diorex
Dedas

Tanrı'nın Doğum Günü - Burak Özdemir Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Tanrı'nın Doğum Günü kimin eseri? Tanrı'nın Doğum Günü kitabının yazarı kimdir? Tanrı'nın Doğum Günü konusu ve anafikri nedir? Tanrı'nın Doğum Günü kitabı ne anlatıyor? Tanrı'nın Doğum Günü PDF indirme linki var mı? Tanrı'nın Doğum Günü kitabının yazarı Burak Özdemir kimdir? İşte Tanrı'nın Doğum Günü kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 16.05.2022 17:00
Tanrı'nın Doğum Günü - Burak Özdemir Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Burak Özdemir

Yayın Evi: Doğumgünü Yayıncılık

İSBN: 9789944575805

Sayfa Sayısı: 650

Tanrı'nın Doğum Günü Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yeryüzünde işler hiç iyi gitmiyordu. Dünya gergin, insanlar mutsuzdu.

Artık zamanı gelmişti...

Tanrı, imajını değiştirmesi için bir reklam ajansıyla anlaştı.

Tanrı ile genç reklamcı, Messenger'da chat'leşmeye başladılar.

Çocuk "Nasıl olur da Tanrı insanla chat'leşir?" diye sordu.

"Musa ile çalılıklar üzerinden konuşmuştum, seninle de internetten yazışıyorum. Bunda şaşılacak bir şey göremiyorum" yanıtını aldı.

Çocuk "Kur'an, kutsal bir kitap. O varken İslam'ın imajını değiştirmek neden bana düşüyor?" diye sordu.

"Kuran'ı bir de benden dinlemeye ne dersin?" dedi Tanrı.

"Bu, resim çizmeyi Picasso'dan öğrenmek gibi bir şey" dedi çocuk. Ve her şey ondan sonra başladı...

"Artık kütüphanende daha önce hiç okunmamış, kutsal bir kitabın olduğunu biliyorsun. Sır senindir" dedi Tanrı... Öğrendiklerine inanamayan çocuk sokağa çıkıp avaz avaz bağırmak, haykırmak istiyordu...

Elif, Lam, Mim... Bu harflere dikkatli bakın, yakında onlar dünyayı değiştirecekler.

Çünkü bugün, büyük gün... Bugün Tanrı'nın doğum günü.

Bin yıllık suskunluk sona eriyor, dinler tarihinin en kadim sırrı gün ışığına çıkıyor...

Bugün... Bu büyük gün, tüm İslam âlemine, insanlığa ve canlılığa hayırlı olsun...

Tanrı'nın doğum günü kutlu olsun...

Tanrı'nın Doğum Günü Alıntıları - Sözleri

  • Anlayabildiğin hiçbir şey sana acı vermez. Bilge, acı çekmez. Acının öğretmen olduğunu bildiği için.
  • Kaderimizi belirleyen seçtiklerimiz değil, aslında vazgeçtiklerimizdir. Vazgeçmen gerekenden hele bir vazgeç... Yerine gelecek olan seni bulacaktır zaten.
  • Her istediğine, kolay bir biçimde kavuşabildiğin bir dünyanın sana öğretecekleri çok ama çok azalır. İnsan, yapısı gereği sıkıntı ortamında kendini daha çok açar, öğrenmeye daha istekli olur. İyiye kavuştuğunda , kendini kapar ve iyiyi sürekli kılmak adına kendini korumaya geçer. Cennet'i sonsuz kılma içgüdüsüdür bu. Öğrenmek varoluş duan olduğu için Rabb'in birincil önceliği her zaman sana en çok öğretecek olanı yaşatmaktır.
  • Kaderimizi belirleyen seçtiklerimiz değil, aslında vazgeçtiklerimizdir. Vazgeçmen gerekenden hele bir vazgeç... Yerine gelecek olan seni bulacaktır zaten.
  • Anlayabildiğin hiçbir şey sana acı vermez. Bilge, acı çekmez. Acının öğretmen olduğunu bildiği için. Acı, içinde sana yazılmış bir mektubun saklı olduğu şişedir. Farkındalığı yüksek insan, acının şişesini açar ve içindeki mektubu okur. Acı, Tanrı'dan gelen bir ceza değildir. Acı, kişinin kendisini aşmasıdır. Acı, gelişmektir. Spor sonrası duyduğun kas ağrıları, kaslarının geliştiğinin müjdesidir. Her acıda, "anlama" ve "anlamlandırma" sınırlarını zorlarsın. Şifresini çözdürene dek sana varlığını hissettiren acı, onun nedenini anladığın anda kesilir. Acı, öğretmendir ve senin mektubu okumanla birlikte onun dersi bitmiştir. Sınıfı terk ederken yerini "haz, öğretmen"e bırakır.
  • Her istediğine, kolay bir biçimde kavuşabildiğin bir dünyanın sana öğretecekleri çok ama çok azalır. İnsan, yapısı gereği sıkıntı ortamında kendini daha çok açar, öğrenmeye daha istekli olur. İyiye kavuştuğunda , kendini kapar ve iyiyi sürekli kılmak adına kendini korumaya geçer. Cennet'i sonsuz kılma içgüdüsüdür bu. Öğrenmek varoluş duan olduğu için Rabb'in birincil önceliği her zaman sana en çok öğretecek olanı yaşatmaktır.
  • Adem, seytan tarafindan sonsuzluk vaadiyle kandirildiginda, zaten sonsuzluga sahip durumda degil miydi
  • Yenilmiş tek bir elma için ödediğimiz bu bedel "biraz" fazlaydı. ...
  • Hayaliniz gerçekten büyükse, cesaretim size ayak uyduracaktır.....
  • Müslüman bir ülkede doğman tamamen Tanrı'nın kendi tasarrufudur. Sen geleneksel olanı sorgulamadan kabul etmişsen, Müslüman olmak nasıl bir maharet olabilir?
  • İçinde kendini bulacğın o mağaraya sığın. Dışarı çıktığında bambamşka biri yani kendin olacaksın.
  • Bir gün Tanrı'yla karşılaştığınızı düşünün... O'na inansanız da inanmasanız da, O'nunla karşılaşmaktan ötürü irkilirsiniz. Bir yanınız, merak ettiklerinin cevabını alacağı için sevinir, çok mutlu olur; diğer yanınız ise sizinle ilgili düşüncesini öğrenecek olmaktan ötürü korkar.
  • İslam vasıta değil istikamettir... İstikamet değişmezdir, tartışılmazdır. Vasıta ise her şeyiyle tartışılmak üzere var olmuştur.
  • Tekamül etmek yaşlanmak demek değil. Tekamül, çocuk kalabilmektir.
  • Başımıza gelen şeylerin en ağırı, asla nerede, ne zaman, nasıl, yaşadığımızla ilgili değildir. O şey, kim olduğumuzu kökünden sarsmıştır. İnandıklarımızın yanlış olduğunu ispat etmiştir bize. "En ağır" sıfatını bu yüzden dibine kadar hak etmiştir.

Tanrı'nın Doğum Günü İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kibirlenen Yazarlar Hakkında Bir Örnek: Geçtiğimiz yıl Tanrı'nın Doğum Günü adlı kitabı öneri üzerine okumaya başlamıştım. Yazarı Burak Özdemir. Kitap, din ve ruhsallık konularına farklı açılardan baktığı için ilgimi çekmişti. Akabinde Peygamber Çocuklar, Şeyhtan'ın Son Günü ve diğer kitaplarını da okudum. Yazar, bu yıl yeni bir kitap duyurusu yaptı ve ön siparişe açtı. Tabii bu kitabı da daha sonra çıkaracağı farklı bir kitabın ön eki gibi lanse etti. Her neyse. Kitabı 12.07.2020'de sipariş ettim. Sipariş bilgisinde "en az 15 gün"lük bekleme süresini yazar belirtmişti internet sitesinde. 29 gün sonra bir elektronik posta gönderdim. Siparişlerde "en az 15 gün bekleyeceksiniz" demek yerine örneğin "en çok 60 gün bekleyeceksiniz" demenin beklenti ve açıklık açısından daha iyi olabileceğini belirttim. Ve birtakım empati kurulabilecek sözlerle e-postayı tamamlayıp gönderdim. Herhangi bir yanıt gelmedi. Dün (18.08.2020) Facebook ana sayfasına yazarın "." (nokta) koyarak bir ileti geçtiğini gördüm. Bunun altına e-postamdan bahsettim, okuruna yanıt vermediğini, bunun doğru olmadığını belirttim. Bu arada gönderiye bakarsanız bazı insanlar da benzeri durumlardan şikâyetçi ama bunu alenen belirtemiyorlar. "Ne olur, şikâyet olarak algılama" şeklindeki yorumun altında "Bence şikâyet olarak algılamalı" yazdım. Bunun üzerine yazar, tuhaftır ki "," (virgül) mesajı bıraktı. E şimdi Sinan durur mu? Kitaplarında bolca tekâmülden, reenkarnasyondan, ruhsallıktan bahsettiği için "noktadan virgüle, güzel tekamül" yazdım. Bunun üzerine çok kızmış olacak ki :) siparişimi iptal ettiğini, ücret iadesinin yapıldığını belirtti. Neyse ki bu mesajından önce cayma hakkımı kullanmak istediğimi belirtir bir e-posta atmıştım. Bir nevi "sen beni kovamazsın, ben istifa ediyorum" demeye getirdim ama olur o kadar :) Her şeyden önce bir yazar, okurlarının tüm mesajlarına yanıt vermek zorunda değil. Bununla birlikte siparişle ilgili bir posta aldığında evleviyetle buna yanıt verilmesi gerekiyorken sosyal medyada gırgır, şamata yapıyorsa bunun ne anlama geldiğini anlatmama gerek yok. Birtakım insanlar Tanrı'dan vahiy yahut ilham aldığını belirterek ya da üstü kapalı bildirerek kitaplar yazıyor. Bu gibi insanlar yazarlık serüvenine adım attıklarında kendilerini tartışılmaz şeyh gibi görebiliyorlar. Aslında bu durumun en büyük suçlusu/suçluları mürit gibi davranan okurlar. Şimdi müritlik mevzusu nereden çıktı diyorsanız yazarın facebook sayfasındaki 17.08.2020 tarihli . (nokta)'lı iletisine göz atabilirsiniz :) Sevgiler. (m sinan)

Kolay curutulebilir önermelerle dolu bir kitap. Açıkçası çok daha iyi bir kitap olması ümidi ile okudum ama hayal kırıklığı yasadim. Fıkır olarak güzel ama konu işlenmesinde sıkıntı var. (Deliler Cumhuriyeti)

İlk defa unuttuğum bir kitaba denk geldim. Lise yıllarında okumuştum bir hocam aracılığıyla. Bayağı bir etkisinde kalmıştım. Hatırladığım kadarıyla MSN aracılığıyla Tanrı insanlarla iletişime geçiyordu. Orada Kuran'daki bazı ayetlerin "doğru" tefsiri vardı. Yani Tanrı Müslümanların yanlış yorumladığı ayetleri MSN aracılığıyla doğrusunu anlatıyordu. Fikir olarak biraz saçma gelebilir. Fakat Tanrının konuşması boyutunu bir kenara bıraktığınızda içinde güzel bazı tespitlerin bulunduğunu söyleyebilirim. Velhasıl ilginç bir kitap. (Hacı Seydaoğlu)

Tanrı'nın Doğum Günü PDF indirme linki var mı?

Burak Özdemir - Tanrı'nın Doğum Günü kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tanrı'nın Doğum Günü PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Burak Özdemir Kimdir?

İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni bitirdi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Endüstriyel Ürün Tasarımı Bölümü'nde yüksek lisans öğrenimi gördü. Marka ve iletişim danışmanlığı kariyerine 2001 yılında kurduğu Strategica'da devam etti. Yazarlığa, MediaCat ve Marketing Türkiye dergilerinde konuk yazar olarak başladı. 2002 yılında ilk kitabı Yıl 2102 (Remzi Kitabevi) yayınlandı. Akşam gazetesinde başladığı köşe yazarlığına Hurriyetim-Yenibir ve Akbank Exi26 yayınlarında devam etti. Yazarın 2. kitabı Türklerim Diken Diken Oldu 1 Haziran 2006 tarihinde Remzi Kitabevi'nden piyasaya çıktı.

Burak Özdemir Kitapları - Eserleri

  • Tanrı'nın Doğum Günü
  • Levh-i Mahfuz
  • Tanrı'nın Doğum Günü ve Peygamber Çocuklar
  • Şeyhtan'ın Son Günü
  • Kurantum
  • Kısaca Dindigo Efsanesi
  • Yıl 2binyüz2
  • Elhamdülillah Hayvanım
  • Türklerim diken diken oldu
  • Yıl 2 Binyüz 2
  • Güne Eş Dil - İnsanlık Ansiklopedisi - B Cildi
  • Güne Eş Dil - İnsanlık Ansiklopedisi - A Cildi

Burak Özdemir Alıntıları - Sözleri

  • Tanrı'nın insanları kendisine inandırması için Kızıldeniz'i ikiye ayırmasına ihtiyacı yoktur. Kızıldeniz'in ve diğer her şeyin varlığı inanmak için yeterli delillerdir. Tanrı'nın belli olayları mucize olarak konumlandırması diğe rmilyonlarca yaratımını önemsizleştirmesi olurdu. (Tanrı'nın Doğum Günü ve Peygamber Çocuklar)
  • * Kendini ve etrafını, gıybetin negatif enerjisinden arındırabiliyorsan ikinci aşamaya geçiyorsun. Kendi beyninin duvarlarında, hiç kimsenin arkasından “düşünmemek”. Bu iki aşamayı geçtiğin zaman, Tanrı’nın hoş geldin tabelası karşılıyor seni... “İYİMSERLİK, KİŞİSEL CENNETTİR.” (Kurantum)
  • * Müslümanlar zaten bütün halifeleri adil bulurlar. Ömer’in adaletinin şöhretinin öne çıkmasının nedeni, farklı yaşam biçimlerinden aldığı desteğin bir sonucudur. (Kurantum)
  • Tekamül etmek yaşlanmak demek değil. Tekamül, çocuk kalabilmektir. (Tanrı'nın Doğum Günü)
  • Meditasyon deyince de dindarlara gâvur icadı gibi geliyor. Tefekkür denilince “Heh işte bu bizden bir şey” diyorsun. Modernist insanlara da namaz deyince “demode” geliyor. Yoga dediğinde ise ilgisini çekiyor, çünkü trendy bir olay. Kimi şirketlerde öğle tatillerinde insanlar yoga yapıyor. Aynı şirkette “Ben namaza gidiyorum” dersen o şirkette adın gericiye çıkar. Kavramların imajına ne kadar değer veriyormuşuz meğer. (Levh-i Mahfuz)
  • …çünkü dış görünüş yanıltıcıdır. (Levh-i Mahfuz)
  • ''Başımıza gelen bazı hadiseler,bizde büyük izler bırakır.Bunların üstesinden gelmenin tek yolu zamana sığınmaktır.'' (Levh-i Mahfuz)
  • Samimiyetin insanlar tarafından neden çok sevildiğini düşündün mü hiç? Samimi reklamlar, politikacılar, samimi sıcak bir dost... Hayvanlar da samimi oldukları için çok sevilirler. Samimi olduğunda sen, sana en yakın halindesindir. Doğa, insanlık, hayat; seni sen olduğunda sever. (Tanrı'nın Doğum Günü ve Peygamber Çocuklar)
  • Hayali kuran, ruhtur. Hayalperestlik , ruhsallaşmaktır (Levh-i Mahfuz)
  • Olduğun gibi olmanın yetmediği bir dünyada yaşıyorsun. Olduğun gibi görünmeyi de başarmak zorundasın. (Levh-i Mahfuz)
  • Konkordato için tam Türkçe karşılık. Zordaki şirketler için geçerli bir fonksiyon olsa da, biz insanlar da KORKARDARDAO ilan edebiliriz, ettiğimizi duyurabiliriz. (Güne Eş Dil - İnsanlık Ansiklopedisi - A Cildi)
  • Cennet'e giriş, hangi coğrafyada doğduğunla mı ilgilidir? Bazı kıtalar Cennet'e yakın, diğerleri uzak mıdır? (Tanrı'nın Doğum Günü ve Peygamber Çocuklar)
  • Ağlamak, dünyaya geldiğinde yaptığın ilk keşiftir. (Levh-i Mahfuz)
  • * “Kimse hasta olmazsa ben ne yaparım” endişesini aşabilen kişi kimse, işte tıbbın gerçek doktoru odur. (Kurantum)
  • Yaratılış, bir mucizedir. Yaratılanın yolun sonunda kendi özgürlüğünü bulması şartıyla. (Tanrı'nın Doğum Günü ve Peygamber Çocuklar)
  • Müslüman bir ülkede doğman tamamen Tanrı'nın kendi tasarrufudur. Sen geleneksel olanı sorgulamadan kabul etmişsen, Müslüman olmak nasıl bir maharet olabilir? (Tanrı'nın Doğum Günü)
  • "Düşünmek, inanmaktan daha çok gayret gerektirir." (Levh-i Mahfuz)
  • * Şu sarsıcı gerçeği de göz ardı edemeyiz. Bir gün bir mahkeme gerçekten Kur*anı ‘örgütsel doküman’ kabul eden bir yasaklama ve toplama kararı çıkaracak olsa, yaşadığın ülkede bu karara alkış tutacakların sayısı hiç de az olmayacaktır... Sana bu konuda net bir sayı da verebilirim. Böylesi bir senaryoda ‘Kur*anı yasaklayan karar bir mahkeme kararı. Herkes hukuka saygılı olmalı!’ diyeceklerin sayısı, geçmiş günlerde ‘Dinî örtü, bir siyaset sembolü. Ve onu yasaklayan karar da mahkeme kararı. Herkes hukuka saygılı olmalı!’ diyenlerin sayısı ile eşit rakamdadır. Kadınların örtünme tercihini yasaklama hakkını kendinde gören bir anlayış ve kavrama, bir gün bu yasaklanası tercihi yaratan kitabı da yasaklama hakkını da kendinde görebilir. Bu sahne, şaşırtıcı bir durum içermez. (Kurantum)
  • Bir tecavüzün gerçekte kirletmesi gereken tek kişi, tecavüz edendir. Mağdur kadın, ilk günkü gibi masumdur, bembeyazdır. Saldırıya uğramıştır ve hiçbir suçu yoktur. Kirlenmesi için bir suçunun olması gerekir. Kendisiyle evlenecek bir eş bulamayan kişi, mütecaviz kişi olmalıdır. Eğer bunun tam tersi geçerliyse, mağdur olan masum olansa, o toplum iffet kavramını yanlış anlamış demektir. (Tanrı'nın Doğum Günü ve Peygamber Çocuklar)
  • Yenilmiş tek bir elma için ödediğimiz bu bedel "biraz" fazlaydı. ... (Tanrı'nın Doğum Günü)

Yorum Yaz