diorex
sampiyon

Son Yaprak - O. Henry Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Son Yaprak kimin eseri? Son Yaprak kitabının yazarı kimdir? Son Yaprak konusu ve anafikri nedir? Son Yaprak kitabı ne anlatıyor? Son Yaprak PDF indirme linki var mı? Son Yaprak kitabının yazarı O. Henry kimdir? İşte Son Yaprak kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 21.07.2022 16:00
Son Yaprak - O. Henry Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: O. Henry

Çevirmen: Hale Akman

Orijinal Adı: The Last Leaf

Yayın Evi: Antik Batı Klasikleri

İSBN: 9789944184274

Sayfa Sayısı: 144

Son Yaprak Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Sue ertesi sabah bir saatlik uykudan uyandıktan sonra Johnsy'nin kapalı perdeye dalmış olduğunu gördü. 

'Pereyi aç, görmek istiyorum' dedi Johnsy fısıltıyla. 

Yorgun Sue emre itaat etti. 

Ama hayret! Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen upuzun gece boyunca aralıksız yağan yağmur ve şiddetle esen rüzgârdan sonra, bir asma yaprağı hâlâ yerinde duruyordu. Asma ağacının son yaprağıydı. Sapına yakın tarafları hâlâ koyu yeşil kalmakla birlikte, testere ağzı gibi tırtıllı kenarlarına ölümün ve çürüyüşün sarı rengi gelmiş olan yaprak, yerden beş altı metre yükseklikteki bir dala cesurca asılmış duruyordu." 

Kısa öykü dalının büyük ustası, "beklenmedik sonlarla" biten öykülerin yazarı O Henry, hemen her öyküsünde hayatlarımızın ne kadar ironik olduğunu vurur yüzümüze. Aslında öykülerinin şaşırtıcı finalleriyle olduğu kadar kurduğu karakterlerin insani duyarlılıklarıyla da hatırlanmaya değerdir.

Son Yaprak Alıntıları - Sözleri

  • "... Belki de başımdaki saçlar sayılıydı" diye birden ciddi bir sevimlilikle devam etti, "Ama sana olan sevgimi kimse ölçemez..."
  • Bir insan ne istediğini biliyorsa ve istediği bu şeyi elde edebiliyorsa,kırk milyon doları olan bir adamdan ne farkı var?
  • "Söylesene, yıkılan bir duvarın altında kaldın mı sen hiç?"
  • Bakmaktan bıktım. Düşünmekten bıktım. Her şeyden elimi eteğimi çekip şu yorgun yaprakların bir teki gibi uçuşarak düşmek istiyorum.
  • Hayat hıçkırıklar, burun çekmeler ve gülümsemelerden ibarettir.
  • Saçın nasıl kesilmiş olursa olsun, sana olan sevgimi azaltmaz.
  • "Hayat hıçkırıklar, burun çekmeler ve gülümsemelerden ibarettir."
  • Bir zamanlar onun sohbeti benim en büyük hazzımdı; fikirleri ebedî zevk kaynağımdı. Artık onu altın gibi işlemiştim. Kadın aklını karakterize eden gülünç ama sevimli tutarsızlıklar açısından bir altın madeniydi.
  • "Düşünmekten Yoruldum. Her şeyi bırakıp o zavallı yorgun yapraklardan biri gibi süzüle süzüle gitmek istiyorum."
  • "Beklemekten yoruldum. Düşünmekten yoruldum. Her şeyi bırakıp o zavallı yorgun yapraklardan biri gibi süzüle süzüle gitmek istiyorum."
  • “Her şehir işitebilen kişiye birşeyler söyler. Büyük şehir sana ne söylüyor?”
  • Yıldızlar öyle parlak ve yakın duruyorlardı ki, insanın ayaklarının ucuna basıp onlara dokunmaya çalışması mantıksız bir davranış olarak karşılanmazdı.
  • Ne arkadaşlarım, ne bir eğlencem, ne de hayattan aldığım bir zevk vardı. Hayatın en güzel çiçeklerinden bal emip iğnesini kaybetmekten korkan bir arıydım.
  • Hayat hıçkırıklar, burun çekmeler ve gülümsemelerden ibarettir.
  • Çocukların oynamaya geleceğini bildiğimden bahçede sonbahar yapraklarının arasına kendimi gizledim.

Son Yaprak İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bugün size kısa hikayelerden oluşan güzel bir kitabın yorumuyla geldim. Kitaptan bahsetmeden önce biraz yazar hakkında bilgi vermek istiyorum.Çünkü bende yazarın kitabını ilk defa okudum. O. Henry,Amerikalı yazaɾ William Sydney Porter'ın takma adıdır. Yazar, yazmış olduğu öykülerin şaşırtıcı sonları ile ünlü. Özellikle sıradan insanların yaşamlarını , şaşırtıcı ,bazen eğlenceli bir üslup, yalın bir dille anlatılmakta. ABD edebiyatında öykü türünün babası ve ustası sayılmış. Yazarın bazı hikayelerini daha önce duymuştum ama kime ait olduğunu bilmiyordum, kitap sayesinde öğrenmiş oldum. Kitap on bir hikayeden oluşmakta. Her hikaye birbirinden güzel ve şaşırtıcı sonla bitiyor. Inancin insan iradesi üzerine etkisi, umut, fedakarlık, sevgi, iyilik,ihanet, dostluk gibi bir çok duyguya yer verilmiş. Her hikayeyi büyük bir merakla okudum. Hepsi ayrı güzeldi ama en çok hangilerinden etkilendiniz derseniz #sonyaprak ve #noelhediyesi oldu. Birbirinden güzel, keyifle okunacak on bir öyküden oluşan kitabı okumanızı öneririm. (Aylin Tunç)

Eserlerinde O.Henry ismini kullanan William Sydney Porter kısa hikayeleriyle tanınan bir yazardır. Öykü okumayı çok sevdiğimi her fırsatta söylerim. Bu kitapta yer alan 11 öykünün hepsini çok sevdim. İnsan olan her yerde yaşanan duyguları yalın dili ve şaşırtıcı sonlarıyla öyle güzel aktarmış ki insan okurken mutlaka kendinden bir şeyler buluyor. Aşk, sevgi, dostluk, ihanet, kibir, mutluluk, hüzün, hastalık vb. tüm duygular sarıp sarmalıyor. Özellikle Noel Armağanı öyküsünü çok sevdim. Öykü seviyorsanız okuyun tavsiyemdir. (Derya Sezgin)

Öykü sever misiniz ? Yanıtınız evetse #kitap ilginizi çekecektir. #Amerikan Edebiyatının önemli öykü yazarlarından biri olan William Sydney Porter yazılarını O. Henry mahlasını kullanarak yazmıştır . #sonyaprak ta benim yazar ile tanışma kitabım oldu . Tersköşe yaparak beklenmedik bir biçimde sonlanan hikâyeler yazarın üslubu hakkında sanırım ipucu niteliğinde . Ümit etmekten vazgeçmemeye dair kıvılcımlar yanan satırlarda , tebessümle eşlik edici , yaşama isteği ön planda Varoluşa dair birçok duyguyu hikayelerine taşıyan O . Henry ironiyi ve mizahı aynı potada eritmişe benziyor. Kitaba adını veren Son Yaprak adlı hikâyeyi bilmekte birlikte yazara ait olduğunu ilk defa öğrendim bende .. Motive edici bir hikayeydi . Öykü severler incelemeli ... (Sevtap Cüntay)

Son Yaprak PDF indirme linki var mı?

O. Henry - Son Yaprak kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Son Yaprak PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı O. Henry Kimdir?

O. Henry, (d. 11 Eylül 1862, Kuzey Carolina – ö. 5 Haziran 1910, New York) ABD'li yazar William Sydney Porter'ın takma adıdır. Yazar özellikle yazdığı öykülerin şaşırtıcı sonları ile ünlüdür.

Yazar, Kuzey Carolina'da Greensboro kasabasında doğdu. Doğduğunda aldığı ikinci ismi Sidney'in yazım şeklini 1898 yılında Sydney olarak değiştirdi. Fizikçi olan babası Dr. Algernon Sidney Porter (1825-1888); annesi ise Mary Jane Virginia Swaim Porter (1833–1865) idi. Babası ve annesi 20 Nisan 1858 yılında evlenmişlerdir. William üç yaşındayken annesini veremden kaybetmiş ve ardından babasıyla birlikte babaannesinin yanına taşınmıştır. Çocukluk yıllarında Porter, klasiklerden ucuz romanlara kadar herşeyi okuyordu.

1876 yılında Porter, halası Evelina Maria Porter'nın ilköğretim okulundan mezun oldu. Daha sonra Lindsey Street Lisesi'ne kaydını yaptırdı. Halası ona on beş yaşına kadar vasilik etti. 1879'da, amcasına ait bir eczanede çalışmaya başladı. 1881'de on dokuz yaşında eczacılık ruhsatı aldı.

1882 yılının Mart ayında Porter, Dr. James K. Hall ile birlikte Texas'a taşındı. Bir mandırada toplam yedi yıl çalıştıktan sonra emlakçılık ve proje ressamlığı yaptı. Evlendikten sonra hesaplarında bulunan bir yolsuzluk nedeniyle işine son verildi. Evlendiği eşini de annesi gibi verem nedeniyle yitirdi. Yerleşmek üzere gittiği Houston'da Houston Post gazetesinde çalışmaya başlayan Henry, hakkında açılan davaya girmeyerek Honduras'a gitti. Eşinin rahatsızlanması üzerine iki yıl sonra dönerek yargıç karşısına çıktı. Kaçması nedeniyle üç yıl fazla ceza alarak Colombus cezaevinde hapsedildi. Buradaki bir gardiyanın isminden edindiği takma adıyla öyküler yazmaya başlayan O. Henry, cezaevinden çıkınca Pittsburg'a gitti.

1902 yılında bir yayınevinin çağrısı üzerine New York'a yerleşti. Orada bulunduğu süre içerisinde 381 adet kısa hikâye yazdı. New York World Sunday Dergisi için haftada bir hikâye yazmaya başladı. Hikayelerindeki ilginç sonlar okurları tarafından beğeniyle karşılandı. Porter 1907 yılında North Carolina'yı ziyaret ettiğinde karşılaştığı çocukluk arkadaşı Sarah (Sallie) Lindsey Coleman ile evlendi. Yazar, dergilerde yayınlanan öyküleriyle gösterdiği başarıya rağmen aşırı alkol alıyordu. Bu nedenle 1908 yılında sağlığı kötüye gitmeye başladı. Bu durum yazdığı öykülerde de etkisini göstermiştir. Eşi Sarah onu 1909 yılında terk etti. 1910 yılında yazar, kalp büyümesi ve şeker hastalığının da etkisiyle karaciğer sirozundan hayatını kaybetmiştir.

Yalın dili, yayımlandığı çağı yansıtması, özentisiz kalemi ve doğal anlatımı nedenleriyle Amerikan edebiyatının en güçlü öykü yazarlarından biri olarak bilinen O. Henry'nin yapıtları, 1901 yılından sonra 10 cilt olarak yayımlanmıştır.

O. Henry Kitapları - Eserleri

  • Yaşamak Güzel Şey
  • Noel Hediyesi
  • Son Yaprak
  • Öyküler
  • Sevgi Pusulası
  • Kadına Güvenmeli mi?
  • Yaşam Dönemeçleri
  • Kız
  • Dünya Vatandaşı
  • Kalpler ve Haçlar
  • Yeşil Kapı
  • Öyküler 2
  • Yanlış Tahmin
  • O. Henry
  • Anadan Doğma Diktatör
  • Yaşayan Görür
  • Kaktüs
  • New Yorkers
  • The Ransom of Red Chief
  • Bilgiyle Gelen Mutluluk
  • Kızıl Şefin Fidyesi
  • The Gift of the Magi and Other New York City Stories
  • Bolivar İki Kişiyi Çekemez
  • Bir Aşk Hizmeti
  • New York'u Nasıl Sevdi?
  • Polis ve İlahi
  • A Poor Rule Stage 2
  • Katmerli Sahtekar
  • One Thousand Dollars and Other Plays
  • One Thousand Dollars and Other Plays
  • Ayakkabılar
  • O. Henry's Selected Short Stories - Stage 4
  • Pinti Âşık
  • Borsacının Aşkı
  • The Gift of the Magi and Other Stories
  • Reis Kara Kartal
  • Kuklalar
  • The Ransom of Red Chief
  • 100 Selected Stories
  • The Last Leaf and Other stories
  • Harlem'de Bir Trajedi
  • Gurur ve Samur

O. Henry Alıntıları - Sözleri

  • Karısı onun varlığına öylesine sızmıştı ki, ciğerlerine çektiği nefes gibi... vazgeçilmez ama belirsiz olmuştu. (Harlem'de Bir Trajedi)
  • “…saç bantları da kadınsılığın mütevazı, kişiliksiz, sıradan süsleridir ve hiçbir hikâye anlatmazlar.” (Borsacının Aşkı)
  • "Düşünmekten Yoruldum. Her şeyi bırakıp o zavallı yorgun yapraklardan biri gibi süzüle süzüle gitmek istiyorum." (Son Yaprak)
  • Mayıs ayında Aşk Tanrısı oklarını gözü kapalı fırla­tır. (Anadan Doğma Diktatör)
  • Bill, "Jeff, sen akıllı ve okumuş bir insansın." dedi bir gün. "Yalnızca bilimin temellerini değiL hayatın gerçeklerini ve değerlerini de çok iyi bilirsin. " "Çok doğru." dedim. "Ve bundan hiç de pişman değilim. Ben kültürü bedava yapıp da değeri_ ni düşürenlerden de değilim. Söyle bakalım, insanlık için hangisi daha yararlıdır: Edebiyat mı, yoksa at yarışı mı?" "Şey... At yarışı ... Yani şairler ve büyük yazarlar elbette." "Tamam. Peki, o halde maliyenin ve iyilikseverliğin o parlak zekalıları bizleri neden kütüphanelere bedava sokuyorlar da, at yarışianna girerken ikişer ​dolarımızı kesiyorlar? Kendi kendini yetiştirme ile düzensizlik iki yollu değerlerinin halk kitlelerine aşılanması bu mu?" (Anadan Doğma Diktatör)
  • "Talih bazen yüzüne gülmek için senden rüşvet bekler." (Pinti Âşık)
  • Endişe ve fazla çalışmak yüzünden beyin pıhtılaşıyor. (New York'u Nasıl Sevdi?)
  • "...asil kızgınlığı kendineydi! Çünkü önünde açılan bu yeni çukura balıklama atlamaya, daha da dibe vurmaya hazır olduğunu biliyordu." (Pinti Âşık)
  • Fakirliği, aşkı ve savaşı bilmeyen biri hayatın tüm lezzetlerini tatmamış demektir. (Kızıl Şefin Fidyesi)
  • Aşk, Shakespeare'in dediği gibi, kendisinden besleniyor olabilir. (Borsacının Aşkı)
  • Aşkın, yirmi dokuz yıllık yaşamında ilk kez gelip onu bulduğunu biliyordu. (Pinti Âşık)
  • “…koku, ne zamandan beri insanı çağıracak bir sese sahip olmuştu ki?” (Borsacının Aşkı)
  • “Gerçek aşkın olduğu yerde zenginliğin lafı bile olmaz. Aşk her şeyden güçlüdür.” (Noel Hediyesi)
  • Talih bazen yüzüne gülmek için senden rüşvet bekler. (Pinti Âşık)
  • "Hayat hıçkırıklar, burun çekmeler ve gülümsemelerden ibarettir." (Son Yaprak)
  • Tıbbın icap ettirdiği her şeyi, elimden geldiği kadar yapacağım. Ama ne zaman bir hastam cenazesinde kaç araba olacağını saymaya başlarsa ilaçların şifa verici güçlerinin yüzde elli azaldığını düşünürüm. (Kız)
  • “Uyduruk komodinin üzerine saçılmış yarım düzine kadar saç tokası vardı - kadın cinsinin bu ağzı sıkı, ayrılmaz dostları; cinsiyeti dişi, ruh hali sonsuz, zaman ötesi sırdaşlar.” (Borsacının Aşkı)
  • Bakmaktan bıktım. Düşünmekten bıktım. Her şeyden elimi eteğimi çekip şu yorgun yaprakların bir teki gibi uçuşarak düşmek istiyorum. (Son Yaprak)
  • Aşk, Shakespeare'in dediği gibi, kendisinden besleniyor olabilir. (Borsacının Aşkı)
  • "Mecazi olarak -en azından öyle diyelim- bazı insanlar Gögüs, bazıları El, bazıları Kafa, bazıları Kas, bazıları Ayak, bazıları ise yük taşıyacak Sırt'tır. Hetty bir Omuz'du. Sivri ve sertti omuzları belki, ama hayatı boyunca insanlar hem gerçek, hem mecazi anlamıyla başlarını onun omzuna yaslamış, dertlerinin tamamını veya yarısını orada bırakmışlardı." (Yaşamak Güzel Şey)

Yorum Yaz