Şiirli Yastık - Sunay Akın Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Şiirli Yastık kimin eseri? Şiirli Yastık kitabının yazarı kimdir? Şiirli Yastık konusu ve anafikri nedir? Şiirli Yastık kitabı ne anlatıyor? Şiirli Yastık kitabının yazarı Sunay Akın kimdir? İşte Şiirli Yastık kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Sunay Akın
Editör: Ruken Kızıler
Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9786254054631
Sayfa Sayısı: 192
Şiirli Yastık Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Şiirli yastık olur mu demeyin. Sivas Kongresi için kente gelen Mustafa Kemal Paşa’ya, Sivas Sultanisi’nin ikinci katındaki bir oda ayrılır. Yatağın üstünde, bir genç kızın çeyiz sandığından alınan, çiçek motifli ipek bir örtü vardır. Mustafa Kemal, yastıklara işlenmiş iki dizeyi okuyunca, Mazhar Müfit Bey’i yanına çağırır. Mazhar Müfit Bey telaşlı ve biraz da mahcup, yastıklardaki beyitlerin kendisi için yazılmadığını, asla böyle bir kasıtları olmadığını anlatmaya çalışırken, Mustafa Kemal açıklamanın gereksiz olduğunu ve şiirdeki uyarının herkes için doğru olduğunu söyler. Sivas Kongresi günlerinde, Mustafa Kemal’in başını koyduğu yastık kılıflarına yazılı şiirin ilk dizesi şöyledir: “Dünyanın makamıyla gururlanıp incitme insanı...”.
Şiirli Yastık’a her bir motifi özenle, sevgiyle, dinmeyen bir merak ve araştırma hevesiyle işliyor Sunay Akın. Anadolu’nun kurtuluş mücadelesindeki yerleri eşsiz tıbbiyeli çiçeklerimizi, Nâzım’ı, Orhan Veli’yi, Deniz’i, Halet Çambel’i, cesaret ve dirençleriyle insanlığa adanmış daha pek çok yaşamı aktarıyor. Bu keşifleriyle umut oluyor bizlere.
Şiirli Yastık Alıntıları - Sözleri
- Neden mi, onlara "Atatürk düşmanı" demeyeceğiz? Çünkü onlar Atatürk'ün düşmanı bile olamazlar!
- Gerçek, hayallerin ayak izini takip eder…
- Bandırma’yı tarihin sayfalarına yazdıran olay da zaten batırılıp batırılmadığı değil, 1919 yılında taşıdığı yolcusudur!
- Dr.Holmes, cinayetleri neden işlediği sorusuna şu yanıtı verir: “Ben içimdeki kötülükle doğdum. Katil olduğum gerçeğinin önüne geçemiyordum, tıpkı bir ozanın ilhamını bastıramayıp şarkı söylemesi gibi…”
- "Bu ülke hepimizin ama esas siz gençlerin. Mücadeleden yılmak yok." Mustafa Kemal Atatürk
- Bir insanın çocukluğuna yaptığı yolculuk, elinde fenerle bir maden işçisinin karanlık tünellerdeki yürüyüşüne ne de çok benzer!
- Bir kentin sokak tabelalarında yazılanlar, o toplumun nereden gelip nereye gittiğinin göstergesidir.
- Dünyanın makamıyla gururlanıp incitme insanı Zamanın Süleyman'ı olsan bırakırsın sarayı
- Dünyanın makamıyla gururlanıp incitme insanı Zamanın Süleyman'ı olsan bırakırsın sarayı.
- Saadet, sükûn ve refah köylerdedir, yere batsın saraylar!
- Gece en karanlık ve ebedi göründüğü zaman gün ışığı en yakındır.
- Gerçek, hayallerin ayak izini takip eder...
- Bu ülke hepimizin ama esas siz gençlerin. Mücadeleden yılmak yok, tamam mı?
- "Şimdi o savaş bitti, yeni bir savaşımız başlıyor. O da kültür ve sanat savaşımızdır ve o okumakla, kitapla olur; işte şimdi cephane taşıdığımız o sandıklara kitaplarımı koy, bu sandıklarla taşınsın, cephanenin yerini artık kitaplar alsın." Mustafa Kemal Atatürk
Şiirli Yastık İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bugün canım Sunay Akın'ın son kitabı Şiirli Yastık hakkında yazacağım. Her kitabını keyifle okuduğum, her öyküsünden yeni bir şeyler öğrendiğim Akın yine benim yüzümde tebessümlere neden oldu. "Şiirli Yastık olur mu demeyin!" ile başlayan arka kapak yazısı sonrası beni Mustafa Kemal Atatürk ve bir anı ile karşıladı bu harika kitap. Atam'ın Sivas Kongresi'nde Sivas Sultanisi'nde kaldığı odadaki ipek bir örtüde iki dize vardır. Ve bu dizeler Atam'ı çok etkiler. Dize şöyle başlar: "Dünyanın makamıyla gururlanıp incitme insanı..." Bu uyarı herkes içindir diye düşünür Mustafa Kemal de. Herkesin ders alacağı, düşüreceği şeylerden sadece biridir bu da. Her öyküde adı geçen kişiyi tahmin etmek istedim. Öykünün sonuna gelince yok artık dediklerim de oldu bildiklerim de. Halide Edip'i, Reşit Galip'i, Köy Enstitülerini okudum. Mavi Gözlü Dev Nâzım çıktı karşıma ansızın ve annesi Celile Hanım'ın ressamlığı ile bir kez daha gururlandım. Deniz'i görünce sanki tanıdık birine rastladım, Orhan Veli'yi sanki Sunay Akın'ın sesinden dinledim. Hele öyle bir öykü okudum ki ben, Çıraklık Eğitim Genel Müdürlüğü'nde çalışan Hulusi Samim Kesim'in kızı Feray'a söylediği o sözleri asla unutamayacağım. Devletin malını kendi şahsi işlerine kullanmayan onurlu insanları unutmadı canım Sunay Akın. Mustafa Dişli adında bir kahramanı ekledim yeni öğrendiklerim arasına, Halet Çambel'i, Trabzonspor'u ve daha fazlasını da. Her seferinde anlattıkları ile beni büyüleyen Akın daha çok yazsın ve daha çok okuyayım istedim. Sesinden okudum sanki, her öyküsünü heyecanla jest ve mimiklerle bana anlattığını düşündüm. Bu güzel yolculuğa sizleri de davet ediyorum. Seven sevdiğine Şiirli Yastık hediye etsin istiyorum! (fazi)
Şiirli Yastık tam anlamıyla bir Sunay Akın klasiği, her yaştan okuyucuya hitap eden, zaman zaman gülümseten, zaman zaman hüzünlendiren, keyifle ve merakla okunan bir kitap. Yazarın araştırmacı ve çocuksu ruhu bu kitapta da tüm coşkusuyla sarıp sarmalıyor okuyucusunu. Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a gidişi ve Anadolu'daki milli mücadeleyi başlatması ile başlıyor kitap, ardından pek çok isim birbirinden güzel hikayeleri ile buluşuyor okuyanlarla. Nazım'dan Orhan Veli'ye, Deniz Gezmiş'ten Özkan Sümer'e, Karl Marx'tan Cemil Topuzlu'ya, Aşık Veysel'den Neptün Soyer'e pek çok tanıdık isim kendi hikayeleriyle çıkıyor karşımıza. Kitap Şiirli Yastık adını üzerine şiir dizelerinin işlendiği bir yastıktan alır. Bu yastıkta işli dizeler şöyledir: "Dünyanın makamıyla gururlanıp incitme insanı Zamanın Süleyman'ı olsan bırakırsın sarayı. " Bu dizelerin yazılı olduğu yastığa baş koyan kim midir? Sivas Kongresi için geldiği kentte Sivas Sultanisi'nin ikinci katında kendisine ayrılan odada kalan ve milli mücadele ateşini yakan Mustafa Kemal Atatürk'tür. Sunay Akın benim severek takip ettiğim ve okuduğum bir yazar. Şiirli Yastık'ı da diğer kitapları gibi çok keyif alarak okudum. Başlarken dediğim gibi her yaş grubuna hitap eden keyifli bir kitap. Bence herkes okumalı (Filiz)
Kitabın adını aldığı "Şiirli Yastık" ın anısını öğrenmekle başlıyoruz bu keşfe. Şiirli Yastık'a her bir simgeyi, ismi, anıyı...sevgiyle işliyor Sunay Akın. Kitabın üslubu kolay okunur du. Ayrıca fotoğraflar ile sunulması kitapta oldukça yer kaplamış. Kitap bitmeyen bir araştırma hevesiyle yazılmış. Bu anlatılar bizi yakın tarihte bir yolculuğa çıkarıyor. İstiklal mücadelesindeki tıbbiyelilerin yerleri, onların modern Türkiye nin oluşmasına katkıları, zamanın Gulyabani filminden yola çıkarak halkın din başta olmak üzere temelsiz korkuları dahil daha pek çok yaşantıyı da anlatıyor.Kendini insanlığa adayan Nazım, Orhan Veli, Dr Celalettin Algan, Tıbbiyeli Hikmet gibi değerli kişiliklerin yaşantılarını okuyoruz. Çağın koşulları, baskılar ve birçok ayak kaydırmaya sebep olucak etmene rağmen cesaretlerini gösterdikleri direnmeyi keşfediyoruz. Bu yolculuk hiç bitmesin. Umudumuzun tohumlarını geleceğe, yeni dünyalara taşısın! (Elif Karatekin)
Şiirli Yastık PDF indirme linki var mı?
Sunay Akın - Şiirli Yastık kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Şiirli Yastık PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Sunay Akın Kimdir?
Şükrü Sunay Akın (d. 12 Eylül 1962), şair, yazar, gazeteci, araştırmacı, tiyatro oyuncusu.
12 Eylül 1962 tarihinde Trabzon'un Maçka ilçesinde doğdu (bu yüzden 18 yaşından beri doğum gününü kutlamamaktadır). Ailesi, onun daha iyi eğitim görebilmesi için, 10 yaşındayken İstanbul'a taşındı. Lise öğrenimini İstanbul Haydarpaşa Lisesi'nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Fizik Coğrafya Bölümü'nden mezun oldu.
İlk şiirini, Meteoroloji Müdürlüğü'nde çalışan bir memurun kızına yazar. Henüz 9 yaşındadır. Kızın isminin baş harflerinin dizelerini oluşturduğu şiiri, evlerinin terasında bulunan odunluk kapısının iç kısmına yazar. Kız, balkona geldiğinde odunluğun kapısını açar mahsusçuktan!. Ama şiir kızın gözüne hiçbir zaman takılmaz. Sunay Akın yıllar sonra (ki bir şairdir artık) çocukluğunun geçtiği Trabzon'a gittiğinde, sert geçen bir kışta, içindeki odunlarla birlikte kapının da sökülüp yakıldığını öğrenir. Şairin ilk şiiri "hava muhalefeti" nedeniyle kayıptır!.. 1984 yılında yayınlanan ilk şiiri de bir sobanın içinde kütürdeyen odunu anlatır! İlk şiir kitabı 1989'da "Makiler" adıyla yayınlanır. Arkadaşlarıyla birlikte 1989'da Yeni Yaprak şiir dergisini ardından, 1990 yılında da Olmaz adlı şiir dergisini çıkardı. Adını Cemal Süreyya'nın koyduğu bu kitabı "Antik Acılar, Kaza Süsü, 62 Tavşanı" izler.
1987 yılında Halil Kocagöz Şiir Ödülü'nü Noktalı Virgül adlı dosyasıyla aldı. 1990 yılında ise Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü'nü Makiler şiiri ile kazandı.
Anlık ilhamlara dayanan ve genellikle kısa olan şiirleri, Orhan Veli'nin şiirindeki bazı özelikleri günümüzde sürdüren bir yapıya sahiptir. Ayrıca, bu tür şiirlerde genellikle rastlanmayan, yumuşak, lirik bir tonu vardır. Şiirlerinde özellikle ince yergi ögelerini kullanmadaki rahatlığı ile dikkat çeker. Cemal Süreya'nın etkisinde sürdürdüğü şiirlerde, dil oyunlarına dayalı yoğun bir alaycılık ve şaşırtma; çocuklar ve hüzünle birlikte şairin ilgi ve duyarlılığını göstermektedir.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ders verdi, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde 5 yıl boyunca hem ders verdi hem ders aldı. Bu deneyimin de yardımıyla, tek kişilik oyunlar hazırlayıp oynamaya başladı. Türkiye'nin çok sayıda merkezinde ve yurtdışında (Frankfurt, Nürnberg, Londra) sayısız kez tek kişilik oyunlarını sergiledi. Halen Sunay Bey Tarihi adlı gösterisini sunmaya devam etmektedir.
23 Nisan 2005 tarihinde 11 yıldır dünyanın dört bir yanından topladığı oyuncaklarla, yıllardır hayalini kurduğu İstanbul Oyuncak Müzesi'ni Göztepe, İstanbul'da ailesine ait dört katlı tarihi bir konakta açtı. Müze, Türkiye'de türünün ilk ve tek örneği olup, Avrupa Konseyi'ne bağlı Avrupa Müze Forumu (European Museum Forum) tarafından verilmekte olan Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'ne 2010 yılı için aday olmuştur.
TRT 2 ve CNN Türk'te "Stüdyo İstanbul", "İzler", "Akşama Doğru", "5N1K" gibi kültür sanat programları ve belgeseller hazırlayan ve bunlara katkıda bulunan Sunay Akın, TV8'de de "Gezgin Korkuluk" ve "Mahya Işıkları" adlı programları hazırlayıp sundu.
Yaşam Radyo, Radyo Kent ve Best FM'de radyo programları yaptı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Müjdat Gezen Sanat Merkezinde öğretim görevlisi olarak ders verdi.[5] Atv'de Hıncal Uluç, Haşmet Babaoğlu ve Nebil Özgentürk ile birlikte "Yaşamdan Dakikalar"da yer aldı. Skyturk360'ta "Hayat Deyince" programını sunmuştur.
Sunay Akın Kitapları - Eserleri
- Bir Çift Ayakkabı
- Geyikli Park
- Antik Acılar
- Ay Hırsızı
- İstanbul'da Bir Zürafa
- Kız Kulesi'ndeki Kızılderili
- Kırdığımız Oyuncaklar
- İstanbul'un Nazım Planı
- Onlar Hep Oradaydı
- Kalede 1 Başına
- Önce Çocuklar ve Kadınlar
- Tuncay Terzihanesi
- Ayçöreği ve Denizyıldızı
- Hayal Kahramanları
- Kule Canbazı
- Aslanlı Yol
- Kaza Süsü
- Makiler
- 62 Tavşanı
- Şiirli Yastık
- Çorap Kaçığı
- Şiir Cumhuriyeti
- Kırılan Canlar
- Veşaire...Veşaire...
- Şairler Matinesi
Sunay Akın Alıntıları - Sözleri
- "Çocukluklarını bütün bütün kaybedenler, bir daha çiçek açmak gücü bütün bütün yok olan kurumuş ağaç gibidirler. Tahtalarından maroken koltukları iskelet de yapılabilir, sobaya odun da olabilirler. Ancak bir damlacık çiçek vermezler bir daha!.." (Hayal Kahramanları)
- At eyersiz, insan eğersiz güzeldir. (İstanbul'da Bir Zürafa)
- “Merdiven çıkarken bir başkasının önüne geçmek,uğursuzluktur.Merdiven altından geçmeye kalkışmak da öyle.Bunun nedeni,merdivenlerin Tanrılara uzanan yollar olduğu inancıdır.” (Tuncay Terzihanesi)
- Anadolu'yu sömürüden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk'ün "manevi mirasım" dediği bilim ve sanatın yolundan yürüyen beyaz kukuletalılar ile devrimlerini yok etmeye çalışan uzun boylu Gargamel arasındaki serüven Cumhuriyet tarihinde de devam etmektedir. (Hayal Kahramanları)
- “Bir müzik şövalyesidir her sokak çalgıcısı…İşsizliği,açlığı herkesin gözü önünde düelloya davet eden birer müzik şövalyesi!…” (Tuncay Terzihanesi)
- "Önünüz karanlık, farlarınızı yakınız." (Onlar Hep Oradaydı)
- "Bu ülke hepimizin ama esas siz gençlerin. Mücadeleden yılmak yok." Mustafa Kemal Atatürk (Şiirli Yastık)
- Hepimiz üşüyorduk... (Şiir Cumhuriyeti)
- Ters düşmesin diye yaşamın gerçeklerine şair olmasını istemez çocuğunun kitabı yalnızca başucunda masal okumak için eline alan bir anne (Çorap Kaçığı)
- Kadından şair olamayacağını iddia edenler, ilk aşk şiirinin bir kadın tarafından yazıldığını elbette bilmezler. (İstanbul'un Nazım Planı)
- Eşit olmadığı Söylenir insanların Aynı boyda olmayan Beş parmağı Gibi bir elin Oysa uzanır Nice yorgun Emekçinin dudağı Su dolu Avucuma Elimin Eşit olmayan Beş parmağının ucunu Getirince Biraraya (Şiir Cumhuriyeti)
- Artık dağdan dağa kaçmak istemiyorum; büyük bir antlaşma yapmak istiyorum. Taşlar eriyinceye dek tutacağım sözümü. (Kız Kulesi'ndeki Kızılderili)
- Aşırı derecede miyop olan ve gözlüğünü çıkardığı zaman "ileriyi" göremeyen Fenerbahçeli Orhan Menemencioğlu'nun lakabı "Vallah" idi. Vallah Orhan, ilk gece maçında sahaya çıkarken arkadaşlarını uyarır: "Topu bana atarken seslenin..." Kendisine pas atan arkadaşları "Orhaaan" diye bağırırken, sahada Adana şivesiyle şu ses duyulur: "Nirde?.. Nirde?.." (Ayçöreği ve Denizyıldızı)
- Değiştirilmesi önerilen ülke bayrağı Amerika Birleşik Devletleri'ninkidir. Değişimi öneren de ünlü romancı Mark Twain'den başkası değildir. Yazar şunları söyler: "Bayraktaki beyaz çizgileri siyaha boyayalım. Yıldızların yerine de kurukafa ile çapraz kemik amblemi koyalım." (Ayçöreği ve Denizyıldızı)
- Neden mi, onlara "Atatürk düşmanı" demeyeceğiz? Çünkü onlar Atatürk'ün düşmanı bile olamazlar! (Şiirli Yastık)
- Oyuncakları onun Yırtık kutuları Sarı hıyarları Ve küçük patlicanlardı. (Kırdığımız Oyuncaklar)
- Yoksul bir çocuk görsem Yağmur altında üşüyen Köprü olmak geçer Hiç değilse İçimden (Makiler)
- Heinrich Bünting'in Asya haritasında dikkatle bakmamız gereken yer, "Küçük Asya" olarak tanıttığı Anadolu'dur. Bu toprak parçasından gözümüzü ayıramayaşımızın nedeni Anadolu'nun Pegasus'un başı olarak çizilmesidir. Bu benzetme akılları elbette Nâzım Hikmet'in ünlü dizelerini getirir: Dört nala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan Bu memleket Bizim (Hayal Kahramanları)
- "Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet, Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin İstiklal." 'Benim bu milletten daima hatırlamasını istediğim ve en beğendiğim vecizeler işte bunlardır.' Mustafa Kemal Atatürk (Geyikli Park)
- Gitme kal demeni bekliyorum ama yalnızca rüzgar çekiştiriyor atkımı (62 Tavşanı)