tatlidede

Son Kuşlar - Sait Faik Abasıyanık Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Son Kuşlar kimin eseri? Son Kuşlar kitabının yazarı kimdir? Son Kuşlar konusu ve anafikri nedir? Son Kuşlar kitabı ne anlatıyor? Son Kuşlar kitabının yazarı Sait Faik Abasıyanık kimdir? İşte Son Kuşlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 28.02.2022 22:00
Son Kuşlar - Sait Faik Abasıyanık Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Sait Faik Abasıyanık

Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9786053607199

Sayfa Sayısı: 134

Son Kuşlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. Oturdum.

Ada 'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım."

"Haritada Bir Nokta" adlı öyküden

Son Kuşlar Alıntıları - Sözleri

  • "Yazmasam deli olacaktım…”
  • Yadırgayacaklardı. Vazgeçtim.
  • İnsanlar tuhaf! Kendilerini sevmeyen, önem vermeyene daha bir büsbütün tutuluyor, kendisini küçük görür gibi olana musallat oluyorlar.
  • "Yazmasam deli olacaktım..."
  • "Hiçbir zaman yeniden damla damla, dakikaları duya duya, sıkıla patlaya; rüzgârı, balığı, denizi, ağı seve seve, ölümü beklediğimi bilemeyeceklerdi."
  • Hiç içinize taş gibi, ağır bir su gibi bir sevgi oturdu mu?
  • Seyahatler çekiyor içim.
  • Yazmasam deli olacaktım.
  • Kıskanç değilim fakat Başkalarına bakma Beni çıldırtacaksın
  • Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz.
  • Söz vermiştim kendime, yazı bile yazmayacaktım. ... Yapamadım. ... Yazmasam deli olacaktım.
  • Değil, "ben" sen, hiçbir şey seni sevmekten beni alıkoyamaz.
  • Felaketlerin en büyüğü akıldır. Onu yarım yamalak bile olsa, bulduktan sonra kaybetmek, ölümlerin içinde en dehşetlisidir.
  • Çayın eski tadı yok.
  • Ah, bu insan yüzleri!. Her şeyimizi bağladığımız, durmadan yanıldığımız, istediğimiz kadar bol hasletler, adilikler, iyilikler, kötülükler, delilikler, akıllılıklar, sevdalar yüklediğimiz insan yüzleri! Yanılsak da zararı yok! Bu yüze olmazsa ötekisine yükleriz saydıklarımızı. Yanılmamız muayyen bir insan içindir, insanlar için değil. O halde yanılmıyor sayılırız.

Son Kuşlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Türk edebiyatında öykü denince ilk akla gelen isimlerdendir Sait Faik Abasıyanık. Öykülerinin çoğunda gözlemlediklerini kendi anlayışıyla sunar okuyucuya. Öykülerinin kahramanları hayatlarını bildiği, onlar gibi yaşadığı, aynı ortamlarda bulunduğu kişilerdir. En çok denizi, balıkçıları, doğayı, küçük dünyalarında yaşama çabası içinde olan insanları yazar. "İnsansız hiçbir şeyin güzelliği yok. Her şey onun sayesinde, onunla güzel." diyecek kadar sevgiyle yaklaşır insanlara. Yaşamın zevkini emekçi, küçük insanların arasında bulur. Dil, din, millet farkı gözetmeksizin sevgiyle yaklaşır insanlara. Öykülerinin vazgeçilmezidir insana ve doğaya duyduğu sevgi. Son Kuşlar kitabındaki öykülerin çoğu yazarın yaşadığı Burgazada'da geçer. Deniz baş aktörüdür öykülerin. Balıklar, balıkçılar, ada da yaşayanlar, doğa ve insan vardır öykülerde. Son Kuşlar öyküsünde sanki bugünleri haber verir gibi seslenir okuyucusuna "Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında toprak anamızın koyu yeşil saçlarını da göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama, çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin için kötü olacak. Benden hikayesi." Hürriyet sevdalısıdır. "Küçücük hürriyetler değil, olabildiğine yüz verilmiş bir çocuk hürriyeti" ister. Yazmamaya kendine söz verse de gördüğü haksızlık karşısında çok bilinen cümleler dökülür kaleminden "Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim; hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. Oturdum. Ada'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım." Kitabın son bölümünde yer alan Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun kaleminden Sait'ten Hatıralar da ayrı bir hoşluk katmış kitaba. "Ben aklıma ne eserse yazan cinsdenim ne yapayım? " diyor Sait Faik. Ben de diyorum ki iyi ki yazmışsın. Keyifle okuyun... (Filiz)

Son Kuşlar - Dikkat spoiler içerebilir!: Sait Faik bana kalırsa bir edebiyat balonudur. Şuan içinizden kızdığınızı biliyorum ama bu benim düşüncem. Okuduğum kitapları genellikle küçük küçük bir sürü hikayeden oluşuyor. Bu eseri de öyle yirmi tane küçük hikayeden meydana gelmiş. Her hikayede abartılı betimlemeler var. Okuyucunun kafasında hayal kurmasına izin vermemiş kendisi bizim yerimize düşünmüş. Hâlbuki kitapla sinemanın arasındaki en büyük fark da bu değil mi. Biri hazır düşünmeni sağlar diğeri okuduğunla hayal kurmanı sağlar. Ben çok artistik lafları sevemiyorum. Umarım linç yemem benim gibi düşünen birileri de vardır. En beğendiğim hikayecik "haritada bir nokta" oldu. Tüm eserlerinin telif hakkını Darüşşafaka'ya bağışlaması ve Mark Twin cemiyetine Atatürk'den sonra seçilen tek Türk yazar olmasından ötürü her zaman saygım vardır bunu da belirtmek isterim. Ayrıca burdan Sait Faik'in Abasıyanık kitabı diyen kıza selâm göndermeyi bir borç bilirim :) https://youtu.be/IgAJ-mvB7QE Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim. (Kilis Küçükşehir Belediyesi)

Kitabın Yazarı Sait Faik Abasıyanık Kimdir?

Sait Faik Abasıyanık ya da Sait Faik (18 Kasım, 22 Kasım ya da 23 Kasım 1906 -11 Mayıs 1954), Türk öykü, roman ve şiir yazarıdır. Türk hikâyeciliğinin önde gelen yazarlarından sayılan Abasıyanık, çağdaş hikâyeciliğe yaptığı katkılarla Türk edebiyatında bir dönüm noktası sayılır. Modern Türk hikâyeciliğinin öncülerinden olan Sait Faik, getirdiği yeniliklerle "kökü kendisinde olan" bir yazar olarak kabul edilir.

Klasik öykü tekniğini yıkarak doğayı ve insanları basit, samimi, hem iyi hem kötü taraflarıyla oldukları gibi fakat şiirsel ve usta bir dille anlatmıştır. Bunu yaparken diğer çoğu Cumhuriyet sonrası sanatçısı gibi Batı'daki gelişmelere bağlı kalmamış, hiçbir edebî anlayışın etkisinde hareket etmemiş ve belli bir tarzın takipçisi olmamıştır. Toplumun problemlerine değil bireyin toplum içindeki sorunlarına yönelen yazar, öykülerinde çoğunlukla kendisinden yola çıkıp bireyler hakkında yazarak insan gerçeğini anlamaya çalışır. Çoğunlukla şehirli alt sınıfın hayatını yazan Abasıyanık, balıkçı, işsiz, kıraathane sahibi gibi karakterleri anlatır. İnsanların yaşama biçimlerini, isteklerini, tasalarını, korkularını ve sevinçlerini irdeleyerek, toplum meselelerinden çok "insanı ele alan sanatçılar" sınıfında yer alır.

1930'larda başladığı yazı hayatı boyunca "sorumlu avare", "gözlemci balıkçı", "çakırkeyf sirozlu", "küfürbaz şair", "müflis tacir", "züğürt yazar", "hamdolsun diyemeyen rantiye", "anadan doğma çevreci" gibi sıfatlarla anılan Abasıyanık'ın tüm yazdıkları bir şair duyarlılığı içermektedir. Hikâye, roman, şiir yazan, çeviriler ve röportajlar yapan sanatçı bütün bu türleri kendine özgü tarzı ile kaynaştırmıştır. Yazarın, anlık heyecanlarını yansıtan izlenimci ve fovist ressamların üslubunu anımsatan bir tarzı olduğu söylenmiştir. Kendi özgün dilini oluştururken André Gide, Comte de Lautréamont, Jean Genet gibi isimlerden etkilenen Abasıyanık, kendisinden sonra gelen Ferit Edgü, Adalet Ağaoğlu, Demir Özlü gibi pek çok yazara da öncülük etmiştir. Ölümünün ardından Burgaz Adası'ndaki evi müzeye dönüştürülen yazar adına her sene öykü ödülü de verilmektedir.

Sait Faik Abasıyanık Kitapları - Eserleri

  • Mahalle Kahvesi
  • Semaver
  • Şahmerdan
  • Havuz Başı
  • Lüzumsuz Adam
  • Seçme Hikayeler

  • Havada Bulut
  • Sarnıç
  • Kayıp Aranıyor
  • Alemdağ'da Var Bir Yılan
  • Son Kuşlar
  • Büyüyen Eller
  • Hikâyecinin Kaderi

  • Mahkeme Kapısı
  • Karganı Bağışla
  • Şimdi Sevişme Vakti
  • Kumpanya
  • Sevgiliye Mektup
  • Medarı Maişet Motoru
  • Bir Sonbahar Akşamı

  • Semaver Sarnıç
  • Yaşamak Hırsı
  • Balıkçının Ölümü / Yaşasın Edebiyat
  • İstanbul Öyküleri Antolojisi
  • Tüneldeki Çocuk
  • Sait Faik'ten Çocuklara Hikayeler
  • Havuz Başı - Son Kuşlar

  • Alemdağda Var Bir Yılan / Az Şekerli
  • Az Şekerli
  • Açık Hava Oteli
  • Bitmemiş Senfoni Ve Sait Faik Kaynakçası
  • Tüneldeki Çocuk - Mahkeme Kapısı
  • Müthiş Bir Tren
  • Mahalle Kahvesi - Havada Bulut

  • Kumpanya - Kayıp Aranıyor
  • Bütün Eserleri
  • Toplu Öyküler 1
  • Öyle Bir Hikâye
  • Stelyanos Hrisopulos Gemisi

Sait Faik Abasıyanık Alıntıları - Sözleri

  • Gelmeyeceğini çok iyi biliyorum. Onu beklemek , bilhassa güzel… (Az Şekerli)
  • “Kafa dediğin eskir, ihtiyarlar, ölür bile insan ölmeden, dedi. Sonra kalbini gösterdi: — Eskimeyen, eksilmeyen şey buradadır.” Alıntı: Sait Faik Abasıyanık. “Alemdağ'da Var Bir Yılan”. Apple Books. (Alemdağ'da Var Bir Yılan)
  • Dünyada her şeyle alay edilir , şaka yapılır ama şiirle asla ! (Az Şekerli)
  • Sevgilim sen, sen de mi şu havayı kokluyorsun? (Mahalle Kahvesi - Havada Bulut)
  • Gülmek, dünyanın en güzel şeyidir. (Bitmemiş Senfoni Ve Sait Faik Kaynakçası)
  • Zaten dünya kan ağlıyor, birde biz ağlatmayalım. (Kumpanya)

  • Atatürk'ü Niçin Severiz? Atatürk'ü, 'niçin severiz' diye düşünmeden sevmeliyiz... (Açık Hava Oteli)
  • Ben bir acayip oldum. Gözüm kimseyi görmüyor, kimsenin kapımı çalmasını istemiyorum... (Lüzumsuz Adam)
  • O sevilmek için yaratılmışların en mükemmeliydi. (Kumpanya)
  • Yalnızlık dünyayı doldurmuş.Sevmek,bir insanı sevmekle başlar her şey.Burda her şey bir insanı sevmekle bitiyor. (Alemdağ'da Var Bir Yılan)
  • Keyfim kaçmış, üzgün, ağlamaklı gibiydim. Canım bir taraftan acı bir türkü söylemek çekiyordu. (Sait Faik'ten Çocuklara Hikayeler)
  • ' Mühim ' diyoruz ama, bu kendi kendimize verdiğimiz bir peşin hükümden başka bir şey değildir. (Medarı Maişet Motoru)
  • "Bırakın beni ey hakikatler! Yürümek istiyorum." Cennetlerin olduğu yere doğru." (Bütün Eserleri)

  • "Uzun bir yoldan sonra denizi görmek gibisin..." (Bir Sonbahar Akşamı)
  • "İnsanın içinden bir başka insanın kalkıp yürüdüğü görülür." (Mahalle Kahvesi)
  • Aklıma sanki bir yerde bir şey unutmuşum, birisine bir söz vermişim, hani bir ismi unuturuz da ararız bulmadan rahat edemeyiz. Öyle bir hal oldum. Evet bu unutulmuş bir isim değildi, ama bunun ne olduğu hakkında da kafamda hiçbir fikir yoktu. (Müthiş Bir Tren)
  • Anası: -Ali be, günah be yavrum, dedi. Günah yavrucuğum, yapma! Ali: -Allah affeder ana, dedi. Sonra saf, masum sordu: -Allah hiç gülmez mi? (Öyle Bir Hikâye)
  • Kimse kimsenin aslını, kafatası içinin meselesini anlamak için uğraşmıyordu. (Kayıp Aranıyor)
  • - Nasıl bir dünya arzuluyorsunuz? - Nasıl bir dünya mı? Haksızlıkların olmadığı bir dünya... İnsanlarının hepsinin mesut olduğu, hiç olmazsa iş bulduğu, doyduğu bir dünya... Sokaklarda sefillerin bulunmadığı bir dünya... Kafanın, kolun çalışabildiği zaman insanın muhakkak doyabildiği, eğlenebildiği bir dünya... İçinde iyi şeyler söylemeye, doğru şeyler söylemeye salahiyetle kıvranan bir adamın, korkmadan ve yanlış tefsir edilmeden bu bir şeyleri söyleyebildiği bir dünya... (Havada Bulut)
  • Dünyada hiçbir şeyden, zalimlikten iğrendiğim kadar iğrenmem. İnsanoğlunun en büyük savaşı zalimliğe karşı açılmalı. (Kayıp Aranıyor)

Yorum Yaz