Son Cüret - Yılmaz Özdil Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Son Cüret kimin eseri? Son Cüret kitabının yazarı kimdir? Son Cüret konusu ve anafikri nedir? Son Cüret kitabı ne anlatıyor? Son Cüret kitabının yazarı Yılmaz Özdil kimdir? İşte Son Cüret kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Yılmaz Özdil
Editör: İlknur Özdemir
Yayın Evi: Sia Kitap
İSBN: 9786254440489
Sayfa Sayısı: 456
Son Cüret Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Şişli’deki üç katlı pembe binanın perdeleri sıkı sıkıya kapalıydı.
Gaz lambasının cılız ışığı, odayı hayal meyal aydınlatıyordu.
Altı kişiydiler.
Üzerine harita yayılmış masanın etrafında, ayaktaydılar.
Talihsiz bir kuşağın çocuklarıydılar.
Hayat onları hep mecbur bırakmıştı.
Bıyıkları terlediğinden beri neredeyse bir gün olsun günyüzü görmemişlerdi, Çanakkale’den Trablus’a, Yemen’den Sina’ya, Balkanlar’dan Kafkaslar’a vuruşmadıkları coğrafya kalmamıştı.
Ve neticede, işte bu daracık odaya sıkışmışlardı.
Uzuuun uzun anlattığı haritadan başını kaldırdı.
Adeta nefes bile almayan arkadaşlarına baktı.
Ulusun kader anıydı.
Söylenecek ne varsa söylenmişti.
Söz bitmişti.
O çelik mavisi gözlerinde belli belirsiz bir keder bulutu dolaştı.
“Vakit tamam” dedi...
“Umutsuz olmayacağız.
Uçurumun kenarındayız.
Bizi canlı canlı mezara atmak istiyorlar.
Son bir cüret
belki kurtarabilir.
Anadolu’ya geçiyoruz!”
Son Cüret Alıntıları - Sözleri
- Bunca yoksulluğa rağmen sefalet ve safahat içiçeydi.
- Korku bulaşıcıydı…
- Vatan artık vatan hainlerinindi.
- Vatan topraklarını işgalcilere sınırsız şekilde açmakta sakınca görmeyen zihniyet, kadınların saçının telini açmasına deli oluyordu. Düşman postalı dış tehdit değildi. Kadın saçı iç tehditti!
- ‘’O mütevazi odada, bir millet yaşasın diye ölmeyi göze alan kararı temsil ediyordu…Ne saray, ne şöhret,ne herhangi bir kudret, onun o odadaki büyüklüğüne yaklaşamazdı.’’
- Bir evde yangın çıktığında, mahallenin kaderini rüzgarın merhameti belirliyordu.
- "Bazı kadınların içinde pehlivan saklıdır. Bazı erkeklerin içinde korkak bir kadın saklıdır."
- Vahdettin’in ablası ile evli olan Damat Ferit, başbakandı. “Bütün umudum Allah’ta ve İngiltere’de” diyordu. Allah’tan sonra İngiltere değil… Allah ve İngiltere. Eşit derecede medet umuyordu. Zavallılık bu seviyedeydi.
- "Kuvayı Milliye, namuslu bir insanın yastığının altındaki tabancaya benzer, namusunu korumak için herhangi bir ümit kalmadığı anda, hiç olmazsa intihar etmeye yarar." Mustafa Kemal Atatürk
- Kalesinde kendi milletinin bayrağı dalgalanmayan hürriyeti olmayan memlekette cuma namazı kilnmaz.
- Mehmet Kamil henüz yedi yaşındaydı. Annesine musallat oldular. Kaptı yerden taşı, Fransız askerinin suratına patlattı. Önce kısa süre şaşkınlık yaşadılar... Sonra süngüyle delik deşik ettiler Mehmet Kamil'i. İnfial çıktı. Fransız işgal komutanı, ortalığı yatıştırmak istedi. "Çocuğun babasını bulun bana" dedi. Ökkeş'i bulup getirdiler. Az önce evladını toprağa vermişti. Fransız komutan "sana söz veriyorum, bu cinayeti işleyen disiplinsiz askerler her kimse mutlaka bulup cezalandıracağım" dedi. Kan parası teklif etti. Ökkeş' in cevabı, Kuvayı Milliye' nin cevabıydı... "Oğlumun cenazesi satılık değil. Oğlumu öldürdünüz, intikamını milletim alacak" dedi.
- Bazı kadınların içinde pehlivan saklıdır. Bazı erkeklerin içinde korkak bir kadın saklıdır.
- İhanet moda'ydı. İngiliz'den parayı kapan, cemiyet kuruyordu!
- Rumbeyoğlu Fahreddin bey, sadrazam Damat Ferit tarafından maarif nazırlığına, yani, eğitim bakanlığına getirildi. Göreve gelir gelmez ilk iş genelge yayınladı, okullarda "Türk" kelimesini yasakladı, artık sadece "Osmanlı" kullanılacaktı. "Rum" bey oğlu... Türk'ü yasaklamıştı!
- Ertesi gün, cuma'ydı. Ulu Cami'nin yurtsever imamı Rıdvan hocaydı. "Kalesinde kendi milletinin bayrağı dalgalanmayan, hürriyeti olmayan memlekette cuma namazı kılınmaz" dedi. Ezan okundu... Halk kaleye saldırdı. Fransız askeri şaşkınlıktan tepki bile gösteremedi. Halkla bir anda yüzyüze geliverince, donup kalmışlardı. Fransız bayrağı indirildi. Türk bayrağı yerine dikildi. Cuma namazı, kalede kılındı...
Son Cüret İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Milletine sonuna kadar güvenen ve ondan kuvvet alan Mustafa Kemal Atatürk' ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun' da başlattığı ulusal şeref mücadelesini ve bu mücadele için canını ortaya koyan bugüne kadar ismini bile duymadığımız gizli kahramanlari anlatan bir kitap . Bu vatanı bizler ve çocuklarımız için cennet yapmaya değer gören tüm Milli Mucadele kahramanlarıni sevgi ve saygı ile anıyorum. (Lina)
Sana yapılanı neden anlatmazsın?: Kitapta şimdiye kadar üstü hızlı geçilen konulardan bahsetmeyi tercih etmiş Yılmaz Özdil ancak bunları köşe yazısı gibi yazdığı için vuruculuğu yüksek de olsa bir kitap yazarken bu stilde yazması tuhafıma gelir her seferinde. Kitapta üstü hızlı geçilen konular dediğim genel itibariyle zulümlerden sık sık bahsetmesi oldu ve bunların neden okullarda öğretilmediğini soruyordu ki bence yüzde yüz haklı bu konuda. Yıllardır başımızı ağrıtan bir Ermeni meselesi varken göz göre göre Yunan ordusunun yaptıklarının anlatılmaması benim de tuhafıma gitmiştir. Kitap okunabilir elbette ben sadece konu üzerine çok fazla okuma yaptığım için bilmediğim bir iki şey öğrenebildim ama konu hakkında çok okuma yapmamışlar rahatlıkla faydalanabilir. (Uğur Savcı)
Son Cüret: Harika bir kitaptı, ülkemizin işgal edildiği yıllarda olan bitenleri okurken tüyleriniz diken diken olmakta, tecavüzler, yağmalar en barbarca insanlık dışı uygulamar canilikler olurken saray daki padişah ve avanesinin ülkeyi kaderiyle başbaşa bıraktığı yetmezmiş gibi birde bu işgalci tecavüzcü barbar mahluklarla işbirliği yapan vatan hainlerinin tutum ve davranışlarını ibretle okuyacaksınız. Ulu önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun silah arkadaşlarının hep birlikte çoluk çoçuk kadın kız yokluk ve yoksuluğun hüküm sürdüğü bir dönemde ülkeyi karanlıktan aydınlıga nasıl çıkardığının anlatıldığı bir eserdir. Son Cüret Sn.Yılmaz Özdilin Araştırmalarıyla destansı bir anlatım olmuş. Okunması mutlaka gerekli bir kitap olduğu kanatini taşımaktayım. (Nurettin Polat)
Kitabın Yazarı Yılmaz Özdil Kimdir?
Türk gazeteci yazardır. Yılmaz Özdil, İzmir Atatürk Lisesi'nin ardından Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu Gazetecilik bölümünden mezun olmuştur. Mesleğe Yeni Asır gazetesinde muhabirlik yaparak başladı. Ardından Fatih Çekirge'nin genel yayın yönetmenliği yaptığı Star gazetesinin kuruluşunda bulundu. Star gazetesinden ayrıldıktan sonra Ciner Medya Grubu'na geçti. Sabah gazetesinde köşe yazarlığı ve atv haber genel yayın yönetmenliği görevlerinin üstlendi. atv ve Sabah'ın TMSF'ye devredilmesinin ardından Hürriyet gazetesine geçti. 2008 yılında Uğur Dündar'ın sunduğu Star Ana Haber bülteninin yayın yönetmenliğini yapmaya başlayan Özdil, Hürriyet'in üçüncü sayfasında ve aynı zamanda Fanatik gazetesi çatısı altında spor yazarlığı da yaptı. Halen Sözcü Gazetesinde yazmaktadır.
Yılmaz Özdil, Üniversite 3. sınıftayken tanıştığı Hülya hanım ile 1989 yılından beri evli olup Pelin (d.1991) adında bir kız çocuğu vardır.
Yılmaz Özdil Kitapları - Eserleri
- Mustafa Kemal
- İsim Şehir Hayvan
- Adam
- Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda
- Kadın
- Son Cüret
- Beraber Yürüttük Biz Bu Yollarda
- İsim, Şehir, Bitki
- Sen Kimsin?
- İsim Şehir Artist
- Mustafa Kemal Atatürk Serisi
- Mustafa Kemal Atatürk ve Çocuk
- Mustafa Kemal Atatürk ve Annesi
- Mustafa Kemal Atatürk ve Doğa
- Mustafa Kemal Atatürk ve Temizlik
- Mustafa Kemal Atatürk ve Okul
- Mustafa Kemal Atatürk ve Hayvan Sevgisi
- Mustafa Kemal Atatürk ve Spor
- Mustafa Kemal Atatürk ve Kitap
- Mustafa Kemal Atatürk ve Sofra
- Mustafa Kemal Atatürk ve Sanat
Yılmaz Özdil Alıntıları - Sözleri
- Mustafa Kemal Atatürk'ü çocuklarımıza anlatmak boynumuzun borcudur! (Mustafa Kemal Atatürk Serisi)
- Atatürk'ün annesi... Türkiye'nin annesiydi. Anatürk'tü. (Mustafa Kemal Atatürk Serisi)
- Ranzalarda son mektuplar... "Gün gelecek hiç bitmeyecek, gün gelecek sana kavuşacağım. Ağlamayı bil, gülmeyi unutma, cezaevini sev demiyorum ama, nu lötü yataklarını asla unutma. Zincir soğuk, zindan yaş, belki biraz üşürüz, hele başım zindandan çıksın, görüşürüz."... (İsim, Şehir, Bitki)
- Bakanların, bakan olduklarını TRT'den öğrendikleri bir ülke burası... Devamlı TRT ekranına bakıyorlar ki, görsünler, bakan olmuşlar mı, olmamışlar mı... Onun için onlar "bakan" zaten. (İsim, Şehir, Bitki)
- Hedef 2023. Kafa 1800' dür. (Kadın)
- Kalesinde kendi milletinin bayrağı dalgalanmayan hürriyeti olmayan memlekette cuma namazı kilnmaz. (Son Cüret)
- "Gün gelecek hiç bitmeyecek, gün gelecek sana kavuşacağım. Ağlamayı bil, gülmeyi unutma, cezaevini sev demiyorum ama, bu kötü yataklarını asla unutma. Zincir soğuk, zindan yaş, belki biraz üşürüz, hele başım zindandan çıksın, görüşürüz".. -Ulucanlar cezaevinde bir ranzaya yazılmış not.. (Adam)
- Doğruları konuşmak için, en az iki kişi gerekir. Biri doğru söyleyen. Biri doğru anlayan. (Adam)
- Türkiye'de kadın olmak, zordur. Kadın heykeli olmak, daha zordur. (Kadın)
- # Makarna verdiklerinde, kömür verdiklerinde, çikolata verdiklerinde, sorunları çözmüş oluyorlardı! (Kadın)
- Herkes evine mis kokulu çiçekler alabilsin diye, çiçekçiler açtırdı. (Mustafa Kemal Atatürk Serisi)
- Gözünüzün önünde olup biteni seyrediyorsunuz, seyrediyorsunuz.Hiç mi rol üstlenmeyeceksiniz, ömrünüzün sonuna kadar hep böyle “figüran” olarak mı yaşayacaksınız? (İsim Şehir Artist)
- İnsanın kendisini bu kadar kaybetmesi için "iktidar sarhoşu" olması yetmez... "İktidar ayyaşı"ydı bunlar! (Sen Kimsin?)
- Hiç düşünmeyiz maalesef...Korktuğumuz için mi kaçarız? Kaçtığımız için mi korkarız? (İsim Şehir Hayvan)
- Malum, evli erkekler iyi bilir, kadınların hissiyatından daha yetenekli bir istihbarat teşkilatı henüz icat edilmedi dünyada... (Sen Kimsin?)
- Minimalist'ti zaten bizim Başbakan. Yakında, gemiye de gemicik diyecekti. (Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda)
- Memleketi satıyorlar, gıkın çıkmıyor, tarlana alt tarafı inek giriyor, bütün köye dava açıyorsun emmioğlu! (İsim Şehir Hayvan)
- E, bakıyoruz bugün... Memiş Arıbaş'ın mezun olduğu astsubay okulu kapatıldı. Memiş Arıbaş'ın mensubu olduğu jandarma genel komutanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nden koparıldı, adeta belediye zabıtası yapıldı. Memiş Arıbaş'ın kaldırıldığı GATA' yı padişah Abdulhamid'in hastanesi yaptılar, türbanlı biyokimyagere devrettiler. Ve... Memiş Arıbaş'ı Şemdinli'de şehit eden, tarihteki ilk Pkk baskınında kılavuzluk yapan " hacı" kod adlı Seferi Yılmaz, şu anda Şemdinli'de belediye başkanı! Hâla deniyor ki, hesap soracağız, kanları yerde kalmayacak filan... Hastirin ordan! (Sen Kimsin?)
- İncecik iplikle bileğinize bağlanmış kırmızı balonu, sanki dünya avucunuzdan kayıp gidiyormuş gibi, elinizden kaçırdığınız yeri hatırlıyor musunuz? (İsim Şehir Hayvan)
- Tadına bakılacak kitaplar vardır, bir lokmada yutulacak kitaplar vardır, bir de iyice çiğnenip sindirilmesi gereken kitaplar. (İsim Şehir Hayvan)