Şiir Dili ve Türk Şiir Dili - Doğan Aksan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Şiir Dili ve Türk Şiir Dili kimin eseri? Şiir Dili ve Türk Şiir Dili kitabının yazarı kimdir? Şiir Dili ve Türk Şiir Dili konusu ve anafikri nedir? Şiir Dili ve Türk Şiir Dili kitabı ne anlatıyor? Şiir Dili ve Türk Şiir Dili PDF indirme linki var mı? Şiir Dili ve Türk Şiir Dili kitabının yazarı Doğan Aksan kimdir? İşte Şiir Dili ve Türk Şiir Dili kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Doğan Aksan
Yayın Evi: Bilgi Yayınevi
İSBN: 9789752204720
Sayfa Sayısı: 296
Şiir Dili ve Türk Şiir Dili Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Prof.Dr. Doğan Aksan'ın, ŞİİR DİLİ VE TÜRK ŞİİR DİLİ (Dilbilim Açısından Bakış) adını taşıyan bu yapıtı, adına şiir denen insan yaratısının çözülemeyen, kestirilemeyen kimi yönlerinin dilbilimle aydınlatılabileceğini ortaya koyuyor. Bunu yaparken de Türk şiirinin örneklerinden yararlanıyor.
Dilbilimcilere, Türk dili ve edebiyatı öğretmen ve öğrencileriyle araştırıcılarına, özellikle şiirseverlere ışık tutan bir yapıt.
Şiir Dili ve Türk Şiir Dili Alıntıları - Sözleri
- "Usun yarattığı her şeyde önce şiir vardır."
- "Şiir, sıradan dilin içermediği ve içeremediği kadar müzik ve anlamla yüklü bir söylemdir."
- "Şiir bir söyleyiş sanatıdır."
- "Şiir düşüncelerle değil sözcüklerle yazılır."
- "Melali anlamayan nesle aşina değiliz."
- Yanılmış bir kapıyım simsiyah Kendi üstüme kapanıyorum. Atilla ilhan
- " Kalp kalesi! Ben sana sürgün, sen bana hüzün... "
- "Bir şiiri büyük bir başarıyla başka bir dile aktarmak demek, onu metne sadık bir biçimde çevirmekle değil, çoğunlukla iyi şairlerin yapabildiği gibi kendi dilinde yeniden yazmakla olanaklı duruma gelmektedir."
- "Benim doğduğum köyleri Akşamları eşkıyalar basardı Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem Konuş biraz!"
- "Benim doğduğum köylerde Kuzey rüzgârları eserdi, Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır Öp biraz!"
- "Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin! Benim doğduğum köyler de güzeldi, Sen de anlat doğduğun yerleri, Anlat biraz!"
- Çağır Karac'oğlan çağır Taş düştüğü yerde ağır Yiğit sevdiğinden soğur Sarılmayı sarılmayı
- "Şiir sesle anlam arasında uzun bir kararsızlıktır."
Şiir Dili ve Türk Şiir Dili İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Şiir Dili ve Türk Şiir Dili PDF indirme linki var mı?
Doğan Aksan - Şiir Dili ve Türk Şiir Dili kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Şiir Dili ve Türk Şiir Dili PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Doğan Aksan Kimdir?
Doğan Naci Aksan (1929, İzmir - 12 Mayıs 2010, Ankara), Türk dilbilimci, eğitimci.
Aksan, İzmir'de doğmuş Ankara Yenişehir Mimar Kemal İlkokulu'nda öğrenci olmuş, Elâzığ'da, Mezre Orta Okulunda orta öğrenimini sürdürmüş, 1948'de Ankara Atatürk Lisesi'nden sonra Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nden (DTCF) 1952 yılında mezun olmuş ve aynı yıl DTCF'de akademik kariyerine asistan olarak başlamıştır. 1972 yılında DTCF dilbilim profesörü olmuştur. Aktif eğitimcilik ve öğretim üyeliği yaşamını 1996 yılında emekli olarak tamamlamıştır.
Türkiye'de dilbilimin kurucusudur. Aksan, akademik kariyeri dışında Türk Dil Kurumu'nda Dilbilim ve Dilbilgisi Kolu Başkanlığı gibi görevlerde de bulunmuştur. Türk Anlambiliminin önemli temsilcilerindendir.
Türkiye Bilimler Akademisi'nin 1998 Yılı Hizmet Ödülü'nü de almıştır. Prof. Dr. Doğan Aksan, uzun süreli hastalığının ardından 12 Mayıs 2010 tarihinde, 81 yaşında Ankara'da ölmüştür.
Doğan Aksan Kitapları - Eserleri
- Türkçenin Gücü
- Türkçenin Zenginlikleri İncelikleri
- Türkiye Türkçesinin Dünü, Bugünü, Yarını
- Şiir Dili ve Türk Şiir Dili
- Her Yönüyle Dil
- Türkçenin Sözvarlığı
- Türkçeye Yansıyan Türk Kültürü
- Dil,Şu Büyülü Düzen
- Anlambilim
- En Eski Türkçenin İzlerinde
- Türkçenin Bağımsızlık Savaşımı
- Halk Şiirimizin Gücü
- Yaşayınca...
- Cumhuriyet Döneminden Bugüne Örneklerle Şiir Çözümlemeleri
- Nazım Hikmet Şiirinin Gücü
- Yunus Emre Şiirinin Gücü
- Anadilimizin Söz Denizinde
- Sözcük Türleri
- Halk Şiirimizin Gücü
- Dilbilim ve Türkçe Yazıları
Doğan Aksan Alıntıları - Sözleri
- Weiserberg'in görüşüne göre dil, dünyayı söze dönüştürme olayıdır (Anlambilim)
- "Üstâd elinde serteser âheng olur lisân" (Dil, üstadın elinde, baştan başa ahenk olur) (Cumhuriyet Döneminden Bugüne Örneklerle Şiir Çözümlemeleri)
- Kavram alanı ya da anlam alanı terimi,bir dilde eşanlamlı sayılan,birbirine yakın ve birbiriyle anlamca sıkı ilişkili sözcüklerin oluşturduğu kabul edilen alandır.Örneğin bugünkü Türkiye Türkçesinde öfkelenmek, sinirlenmek, kızmak, hiddetlenmek, hırslanmak, köpürmek, feveran etmek, hatta belirli bir kullanımında giyinmek eylemleriyle kan başına sıçramak, tepesi atmak, ifrit olmak, barut kesilmek eylemleri aynı kavram alanı içindedir. (Türkçenin Zenginlikleri İncelikleri)
- Yenisey yazıtlarında görülen sözcükler, Orhun yazıtlarındaki sözvarlığı, Türkçenin hemen o dönemde oluşmuş bir dil olmadığını, çeşitli gelişmeler ve anlam olaylarıyla çok daha eskiye, birkaç bin yıl öncesine uzanan gelişmiş bir dil niteliği taşıdığını göstermektedir. Kısıtlı metinler olmalarına karşın yazıtlar, Türkçenin soyutlama gücünü ortaya koymakta, kimi Avrupalı bilginlerin görüşlerinin tersine, çok eski ve gelişmiş bir dilin ürünlerini sergilemektedir. (En Eski Türkçenin İzlerinde)
- İslamiyetin benimsenmesinden sonra Arapça sözcükler dile yerleşmeye başlamış, Karahanlı dönemindeki Kutadgu Bilig'de yabancı öğelerin oranı %1-2 iken, 2 yüzyıl sonra yazılan Atebetü'l-Hakayık'ta bu oran %20-26'ya çıkmıştır. Eski Anadolu Türkçesinde, başlangıçta düşük olan sayı (Sultan Veled'de ve Yunus Emre'de %13, Yunus Emre Divanı'nın kimi yerlerinde %22) giderek yükselmiştir. Farsçanın, özellikle yazın yoluyla etkisi ve aydınların, daha önce değindiğimiz tutumu Osmanlıca döneminde yabancı öğelerin oranını birdenbire yükseltmiştir. Kendi sayımlarımıza göre Divan şairlerinden Baki'de %65, Nefi'de %60, Nabi'de %54 oranında yabancı sözcük bulunmaktadır. Tanzimat döneminin şair ve yazarlarından Namık Kemal'de %62, Şemsettin Sami'de %64, Ahmet Mithat'ta %57, daha sonraları, Türkçülük akımının temsilcisi Ziya Gökalp'te %55'tir. (Türkiye Türkçesinin Dünü, Bugünü, Yarını)
- "Şiir sesle anlam arasında uzun bir kararsızlıktır." (Şiir Dili ve Türk Şiir Dili)
- seni söyleyen şarkılar gibi sevdim, aşkların üflediği patlak balonlar gibi.. boynuna ince bir zincir bağlanmış tek kanatlı bir melek gibi sevdim seni.. (Nazım Hikmet Şiirinin Gücü)
- Hint-Avrupa dillerinde yeşil,mavi,gri,sarı gibi adların hepsinin 'parlamak, ışık vermek' anlamındaki ghel- ortak köküne dayandığını görülür. Buna karşılık Türkçenin elimizdeki en eski belgelerinde, değişik anlatım yollarından adlandırmalara gidildiği görülür: Yaş'tan türeyen yaşıl(yeşil), 'sema' anlamına gelen kök (mavi), boz,sarıg(sarı), kızıl,ak ve eş anlamlısı ürüñ,koñur (kestane, kızıl kahverengi...) (Türkçenin Zenginlikleri İncelikleri)
- Yandım zalim Erzurum... (Halk Şiirimizin Gücü)
- "Sandım ki güzelliğin cihanda Bir saltanatın güzelliğiydi" (Cumhuriyet Döneminden Bugüne Örneklerle Şiir Çözümlemeleri)
- Sa'dî "Evinde kötü huylu kadın olan erkeğin cehennemi bu dünyadadır. " (Yaşayınca...)
- kalemtraş için düzgeç (Denizli, Aydın) gerdanlık için gıdıklık (Çankırı, Tokat, Sivas) kevgir için aşsüzen (Kars, Ağrı) lokma, ekmek parçası için banım ve banak (Denizli, Aydın, Afyon, Burdur...) mimoza için altıntop ( Lefkoşe, Kıbrıs) pişman için ütümen (Konya) hafıza için güdüyeri (Bursa) ve anak (Balıkesir, Adana) tamam, tamamen için bitev (Kars, Van) (Türkçenin Gücü)
- Sa'dî, Gülistan adlı yapıtında Lokman Hekim'in bir soruya verdiği yanıtta değinir: Edebi kimden öğrendin? Yanıtı şudur: Edepsizlerden. (Yaşayınca...)
- Diller; işlendikçe felsefe, hukuk, bilim, teknik alanlarında çeşitli çalışmalar yayımlandıkça, bir eğitim-öğretim dili niteliği kazandıkça gelişir. Genel kavram adı verilen bitki, canlı, omurgalılar, memeliler...gibi sözcüklere, değer yargısı, önsezi, sağduyu, güven, bağımsızlık... gibi soyut kavramlara ulaşır; bir soyutlama (abstraction) ürünü sözcük ve terimlere sahip olur. (Türkçenin Zenginlikleri İncelikleri)
- Bizce, Köktürklerde ve başka Türk kavimlerinde, ölenlerin anısına yazıtlar dikmek ya da mezar taşlarına, ölenin yaşamı ve başarılarını yansıtan metinler yazmanın çok eski bir gelenek olduğu kesindir. Böyle olunca, bunları yazanlar kadar, okuyan, okuyabilen bir kitlenin de bulunması ve bu yazının çeşitli Türk boy ve uluslarınca kullanılmış olması gerekmektedir. Dolayısıyla, Köktürklerden önce bu alfabenin olmadığı yolundaki bir düşünce de kabul edilemez. (En Eski Türkçenin İzlerinde)
- “Araştırmalar, Türkiye Türkçesinde türetmede görev alan biçimbirimlerin sayısının 100’ü geçtiğini göstermektedir. Türkçenin bu özelliği ona her türlü kavramı , her yeni kavramı karşılayabilme olanağı sağlanmaktadır.” (Türkiye Türkçesinin Dünü, Bugünü, Yarını)
- Burada, dikkati çeken bir gelişmeye de değinmek gerekiyor: Atatürk döneminde, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 18 Temmuz 1932 tarihli yazısıyla bütün ülkede ezanın Türkçe sözlerle okunmasına başlanmıştı (bkz. Turan, 1981: 22). metni şu sözlerden oluşuyordu: 'Tanrı uludur (4 kez)/ Tanrıdan başka yoktur tapacak (2 kez)/ Tanrının elçisidir Muhammet (2 kez)/ Haydin namaza (2 kez)/ Haydin felaha (2 kez)/ Namaz uykudan hayırlıdır/ Tanrı uludur (2 kez)/ Tanrıdan başka yoktur tapacak/' (Türkçenin Bağımsızlık Savaşımı)
- Televizyonu tivi, IMF'yi ayemef diye okuyan, HBB'yi eyçbibi diye sesleten kimselerin tutumu da ana dilimizin zararınadır. (Türkçenin Gücü)
- İkinci Dünya Savaşı' ndan sonra İngilizcenin bütün dünyada görülen yaygın etkisi , ana dil bilincinden yoksun kimselerin özensiz dil kullanımları, eğitim-öğretimde İngilizceye verilen ağırlık ve bu dille öğretim, Türkçenin sözcük ve terim düzeyindeki söz varlığında olumsuz gelişmelere neden olmuştur. (Türkçenin Zenginlikleri İncelikleri)
- En büyük başarı, bütün dış etkilere, olumsuz koşullara karşın, kendisine uyan yolu seçerek bu yolda kararlılıkla yürüyebilmektedir . (Yaşayınca...)