diorex
life

Sürgün Gezegeni - Ursula K. Le Guin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sürgün Gezegeni kimin eseri? Sürgün Gezegeni kitabının yazarı kimdir? Sürgün Gezegeni konusu ve anafikri nedir? Sürgün Gezegeni kitabı ne anlatıyor? Sürgün Gezegeni kitabının yazarı Ursula K. Le Guin kimdir? İşte Sürgün Gezegeni kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 12.03.2022 00:00
Sürgün Gezegeni - Ursula K. Le Guin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ursula K. Le Guin

Çevirmen: Ekin Odabaş

Orijinal Adı: Planet of Exile

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9786053755678

Sayfa Sayısı: 144

Sürgün Gezegeni Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Otorite kişinin kendisinden mi kaynaklanır, yoksa etrafındakilerden mi?"

Ursula K. Le Guin, bilimkurgu ve fantazi edebiyatına damga vurmuş en büyük yazarlardan; türün kraliçesi. Kitapları ve fikirleriyle hem okurlara hem de yazarlara ilham veren Le Guin, erken dönem eserlerinden Sürgün Gezegeni'nde bizi ötekilik, önyargı, varoluş ve yuva özlemi gibi olgular üzerine derin bir yolculuğa çıkarıyor.

Galaksinin karanlık tarafındaki Sürgün Gezegeni'nde iki büyük halkın mücadelesi hep süregelmiştir: Alterralılar ve Tevarlılar. Gezegenin yabancıları ve "ötekileri" olan Alterralılar -diğer adıyla yabansoylular eski güçlerini kaybetmiş, nüfusu gittikçe azalan bir halktır.

Tevarlılar diğer adıyla izcanlılar "ötekiler"den hoşlanmayan, muhafazakâr, geri kalmış, ilerlemeye kapalı bir topluluktur.

Güney Göçü başlayıp Gaallar güneye doğru ilerleyince büyük savaş kapıya dayanır. Alterralılar ve Tevarlılar bir araya gelip ortak düşmana karşı savaşacak ya da yaklaşan uzun kışla birlikte felakete sürükleneceklerdir. Rolery ve Agat'ın sıradışı hikâyesi de işte bu süreçte başlar.

Mülksüzler ve Karanlığın Sol Eli'nin de dahil olduğu Hainish Cycle'ın bir parçası olan Sürgün Gezegeni, toplumsal ve düşünsel yargılara etkileyici bir dokunuş.

-Ursula K. Le Guin'in önsözüyle-

Sürgün Gezegeni Alıntıları - Sözleri

  • Git hadi; rüzgâr gibi özgür ve her zamanki gibi cahilsin.
  • Hepiniz mi bu kadar cahilsiniz?
  • Kitaplarla nasıl anlaşıyorsunuz? Sesleri çıkmıyor.
  • Fazla beklentiyle yola çıktı, hepsi bu.
  • ama tek düşünebildiği ikisinin çok yanlış bir zamanda, yanlış mevsimde doğduğuydu. ölüm mevsimi başlarken aşık olamazdı.
  • Yanlış sorulara verilecek doğru cevaplar yoktur.
  • Bir miktar suçlamayı ya da bir miktar yanlışı yutabilirim ama ikisinin birleşimi zehirdir.
  • Onlar için zaman demek, bir adım sonrası ile bir adım öncesini aydınlatan bir lamba demekti; geri kalanı zifiri karanlıktı. Zaman bugündü…
  • Bazı zamanlar insanlar da diğer insanlara uzaylılar kadar yabancı kalabilirdi.
  • Kitaplar, bizden daha bilgili kişilere hitaben yazılmıştı.
  • Bazı zamanlar insanlar da diğer insanlara uzaylılar kadar yabancı kalabilirdi.
  • Otorite, kişinin kendisinden mi kaynaklanır, yoksa etrafındakilerden mi?
  • Onlar için zaman demek, bir adım sonrası ile bir adım öncesini aydınlatan bir lamba demekti; geri kalanı zifiri karanlıktı. Zaman, bugündü; o koskoca yıl içinden yalnızca bugün... Zamana tepeden bakmaz, gece vakti lambayla dolaşırcasına içinde yaşarlardı. Vücudun içinde bir kalp gibi.
  • “ Tutku ve planlamanın nasıl her defasında boşa gittiğini, yaşamlarının arzu ve korku arasında nasıl da heba olduğunu deneyimlememiş bütün gençlerin haline üzülürdü.”
  • "Yanlış sorulara verilecek doğru cevaplar yoktur."

Sürgün Gezegeni İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bu kitapta tam olarak harcanmış bir potansiyel var. Ursula K. Le Guin kitabın tamamını bir fantastik evren yarattığının adeta farkında olmayarak kısa bir zaman dilimini anlatmakla yetinmiş. Rahatlıkla daha uzun bir zaman dilimini anlatıp, hatta seri haline getirebilirmiş. Dune'dan bile önce çıkmış olması ayrı bir başarı katıyor. İki farklı ırk arasındaki ilişkiler Dune'daki insanlar ve Fremenler arasındaki ilişkilere çok benziyor. Bir yerde açıklamasını yaptı mı bilmiyorum ama G.R.R. Martin de, "Long Night", Akgezenler gibi kışa özgü şeyleri bu kitaptan ilham almış gibi duruyor. 3 ay sonra gelen düzenleme: Ursula aslında "Hain Döngüsü" adında bir seri yapmış ancak Türkiye'de Hain Döngüsü kitaplarının telifleri 4 farklı yayınevine ait olduğu için seri izlenimini almak epey zor. Örneğin; Mülksüzler ve Karanlığın Sol Eli kitapları bu seriye dahil. (Samet Turgut)

Galaksinin uzak bir köşesindeki sürgün gezegeninde iki halk vardır. Yaklaşık 10 yıl kadar (gezegenin bir yılı yaklaşık 60 dünya senesi) önce başka bir gezegenden sürgün gezegenine gelmiş olan Alterra halkı ve gezegenin yerlisi olan Tevar halkları. Alterralılar üst kültürü ve ötekini temsil eder. Tek evlilik yaparlar, üst düzey teknolojiye sahip olmalarına rağmen bulundukları gezegenin teknolojisini kullanırlar. Seslerle konuşmadan telepatik olarak iletişim kurmak gibi özellikleri vardır. Fakat gezegene tam olarak uyum sağlayamadıkları için nüfusları günden güne azalmaktadır. Tevar halkı ise alt kültürü temsil eder çok eşlilik hâkimdir kadınların söz hakkı yoktur. Zaman algıları gece düz bir yolda giderken biraz önünü görmek gibidir. Çok uzun vadeli plan yapmazlar en fazla gelecek mevsimi planlarlar. Gezegenin esas sahibidirler ve Alterralıları ötekiler olarak görürler. Aslında her iki halkta kendilerini insan olarak görürken diğer halklar ise onlara göre insan değildir. Gezegenin yıldızı etrafındaki dönüşünü yaklaşık 60 yılda tamamladığı mevsimlerin 15'er yıl sürdüğü bu gezegende kış yaklaşmaktadır ( winter is coming ) ve yaklaşan kışla birlikte kuzeydeki yabanilerden oluşan Gaallar güneye göç etmekte ve bu iki halkı tehdit etmektedir. Yaklaşan bu tehdide karşı birbirine yabancı olan bu iki halk güçlerini birleştirip ortak düşmana karşı savaşa bilecekler midir yoksa yok olup gidecekler midir. Kurgu bunun üzerine kurulmuş ve taht oyunları kitabına ilham vermiş bir sürü harika fikri bünyesinde barındıran bu kitap bunca güzel kurguyu bence heba etmiştir. Olayların geçişi çok hızlı olmakta, kim kiminle ne zaman konuşmaya başladı ne zaman evlendiler olaylar ne ara gelişti diyene kadar kitap bitiyor. Tahminimce kurgu 500-600 sayfa gibi tasarlanmış olsa çok daha güzel bir kitap ortaya çıkardı. Kitabı genel olarak beğendim, kurgusu çok hoşuma gitti keyifli bir kitaptı ama dediğim gibi olayların çok hızlı gelişmesi okuma keyfini biraz düşürmüş olsa da kendinden sonraki birçok bilim kurguya ilham vermiş fikirleri bünyesinde barındıran bu kitabın okunmasını tavsiye ederim. Ursula le guin'in diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum. Keyifli okumalar dilerim. (Mustafa Döner)

Normalde bu kitap hakkında bir şeyler yazmayı düşünmüyordum. Şuan neden yazdığımı da bilmiyorum. Ben neden bu kitabı okudum, onu hiç bilmiyorum. Dili o kadar sadeydi ki Ursula K. Le Guin ablamız kitap yazdığını unutmuş. Kelimeler ile oynanmamış. Ki bir yazarın en büyük silahı kelimelerdir. Yeri gelir kelimeler bir büyüye dönüşür. Bu ablamız aklına geldikçe yazmış herhalde. Belki de çevirmenden kaynaklı bir sorundur bu fakat okurken küçük kuzenimin günlüğünü okuyor hissine kapıldım. Yanlışım varsa affedin lütfen. Kitaptan bir on sayfa dışında pek beğendiğim bir şey olmadı. Buna rağmen epey sürükleyici. Fakat ben bir kitap okuyorsam o kitabın bana kattığı bir değer, bir mesajı olmalı. Bu kitabın mesajı ise "Birlikten kuvvet doğar." veya "Son pişmanlık neye yarar, her şeyin bedeli var." şeklinde uzar, gider. Ha, toplumdaki rol (sınıf) değişimlerini, insanlar arasında birbirlerine önyargıyla yaklaşmaya sebep olan etmenlerin, kişide var olan gurur gibi duyguların insanı nasıl törpülediğini, toplumun önyargılarının kişiye ve kişilere nasıl mal olduğu gibi konuları; o anlattığım on, on beş sayfada güzelce anlatıyor. Fakat edebi anlamda pek de zevkten dört köşe olamadığım bir eserdi. (Deniz Ö.)

Sürgün Gezegeni PDF indirme linki var mı?

Ursula K. Le Guin - Sürgün Gezegeni kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sürgün Gezegeni PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ursula K. Le Guin Kimdir?

Ursula Kroeber Le Guin (d. 21 Ekim 1929) ABD'li yazar. Bilim kurgu ve fantezi edebiyatının en önemli yazarlarından kabul edilen Le Guin, bu alanlardaki eserlerinin yanı sıra şiir, tiyatro, çocuk ve genç edebiyatı alanlarında da yazar ve çevirmen olarak katkıda bulunmaktadır. İlk romanı 1966 yılında yayımlanan Le Guin'in eserlerinde ağırlıklı olarak Jung'un, taoizimin, varoluşçuluğun ve yunan mitolojisinin etkileri görülmektedir. Yazar, başta Hugo ve Nebula olmak üzere pek çok ödülün sahibidir.

Yaşamı

Ursula Kroeber, ABD'nin Kaliforniya eyaletinde 1929 yılında dünyaya geldi. Antropolog bir babayla (Alfred Kroeber) psikolog ve yazar bir annenin (Theodora Kroeber) kızıdır. İsmini doğum tarihi olan Azize Ursula Günü'nden aldı. Ebeveynleri tarafından üç erkek kardeşi ile beraber kültürel çeşitlilik fikrinin hakim olduğu bir ev ortamında yetiştirildi. Massachusetts-Radcliffe College’da lisans eğitimini tamamladıktan sonra Columbia Üniversitesi'ni bitirdi ve yüksek lisansını “Fransa ve İtalya’da Orta Çağ ve Rönesans Dönemi Edebiyatı” üzerine yaptı. 1951’de tarihçi Charles A. Le Guin ile evlendi. Üç çocuk ve dört torun sahibi oldu. Le Guin 22 Ocak 2018'de Portland'daki evinde 88 yaşında öldü.

Edebiyat hayatı

Bilimkurgu türünde yazmaya 1960'li yıllarda başladı. İlk öyküsü 1962’de yayınlandı. Pek çok üniversitede ders verdi, çeviri, derleme ve makaleleri yayınlandı. Le Guin, 1969'da yazmış olduğu "Karanlığın Sol Eli" adlı romanıyla bilimkurgu dünyasının iki büyük ödülü olan Hugo ve Nebula ödüllerini aldıktan sonra ün kazanmıştır. Ayrıca, 1974'te yazmış olduğu ütopik bilimkurgu romanı Mülksüzler ile 1975'de yine Hugo ve Nebula ödüllerini almıştır. Bilimkurgu ve fantastik kurgunun yanı sıra şiir ve çocuk kitapları da bulunmaktadır.

LeGuin, teknolojik gelişmelerin değil, politika, toplumbilim ve psikolojinin öne çıktığı ve alternatif toplum biçimlerinin sorgulandığı bilimkurgu yaklaşımının en önemli temsilcilerindendir.

Eserleri arasında özellikle Yerdeniz Üçlemesi ve buna sonradan eklenen dördüncü, beşinci ve altıncı kitapla çok ciddi hayran kitlesine ulaşmıştır. Bu serinin 3. romanı olan "En Uzak Sahil" (The Farthest Shore) kitabıyla 1973 yılında Çocuk Kitapları için verilen ABD milli ödülü (National Book Award) kazanmıştır. 1990 yılında yeniden Nebula ödülünü Tehanu ile kazanmıştır.

Ana temaları

Temel feminist teoreme oldukça hakim olan Le Guin yazılarında teorisini gizlice vererek erkek okuru rahatsız etmez ve teoriyi okuyucuya gizlice zerk eder. Anarşist eğilimli ya da anaerkil toplumlar yaratmaktan çekinmez. Zaten hayatı boyunca asice hareket etmiştir. Kadınlar, Rüyalar, Ejderhalar adlı makale denemesinde, bir yazısında zamanında Playboy dergisinde bile yazdığını söylemektedir. Pek çok okuru için bilge bir kadın tiplemesi olan LeGuin Ged (Çevik Atmaca) karakteri ile de pek çok okurun kişiliğine etki etmiştir. Yüzüklerin Efendisindeki bilge ve ilk yaratılanGandalf'ın aksine (Gandalf Tolkien mitosunda ilk yaratılan ve kutsal olan maiardandır. Bkz. Güç Yüzüklerine Dair adlı Tolkien kitabı) LeGuin'in baş kahramanı Ged Gontlu bir keçi çobanı olarak başlayıp Roke adası büyücülerinin en büyüklerinden olmuştur. Yeraltı tanrılarının başrahibesi Tenar ise sıradan bir kadın olmayı tercih ederek kendini bulmuştur. LeGuin'in her kahramanı, her romanı bir süreç, bir değişim anlatır. Bilgeliği ve büyümeyi değişmekten korkmamakta bulur.

Le Guin'in karakterleri basma kalıp kahramanlardan uzaktır. Genç mükemmel kadın ve erkekler yaratmayan yazarın kahramaları genellikle yaşlı adamlar veya koca karılar, cılız, sakat veya tecavüze uğramış ve intikam peşinde koşamayacak kadar çaresiz çocuklardan oluşmaktadır. Bu haliyle Le Guin romanları çaresizliği, yaşama cesaretini vurgulayan mütevazi görünümlü gizli bir romantizim barındırmaktadır. Oldukça sık kölelikten bahseder. Öncelikle köleliği tüm şatafatlı sembollerinden arındırır. Köleleri, bir kölenin yalın ve itirazsız, itaatkar dünyasında her hangi bir şeyi sorgulama yeteneğinden yoksun insanlardır. İsyandan bahseder, ama yanlışlıkla köle sıfatı taşıyan soylu kurtarıcılardan yoksundur hikâyeleri. Kadınlık ve erkeklik, çocukluk ve erişkinlik, kölelik ve sahiplik gibi zıtlıklara vurgu yapmaktadır. Le Guin yalın ama şiddet dolu bir evreni yansıtır. Şiddeti adlandırmaktan çekinmez. Özgürlük ve cesaret dolu bir dili vardır.

Daha fazla bilgi için: https://tr.wikipedia.org/wiki/Ursula_K._Le_Guin

Ursula K. Le Guin Kitapları - Eserleri

  • Mülksüzler
  • Yerdeniz Büyücüsü
  • Atuan Mezarları
  • Sürgün Gezegeni
  • Karanlığın Sol Eli
  • En Uzak Sahil
  • Tehanu
  • Yerdeniz Öyküleri
  • Öteki Rüzgar
  • Her Yerden Çok Uzakta
  • Rüyanın Öte Yakası
  • Yaban Kızlar
  • Dünyaya Orman Denir
  • Yerdeniz
  • Kadınlar Rüyalar Ejderhalar
  • Marifetler
  • Anlatış
  • Rocannon'un Dünyası
  • Lavinia
  • Lao Tzu: Tao Te Ching
  • Sesler
  • Başlama Yeri
  • Güçler
  • Devrimden Önceki Gün
  • Bağışlanmanın Dört Yolu
  • Dümeni Yaratıcılığa Kırmak
  • Rüzgargülü
  • Balıkçıl Gözü
  • İçdeniz Balıkçısı
  • Orsinya Öyküleri
  • Yanılsamalar Kenti
  • Dünyanın Kıyısında Dans
  • Yazma Üzerine Sohbetler
  • Tanrı Kuşlarıyla Buluşmak
  • Uçuştan Uçuşa
  • Kanatlı Kediler Masalı 1 - Dört Yavru
  • Zihinde Bir Dalga
  • Rüzgarın On İki Köşesi
  • Aya Tırmanmak ve Diğer Öyküler
  • Malafrena
  • Hep Yuvaya Dönmek
  • Dünyanın Doğum Günü ve Diğer Öyküler
  • Şimdilik Her Şey Yolunda
  • Günün Geç Vakitleri
  • Kanatlı Kediler Masalı 2 - Yuvaya Dönüş
  • Boşa Geçirecek Vakit Yok
  • Kanatlı Kediler Masalı 4 - Kentte Tek Başına
  • Balık Çorbası
  • Kanatlı Kediler Masalı 3 - Yeni Arkadaş
  • Uçsuz Bucaksız
  • The Ones Who Walk Away from Omelas
  • Sözcüklerdir Bütün Derdim
  • Başka Bir Yer
  • Denizyolu
  • Atmacanın Türküsü
  • The Daughter of Odren
  • Schrodinger’s Cat
  • The Stars Below
  • Direction of the Road
  • Things A Story
  • A Trip to the Head
  • The Field of Vision
  • Semley's Necklace
  • Vaster than Empires and More Slow
  • Why are Americans Afraid of Dragons?
  • Yerdeniz Büyücüsü
  • The Other Wind
  • Tales from Earthsea: The Fifth Book of Earthsea
  • Balina Süleyman’ın Dokuz Yüz Otuz Birinci Dünya Turu
  • Tehanu
  • The Farthest Shore

Ursula K. Le Guin Alıntıları - Sözleri

  • "Sana ayrıldığım zamanki gibi geri geldim: Bir aptal olarak." (Yerdeniz Büyücüsü)
  • “Çakmaktaşı ile çelik yıllarca yan yana durur da en ufak bir kıpırtı olmaz ama birbirine sürtersen kıvılcımlar saçarlar. İsyan anlık bir şeydir, birden ortaya çıkar, bir kıvılcım, bir ateş gibidir.” (Marifetler)
  • Bu gece mavi bir ay doğacak güneş, rüzgarın ardında battığında. Hep yaptım. Hep yaptım doğru şeyi. Şimdi izin verin başlasın varoluşum şarkısına. (Tanrı Kuşlarıyla Buluşmak)
  • içine şeytanı saldılar mı, asla kurtulamazsın. Hamile olmak yerine onu taşırsın. (Denizyolu)
  • Bazı insanlar sanatın kontrolle ilişkili olduğunu düşünür. Ben daha çok kendini kontrolle ilgili olduğunu düşünüyorum. Şöyle bir şey: İçimde anlatılmak isteyen bir hikaye var. O benim amacım. Ben onun aracıyım. Eğer kendimi, egomu, istek ve fikirlerimi, zihinsel çöpümü bir kenarda tutabilir, hikayenin odağını bulabilir ve hikayeyi takip edebilirsem, hikaye kendi kendini anlatacaktır. (Yazma Üzerine Sohbetler)
  • Domuzların üstünde dolaşan Şaşkın sinekler gibidir düşünceler. (Tanrı Kuşlarıyla Buluşmak)

  • Gitmek kolaydı. Gitmeyi sürdürmek zordu. (Balıkçıl Gözü)
  • “Bir kadına âşık bir adam mı? Ben sadece kadınların âşık olabildiklerini zannederdim.” “Bazen kadınlar bir erkeğe âşık olabiliyor ki bu da çok kötü” (Dünyanın Doğum Günü ve Diğer Öyküler)
  • Belki de sevme isteği dışında tutunabileceği bir şey yoktu. Eğer o duyguyu da yitirirse kaybolurdu. (Başlama Yeri)
  • Sağır bir şiddet karşısında hangi söz bir anlam ifade eder ki? (Tehanu)
  • ...herkese karşı adil olma havamda değilim. Kendime karşı adil olma havamdayım. (Zihinde Bir Dalga)
  • To refuse death is to refuse life. (The Farthest Shore)
  • "Erkeklerden daha ufak tefek oldukları ve dar yerlerde daha rahat hareket edebildikleri ya da toprağa daha ait oldukları için, ya da daha büyük bir ihtimalle âdet olduğu için Yerdeniz'de madenlerde her zaman kadınları çalıştırırlardı." (Yerdeniz Öyküleri)

  • Bir nesil, bilginin cezalandırıldığı ve cehaletin saadet olduğunu öğrenerek yetişiyor.. Bir sonraki nesil cahil olduklarını bile bilmeyecek çünkü bilginin ne olduğunu bilmeyecekler. (Sesler)
  • “Bir nesil, bilginin cezalandırıldığı ve cehaletin saadet olduğunu öğrenerek yetişiyor. Bir sonraki nesil cahil olduklarını bile bilmeyecek çünkü bilginin ne olduğunu bilmeyecekler.” (Sesler)
  • "Sanki bütün hayatımız boyunca kapıları kilitleyip duruyor gibiyiz. Yaşadığımız yer evin içi." (Tehanu)
  • BİR TOPLULUĞUN odak noktasıdır kütüphane, o topluluk için kutsal bir yerdir... (Zihinde Bir Dalga)
  • İnsanın kendi bedeni bir nesne değildir, bir aksesuar değildir, göz zevki vermekle yükümlü bir süs eşyası değildir, sensindir o, yalnızca sen, kendin. Ne zaman ki sen olmaktan çıkar, senin olmaya başlar, sahip olduğun bir şey olmaya başlar, sen de o zaman başlarsın işte onun için kaygılanmaya... (Devrimden Önceki Gün)
  • Bu sevişmelerin üzerinde tefler çalınsın, tutkunun görkemi gonglarla ilan edilsin. (The Ones Who Walk Away from Omelas)
  • Zihnimde, öykü ile roman arasındaki bağlantı oldukça ilginç. "Semley'in Kolyesi" kendi başına tam bir öykü ise de, aslında bir romanın tohumu. Öyküyü tamamladığımda Semley ile de işim bitmişti. Ama öyküde küçük bir role sahip, sadece yolu oradan geçen bir karakter vardı: Öykü bittiğinde yeniden gölgelere karışmaya itiraz eden biri. "Benim öykümü de yaz," diye başımın etini yiyip duran biri: "Ben Rocannon. Dünyamı keşfe çıkmak istiyorum ... " Ben de dediğini yaptım. İnanın, bu insanlarla tartışmaya giremiyorsunuz. (Rüzgarın On İki Köşesi)

Yorum Yaz