Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri - İhsan Süreyya Sırma Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri kimin eseri? Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri kitabının yazarı kimdir? Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri konusu ve anafikri nedir? Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri kitabı ne anlatıyor? Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri kitabının yazarı İhsan Süreyya Sırma kimdir? İşte Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: İhsan Süreyya Sırma
Yayın Evi: Beyan Yayınları
İSBN: 9789754730272
Sayfa Sayısı: 110
Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Londra Misyoner teşkilatı başkanı şöyle konuştu:
Biz İngilizlerin müreffeh ve saadet içinde yaşamamız için, müslümanların arasına nifak tohumlarını ekmemiz lazımdır. Onların içinde ihtilaf kıvılcımlarını tutuşturmalıyız. Biz Osmanlı Devleti`nin her tarafına fitne sokarak, onu yıkacağız. Böyle yapamazsak, İngilizler gibi küçük bir millet, nasıl müreffeh olur? İşte Hempler, bunun içindir ki, İslam dünyasını nifak ve fesat ateşine vermeden onları tefrikaya sokmadan geri gelme!
Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri Alıntıları - Sözleri
- Biz, biz olmazsak; başkası bizi kendisi yapmaya çalışacaktır. Biz, biz olalım; Hz. Muhammed (sav)'in izinde...
- Şimdiye kadar hangi Hıristiyan bize dostluk ve barış getirdi? Ermeni katillerini besleyen Fransız Hıristiyanları mı bize dostluk ve barış öğretecekler? Ermenilerin Van gölündeki Akdamar kilisesini biz ihya edelim; onlar da bizi öldürsün! Ne kadar güzel dost uk ve barış!...
- "İslam ülkelerinde devamlı olarak karışıklık çıkartılarak, İslam'ın sadece bir ibadet dini olduğu, dünya ile hiç bir alakası olmadığı kanaati işlenecek. Her müslümanın kafasına peygamberin ve halifelerin siyaset ve ekonomi ile alakalarının olmadığını, siyasete karışmadıkları düşüncesi yerleştirilecek." (Hatırat-ı Hempher kitabından yapılan alıntı)
- Çünkü farmasonlukta din ve mezhep üzerine asla müdâhale yoktur. Bu cemiyete dahil olan adam, hangi mezhepte bulunursa bulunsun mani değildir.
- " ya Rabb, insanlar taşa toprağa bile taabbud etseler yine ibadet senden gayrısına ait değildir, sırf sana mahsustur."
- "Ya Rabb, insanlar taş toprağa bile taabbud etseler yine ibadet Sen'den gayrisine ait değildir, sırf Sana mahsustur.”
- "Bir gün bir misyoner papazlar toplantısında, "Bu Müslümanlarda zerre kadar akıl olsa, asırlardır geçmiş olan bu Sünnî- Şii ihtilâfını kaldırır, onları mazide bırakır ve ittihad kurarak birleşirler" dedim.
- Hıristiyanlar, Meryem Ana denen yeri, bir rüyayla tesbit etmişler. Doğrusu çok güzel!. Rüyalarına Efes girdi, aldılar. Yarın rüyalarında İstanbul, Erzurum'u görmeyeceklerini nasıl garantileriz? Hıristiyanlar, rüya görmekle kalmıyor, rüyasını gördükleri yerleri, parayla dahi olsa alıp, kendilerine mal ediyorlar.
- Yoktur bu vücudun i'tibârı, Hakk âyinedir cihan ğubâri.
- Noel, Hıristiyanlarca kutlanan bir bayramdır. Dolayısıyla, bu bayramla ilgili bilgileri İncil'de aramamız gerekir. ki, İncil'de Noel diye bir kelime geçmemektedir. Yâni Noel, Hz. İsa zamanında kullanılmış bir kelime değildir. Hatta Hz. İsa'dan iki üç asır sonra dahi kullanılmamıştır. Hıristiyan kaynaklarına, ansiklopedilerine, kitaplarına göre, Noel bayramı, putperestlik dinlerinde Hi ristiyanlığa geçmiş bir adettir. Bu inanca göre, Mısır dinlerinde, yunan dinlerinde, hatta İran dinlerinde, güneş tanrısına bir bayram, bir hediye, bir ikramda bulunmak için aralık günü bir tören yapılırdı ki, bu noeldir...
- İngiltere elindeki yerleri pek güzel bildiği gibi istilâ eyliyeceği kıt'aları evvelce tedkikle öğrenir. Ondan sonra siyasi vasıtalarla işini hazırlar; bir gün de adsızın orayı istilâ eyler ve o kıt'aya girdiği zaman bir ecnebi evine değil kendi hanesine giriyor gibi girer..!
- Misyonerler, daha küçük yaşlarda iken, İslâm dünyasına gönderilir, ve Müslüman din ve adetleri öğretilerek, Müslümanların nasıl sömürülecekleri; veya en azından nasıl Hıristiyanlaştırılacakları öğretilir..!
- Ahlâkı bozulmuş bir millet payidar olamaz...
- Biz, biz olmazsak; başkası bizi kendisi yapmaya çalışacaktır.
Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri İncelemesi - Şahsi Yorumlar
İhsan hocanın kitaplarından okuduğum 5. kitap.Gerçekten güzel, okunmaya değer ve 65 dakikalık iki oturumda bitirilebilecek bir kitap.Kitabın ilk kısmında Sultan Abdülmecid zamanında Bahriye kaymakamlarından olan Kaptan Mustafa Bey'in gözlemlerine de bizzat kendi anlatımıyla yer veriyor.Burada eski Türkçe ağırlıklı olduğu için biraz anlamakta zorlandım ve yavaş okumam gerekti.Burada dilimize ne kadar yabancılaştırıldığımızıda tekrardan fark ettim.Sonrasında ise misyoner Hempherin "Hatırat-ı Hempher" kitabından bazı alıntılar ve diğer misyonerlik faaliyetleri anlatılıyor.Maalesef Hempher'in Osmanlıyı yıkmak için hazırladığı planların bulunduğu kitaptaki planları gerçekleşmiş ve bazıları halen devam etmekte. Bu konuda bilgi sahibi olmak isteyenler için güzel bir kitap.Allah İslam ümmetinin kısa sürede tekrardan dirilmesini nasip etsin. İyi okumalar. (Mustafa Yılmaz)
Eski Türkçe ağırlıklı muhteşem bir eser. Uyuduğu halde uyanık dolasanlari uyandırmak için güzel bir eser. Bakış açısı kazandırır. Içeriği kitabın adından belli zaten. Tavsiye ederim. (Hüseyin YALÇIN)
Sömürü... İngilizler bu işi çok iyi biliyor. Önce dostça yaklaşıyorlar ve sizi tanıyorlar, zayıf noktalarınıza çalışıyorlar. Kitabı okurken gerçekler yüzünüze vuruluyor, sinirleriniz geriliyor. (Enes)
Kitabın Yazarı İhsan Süreyya Sırma Kimdir?
Prof. Dr. İhsan Süreyya SIRMA, 10 Temmuz 1944 yılında, Siirtin Pervari ilçesinde doğdu. İlk öğrenimini Pervaride yaptıktan sonra; Orta ve lise öğrenimini Siirtte tamamladı. 1962 yılında girdiği Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesini, 1966 yılında bitirdi. Üniversite öğrenimi sırasında, bir müddet Batmanda, Türk Petrollerinde işçi, bir müddet de Diyanet İşleri Başkanlığında memur olarak çalıştı.
Üniversite mezuniyetinden sonra, orta öğrenimini yapmış olduğu Siirt Lisesine öğretmen olarak atandı. 1967 baharında, devlet doktora burs sınavını kazanarak, İslâm Tarihi dalında doktora yapmak üzere Fransaya gitti. Aslında o, İngilizceden sınavı kazanıp İngilterede doktora yapması gerekirken, yetkililer, bilinmez bir sebepten dolayı onu Fransaya gönderdiler. Bundan dolayı bir senesini Fransızca öğrenimine harcadı. Pariste, College de Franceda Prof. Dr. Jacques Berquele başladığı doktora öğreniminin yan çalışmaları içerisinde, Arapça öğrenimi için 1969-1970 ders yılında Tunusta bulundu; ve Zeytuna Üniversitesinde, Arapçanın yanı sıra, Büyük sosyolog Fadıl b. Aşurun derslerine devam etti.
1973 mayısında, İslâmî İlimler dalında doktor olarak Türkiyeye döndü. 1973-74 ders yılında Erzurum Yüksek İslam Enstitüsünde İslam Tarihi hocalığı yaptı. 1974 yılında Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesinde İslam Tarihi Doktoru olarak göreve başladı. 1980 yılında Doçent, 1989 yılında Profesör oldu. 1993 yılında naklen Sakarya Üniversitesine geçti; ve 1995 yılına kadar bu Üniversitenin İlahiyat Fakültesinde İslam Tarihi öğretim üyeliği yaptı; ve aynı yıl zorla bu üniversiteden emekli edildi. 1995-1997 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanlığı görevinde bulundu.
İslam Tarihi dalında 30 kitabı, ve 200ü aşkın ilmî makalesi yayınlandı. Ulusal, ve uluslar arası bir çok konferansa katılarak tebliğler sundu; Zaman, Yeni Devir, Milli Gazete, Yeni Şafak gibi gazete; ve İslâm Mecmuası, Yeni Dünya, Bilgi ve Hikmet, Tarih Dergisi, Tarih Enstitüsü Dergisi, Tarih ve Toplum gibi değişik dergilerde, tarihle ilgili makaleler yazdı. Kanal 7de dört seneyi aşkın bir süreyle Seyahatnâme adı altında tarih programları yaptı. Kendi alanındaki araştırmalarını takip edip sürdürecek derecede Fransızca, İngilizce, Arapça, ve Farsça bilmektedir. İhsan Süreyya Sırma evli olup, üç çocuk babasıdır.
İhsan Süreyya Sırma Kitapları - Eserleri
- İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence
- İslam Öncesi Mekke Dönemi ve Hz. Muhammed
- İslami Tebliğin Medine Dönemi ve Cihad
- Emeviler Dönemi
- İslami Tebliğin Örnek Halifeler Dönemi
- Nehirlerin Dili
- Abbasiler Dönemi
- Nasıl Sömürüldük
- Peygamberler Tarihi
- Ah Endülüs
- Müslümanların Tarihi (1. Cilt)
- Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri
- Pakia Mektupları
- 2. Abdülhamid`in İslam Birliği Siyaseti
- İşte Önderimiz Hz. Muhammed
- Tarih Şuuru
- Tanzimat'ın Götürdükleri
- Müslümanların Tarihi (2. Cilt)
- Dağların Sırrı
- Müslümanların Tarihi (3. Cilt)
- Müslümanlarda Yanlış Din Anlayışları
- İslam ve Tarih
- Haçlı Seferleri
- Müslümanların Tarihi (4. Cilt)
- Medine Vesikası Işığında Yahudi Meselesi
- Müslümanların Tarihi (5 Cilt Takım)
- Bir Garip Tarih
- Ezan Ya Da Ebedi Kurtuluşa Çağrı
- Müslümanların Tarihi 5. Cilt
- Neler Sordular
- Yalan Dünyayı Adımlarken
- Sömürü Ajanı Amerikan Misyonerleri
- Belgelerle 2. Abdülhamid Dönemi
- Selahaddin Eyyûbî
- Hz.Muhammed
- Halname
- Çin Müslümanları ve Çin'e Seyahat
- Alaturka Demokrasi Alaturka Laiklik
- Seyahatname-i Süreyya
- Osmanlı Devletinin Yıkılışında Yemen İsyanları
- Sen Geldin
- Ano Yemen'dir
- Müslümanların Tarihi'ne Giriş
- Türkiye'de Yanlış Din Anlayışı
- II. Abdülhamid'in İslam Birliği Siyaseti
- Viyana Günleri
İhsan Süreyya Sırma Alıntıları - Sözleri
- Allah, Tûr'a çağırdığı Peygamberi Mûsâ'ya "ayakkabılarını çıkar! Çünkü sen mukaddes Tuvâ vadisindesin!" buyurmuştu... (Seyahatname-i Süreyya)
- Fransızca'da bir atasözü var: Öğretmek ikinci defa öğrenmektir. (Neler Sordular)
- Seven sevdiğine sevdiğini söylesin. (Hz.Muhammed)
- Ne yazık ki Müslümanlar onun içtihadını unutup davranışını gözardı ettiler ve hayatlarını sultanları alkışlamakla geçirdiler. Bir dönem “Padişahım çok yaşa!" dediler, bir başka dönem de “Bizi kim, nasıl ve hangi rejimle yönetirse yönetsin; bize düşen itaat etmektir!” zihniyetinin öncüleri oldular. Böylece Müslümanları zalim yöneticelere ve Batı uşaklarına kul ettiler. Sonuçta da Müslümanlar, asırlar boyu kul oldukları sultanlar ve yöneticiler tarafından sömürüldüler, sömürüldüler... (Müslümanların Tarihi (4. Cilt))
- Hira üniversiten, Sevr dağı akademin, Hicret menzillerine, ilim ile sen geldin (Sen Geldin)
- Şu göğe doğru yükselen ince uzun yapılar nedir? -şoför : minare .dedi. Prof.yine sordu: ne için kullanılır bu minareler? -şoför: ezan okumaya. Dedi. Miyahara sordu: ezan ne için okunur? -şoför: namaz bildirmek için dedi . Prof: Namaz Müslümanlığın şartlarından biri ,bunu mazeretsiz terk eden müslümanlar ehli sünnet imamlarından üçüne göre de müebbed hapisle cezalandırılırlar,değilmi şoför efendi? Diye sordu. -şoför gayri memnun bir tavırla : bilmiyorum.dedi. Prof: affedersinüz sizi müslüman sanmıştım da.! Deyince şoför parladı. : tabii Müslümanım babam dört defa Hacca gitti; her sene kurban keseriz ,ama namaz kılmam ,bazen de içerim.Allah affeder be kafanı takma abi yeter ki için temiz olsun !Ehli sünnet dedin ya ; çocuklarımızı da sünnet ederiz tabi ,hem de en pahalı salonlarda ,en pahalı içkilerle ...profesör sustu.. (Pakia Mektupları)
- "Evet, gerçekten ortakların çoğu, birbirlerinin haklarına tecavüz ederler. İnanan ve sâlih ameller yapanlar bunların dışındadır. Ama onlar da ne kadar azdır!" dedi. Dâvûd, kendisini imtihân ettiğimizi sanarak Rabbinden bağışlanma diledi ve rüku ederek yere kapandı; tövbe etti. (Peygamberler Tarihi)
- insanların değil, insanları yaratanın emirlerine bağlanmayı kendimize ilke edindiğimiz gün, adımımızı kurtuluş dünyasının kapısından içeri atmış sayılırız. (Türkiye'de Yanlış Din Anlayışı)
- Müslümanların tarihinde öylesi dönemler var ki, İslam ile ilgisi bulunmamaktadır, ihanet dolu olaylar olduğu gibi, bizlere kahraman olarak tanıtılan mücrimler ve hainler de mevcut bu tarihte. (Neler Sordular)
- İnsan kendisini zenginleşmiş (bir makama gelmiş, imza yetkisine sahip olmuş, saltanatı eline geçirmiş) görünce sapıtır. Alak suresi 6-7 (Müslümanların Tarihi (5 Cilt Takım))
- Yoktur bu vücudun i'tibârı, Hakk âyinedir cihan ğubâri. (Sömürü Ajanı İngiliz Misyonerleri)
- Adem'in şahsında Allah'a secde etmeyip isyan ettiğinden, melekler arasında olmasına rağmen şeytanlaşıvermiştir. O halde melek ve şeyta n olmak; insan olmak veya olmamak, Allah'a karşı takınılan tavra bağlıdır. (İslam Öncesi Mekke Dönemi ve Hz. Muhammed)
- Urbain’in iddialarına göre Müslümanlar hen Hristiyan Hacılarına, hem de Kudüs’teki mukim olan Hristiyanlara zulmediyorlardı ki bu, Hristiyan yazarlarının da kabul ettikleri gibi bir iftiraydı (Haçlı Seferleri)
- İslâm ordusunun içinde münafıklar da vardı. Dilleriyle imân ettiklerini söyleyip, İslâm düşmanlığı yapanlar... İslâm toplumunun kanser kaynağı tipler!... Bunlar, namaz da kılarlar, hatta kıldırırlar, oruç da tutarlar, Hacc'a giderler; hatta ve hatta cihada bile katılırlar. Kur'an okurlar!.. Ne var ki bunlar, İslâm'a savaş açmış devletlerin emrinde olan Allah düşmanlarıdırlar... (İşte Önderimiz Hz. Muhammed)
- "Dünya insanları üzdüğü kadar sevindirmez. Yani az sevindirir, çok üzer." (Emeviler Dönemi)
- Bütün tarih boyunca ve günümüzde, ne zaman ki Müslümanlar birbirleriyle uğraşmışlar; bundan yararlananlar düşmanlar olmuş ve fırsattan istifade ederek savaş açmış ve de galip gelmişlerdir. (Abbasiler Dönemi)
- "La" sı olmayanın, "illa" ile gerçekleştirilecek bir inkılabı yoktur. (Nasıl Sömürüldük)
- Haydi Filistin'de çocuk katleden Siyonist'e hesap sormaya! Haydi Eba Gurayb hapishanesinde masum kadınların ırzına geçen işgalci Amerikalının igrenç ihtirasını durdurmaya! (Ezan Ya Da Ebedi Kurtuluşa Çağrı)
- Aslında Islahat Fermanı , gayr-i Müslimlere hak ve imtiyazları verme fermanıdır . (Tanzimat'ın Götürdükleri)
- Dünya da bir gün yaşayacaksak, şahsiyetli yaşayalım o günü! (Pakia Mektupları)