Tanner Kardeşler - Robert Walser Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Tanner Kardeşler kimin eseri? Tanner Kardeşler kitabının yazarı kimdir? Tanner Kardeşler konusu ve anafikri nedir? Tanner Kardeşler kitabı ne anlatıyor? Tanner Kardeşler PDF indirme linki var mı? Tanner Kardeşler kitabının yazarı Robert Walser kimdir? İşte Tanner Kardeşler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Robert Walser
Çevirmen: Celal Ener
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750713385
Sayfa Sayısı: 296
Tanner Kardeşler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İsviçreli yazar Robert Walser'in yayımladığı ilk romanı Tanner Kardeşler, hayatındaki herkesten ve her şeyden bağımsız hareket eden, özgür ruhlu Simon'un etrafında şekilleniyor. Simon dünyaya ve insanlara, kendine özgü bir pencereden bakar. Aylaktır, sık sık iş değiştirir. Kaybettiği bir şeyi ararcasına bir mekândan diğerine koşturur durur. Gündelik yaşamın sıkıntıları, Simon'un üstesinden gelmeyi tercih ettiği şeyler değildir; o halde yapılacak şey, bunları olduğu gibi bırakıp yola devam etmektir. Kardeşleri, yaşamındaki kayıp parçayı bulması için yol boyu Simon'a eşlik ederler. Ne var ki bitmeyen bir yol, sonu olmayan bir arayıştır bu...
Taşıdığı otobiyografik niteliklerle de öne çıkan Tanner Kardeşler, yetişkin olmayı ve toplumun dayattığı kurallara göre oynamayı reddeden modern bir aylağın kimlik arayışının romanı; toplumun uzlaşılarına ayak uyduranlarla girişilen umutsuz bir çatışma.
(Tanıtım Bülteninden)
Tanner Kardeşler Alıntıları - Sözleri
- İnsan ne kadar az bildiğini iyice bilse, her şey güzel olabilir.
- Yakınmak için bir nedenim yok, sevinçten havalara uçmak için de öyle, susmak içinse çok nedenim var.
- ... bir gelecek istemiyorum, şu ana sahip olmak istiyorum. Bu bana daha değerli görünüyor ve eğer insanın bir şimdisi yoksa o zaman bir gelecek düşünmeyi zaten unutur.
- ... kendi hedefleri olmayan kişi, tabii ki başkalarının hedefleri, çıkarları ve amaçları için yaşar.
- ... ben şimdiki zamanın gelecek olduğuna inanıyorum...
- Senin kafan yakında bana kendi kafam gibi gelecek artık, öylesine içindesin kafamın...
- Hala hayatın kapısı önünde dikiliyorum, kapıyı çalıp duruyorum, pek ürkekçe tabii ve kapının sürgüsünü açmaya gelen biri var mı diye heyecan içinde kulak kabartıp dinliyorum. Bu biraz sıkı bir sürgü ve insan dışarıda durup kapıyı çalanın bir dilenci olduğunu hissederse, o kapıya bakmak istemez. Ben sadece kulak kabartan ve bekleyen biriyim, bu konuda olgunlaştım tabii, çünkü beklerken hayal kurmayı öğrendim. Bu ikisi el ele yürür ve iyi gelir insana, üstelik bu sayede edebinizi de korursunuz.
- ...bu dünyada senin büyüklüğün nedir ki? Belki sen de henüz hiçbir şey değilsin ve tıpkı senin gibi bir hiç olan insanlarla alay etmek için bir nedenin yok. Sen kendi yazgınla boğuşuyorsan, bırak başkaları da kendi bildikleri gibi boğuşsunlar. Her ikiniz de güreşçisiniz ve tutup birbirinizi yenmeye mi çalışıyorsunuz? Bu büyük bir aymazlık ve akılsızlık.
- Neydi tüm bu çabalar ve hayat, neydi tüm bu hareketlenme, tepeye tırmanma gayreti neydi? O tepe ki, insanın adam mı yoksa hödük mü olduğunu hiç umursamıyor, doğruyu ve iyiyi yapıp yapmadığıyla hiç ilgilenmiyordu.
- ... hala gülmeye ve ecelimin karşısına geçip şakalar yapmaya niyetim var.
- Senin kafan yakında bana kendi kafam gibi gelecek artık, öylesine içindesin kafamın...
- Hayatın, benim için o kadar da parlak olması gerekmez, bu haliyle de yeterince kamaştırıyor gözlerimi. Çoğu zaman güzel buluyorum hayatı ve ona çirkin diyen ve bu yüzden verip veriştiren insanları anlamıyorum.
- Beklemek ve zamanla olgunlaşıp daha iyi bir insan olmak için sabretmek zorundayız.
- Ben hissetmediğim bir memnuniyeti, bir kıvancı, bir mutluluğu yalandan göstermeyi şimdiye kadar öğrenmedim ve bundan sonra öğreneceğimi düşünenler yanılırlar sanıyorum. Ben hile karlık ve riyakarlık yapamayacak kadar zayıfım ve ne kadar katı düşünürsem düşüneyim, yalancılığı haklı çıkaracak bir neden de göremiyorum.
- Neler geride kalıyor bu dünyada. İnsan yaratmak, yaratmak ve yine yaratmak zorunda, bunun için varız, başkalarına acımak için değil.
Tanner Kardeşler İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Biraz mutlu biraz da mutsuzum. Çünkü böyle iyi bir yazarı okuyan az sayıda kişiden biri olmaktan. Yine aynı sebepten de üzgünüm bu sayının bu kadar az olmasından Öncelikle bu kitabı veya yazarın başka kitabını okumadan kısa da olsa hayatını okuyun derim ki bunu yaparsanız eminim bir kitabını illa ki okuyacaksınız. Yazar mikrogramme (mikroyazmalar) olarak bilinen bir milimetreye kadar küçülen yazılar yazmış. Bu yazılar ölümünden sonra 15 yıla yayılan uzun uğraşlar sonucu çözülüp basılmıştır. Tezer özlünün Ferit Edgü ye yazdığı mektuplardan birinde "ardında birçok küçük öykü, sanat yazısı ve metin bırakan Robert Walser'de, Tezer, öyle gözüküyor ki, bir ruh kardeşi bulmuştu." diye bahsetmiştir. Bu kitap da yazarın hayatından otobiyografik izler taşır. İlk olarak yazarı okumaya ben kitap/gezinti--11007 kitabını okuyarak başlamıştım. Hiç okumamışsanız bu kitabıyla başlayabilir hem yazarı tanıyıp hem kalemiyle tanışabilirsiniz. (Tubalasar)
Kafka ve Musil'in ekolünden, 20. yüzyılın en gizemli dehalarından biri olarak kabul görmüş, İsviçreli yazar Robert Walser'in ilk romanı "Tanner Kardeşler" belki de şimdiye kadar okuduğum kitaplar içinde beni en fazla etkileyen kitaplardan bir tanesi oldu. . Otobiyografik nitelikler ile ön plana çıkmış bu romanda Simon karakterini takip ediyoruz. Kim bu Simon derseniz eğer, kısacık özetlemek gerekirse , yetişkin olmayı ve toplumun dayattığı kurallara göre oynamayı reddeden modern bir aylak demek Simon'u çok iyi tanımlayacaktır. . Simon, dünyaya kendi penceresinden bakan , kabul görmüş davranışların çok ötesinde davranan ve tüm bu aynılığa baş kaldıran ve bu baş kaldırmada asla öfke barındırmayan, herkesi ve herşeyi olduğu gibi kabul eden aşmış bir tutum sergileyen ,kimlik arayışında genç bir birey. İşte bu sakinliği ve kendi içinde yaptığı monologlar Simon'un farklılığını ortaya koyarken bir yandan da sizi derin sorgulamalara götürüyor. Simon'un etrafındaki diğer karakterler de çok çarpıcı. Hem kardeşleri, hem kurgu boyunca tanıştığı insanlar da toplumun ve dünyada kabul görmüş sistemin eleştirisi aslında. Okumadan geçmeyin dediğim bir kitap oldu. Sonsuz sevgiler (Mine Oral)
Otobiyografik özellikler taşıyan Tanner Kardeşler Robert Walser’in ilk romanı.Şu ana kadar okuduğum Walser kitapları içinde en sevdiğim kitap oldu Tanner Kardeşler. Asıl karakterimiz Simon, toplum normları dışında yaşayan, karakterinin en önemli özelliği bağımsızlık olan bir aylak.Hiçbir işte uzun süre kalmayan Simon, sık sık da mekân değiştiriyor.Sıkıldığı yerde bırakıyor her şeyi.Kitapta yer alan karakterlerin hepsi ilginçti aslında.Özellikle Simon’un iç monologları yaşamı sorgulamanıza neden oluyor.Yaşama Simon’un penceresinden bakmayı becerebilmek gerek bazen. (Özlem Akbaş)
Tanner Kardeşler PDF indirme linki var mı?
Robert Walser - Tanner Kardeşler kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tanner Kardeşler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Robert Walser Kimdir?
Robert Walser, 1878’de İsviçre’nin Bern şehrinde doğdu. Şiirleri ve kısa oyunları ilgi topladı. İlk kitabı Rilke ve Hofmannstal’ın yayıncı tarafından basıldı. Dönemin prestijli dergilerinde yazdı ve ciddi sanat çevrelerine kabul edildi. Ama büyük şehir entelektüel olmaya bir türlü alışamadı. Bu çevrelerden koptu. Son yıllarını bir akıl hastanesinde geçirdi. 1956 yılında öldü. Tamamen unutulan Walser, Carl Seelings’in çabalarıyla tekrar gündeme geldi ve XX. yüzyılın önemli edebiyatçılarını etkiledi. "Geschiwister Tanner", "Der Gehülfe" ve "Geschichten" diğer önemli romanlarıdır.
Robert Walser Kitapları - Eserleri
- Jacob Von Gunten
- Haydut
- Tanner Kardeşler
- Gezinti
- Yardımcı
Robert Walser Alıntıları - Sözleri
- " Mütevazı olmak," " bazı insanların hayattaki son sığınağı değil de nedir? " (Yardımcı)
- Bunun gibi kötürüm bir sözcük hiç de öyle dostça bir okşama gibi gelmiyordu kulağa. (Yardımcı)
- " İnsan de ediğin iki ayrı unsurdan oluşmaz, öyle olsaydı bu dünyada yaşamak fazlasıyla kolay bir iş olurdu. " (Yardımcı)
- " Siz " hayat tarafından ihmal edilmeye mustehaksınız. " (Yardımcı)
- Saatimi tütün alabilmek için sattım. Saatsiz yaşayabilirim ama tütünsüz asla. (Jacob Von Gunten)
- Çekici ve oyalayıcı bir okumanın iyi tarafı, bize birbirini rahat bırakmayan, kötü, kavgacı insanlar olduğumuzu bir süreliğine unutturmasıdır. (Gezinti)
- "Ayaklara kapanmalar, önünde eğilinenlerden ziyade yere yığılanlara güzel gelir." (Haydut)
- " İnsanın aklına estiği gibi girip çıkabildiği, kendine ait müstakil bir evi olması çok cazip ve huzur veren bir şeydi. " (Yardımcı)
- ... ben şimdiki zamanın gelecek olduğuna inanıyorum... (Tanner Kardeşler)
- Kraus sadece adil ve iyi olanı yapmak istiyor. İnanın ki abartmıyorum. Asla kötü emelleri yok. Gözleri, ürkütecek kadar iyi bakıyor. Hile, kibir ve yalanla dönen şu dünyada Kraus gibi bir insan nasıl yaşar? İnsan Kraus'a baktığında ister istemez alçakgönüllülüğün nasıl da kurtarılamayacak derecede kaybolduğunu görüyor. (Jacob Von Gunten)
- Hayatın, benim için o kadar da parlak olması gerekmez, bu haliyle de yeterince kamaştırıyor gözlerimi. Çoğu zaman güzel buluyorum hayatı ve ona çirkin diyen ve bu yüzden verip veriştiren insanları anlamıyorum. (Tanner Kardeşler)
- Ben hissetmediğim bir memnuniyeti, bir kıvancı, bir mutluluğu yalandan göstermeyi şimdiye kadar öğrenmedim ve bundan sonra öğreneceğimi düşünenler yanılırlar sanıyorum. Ben hile karlık ve riyakarlık yapamayacak kadar zayıfım ve ne kadar katı düşünürsem düşüneyim, yalancılığı haklı çıkaracak bir neden de göremiyorum. (Tanner Kardeşler)
- Neler geride kalıyor bu dünyada. İnsan yaratmak, yaratmak ve yine yaratmak zorunda, bunun için varız, başkalarına acımak için değil. (Tanner Kardeşler)
- "Aşk tepeden tırnağa bağımsızdır. İnanç muhtaçtır. Umut dilencidir." (Haydut)
- Artık güzel ve mükemmel bir şey yok. Güzel, iyi ve dürüst olanı sadece hayal edebilirsin. Söyle bana, hayal etmek nedir biliyor musun? (Jacob Von Gunten)
- Uykuya dalmak için çaba göstermemek gerekir. Aşık olabilmek için de, aşık olmamaya gayret etmeli. O zaman birden aşık olur insan. Saygıyı öğrenmek için, bir süre saygısızlık etmeli, sonunda saygı gösterme ihtiyacı kendiliğinden doğar. Size bu muhteşem tavsiyeleri tamamen ücretsiz veriyorum. (Haydut)
- " Şu kadınlar insanın kalbini ve huyunu okumayı ne kadar iyi beceriyorlardı. Tek bir kelimeyle , hayretler içinde kalan insanın ruhuna işleyecek en doğru ve en isabetli kelamı etmek konusunda ne kadar yetenekliydiler. " (Yardımcı)
- Şu hayal gücü de ne hoş, alımlı, mutluluk veren bir varlıktır ama! (Gezinti)
- ...aşıklar felakete sürüklenseler de, o felaket onların saadeti olacaktı çünkü aşk mutluluktan çok ama çok daha fazlasıdır;aşk bir mülktür,bir insanın kendiliğidir,bir başka-türlü- yapamama halidir tatlı bir mecburiyettir,muazzam bir önemsizliktir... (Haydut)
- Senin kafan yakında bana kendi kafam gibi gelecek artık, öylesine içindesin kafamın... (Tanner Kardeşler)