diorex

Sitem - Nihal Yeğinobalı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sitem kimin eseri? Sitem kitabının yazarı kimdir? Sitem konusu ve anafikri nedir? Sitem kitabı ne anlatıyor? Sitem PDF indirme linki var mı? Sitem kitabının yazarı Nihal Yeğinobalı kimdir? İşte Sitem kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 23.06.2022 04:00
Sitem - Nihal Yeğinobalı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Nihal Yeğinobalı

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789755107929

Sayfa Sayısı: 408

Sitem Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Çocuktular, yeniyetmeydiler. Sıcak bir yaz günü, tenha Yeşilce kırsalının gizli bir bahçesinde bir kadının, âşığı tarafından öldürüldüğünü görüp kaçtılar. Tanık oldukları sahnenin cinayet değil, sevişme olduğunu öğrenince kanlarını tutuşturup zihinlerini kamaştıran ateş, onları erken olgunlaştırıp şehvet ve sevginin çıkmaz sokaklarına sürükleyecek ve sonradan, bu şehvet ve sevgilerin çarpıştığı yerde gerçek bir tutku cinayeti işlenecekti. Katilin kim olduğunu yalnızca iki genç kız biliyordu ve ikisi de ona âşıktılar. Onun sırrını saklamak için talep ettikleri sevda diyetini katil ödeyecek miydi, yoksa onlara mı ödetecekti? Sitem, cinsellikle ilk tanışmanın ve başa çıkmaya çabalamanın sarsıntısını simgeleyen şaşırtıcı kurgusu ve giderek artan heyecanlı temposuyla bir psikolojik ve erotik gerilim romanı. Nihal Yeğinobalı, toplumsal dokusu ve yaşayan kişileriyle bir 'dönem romanı'ndan tatlar sunuyor ve doğa tanımlamalarını duygusal gerilimlerle dokuyarak 'küçük kent' ve 'kır' atmosferini roman kişilerinden biri yapıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

 

Sitem Alıntıları - Sözleri

  • Masalları çekici kılan şey biraz da açıklanamaz olan yerleri değil midir? Ve insanın içine verdikleri ürküntülerin tatlı ürpertileri?
  • ..annesiz büyümüştü ama kimbilir hangi tanrısal bilgelikle, sevgi ihtiyacını, sevilmeyi beklemeden kendisi severek karşılamayı öğrenmişti
  • Acaba zaman da hava gibi sıkışıp genişlemek ya da daralıp bolarmak yetisine sahip miydi? Çünkü hayatta kimi zaman durgun sayılabilecek dönemler yaşanıyor, derken birden, bir tetik çekilmiş, bir işaret verilmişçesine olaylar üst üste gelmeye, birbirine karışmaya başlıyordu.
  • Onlar ki bizim ağabeylerimizdi; belki babalarımızdan bile daha çok saydığımız, sorgusuz sualsiz inandığımız... Hem de sevdiklerimizdi; sonradan bir daha yaşayamayacağımız, anlaşılmaz, anlaşılmaz olduğu için de anlatılmaz, buğulu hayal aşklarla gönül verdiklerimizdi...
  • Gerçekleşenler, neden hep en olmayacak düşlerimizdir sanki?
  • Oysa sen benden bambaşkaydın. İnsanın doğup büyüdüğü yerin aslında evrenin merkezi olduğunu, bütün güzel ve gizemli şeylerin orada olup bittiğini sen biliyordun ve o yerde çocuk olmaktan mutluydun.
  • Sevda budalasıyım ben, karasevdalıyım, gözüm kör olmuş, aklım uyuşmuştu, öl dese ölecektim ama o bana öl, demedi ki, fidanım, öp dedi, tut dedi, bambaşka şeyler dedi, anlıyor musun?
  • ... Gerçi eskiden de karşılaştığımızda, bir süre gözlerimi ondan kaçırırdım ama bunu bilerek yapardım, bambaşka bir nedenle: Onun yüzüne bakınca ne denli mutlu olacağımı bilir, bu mutluluğu bileyip katmerleştirmek için elimden geldiğince ertelerdim. Sonunda baktığım zaman da, her seferinde, karşımdaki yüzün benzersizliğiyle, içimin genişleyip aydınlandığını hissederdim.
  • Bir yerlerde, “Nefret aşkın arka yüzüdür” diye okumuştum ...
  • Acaba zaman da hava gibi sıkışıp genişlemek ya da daralıp bolarmak yetisine sahip miydi? Çünkü hayatta kimi zaman durgun sayılabilecek dönemler yaşanıyor, derken birden, bir tetik çekilmiş, bir işaret verilmişcesine olaylar üst üste gelmeye, birbirine karışmaya başlıyordu.

Sitem İncelemesi - Şahsi Yorumlar

"En mutlu çocukların bile bir karabasan boyutu vardır; karanlık bir aynadaki yansıma gibi, diye benzeti yapılır çoğunlukla. Ya da fotoğraf negatifine benzetebiliriz, gizemli ve ürkütücü negatifler gibi.Kara ten uzerinde bembeyaz dudaklar, bembeyaz gözlerle hem biz hem de bizden başkası olan suretler. Bu da tıpkı öyle işte, alın size bir resim ; bir kır manzarası, birkaç ev, birkaç bağ ve tarla, ağaçlar, kır yolları .Latife Nisyan'ı bulabilecek misiniz burada? Sitem var bu resimde, Tomurcuk Bey var, Eşber var, Eşber... Bakın bakalım görebilecek misiniz? Güzel bir kitaptı. (Hikmet Tunceli)

Çok başarılı buldum kitabı. Başlarda biraz durağan gibi geldi bana karakterlerin akrabalık derecelerini birbirine karıştırdım. Ama sonra alışınca kitap ilerlemeye başladı. İki küçük kızın arkadaşlığı, ergenliğe geçişi, aslında Herşeyin göründüğünden farklı olduğunu farketmeleri, cinselliği kesfetmeleri üzerine kurguluydu. Cumhuriyetin ilk yıllarında Ege köyünde geçiyordu. O zamanların yaşantısından da kesitler vardı. Yazarın dili çok alıcı sade bir Türkçe ile yazılmıştı.. Tavsiye ederim. (Hulya Senoglu Yılmaz)

Bu kitabın bu kadar az okunmuş olması beni biraz üzdü: Merhabalar. Bitirdikten sonra anlatmak için sabırsızlandığım bir kitap oldu Sitem. Roman, çocukluktan ergenliğe geçiş sürecindeki iki kızımızın gözünden anlatılıyor. Bir tek eleştirim dışında romanı çok sevdim. Olay örgüsü çok kuvvetli, okuyucuyu şaşırtmayı başarıyor. Karakterlerin birbirleriyle ve kendi içlerindeki konuşmalarının içtenliği çok güzel yansıtılmıştı. Okumaya başladığımda ilk yirmi sayfa biraz zorlandım. Çünkü kahramanların isimleri değişik ve kimin kimin nesi olduğu anlaşılmaz. Olaylar kronolojik değil bazen geri dönüşler ve ileriye atlamalar şeklinde anlatılmıştı. Cenan 12-13 yaşlarında, annesini kaybetmiş, banka müfettişi babası ve annesinin evlenirken yanında getirdiği hizmetlisi ile yaşamaktadır. Bir gün köylerden bir adam 14-15 yaşlarındaki kızını bir eve evlatlık vermek için gelir ve Cenan’ın hayatına Sitem girer. Cenan ile Sitem’in çocukluktan ergenliğe geçişleri, dostlukları, çatışmaları, diğer köylülerle ilişkileri adeta ilmek ilmek işlenmişti. Okurken adım adım kızlarla büyüdüm. Bir genç kızın çocuk olmak ile yetişkin olmak arasındaki bocalamaları, hormonların getirdiği karşı cinse çekilmesi, cinselliği keşfi, büyürken aynı zamanda arkadaşlık dinamiklerinin de değişmesini bir belgesel izler gibi tüm gerçekliği ile yazmıştı Nihal Yeğinobalı. Bugüne kadar sadece çevirmenliği ile tanıdığım Nihal hanımın çok iyi bir gözlem yeteneğinin olduğu çok açık. Romanda kadınlar ön planda ve karakterleri çok farklı kutupları yansıtıyor. Şehirli, daha özgür kadın karakteri, köylü, güzel ama bir o kadar da zeki karakteri, içinde fırtınalarla boğuşan ama sessiz sakin karakteri bunlardan birkaçı. Erkekler daha çok arzularının peşinde giden, erkek işte diye arkasından konuşulan karakterdeydiler. Eleştirdiğim tek nokta cinsel deneyimleri yaşayan karakterlerin yaşıydı. 13-14 yaş anlatılan olaylar için bence küçük bir yaş. Kitabın cinsel içerikli olduğunu hatırlatmak isterim. Keyifli okumalar https://www.instagram.com/p/B0WXkaap9C_/?igshid=dv82rqjvnv62 (nihal)

Sitem PDF indirme linki var mı?

Nihal Yeğinobalı - Sitem kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sitem PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Nihal Yeğinobalı Kimdir?

1927 yılında Manisa’da doğdu. Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’ni bitirdi; New York Üniversitesi Edebiyat Bölümü’ndeki öğrenimini yarım bıraktı. Amerikalı bir film yapımcısıyla evlenip, sekiz yıl ABD’de yaşadı. İlk çevirisi "Allahın Bahçesi" (R. Hichens) 1946’da yayımlandı. C. Dickens, J. Austen, İ. Murdoch gibi çeşitli yazarların eserlerini Türkçe’ye kazandırdı. Vincent Ewing takma adıyla "Genç Kızlar" adlı ilk romanını 1950’de, "Eflatun Kız" adlı romanını 1964’te yazdı. 1988’de üçüncü romanı "Mazi Kalbimde Bir Yaradır", 1998’de de "Sitem" yayımlandı. "Belki Defne" yazarın beşinci romanıdır. Ayrıca, "Cumhuriyet Çocuğu" adı altında bir de anı kitabı bulunmaktadır.

Nihal Yeğinobalı, 15 Mart 2020 günü İstanbul’da hayatını kaybetti. Cenazesi 16 Mart 2020 Pazartesi günü Zincirlikuyu Camiinde kılınan öğle namazının ardından Çeşme Çakabey Mezarlığına uğurlandı, burada toprağa verildi.

Nihal Yeğinobalı Kitapları - Eserleri

  • Genç Kızlar
  • Mazi Kalbimde Bir Yaradır
  • Sitem
  • Cumhuriyet Çocuğu
  • Belki Defne
  • Gazel

Nihal Yeğinobalı Alıntıları - Sözleri

  • bence baban biraz yanlış söylemiş. Herkes korkar, bütün insanlar korkar, erkekler de öyle. En cesur erkekler bile sıradında korkarlar. (Mazi Kalbimde Bir Yaradır)
  • İşaret parmağının bükümüyle tahtaya vurmanın nazara karşı yeterli olmadığını çok geçmeden anladı… (Genç Kızlar)
  • Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil (Gazel)
  • Halil Asım, Bey bir gün"Bizim kadınlarımız peçeyle gezerlerken örtüsüz dolaşan Rum kadınlarını pek güzel bulurduk" demişti. Ama sonra babam," Çarşaflar, peçeler kalktığında birde baktık," diye ekledi," bizim kadınlarımız meğer çok daha güzelmiş!" (Cumhuriyet Çocuğu)
  • Acaba zaman da hava gibi sıkışıp genişlemek ya da daralıp bolarmak yetisine sahip miydi? Çünkü hayatta kimi zaman durgun sayılabilecek dönemler yaşanıyor, derken birden, bir tetik çekilmiş, bir işaret verilmişcesine olaylar üst üste gelmeye, birbirine karışmaya başlıyordu. (Sitem)
  • birbirlerini yitirirlerse kendi kendilerini de yitirmekten, yitip gitmekten öylesine korkuyorlardı ki! (Mazi Kalbimde Bir Yaradır)
  • Gerçekleşenler, neden hep en olmayacak düşlerimizdir sanki? (Sitem)
  • Hayatta bir amaca erişmek için insanın elinden geleni yapması yetmez. Elimizden gelenden daha fazlasını yapmak zorundayız (Genç Kızlar)
  • "Her kulun kaderi alnında yazılıdır. Alnına yazılandan ne fazlası olur, ne de eksiği." (Mazi Kalbimde Bir Yaradır)
  • okumanın hem kutsal hem de işlevsel bir mutluluk olduğu, bu mutluluğu herkese gümüş tabak içinde sunan Cumhuriyet'e ger zaman minnet duymamız ve bu nimetten yararlanabildiğimizce yararlanmamız gerektiği inancını bize sütüyle birlikte sindirmişti. (Cumhuriyet Çocuğu)
  • İnsan, içinde bulunduğu toplumun ruhunu er geç, az çok kapıyordu! (Genç Kızlar)
  • Onlar ki bizim ağabeylerimizdi; belki babalarımızdan bile daha çok saydığımız, sorgusuz sualsiz inandığımız... Hem de sevdiklerimizdi; sonradan bir daha yaşayamayacağımız, anlaşılmaz, anlaşılmaz olduğu için de anlatılmaz, buğulu hayal aşklarla gönül verdiklerimizdi... (Sitem)
  • Az şeyle yetinmek zorunda olduğu zaman kişi elindekilerin daha çok kıymetini bilmekle kalmıyor, bu şeyler tek boyutlu olmaktan çıkıp değişik kimlik ve anlamlara bürünerek çoğullaşıyorlar, zihin ve hayal gücünü de azı çoğaltmaya, yoku var etmeye kışkırtıyorlar. (Cumhuriyet Çocuğu)
  • ... Gerçi eskiden de karşılaştığımızda, bir süre gözlerimi ondan kaçırırdım ama bunu bilerek yapardım, bambaşka bir nedenle: Onun yüzüne bakınca ne denli mutlu olacağımı bilir, bu mutluluğu bileyip katmerleştirmek için elimden geldiğince ertelerdim. Sonunda baktığım zaman da, her seferinde, karşımdaki yüzün benzersizliğiyle, içimin genişleyip aydınlandığını hissederdim. (Sitem)
  • Görünüşe aldanma dememişler mi? En şahane görünüşlerin içi çoğunlukla koftur (Genç Kızlar)
  • Oysa, işte onun yokluğu ayrımsanmamıştı bile. O kendi kadınca tutkularının peşinde koşadursun, kocası ve ötekiler kendi zengin, doyumlu erkek dünyalarındaki yaşantıyı sürdürmüşlerdi. (Mazi Kalbimde Bir Yaradır)
  • İnsanların birbirinden uzaklaştığı, yüreklerin soğuduğu çağda yaşıyoruz biz! (Genç Kızlar)
  • "İnsan âlemde hayal ettiği kadar yaşar." (Belki Defne)
  • Acaba zaman da hava gibi sıkışıp genişlemek ya da daralıp bolarmak yetisine sahip miydi? Çünkü hayatta kimi zaman durgun sayılabilecek dönemler yaşanıyor, derken birden, bir tetik çekilmiş, bir işaret verilmişçesine olaylar üst üste gelmeye, birbirine karışmaya başlıyordu. (Sitem)
  • Çalışan insanların yoksulluğu ayıp sayılmazdı o günlerde. (Cumhuriyet Çocuğu)

Yorum Yaz