Tipi - Lev Tolstoy Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Tipi kimin eseri? Tipi kitabının yazarı kimdir? Tipi konusu ve anafikri nedir? Tipi kitabı ne anlatıyor? Tipi kitabının yazarı Lev Tolstoy kimdir? İşte Tipi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Lev Tolstoy
Çevirmen: Hazal Yalın
Yayın Evi: Helikopter
İSBN: 9786055819415
Sayfa Sayısı: 140
Tipi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bu kitapta yer alan üç hikâye de 1856'da yazılmış. Tolstoy da bu sırada 28 yaşında. İlk hikâye olan "Tipi," Tolstoy'un en dikkat çekici hikâyelerindendir. karakterlerin olağanüstü bir canlılıkla çizilmiş olması bir yana, sıradan bir doğa olayını öylesine dramatik resmeder ki, okur kendini onun içinde bulur, hatta neredeyse üşüdüğünü hisseder. İkinci hikâye, "Tenzil-i Rütbe"de Tolstoy'un derin insan sevgisi, hem de son derece itici bir Guskov karakteriyle ortaya serilir. Hikâyenin dramatik finaline kadar okur, Guskov'a belli bir sempatiyle yaklaşır, zavallılığına rağmen onun bir alçak olmadığını düşünür. Son hikâye, "Toprak Ağasının Sabahı," yazarının kişisel deneyimlerini yansıtır. Romanın baş karakterş Nehlyudov, belli ki Tolstoy'un kendisidir: hayatını köylülerine, iyiliğe ve erdeme hasretme düşüncesi ve eylemi Tolstoy'a aittir.
-HY-
(Tanıtım Bülteninden)
Tipi Alıntıları - Sözleri
- "Sen ölmeyiz san."
- İnsanın tabiatın güzelliğini bir başına izlediğinde hissettiği o yavan, fakat daha hoş olan can sıkıcı duygunun keyfini sürüyordum.
- Peki, şu görkemli ve yüksek duvarlar ardındaki tüm bu insanların ruhlarında şimdi ne olup bittiğini kim biliyor?
- Kime fenalık etmiştim ben?"
- Acaba uğruna onca masum kanın döküldüğü, onca suçun işlendiği eşitlik bu mu?
- Çünkü iğrenç biriyim ben, bu hayat beni yok etti, bende olan herşeyi öldürdü.
- ...derinden mutsuz olan bir insanı bile kınamış olmanın pişmanlığıyla doluydum.
- O zaman hercai de olsak, pek aklı başında ve saygıdeğer insanlar olmasak da insandık yine de.
- "Böyle aptal aptal gidilmez!" diyordu bana öğütçü...
- 'Dünyanın en büyük nimeti nedir?' diye sorun, hepsi veya yüzde doksan dokuzu alaycı bir ifadeyle dünyanın en büyük nimetinin para olduğunu söyleyecektir size.
- Nihayetinde tüm bu insanlar budala ve duygusuz değil; belki de tüm bu donuk insanların birçoğunda bendeki gibi bir içsel âlem vardır, birçoğununki çok daha karmaşık ve ilginçtir bile. Öyleyse neden yaşamın en güzel mutluluklarından biri olan birbirinden keyif almaktan, insandan keyif almaktan kendilerini mahrum ediyorlar?
- Bana öyle geliyor ki, hiçbir şey yapamam ben, kimseyi şaşırtamam...
- İnsan keşke katı ve kesin bir şekilde yargılamamayı, düşünmemeyi öğrenebilseydi, keşke kendisine yalnızca ebediyen soru olarak kalması için yöneltilmiş sorulara cevap vermeseydi!
- O aydınlıkta, ben karanliktayım...
- Yoksulun da bir şekilde yaşaması gerektiğini idrak etmek istemiyorlar.
Tipi İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitabı dünden başlayan kar yağışı ile okumaya başladım.Baya empati kurarak okudum. kitap/tipi--41483 3 hikayeden oluşuyor. İlk hikaye adını aldığı tipi. yazar/lev-tolstoy'un şöyle bir özelliği var ayrıntıları muhteşem.Ama öyle böyle ayrıntı değil. Aklımıza gelmeyen en ince ayrıntılar, detaylar. Okurken gözünüzün önüne birebir eksiksiz geliyor. 2. Hikaye Kafkasya anılarından tenzil-i rütbe. Eh işteydi. 3. Hikaye Toprak Ağa'nın sabahı aslında 2.hikayedeki prens başrolde. Ben çok beğendim. Bu arada yazar/lev-tolstoy'un Türklere karşı sempatisi ve beğenisi var bunu kitaplarında görüyoruz.( Bu kitapta da bir iki yerde var hatta prens köyü terk ederken İstanbul'u ve güzel kizlarini düşünüyor.) Keyifli okumalar (SİMA)
Tolstoy’un yaşamından ve eserlerindeki farklı dönemlere dair yansımalarının olduğu tipi, kronolojik açıdan da bir seçki niteliğindedir. Genellikle eserlerinde din, devlet, toplum, aile, özgürlük, sanat ve estetik konularını ele alan yazar, Tipi öyküsünde insan ve doğa tasvirleri ile gerçekçiliğin doruk noktasındadır. Kitaba isminin veren öykünün haricinde bir öykü ve üç masal daha var. Luzern, yazarın edebi açıdan olduğu kadar dünya görüşünü yansıtması açısından da değerlidir. Toplumsal ve felsefi konularla ilgilendiği dönemde yazdığı, Irgat Yemelyan ve Boş Davul, Üç Mesel ve Üç Soru eserlerinde, halk kıssalarından etkilenerek toplumsal gerçekçiliğe de vurgu yapmıştır. Tolstoy okuyan bilir ki, insan, dünya, hayat ve ölüm iç içedir. Masallarında bile koskocaman bir felsefe bulunur. İnsanın çocuk yanına dokunurken, onun düşüncesini de etkilemeye çalışmaktadır. Bu yönüyle de Tolstoy, topluma yabancı değil toplumun içindedir. Severek okuduğum bu eseri herkese tavsiye ederim. . ”Tek bir doğru zaman vardır; oda şimdiki andır, En doğru zaman budur, zira ancak o zaman hakimiyet bizdedir; en önemli kişi ise şimdi buluştuğunu insandır, çünkü bu insanın başka biriyle işinin olup olmayacağını kimse bilemez, en önemli işte ona iyilik etmektir, çünkü insan bu dünyaya yalnızca İyilik etmek için gönderilmiştir.” . Kitapla kalın (Kamelyalı Kadın)
Yazarımız bir Kafkas yolculuğu sırasında yaşadığı mevsim zorluklarını hikaye yapmış. Atların çıngırakları ve sürücülerin korkulu anları yazar tarafından çok güzel ifade edilmiş. Tolstoy un bitmez tükenmez kalemle resim çizme tekniği , sizinde olayın içine dahil olmanızı sağlıyor. (Sezar Agustus Romulus)
Kitabın Yazarı Lev Tolstoy Kimdir?
Lev Tolstoy 28 Ağustos 1828 tarihinde Moskova'da doğdu. Babası Kont Nikolay İlyiç Tolstoy, 1812 Napolyon Savaşlarına katılmış emekli bir yarbaydı.
Tolstoy romanlarında, insanoğlunun ne kadar değişik karakterli olduğunu vurgular. ''Savaş ve Barış'', ''Anna Karanina'' insan tahlileri ve canlı tasvirler bakımından birer baş eserdir.
Lev Tolstoy'un kendini arayış serüveni ölünceye kadar sürdü. Karısı bile onu anlamadı. Tolstoy, bir çocuk gibi hayata küstü ve kaçtı. Seksen iki yaşındaki karanlık ve yağışlı bir Ekim gecesinde köyünden ayrıldı. Yolda hastalandı 7 Kasım 1910'da küçük bir tren istasyonunda hayata veda etti.
Lev Tolstoy zengin bir ailenin çocuğu olarak Rusya'nın Tula şehrindeki Yasnaya Polyana adlı konakta doğdu. Çok küçük yaşlarında önce annesini, sonra babasını kaybetti, yakınlarının elinde büyüdü. Çocukluğundan beri gerçekleri incelemeye karşı büyük bir ilgisi vardı. Öğrenimini tamamlamak için Moskova'ya gitti. Çalışkan zeki bir öğrenci olarak başarı ve sevgi kazandı. Fransızcasını ilerletmiş, Voltaire'i ve J. J. Rousseau'yu okumuş, bu iki yazarın kuvvetli etkisinde kalmıştı. Yasnaya-Polyana'ya döndü, yoksul köylüler arasına katıldı. İlk eseri olan "Çocukluk"u bu sıralarda yazdı.
Lev Tolstoy Bir süre sonra orduya girdi; Kafkasya'ya gitti. Kafkas halkının yoksulluk dolu yaşayışlarını ele aldığı izlenimlerle ilk gerçekçi hikâyelerini yazdı. 1854'te Kırım savaşı'na subay olarak katıldı. Sonra askerlikten ayrılıp Petersburg'a gitti. Bir kısım eserlerini oldukça sakin geçirdiği o yıllarda yazdı. Gene de içinde, aradığını bulamayan bir ruh çalkalanıyordu. Batı Avrupa ülkelerinde uzun bir gezintiye çıktı. Almanya, Fransa, İsviçre'de dolaştı. Yurduna dönüşünde gene Yasnaya-Polyana'ya yerleşti. Asalet ünvanlarından, lüksten sıkılıyordu. Köyünde bir okul kurdu. Bu okul, öğrenim, eğitim bakımından yepyeni bir kurumdu. Huzura kavuştuğuna kanaat getirdikten sonra, 1862'de evlendi.
Lev Tolstoy evlendiğinde karısı Sophie Behrs kendisinden 16 yaş küçük olup henüz 18 yaşındaydı. Bu evlilik onun düzenli bir hayat özlemini giderecekti. Bu evlilikten 13 çocukları oldu; bu çocukların 3'ü bebek iken, biri 5 diğeri de henüz 7 yaşında iken öldü. Eserlerinden en kuvvetli olan iki romanı "Savaş ve Barış" ile "Anna Karenina'yı" bu dönemde yazdı. Karısı, eserlerini yazmasında en büyük yardımcısıydı. Hatta "Savaş ve Barış"ın düzeltmelerini 12 kez yapıp yazmıştır. Aradan bir süre geçince yeniden, bu sefer eskilerden daha şiddetli bir moral çöküntüsüne uğradı. Geniş halk yığınlarının, özelikle Rus köylüsünün yoksul, perişan durumu onu çok üzüyordu. Bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Kaba saba giyiniyor, giydiği her elbiseyi kendisi dikiyordu. Değişmeyen tek tarafı bıkıp usanmadan yazmasıydı. "Kroyçer Sonat", "Efendi ile Uşak", "Karanlıkların Gücü", "İman nedir", "İnciler", "Kilise ve Devlet", "İtiraflarım" hep bu yılların ürünleridir.
Lev Tolstoy Eserlerinde insanlığın çeşitli meselelerine değinen Tolstoy'un dünya ölçüsünde bir sanat ve fikir değeri vardır. Kendi ülkesinin toplumsal siyasal çalkantılarını, halkının yaradılışını, yaşayışını büyük bir ustalıkla yansıtmıştır. Gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden olduğu kadar, bir filozof ve bir eğitimci olarak da ün kazanmıştı. Yukarıda sayılanların dışında "Diriliş", "Gençliğim", "Çocukluk", "Hacı Murat", "Ayaklanış", "Sergi Baba", "Tanrı Bizim İçimizdedir", "Kazaklar", "Tesadüf", "İki Süvari" gibi eserleri vardır.
Lev Tolstoy 82 yaşındayken, 1910 yılında öldü. Kış ortasında evini terk ettiğinde hasta düştükten sonra, Astapovo'da tren istasyonunda zatürre'den öldü. Polis, cenazesine katılmak isteyenlere ulaşımı sınırlandırmak için çalıştı, ama binlerce köylü cenazesinde sokakları doldurdular.
82 yaşında vefat eden Lev Tolstoy birçok kez büyük sıkıntılar yaşamıştır. Marksizm'den etkilenerek oluşturduğu mülkiyet konusundaki radikal fikirleri nedeniyle bütün servetini köylülere dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Bu sebeple ailesiyle arası açıldı. Hıristiyan anarşizmini geliştirmeye çalıştığı kitabı "tanrının egemenliği içimizdedir" kitabıyla yeni bir hristiyanlık akımı tanımlaması, Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edilmesine sebep oldu. Tolstoy, ömrünün son yıllarını büsbütün derbeder bir şekilde geçirdikten sonra, bir küskünlük sonucunda, evini bırakıp yollara düştü. Astapovo tren istasyonunda ölü olarak bulundu. Ölümüne zatürrenin sebep olduğu bilinmektedir. Hayatı boyunca yaşamın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalıştı. Eserlerinde bunu eksiksiz olarak yansıtmayı hedef edinmiş en büyük Rus yazarlarından birisi olarak edebiyat ve dünya tarihindeki yerini aldı.
Lev Tolstoy Kitapları - Eserleri
- Hacı Murat
- İnsan Neyle Yaşar?
- Kazaklar
- Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
- Anna Karenina
- Aile Mutluluğu
- Aslan ile Köpek Yavrusu
- Hazreti Muhammed
- Çocukluk
- Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik
- Sivastopol
- İvan İlyiç'in Ölümü
- Kreutzer Sonat
- Diriliş
- Sergi Baba ve İki Hafif Süvari
- Efendi ile Uşağı
- Erik Çekirdeği
- İtiraflarım
- Ateşi Kıvılcımken Söndürmeli
- Aşkın Yasası - Şiddetin Yasası
- Sevgi Neredeyse Tanrı Oradadır
- Üç Ölüm
- Şeytan
- Tanrı'nın Egemenliği İçinizdedir
- Hayatın Anlamı
- Masallar
- Bir Gencin Dramı
- Gençlik
- Her Şeye Rağmen Sevgi
- Sanat Nedir?
- Din Nedir?
- Vahşi Zevkler
- Ve Işık Karanlıkta Parlıyor
- Kafkas Tutsağı
- İçimizdeki Şeytan
- Hayat Üzerine Düşünceler
- İnsana Ne Kadar Toprak Lazım
- Hayatı Sorgulamak
- Bilgelik Kitabı
- Hikayeler
- Günlükler
- Tipi
- Bütün Mutluluklar Birbirine Benzer
- Fil ile Tilkiler
- Baskın
- Halk İçin Hikayeler
- Öyküler
- Ölüm Manifestosu
- Karanlığın Kudreti
- Canlı Ceset
- Yaşlı Kavak
- İlkgençlik
- İhtiyar Adam ve Torunu
- Tanrı Her Şeyi Bilir
- Zamanımızın Köleliği
- Dekabristler
- İncil'in Kısa Bir Özeti
- Tolstoy'un Risaleleri - 2. Cilt
- Tolstoy'un Risaleleri - 1. Cilt
- Davulun Sesi
- Katya
- Yunan Öğretmen Sokrates
- Çocuk Gibi Olun
- Şahin İle Horoz
- Küçük Şeytan
- Sahte Kupon
- Savaş ve Askerlik Üzerine
- Yurtseverlik, Askerlik ve İtaatsizlik Üzerine
- Kralın Hediyesi
- İnancım Neden İbarettir?
- Dua
- Savaşa Karşı Yazılar
- Çömlek Alyoşa
- Anna Karenina - 3. Cilt
- Tolstoy'dan Seçme Öyküler
- Yaşayan Ölü
- Anna Karenina - 2. Cilt
- Hikmetli Sözler
- Savaş ve Barış - 2. Cilt
- Savaş ve Barış - 3. Cilt
- Savaş ve Barış - 4. Cilt
- Hiddet
- Tolstoy Gandhi Mektuplaşmaları
- Ruh
- Bethink Yourselves
- Polikuşka
- Tolstoy Bütün Eserleri 3
- Balodan Sonra
- Gri Tavşan
- Seçilmiş əsərləri - 1. Cilt
- Ruh ve Ölüm
- Gençlik - 2. Cilt
- Vatanseverliğe Karşı
- Anna Karenina - 4. Cilt
- Felsefe-i Hayat
- İman ve İtikad
- Aşk ve Öfke
- Корней Васильев (Korney Vasiliev)
- Gizli Notlar
- Bütün Eserleri 10
- Bütün Eserleri 11
- Bütün Eserleri 12
- Ölümden Sonra Dirilme - Cilt: 3
- Çilekler
- Tövbe Edin
- Kuğular
- İki Qusar
- İman Vicdan Ve Dua
- Halk İçin Hikayeler - 1. Cilt
- Halk İçin Hikayeler - 2. Cilt
- Halk İçin Hikayeler - 3. Cilt
- Ainsi Meurt L'amour
- Budala İvan
- Yaban Çilekleri
- Tanrı Gerçeği Görür Ama Bekler
- Tolstoy Bütün Eserleri 14 (Ciltli)
- Aforizmalar
- Yolcu ve Köylü
- Risaleler - İnsanın Dokuz Hali
- Muhabbet
- Kelam
- Masallar
- Basübadelmevt
- Father Sergius
- Söz ve Eşitsizlik
- Bir İzdivacın Romanı
- Çocukluk ve Gençlik Yılları
- Susa Bilmirəm
Lev Tolstoy Alıntıları - Sözleri
- Biz de böyleyiz işte... (İnsana Ne Kadar Toprak Lazım)
- İnsan eğer çok yaşasaydı o nispette çok değişimlere uğrardı. İnsan başlangıçta bir bebekken sonra küçük çocuk, sonra yetişkin ve daha sonra da ihtiyar olurdu. Fakat insan ne kadar değişim geçirirse geçirsin kendisine daima "ben" demiştir. Bu "ben" bebeklikte, yetişkinlikte ve ihtiyarlıkta her zaman kişinin yanındadır. İşte değişmeyen bu "ben" ruh adını verdiğimiz şeydir. (Ruh ve Ölüm)
- "İnsan kazanayım derken kendim kayboldum." (Tanrı Her Şeyi Bilir)
- "Böyle anlarda bir felakete ne kadar yakın olduğumu bilseydin, kendimden ne kadar korktuğumu!" (Anna Karenina - 3. Cilt)
- Bu da yaşamak mı sanki! İnsan ya tam ölmeli ya da tam yaşamalı. Tövbe, tövbe! (Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik)
- Insana öyle geliyordu ki yeni bir şeyi anlamak için büyük bir hevesle atılıyor ancak amacına erdikten sonra o şeyden nefret etmeye de hak kazandığını düşünüyordu. (Gençlik - 2. Cilt)
- Kalben sakin ve uysal olun, hayatınızda mutluluğu bulursunuz. (İncil'in Kısa Bir Özeti)
- Sağlığı ile övünenin değil hasta olanın hekime ihtiyacı vardır. (İncil'in Kısa Bir Özeti)
- -Çünkü sen kendin için, mutluluğun için yaşamak istiyorsun. +Bu dünyada başka ne için yaşanır ki? -Tanrı için yaşamak gerekir Martin. (Hikayeler)
- ''Kabahatlerin en korkuncu, nankörlüktür...'' (Çocukluk)
- Bu acıyla da aynı şey olacak, zaman geçecek ve umurumda olmayacak. (Anna Karenina)
- Ben, hayattan hiçbir beklentisi olmayan, mahvolmuş bir adamım artık... (Hikayeler)
- Ölmek için referansa ihtiyaç yok (Anna Karenina - 3. Cilt)
- Bence her insan bencildir,ve bütün yaptiklari da bu yüzdendir. -Bencillik,insanin kendisini en iyi ve en akilli olduğuna inanmiş olmasidir.. (Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik)
- Ve insanlar, kurtuluşu, her insan için zorunlu olan, tüm dinsel öğretilerde ve her bir insanın yüreğinde yazılan, 'kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma ve yakınlarını öldürme' yasasını yerine getirmekte aramalıdırlar. (Yurtseverlik, Askerlik ve İtaatsizlik Üzerine)
- İndi ki,bu dünya günahla doludur və ondan imtina etmək lazımdır,onda nəyə gərəkdir onun gözəllikləri? Bu işrəti niyə yaratmısan? (Sergi Baba ve İki Hafif Süvari)
- 'Öldün mü toprağa gömerler, sonra da mezarında ot biter, o kadar işte. Başka hiçbir şey yok' (Kazaklar)
- Ben, niçin bütün dünyanın dâhiyane bulduğu Shakespeare'in yapıtlarını beğenmemekle kalmıyor, bunları bir de iğrenç buluyordum? (Sanat Nedir?)
- Tarihsel olarak dekabristler,1825 Aralık ayında çarlığa karşı (Dekabr, Rusçada "Aralık" demek)meydan okumaya cüret etmiş ilk devrimcilerdi.hemen hepsi de Rus aristokrat ailelerinden geliyordu ve büyük bir çoğunluğu ise 1812'de Napoleon ordularına karşı savaşmışlar, kahramanlıklarıyla öne çıkmışlardı. (Dekabristler)
- erkekler böyle düşünürsünüz.. Kendinize özgürlük tanıdınız, kadını ise kuleye tıkmak niyetindesiniz. Kendinize gelince her şeye izin verirsiniz.. (Kreutzer Sonat)
Editör: Nasrettin Güneş