diorex
Dedas

Tek Adam - Cilt 3 - Şevket Süreyya Aydemir Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Tek Adam - Cilt 3 kimin eseri? Tek Adam - Cilt 3 kitabının yazarı kimdir? Tek Adam - Cilt 3 konusu ve anafikri nedir? Tek Adam - Cilt 3 kitabı ne anlatıyor? Tek Adam - Cilt 3 PDF indirme linki var mı? Tek Adam - Cilt 3 kitabının yazarı Şevket Süreyya Aydemir kimdir? İşte Tek Adam - Cilt 3 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 19.05.2022 15:00
Tek Adam - Cilt 3 - Şevket Süreyya Aydemir Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Şevket Süreyya Aydemir

Yayın Evi: Remzi Kitabevi

İSBN: 9789751406729

Sayfa Sayısı: 563

Tek Adam - Cilt 3 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam`da, değişen bir dünyada çöken bir dinsel - geleneksel imparatorluktan ve Sevr`i imzalanmış olan bir kalıntıdan, yepyeni bir ulusun, yepyeni bir devletin doğuşunu anlatıyor. Tek Adam, sadece Türk Devrimi`ni değil, aynı zamanında, Mustafa Kemal Atatürk`ün kişiliğinde, bir devrimciyi de çok iyi çözümleyen veokuyucuya aktaran bir başyapıt...

EMRE KONGAR

Tek Adam - Cilt 3 Alıntıları - Sözleri

  • 159 kişi oya katılmış ve 158 oyla Gazi Mustafa Kemal oybirliği ile Türkiye Reisicumhurluğuna seçilmişti. Çekimser tek oy, Mustafa Kemal'in oyu idi. Meclis binası: "Yaşasın Gazi! Yaşasın Mustafa Kemal Paşa!" diye uzun uzun çınladı.
  • Menemen'de Kubilay'ın can verdiği meydanda darağaçları kuruldu.
  • "Medeniyet öyle kuvvetli bir ateştir ki, ona ilgisiz kalanları yakar, mahveder." M.Kemal
  • Kışlanın duvarına: "Bir Türk 10 düşmana bedeldir." yazılmıştır. Oradaki vazifeli subayı çağırır, sorar: Öyle mi? Evet, Paşam, bir Türk 10 düşmana bedeldir! Hayır, bence öyle değildir. "Bir Türk dünyaya bedeldir."
  • İnkılâp, mevcut müesseseleri zorla değiştirmek demektir.
  • Başkasının hürriyet hakkını tanımayan, kendi hürriyet hakkını da tanıtamaz.
  • Milli Kurtuluş Mücadelesi, Mustafa Kemal'e göre, antiemperyalist ve antikapitalist bir hareket olarak başladı.
  • Mustafa Kemal, İzmir kıyılarından Ege denizi ufuklarına bakar, bakar ve "Bir rüya görmüş gibiyim!" der.
  • Yeni Türk harfleri çabuk öğrenilmelidir. Yeni Türk harflerini her vatandaşa, kadına erkeğe, hamala,sandalcıya öğretiniz. Bu vazifeyi yaparken şunu düşününüz ki, bir milletin yüzde onu, yüzde yirmisi okuma yazma bilir, yüzde sekseni bilmezse bu ayıptır. M.Kemal
  • Atatürk'e gelince ; ona her vesile ile "Biz sana korktuğumuz için değil, sevdiğimiz için bağlıyız." şeklinde verilen cevaplarda, bir gerçeğin payı vardır.
  • İhtilalci kadronun bir gün kendi içinde parçalanması, ihtilallerin değişmez kanunudur.
  • İki yüzlü bir şef olmayan Gazi sözlerinin sonunda kadehini halka doğru kaldırdı: " Eskiden bunun bin mislini mezbelelerinde (süprüntülüklerinde) gizli gizli içerek mefsedetler (fesatliklar, ahlaksızlıklar) yapan mürai (iki yüzlü) sahtekarlar vardı. Ben sahtekar değilim. HALKIMIN ŞEREFİNE İÇİYORUM."
  • "Arkadaşlar! Huzurunuzda, milletin önünde konuşurken duyduğum ve gördüğüm şeyleri olduğu gibi söylemeyi, tarih ve vicdan karşısında vazife bilirim." Gazi Mustafa Kemal
  • Milli duygu ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli duygunun gelişmesinde başlıca müessirdir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. M.Kemal
  • Gazi Mustafa Kemal Ankara'ya bir muzaffer olarak dönüyordu. 5 Ağustos 1921'de BMM'ne söz verdiği gibi "düşmanı, vatanın harem-i ismetinde boğmuştu.

Tek Adam - Cilt 3 İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Mustafa Kemal Atatürk'ü her yönüyle anlamak ve tanımak isteyen herkesin Şevket Süreyya Aydemir'in "Tek Adam" serisini mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum. Yazar sadece Mustafa Kemal’in hayatını anlatmakla kalmamış, onun kararlarında etkili olan o dönemki sosyal ve kültürel durumu, halkın psikolojisini, iç buhranlarını da oldukça objektif bir biçimde okuyucuya aktarmış. Hayatını Türk milletini kurtarmak ve kalkındırmak yoluna adamış, bu uğurda en yakın arkadaşlarıyla bile fikir mücadelelerine girmiş, bazen yalnız kalmış, ama zekâsı ve cesaretiyle düşmanlarını bile kendine hayran bırakmış. Küllerinden yeni bir devlet kurmuş, yapamazsın denilen ne varsa herkese inat yapmış ve başarmış... Velhasıl kelam bu dünyadan bir Mustafa Kemal geçmiş. Ama ne geçmek... Saygı, sevgi ve minnetle... (Didem)

* Şevket Süreyya Aydemir'e ait olan Tek Adam adlı çalışmanın, Mustafa Kemal'in hayatını anlatan eserler içerisinde okuduğum en iyi eser olduğunu söyleyebilirim. * Kitap üç ciltten oluşuyor. 1. ciltte Mustafa Kemal Paşa'nın doğumundan Samsun'a çıkışına kadar olan süreç inceleniyor. 2. cildinde ise Samsun sonrasından başlayıp Cumhuriyetin ilanına kadar olan süreç ele alınıyor. Son ciltte ise ölümüne kadar olan süreç mercek altına alınıyor. * Olaylar tarihi gerçeklik ve şartlar içerisinde ele alınıyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumundan ölümüne kadar olan her sürece ve süreçte yaşanan bütün olaylara yakından tanıklık ediyoruz. * Bir tarih kitabı olmasına rağmen yazar kuru bilgilerin altında okuru bunaltmıyor. Sağlam bir kurgu gücü ve yalın bir üslupla okuru kitaba bağlıyor. * Kitap bitirildiğinde bağımsız, milli, demokratik, laik bir hukuk devleti olarak kendine dünyada yeni bir yer ve konum belirleyen Türkiye'nin düşman işgalinden nasıl kurtarıldığı ve hangi zorluklar yaşandığına aynı zamanda yeni devletin hangi felsefe üzerine temellendirildiğine şahitlik ediyoruz. * Bize bu ülkeyi miras bırakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve silah arkadaşlarına ve bu uğurda mücadele veren şehit ve gazilerimize minnetimiz sonsuzdur. Ruhları şad olsun. * Temeli olmayan siyasi ve ideolojik söylemlerden değil bu tür tarihi gerçekliği göz önüne alarak yazılan kitaplardan Mustafa Kemal Atatürk okunmalı ve okutturulmalıdır. * İyi okumalar dilerim ... (Şeref Namalır)

Şevket Süreyya Aydemir'in "Tek Adam" serisinin son kitabı, 1922 yılından Atatürk'ün ölümüne kadar geçen olayları, geniş bir kaynak araştırması ve Aydemir'in yorumlamaları ile anlatılıyor. Diplomasiden siyasete, ayaklanmalardan inkılaplara... Daha birçok konuyu Aydemir'in bu titiz çalışmasında bulmak mümkün. Bu seriyi bitirdikten sonra İkinci Adam'ı da okumakta fayda var. Yaklaşık 80-90 yıllık bir dönemi bu iki seriyi okuyarak daha iyi anlayabilirsiniz. (Bilal Dursun)

Tek Adam - Cilt 3 PDF indirme linki var mı?

Şevket Süreyya Aydemir - Tek Adam - Cilt 3 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tek Adam - Cilt 3 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Şevket Süreyya Aydemir Kimdir?

1897'de Edirne'de Balkan göçmeni, topraksız bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Babası Mehmet Ağa, Bulgaristan'ın Deliorman yöresinde toprak sahibi varlıklı bir kişi iken servetini kaybetmiş biriydi, Edirne'de bahçıvan olarak çalışmaktaydı. Annesi aydın bir kişi olan Şaziye Hanım idi. Okuma yazmayı annesinden öğrendi. Mahalle Mektebi'nden sonra askeri rüştiyeye devam etti. Küçük yaşlardan itibaren siyasetle ilgilendi. Henüz on bir yaşında iken İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye oldu. Balkan Savaşları öncesinde annesini ve bir ağabeyini kaybetti. Edirne işgale uğrayınca katliamdan kurtulmaları için İstanbul'a gönderilen çocuklar arasında yer aldı. Kuleli Askeri Lisesi'ne kaydoldu ancak Edirne'nin geri alınması ve bir oğlunun daha asker olmasını istemeyen babasının çağırması üzerine geri döndü; Edirne Rüştiyesi ve Öğretmen Okulu'nda (bugünkü Edirne Lisesi) öğrenim gördü. Bu yıllarda Turancı görüşleri benimsedi. Diğer ağabeyinin Sarıkamış'ta hayatını yitirmesi üzerine I. Dünya Savaşı'nda gönüllü olarak savaşa katıldı; ağabeyin şehit edildiği Kafkasya Cephesi'nde çarpıştı, yaralandı. Cephedeyken okuduğu Müfide Ferit'in Aydemir adlı romanı onu çok etkiledi. İleride Soyadı Kanunu çıktığında Aydemir soyadını seçmesi bu romanın etkisiyledir.

Geri çekilme emri üzerine Edirne'ye dönen Şevket Süreyya, öğretmenlik eğitimini tamamladı. Edirne'nin Yunanlar tarafından işgali üzerine bir süre yerel direniş hareketlerine katıldı. Azerbaycan'da kurulan hükümetin İstanbul hükümetinden öğretmen istemesi üzerinde Nuha kentine (bugünkü adıyla Şeki) öğretmen olarak atandı ve 1919–1920 yılları arasında Azerbaycan'a geçti. Ermeniler'e karşı kurulan gönüllü birliğin kumandanı oldu ve bir halk kahramanı haline geldi. Ancak Kafkasya'nın çok etnikli yapısını görünce eski Turancı fikirlerinin doğruluğunu sorgulamaya başladı. Bakü'de toplanan Doğu Halkları Kurultayı'na Nuha Delegesi olarak katıldı. Bu kongreye katılması onun komünizme merakını arttırdı. Kurtultay'dan 10 gün sonra yine Bakü'de gerçekleşen Türkiye Komünist Fırkası'nın toplantısına da katılan Şevket Süreyya, merak ettiği ideolojiyi öğrenmek isteiği ağır basınca Milli Mücadele'ye katılmak yerine Nuha'ya dönmeyi tercih etti. Bir süre amaçsızca gezen Şevket Süreyya, Batum'a gittiğinde Komünist Parti'ye girdi. Yine Batum'da bir öğretmen arkadaşının kızkardeşi ile evlendi ve bu evliliği ömrünün sonuna kadar sürdürdü. Batum'dan sonra Moskova'ya giderek bir çok Türk öğrenicinin de öğrenim gördüğü Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi'ne (KUTV) kaydoldu. İktisadi ve Sosyal Bilimler Okulu 'nda ekonomi eğitimi aldı. 1923 yılında Türkiye'ye geri döndü.

Şevket Süreyya, Türkiye'ye döndükten sonra Aydınlık Dergisi'nde komünist fikirleri yaymaya çalışan yazılar yazdı. 1924 yılında Sadrettin Celal Antel ile beraber hazırladığı Lenin ve Leninizm adlı kitabı yayımladı. 1925'te TKP'nin üçüncü kongresinde yedi kişilik Merkez Komite'nin üyesi oldu. Türkiye İşçi ve Çiftçi Fırkası'nın 1 Mayıs'ta "Dünyanın Bütün İşçileri Birleşiniz" yazılı broşür dağıtması nedeniyle gerçekleşen "1925 tevkifatı" sonucu dergi kapatıldı ve Aydemir de Ankara İstiklal Mahkemesi'nde devrin bir çok ünlü komünistiyle beraber yargılanarak 10 yıl hapse mahkum oldu. Muasır Türkiye'nin İktisadi İnkişaf İstikametleri adlı kitabını mahkumiyeti sırasında yazdı fakat bu eser yayımlatamadı. Afyon Cezaevi'nde geçirdiği bir buçuk yıldan sonra 29 Ekim 1927'da ilan edilen genel aftan yararlanarak hapisten çıktı. 1927 Tevkifatı sırasında yeniden tutuklanıp yargılandı fakat beraat etti. Bundan sonra komünizm çizgisinden ayrılıp bir nevi milliyetçi komünizm anlayışını savunmaya başladıysa da Türkiye için geçerli düşüncenin Kemalizm olduğu görüşüne döndü. Vedat Nedim Tör'le birlikte TKP'den ayrıldı. Partiyi polise ihbar etmekle suçlandı.

1928'de Bürokrat olarak Ankara'da çalışmaya başladı. 1951 yılında kadar eğitimci ve iktisatçı olarak çeşitli devlet görevlerinde bulundu. Yüksek Teknik Öğretim Umum Müdür Yardımcılığı, Ankara Belediyesi İktisat Müdürlüğü, Ankara Ticaret Mektebi Kurucu Müdürlüğü, İktisat Vekaleti Sanayi Tetkik Heyeti Reisliği, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu Üyeliği yaptı.

1932 yılında Atatürk'ün isteği üzerine Yakup Kadri Karaosmanoğlu ile birlikte Kadro Dergisi'ni çıkarttı. Dergi kapatıldığında Ankara Ticaret Mektebi'nde müdür olan Aydemir, bu görevi 1936'ya kadar sürdürdü. İki yıl Ankara Belediyesi İktisisat Müdürlüğü yaptıktan sonra İktisat Bakanlığı'nda çalışmaya başladı ve İsmet İnönü'nün güvenini kazandı. Komünist geçmişi nedeniyle çok eleştirilse de başarıları nedeniyle yükseldi. Bir dönem Ekonomi Bakanlığı'nca İsmail Hüsrev Tökin'le birlikte bir kalkınma planı hazırlamakla görevlendirildi. Fakat İsmet Paşa bu planı kabul etmedi.

1951'de Vekiller Heyeti kararıyla emekli edildikten sonra kendisini yazarlığa verdi. Hayatı boyunca çok sayıda eser veren Aydemir, Tek Adam adlı eserinde Atatürk; İkinci Adam adlı eserinde İsmet İnönü 'yü yazdı. Bunun dışında Menderes'in Dramı, Enver Paşa (kitap) gibi biyografiler ve Suyu Arayan Adam gibi otobiyografik denemeler dışında Toprak Uyanırsa ve Kahramanlar Doğmalıydı adlı romanları yazdı. 27 Mayıstan sonra oluşan yeni düşünce ortamında kurulan sosyalist eğilimli Devrim ve Yön gibi dergilerde yazıları yayınladı. 12 Mart Muhtırası sonrası Yön Dergisi kapatılınca yazılarına Cumhuriyet Gazetesi'nde devam etti. 25 Mart 1976'da Ankara'daki evinde hayatını kaybetti. Ankara Belediye Başkanı'nın emriyle tabutu, Türk bayrağına sarılı olarak defnedilmiştir. Adı, Ankara'da yıllarca oturduğu sokağa verildi.

Şevket Süreyya Aydemir Kitapları - Eserleri

  • Suyu Arayan Adam
  • Tek Adam - Cilt 1
  • Tek Adam - Cilt 2
  • Tek Adam - Cilt 3
  • İkinci Adam Cilt: 1
  • Menderes'in Dramı
  • İkinci Adam - Cilt 2
  • Toprak Uyanırsa
  • İkinci Adam Cilt: 3
  • Enver Paşa - Cilt 1
  • Enver Paşa - Cilt 2
  • Enver Paşa - Cilt 3
  • Tek Adam Mustafa Kemal
  • İhtilalin Mantığı
  • İnkılap ve Kadro
  • Kırmızı Mektuplar ve Son Yazılar
  • Lider ve Demagog
  • Kahramanlar Doğmalıydı

Şevket Süreyya Aydemir Alıntıları - Sözleri

  • 530 esir, Yılanlı Ovası'na indirilir. Görürler ki kendilerini esir alanlar bir avuç köylülerdir. Ama Menil'in başka bir derdi daha vardır: Genç ve güzel karısı Bilemedik'te çalışıyordu, acaba ne oldu? Düğüm çabuk çözülür: Bilemedik'te de Fransızlar yenilmiş ve Bayan Menil esir edilmiştir. Esir Bayan hiçbir hakeret görmemiştir. Türk çetelerinden gördüğü üstün insanlık muamelesini heyecanla kocasına anlatırken, Çukurova'da Fransızlarla Ermenilerin yaptıklarını çok iyi bilen Menil'in başını utanarak önüne eğdiğini etrafındakiler görürler. Tarih 28 Mayıs 1920'dir. (Tek Adam - Cilt 2)
  • ...Biz Anadolu köylüsünü dindar , mutaassıp bilirdik.Halbuki bu gördüklerim sadece cahildiler. (Suyu Arayan Adam)
  • ''Eğer takdir seslerini, dostlarımızın alkış sadalarından değil de, düşmanlarımızın kin ve garaz dalgalarından duyabilirsek, yolumuz çetin, fakat yolculuğumuz yaşanmaya değer olacaktır...'' (İkinci Adam - Cilt 2)
  • Kumandan muharebeyi, harp meydanında değil, kafasında kaybederse, bu yenilgi, tam yenilgi olur. Savaş, kumandanın kafasında kaybolmadıkça, yenilgi tamamlanmış ve savaş sona ermiş değildir. Milli Mücadele'de biz savaşı, hiçbir zaman kafamızda kaybetmiş duruma düşmedik... (Tek Adam - Cilt 2)
  • Mustafa Kemal’in cevabı kısa ve kesindir: “Bir gün de, geldikleri gibi giderler”. (Enver Paşa - Cilt 3)
  • Bize göre ise, bu büyük tezadın halli için her şeyden önce, sanayici memleketlerle sanayiden yoksun memleketler arasındaki ekonomik bağımlılığın kalkması lazımdır. Yani, dünya üzerine bugün kurulmuş olan iktisadi iş bölümünün değişmesi şarttır. Büyük üretim vasıtalarının, yani sanayinin ve ulaştırma vasıtalarının dünya üzerinde yeniden ve daha rasyonel bir şekilde dağılışı şarttır. Bu tasfiye ve dağılış, elbette ki, sanayici ülkelerin sanayisiz ve geri kalmış milletler ve halklar tarafından yağması suretiyle değil, fakat haysiyetli bir milli bağımsızlık savaşı ile, kurucu inşacı ve planlı bir milletler ve halklar kalkınması, yani kısacası Milli kurtuluş yolu ile olacaktır. (İnkılap ve Kadro)
  • Asırlar boyunca Şarktaki (Doğu memleketlerindeki) bütün sokak ayaklanmaları, din bayrağı altına sığınmıştır. Dinin değil ama geriliğin davalarını gütmüştür. (Enver Paşa - Cilt 2)
  • Polatlı, Anadolu' nun önemli bir ilçesidir. (Toprak Uyanırsa)
  • yolumuzu biz mi tayin ederiz? yoksa birtakım eller , çıktığımız yolculukta bizi kendi şartlarına ve kanunlarına göre , bu şartların çezildiği istikametlere doğru mu iterler? bu , bütün çağlar boyunca insanoğlunun serüveninde bir problemdir ki , bu problemi ne bizden öncekiler çözebilmişlerdir , ne bizden sonrakiler çözebilecekler .. && uyumak ve unutmak? bazen uyku ve unutuş , ne kadar da kurtarıcıdır önümüzde ise aşılacak daha nice yollar var .. && kendine dön , kendine inan ve yalnız kendinde olanı ara .. (Suyu Arayan Adam)
  • İkinci Meşrutiyet için mücadele eden İttihat ve Terakki, aydın öncülerin çalışmalarında, meşrutiyet genel mefhumundan başka, doktriner bir anlayış bulmak mümkün değildir. (Enver Paşa - Cilt 1)
  • Sovyetler Birliği, devletler arasında bir ahlak siyaseti değil, bir rejim ve doktrin mücadelesi yürüten bir ülkeydi. (İkinci Adam - Cilt 2)
  • Atatürk'e ve hatırasına bağlılık, elbette ki Atatürk'ü putlaştırmak değildir. Kahraman putlaştırıldığı zaman ölür. (İhtilalin Mantığı)
  • "Sizin gibi ruh temizliğine ve değerlerine inandığım beş on kişimiz daha olsa, bu talihsiz vatan, elbette kurtulur." (Enver Paşa - Cilt 2)
  • "Monarşi , bir kimsenin, herhangi bir sorumluluk veya denetim olmaksızın dilediğini yapabilmesi demektir.Böyle olunca da sağlam bir ahlak sisteminin içine nasıl yerleştirilebilir ? Böyle bir mevkiye yükseltilen insanların en iyisi bile kötüleşir." (İhtilalin Mantığı)
  • Devrim; Halkın faydasına olanları, halka rağmen, fakat halk için, halka getirme işidir. (İnkılap ve Kadro)
  • Şarki Buhara’ya geçiyorum. Kazanırsak Gazi, kazanamazsak Şehit olacağız. Yol gösterecek Türkmenler, artık bizi beklemesinler… (Enver Paşa - Cilt 3)
  • Namık Kemal bir bayrak adamdır. Ve bayrak adamlar tarihte pek fazla yetişmezler... (Enver Paşa - Cilt 1)
  • Tarihte öyle zaman olur ki, milletin iradesini, hatta tek bir kişi bile şahsında temsil edebilir. Mesela Tek Adam, yani Mustafa Kemal böyle bir temsilciydi. (Menderes'in Dramı)
  • Gerçek şudur ki, Mustafa Kemal, şu atalar sözü gereğince: "Ya devlet başa ya kuzgun leşe!" diyerek evvelâ Erzurum'da kelleyi koltuğuna almıştır. (Tek Adam - Cilt 2)
  • Pazara inmeyen erkeğin, ev halkının gözünde hiçbir kıymeti yoktur. (Toprak Uyanırsa)

Yorum Yaz