Şark’ın Sultanları - Faruk Nafiz Çamlıbel Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Şark’ın Sultanları kimin eseri? Şark’ın Sultanları kitabının yazarı kimdir? Şark’ın Sultanları konusu ve anafikri nedir? Şark’ın Sultanları kitabı ne anlatıyor? Şark’ın Sultanları PDF indirme linki var mı? Şark’ın Sultanları kitabının yazarı Faruk Nafiz Çamlıbel kimdir? İşte Şark’ın Sultanları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Faruk Nafiz Çamlıbel
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789750842108
Sayfa Sayısı: 64
Şark’ın Sultanları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Yâdigârın ne bir tutam saç var,
Ne soluk bir fidan, ne bir yaprak!..
Acı bir zehr akınca kalbimize
Seni mehtaba sorduk ağlayarak.”
Han Duvarları adıyla yayımladığımız “toplu şiirler”e bu kitapçıktan küçük birtakım değişikliklerle iki şiir alınmış: Şark’ın Sultanları ve Yolcu. Biz burada yayımlanışının 100. yılında, ilk hallerini ko¬ruyarak verdik.
Doğu’ya has bir sesi, Doğu’dan aldığı ilhamlarla yakalamaya, dile getirmeye şalışan şair, kendi ipeğini süzeceği kozayı bu şiirlerle örmeye başlamış: Gizemli sultanlar, gönül çelen güzeller, sâkîler, Sadâbâd, Nedîm ve Lâle Devri, mevsiminde güzellikler, mevsimsiz hüzünler.
Ses o ses, koza o koza, ipek o ipek.
Şark’ın Sultanları Alıntıları - Sözleri
- Şimdi her gün gözümüz yollarda, -Gece rüzgârda ve gündüz karda Bekleriz dönmeyecek yolcumuzu!..
- Arkamızdan bir ağlayan bile yok! Bize bigâne kalbimizdekiler.
- Sarmadan gölge hazân akşamını Biz de tattık bu hayatın gamını,
- Yalnızlığımın verdiği bir kahr ile soldum, Me'yûs,acı gözyaşlarının şairi oldum...
- O kadar uhrevî kadınlar ki Dokunursan solar, öpersen erir… İnce endâmı kalbe ra'şe verir
- Rüzgar esince gözlerimiz zehr içer,dolar, Yapraklar alnımızdan uçar,düşmeden solar, Sahil derinleşir,süzülür gölde her kamış...
- İçimiz yandı giden sultandan: Bir at üstünde çıkarken handan Yolu inletti uzun bir feryâd...
- Biz, nazlı bir gazâle şikâr âşinalarız...
- İnce parmaklarında bir yaprak, Dolaşırken bu kuytu yolları dün, Sarışın Silva şimdi ağlayarak Düşünür gölgesinde bir söğüdün: Artık eşsiz mi kalbimin derdi? Sevdiğim genç,o serseri nerde? Ah o kumral ki sisli göllerde Beni gözyaşlarıyla beklerdi!
- Gül mevsimidir şimdi, bıraksın seni kışlar
- Bir kadın sevmek ölümdür bence.
- Kışı hicran zamanıdır sayınız, Boş geçen bir bahara ağlayınız!
- Kalbimiz sızladı, ey nazlı kuzu.
- ...Bizi yalnız bakışların büyüler, Yorma gözyaşlarınla kendini hiç: Biliriz, servetin önünde güler Sahne üstünde ağlayan Miloviç
Şark’ın Sultanları İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Merhabalar. Türk edebiyatının önemli isimlerinden Faruk Nafiz Çamlıbel ile karşınızdayım. Türk şiirinin öze dönüş kavramı üzerinde önemli bir şairdir Faruk Nafiz. Kendisi Beş Hececiler topluluğu arasındadır ve o topluluk arasından en çok öne çıkan isimdir. Şiirleri buram buram Anadolu kokar. Anadolu insanını, Anadolu'nun dağını taşını ve insanını çok iyi bilen bir şairdir Faruk Nafiz. Hayatı boyunca bu topraklarda biriktirdiği motifleri çok başarılı bir şekilde şiirinde işlemiştir. Bu şiir kitabında da bolca bu motiflerden vardır. Şiirlerine baktığımız zaman ustalıkla işlendiğini görebiliriz. Özellikle Doğu kültürün mistisizimini ve halk şiirinin saf halini göreceksiniz bu kitapta. Türk şiirini ve Beş Hececileri anlamak adına mutlaka Faruk Nafiz okunmalı, okutulmalı. Herkese tavsiye ederim. İyi okumalar. (İsa Gürler)
Şairin 14 şiirinden oluşan güzel bir eser. Son şiirleri ağır bir osmanlıcayla sunulsa da şiirin orijinalini okumak da ayrı bir keyif. Hazırlayan kişi kitabın sonuna sözlük eklemesi de ayrı bir naiflik. Eser şairin ilk şiir kitabı. Hazırlayan kişi buna farklı eseelerinden iki şiir daha ekleyerek oluşturmuş kitabı. Şiire gönül vermiş biri olarak Faruk Nafizi daha önce okumamanın pişmanlığını yaşadım açıkçası. Günümüz türkçesine çevrilen eserlerinde farklı vezinler kullanan şair, hemen hemen hiçbirinde mahlasını kullanmamış. Özellikle Şair Nedim'e ithaf ettiği iki şiir çok hoş. Şiiri sevenlerin Faruk Nafizin sokağına uğraması elzem. Vesselam. (Nedim Kardaş)
Şark’ın Sultanları PDF indirme linki var mı?
Faruk Nafiz Çamlıbel - Şark’ın Sultanları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Şark’ın Sultanları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Faruk Nafiz Çamlıbel Kimdir?
18 Mayıs 1898 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Babası, Orman ve Maadin Nezareti memurlarından Süleyman Nafiz Bey, annesi Fatma Ruhiye Hanım’dır.
İlk ve ortaöğrenimini Bakırköy Rüştiyesi ile Hadika-i Meşveret İdadisi’nde tamamladı. Şiire çocuk yaşlarda başladı. Yazarın ifadesine göre ilk şiiri “Saat”, "Çocuk Dünyası" adlı bir dergide yayımlandı (1914).
Bir süre tıp öğrenimi gördükten sonra okuldan mezun olmadan ayrıldı ve gazeteciliğe başladı. 1917-1918’de Ati Gazetesi’nin yazı işlerinde çalıştı. 1922’de gazetenin temsilcisi olarak Ankara’ya gitti.
1922’de Kayseri Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atandı. Kayseri’ye yolculuğunu, "Han Duvarları” adlı uzun şiirinde anlattı. Şiiri, Osmanzade Hamdi Bey'e ithaf etti. Kayseri’de kaldığı iki yıllık dönemde Millî Mücadele’nin havasını çok yakından yaşadı. Geleceğin ünlü şairi Behçet Kemal onun Kayseri Lisesi’nde öğrencisi oldu. Şair, Kayseri Lisesi’nin marşını da kaleme aldı.
1924’de Ankara Erkek Muallim Mektebi'nde edebiyat öğretmenliğine geçti; ardından Ankara Kız Lisesi'nde öğretmenlik yaptı. Ankara Kız Lisesi Marşı'nın güftesini yazdı. 1932’ye kadar yaşadığı Ankara’da cumhuriyetin kuruluşuna tanıklık etti. 1924’te “Çoban Çeşmesi”, 1928’de “Suda Halkalar” isimli kitapları yayımladı.
1928’de Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati'nin başkanlığındaki “Şark Vilâyetlerini Tedkik Heyeti”'nde bulunarak Sivas, Erzincan, Gümüşhane, Trabzon, Erzurum illerini ve dönüşte Kastamonu'yu gördü. Bu yolculuk, onun edebî yaşamında bir dönüm noktası oldu. Memleket şiirleri yazmaya yöneldi.
1931’de Ankara Kız Lisesi’nde coğrafya öğretmenliği yapan Azize Hanım ile evlendi. Bu evlilikten İsmet ve Yeliz adında iki çocuğu dünyaya geldi.
1932-1946 arasında İstanbul’da edebiyat öğretmenliği yaptı. Vefa, Kabataş Lisesi ve Amerikan Kız Koleji edebiyat öğretmenliklerinde bulundu. 1933'te Onuncu Yıl Marşı’nın sözlerini Behçet Kemal Çağlar ile birlikte kaleme aldı.
Ankara ve İstanbul’daki öğretmenlik yıllarında çeşitli dergi ve gazetelerde şiirler, fıkralar yayımladı. Mizah dergilerinde “Deli Ozan” ve “Çamdeviren” takma adlarıyla mizahi manzumeler yazdı 1946’da siyasete atıldı ve 1946'dan 27 Mayıs 1960'a kadar Demokrat Parti İstanbul milletvekili olarak TBMM’de görev yaptı.
27 Mayıs 1960 ihtilalinin ardından tüm milletvekilleri ile birlikte kısa bir süre Yassıada'da, daha sonra da Celâl Bayar ve diğer Demokrat Parti milletvekilleri ile birlikte Kayseri Kapalı Cezaevi'nde tutuklu kaldı. 16 ay sonra aklanarak serbest kaldı.
Serbest kaldıktan sonra siyasete dönmek istemedi. Son yıllarını Arnavutköy’deki evinde geçirdi. Yassıada’da arkadaşlarıyla birlikte yaşadığı baskıyı “Zindan Duvarları” adlı bir şiir ile anlattı ve şiiri kitap olarak yayımladı. Eşinin ani ölümünün ardından çıktığı Akdeniz gezisi sırasında Samsun vapurunda Kaş - Fethiye arasında seyrederken 8 Kasım 1973 günü bir gezi sırasında hayatını kaybetti. Cenazesi, 11 Kasım 1973 tarihinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Öğretmenlik yaptığı Kabataş Lisesi’nde 2005 yılında Faruk Nafiz Çamlıbel adına bir müze açılmıştır.
Faruk Nafiz Çamlıbel Kitapları - Eserleri
- Han Duvarları
- Şark’ın Sultanları
- Akın
- Bir Ömür Böyle Geçti
- Yayla Kartalı
- Yıldız Yağmuru
- Heyecan Ve Sükun
- Canavar
- Elimle Seçtiklerim
- Öz Yurt
- Kahraman
Faruk Nafiz Çamlıbel Alıntıları - Sözleri
- "SUNA : Kurultay yapın, çaresine bir bakın, Buna çare yok mu hiç ? İSTEMİ HAN : Yalnız bir şey var: Akın ! Dağların başından bulutu eksilmeyen, Yılın dört mevsiminde susuzluk ne bilmeyen Rüzgarlı ülkelere göç etmeli, akmalı..." (Akın)
- Vuslatın rüyasını görmek üzere uyuyup Hasretin azabına ermek için uyanmak... (Bir Ömür Böyle Geçti)
- Ziya'nın en çok şaştığı nokta bu idi: Çalışması azaldıkça kazancı çoğalmıştı ve bugün hemen hiç işi olmadığı halde en çok parayı alıyordu. (Yıldız Yağmuru)
- "Bir ummadık diyâra çevirdin ki ömrümü, Az görmesinler, on yazının bir bahârı var." (Heyecan Ve Sükun)
- " Ölene sözüm yok, yaşayan mustariptir " (Bir Ömür Böyle Geçti)
- "Sensiz, ben eski ben değilim, başka bir şeyim; Baykuşta göz,yılanda diş, aslanda pençeyim. Bir gölgeyim, bedenle kesilmiş alâkası; Bir gölgeyim ki, rûz-i kıyâmettir arkası... Boşlukta varlığım, ölümün canlı şeklidir; Her ânı bir kutup gecesinden süreklidir!" (Heyecan Ve Sükun)
- Ben ona yükselmek istiyordum, o bana alçaldı.. (Yıldız Yağmuru)
- "Başım ki fırtınalardan bu anda kurtuldu, Senin dizinde nihayet bir az sükûn buldu..." (Heyecan Ve Sükun)
- Durdukça kan damarda, kılıç kında, paslanır. (Akın)
- "Yalnız ,yaşayanlar daha bedbaht ölülerden." (Heyecan Ve Sükun)
- Sevmek değil bu, Tapmağıda gölgede bırakan bir meyil bu! (Elimle Seçtiklerim)
- Meyveler kızarmadan dalı üstünde soldu, Irmak yatağı kumsal, kırlar dikenlik oldu. (Akın)
- Sizi ilk balkonda gördüğüm gündü, Yüzünüz sararmış gibi göründü, Acaba ruhunuz çok hasta mıydı? (Elimle Seçtiklerim)
- Bir kadın sevmek ölümdür bence. (Şark’ın Sultanları)
- Arkamızdan bir ağlayan bile yok! Bize bigâne kalbimizdekiler. (Şark’ın Sultanları)
- ...Bizi yalnız bakışların büyüler, Yorma gözyaşlarınla kendini hiç: Biliriz, servetin önünde güler Sahne üstünde ağlayan Miloviç (Şark’ın Sultanları)
- Karşılığı beklenen sevgiye sevgi denmez. Sevdalılar yalvarır,fakat bir şey dilenmez. (Akın)
- " Sevda başımda ateş, gurbet içimde düğüm. " (Han Duvarları)
- . Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek, Bizim diyarımız da binbir baharı saklar! . (Elimle Seçtiklerim)
- Elimi beş yerinden dağladı beş parmağın, Bağrımda da yanmadık bir yer bırakmadan git.. Bir yarın göçtüğünü, çöktüğünü bir dağın Görmemek istiyorsan ardına bakmadan git ! (Bir Ömür Böyle Geçti)