Seyyar - Engin Geçtan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Seyyar kimin eseri? Seyyar kitabının yazarı kimdir? Seyyar konusu ve anafikri nedir? Seyyar kitabı ne anlatıyor? Seyyar PDF indirme linki var mı? Seyyar kitabının yazarı Engin Geçtan kimdir? İşte Seyyar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Engin Geçtan
Yayın Evi: Metis Yayınları
İSBN: 9789753425209
Sayfa Sayısı: 185
Seyyar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Psikoterapist, öğretim üyesi, mesleki ve kurgu kitapların yazarı, radyo programcısı, hatta DJ... Çeşitli kimlikleriyle ülkemizin kültür hayatına önemli katkılarda bulunan Engin Geçtan ile yapılmış bir söyleşiler kitabı Seyyar.
Çocukluk yıllarından izlenimleri, meslek seçimi, şehirleri, profesyonel yaşamı, mesleki ve düşünce kitapları, ilgi alanları, edebi kurguları, dünyaya bakışı, hayat hakkındaki görüşleri...
Tek bir yorumla, tek bir adlandırmayla açıklanamayacak bir hayatın, sürmekte olan bir değişimin sözle yakalanmaya çalışılmış izlerini bulacaksınız bu kitapta. Hem bir yakın tarih değerlendirmesi, hem de okurun çıkacağı yolculuklarda bir başlangıç noktası olacağı umuduyla yayımlıyoruz Seyyar'ı...
(Arka Kapak)
Seyyar Alıntıları - Sözleri
- … Kendini siyahından uzak tutmaya çalışan beyaz, zamanla bunun bedelini kirlenerek öder. Siyahın karşı konulması zor cazibesine kapılarak.
- … nasıl yaşandığı, ne yaşandığından daha önemli.
- Güzel bir yaşantıyı doruğundayken sonlandır.
- Dünyanın bizim yaşadığımız yüzünde, yaşamları ölçülebilir değerler içine hapsedilmiş, farklılıklara ve değişikliğe tahammülü olmayan insanları başka nasil anlatabilirdim ki? Üstelik, uzaklık ve yakınlık ölçülebilir şeyler değil. Bazen karşımda duran biri benden kilometrelerce uzakta olabilir…
- Hayatı yakalamak için debelenmediğinizde o sizi bulur.
- "Kişilere ya da olaylara "Yaşat beni" talebiyle gidildiğinde insanı bekleyen şey boşluktan ve düş kırıklığından başka bir şey olamıyor."
- Gideceğim yer değil, yolda olmam önemli, çünkü yol özgürlüğün bizatihi kendisi.
- Çünkü çoğu inanç felsefi temellerinden koptu, geriye biçim kaldı. Çıplak biçimin anlamsızlığı da inancın politize edilmesiyle anlamlandırılmaya çalışılıyor.
- Yavaş ve bilge ol. Hızlı koşanlar tökezler. (Shakespeare)
- Sahip olmanın ne demek olduğunu bilmeyen varlıkların kaygı yaşayacağını sanmıyorum. Onlar sadece varlar, doğadaki diğer varlıklar gibi.
- Yaşamdaki en güzel şeylerin bedava olduğu gerçeği, çocukluk yıllarımın İzmir’inden bugüne kalan en önemli iz.
- Evrende her şeyin ömrü olduğunu bilmek bizleri zamanın ölçülebilir bir şey olduğu yanılsamasına yöneltiyor.
- Varoluş sıkıntısı, insan olma halinin doğasında olan ve kabul edilmesi gereken bir boyut. Hayat, bir anlamda, bu sıkıntıyı aşma çabası.
- Ölümü ancak hayatın içindeki varlığıyla kurgulayabilirim. Çünkü yalnız hayatı tanıdım. Yani şu ana kadar...
Seyyar İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Göçebe Değil Seyyarız: Engin Geçtan ile yapılan söyleşiler kitabı. Kitapta pek çok konuya dair sorular soruluyor Geçtan'a. Ülkemizin durumundan, geleceğinden; Ortadoğu'nun durumundan ve geleceğinden; Geçtan'ın hayatından, çocukluk, gençlik, üniversite yılları ve mesleğini icra ettiği yıllardan bahsediyor kısa kısa. Mesleğine bakış açısı, psikiyatri ve psikoloji dünyasının durumuna değiniyor. Aynı zamanda yazar olduğu için yazarlığa dair de pek çok konu ele alınıyor kitapta. Bir bölümünde müziğe dair görüşlerinden de bahsediyor. Her Engin Geçtan kitabı gibi yine, severek okuduğum bir kitap oldu. Yalnız pek akıcı değildi. Çünkü bireysel psikolojiye ve toplumsal psikolojiye, kültürlere dair derin gözlemler içerdiği için duraksayarak okuyabildim. Düşünerek ve sindirerek okunabilecek bir kitap olduğunu düşünüyorum. Uzmanlık alanı olmayan konularda konuşmayı reddetmesine hayran kaldım Engin Geçtan'ın. O kadar tutarlı gözlemleri var ki, ancak bir yaşam sanatçısı böyle gözlemler yapabilir diye diye okudum kitabı. Bir bölümde insanların hala mitolojilerle yaşadığını, doyumsuz yaşamlarını mitolojilerle gidermeye, eksikleri tamamlamaya çalıştıklarını anlattığı gözlemleri çok hoşuma gitti. Okuyan herkese mutlaka dokunacağını, bir yerden hitap edeceğini düşünüyor ve tavsiye ediyorum. Engin Geçtan'ı tanımak, olgun bir insandan ve bir psikiyatristten hayat dersleri öğrenmek isterseniz doğru seçim. Keyifli okumalar dilerim. (Demet Elmas)
Metis yayınlarından çıkmış Engin Geçtan’la yapılan söyleşilerden derlenmiş bir kitap “Seyyar”. Bu tarz kitapların yazarın kendi türü dışında gündelik konulara, hayata, politikaya, sanat, felsefe, …vb konulara bakışını görüp, anlamak bakımından faydalı olduğunu düşünüyorum. Keyifli bir kitaptı, Geçtan’ı daha önce okuyanlar bilir ki kitapları alıntılarla doludur. Söyleşilerinde de dikkatimi en çok çeken yine her soruya bir alıntı ile cevap verdiği oldu. Yazarın takipçisi iseniz okumanızda fayda var. yazar/engin-gectan kitap/seyyar--6650 (Nilüfer)
Engin Geçtan ile yapılan bir söyleşi kitabı. Kitapta, tarihten coğrafyaya; edebiyatta;müziğe birbirinden farklı konular ele alınıyor. Kitap, Engin hocanın hayata dair genel bir bakışını da öğrenme fırsatı sağlıyor okuyucusuna. Fazla sayfa sayısına sahip olmadığı için de sıkılmadan okuyabiliyorsunuz. Keyifli okumalar dilerim. :) (Buğra Han)
Seyyar PDF indirme linki var mı?
Engin Geçtan - Seyyar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Seyyar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Engin Geçtan Kimdir?
Engin Geçtan 12 Ocak 1932'de İzmir'de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. 1956 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olan Geçtan, psikoloji ve nöroloji dallarında ABD'de New York ve Columbia üniversitelerinde beş yıl süreyle uzmanlık eğitimi gördü.
1974'te profesörlüğe yükselen Geçtan, ODTÜ, Ankara, Boğaziçi ve Marmara üniversitelerinde öğretim üyeliğinde bulundu. Ayrıca, bir yandan psikiyatr olarak mesleğini icra ederken, bir yandan da sürekli yazıyordu. Geçtan’ın, Dersaadet'te Dans, Bir Günlük Yerim Kaldı İster misiniz?, Kırmızı Kitap ve Kızarmış Palamutun Kokusu ve Tren adlı romanları bulunuyor.
Uzmanlık alanı psikiyatri olan Engin Geçtan 1975-1987 yılları arasında meslek dışı okuyucular tarafından da ilgiyle karşılanan dört kitap yazdı. Çok sayıda basım yapmış ve yapmakta olan ve kendi bilimsel disipliniyle ilgili bu dörtlünün ardından, (İnsan Olmak, Varoluşçu Psikiyatri, Normaldışı Davranışlar ve Psikanaliz ve Sonrası, Metis) psikiyatri alanının çerçevesinden çıkma isteği doğrultusunda roman-senaryo çalışmalarına başladı. Ankara ve İstanbul’daki dört üniversitede öğretim üyeliği yapmış olan Engin Geçtan halihazırda üniversitedeki part-time görevi dışında klinik çalışmalarını psikoterapist olarak sürdürmektedir. Dersaadet’te Dans, Bir Günlük Yerim Kaldı İster misiniz?, Kırmızı Kitap ve Kızarmış Palamutun Kokusu romanlarına 2004 yılında Tren’i de ekledi. Kırk yıllık bir deneyimin ardından psikiyatriye, ülkemiz insanına ve bugün kaosun kenarında yaşanan süreçlere bakışını dile getiren Kimbilir? ve Hayat adlı kitapları yayımlandı.
Geçtan’ın Kırk yıllık bir deneyimin ardından psikiyatriye, ülkemiz insanına ve bugün kaosun kenarında yaşanan süreçlere bakışını dile getiren Kimbilir? ve Hayat adlı kitapları da bulunuyor. Psikiyatri uzmanı, romancı ve yazar Prof. Dr. Engin Geçtan 86 yaşında yaşamını yitirdi.
Prof. Dr. Engin Geçtan, Psikiyatri alanıyla ilgili çok sayıda basım yapmış “İnsan Olmak”, “Varoluşçu Psikiyatri”, “Normaldışı Davranışlar” ve “Psikanaliz ve Sonrası” kitaplarını kaleme aldı. Engin Geçtan ardından, roman-senaryo çalışmalarına başlamıştı.
“Dersaadet'te Dans”, “Bir Günlük Yerim Kaldı İster misiniz?”, “Kırmızı Kitap” ve “Kızarmış Palamutun Kokusu” romanlarına 2004 yılında “Tren”i de ekleyen Geçtan, kırk yıllık bir deneyimin ardından psikiyatriye, Türkiye insanına ve bugün kaosun kenarında yaşanan süreçlere bakışını dile getiren “Kimbilir?” ve “Hayat” adlı kitapları yayımlamıştı.
Prof. Dr. Engin Geçtan, ayrıca ODTÜ, Ankara, Boğaziçi ve Marmara üniversitelerinde öğretim üyeliğinde bulunmuştu.
Engin Geçtan Kitapları - Eserleri
- Varoluş ve Psikiyatri
- Mesela Saat Onda
- Zamane
- Kuru Su
- Seyyar
- Psikanaliz ve Sonrası
- Tren
- Psikodinamik Psikiyatri ve Normaldışı Davranışlar
- İnsan Olmak
- Hayat
- Kızarmış Palamutun Kokusu
- Kırmızı Kitap
- Kimbilir?
- Bir Günlük Yerim Kaldı İster misiniz?
- Dersaadet'te Dans
- Rastgele Ben
- Orada Bir Arada
- Çağdaş Yaşam ve Normal Dışı Davranışlar
- Dünya Hali
Engin Geçtan Alıntıları - Sözleri
- Kim ki kendini geride tutar, o her zaman ön plandadır. Kim ki kenarda durur, o her zaman bir yerdedir. Kim ki kendini göstermeye çalışmaz, o her yerde görünür. Kim ki kendini tanımlamaz, o her zaman seçkin kalır. Kim ki yaptıklarıyla böbürlenmez, ortaya çıkardıklarının değe ri kalıcı olur. (Varoluş ve Psikiyatri)
- Kedilerde son nefeslerini gözden uzakta verirler. Onlar bizden daha iyi biliyorlar, ölümün kimseyle paylaşılamayacağını. (Tren)
- O reddetmeden ben reddedeyim kaygısı sonucu yalnız kalan insanların sayısı o kadar çoktur ki ! (İnsan Olmak)
- Her insan hayatında en az bir kez mucizeyle karşılaşır, eğer onu fark edebilirse. (Bir Günlük Yerim Kaldı İster misiniz?)
- İnsanın ancak, ana-babasını kendi dünyaları olan ayrı varlıklar olarak görmeyi başarabildiğinde gerçek anlamda yetişkin sayılabileceğini düşünüyorum. (Kimbilir?)
- Çocuğun gelişimi üzerinde, eğitimciler de ebeveyni kadar, hatta bazen onlardan daha çok etkili olurlar. Jung, öğretmenlerin, çocuğun kendisini tanımasını ve bilinçdışını bilinçlendirebilmesini sağlayabilecek bir biçimde eğitilmeleri gereğini savunmuştur. Bunun için, çocuğun yeni deneyimlere girişmesine ve içgüdüsel enerjilerini harekete geçirebilecek simgeler edinmesine imkân sağlamak gerekir. (Psikanaliz ve Sonrası)
- Kendini tanımak "dıştan içe" sessiz bir yolculuktur, anlatılması ve paylaşılması zor, bazen sadece kokusu alınabilir. Akmakta olan bir ırmağın, aynı zamanda kaynağına doğru yolculuk edebilmesini çağrıştıran bir süreç, kaynağa ulaşılamasa da yolculuğun kendisine değer. (Zamane)
- Aşık olmak kolaydır. Oysa gerçek sevgi, yaşam boyu sürdürülen ve birbirini giderek daha iyi anlamayı, yaşam sorunlarını giderek artan bir biçimde paylaşmayı ve birlikte çözümler aramayı içeren bir olgudur. (Psikanaliz ve Sonrası)
- ''Eğer her şey çocukluk dönemiyle açıklanırsa, o zaman her şey bir başkasının kusuru olarak değerlendirilir ve insanın kendi sorumluluğunu üstlenme gücüne duyulan güven de küçümsenmiş olur.'' (Psikanaliz ve Sonrası)
- Bir şeylere inanmak insanı rahatlatıyor olmalı. Kadının yüzündeki huzuru fark ettin mi? (Kırmızı Kitap)
- Sevgiye ve kabul edilmeye duyulan ihtiyaç arttıkça, reddedilmeye duyarlık ve alınganlık tepkileri de o denli yoğun olur. Bazı insanlarda bu duygu öyle yoğundur ki, diğer insanlar tara fından kendilerine verilen değeri ve gösterilen yakınlığı kabullenemez ya da psikoz sınırlarını zorlayan, mantık dışı bir duyarlık gösterirler. Bu tür tepkileri sürekli olarak gösteren kişilerde paranoid eğilimlerin varlığından söz edilir. Örneğin, yoğun eksiklik duyguları içinde yaşayan bir kişi, olumlu bir niteliğinden ötürü takdir edildiğinde kendisiyle alay ediliyormuş duygusuna kapılır ve ezikliğinin yarattığı düşmanlık duygularını, çevreden kendisine yönelmiş gibi yaşar. Bu nedenle, paranoid kişi çevresindeki insanların davranışlarını ve sözlerini yanlış yorumlama eğilimindedir. (Psikodinamik Psikiyatri ve Normaldışı Davranışlar)
- Toplu kişilik çözülmeleri; Jung'un tanımladığı kişilik bölümlerinden "gölge arketipi"nin kişiliğin geri kalanını egemenliğine almasi; gelişimin narsisistik dönemine gerileme özelliği gösteren davranışlar ve bu olguya eşlik eden kendine özgü mantık biçimleri; insan ilişkilerinin yerini imgelerle ilişkilerin alması; toplumsal yapıların yerini Baudrillard'ın tanımladığı sessiz yığınlara bırakması; "kaosun kenanı"ndaki kaygan zeminde sürdürülmeye çalışılan köhnemeye yüz tutmuş modeller; isimsizlik ve kimliksizliğe mantar gibi üreyen yeni inanç sistemlerinde çözüm aranması; Descartes düşüncesinin ve getirdiği alışılmış kavramların yaşanmakta olan fenomenleri açıklamada yetersiz kalması, kozmik dans dinamikleriyle ortaya çıkan olayların, Batı kültürünė egemen olan çizgisel (linear) zaman doğrultusunda bakıldığında, anlaşılmaz ve izlenemez hale gelmesi; pozitif bilimin temel araç olarak kullanma alışkanlığında olduğu "belirleyici" kavramının, yerini "karmaşalık" (complexity)* denilen dinamiklere bırakması ve alışılagelindiğin ötesinde daha birçok diğer dinamiklerle belirlenen yeni bir çağ. Çizgisel zamanda düşünmeye alışmış olanların, başlangıç kavramına takılıp kaldıkları için, ne zaman başladığını saptamaya çalışırken inandırıcı olamadıkları bir çağ. (Kimbilir?)
- … Kendini siyahından uzak tutmaya çalışan beyaz, zamanla bunun bedelini kirlenerek öder. Siyahın karşı konulması zor cazibesine kapılarak. (Seyyar)
- ''İnsan kökenini arar, dünyanın tamamlayıcı bir parçası olmak ve bir yere ait olduğunu hissetmek ister.'' (Psikanaliz ve Sonrası)
- Onun doğasıydı bu, zorlukları yalnızlığında yaşamak. (Kuru Su)
- ''İnsanları diğer insanlar hasta ettiğinden yine insanlar iyi edebilir.'' (Psikanaliz ve Sonrası)
- ...varolmayarak yaşamak. (Varoluş ve Psikiyatri)
- Normal insan, yaşamına bir anlam katmak ve kendini geliştirmek amacıyla sürekli çaba gösterir ve toplumun da isteklendirmesiyle çeşitli alanlarda kendini yüceltir. Bu çabasında kendi hakkındaki varsayımları oldukça gerçekçidir, kendisini zorlamaz. (Çağdaş Yaşam ve Normal Dışı Davranışlar)
- "Kendimi arıyorum." "Umarım tümden kaybetmezsiniz." (Kızarmış Palamutun Kokusu)
- Evrende her şeyin ömrü olduğunu bilmek bizleri zamanın ölçülebilir bir şey olduğu yanılsamasına yöneltiyor. (Seyyar)