Seçilmiş Olanlar - Veronica Roth Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Seçilmiş Olanlar kimin eseri? Seçilmiş Olanlar kitabının yazarı kimdir? Seçilmiş Olanlar konusu ve anafikri nedir? Seçilmiş Olanlar kitabı ne anlatıyor? Seçilmiş Olanlar PDF indirme linki var mı? Seçilmiş Olanlar kitabının yazarı Veronica Roth kimdir? İşte Seçilmiş Olanlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Veronica Roth
Çevirmen: Uğur Mehter
Editör: Ece Çavuşlu
Orijinal Adı: Chosen Ones
Yayın Evi: Yabancı Yayınları
İSBN: 9786257973199
Sayfa Sayısı: 456
Seçilmiş Olanlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Dünyayı bir kez kurtardılar. Peki ya sonra?
Yıllar önce, görünürde hiçbir sıradışı özellikleri olmayan beş genç –Sloane, Matt, Ines, Albie ve Esther– için hükümet özel bir plan yapmıştı. Büyünün kapıları açıldığında, Karanlık denen düşman saçtığı dehşetle büyük bir yıkıma ve pek çok kişinin ölümüne neden olmuştu. Kehanete göre ise insanlığın tek ümidi Seçilmiş Olanlardı. Büyük bedeller ödemiş olsalar da zafer tabii ki onların olmuştu.
Karanlık yenildikten on yıl sonra hâlâ yeryüzündeki en ünlü insanlar olsalar da yeni nesil, o korku dolu günleri hiç hatırlamıyor gibiydi. Fakat Sloane hatırlıyordu. Attığı her adım takip edilir ve geceleri kâbuslarla doluyken unutmasının imkânı yoktu.
Onuncu Yıl Barış Kutlamaları onlara yeni ve çok kötü bir sürpriz hazırlıyordu: İçlerinden birinin ani ölümü. Zaferleri anısına dikilen anıtın önünde cenaze için toplandıklarında, korktukları başlarına gelecek ve her şeyin daha yeni başladığını, Karanlık’ın asıl hedefinin bildikleri dünyanın çok ötesinde olduğunu keşfedeceklerdi.
Time, Entertainment Weekly, USA Today, Fortune, Business Insider, Marie Claire, PopSugar, PureWow, Tor.com, Huffington Post, BookRiot, Literary Hub, Buzzfeed, IndieNext ve Amazon’a göre 2020 Nisan ayının en iyi kitabı
“Büyünün ve savaşın labirentlerinden geçerek doğruca kalbi hedef alan, ters köşesi bol bir hikâye.” -DIANA GABALDON
“Daha önce okuduğum hiçbir şeye benzemiyor. Çarpıcı bir gerilim/fantastik/bilimkurgu canavarı.” -BLAKE CROUCH
“Veronica Roth öyle bir evren yaratmış ki içinden çıkmak istemeyeceksiniz.” -AMBER BENSON
“Bu kitap ‘tek gerçek kurtarıcı’ hikâyelerinden sıkılmışlara ilaç gibi gelecek. Fantastik romanlardaki kahramanlara bir daha asla aynı gözle bakmayacaksınız.” -CHARLIE JANE ANDERS
“Günün birinde kaçınılmaz olan gerçekleşip de Seçilmiş Olanlar ekrana uyarlandığında, umarım Roth’un o muazzam ve orijinal büyü teorisini de kapsar.” -Charles Yu
“Veronica Roth, yetişkin kurguya cesur bir giriş yapıyor. Hikâyenin bitmek bilmez aksiyonu bir yana, Roth’un ergen-kahramanların bir yetişkin olarak neye dönüşeceklerini kurgularken yaptığı karakter çalışmaları acayip etkileyici.” —Kirkus Reviews, starred review
“Şaşırtıcı güç oyunlarından ve oldukça detaylı inşa edilmiş dünyalardan hoşlananlar, bu romana bayılacak. Büyü, kinaye ve bir tutam romantizm...” -Booklist
Seçilmiş Olanlar Alıntıları - Sözleri
- Bazı şeyler, insanın hayatını tam ortasından bölüveriyordu.
- "Artık neyin gerçek olduğundan bile emin değilim."
- "Biliyor musun?" dedi Esther. "Bazen göz yummak daha iyidir."
- "Yeniden savaşmak için yaşa."
- Arzu bir heves değildir.
- Gerçek bilgi, Tanrı'nın bize kullanmamız için verdiği mantığı ve insan olmanın avantajını kullanmaktan geçer.
- "Sloane bazen dünyanın kurtarılmayı hak edip etmediğini fena halde merak ediyordu."
- Soğuğun seni ele geçirmesine , iliklerine işlemesine izin verirdin . Ta ki artık onu hissetmeyene kadar.
- İnsanlık için onlar seçilmiş kurtarıcılardı, hepsi birer kahramandı... Ama kanser söz konusu olduğunda herkes eşitti.
- Doğa kana susamıştır ve bir bütün olarak güçlüleri sever.
- "Bazı şeyler, insanın hayatını tam ortasından bölüveriyordu."
- İnsanın evreni, evidir. Evrenler arasındaki geçişken bariyer onun evinin kapısıdır.
- O kadar çoktu ki bir noktadan sonra ölüm normalleşti, diye geçirdi içinden Sloane. Karanlık'a kurban gidenlerin sayısını biliyordu. Yüzden bir milyona kadar herhangi bir sayıyı algılamakta zorlanıyordu.
- "Bu hayat onun hayatı değildi."
- Gerçek bilgi, Tanrı'nın bize kullanmamız için verdiği mantığı ve insan olmanın avantajını kullanmaktan geçer
Seçilmiş Olanlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Herkese selam. Bugün size Seçilmiş Olanlar'ın yorumuyla geldim. Veronica Roth benim için biraz özel bir yazar çünkü onu okuyamamış olmak benim içimde hep bir ukte kalmıştır. Uyumsuz'un filmini izlediğimde ortada kitap serisi olduğundan bir haberdim ne yazık ki. Ve hani gerçekten abartmıyorum muhtemelen yüz kez izlemişimdir ve hiçbirinde sıkılmamışımdır. İstemsizce en çok izlediğim film olmuş olabilir. Ve bu kadar çok izlememe karşın da, aklımda hep seriyi okumak vardı yine de. Ama bir gün üçüncü filmi izlemek gibi bir gaflete düştüm. O kadar kötü ve saçmaydı ki seriyi okuyan arkadaşımdan direkt spoiler vererek anlatmasını istedim ve anlattıklarını duyduktan sonra da bu düşüncemden vazgeçmiş bulundum. Seçilmiş Olanlar daha ilk çıktığında bile hem yazarından hem de ismi nedensizce hoşuma gittiğinden ilgimi çekmişti ve okumak istiyordum. Bana biraz nedense Simon Snow havası veriyordu kitabın ismi. Bu yüzden sınavdan sonra ilk kitabım olarak hemen bunu seçtim. Yani ne kadar doğru bir tercih yapmışım tartışılabilir sanırım ama her ne kadar okumam uzun sürmüş olsa da iyi ki bu kitabı seçmişim diyorum. Bunu bir ay sonunda kitapla aramızda oluşan o bağın da söyletiyor olma olasılığı yüksek tabii. Kitabımızda isimleri Matt, Sloane, Albie, Ines ve Eshter olan beş seçilmiş kişimiz var. Bunlar çok küçük yaşlarda yayınlanan kehanette yazan kriterleri karşıladıkları için dünyayı Karanlık adını verdikleri kötü bir güçten kurtarmak üzere seçiliyor. Karanlık dedikleri kötü ise kimse tarafından tam manasıyla görülemese bile adam suretini andıran birisi. En büyük zararı ve tehlikesi ise ortaya çıktığından Dren adını verdikleri bir şey çıkmasına neden olması çünkü Drenler etrafı yıkıp mahvediyor ve etkisine kapılan herkesi parçalıyor. Baya baya hem de. Bu seçilmişlerinde Karanlık'ı yenmek için birtakım efsanelerde yer alan birtakım büyülü araç gereçleri var ve hepsi de o büyülü aletlerden biri ile eşleşiyor. Bunlar vasıtası ile de büyü yapabiliyorlar. Ama büyü Dünya'da çok yaygın olmadığından bu çok güvendikleri bir araç değil onlar için. Neyse bunlar henüz 13 yaşlarındayken Karanlık'ı yenmeyi başarıyorlar. Hikaye on yıl sonrasında başlıyor. Hepsi ayrı yerlere savrulmuş ama yine de birbirleri ile az da olsa görüşüyorlar. Ancak Karanlık'ı yenmelerinin 10. yıl dönümünden kısa bir süre sonra aralarından biri ölüyor. (kitabın arkasında yazıyor bu bilgi) Hepsi arkadaşlarını kaybettiği için çok sarsılıyor ve cenaze için bir araya toplanıyorlar. Her şey normal. Cenazede arkadaşları için yas tutuyorlar. Ama bir an sonra kendilerini bir gölün içerisinde boğulur halde buluyorlar ve kıyıya çıktıklarında ise kendilerini Genetrix adında, büyünün fazlasıyla yaygın olması dışında kendi dünyalarından pek de farklı olmayan başka bir paralel evrende buluyorlar. Oraya ne için getirildiklerini öğrendiklerinde ise işler daha da kötüleşiyor çünkü oraya getirilmelerinin sebebi Genetrix'teki evrenin Karanlık'ını, onların deyişiyle Dirilişçi'yi yenmelerinden başka bir şey değil. Tabii bu onlar için biraz sarsıcı oluyor çünkü kendi dünyalarında böyle kötü bir şeyi yenmek bile onlara pahalıya mal olmuşken, başka bir evrenin kötü adamını yakalamaları için kaçırılmak onların hiç de hoşuna gitmiyor. Biz de kitabın devamında Dirilişçi'yi yenmek için Genetrix'te sifonlarla yapılan büyüyü öğrenmeye çalışmalarını ve onlardan saklanan gerçekleri, asıl olayı falan öğreniyoruz. Kitap hakkında düşüncelerime geçecek olursak, kitabı okumak ya da adapte olmak benim için zordu diyebilirim. Yani normal okuma modumda olsam yine adapte olmakta zorlanacağım bir kitap olurdu dolayısıyla bu her şeyden bıkmış modumda çok daha zordu benim için. Yazar gerçekten çok farklı bir evren yaratmış, yani büyünün kullanımı, yapılış şekli falan normal fantastik kitaplarınkinden çok daha değişik ve karmaşıktı. Ayrıca kitabın içerisinde normal bölümlerin dışında işte gizli belgeler, kehanet vs tarzında farklı puntolarla yazılmış sayfalar vardı ve bunların ileride anlam kazanacağını bilmeme rağmen böyle farklı bir evrende biz olayları biliyormuşuz gibi bunları okumak beni biraz yordu diyebilirim. Tabii kitabı epey bir zamana yaymamın ve bölük pörçük okumamın da elbette bunda etkisi vardır. Bu yüzden bunlar siz daha fazla fantastik türünde kitaplar okuyorsanız sizin için geçerli olmayabilir. Karakterlere başta pek bir şey hissetmesem de sonradan sevdim. Yani Sloane dışında diğerleri pek ön planda değildi ama yine de sevebildim. Matt lider konumunda olduğu için her daim arkadaşlarını kollamaya çalışması, başlarına bir şey geldiğinde endişeden ağlaması falan beni hep yumuş yumuş yapıyordu. Bir de Sloane ile bitmiş aşkları için bu kadar üzülmesi beni baya kahretmişti. Eshter en kısa tabiri ile seçilmişlik görevinden sonra influencerlık yapıyordu. Normal hayatta influencerları pek sevmesem de Eshter'i epey sevdim. Hatta favorim bile olabilir, bilemiyorum. Farklı bir evrende bile anında oranın modasına ve makyajına uyum sağlaması aşırı hoşuma gitmişti. Sırf Eshter'in kıyafetlerini ve makyajını canlı görebilmek için bile filmin olmasını isterdim sanırım... Sloane yani gerçekten bir ara içim ısınsa bile sonrasında kendisinden yine soğuttu beni. Matt ile olamayışının nedenini ikisini yakıştırsam da anlıyordum, hatta sonra hoşlaştığı bir çocuk olunca onu kınasam bile çocukla tatlı oldukları için daha da ısınmıştım ama gelip yine mahvetti ya. Her şeyi kendin ile alakalı yapmak zorunda değilsin diye bağırmak istedim suratına karşı. Ama yine çok da nefret edemedim yaşadıklarından ötürü, Sloane'u bile seviyorum yani azıcık da olsa... Kesinlikle farklı türden bir arkadaştı. İçinin gerçekten karanlık olduğuna inandığım bir karakterdi. Empati yapmanın bazen zor olabileceği bir karakter... Gerisini size bırakıyorum. Hoşlaştığı çocuk da onun tam zıttıydıjdkdfj Yine epey farklı ve tatlı bir karakterdi, başlarda pek sevmesem bile sonra onu da baya sevdim. O da favori karakterlerim arasında. Güzel ve tatlı bir erkek karakterdi. Kitabın yani olumsuz bulduğum yönlerine gelecek olursak ise ilki, çok fazla bilgi yüklemesi vardı. Yani zaten farklı bir dünya öğrenmeye çalışıyoruz, sonra oradan tonla başka bilgiler, gerçekler falan geliyor. Kitabın son yirmi sayfasına kadar her şey epey iyiydi. Baya şaşırmıştım olayların bu denli dönmesine ve ters köşe olmasına ama o son yirmi sayfada gerçekten olayları anlayabilmek için bir savaş verdim ve eh, ne kadar başarılı oldum bilemiyorum. Ben mi salağım bilmiyorum ama keşke sondaki o evrenler hakkındaki bilgiler daha açıklayıcı olsaydı. Eğer seri olacaksa neden bu denli her şey üstümüze yıkıldı ve yok eğer seri olmayacaksa neden seri olmadı?! Ama seri olacakmış sanırım, bu yüzden ilk sorum geçerli. Ha bir de daha ne anlatacaksın kadın? Her şeyi bitirdin... İkincisi, (SPOILER!!!!! OKUMAYIN!!) Ines neden Dünya'da kaldı? Ines'i kitap boyunca toplasak bir sayfa okumamışızdır yani olsaydı muhtemelen favorim o olacaktı çünkü tam manasıyla benlik bir karakterdi. Eğlenceli, kendi halinde takılan, biraz kafadan kontak... İkinci kitap olacaksa lütfen Matt, Eshter, Ines hepsine daha çok yer verilir umarım. Özellikle aşk hayatlarınajdkdjf İçimdeki magazinci kendini tutamıyor, ne yapayım? Üçüncüsü ise, yani çok olumsuz sayılmaz çünkü benim hoşuma gitti ama çok fazla, yani GERÇEKTEN çok fazla betimleme vardı. Okurken her ne kadar kitabın aşırı iyi bir dille yazıldığını düşünsem de betimlemenin de kitabı okumayı biraz yavaşlattığını düşünüyorum çünkü allahın cezası fayansların şekil şukullarını yarım sayfa anlatıyordu yazarjdkjfd Hani ben zevk alarak okudum ve pek şikayetim yoktu ama yine de fazlaydı bence. Biraz olumsuz bir yorum gibi gözükse de aslında ben kitabı genel olarak baya sevdim. Kötü ruh halime iyi gelen, daha iyi hissetmeme neden olan ya da kendimi bulduğum bir sürü satırın altını çizdim. Biraz durağan ve yavaş ilerlese de sizi içinde tutmayı başaran bir kitaptı. Zaten son 150 sayfa falan baya akıcıydı yani ve ters köşeleriyle sizi baya şaşırtıyordu. Karakterlerin neredeyse hayatları boyunca birbirleriyle olduklarından aile gibi olmaları da çok iç ısıtıcıydı. Yani eğer geç açılan gizemleri, aile gibi arkadaşlıkları, seçilmiş kişileri ve yetişkin-fantastik seviyorsanız tam size göre. (bu arada cinsellikten değil karakterler 23-24 yaşlarında falan ondan öyle yazdım yanlış bilgi falan olmasın) Sanırım ilknoktada indirimde, bu yüzden ben bir şans vermeniz gerektiğini düşünüyorum kitaba. Benim garip bir şekilde favori kitaplarım arasına girdi sanırım. Nedensizce baya comfort kitaplarımdan biri olmuş gibi geliyor. Eğer siz de okuduysanız düşüncelerinizi yazabilirsiniz, sohbet ederiz! (summer)
Seçilmiş Olanlar Kitap Yorumu: Nereden başlasam bilmiyorum. KPSS yüzünden çok kitap okuamıyorum ama elimden geldiğince kitaplara da dolu dolu vakit ayırmaya çalışıyorum. Evet kitabımızın konusu; Karanlık diye adlandırdıkları bir çeşit varlık tarafından ülkesi işgal edilen bir grup gencin, kendi ülkelerinde onu yenmelerinden yıllar sonra başka bir evrende tekrar açığa çıkması ve dünyayı tehdit etmesi. Tabi burada iş bizim seçilmişlere düşüyor. Ben kitabı sevdim aslında. Yazar içinde gazete ve yer yer de rapor kâğıtları yerleştirmiş. Fakat bence bunlar kitabı birazcık da olsa sıkıcılaştırıyor. Rapora ya da gazeteye denk gelince bir iç çekiyordum. Gerçekten ters köşe bir romandı. Son 100 sayfa kalana kadar aslında doğru bildiğini sandığın her şeyin yalan olduğunu anlıyorsun. Kısa bir beyin mıncıklaması sonrası kitabı hızlıca okuyorsun. Bazı yerlerini ağzım açık okudum. (Gizem)
Kitaptan tam olarak ne bekliyordum bilmiyorum açıkçası ama beklentimin altında olduğunu belirtmeliyim. Kitap sanki bir serinin devam kitabı gibi başlıyor olaylara ama hayır öncesinde çıkmış bir kitap yok. Okudukça geçmişte yaşanan şeyleri öğreniyoruz. Kitabın fantastik dünyası tamamıyla büyüyle ilgili ama hokus pokustan ziyade daha... teknolojik? Ya da günümüze uyarlanmış demek daha doğru olabilir. Kitapta 5 seçilmiş olduğu söyleniyor her ne kadar zaten kitabın arka kapağında da bir seçilmişin öleceği yazsa da ben kitabın seçilmişler arasında ortak olarak ilerleyeceğini düşünmüştüm. Ya da en azından bu kadar da tek karakter ağırlıklı olmayacağını. Kitabın tamamı Sloane karakteri üzerinden ilerliyor. Üstelik Sloane dışında hiçbir seçilmişin dış görünüşünü de neredeyse hiç anlatmıyor. Karakterleri kafamda kurgulayamadım bile. Sadece kız ya da erkek olduklarını biliyorum o kadar. Aslında güzel bir kitaptı ama beklentim bu değildi. (Defne Çayan)
Seçilmiş Olanlar PDF indirme linki var mı?
Veronica Roth - Seçilmiş Olanlar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Seçilmiş Olanlar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Veronica Roth Kimdir?
Veronica Roth (19 Ağustos 1988) New York Time'ın en çok satanlarından Uyumsuz üçlemesi ile tanınan Amerikalı yazar ayrıca Goodreads 2011 Choice Awards'ın sahibi.Roth film haklarını Summit Entertainment'e sattı.Uyumsuz serisinin ilk kitabının çekimlerine başlandı.
Roth,Şikago Barrington kasabasında bir kenar mahallede büyüdü ve Northwestern Üniversitesin'de ödevini yapıyor olması gerekirken ilk kitabı Uyumsuz'u yazdı.
2011 yılında fotoğrafçı Nelson Fitch ile evlendi.Roth'un bir abisi var,müzisyen Karl Vincent Roth.
Northwestern Üniversitesi'nde yaratıcı yazar derecesine sahip ve şuanda Şikago'da bulunmakta.
Veronica Roth Kitapları - Eserleri
- Uyumsuz
- Kuralsız
- Yandaş
- Dört
- Bir İz Bırak
- Seçilmiş Olanlar
- The Transfer
- The Fates Divide
- We Can Be Mended
Veronica Roth Alıntıları - Sözleri
- Sırıtıyorum. Birine bir şeyi nasıl yapacağını öğretip sonrasında işe yaradığını duymak gerçekten tatmin edici bir duygu. (Dört)
- "Artık neyin gerçek olduğundan bile emin değilim." (Seçilmiş Olanlar)
- “Senden hoşlandığım için seni izliyorum, ve… bana Dört deme, olur mu? Adımı… tekrar duymak hoşuma gidiyor.” (Dört)
- "Ne yapıyorsunuz?" "Çay hazırlıyorum," diyor adam. "Çayın bu meseleyi çözeceğini hiç sanmıyorum." (Kuralsız)
- Çırpınan kalbim canımı yakıyor (Uyumsuz)
- Acı çekiyor olabilirim ama güçsüz değilim. (Bir İz Bırak)
- Her şeyin iyi olacağına inanmak için fazlasıyla büyüdüm. (Dört)
- "Yeniden savaşmak için yaşa." (Seçilmiş Olanlar)
- Gerçek bilgi, Tanrı'nın bize kullanmamız için verdiği mantığı ve insan olmanın avantajını kullanmaktan geçer (Seçilmiş Olanlar)
- Küçüklükten beri bildiğim bir şey var: Hayat hepimizi, her birimizi kırıyor. Hiçbirimiz hasardan kaçamıyoruz. Ama şu anda öğrendiğim bir şey daha var: İyileşebiliriz. Birbirimizi iyileştirebiliriz. (Yandaş)
- Söyleyeceğim hiçbir şey benimle ilgili önyargılarınızı yıkmayacak. (Bir İz Bırak)
- Yeni bir adım var. Yani artık yeni biri olabilirim. Bilgelik bilgiçliğine kestirip atabilirim. Tehlikeli birine karşı diklenebilirim. Sonunda savaşmaya hazır birine dönüşebilirim. Hakkıyla Dört olabilirim. (Dört)
- Ay bulutların arkasına gizlendiğinden, sokaklar her zamankinden daha karanlık. (Dört)
- Bazı şeyler, insanın hayatını tam ortasından bölüveriyordu. (Seçilmiş Olanlar)
- Yaz henüz bitiyor olsa da serin hava ciğerlerimi dolduruyor. (Yandaş)
- Başım çatlayacak gibi ağrıyor. (Uyumsuz)
- Böyle devam ederse fena dağılacağım ve belki böylesi daha iyidir. Belki paramparça olmak ve bir şeyleri düşünmek zorunda kalmamak daha iyidir. (Kuralsız)
- Bu dünyada cesur olmanın bir sürü yolu var. Bazen cesaret, kendi hayatını senden çok daha büyük bir şey ya da başka biri için feda etmektir. Bazen de daha büyük bir amaç uğruna bildiğin her şeyden, bir zamanlar sevdiğin herkesten vazgeçmektir. Ama bazen farklıdır. Cesaret bazen acıya dayanabilmek için dişlerini sıkmak, her güne yeniden başlamak ve daha iyi bir hayata ağır adımlarla ilerlemektir. İşte şimdi ben de öylesi bir cesarete sarılmalıyım. (Yandaş)
- Yaralar böyledir, daima her yere seninle taşırsın. (Dört)
- “Bana göre, biri yanlış yaptığında, iki tarafta yapılan yanlışın yükünü paylaşır. Yanlışın acısı iki tarafında omuzlarına yük olarak biner. Ve affettiğinde, bütün yükü üzerine almayı seçmiş olursun.“ (Yandaş)