Tevfik Fikret - Mehmet Kaplan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Tevfik Fikret kimin eseri? Tevfik Fikret kitabının yazarı kimdir? Tevfik Fikret konusu ve anafikri nedir? Tevfik Fikret kitabı ne anlatıyor? Tevfik Fikret PDF indirme linki var mı? Tevfik Fikret kitabının yazarı Mehmet Kaplan kimdir? İşte Tevfik Fikret kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Mehmet Kaplan
Yayın Evi: Dergah Yayınları
İSBN: 9789759953041
Sayfa Sayısı: 273
Tevfik Fikret Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Mehmet Kaplan’ın 1943 yılında sunduğu doçentlik tezi olan Tevfik Fikret adlı bu eserin ilk baskısı 1943’de yapılmış; 1971’de ise genişletilerek ikinci baskısı yayımlanmıştı.
Servet-i fünun edebiyatının en önde gelen şairini bütün cepheleri, özellikle eseri ve şahsiyeti ile tanıtan kitap, yıllardan beri üniversitelerimizde okutulmakta; Tevfik Fikret ile beraber Servet-i fünun şiiri için de daima başvurulan bir kaynak eser olarak değerini korumaktadır. Devrinde olduğu kadar ölümünden sonra da gerek şahsiyeti, gerekse şiirleri ile Türk düşünce ve edebiyat dünyasını etkilemiş olan Tevfik Fikret’in, sanat-şahsiyet münasebetleri bakımından incelenmesi, Türk şiiri ve kültürü ile uğraşanların ilgisiz kalamayacakları bir meseledir. Bu sebeple Tevfik Fikret’i, konuya yakınlık duyanların el altında bulundurmaları gereken bir eser olarak sunuyoruz.
Tevfik Fikret Alıntıları - Sözleri
- "yalnızlık içinde yalnızlığımı anlamamak için kaçtım; zira, orada, şehirde beni o kalabalık, insanlar öldürüyordu."
- Zaten fikirlerde aranılacak meziyet güzellik değil hakikattir.
- "refah içinde yüzerken de ahlaklı kalmak mühim bir meseledir."
- "Zafer biraz da hasâr İster.."
- O gün derince düşünmüş, fenâ yorulmuştum, Ve: "Böyle boş yere koşturmadansa efkârı "Bütün hakayıkı pâmâl edip atâletime "Biraz da rahâta baksam!..."
- Sende kalmıştı münfail, kırgın, Muztarib gönlümün son ümidi, Sen de gittin, senin de arkandan, Ağladım, ağladım, harâb oldum...
- "Gündüzleri izdiham içinde, herkesin birbiriyle uğraştığı bu ma'rekede nasılsa sürüklenen, sürüklenebilen hayatım, sefaletim, akşamları bir yük olurdu; omuzlarımı kıran, vücudumu ezen bir yük olurdu; sürükleyemezdim..."
- "Meserret çocukların, yalnız Çocukların payıdır!.." Meserret: Sevinç
- "Edebiyatsız millet, dilsiz insan kabilindendir."
- Göz açıldıkça ruh perdelenir. Acı bir levha şübhe yok ki hayat, Görmemek en büyük tesellidir.
- Muhteva mühimdir, şekil değil.
- Hakikatten korkma, dış âlemden çekinme, aldatıcı da olsa hayale sığınma...
- "her şeye üzülür, söylenir, bazı da hiddetlenirmiş. Sert söylemekten ziyade acı söylermiş."
- "Fakat niçin bu güzel yol sonunda bir uçurum?"
- "Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma. Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma."
Tevfik Fikret İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Mehmet Kaplan'ın 1943 yılında sunduğu doçentlik tezi olan Tevfik Fikret adlı bu eserin ilk baskısı 1943'de yapılmıştır. (Eserin arka tarafında yazılan bir bilgidir.) Tevfik Fikret eserinde, Mehmet Kaplan aynı zamanda Servet-i Fünun Dönemi öncesine ait bilgiler de vermiştir. Servet-i Fünun Edebiyatı'nın gelişmesinde Ara Nesil'in etkisini açıkça ortaya koymuştur. Tevfik Fikret'i yakından tanımak, şiirlerinden parçalar alınarak Servet-i Fünun Dönemi'ni ilişkilendirmek ve Servet-i Fünun Edebiyatı'nın ortaya çıkış nedenlerini öğrenmek bağlamında kapsamlı bir eserdir. (Hilal Sansarcı)
Tevfik Fikret üzerinde devir-şahsiyet-eser üçgeninde hazırlanmış, kendinden sonraki birçok esere kaynaklık etmiş bir kitap. Fikret'in hayatını, ızdıraplarını ve kaynaklarını, ailesiyle olan ilişkilerini, küskünlük ve kızgınlıklarını her yönüyle anlatan, Fikret'i görünmeyen taraflarıyla da irdeleyen, Kaplan'ın zengin kültürünün her cümlede hissedildiği okuması zevkli bilimsel bir eser. (Umut Demirtaş)
Tevfik Fikret/ şekil cehdi: "Fikret'te küçük yaşlardan itibaren kendisini gösteren ve bütün hayatınca devam eden bir şekil cehdi vardır.... Denilebilir ki Fikret için saadetin yarısından fazlası, güzel şekil ve güzel dekordur. Aşkta bile Fikret kadının ruhuna değil, kıyafetine bakar." Tevfik Fikret'in Aşiyan'ını gezmiştim. İnce zevke ve nizama hayran kalmıştım. Şimdi okudukça daha anlamlı hale geldi evdeki düzen ve incelik. Her şey ince ince düşünülmüş, sanatkarane dizayn edilmiş bir Aşiyan. Tevfik Fikret'in şekil çabasının tezahürünün yalnızca bir cephesi. (Ollricc)
Tevfik Fikret PDF indirme linki var mı?
Mehmet Kaplan - Tevfik Fikret kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tevfik Fikret PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Mehmet Kaplan Kimdir?
18 Mart 1915 tarihinde Eskişehir Sivrihisarda doğmuştur. Ortaöğrenimini Eskişehirde tamamladı. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yeni Türk Edebiyatı asistanı, 1939′da lisans, 1942′de doktora, 1943de doçent, 1952de profesör oldu.
1958-1959da Erzurum Atatürk Üniversitesinde dekanlık ve rektör vekilliği görevlerinde bulundu. Kaplanın ilk yazıları 1930ların sonunda Gençlik, İnkılapçı Gençlik dergilerinde göründü. 1943-1946 arasında İstanbul dergisinde yayınlanan inceleme ve eleştiri yazılarıyla tanındı. 1947den sonra Hareket, Şadırvan, İstanbul, çağrı, Hisar, Türk Edebiyatı gibi dergilerde yazdı.
Önceleri incelemelerini metnin anlatım biçimine dayandırırken; daha sonraki yıllarda sanatçının kişiliği, biyografisi, psikolojisi gibi öznel etkenlerle metin arasında bağlantılar kuran bir yaklaşımla edebiyat tarihine yöneldi. Dilin yenileşmesi karşısında tavır aldı. Kaplanın yabancı dilleri: Fransızca, İngilizce, Almancadır. 23-02-1986 tarihinde aramızdan ayrılmıştır.
Mehmet Kaplan Kitapları - Eserleri
- Kültür ve Dil
- Şiir Tahlilleri 1 Tanzimat’tan Cumhuriyete
- Tevfik Fikret
- Nesillerin Ruhu
- Şiir Tahlilleri 2
- Hikaye Tahlilleri
- Sevgi ve İlim
- Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 1
- Büyük Türkiye Rüyası
- Tanpınar'ın Şiir Dünyası
- Kültür ve Dil
- Edebiyatımızın İçinden
- Dönmeyi Düşünmediler
- Edebiyatımızın Bahçesinde Dolaşırken
- Yunus Bir Haber Verir...
- Diksiyon
- Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 3
- Türk Milletinin Kültürel Değerleri
- Oğuz Kağan Destanı
- Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 2
- Âli'ye Mektuplar
- Yavaş Yavaş Aydınlanan Tanpınar
- Köroğlu Destanı
- Dön Gel Geri
- Kalburdan Dökülen Masallar
- Doğumunun 100. Yılında Atatürk'e Armağan
- Atatürk Devri Fikir Hayatı 1,2
- Tevfik Fikret
Mehmet Kaplan Alıntıları - Sözleri
- Siyah açar güller ve siyah öter Ömrun gecesinde öten bülbüller (Tanpınar'ın Şiir Dünyası)
- milliyetçiliği dışa kapalılık diye anlamak yanlış bir görüştür. (Kültür ve Dil)
- Abdülhak Hamid, bir mektubunda "fazla güzellik" in bir kusur olduğunu söyler. (Edebiyatımızın Bahçesinde Dolaşırken)
- Gerçeği bütün ayrıntıları ile düşünmeyen hayalperestten korkunuz. O, sizi yarı yolda bırakır. (Sevgi ve İlim)
- Antik çağda, aktörler, geniş halk kitlesine uzaktan oynadıkları rolü belirtmek için yüzlerine maske takarlardı ve buna "persona" denirdi. (Edebiyatımızın Bahçesinde Dolaşırken)
- "Biz insanlar, şu etrafımızdaki cansız şeyler için ne biliyoruz? Yatak odalarımızın bir tarafında yahut baş ucumuzda duran şu komedin, içinde yattığımız şu karyola, üzerinde yemek yediğimiz masalar, duvardaki bir çerçeve, hülasa evimizi teşkil eden bu şeyler hakkında bilgilerimizin derecesi nedir? Galiba koca bir sıfır!.." (Hikaye Tahlilleri)
- Bütün medeni milletler, çocuklarının dillerini kendi kültür eserlerini bizzat okuyarak anlayacak bir seviyeye getirmek için çalıştıkları, lügat hazinelerini zenginleştirdikleri halde, bizde tam tersi yapılıyor. (Kültür ve Dil)
- En iptidai cemiyetlerden en ileri toplumlara kadar güzel söz söylemesini bilenler, kalabalıklara dünyayı şöyle veya böyle göstermişlerdir. Para babaları ve koltuk sahipleri kendilerini güçlü sanırlar ama tarihte pek çok örnek gösteriyor ki, bir memlekette kuvvetli bir fikir veya edebiyat akımı esmeye başladı mı, sarayları ve kaleleri temelinden sarsar. Sadece "hürriyet" fikrinin Fransız ihtilalinden sonra dünyada vukua getirdiği değişiklikleri hatırlamak kâfidir. (Kültür ve Dil)
- Anadolu Türk medeniyeti "Alp" tipi ile "Veli" tipinin ortak çalışması ile kurulmuştur. (Yunus Bir Haber Verir...)
- Türk gençlerine heyecan verici bir dava uğruna: "Gel öl!" deseniz ölürler. Fakat ciddi, sürekli ve metotlu çalışmaya gelemezler. (Büyük Türkiye Rüyası)
- Unutmayalım!: Motivasyon bulaşıcıdır. (Diksiyon)
- Tekerlemelerde mantık aramayınız. Tekerlemeler dilimizi ve beynimizi motorize ve sağlıklı düşünmeye zorlayan ses oyunlarıdır bunu unutmayınız. (Diksiyon)
- Büyük aksiyonlar ince duyguları yok eder. Ne Ahmed Cemil, ne Adnan bey hareket adamları değillerdir. (Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar 1)
- Artık şairin dört duvarı bizi alakadar etmiyor. Artık biz şairi odasına çekilmiş, saçlarını parmaklarına dolamış ve her akşam gölgeleri ve lambasıyla ağlaşan bir münzevi, çile dolduran bir derviş görmek istemiyoruz. Artık şair 'dört duvarın içinde kendisi için bir mahluk değil ' cemiyet içinde cemiyet için bir halık olmayı öğrenmelidir. (Tanpınar'ın Şiir Dünyası)
- Milletler de fertler gibi, ancak kendi kabiliyetlerine, inançlarına göre yaşamak ve gelişmek suretiyle şahsiyet haline gelirler. Biz ne kadar kendimize zorlarsak zorlayalım, coğrafyamızın, tarihimizin, kültürümüzün, dilimizin dışına tamamıyla çıkamayız. Eski bir fıkra, öküz olmaya özenen kurbağanın kendini şişirirken çat diye çatladığını anlatır. İlminde, hikmetinde ilk şartı, ❝kendini bilmek❞tir. Kendi varlığını unutarak başkası olduğunu zannetmek bir ruh hastalığıdır. (Büyük Türkiye Rüyası)
- Türkler yeniden doğma sırrına sahip olan nâdir milletlerdendir. (Yunus Bir Haber Verir...)
- mecnun çöl gecelerinde yıldızlara baka baka dünyayı, kendisini ve hatta leylâ'yı unutur da karanlığın içinde kaybolup gitmeyi arzular. (Edebiyatımızın İçinden)
- Bir milletin dilini bozdunuz mu, onun bütün kültür faaliyetlerini aksatmış, mazi ile olan alakalarını kesmiş, halihazırda cereyan eden fikir hareketlerini tam bir karışıklık içine düşürmüş olursunuz. Dili alt üst edilmiş bir millet, kendisini yaşatan an’anevî kıymetlerden mahrum kaldığı gibi, istikbâlini yaratacak olan içtimai bir fikir nizamı da kuramaz. Böyle bir cemiyette vâzıh, derin ve ince bir ilim ve tefekkür hayatı doğamaz. (Nesillerin Ruhu)
- Bugünkü Türk hikâyecilerinin birçoğu hayat görüşlerini idare eden fikirler yüzünden sanatı unutmuşlardır. Onların eserleriyle, okuyucuda, ihtilale götüreceğini umdukları bir nefret ve isyan hissi uyandırmak gayesini güttükleri çok bellidir. Dünyaya geldiğinden beri masal, destan, mabet, saray, heykel, resim ve musiki yaratan mahluku, onlara göre idare eden bir tek şey vardır: Mide! O bir tek gaye güder: Karnınını doyurmak! İnsan hakkındaki bu dar görüş, onları kötü şeyler yazmaya mahkûm etmiştir. Sait Faik, insanın her şeyden önce şair mizaçlı olduğuna inanır, ilk hikâye kitabının ilk hikayesinde bu görüş açıkça ortaya konulmuştur: (Edebiyatımızın İçinden)
- yıllardan sonra birdenbire eski sefalet ve cehaleti ile karşımıza çıkınca ondan nefret ettik. ona gerici, yobaz, mürteci dedik. (...) bu merhametsizce tepeden bakışın bir ahlaksızlık olduğunu hissetmedik. (Nesillerin Ruhu)