Şemspare - Elif Şafak Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Şemspare kimin eseri? Şemspare kitabının yazarı kimdir? Şemspare konusu ve anafikri nedir? Şemspare kitabı ne anlatıyor? Şemspare kitabının yazarı Elif Şafak kimdir? İşte Şemspare kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Elif Şafak
Yayın Evi: Doğan Kitap
İSBN: 9786050907995
Sayfa Sayısı: 252
Şemspare Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Gönülden yazılmış her roman, her hikâye, her kelime bir şemsparedir...
Güneş parçası..
Kararır gökyüzü bazen;
kasvetli bulutlar kaplar semayı.
Hayatın ritmi durağanlaşır, sohbetler bildikleşir,
içimizde birikir yalnızlık hissi.
Nasıl özleriz güneşi o zaman,
griler içinde aradığımız
bir tutam renk demeti.
Peri tozu gibi, inceden.
Gönülden yazılmış her roman,
her hikâye, her kelime
bir şemsparedir
Güneş parçası
Düşer omuzlarımıza,
kar tanesi gibi usulca,
yağmur gibi yıkar ruhumuzu, arındırır tozdan kirden tekdüzeliklerden...
(Tanıtım Bülteninden)
Şemspare Alıntıları - Sözleri
- Lafa gelince yüceltilen ama hayat boyu hakları yenen, geri planda tutulan, kendilerini ailelerine adamış, çocuklarının ve torunlarının iyiliği için çabalayan, kocalarının her mevsimini, bin bir halini görmüş ve yaşamış ve kabullenmiş ve affetmiş kadınlar...
- Ertelemek, yaşamın mayasını kaçırır. Kızdıysan bağır, sevdiysen söyle, özlediysen arkasından koş.
- ...Erkek çocuklarımızı kız çocuklarımızdan farklı yetiştiriyorsak, onlara bir nebze bile üstün ve ayrıcalıklı davranıyorsak, bir toplumsal adaletsizlik ve eşitsizliğin devamına katkıda bulunuyoruz demektir. Ama bilerek ama bilmeyerek.
- Öyle kelimeler vardır ki, istesen bile hafife alamazsın.
- Her insan dünyaya kendi özellikleriyle, kabiliyet ve renkleriyle geliyor.
- Özgürleşmektir sanat. Genişlemek, zenginleşmek, derinleşmek, kendini aşabilmektir.
- Eğer bir yol bizi mutlu etmiyorsa onda körü körüne sebat etmek yerine, nefsimizi kendimize rehber kılmak yerine, bırakabilmek lazım.Yazamadığımız kitapları,çekemediğimiz filmleri, geliştiremediğimiz projeleri, yürütemediğimiz meslekleri ve artık bizi sevmeyen sevgilileri bırakabilmek. Vazgeçebilmek, bazen en güzeli.
- Hani nerede bir şehrin tarihindeki gümüşi ayak izleri? ... Öyleyse kültür, vefa işidir.
- Gene yollardayım. Gene kendimden kaçıyor, kendimi arıyorum.
- Kıskançlık cehaletten beslenir halbuki, düşünmeyiz.
- Dünyayı dolaşmalı. Yeni yerler, başka haller, öte diyarlar görmeli.
- Ama artık inanıyorum ki insana en çok yakışan, vicdandır.
- Değişimden korkma. Okumak, insanı tepeden tırnağa değiştirir. Keza yazmak da.
- Yaralarımız, berelerimiz ve görünmez dövmelerimizle yaşıyoruz şu hayatı.
- İnsan yüreği birden fazla durumu hissedebilecek kadar engin, insan aklı aynı anda birden fazla konuda analiz yapabilecek kadar karmaşık...
Şemspare İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Başucu kitabım olur kendileri. Açarım bir bölüm okurum ve kendime gelirim, yenilenirim, ruhumu iyileştirir. Belki de kimi yerlerde ruhumu yansıttığı için bilmiyorum. Bu hafta sonu yine elim "Şemspare"ye uzandı. Denemelerden oluşan bu kitap toplum yapısına bakış açısı sunuyor. Topluma ayna tutarak, yalnızlığına alışan insanlarımız, kadınlarımız, kültürümüz, toplumsal sorunlarımız, ruh geçişlerimiz ele alınmış ve okuyucuya sunulmuş. Kitap 2010 yılından itibaren yazılan denemelerden oluşsa da yer alan konular hâlâ güncelliğini koruyor. Elif Şafak'ı tanımak için, düşüncelerini, hayata bakış açısını öğrenmek için güzel bir eser. Zaten dili, kalemi öyle güzel ki insan hayran kalıyor. "Ama artık inanıyorum ki insana en çok yakışan, vicdandır." "Biz, hepimiz, her hadiseyi münferit bir olay gibi görüp birkaç gün konuştuktan sonra bir kenara bırakıyoruz." "Rutinden beslenmez insan. Herkesin birbirine benzediği ortamlardan sanat çıkmaz. Edebiyat çıkmaz. Felsefe çıkmaz. Yaratıcılık çıkmaz. Aynılık, sadece kendini doğurur, tek bir sesin yankılarıyla geçer zaman. Bir toplum benzerlikten, monotonluktan, tekrarlardan değil; sentezlerden yeniliklerden, dinamik ve demokratik bir ritimden beslenir. İnsan, şu hayatta bir şey öğrenecekse şayet, kendisine benzemeyenden, kendisi gibi olmayandan öğrenir." yazar/Elif-safak kitap/semspare--741 (Tuğba nur)
Lise dönemimde Elif Şafak'ı çok okudum. Şimdi tekrar o tadı alacak mıyım diye Şemspare'yi tekrar elime aldım. O eski tadı çok vermese de üzerinde durduğu konular hâlâ ülkemizde sorun olan konular. Hoşuma giden tarafı 'kadın' üzerinde durması ve de her milletten her ırktan olan insanın bu kitabı okuyacağı düşüncesiyle cümlelerini kimseyi yaralamadan kullanması. (Aycan Taş)
ŞEMSPARE Elif Şafak'ın Habertürk gazetesinde yazdığı deneme niteliğindeki yazılarından seçilenler Doğan Kitap aracılığıyla kitap haline getirilerek okuyucuya sunulmuş. Hayatın içinden örnekler barındıran ve yer yer gözlerimin dolmasına sebep olacak şekilde duygusal hayat hikayelerine de yer verilen bu yazıları okumak güzel bir deneyimdi. Şemspare kitabından önce yazarın yine aynı şekilde denemelerinin derlendiği Firarperest adlı bir kitabı varmış. Şemspare için Firarperest kitabının devamı niteliğinde ibaresi kullanılıyor fakat denemelerden oluştukları için hangisini önce okuduğunuzun pek fark edeceğini düşünmüyorum zira benim ilk okuduğum kitap Şemspare oldu. Romanlarından da okuduğum yazarın kalemini seviyorum diyebilirim. Kurgu dışı okumayı seviyorsanız veya kurgu dışı okumaya başlamak istiyorsanız öneririm. Keyifli okumalar! (Betül Bay)
Kitabın Yazarı Elif Şafak Kimdir?
Elif Şafak (d. 25 Ekim 1971, Strazburg) Türk romancı. İlk romanının yayımladığı 1997'den beri peş peşe eserler vermekte olan ve geniş bir okur kesimince tanınan sanatçı, 2009'da yayımlanan Aşk adlı romanı ile Türk edebiyat tarihininin en kısa sürede en çok satan edebi eserinin yazarı ünvanına sahip olmuştur. Ayrıca kitapları otuzdan fazla dile çevrilmiştir.
Yaşamı
25 Ekim 1971 günü, babasının o sırada doktora yapmakta olduğu Strazburg'da dünyaya geldi. Babası sosyal psikolog ve akademisyen Nuri Bilgin, annesi diplomat Şafak Atayman'dır. Doğumundan kısa bir süre sonra anne ve babası ayrıldı, annesi tarafından büyütüldü. Soyadı olarak annesinin adını kullandı.
Ortaokulu annesinin görev yaptığı Madrid'de, liseyi Ankara Atatürk Anadolu Lisesi'nde tamamladıktan sonra, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını aynı üniversitede Kadın Çalışmaları Bölümünde yaptı. "Bektaşi ve Mevlevi Düşüncesinde Döngüsel Evren ve Kadınsılık Anlayışı" üzerine master tezinin ardından; ODTÜ Siyaset Bilimi bölümünde doktorasını tamamladı. Doktora tezi, "Türk Modernleşmesinin Kadın Prototipleri ve Marjinaliteye Tahammül Sınırları" başlığını taşıyordu. Elif Şafak'ın İslamiyet, kadın ve mistisizm hakkındaki yüksek lisans tezi Sosyal Bilimler Derneği tarafından ödüllendirildi.
Yüksek lisans çalışması sırasında Kem Gözlere Anadolu (1994) adlı öykü kitabını ve ilk romanı Pinhan'ı (1997) yayımladı. Bu eserle Kombassan Vakfı tarafından verilen 1998 Mevlana Büyük Ödülü'nü kazandı.
Doktorasının ardından İstanbul'a taşındı ve Şehrin Aynaları'nı (1999) yazdı. Bir süre İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde "Türkiye ve Kültürel Kimlikler", "Kadın ve Edebiyat" konularında dersler verdi.
2000 yılında Türkiye Yazarlar Birliği Ödülü'nü kazanan Mahrem romanı ile geniş okur kesimi tarafından tanındı. Bunu iki yıl ara ile yayımlanan Bit Palas (2002) ve İngilizce olarak yazdığı Araf (2004) adlı kitapları izledi.
Sanatçılara verilen bir bursla doktora sonrası çalışması için ABD'ye giden Şafak, çeşitli üniversitelerde dersler vermiştir. 2003-2004 akademik yılı boyunca Michigan Üniversitesi'nde yardımcı doçent olarak bulundu ve ders verdi. Ardından Arizona Üniversitesi Yakın Doğu Araştırmaları bölümünde yardımcı doçent olarak görev yaptı. "Edebiyat ve Sürgün", "Bellek ve Politika", "Müslüman Dünya'da Cinsellik ve Toplumsal Cinsiyet" konulu dersler verdi.
Şafak, 2004 yılında beş yazarın (Murathan Mungan, Faruk Ulay, Elif Şafak, Celil Oker, Pınar Kür) ortak kaleme aldığı bir roman projesinde yer aldı, bu roman Beşpeşe adıyla yayımlandı.
2005'te Med Cezir adlı kitabında kadın, kimlik, kültürel bölünme, dil ve edebiyat hakkında yazılarını bir araya getirdi. Aynı yıl Referans Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can Sağlık ileBerlin'de evlendi.
2006'da yayımlanan "Baba ve Piç" adlı romanını İngilizce olarak kaleme aldı. Türk-Ermeni ilişkilerini inceleyen bu roman nedeniyle hakkında Türklüğe hakaret ettiği gerekçesi ile dava açıldıysa da, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı ve delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat etti. Aynı yıl Şehrazat Zelda isimli kızı dünyaya geldi. Doğum sonrası yaşadığı depresyonu, İngilizce olarak kaleme aldığı Siyah Süt adlı otobiyografik romanda anlattı. İki yıl sonra oğlu Emir Zahir'i dünyaya getirerek ikinci kez anne oldu.
2009 yılının Mart ayında yayımlanan AŞK isimli roman, Türk edebiyat tarihinin en kısa sürede en çok satan edebi eseri ünvanına sahip olmuştur.
2009 yılı sonunda, sekiz romanı ve ilk deneme kitabı Med Cezir'den seçilmiş paragrafları bir araya getirdiği Kağıt Helva adlı kitabını yayımladı.
2010 Kasım ayında Firarperest adlı deneme türündeki ikinci eseri piyasaya çıktı. Eserin içindeki illüstrasyonlar M. K. Perker'e aittir.
2011 yılında Doğan Kitaptan "İskender" isimli eseri piyasaya çıkmıştır. Kitabın kapak resminde, makyajla erkek haline gelen Elif Şafak'ın kendi fotoğrafı vardır.
Sanatçı, Türkiye'de çeşitli günlük ve aylık yayınlarda yazmaya devam etmektedir. 1 Mayıs 2009 tarihinden bu yana Habertürk gazetesinde ve aynı gazetenin "HT PAZAR" adlı ekinde yazılarını yayınlamayı sürdürür. Bu gazetede yayımlanan deneme türündeki yazılarından oluşan bir seçki, M.K Perker illüstrasyonlarıyla birlikte 2012 yılında Şemspare adıyla yayımlandı.
Elif Şafak Kitapları - Eserleri
- Aşk
- İskender
- Kem Gözlere Anadolu
- Pinhan
- Şehrin Aynaları
- Mahrem
- Bit Palas
- Araf
- Med-Cezir
- Baba ve Piç
- Siyah Süt
- Kağıt Helva
- Firarperest
- Beşpeşe
- Şemspare
- Ustam ve Ben
- Sakız Sardunya
- Havva'nın Üç Kızı
- Sanma ki Yalnızsın
- Aşkın Kırk Kuralı
- On Dakika Otuz Sekiz Saniye
- The Island of Missing Trees
- Siyah Süt
Elif Şafak Alıntıları - Sözleri
- Azalarak artıyor, eksilerek büyüyordum... (İskender)
- İnsan yüreği birden fazla durumu hissedebilecek kadar engin, insan aklı aynı anda birden fazla konuda analiz yapabilecek kadar karmaşık... (Şemspare)
- “Bu açıdan bakınca, yağmurda hüzün gibi bir şey galiba: İlk başta aman bana ilişmesin diye didinir sakınırsın, emniyetli ve kuru kalmak için elinden geleni yaparsın, ama baktın ki olmuyor, baktın ki yağıyor üzerine dört bir koldan, gark olursun ta dibine kadar ve bir kez bu kadar battın mı içine, ha bir damla eksik ha bir damla fazla ne fark eder. Yağmur da hüzün gibi bir şey, yakalandın mı bir kez, azı çoğu yok artık. Olsa olsa ‘kuru kalabilenler’ ve ‘sağanaktan’ nasibini alanlar var.” (Baba ve Piç)
- “Eğer bir gün âşık olursam, kesin o kişinin beynine âşık olacağım” diye söz verdi kendisine. “Tipi ya da konumu umurumda değil, varsa yoksa aklı, zekâsı, birikimi.” * * * (Havva'nın Üç Kızı)
- Onunla konuş. Onu ne kadar sevdiğini, onunla birlikte yaşamayı ne kadar sevdiğini söyle. Açık ol. Sevginin perdelere ihtiyacı yoktur. (Araf)
- Ve yürek kredisinin ne dibi vardır, ne bitimi. (Firarperest)
- Hayal gücü insana gerekli. Tıpkı ekmek gibi, su gibi önemli. (Sakız Sardunya)
- İnsan bir yalanı ne kadar sürdürebilir? (Beşpeşe)
- Ne hikmetse, erkeklerin en vasatı, en sıradanı bile kendini bir kadın karşısında yarı-Tanrı zannediyor. (Siyah Süt)
- Yaradan'ın gökyüzünde, tepede bir yerlerde olduğunu sanırlar. Kimileri de O'nu Mekke'de, Medine'de arar! Ya da mahalle camisinde! Allah bir mekana sığar mı? Ne gaflet! O tek bir yerdedir ancak: Aşıkların gönüllerinde. (Kağıt Helva)
- Birine inanmak ciddi bir iştir. (On Dakika Otuz Sekiz Saniye)
- Gidemeyenler'den olmanın en kötü yanı gidememek değil, kalamamaktır aslında; seni kışkışlayan toprakta penah aramaktır hâlâ. (Bit Palas)
- Hangi yolu seçersen seç, seçmediğin yolda kalacaktır aklın. (Siyah Süt)
- " Bakan göze göre her şey değişmekte. Kimine dev görünen, ötekine cüce." (Sakız Sardunya)
- " Yok olmadan var olmanın yolu yok ." (Sanma ki Yalnızsın)
- Bilhassa putlardan uzak dur, dost. Ve sakın kendi doğrularını putlaştırma! İnancın büyük olsun ama inancınla büyüklük taslama! (Aşkın Kırk Kuralı)
- Belki aşk sevgiliyi kazanmayı değil, kendini onda kaybetmeyi gerektirir. (Araf)
- Ne zor şeydi birbirini hiç sevmemiş bir çiftin evladı olmak. (Havva'nın Üç Kızı)
- Talih daima aşırıya kaçmıştır, dün olduğu gibi bugün de; kimilerine gani gani şans, yığın yığın variyet, tepe tepe iktidar, bol bol servet getirir. (Araf)
- Kaç kitap okuyunca âlim, kaç diyar görünce gezgin, kaç hezimetten sonra bezgin olurdu insan?!.. (Mahrem)