diorex
life
Dedas

Somon Balığıyla Yolculuk - Umberto Eco Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Somon Balığıyla Yolculuk kimin eseri? Somon Balığıyla Yolculuk kitabının yazarı kimdir? Somon Balığıyla Yolculuk konusu ve anafikri nedir? Somon Balığıyla Yolculuk kitabı ne anlatıyor? Somon Balığıyla Yolculuk kitabının yazarı Umberto Eco kimdir? İşte Somon Balığıyla Yolculuk kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 12.03.2022 14:00
Somon Balığıyla Yolculuk - Umberto Eco Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Umberto Eco

Çevirmen: İlknur Özdemir

Orijinal Adı: Il secondo diario minimo

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750732751

Sayfa Sayısı: 216

Somon Balığıyla Yolculuk Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

... Can Yayınları arasında çıkan "Yanlış Okumalar" adlı kitapla birlikte ikili bir dizi oluşturdu. Kitabın ilk baskısının önsözünde, "Sanki parodinin patikalarını izlemek yeterince ciddi bir iş değilmiş gibi neredeyse özür diledim," diyor Eco, "ama sonra bunun aslında kutsal bir görev de olduğuna emin olarak haklı bir gözüpeklikle sürdürdüm bu işi." Ve devam ediyor: "Parodinin yapması gereken budur işte: Aşırıya kaçmaktan korkmamalıdır. Yerini bulursa, başkalarının daha sonra gülümsemeden -ve yüzleri kızarmadan- ısrarla, katı bir ciddiyet içinde yapacakları bir şeyi önceden canlandırmış olacaktır yalnızca."

(Arka Kapak)

Somon Balığıyla Yolculuk Alıntıları - Sözleri

  • Eski günlerin ahlakı hepimizi güçlüklere dayanan kişiler yaptı, bugünün ahlakı ise hepimizin birer lüks ve zevk düşkünü olmamızı istiyor.
  • Hâlâ yaşıyor olmakla yaşayacak olmak arasındaki farkın büyüsü.
  • Dünya, hiç mi hiç ilgilenmediğiniz bir takım şeyleri size anlatmak için çırpınan ve sayıları gitgide artan insanlarla dolu.
  • Alışıldık yeri dışında görülen bir yüz insanın aklını karıştırır.
  • Kimi filozofların ısrarla söylediği gibi, sonunda dünyada yalnız olduğumuzu, çevremizdeki her şeyin Tanrı’nın ya da kötü bir ruhun gözlerimizin önünde oynattığı bir film olduğunu düşüneceğiz.
  • Hayvanlar kurtarılmaya değsin diye onları insansılaştırıyor, oyuncaklaştırıyoruz. Kural olarak yabanıl ve etobur olsalar bile, hayatta kalmaları gerektiğini kimse söylemiyor. Hayır, onları sarılabilinir, gülünç, iyi huylu, uysal, bilge ve terbiyeli yaparak saygınlık kazandırıyoruz.
  • Dünyanın herhangi bir yerinde bir taksi sürücüsünü tanımanın çok kesin bir yolu vardır: Bir taksici asla bozuk para bulundurmaz.
  • Beni buna iten yalnızca çocukluğumdan bu yana içime aşılanan ve duyusal zevklere kapılan bir kadının merhamete değer olmadığını söyleyen mutlak ahlak kuralları değildi, aynı zamanda estetik bir neden de işin içindeydi: Kusursuz suçun heyecanını tatmak istiyordum.
  • Gerçeği söylemek yeterlidir ama elbette gerçekler çok çeşitlidir.
  • Dünyanın herhangi bir yerinde bir taksi sürücüsünü tanımanın çok kesin bir yolu vardır: Bir taksici asla bozuk para bulundurmaz.
  • Yazar, dili sınırları dışına taşırmakta kararlı olan kişidir.
  • Doğa sert ve acımasızdır; kültürse tam tersine insanların yaptıklarını daha az çabayla yapmalarını, zamandan kazanmalarını sağlar. Kültür, bedeni çalışmaya tutsak olmaktan kurtarır ve düşünmenin yolunu açar.
  • Durmadan uyuşmazlığa düşer. Bunun sonucu olarak sinirlidir ve insan biçimine girmiş her yaratıktan nefret eder.
  • Eski günlerin ahlakı hepimizi güçlüklere dayanan kişiler yaptı, bugünün ahlakı ise hepimizin birer lüks ve zevk düşkünü olmamızı istiyor.
  • " Eski günlerin ahlakı hepimizi güçlüklere dayanan kişiler yaptı, bugünün ahlakı ise hepimizin birer lüks ve zevk düşkünü olmamızı istiyor."

Somon Balığıyla Yolculuk İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Okuduğum ilk kitabı ve deneme tarzı olmasından dolayı sanıyorum beğenmedim. Atlayarak okudum bazı yerlerini. Bahsettiği kültüre ait olmadığım için mi bilemiyorum merak dahi uyandırmadı. Yalnız kitaba ismini veren yazı çok hoştu o da çok kısa zaten. :) (Melonimu)

Herkese merhaba,Umberto Eco’nun Somon Balığıyla Yolculuk isimli deneme kitabından bahsetmek istiyorum. Yazarın bir edebiyat dergisine yazdığı "Küçük Günce "adlı köşesindeki; çağdaş yaşam üzerine tuhaf gözlemlerden ,edebi parodilerden, fantezilerden ve çeşitli çılgınlıklardan söz ettiği denemelerin ,toplanıp bir kitaba dönüştüğü eseri Somon Balığıyla Yolculuk.. Eco'nun tüm eserleri gibi bu da soluksuz okyyacaginiz türden. Gülün Adı ve bu kitap tarz olarak farkli yine de oldukca keyif alacaginiz ve keyif alirken sorgulayacaginiz bir kitap. Umberto Eco'nin tum kitaplarina dedigim gibi buna da "keske herkes bu kitabi okusa" diyorum Eco, 40 ayrı başlıkta, okuyucuyu da ilgilendiren konularda bazen hemen anlaşılır bazen de "ne demek istedi acaba?" sorusuyla biten tespitlerini paylaşıyor. Bazı denemeleri oldukça iyi, komik ama bazıları öyle değil. Yalnız, tüm denemelerinde bir bakış açısı var: "İzahı olmayan şeyin mizahı olur" Tavsiye edeceğim bir kitap.Keyifli okumalar (Dark Reader)

Umberto Eco'nun verildiği Vikipedi sayfasında; "İtalyan bilim insanı, yazar, edebiyatçı, eleştirmen ve düşünür. Dünya kamuoyunun gündemine Gülün Adı ve Foucault Sarkacı gibi romanlarıyla giren İtalyan yazar, aynı zamanda Orta Çağ estetiği ve göstergebilim dalının ustalarındandır." deniyor. Böyle biri, bir mizah ya da parodi kitabı yazarsa nasıl olur? Ben okudum, fena olmamış :) Eco, 40 ayrı başlıkta, okuyucuyu da ilgilendiren konularda bazen hemen anlaşılır bazen de "ne demek istedi acaba?" sorusuyla biten tespitlerini paylaşıyor. Bazı denemeleri oldukça iyi, komik ama bazıları öyle değil. Yalnız, tüm denemelerinde bir bakış açısı var: "İzahı olmayan şeyin mizahı olur" sözündeki gibi, olaylardaki ironik unsurlar, Eco tarafından tespit edilmiş. Elbette, okuyucuyu 40 denemenin tamamında da güldürmesi beklenemezdi. En beğendiğim deneme başlıkları şunlar oldu: "Somonbalığıyla Yolculuk", "Babil'de Konuşma", "Halk Kitaplığı Nasıl Düzenlenir". Diğer denemelerde de altını çizdiğim pek çok cümle ya da espri var. Okumalarım arasında farklı bir tat oldu. (Ferdi Bişkin)

Somon Balığıyla Yolculuk PDF indirme linki var mı?

Umberto Eco - Somon Balığıyla Yolculuk kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Somon Balığıyla Yolculuk PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Umberto Eco Kimdir?

Umberto Eco (d. 5 Ocak 1932, Alessandria), İtalyan bilim adamı, yazar, edebiyatçı, eleştirmen ve düşünür. Takma ismi Dedalus'tur.

Dünya kamuoyunun gündemine Gülün Adı ve Foucault Sarkacı gibi romanlarıyla giren İtalyan yazar, aynı zamanda Orta Çağ estetiği ve göstergebilim dalının ustalarındandır. Eco, 1971'den bu yana Bologna Üniversitesi'nde profesör olarak çalışmaktadır ve yapısalcılık sonrası göstergebilim gelişmelerine önemli katkılarıyla tanınmaktadır. Eco, yüksek lisans ve doktora çalışmalarını Thomasçılık akımı ve bu akımın estetik anlayışı üzerine yaptı. Tarihçi, filozof, Orta Çağ uzmanı, James Joyce üzerine derin araştırmalar yapmış bir yazar. Yazarın ilk romanı Gülün Adı 1980'de yayımlandı. 1962'de Torino Üniversitesi'nde doçent, 1969'da ise Floransa Üniversitesi'nde görsel iletişim dalında profesör oldu. 1971'de Bologna Üniversitesi'ne geçti ve 1975 yılında bu üniversitenin Gösteri ve İletişim Bilimleri Enstitüsü'nün başına getirildi.

Eco'nun çalışmaları 1960'ların ortasından itibaren avantgarde yapıtlara, kitle kültürüne yönelmiştir. Son dönemlerde ise, güncel olay ve olguları da ele alan çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmalar arasında edebiyat eleştirileri, tarih ve iletişim yazıları önemli bir yer tutmaktadır. Eco özellikle tarih bilgisiyle süslediği eserlerinde tam bir ustalık gösterir. Özellikle Baudolino adlı eserinde Bizans ve IV. Haçlı Seferi hakkındaki anlatılar sürükleyicidir.

Roland Barthes'tan sonra, "ayrıntıların anlamı" ya da "ayrıntıların sosyolojisi" adı verilen bir anlayışın önemli köşe taşlarından birisi olan Umberto Eco'nun pek çok eseri Türkiye'de yayınlandı.

Kasım 2005 ve Haziran 2008 tarihlerinde ABD'den Foreign Policy ve İngiltere'den Prospect dergilerinin internet üzerinden okuyucu anketleri ile oluşturduğu Dünyanın ilk 100 entellektüeli listelerinde, 2005 yılında 2., 2008 yılında 14. sırada yer almıştır.

Umberto Eco Kitapları - Eserleri

  • Gülün Adı
  • Foucault Sarkacı
  • Sıfır Sayı
  • Prag Mezarlığı
  • Baudolino
  • Beş Ahlak Yazısı
  • Tez Nasıl Yazılır?
  • Yanlış Okumalar
  • Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın
  • Anlatı Ormanlarında Altı Gezinti
  • Önceki Günün Adası
  • Yorum ve Aşırı Yorum
  • Somon Balığıyla Yolculuk
  • Ortaçağ'ı Düşlemek
  • Cecü'nün Yer Cüceleri
  • Kraliçe Loana'nın Gizemli Alevi
  • Günlük Yaşamdan Sanata
  • Düşman Yaratmak
  • Genç Bir Romancının İtirafları
  • Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik
  • Çirkinliğin Tarihi
  • Ortaçağ 1
  • Güzelliğin Tarihi
  • Felsefe Tarihi-1
  • Budalalıktan Deliliğe
  • Antik Yunan
  • Açık Yapıt
  • Edebiyata Dair
  • Ortaçağ 2
  • Antik Yakındoğu
  • Efsanevi Yerlerin Tarihi
  • Avrupa Kültüründe Kusursuz Dil Arayışı
  • Popüler Roman Kahramanları
  • Ortaçağ 4
  • İnanç ya da İnançsızlık
  • Devlerin Omuzlarında Milano Dersleri
  • Yengeç Adımlarıyla Sıcak Savaşlar ve Medyatik Popülizm
  • Nişanlılar
  • Ortaçağ 3
  • Mimarlık Göstergebilimi
  • Esperanto ve Çokdilli Bir Gelecek
  • 16. Yüzyıl Rönesans Çağı
  • Antik Roma
  • Ertelenmiş Kıyamet
  • Alımlama Göstergebilimi
  • Felsefe Tarihi 3
  • Bitkisel Hafıza ve Bibliyofili Üzerine Diğer Yazılar
  • Esselər
  • Experiences in Translation
  • Turning Back the Clock
  • Zamanların Sonu Üstüne Söyleşiler

Umberto Eco Alıntıları - Sözleri

  • Kendisi gibi zorbalara yardım ediyor, her türlü suçu işliyordu ve bütün bu kötülükleri de kendi zevki için yapıyordu. Size hangi kötülükleri, ne şekilde ve kaç kez yaptığını tam olarak söylemem olanaksız, ama onun nasıl biri olduğunu bugünkü koşullarda soyleyecek olursak, yasadışı örgütlerle uyuşturucu ticareti yapan ve gizli baskınlar düzenleyerek soygunlara karışanı biri olduğunu varsayabiliriz. Ve ayrıca, hakimleri ve devlet çalışanlarını satın aldığından (ki o zamanlar yolsuzluklar almış başını gidiyordu) hiç kimse onu hapse atmayı başaramıyordu. Onu tanımanız için yeterince açıklayıcı oldu mu? (Nişanlılar)
  • “Nesnenin güzelliğini belirleyen şey, bilen öznedir.” (Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik)
  • "İlk romanımı yazdığım sırada birkaç şey öğrendim. İlki şu: "İlham", sanatsal açıdan saygın görünebilmek için hilebaz yazarların başvurduğu kötü bir kelimedir.Eski bir söz vardır,dehanın yüzde onu ilham,yüzde doksanı terdir,der.Fransız şair Lamartine'in en iyi şiirlerinden birini nasıl yazdığından sıkça söz ettiği söylenir: Bir gece ormanda gezinirken şiirin ani bir ilhamla, aklına eksiksiz geldiğini öne sürermiş.Ölümünden sonra çalışma odasında o şiirin pek çok versiyonunu bulmuşlar,yıllar boyu yazıp yazıp düzeltmiş şiirini. (Genç Bir Romancının İtirafları)
  • Hakiki bir şeylerin varlığına olan inanç, insanoğlunun hayatta kalması açısından elzemdir. Eğer birileri bizimle konuşurken doğru veya yanlış konuştuklarından emin olmasak, ortak hayat mümkün olmazdı. Bir kutunun üzerinde "Aspirin" yazıyorsa, striknin içermeyeceğinden de emin olamazdık. (Düşman Yaratmak)
  • Bir yapıt, yapıt olarak kaldığı sürece açık bir yapıttır, bunun ötesinde açıklık yalnızca gürültü olur. (Açık Yapıt)
  • Sıradan insan, öğrenmeyi reddeder fakat oğlunu okutmaya kararlıdır. (Yanlış Okumalar)

  • Ancak modern dünyanın kastettiği anlamda Avrupa’dan söz edebilmek için, Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasını ve Romalı barbar krallıkların doğuşunu beklemek gerekecektir. (Avrupa Kültüründe Kusursuz Dil Arayışı)
  • Kitle insanının başlıca özelliği bilme aşkıdır,bilgiye düşkünlüğüdür. (Yanlış Okumalar)
  • Derin bir üzüntü yaşadığınız bir sırada, bir komedi filmi gördüyseniz, kişinin böyle bir durumda eğlenmesinin çok güç olduğunu bilirsiniz; bununla da kalmaz, aynı filmi yıllar sonra yeniden görüp, gene gülmeyebilirsiniz, çünkü her görüntü size ilk deneyiminizdeki üzüntüyü anımsatacaktır. (Anlatı Ormanlarında Altı Gezinti)
  • Aristoteles'e göre hem bireyin hem de şehrin en üstün iyiliği mutluluktur (eudaimonia), mutluluk da insanın kendine özgü yetenekleri mümkün olabilecek en iyi şekilde icra etmesi, yani erdem (aretē) veya mükemmelliktir. İnsan sadece zihne (dianoia) değil, en iyi şekilde uygulanmaya alışılınca karakteri (ēthos) oluşturan yeteneklere de sahip olduğundan, erdemleri zihinsel (zihnin mükemmelliği) ve ahlakidir (karakterin mükemmelliği). (Felsefe Tarihi-1)
  • Bu profesyonel çevre kısa süre içinde yeni bir klasisizm akımını teşvik eden elit kültüre dönüşür. XIII ile XIV. yüzyıllar arasında İtalya'nın tama­mında rastlanan bu türden sayısız örnek arasında Friedrich döneminde Sicilya'da Pier delle Vigne (1190-1249), Napoli'de Paolo da Perugia (?-1348), Roma'da Landolfo (1250-1331) ve Giovanni Colonna (1298-1343), Toscana'da da Geri d'Arezzo (1270-1339) yer alır. Ancak klasik yazarla­rın yeniden rağbet gördüğünün en önemli göstergeleri, özellikle Alp Dağ­ larının kuzeyindeki kültürle doğrudan temasla, saygın üniversiteler(Bo­logna ve Padova) ve zengin kitap koleksiyonlarının (Verona Din Meclis Kütüphanesi ile Pomposa Manastır Kütüphanesi) katkısıyla giderek can­lanan Lombardiya-Veneto bölgelerindeki şehir devletlerinde görülür. Ö­zellikle Padova, hakim Lovato Lovati (1241 -1309) ile çevresinin antikçağ ve filoloji alanlarında yürüttüğü araştırmaları temel alan ve hümanizm belirtileri göstermeye başlayan bir estetiğin yayıldığı bir merkez haline gelir. Kısaca antikçağ tutkusu olarak tanımlanabilecek rotayı Lovato belirler; bu sürece unutulmuş metinlerin yeniden keşfe­ dilip uyarlanması da (Catullus, Lucretius, Martialis, Properti­us, Tibullus, Valerius Flaccus'un eserleri, Livius'un IV. kitabı, Horatius'un Carmina'si [Şiirler), Ovidius'un Ibis'i, Seneca'nın trajedileri, Statius'un Silvae eseri), Titus Livius'un kitabesinin ve Padova'nın efsane­vi kurucusu Antenor'un mezarının günışığına çıkarılıp gerçekliğinin ka­ nıtlanması da dahildir. Böylece klasik yazarların taklidi yoluyla, Latin şiirinin yerel dillerdeki şiire üstünlük sağlaması amaçlanır. (Ortaçağ 3)
  • ... fiziksel anlamda anı, bir kayıttır, düzeni korunan, deyim yerindeyse dondurulmuş bir organizasyondur. (Açık Yapıt)
  • ''...herkesin ödün vermeksizin bize asla bakmamaya ve yokmuşuz gibi davranmaya karar verdikleri bir cemaatte yaşasak ya ölür ya da çıldırırdık.'' (Beş Ahlak Yazısı)

  • Vanitas vanitatum .. dixit Eccelesiastes . Vanitas vanitatum et omnia vanitas (Yengeç Adımlarıyla Sıcak Savaşlar ve Medyatik Popülizm)
  • Hayvanlar kurtarılmaya değsin diye onları insansılaştırıyor, oyuncaklaştırıyoruz. Kural olarak yabanıl ve etobur olsalar bile, hayatta kalmaları gerektiğini kimse söylemiyor. Hayır, onları sarılabilinir, gülünç, iyi huylu, uysal, bilge ve terbiyeli yaparak saygınlık kazandırıyoruz. (Somon Balığıyla Yolculuk)
  • Sık sık, kitaplarımın olduğu bir odaya girer ve onlara sadece bakarım, tekine bile dokunmadan. Ne olduğunu ifade edemeyeceğim bir şey geçer bana. Hem kafa karıştırıcı hem de iç rahatlatıcı bir durumdur. (Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın)
  • Günün birinde herkes bir gezegenden ötekine yolculuk yapabilsin diye yıldızları fethetmek istiyorlarmış; çünkü Dünya artık çok sıkışık bir yer haline gelmiş ve kalabalık gitgide artıyormuş. (Cecü'nün Yer Cüceleri)
  • "Savaş patlamak üzereydi ,bu durumda pencereyi karartıp radyoya yapışmak mı gerekiyordu ??? ... "Radyonun sesini kıs lütfen yüreğimin atışını duymak istersen " (Kraliçe Loana'nın Gizemli Alevi)
  • çünkü her gerçek her kulağa göre değildir (Gülün Adı)
  • Gerçekten de, unutmanın iyi olacağı bir şeyin üstünde gereğinden çok düşünüp durmaktansa, elinden gelirse unutmak en iyisi. (Gülün Adı)

Yorum Yaz