Sondan Sonra - Amy Plum Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Sondan Sonra kimin eseri? Sondan Sonra kitabının yazarı kimdir? Sondan Sonra konusu ve anafikri nedir? Sondan Sonra kitabı ne anlatıyor? Sondan Sonra PDF indirme linki var mı? Sondan Sonra kitabının yazarı Amy Plum kimdir? İşte Sondan Sonra kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Amy Plum
Çevirmen: Esra Çakıruylası
Orijinal Adı: After The End
Yayın Evi: Akılçelen Kitaplar
İSBN: 9786055069889
Sayfa Sayısı: 208
Sondan Sonra Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Büyükler bize yalan söylemişti. Whit bize yalan söylemişti. Babam... bana yalan söylemişti. Son yirmi dört saattir kalbim, aklımın kabullenemediği şeyi aslında biliyordu. Hepsi gerçeği biliyordu. Hepsi yalansa, neye inanacaktım ki ben? Neyin hakikat neyin uydurma olduğuna dair en ufak bir fikrim kalmamıştı. Tüm çocukluğum boyunca beynim yıkanmıştı. Artık kendi başımaydım. Güvenecek kimsem yoktu."
Nükleer bir bombanın tüm dünyayı yok ettiği Üçüncü Dünya Savaşı'ndan kaçmayı başaran bir grup insan, Alaska'nın balta girmemiş ormanlarında kendilerine yeni bir hayat kurmuşlardı. Son otuz yıldır, dış dünyada hâlâ yaşıyor olabilecek tüm insanlardan saklanarak doğayla iç içe bir yaşam sürdürmüşlerdi. En azından tüm hayatı boyunca Juneau'ya anlatılan gerçek buydu. Juneau bir gün avdan döndüğünde tüm klanının kaçırılmış olduğunu görür ve onları kurtarmak için yola çıkar. Hayatında ilk defa yaşadığı bölgenin sınırları dışına çıkan Juneau, korkutucu bir gerçekle karşı karşıya kalır: Üçüncü Dünya Savaşı hiç yaşanmamış, şehirler yok olmamıştır ve dünya yerli yerinde durmaktadır. Ona anlatılan her şey koca bir yalandan ibarettir. Yaşadığı bu büyük şokun ardından Juneau şimdi varlığından bihaber olduğu bu modern dünyada kendini kaybetmiş bir halde savrulup durur. Ailesini ve arkadaşlarını kurtarmak için bir yol bulmaya çalışırken, Juneau'nun geçmişi hakkındaki olağanüstü gerçeği bilen bir kişi de onun peşindedir.
(Tanıtım Bülteninden)
Sondan Sonra Alıntıları - Sözleri
- Dünya şu anda da tıpkı annemle babamın savaşa doğru giden hâlini tarif ettikleri gibiydi. O kısmı doğruydu. Hayvanlar koca birer tür olarak yok olmaya yüz tutmuştu. Doğal afetler yaygınlaşmaya başlamıştı. Hastalıklar almış başını gidiyordu.
- Makinenin içinden çalışarak onu değiştirmek varken kaçmak ve yeni baştan saf bir şekilde inşa edebilsinler diye onu yok etmek için son ana kadar beklemek niyeydi?
- Hala kendisine öğretilen 'doğruya' tutunuyordu.
- Artık neye inandığımı bilmiyordum. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu da. Benim için, artık kural yoktu. Klanımı kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacaktım, kimi incitirse incitsin.
- Hayat siyah beyazken daha kolaydı. Güvenimi elimden alan ve beni güçsüz bırakan, grilerle tanımlanmış bir dünyanın muğlaklığıydı.
- "Her şeyden en az bir kere şüphe duy."
- Hayat siyah beyazken daha kolaydı. Güvenimi elimden alan ve beni güçsüz bırakan, grilerle tanımlanmış bir dünyanın muğlaklığıydı.
- Gözlerim yaşlarla doldu, keşfetmenin heyecanının damarlarımda dolaştığını hissedebiliyordum.
- "Eğer sende benim gibiysen yandık, kafanda her şeyi çözüp yerli yerine oturtana kadar yıllar geçer."
Sondan Sonra İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Sondan Sonra PDF indirme linki var mı?
Amy Plum - Sondan Sonra kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sondan Sonra PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Amy Plum Kimdir?
Amerikan ve Fransız genç yetişkin roman yazarı.En iyi bilinen romanı Benim İçin Öl'dür.Amy Birmingham'da büyüdü.
Amy Plum Kitapları - Eserleri
- Benim İçin Öl
- Ben Ölene Kadar
- Ölmem Gerekirse
- Rüya Kapanı
- Onun İçin Öl
- Bir Kere Daha Öl
- Sondan Sonra
- Uyanmak Yok
- Başlangıca Kadar
- Dreamfall
Amy Plum Alıntıları - Sözleri
- Şans, normallik, kader... Bunların hiçbiri bizden yanaymış gibi görünmüyordu. Bizim birlikte oluşumuz, zaten tüm olanaksızlıklara ve engellere karşı gelmekti. Tek bildiğim, iyi bir şeyin başlamış olduğuydu. Bir ateş yanmıştı ve acaba sönüp gidecek mi diye tüm evren pür dikkat onu seyrediyordu. (Benim İçin Öl)
- Zihnimin içinde sanki bir akarsu barajından bir taş parçası kopmuş gibiydi. Düşüncelerim bir araya geldikçe baraj duvarı çatırdıyor ve fark ediş sel gibi bastırıyordu. (Başlangıca Kadar)
- Artık neye inandığımı bilmiyordum. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu da. Benim için, artık kural yoktu. Klanımı kurtarmak için ne gerekiyorsa yapacaktım, kimi incitirse incitsin. (Sondan Sonra)
- her şeyi boş vererek kapılıp gitmek istiyordum. (Benim İçin Öl)
- Marx'ın dediği gibi, din insanların afyonudur. İnsanlar bıraksan neredeyse fiziksel tanrıçalara inanacaklar, çünkü spiritüel sistemlere inanç besledikleri zaman hayat daha kolay. (Başlangıca Kadar)
- kendi zihninin hapishanesinde tutsak kalmayı seçiyorsun (Rüya Kapanı)
- Hayat siyah beyazken daha kolaydı. Güvenimi elimden alan ve beni güçsüz bırakan, grilerle tanımlanmış bir dünyanın muğlaklığıydı. (Sondan Sonra)
- "Sevilenlerin ölmesi imkânsızdır. Çünkü, sevgi ölümsüzlüktür." (Benim İçin Öl)
- Hayat siyah beyazken daha kolaydı. Güvenimi elimden alan ve beni güçsüz bırakan, grilerle tanımlanmış bir dünyanın muğlaklığıydı. (Sondan Sonra)
- “O kahrolasıca kitaplarını al ve dışarı çık, bir kafede otur; gün ışığında ya da ay ışığında, hangisi olduğu umurumda değil. Sadece sokağa çık ve o ziyan olmuş zavallı on dokuzuncu yüzyıl ciğerlerine şehrin kirli havasını iyice çek. Etrafını insanlarla çevir, Allah aşkına!" (Benim İçin Öl)
- "Kendi zihninin hapishanesinde tutsak kalmayı seçiyorsun." (Rüya Kapanı)
- O beni tamamlıyordu. Kendi başıma da tam bir insan olmadığımdan değil. Ama onun olduğu kişi, benim olduğum kişiyi bütünlüyor gibiydi.. (Ben Ölene Kadar)
- Kendi zihninin hapishanesinde tutsak kalmayı seçiyorsun (Rüya Kapanı)
- Tel örgülerin üzerine eşit aralıklarla dizilmiş kırmızı ışıklar yavaş yavaş yanıp sönüyordu, ürkütücü bir şekilde, sanki insanoğlunun doğa üzerindeki egemenliğini ilan eden işaret fişekleri gibi. Ama sonra kafamı kaldırıp gecenin göğüne bakınca, fonu Samanyolu'nun kızıla çalan pusuyla aydınlanmış gökyüzünden resmen dökülüyor gibi duran ışıl ışıl yıldızları gördüğümde insanoğlunun bütün o zayıf hâkimiyet çabaları birden gülünç geldi. (Başlangıca Kadar)
- Burada hepimiz kaybolmuş ruhlarız. Ve iyi ki birbirimize sahibiz. (Benim İçin Öl)
- Doğduğun günden itibaren sana dayatılmış olan bir şeyi tamamen unutmak çok zor. (Rüya Kapanı)
- Gözlerim yaşlarla doldu, keşfetmenin heyecanının damarlarımda dolaştığını hissedebiliyordum. (Sondan Sonra)
- Kendi zihninin hapishanesinde tutsak kalmayı seçiyorsun. (Rüya Kapanı)
- Makinenin içinden çalışarak onu değiştirmek varken kaçmak ve yeni baştan saf bir şekilde inşa edebilsinler diye onu yok etmek için son ana kadar beklemek niyeydi? (Sondan Sonra)
- “Bir gün, yoluna çıkan çamur birikintisinin üstünü ceketimle örtebilirdim senin için," (Benim İçin Öl)