Şikeste - Türker Ayyıldız Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Şikeste kimin eseri? Şikeste kitabının yazarı kimdir? Şikeste konusu ve anafikri nedir? Şikeste kitabı ne anlatıyor? Şikeste PDF indirme linki var mı? Şikeste kitabının yazarı Türker Ayyıldız kimdir? İşte Şikeste kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Türker Ayyıldız
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9789750831232
Sayfa Sayısı: 96
Şikeste Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Kazandım" demişti en son karşılaşmalarında. Ağzının içinde tüm dünyayı ezer gibi söylemişti. Bozkırın orta yerinde hiç kimse bir şey kazanamamıştı oysa. Daha ilk kitabıyla Orhan Kemal Öykü Ödülü alan Türker Ayyıldız'ın ikinci öykü kitabı Yapı Kredi Yayınları'nda. Vapurlara Küsmek ile 2011 Orhan Kemal Öykü Ödülü'nü alan yazar 'Şikeste' ile öykücülüğümüzdeki yerini perçinliyor.
"Şikeste", kırık, kırılmış, yenilmiş, bozulmuş, hezimete uğramış, kırgın, incinmiş, kederli anlamlarına gelen, Farsça kökenli ve artık geçmişte kalmış kelimelerimizden. Türker Ayyıldız'ın, ikinci kitabına bu adı vermesinin sebebi, yazdığı öykülerin tam da bu anlamları kuşanmış olmalarından kaynaklanıyor. Gerçekten de kazanmanın ya da kaybetmenin önemsiz olduğu durağan hayatlar, beklenmedik bozgunlara açık yürekler, büyük kırılmaların sıradanlaşması vs. Şikeste, işte böylesi on dört öyküden oluşuyor. Şikeste'de toplumun kıyısında kalmış kırgın ve yıkık, dayanıklı ve bıçkın insanların canlı hikâyeleri etkili bir dille anlatıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Şikeste Alıntıları - Sözleri
- Bana derler ki "Öyle bir ver ki sağ elin verdiğini sol elin bilmesin, görmesin." Ben de derim ki "Peki bu sağ elleriniz neden bu kadar meşhur oldu?"
- "Üsküdar bu şehirden boşanmak için bahaneler arıyordu."
- Öyle sessizdir ki kasaba geceleri, tüm çocukluğunuzu havlayan bir köpekten dinleyebilirsiniz.
- Öyle sessizdir ki kasaba geceleri, tüm çocukluğunuzu havlayan bir köpekten dinleyebilirsiniz.
- Öyle sessizdir ki kasaba geceleri, tüm çocukluğunuzu havlayan bir köpekten dinleyebilirsiniz.
- "Bir şilep böğürtüsü,bir martı çığlığı duyuldu.Üsküdar bu şehirden boşanmak için bahaneler arıyordu."
- "Dışarıda ne salyalı köpekler ne de mavi ışıklarıyla devriye gezen ekip otoları var.Vantilatörün kısa devresi şehrin tüm ışıklarını söndürmüş gibi.Yer çekimi,suyun kaldırma kuvveti,eylemsizlik,uzaklık,yakınlık gibi tüm kavramlar unutulmuş.Bir solukta Haydarpaşa'ya ulaşıyoruz.Deniz çekilmiş,raylar bir korkuluk gibi şaha kalkmış Sirkeci'ye doğru."
- Gerçekle rüya arasında bir yerde kaybolduğumu düşünüyorum.
- Kafayı bulursa bozlak okur, hem ağlar hem de ağlatır.
- Kimse güneşle tanıştırmayacak beni kimse serçelerin şölenine götürmeyecek beni uçmayı anımsa kuş ölümlüdür
- Gerçi kendini öldürmese, her gün yeniden ölecekti gözümün önünde
- Ömürlük yaraları hiçbir zaman kabuk bağlamamış insanların çabalarının, çarpışmalarının, kırılmalarının, kırıklarla yola koyulmalarının, hep yeniden yeniden başlamalarının hikayeleri. "Kırılmış insanın mirası olur mu?" sorusunu akla düşürüyor Şikeste. Bir köşede miras kalan kırılmışlıklarla evler, şehirler, ülkeler, insanlar aşılıyor; yine de insan kendi mirasını derisinde taşıyor.
- Kırılmışlık insanın mirası olur mu
Şikeste İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Yazılan her hikâye kağıttan bir gemi. Su üzerine yazılmış hikâyeleri kastetmiyorum. O hikâyeleri biz okuyamadık. Su üzerine yazılanları bir Âlim olan bilir, bir de yazan. Kağıda geçip de suya düşen hikâyeleri okumak düştü bize. Eskiden bu kadar hikaye okumazdım. İstanbul beni hikâye okumaya alıştırdı. Kedileri, gölgeleri, mezar taşları, gölgeli hazireleri, servileri, ikindi ezanları, çeşmeleri, sebilleri, metruk olan ne varsa oraya hayalen ulaştığımda terk edilmiş hikâyeleri sundu bana. Çünkü her hikâye biraz da terk etmeye dairdir. Geride bırakılmışı hikâye eder yazar kişi. Bu kitapta aradığım hikâyeleri bulamadım. Ama çok güzel birkaç hikâye cümlesi buldum. Bir tanesi şu idi mesela: "Ağırlığından kurtulmuş bir tabut"... Cümlenin bu kısmı kadı bende. Kitaptan bende kalan bu. Yüz küsür sayfalık r kitaptan bâkiye bu mudur? Hayır. Bir de kitabı okurken sayfalarla beraber gönlüme de düşen sabah güneşinin hatırası. (Vakti Garîbe Âlemi Muhal)
Bu kitaba inceleme yazmak kolay değil gibime geliyor. Türk edebiyatındaki öykücülükte son zamanların yazarları sanki aynı tarzda öyküler oluşturuyorlar ya da ben aynı tarza denk geliyorum sürekli. Yaşamın içinden olayları bir pencereden izlemek gibi burafaki öyküler de. Tabii ki olumsuz eleştiri yapmıyorum buradaki öykülere de hatta çok beğenilecek öyküler var kitapta. Bu kitap için yapılan bir yorum gördüm -ki inceleme başlığı altında çoğunlukla yorum yapıyoruz- yazarın öykücülüğüne de, öykülere de iyi bir öykü eleştirmeni gibi davranıp, buradaki öyküleri de yazarı da beğenmediğini, eksik kaldığını yazmış bir okuyucu. Yaptığı benzetmelerin de bence hiç ilgisi yok. Ya benzettiği yazarı bilmiyor ya da bu öyküleri okumamış. Her neyse işte. Sırf o yüzden yazıyorum bunları ben de. Hiç zorlanmadan okunacak ama çoğunlukla hüzün dolu öykülerle karşılaşacaksınız bu öykülerde. (Sîdar Ronahî)
Yazar in tabiriyle Toplumun kıyısında değil Edebiyat dünyasının kıyısında kalmış insanların/karakterlerin farkli yerlerinden kırılmış hayatlarının hikayelerini anlatıyor. Ödüllü olan Ayyildiz in ikinci öykü kitabı Şikeste(Kırılmış, kırılgan, kırılacak olan) (Mehmet Emin Çiçek)
Şikeste PDF indirme linki var mı?
Türker Ayyıldız - Şikeste kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Şikeste PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Türker Ayyıldız Kimdir?
1972 yılında Boğazlıyan’da doğdu.İlköğreniminden sonra ortaokulu Bandırma’da, liseyi İzmir Atatürk Lisesi’nde okudu. Marmara Üniversitesi İktisat bölümünden mezun oldu ve halen Mali Müşavir olarak serbest çalışıyor. İlk şiir kitabı “Kese Kağıdında Sarılı Şeyler” 2009 yılında İskenderiye Yayınları’ndan çıktı.
Vapurlara Küsmek isimli öykü kitabı 2011 yılında Orhan Kemal Öykü ödülünü aldı.
Halen çeşitli dergilerde öyküler yazıyor, İstanbul’da yaşıyor.
Türker Ayyıldız Kitapları - Eserleri
- Vapurlara Küsmek
- Şikeste
Türker Ayyıldız Alıntıları - Sözleri
- "Bu şehirde cok uzun zamandır yıldız görmemiştim. Bir tanesi usulca kayıverdi. Heyecanlandım, tutmak için dilekler arandım. Yoktu, tutacağım dileklerimi düşürmüştüm." (Vapurlara Küsmek)
- Yavuz itin yarası eksik olmaz. (Vapurlara Küsmek)
- Körleşen bir babanın varlığı belki de utanılacak bir şey. Düşündükçe çıkamıyorum içinden, benim babam görerek ölmüştü dünyayı. (Vapurlara Küsmek)
- Ölmek, ölümü beklemekten daha kolay olmalı. (Vapurlara Küsmek)
- Yıllar, sevilen bir kitabın bitmesi gibi geçivermiş. (Vapurlara Küsmek)
- Ölen mi tadıyordu ölümü, kalan mı bilemedim (Vapurlara Küsmek)
- Ömürlük yaraları hiçbir zaman kabuk bağlamamış insanların çabalarının, çarpışmalarının, kırılmalarının, kırıklarla yola koyulmalarının, hep yeniden yeniden başlamalarının hikayeleri. "Kırılmış insanın mirası olur mu?" sorusunu akla düşürüyor Şikeste. Bir köşede miras kalan kırılmışlıklarla evler, şehirler, ülkeler, insanlar aşılıyor; yine de insan kendi mirasını derisinde taşıyor. (Şikeste)
- Öyle sessizdir ki kasaba geceleri, tüm çocukluğunuzu havlayan bir köpekten dinleyebilirsiniz. (Şikeste)
- “Her fani ölümü tadacaktır,” dedi büyükannesi. Ölen mi tadıyordu ölümü, kalan mı bilemedim. (Vapurlara Küsmek)
- Kafayı bulursa bozlak okur, hem ağlar hem de ağlatır. (Şikeste)
- Gerçi kendini öldürmese, her gün yeniden ölecekti gözümün önünde (Şikeste)
- "Her fani ölümü tadacaktır," dedi büyükannesi. Ölen mi tadıyordu ölümü, kalan mı bilemedim. Gülmek istedim tüm soysuzluğumla. (Vapurlara Küsmek)
- Gerçekle rüya arasında bir yerde kaybolduğumu düşünüyorum. (Şikeste)
- "bu şehirde çok uzun zamandır yıldız görmemiştim. bir tanesi usulca kayıverdi. heyecanlandım, tutmak için dilekler arandım. yoktu, tutacağım dileklerimi düşürmüştüm." (Vapurlara Küsmek)
- Mahalleli tül perdelerin ardından bize bakıyor. Onların hiç anarşist oğlu olmamış, şükrediyorlar. (Vapurlara Küsmek)
- Bana derler ki "Öyle bir ver ki sağ elin verdiğini sol elin bilmesin, görmesin." Ben de derim ki "Peki bu sağ elleriniz neden bu kadar meşhur oldu?" (Şikeste)
- Bu şehirde cok uzun zamandır yıldız görmemiştim.Bir tanesi usulca kayıverdi.Heyecanlandım, tutmak için dilekler arandım.Yoktu, tutacağım dileklerimi düşürmüştüm. (Vapurlara Küsmek)
- Öyle sessizdir ki kasaba geceleri, tüm çocukluğunuzu havlayan bir köpekten dinleyebilirsiniz. (Şikeste)
- "Üsküdar bu şehirden boşanmak için bahaneler arıyordu." (Şikeste)
- "Bir şilep böğürtüsü,bir martı çığlığı duyuldu.Üsküdar bu şehirden boşanmak için bahaneler arıyordu." (Şikeste)