Şiir Alayı - Can Yücel Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Şiir Alayı kimin eseri? Şiir Alayı kitabının yazarı kimdir? Şiir Alayı konusu ve anafikri nedir? Şiir Alayı kitabı ne anlatıyor? Şiir Alayı kitabının yazarı Can Yücel kimdir? İşte Şiir Alayı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Can Yücel
Yayın Evi: Yazko Yayınları
İSBN:
Sayfa Sayısı: 178
Şiir Alayı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Şiir Alayı Alıntıları - Sözleri
- “Nerde gördüklerim, nerde o beklediğim…Rengi başka, tadı başka.”
- Yaşamak istiyorum. Yaşamayı bu soğumuş cehennemde Ölü bir dost gibi içim titreyerek düşünmek değil Yaşamayı yaşamak istiyorum.
- “içindeki duvarları yık yeter ki, dıştakiler kolay!”
- “Var olan bişey varsa o da yokluğun senin”
- bir naraydım kimse bilmez nereden ya yakından ya uçmaktan gelirdim belkim ince belkim kalın bir sestim belkilerin kol gezdiği saatte belkim belki bile değildim
- Öyle göreceğim geldi ki seni
- Kuzu gibi olun diyorlar Büyüyüp ortaya çıkınca Koyun gibi gütmek için sizi
- Hem ben sana bir şey söyleyim mi yavrum, Ben aslında seni görmek filân değil, Düpedüz Seni istiyorum!
- İçerken hep yanımda Yanımda buğulu bir bardak Bir bardak su gibi Yanımda hep sen varsın
- Başucumda bi sen varsın bi de evren Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi Yalnızlığım benim çoğul türkülerim Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
- “Yeniden yaşamaya başlamadan önce Yapılacak işlerim var Görülecek hesaplarım Kötü kişi oldum kendimle Kendimden özür dilemeliyim”
- Ruhum sıkıldıkça, ruhum. Senden ayrı, kendimden ve kentten ayrı Apayrı bir hava çalıyor vücudum
- Üşüyor mu deniz Üstüne boşandıkça yağmur
- “Ne yaman zor imiş yonca yolması Bizim memlekette adam olması”
Şiir Alayı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
ŞİİR CAN KAYBETTİ: Ahenktir şiir; yazan ile okuyan arasında. Yaşam ile yaşanmışlık arasında yüreğe dokunan tatlı bir ezgidir. “Yaşamayı yaşamak istiyorum, demiştim, Neylersin ki bu damda bu dem Ayaklarımla uyaklarımda zincir, Böyle topal koşmalarla geçiyor günlerim, Oysa methetmek gibi olmasın kendimi ama Yaşamım benim en güzel şiirim.” Başka türlü bir şeydir şiir. Aklına, gönlüne yazılır o dizeler. Hiç olmadık yerde gelir aklına, yapışır yakana. “Başka türlü bir şey benim istediğim Ne ağaca benzer, ne de buluta Burası gibi değil gideceğim memleket Denizi ayrı deniz, Havası ayrı hava” Tuhaf bir yakarıştır şiir. Derdini sade insana değil, kurda kuşa söyleyen. “Bana bir gömlek biç terzi kuşu Göğün dellenmiş bir köyünden Keçileri koyvermiş bir çoban Yağmuru raporlu bir bulut” Aydınlık bir penceredir şiir. Yaşamın her köşesine özenle açılan. HAYATIN ÖZETİDİR “Karşıda bir ütücü dükkânı var İçerde tıpkı sana benzer bir kız Ama nasıl hamarat eline çabuk Öyle özene bezene Dünyayı düzeltirmişçesine Susuzlara su ekmeksizlere ekmek Umutsuzlara umut verirmişçesine Zengin çamaşırları ütülüyor” CESUR BİR SESTİR ŞAİR, diyeceğini eğilip bükülmeden söyleyen, içimizdekini rengârenk haykıran. Bir alay şiir geçti önümden; her bir dizesine ayrı selam durulurdu. Bir Can Baba geçti bu dünyadan; o olmasa hislerimize kim tercüman olurdu? (Neşe)
Can Yücel: Genel manasıyla güzel ... Ama siyasi şiirler bölümünde sıkıldım biraz sevmiyorum siyasi hiçbir konuyu ...Bir çok alıntı paylaşacam ... Yüreğine emeğine sağlık ... (Petrikor)
Can Yücel’i Can Yücel yapan hissettiği gibi yazması , öfkesi de kızgınlığını da aynen öyle ifade eden. “...küfürsüz nasıl anlatayım”söyleminin sahibi. Bu kitapta ( 1945-1950 ) tanımadığım bilmediğim daha önce okumadığım cok şiire rastladım. Düzayaktı Attar A'met Efendiden Kartal Baba Tekkesine Bu seferki yolum ise ardımdan gelen kolun ölüsıra yürüyen kilden, kirloz bir bayrak epiy de yokuş üstelik ve giderayak Sırtına vurmuş yada buruşuk bir şipka biberini Meyvahoşa koşturuyor mork çizmeleriyle bir kırkayak Nasıl koşturduysa tulumbacılar eskiden yeşil karga tulumbalarını yangına Yandım diye böğürmüşüm Böğrüm yiyince böğrümden o çiğköfteyi YANDIM (Viyan)
Kitabın Yazarı Can Yücel Kimdir?
Kullandığı kaba ama samimi dil ile Türk şiirinde farklı bir tarz yaratmıştır. Can Yücel, 1926'da İstanbul'da doğdu. Millî Eğitim Eski Bakanı Hasan Ali Yücel’in oğludur.
Ankara ve Cambridge üniversitelerinde Latince ve Yunanca okudu. Çeşitli elçiliklerde çevirmenlik, Londra’da BBC’nin Türkçe bölümünde spikerlik yaptı. Askerliğini Kore’de yaptı. 1958’de Türkiye’ye döndükten sonra bir süre Bodrum ve Marmaris'te turist rehberi olarak çalıştı. Ardından bağımsız çevirmen ve şair olarak yaşamını İstanbul’da sürdürdü.
1956 yılında Güler Yücel ile evlendi. Bu evlilikten iki kızı (Güzel ve Su) ve bir oğlu (Hasan) oldu. Son yıllarında Eski Datça’ya yerleşti ve her hafta Leman, her ay Öküz dergilerinde yazıları ve şiirleri yayımlandı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel`e hakaretten yargılanan Yücel, 18 Nisan seçimlerinde Özgürlük ve Dayanışma Partisi`nin İzmir 1. sıra milletvekili adayı oldu. 12 Ağustos 1999 gecesi ölen şair, çok sevdiği günebakan çiçekleriyle uğurlanarak Datça'ya gömüldü.
Can Yücel, 1945-1965 yılları arasında `Yenilikler`, `Beraber`, `Seçilmiş Hikayeler`, `Dost`, `Sosyal Adalet`, `Şiir Sanatı`, `Dönem`,`Ant`, `İmece` ve `Papirüs` adlı dergilerde yazdı. Daha sonraları `Yeni Dergi`, ‘Birikim`, `Sanat Emeği`, `Yazko Edebiyat` ve `Yeni Düşün` dergilerinde yayımladığı şiir, yazı ve çeviri şiirleri ile tanınan Yücel, 1965`ten sonra siyasal konularda da ürün verdi. 12 Mart 1971 döneminde Che Guevara ve Mao'dan çeviriler yaptığı gerekçesiyle 15 yıl hapse mahkûm oldu. 1974’de çıkarılan genel afla dışarı çıktı. Dışarı çıkışının ardından hapiste yazdığı "Bir Siyasinin Şiirleri" adlı kitabını yayımladı. 12 Eylül 1980 sonrasında müstehcen olduğu iddiasıyla "Rengahenk" adlı kitabı toplatıldı.
1962'de İngiltere'deyken, 1709 yılından kalma, Latin harfleriyle taş baskısı olarak basılmış bir Türkçe dilbilgisi kitabı bulması geniş yankı uyandırdı.
Şiirlerinde argo ve müstehcen sözlere çok sık yer veren, bu nedenle zaman zaman dikkatleri üzerine çekip kovuşturmaya uğrayan Yücel, ilk şiirlerini 1950 yılında `Yazma` adlı kitapta toplamıştır.
Can Yücel, taşlama ve toplumsal duyarlılığın ağır bastığı şiirlerinde, yalın dili ve buluşları ile dikkati çekti. Can Yücel'in ilham kaynakları ve şiirlerinin konuları; doğa, insanlar, olaylar, kavramlar, heyecanlar, duyumlar ve duygulardır. Şiirlerinin çoğunda sevdiği insanlar vardır.
Can Yücel için ailesi çok önemlidir: eşi, çocukları torunları, babası.. Bu insanlarla olan sevgi dolu yaşamı şiirlerine yansımıştır. 'Küçük Kızım Su'ya', 'Güzel'e', 'Yeni Hasan'a Yolluk', 'Hayatta Ben En çok Babamı Sevdim' bu sevgi şiirlerinden bazılarıdır.
Can Yücel ayrıca Lorca, Shakespeare, Brecht gibi ünlü yazarların oyunlarından çeviriler yaptı. Shakespeare çevirileri (Hamlet, Fırtına, Bir Yaz Gecesi Rüyası) aslına tam olarak bağlı kalmasa da son derece başarılıdır. Shakespeare'in ünlü 'to be or not to be' sözünü 'bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin' şeklinde Türkçeleştirmiştir. 1959'da ilk baskısı yayımlanan 'Her Boydan' adlı kitabında dünya şairlerinin şiirlerini serbest ama çok başarılı bir biçimde Türkçeye çevirmiştir.
Can Yücel Kitapları - Eserleri
- Bir Siyasinin Şiirleri
- Mekanım Datça Olsun
- Düzünden
- Portreler
- Her Boydan
- Güle Güle - Seslerin Sessizliği
- Canfeda
- Çok Bi Çocuk
- Rengahenk
- Ölüm ve Oğlum
- Gökyokuş
- Yazma
- Sevgi Duvarı
- Ben ve Bizimkiler
- Gece Vardiyası
- Gezintiler
- Seke Seke
- Alavara
- Maaile
- Benim Öfkem Gecelerin Beyidir
- Yazma - Sevgi Duvarı
- Can'dan Yazılar 2
- Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş
- Şiir Alayı
- Gökyokuş / Kuzgunun Yavrusu
- Gece Vardiyası Albümü
- Kısa Devre
- Düzünden Düzyazılar 1
- Portreler
Can Yücel Alıntıları - Sözleri
- • Ne sen ne ben sevgilim Öldükse ölümden değil Sevişmenin acından (Rengahenk)
- Keşke kendini bırakıp gitse insan; ama olmuyor... (Ben ve Bizimkiler)
- Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı, belki de kalp göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer... (Portreler)
- Senden ayrılınca anımsadım Dünyanın bu kadar kalabalık olduğunu… (Mekanım Datça Olsun)
- Şiir getirenlerin çok olsun çocuğum! (Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş)
- ..... Bu ara kendimi toprağa çok yakın hissediyorum O kadar seviyorum ki toprağı İçine giresim geliyor. (Portreler)
- Gitmek istiyorsa, bırakacaksın gitsin. Aklı seninle olmayanın bedeni yanında olsun ister misin? (Düzünden)
- Dünya gözlerimi kendi ellerimle örttüm Değdi yorgunluğuma Bi ölüm kaldıydı onu da gördüm Beni pişman etmedi doğduğuma (Portreler)
- Son yıllarda daha da yaygınlaştı, eli-yüzü düzgün üç-dört dize düzen bazı arkadaşlar, kendilerini Almanca telaffuzuyla GOETHE sanıyorlar ki çok da haksız değiller... (Alavara)
- Hatırım sordular karşı masadan Yuvarlanıp gidiyoruz dedi cesedim (Canfeda)
- Bir derin uykudaydım ölümün içinden Açtım ki gözlerimi Bir suyun gölgesi gibi Kendisi adeta bir suyun Ayakucunda sen oturuyorsun Şiir getirenlerin çok olsun çocuğum! (Ölüm ve Oğlum - Gökyokuş)
- Şu dar çerçeveden dünyaya bakmak bir âlem. Tam tamamına bir Devr-i Âlem. (Maaile)
- Nereydi gittiğim o? Nereydi geldiğim o? Adlardan anılar Anılardan adalar Sonlardan sanrılar (Alavara)
- “Bir insan görünce insan oluyorum Bir ağaç görünce ağaç Bir çocuk görünce çocuk Bir kadın görünce erkek Bir faşist görünce kahroluyar kahrediyorum insanlığın en amansız lüveri Şiirle” (Gezintiler)
- “Sazımın tellerinde geziniyorum dünyayı Düzen tutmuyor” (Gezintiler)
- Çok çektik onların çilesini Gördük kaplanı, gördük sırtlanı, Gördük domuzunu, hergelesini. Tıkınmak topunun dini imanı. Kiminin eh, az fenaymış huyu! Bakma hepsi aynı bokun soyu! Ne fark eder ne cins çizme, Bastıktan sonra ümüğüne! Anlatabildim mi derdim? Aramızda kalsın lakin; Efendi istemiyoruz gayrı, İstemiyoruz efendim! Bertolt Brecht (Her Boydan)
- Bir sözsün sen işitilmedik bir söz Bir gözsün görülmedik bir göz. (Gece Vardiyası)
- Biz bu dünyayı değiştireceğiz . (Maaile)
- ... Senden ayrılınca anımsadım Dünyanın bu kadar kalabalık olduğunu... (Mekanım Datça Olsun)
- Geceleri onun seyrettiği yıldızları seyrediyorum. (Mekanım Datça Olsun)