diorex

Son Av - Jean-Christophe Grangé Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Son Av kimin eseri? Son Av kitabının yazarı kimdir? Son Av konusu ve anafikri nedir? Son Av kitabı ne anlatıyor? Son Av kitabının yazarı Jean-Christophe Grangé kimdir? İşte Son Av kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 22.02.2022 00:00
Son Av - Jean-Christophe Grangé Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Jean-Christophe Grangé

Çevirmen: Tankut Gökçe

Editör: Hülya Balcı

Orijinal Adı: La Demiére Chasse

Yayın Evi: Doğan Kitap

İSBN: 9786050970760

Sayfa Sayısı: 304

Son Av Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Kara orman’da son av başladı… ardında hiçbir iz bırakmayan avcı kim?

Komiser Niémans, yardımcısı Ivana Bogdović’le Alsace bölgesinde işlenen vahşi bir cinayeti çözmeye gider. Kendi karanlık geçmişlerini de yanlarında götüren iki polis, Kara Orman’da saklanan bir sırrın peşine düşerler.

Kızıl Nehirler’in başkahramanı Niémans’ın dönüşünü müjdeleyen Son Av, kökeni Nazi Almanyası’na kadar giden sürprizlerle dolu bir gerilim…

Son Av Alıntıları - Sözleri

  • "Eğer inancın varsa, dağları bile yerinden oynatırsın."
  • herkes kendi hayallerinin kurbanıydı.
  • "Herkes kendi hayallerinin kurbanıydı."
  • "Vazgeçmektense boyun eğmek daha iyidir!"
  • "İyilik yapmak adına her şeyi yasaklamak isteyen toplumdan artık tiksiniyordu. İçten pazarlıklı, mide bulandırıcı, vicdanları rahatlatmak için başvurulan bu en berbat diktatörlüğe asla ortak olmayacaktı."
  • Tüm ayrıntıları görmek için göz açıp kapayıncaya kadar geçen süre yeterliydi, zaten kadınların karşı karşıya oldukları gücü değerlendirmek için daha fazla bir zamana ihtiyaçları yoktu
  • İnsanların çoğu, aldıkları kararları uyguladıklarında "kusursuz" olacaklarını ya da "eşsiz" bir insana dönüşeceklerini düşünürdü, ama tam tersine verilen bu sözler hiçbir zaman tutulmaz, insanı derinden yaralardı. Herkes kendi hayallerinin kurbanıydı.
  • “O artık gri bir leke, hareket eden bir gölge, insan özelliğini ele vermeyen belirsiz bir şekildi.”
  • İnsanların çoğu aldıkları kararları uyguladıklarında "kusursuz" olacaklarını ya da "eşsiz" bir insana dönüşeceklerini düşünürdü, ama tam tersine verilen bu sözler hiçbir zaman tutulmaz, insanı derinden yaralardı. Herkes kendi hayallerinin kurbanıydı.
  • ''Herkes kendi hayallerinin kurbanıydı .''
  • İnsan bir başkasıyla dünya üzerinde yalnız olduğunu düşünürdü. Ve sonra, bir başkası olmadan... gerçekten yalnız olduğunu fark ederdi.
  • İyilik yapmak adına her şeyi yasaklamak isteyen toplumdan artık tiksiniyordu. İçten pazarlıklı, mide bulandırıcı, vicdanları rahatlatmak için başvurulan bu en berbat diktatörlüğe asla ortak olmayacaktı.
  • sonuçta hesaba katılmayan bir şey vardı, kazanan bir kadındı.
  • Mutlu olmak için her şeyi vardı ama onun asıl sevdiği şey mutsuz olmaktı. Aşkı ve ışığı çekiyordu ama onu heyecanlandıran karanlık ve acıydı.
  • Bütün avlar eşdeğerdir. En güçlü olan en zayıfı öldürür. Masumların ölümü pislik heriflerin ödülüdür.

Son Av İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Pierre Niémans ve Ivana Bogdanovitch; Pirsch Avı: Kahramanımız Kızıl Nehirler' den tanıdığımız Pierre Niémans. Son görevinde ciddi anlamda yaralanmış ve uzun tedavi sürecinin ardından fiziksel olarak kendine gelmiştir. Tabi psikolojik anlamda iyileşme daha çok zaman alacaktır. Teşkilat, başına buyruk hareket eden Niémans' ı aktif görevlerde görmek istememektedir. Önce masabaşı birkaç uyduruk göreve, ardından akademide öğretmenlik görevlerine atanır. Ancak Niémans her ne kadar başına buyruk, kural tanımaz olsa da burnu iyi koku alan, deneyimli ve zeki bir polistir. Bu sebeple Niémans' tan taşrada Jandarma' nın sorumluluk alanındaki bölgelerde işlenen suçlara yardımcı olması istenir ve o da kabul eder. Yanına, öğretmenlik yaptığı dönemlerde öğrencisi olan, Yuguslavya iç savaşını yaşamış, Hırvat asıllı Ivana' yı alır. Ivana hocası Niémans' a hayrandır. Gerçekten birbirlerini çok iyi tamamlamışlar. Ivana, iç savaş görmüş çocukluğa sahip olan biri ne kadar normal olabiliyorsa o kadar normal bir kişiliği sahiptir. Niémans ve Ivana bu ilk görevlerinde Almanya sınırında yani Fransa'nın Alsas bölgesinde bir cinayetin içinde bulur kendilerini. Maktül Almanya'nın en zengin ailelerinden birinin, Geyersberg Ailesinin veliahtı. Ölüm şekli tıpkı avcıların avlarına yaptığı gibi. Ne de olsa Ailemiz de avcılığa oldukça önem vermektedir. Kitabın asıl temasını oluşturan Pirsch Avı' nı tanıyoruz. Avcı, avına bir şans vermektedir. Onu adım adım takip eder, kaçma şansı verir hatta avladıktan sonra ava olan saygısını da Pirsch Avı' nın bilinen ritüeli olarak gösterir. İşte maktül de Pirsch Avı' nda avlanan bir av gibi bulunur ormanda. Acaba bu zengin ailenin diğer fertleri de tehlike altında mı? Cineyeti işleyen, ailenin avcılığa olan merkanı mı protesto ediyor? Yoksa bambaşka şeyler mi var? Kitap polisiye vakadan çok kahramanımız Pierre Niemans' a odaklanmış gibi geldi bana. Yorgun ve yaşlı bir kurt. Hala başına buyruk ama koku alma duyusu biraz zayıflamış, sezgileri, refleksleri azalmış bir kurt gibi betimlenmiş. Bir çok defa yaptığı hatalara şahit oluyoruz. Gerçi bu hatalar sayesinde çözülüyor olay ama yaşlı kurdumuz burada Kızıl Nehirler' de olduğu kadar güçlü değil artık. Bir de zaman zaman Fransız - Alman çekişmelerine de şahit olacağız. Tabi biz Fransız tarafındayız. Sonuçta olay sınırda işeniyor ama olayın soruşturması ailemiz Alman olduğundan, onların topraklarında devam ediyor. Ne de olsa sürek avı Almanya' da yasak ve veliaht Fransız topraklarında katlediliyor. Betimlemeleriyle, diliyle, akıcılığı ile tipik bir Grange kitabı. Tabı Lontano serisi kadar güçlü bir eser değil. Polisiye yönüyle de çok ön plana çıktığını söyleyemem. Ancak yine de beğendim. Okumanızı tavsiye ederim. (Mehmet Çelik)

Evet sonu güzel yanlız sonuna gelene kadar sıkıldım. Bir yerden bir yere atlıyor olaylar ve kafam çok karıştı. Sadece 2 kitabını severek okudum. Diğer kitaplarına bakar mıyım bilmiyorum ama Siyah Kan ve Kızıl Nehir’ i tek geçerim (Nalan Güntekin)

Kitabın Yazarı Jean-Christophe Grangé Kimdir?

Fransız yazar Jean-Christophe Grangé 15 Temmuz 1961’de Paris’te doğdu. Serbest gazeteci olarak çeşitli haber ajansları ve gazeteler için çalıştı.

Leyleklerin Uçuşu adlı ilk romanı 1994'te yayımlandı. Bu kitap Fransa'da 450.000 adet sattı ve sekiz bölümlük bir TV dizisi haline getirildi.

Yazarın ikinci eseri Türkiye baskısını Şubat 2001'de yapan ve 20 dile çevrilen Kızıl Nehirler'di. Roman beyazperdeye taşındığında yönetmen koltuğunda Mathieu Kassovitz, başrollerde ise Jean Reno ve Vincent Cassel yer aldı.

Grangé'ın üçüncü romanı Taş Meclisi, Eylül 2000'de piyasaya çıktı ve Fransa'da kısa sürede 150.000 adet sattı.

Türkiye'de Ağustos 2001'de yayımlandı. 2006 yılında Stéphane Cabel ve Guillaume Nicloux tarafından senaryolaştırılan kitap, Guillaume Nicloux yönetiminde sinemaya uyarlandı. Filmin oyuncu kadrosunda Monica Bellucci, Catherine Deneuve, Moritz Bleibtreu, Sami Bouajila, Elsa Zylberstein, Nicolas Thau, Tubtchine Bayaertu, Laurent Grévillgibi güçlü isimler yer aldı.

2001 yılında vizyonda yer bulan Vidocq filminin senaryosunu Pitof ile birlikte yazdı.

2003 yılında Kurtlar İmparatorluğu'nu yayımladı. Eser 2005 yılında Chris Nohan'ın yönetmenliğinde beyazperdeye aktarıldı. Kurtlar İmparatorluğu'nda Jean Reno'nun yanı sıra Emre Kınay da yer aldı. Kitabın Türkiye baskısı Temmuz 2003'te yapıldı.

Grangé'ın bir yıl gibi kısa bir sürede kaleme aldığı Siyah Kan ise Mayıs 2005'te yaptığı ilk baskısı ile raflardaki yerini aldı.

Yazarın 2007 yılında yayımlanan eseri Şeytan Yemini Türkiye'de ilk baskısını Ağustos 2007'de yaptı.

Sonraki kitabı Koloni, Ağustos 2009'da Türkiye'de satışa çıktı.

Bir sonraki kitabı Ölü Ruhlar Ormanı, 2010 yılında Türk okuyucularıyla buluştu.

Yazarın 2011 yılında çıkan ve Türkiye'de de 2012 yazında satışa çıkmış olan romanı Le Passager (Sisle Gelen Yolcu) isimli eseridir.

Bunların yanı sıra yazarın Kaiken, Lontano, Ölüler Diyarı, Son Av, Kongo'ya Ağıt gibi romanları ve Zener'in Laneti isimli bir çizgi roman çalışması da bulunmaktadır.

Jean-Christophe Grangé Kitapları - Eserleri

  • Kızıl Nehirler
  • Siyah Kan
  • Leyleklerin Uçuşu
  • Kurtlar İmparatorluğu
  • Taş Meclisi
  • Ölü Ruhlar Ormanı

  • Şeytan Yemini
  • Koloni
  • Kaiken
  • Sisle Gelen Yolcu
  • Lontano
  • Ölüler Diyarı
  • Son Av

  • Kongo'ya Ağıt
  • Küllerin Günü
  • Zenerin Laneti 1
  • Zener'in Laneti 3
  • Zener'in Laneti 2

Jean-Christophe Grangé Alıntıları - Sözleri

  • Bir polisin beyni, bir kütüphane gibiydi. Isıyı ve nem oranını her zaman denetlemek gerekirdi (Küllerin Günü)
  • İnsan hayal kurmak için yaratılmıştı, yani itaat etmekten çok mücadele etmek için. Bu evrimin kuralıydı. (Koloni)
  • İnsan bir başkasıyla dünya üzerinde yalnız olduğunu düşünürdü. Ve sonra, bir başkası olmadan... gerçekten yalnız olduğunu fark ederdi. (Son Av)
  • ‘’İnsan, her şeyin ertelendiği bu dünyada her anın doya doya tadının çıkarıldığını düşünebilirdi.’’ (Kongo'ya Ağıt)
  • Freud "Kabus, bastırılmış, geri plana itilmiş bir isteğin gerçekleşmesi, görsel açıdan ön plana çıkmasıdır" diyordu. (Kaiken)
  • Gece her zaman rahatlatmaz. (Leyleklerin Uçuşu)

  • ...boş hayallere kapılmıyordu, ama inanmak, özellikle de denemek istiyordu. Başarısız olursa üzülmeyecekti. (Lontano)
  • “Beyin, hâlâ dünyadaki en tehlikeli silah.” (Kurtlar İmparatorluğu)
  • Düşmanını hiç düşünmemek, onu yenmek demekti. (Lontano)
  • Küçük askeri oynuyorsun ama bir piyondan başka bir şey değilsin. (Kurtlar İmparatorluğu)
  • Kendine bir vaftiz anası bile seçmişti: Kali, şehre göz kulak olan karanlık, ölümcül tanrıça. Kesik kollarla yapılmış bir etek giyiyordu, dışarı sarkmış kanlı bir dili vardı, hoşuna gitmeyen her şeyi yok ediyordu. (Lontano)
  • "Kadın hiç gitmeyecekmiş gibi sever ama yeri gelir hiç sevmemiş gibi gider." (Kızıl Nehirler)
  • Kötülük bir ruhsal bozukluk, bir insan patolojisidir. (Lontano)

  • - Çok cahilsiniz. - Şiddetten başka bir şey bilmiyorsunuz... (Koloni)
  • “O artık gri bir leke, hareket eden bir gölge, insan özelliğini ele vermeyen belirsiz bir şekildi.” (Son Av)
  • "İnsan sadece tanıdığı kişileri, yaşadıgı şeyleri özleyebilir.." (Kızıl Nehirler)
  • İşte sende sevdiğim şey bu. Tüm bu vaatler… (Koloni)
  • Tek bir fotoğraf, resmi çekilen kişinin ruhunu yansıtabilir. (Siyah Kan)
  • ''Herkes kendi hayallerinin kurbanıydı .'' (Son Av)
  • ...sefalet her şeye izin verirdi. (Ölü Ruhlar Ormanı)

Yorum Yaz