Tepedelenli Ali Paşa - Alexandre Dumas Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Tepedelenli Ali Paşa kimin eseri? Tepedelenli Ali Paşa kitabının yazarı kimdir? Tepedelenli Ali Paşa konusu ve anafikri nedir? Tepedelenli Ali Paşa kitabı ne anlatıyor? Tepedelenli Ali Paşa kitabının yazarı Alexandre Dumas kimdir? İşte Tepedelenli Ali Paşa kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Alexandre Dumas
Çevirmen: Didem Tuna
Yayın Evi: Kırmızı Kedi Yayınevi
İSBN: 9786052986691
Sayfa Sayısı: 104
Tepedelenli Ali Paşa Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Osmanlı'ya Mora'yı kaybettiren adam. Ya da Batılıların gözünde Müslüman Bonaparte. Hırsı, zekâsı ve acımasızlığıyla Machiavelli'nin gözdeleri arasına girebilecek kabiliyette, vicdandan ve ahlaktan yoksun bir prens. Zor günler geçiren Osmanlı'nın hükmedemediği topraklarda hem eşkıyaların hem de ufukta beliren Yunan isyanının önünü kesmek için sabrettiği yola gelmez çıban. Dumas, Kütahyalı bir Mevlevi dervişinin torunu olarak Arnavutluk'un Tepedelen köyünde doğan ve sonunda vurulan kellesi Topkapı Sarayı'ndaki ibret taşında cümle âleme sergilenen Ali Paşa'nın hikâyesini bir romansa dönüştürüyor.
"Hadi bakalım, bir de bunun şarkısını söyle! Söyle de herkes nelere kadir olduğumu azıcık öğrensin, düşmanlarımı ezip geçmekten beni hiçbir şeyin alıkoyamayacağına ikna olsun! Eğer benim kendimi suçladığım bir konu varsa, o da yapamadığım kötülüklerdir."
Tepedelenli Ali Paşa Alıntıları - Sözleri
- "... yaşam onun öğretmeniydi, tek bir olaydaki dersi bile kaçırmamıştı."
- Dinleyecek kimse olmazsa ezan ne işe yarar? Kullanacak kimse yoksa kılıç ne işe yarar? Anlayacak kimse yoksa kitap ne işe yarar?
- "Alık alık, 'Babaları kadar yaşlı olduklarını düşlemiştim,' dedi ve onları mahkum etmiş olduğu kaderden dolayı üzüntüsünü belirtti."
- Başarı her şeyi meşrulaştırır ve güçlü olana her şey mubahtır.
- Dinleyecek kimse olmazsa ezan ne işe yarar? Kullanacak kimse yoksa kılıç ne işe yarar? Anlayacak kimse yoksa kitap ne işe yarar?
- Bu konuda da görüyoruz ki, Ali, iğrenç aile felaketlerini hala devam ettirebiliyor. Suç ortağı olmaya zorladığı kadınların kaybolmalarına neden olmakla başladı; çingeneler tarafından çuvala sokulup ağzı dikilerek göle atılmışlardı. Bu olduğunda, infazcıları bizzat kendisi şatonun yeraltındaki bölümünde sakladı, itaat etmelerinin ödülü olarak dilsiz cellatlara boyunlarını vurdurttu. Ardından Zübeyde’ye bir doktor gönderdi; doktor, düşük yaptırmayı başardıktan sonra kısa süre önce çingenelerin kellelerini uçuran dilsiz cellatlar tarafından boğuldu. Böylece suçlarınına tanıklık edebilecek herkesten kurtulmuş olarak Veli’ye bir mesaj yazdı ve karısıyla iki çocuğunu çağırtabileceğini, bugüne kadar rehine gibi kaldıklarını, Zübeyde’nin masumiyetinin kendisini incitici bir güvensizlikle saldırma cesareti gösteren müfterinin utanmasına yol açtığını anlattı.
- Balta onun için bir servet aracıydı ve cellatta onun vergi tahsildarından başka birşey değildi.
- Dünyada yalnız kendini görüyor, yalnız kendini seviyor ve yalnız kendisi için çalışıyordu.
- Onun için tam mutluluk, öptüğü dudakları ısırıklarla kanatmak, henüz okşadığı hatları tırnaklarıyla yırtmaktı.
- unutmayın ki başkalarının serveti, onu koruyabilecek güçte oldukları sürece onlarındır ve siz kendinizi onu, onlardan alabilecek güçte hissettiğinizde o sizindir.
- Korku kısa sürede yozlaşmaya neden olur, tebaalar da yönetenlerin ahlaksızlığıyla hızlı bir şekilde kokuşur. Ali, bozulan bir sınıfın daha kolay idare edilebileceği düşüncesi içinde, memnuniyetle bakıp durdu.
- Sadece fethetmek için yaratılmış Osmanlı ırkı, fethedemediği anda kendini işe yaramaz hissedecekti.
- Her erkeğin saygınlığı, mahareti ve cesaretiyle orantılıydı.
- Unutma ki başkalarının malı yalnızca onu muhafaza edecek güçleri olduğu müddetçe kendine aittir ve onu ele geçirecek kadar güçlü olduğunda da sana ait olur. Başarı her şeyi meşrulaştırır ve güçlü olana her şey mubahtır.
- Balta onun için sadece bir servet aracıydı ve cellat da vergi tahsildarından başka bir şey değildi.
Tepedelenli Ali Paşa İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Dumas'ın Ali Pasha kitabı her şeyden önce bir roman değil. Roman havasında tarihi bir eser. 140 sayfaya sığdırılan 80 indeki bir azılı birinin ebeveynlerinden başlayarak anlatılan entrikası bol yaşam hikayesi. Kim kim karışıyor bazen, kısa anlığına yeni karakterler girip çıkıyor. 1800 li yıllarda bugünkü Yunanistan,Arnavutluk ve Makedonya yı kaplayan bölümün adı konulmamış hükümdarı,kralı. Zulümle,eşkiyalık,entrikalarla geldiği makamda, gene aynı şekilde sürdürerek büyük servet yapmış hırslı adamı Payitaht ölmesini bekledi uzun yıllar lakin ölmesine sabır tükendi ve üzerine yürüdü bu yaşlı paşanın. Lakin o yaşlı halinle yiğitçe son nefesine kadar ,son ana kadar direndi mendebur. Ne azim, ne hırs Payitaht şunu görüp önlem alamadı, eğer böyle olacağını bilseydi, Ali Paşa üzerine yürürmüydü, bilmiyorum. O da Ali Paşa özellikle Rusyanın finanse ettiği yerli isyancıları dizginliyordu. Yeri geliyor onları destekleyerek kullanıyor, yeri geliyor tepelerine biniyordu. Ali paşadan sonra Mora ve Yunanistan kayıp edildi. Yazılanları okuyunca iyiki o yıllarda yaşamamışım dedim. Kırmızı Kedi Yayınevinin bastığı kitabın arka yüzündeki tanıtım yazısından bir bölüm sunayım. " Osmanlıya Mora'yı kaybettiren adam.Ya da Batılıların gözünde Müslüman Bonaparte. Hırsı, zekası ve acımasızlığı ile Machiavelli'nin gövdeleri arasına girebilecek kabiliyette, vicdandan ve ahlaktan yoksun bir prens.Zor günler geçiren Osmanlı'nın hükmedemediği topraklarda hem eşkıyanın hem de ufukta beliren Yunan isyanını önünü kesmek için sabrettigi yola gelmez çıban. ... " (Yüksel Yüksel)
Monte Kristo Kontu kitabında geçen tepedelenli Ali paşa'yı merak ederek okumaya karar verdim Tarihi ve sürekli gelişen olaylar konusuna sahip Osmanlıya dayanan Alexsandre Dumas' ın kaleminden çıkmış okuyucalara haz verecek tarzda olan kitabı tarih meraklılarının yanı sıra siz 1000k okuyucularına tavsiye ediyorum (Ha K eN)
Osmanlı’ya Mora’yı kaybettiren adam. Ya da Batılıların gözünde Müslüman Bonaparte. Hırsı, zekâsı ve acımasızlığıyla Machiavelli’nin gözdeleri arasına girebilecek kabiliyette, vicdandan ve ahlaktan yoksun bir prens. Zor günle r geçiren Osmanlı’nın hükmedemediği topraklarda hem eşkıyaların hem de ufukta beliren Yunan isyanının önünü kesmek için sabrettiği yola gelmez çıban. Dumas, Kütahyalı bir Mevlevi dervişinin torunu olarak Arnavutluk’un Tepedelen köyünde doğan ve sonunda vurulan kellesi Topkapı Sarayı’ndaki ibret taşında cümle âleme sergilenen Ali Paşa’nın hikâyesini bir romansa dönüştürüyor. (ümran ersan)
Kitabın Yazarı Alexandre Dumas Kimdir?
Alexandre Dumas Pére... Fransız yazar. Monte Kristo Kontu, Üç Silahşörler, Siyah Lale ve Demir Maske gibi tarihi romanlarıyla tanınır. Üçyüze yakın macera romanı yazmıştır. 19. yüzyılın en verimli ve en sevilen Fransız yazarlarındandır. Önce oyunları daha sonra da tarihsel romanlarıyla büyük ün kazanmıştır. Özellikle, Kardinal Richeliey dönemindeki gözüpek kahramanı anlattığı romantik tarzda yazdığı Üç Silahşörler (1844) ve Monte Kristo Kontu (1845) en tanınmış yapıtlarındandır. Dumas'nın renki, açık yürekli, kimi zaman pek inandırıcı olmayan bir üslupla kendi olağanüstü yaşamındaki olayları aktardığı Anılar (1852-54) adlı yapıtı romantik dönem Fransız edebiyat yaşamına ışık tutar. Dumas, geçimini sağlamak amacıyla genç yaşta Paris'e gitmiştir. Avukat olmayı planlamış ama geleceğin Fransa Kralı Orléans dükü Louis-Phlippe'nin hizmetine girmiştir. Sonra da şansını tiyatroda denemeye karar vermiştir. Yazdığı oyunlar döneminde olduça ilgi görmüştür. III. Henry ve Sarayı (1829) adlı oyununda Dumas, Fransız Rönesansının gösterişli bir tablosunu çizmiştir. Napoléon Bonaparte (1831) yeni ölen imparatorun efsaneleşmesini sağlamıştır. Dumas, oyun yazarken tarihsel romanla da ilgilenmeye başlamış ve renkli bir tarihsel fonla, genellikle 16. ve 17. yüzyılda geçen heyecanlı öyküler yazmayı hedeflemiştir. Kalıcılığını da oyunlarıyla değil, bu tarihsel romanlarıyla sağlamıştır. Romanlarındaki kahramanlarında iyi-kötü ayrımı oldukça belirgindir. Victor Hugo gibi romantik akımın başlıca yazarlarındandır. Dumas başarı kazandıkça kendini pahalı zevklere vermiş ve borçlarını ödeyebilmek için daha fazla yazmaya başlamıştır. Aynı zamanda gazeteciliğe de başlamış, gezi kitapları yazarak para kazanmaya çalışmış ama başarılı olamamıştır. Alexandre Dumas'nın eserlerini, özellikle de "Üç Silahşörler"'i yazarken tarihi oldukça saptırdığı, olaylara fazlasıyla hayâl gücünü kattığı söylenir. Bu söylentiler kulağına kadar gelince Dumas, "Tarihe tecavüz ettiğimi söylediler ama çok güzel çocuklar doğdu" demişti. Alexandre Dumas 1870'te, Dieppe yakınlarında ölmüştür.
Alexandre Dumas Kitapları - Eserleri
- Monte Cristo Kontu
- Üç Silahşor
- Siyah Lale
- Demir Maske
- Binbir Hayalet
- Üç Silahşörler 2 - Yirmi Yıl Sonra
- Üç Silahşörler (Çizgi Roman)
- Kafkaslar
- Sainte - Hermine Şövalyesi
- Üç Silahşörler - Kraliçenin Hizmetinde
- Monte Kristo Kontu - Çalınan Taç
- Pauline
- Mısır ve Sina'da On Beş Gün
- La Reine Margot
- Mutfak Sözlüğüm
- Tepedelenli Ali Paşa
- Üç Silahşörler - Kralın Hizmetinde
- Metres / Milady
- Kraliçenin Elmasları
- Robin Hood
- The Nutcracker
- Üç Silahşörler 3
- Kaçış ve Yaşanmış Hikayeler
- Üç Silahşörler 4
- Üç Silahşörler 5
- Kamelyalı Kadın
Alexandre Dumas Alıntıları - Sözleri
- “Bekleme bir tür çılgınlık, çılgınlık da çok fazla umut değilse nedir?..” (Üç Silahşörler 3)
- "Sana,hatıranda benim için hiçbir yer kalmayacak kadar sakin,mesut ve huzurlu bir hayat dilerim. “ (Monte Kristo Kontu - Çalınan Taç)
- "Geçmişi bilmek, gelecekten haber vermekten kötüdür." (Üç Silahşörler 2 - Yirmi Yıl Sonra)
- "Ben insanlardan çok fikirleri merak ediyorum." (Üç Silahşörler 3)
- Ayrılık da ölüm kadar etkilidir… (Monte Cristo Kontu)
- “Eskisi gibi değilim artık..” (Üç Silahşörler 3)
- Sizi her gördüğümde, yüreğimdeki mücevher kutusuna bir elmas daha koyuyorum. (Üç Silahşörler (Çizgi Roman))
- Güvendiğiniz kim var? Hiç kimse. (Demir Maske)
- "Talihin büyük dönemeçleri umutsuz durumlarda birdenbire ortaya çıkmıştır." (Üç Silahşörler 3)
- ... Ben basit bir kurala inanıyorum: Tanrı iyinin ne olduğunu eğitimle öğrenmemiş bir kadını hep iki yoldan oraya götürür: Bunlar aşk ve acıdır; zorlu yollardır. Bu yollara düşenlerin ayakları yara bere içinde kalır, elleri dilim dilim yarılır ama aynı zamanda yolun iki yanındaki böğürtlen dikenlerinin üzerinde kötülüğün yakut damlalarını bırakırlar. Tanrı huzurunda utanmayacak ve çıplaklıkla gayelerine ulaşırlar... (Kamelyalı Kadın)
- ... Çünkü ölüm yanımda duruyor. Sense benden o kadar çok uzaktasın ki... (Kamelyalı Kadın)
- Bu kadar çabuk ayrılacaktık madem, karşılaşmamıza hiç değmezdi. (Binbir Hayalet)
- İnsanlar bilhassa kötü davrandıklarında sözcüklerin değeri hususunda yanılırlar ve tam da yüceltilmeyi hak edenleri alçaltmak için onlara hakaret ederler. (Sainte - Hermine Şövalyesi)
- Ama içgüdülerden gelen nefret acımasızdır, hiçbir biçimde sönmez; kimi zaman küllenir gibi olur, ama bu küllerin altında daha fazla şiddetlenir. (Üç Silahşörler 4)
- “Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için” (Üç Silahşörler 5)
- Hırslı bir insan erişemeyeceği şeyleri arzular. (Demir Maske)
- "Ölümden çekinenin sevgisi az olur!" (Sainte - Hermine Şövalyesi)
- -Kedilerden ve farelerden daha tehlikeli bir hayvan var! -Hangisi? -İnsan! (Siyah Lale)
- Bildiğiniz gibi en tehlikeli mermiler düşmandan gelmiyor. (Üç Silahşörler (Çizgi Roman))
- "...bir başkası için ömrü boyunca yas tutacak birini tanımıyorum..." (Üç Silahşor)