasıl gidiyor Kâmil?" "Ağbi iyidir, hoştur ama hiç bitmiyor" (Sarı Kahkaha)
- Aslında sadece bunu demeliydim galiba: İki ray arasındaki yakınlık ya da uzaklık kadardı her şey. Oldu, bitti. Oldubittiye geldi her şey. (Aslı Gibidir)
- Gözüm duvardaki Yılmaz Güney posterine takılıyor: “Dünyanın en güzel ağlayan adamı” derdi babam ona. (Ayna Çarpması)
- Anlatacağımız bir dün yok. Biz yarından konuşalım. (Ayna Çarpması)
- "Kimsiz kaldım, kimsiz kaldım, derdime yanak yok." (Aslı Gibidir)
- Sarılmasını bilen adam iyi adamdır (Sarı Kahkaha)
- Çirkin de değiliz güzel de Öfkeliyiz öfkeli... (Aslı Gibidir)