Titanic Kemancıları - Bekir Coşkun Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Titanic Kemancıları kimin eseri? Titanic Kemancıları kitabının yazarı kimdir? Titanic Kemancıları konusu ve anafikri nedir? Titanic Kemancıları kitabı ne anlatıyor? Titanic Kemancıları PDF indirme linki var mı? Titanic Kemancıları kitabının yazarı Bekir Coşkun kimdir? İşte Titanic Kemancıları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Bekir Coşkun
Yayın Evi: Bilgi Yayınevi
İSBN: 9789752205864
Sayfa Sayısı: 336
Titanic Kemancıları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Kaptan “Çalın” diyordu...
“Kemanlar çaldığına göre gemi batmıyor” diye düşünenler…
…devrilen sancak direklerini sorgulamadılar bile...
Ülkenin yurtseverleri, Atatürkçüleri, cumhuriyete gönül vermiş aydınları...
Bu ülkeyi kuran güç, koca Türk ordusunun komutanları, şerefli subayları...
Bilim adamları, hocalar, gazeteciler, yazarlar alınıp götürüldüğünde...
Kemancılar çaldılar…
Hukuk, eğitim, bürokrasi çöktüğünde...
Üniversiteler, medya, sendikalar, devrimin getirdiği kurumlar çöktüğünde...
Kemancılar çaldılar…
Bu, sıradan bir çarpma değildi...
Buzdağının görünmeyen yanı vardı...
…
Karanlık bir gecede devletin omurgası parçalanıp, gövdesi gömülürken...
Dinleyin...
Titanic kemancıları çalmaya devam ediyor.
Bir ülkenin neresinde hadise varsa, nerede sorun, nerede acı, nerede isyan, nerede rezalet, nerede kahır...
Oraya yetişmek gibi bir günahın ürünü her bir yazı...
Yazılarım kaybolsun istemedim...
Onları emanet edecek en iyi yeri seçtim.
Kimler için yazdıysam onlara...
Size emanet yazılarım.
Titanic Kemancıları Alıntıları - Sözleri
- Babalar, anneler birer okul olun ... Okul artık sizsiniz ... Çocuklara laik cumhuriyeti, cumhuriyet sevdasını, cumhuriyet devrimlerini öğretin ... Mustafa Kemal'i anlatın ... Unutmasınlar ...
- Sıcak günlerden, radyo sesi gelen açık pencerelerden, sulanan toprak kokularından, şen serçe cıvıltılarından, yere kadar sarkmış elma dallarından, o küçük geveze çalıkuşundan eser yok ... Yerinde yok hiçbiri. .. Bu sonbaharların içinde ne çok hüzün ve ayrılık var ... Sevgilinin gidişi gibi ...
- Onlara Mustafa Kemal'i hatırlat... Bu Cumhuriyet'in nasıl kurulduğunu, bir gece meşalelerini yakıp yola çıkan bir avuç yürekli-yiğit insanın aydınlığa doğru büyük yürüyüşünü, bu ülkenin nasıl var olduğunu... Ve bugünleri; ihaneti anlat...
- ... Atatürk'ü ve onun ilkelerini çekip çıkarttığınız an, biz ulus olmaktan çıkıyoruz. Etnik kavgalar başlıyor, mezhepler cemaatler öne geçiyor, yönümüz kayboluyor, bizi birleştiren ve bir arada tutan her şey yok oluyor, biz yeterince biz olamıyoruz...
- Onlara Mustafa Kemal'i hatırlat... Bu Cumhuriyet'in nasıl kurulduğunu... Bir gece meşalelerini yakıp yola çıkan bir avuç yüreklinin, yiğidin aydınlığa doğru büyük yürüyüşünü... Bu ülkenin nasıl var olduğunu... Ve bugünleri... İhaneti anlat. Mutlaka anlat!
- Ben, Cumhuriyet kadınlarının yobazlığa-ilkelliğe-karanlığa asla yenilmeyeceklerine inanırım her zaman.
- Atatürkçülük; bağımsız, özgür, demokrat, saygın, çağdaş, modern, gelişmiş bir ülkenin bireyi olma idealinin adıdır... Adam olmaktır Atatürkçülük...
- Onu silmek istiyorsunuz... Ama onsuz olmaz... Marşları dahi olmadan, hadi kırmızı halıda yürüyün de görelim...
- “Kendi kapımı çalıp, merdiven altına saklandım kimi geceler, komşular kimsesi yok demesinler.” diye...
Titanic Kemancıları İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bekir Coşkun'un yazılarını seviyorum. Kitabı yazılarını tekrar tekrar okuyabilmek için aldım. Yazılar son derece içten yazılmış ve içinde bulunduğumuz durumla ilgili güzel tespitler var. (SihirliFlut)
Bekir Coşkun'un bazı gazetelerde yayınlanan, her zamanki sivri diliyle belli yerlere ve çevrelere dokundurmalar yaptığı yazılarından derlenen kitap. (Hasan Fuat Bayrak)
Titanic Kemancıları, Bekir Coşkun'un makalelerinden oluşan bir kitap. Gazetede yazdığı makaleleri toplamış bu kitapta. Kitabı okurken çağını şaşırmış bir Ziya Paşa ya da Nef'i okuyormuşum gibi hissettim. Bence güzel bir kitap olmuş. (Hacer)
Titanic Kemancıları PDF indirme linki var mı?
Bekir Coşkun - Titanic Kemancıları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Titanic Kemancıları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Bekir Coşkun Kimdir?
1945 yılında Şanlıurfa'da, memur bir babanın çocuğu olarak dünyaya geldi. Ankara’da Yüksek Gazetecilik Okulu’ndan mezun olduktan sonra 1974’te foto muhabiri olarak işe başladı. Daha sonra polis muhabirliği, parlamento muhabirliği yaptı. 1978’de Günaydın Gazetesi'ne geçti. Köşesinin adı Dokuzuncu Köy’dü. 1987’de Sabah Gazetesi'nde Onuncu Köy başlıklı köşesini yazmaya başladı. 1993'teHürriyet Gazetesi'nde geçti. Şu ana kadar yayımlanmış 4 adet kitabı bulunmaktadır: "Dövlet", "Avukatımı İstiyorum", "Pako'ya Mektuplar" ve "Ben Pako". Köpeği Pako’nun adıyla kaleme aldığı yazılar yayımlanmıştır. TRT'de yayımlanan "Pako’ya Mektuplar" adlı dizi başta BBC olmak üzere altı AB ülkesi televizyonu tarafından satın alınmıştır. Hayvansever kişiliğiyle de bilinen yazar; keman çalabilmektedir, bir doğa ve deniz tutkunudur. Yaz ayları Ayvalık'ın Cunda Adası'nda ikâmet etmektedir.
Bekir Coşkun, 9 Eylül 2009 tarihi itibarıyla Hürriyet Gazetesi'den ayrılmıştır. Bekir Coşkun, 25 Eylül 2009 tarihi itibarıyla HaberTürk gazetesinde yazılarına başlamıştır.
2010 yılında Cumhuriyet gazetesiyle anlaşan Coşkun, 14 Mart 2014'te Sözcü'deki ilk yazısını yazdı.
2017 yılı Ekim ayında kanser tedavisi nedeniyle yazılarına ara veren Bekir Coşkun, o tarihten bu yana sağlığı el verdiği sürece Sözcü gazetesindeki köşesinden okurlarıyla buluşmayı sürdürüyordu.
Son yıllarında kanser tedavisi gören Sözcü gazetesi yazarı Bekir Coşkun 18 Ekim 2020 günü Ankara Şehir Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.
Bekir Coşkun Kitapları - Eserleri
- Başın Öne Eğilmesin
- Titanic Kemancıları
- Dövlet
- Pako'ya Mektuplar
- Sevgiliye
- Ben Pako
- Avukatımı İstiyorum
- Büyük Oyun
Bekir Coşkun Alıntıları - Sözleri
- Sıcak günlerden, radyo sesi gelen açık pencerelerden, sulanan toprak kokularından, şen serçe cıvıltılarından, yere kadar sarkmış elma dallarından, o küçük geveze çalıkuşundan eser yok ... Yerinde yok hiçbiri. .. Bu sonbaharların içinde ne çok hüzün ve ayrılık var ... Sevgilinin gidişi gibi ... (Titanic Kemancıları)
- "Unutmak... Aslında iyi bir şey. Özellikle acı çeken insanların en büyük destekçisidir diye düşünüyorum, unutmak..." (Pako'ya Mektuplar)
- İnsan ya da köpek... Hiç fark etmiyor. Acı çekiyoruz, unutuyoruz. Ama her unutulan acının izi, yüreklerimizde çizikler bırakıyor. Bunu adına "yaşlanmak" diyorlar belki... (Ben Pako)
- Babam, "Kum görünce işemek yok" dedi. Çüşşş... Kum görünce dayanamadığımı biliyor. Yani bu tatil, kum görünce doğru eve koşup işemek mi?.. Yine olsun.. Ömrümde ilk kez tatile gideceğim... (Ben Pako)
- Yine yoksun bu gece, Üşüyorum bebeğim. Ellerim kardelen, Kar altında yüreğim. Geceler zulüm bana, Sensizlik ölüm bana. Çığ düştü yuvamıza, Kar altında yüreğim. Pervin Şakar (Ben Pako)
- Cami avlusunda her gün baş gösteriyor, işine ara verip namaz kılıyor, durmadan umreye hacca gidiyor, badem bıyıkları ve kılık kıyafeti ile "Ben Müslümanım." diyor. Dinci gözükmeyenlere kızıyor. Din, iman sözcükleri dilinden düşmüyor Ama sahtekâr Başka insanlara saygısız Ikiyüzlü ve bedavacı... (Başın Öne Eğilmesin)
- Her canlının acı çekebileceğini bilmeyen var mı? Bunun için acı çekmeniz gerekmez, acı çekenleri duymalısınız... Ve acının insanlara özgü olmadığını bilmelisiniz... Acı ya da acısız... Yaşam sürüyor... (Ben Pako)
- Eskiler böyle derlerdi: "Dövlet..." "Döv" ve "Yönet" gibi bir şey... Dövletin ilk varlık belirtisi dövmesiydi çünkü... Misal, jandarma devriyesinin köylüyü önüne katıp kuzu kuzu karakola götürmesi... Ya da polise şöyle bir uğramanın, birkaç tokat yemeyle eş anlama gelmesi... Yüce Türk milleti, çocuklarının askere gidip biraz dayak yemesini de "adam olmanın ilk şartı" saymadı mı?.. Dövlet, döver çünkü... (Dövlet)
- Neydi o eskiden yağ , margarin kuyrukları ?.. Artık kuyruklar yok... Tek kuyruk var , bu yağ kuyruğu... Misal şu yağa bakın: "Hanfendi bu Köşk size öbüründen daha çok yakışmış ..." "Sağol şekerim ..." (Dövlet)
- Aldırmamayı deniyordum... “Aldırma Gönül” şarkısını çok severim ben. O şarkı Andree ile evlenmeden önce zor günlerimizin şarkısıydı.Tıpkı şarkının şairi Sabahattin Ali gibi kendimizi güzel bir kıyıda ama hapishanede hissettiğimiz zaman kanunum ile çalardım “Aldırma Gönül”ü... (Başın Öne Eğilmesin)
- Ben yeşil tepeleri severim... Dağları, dereleri, otları, sazları, dikenleri severim... Uzaktaki kayalıkları, bataklıkları, çalılıkları ... rüzgarda sallanıp duran devedikenlerini ... ovaları, nehirleri, uzaktan köpek seslerinin geldiği yaylaları... Sevdalıyım ben... Yeşil tepelere sevdalı... (Pako'ya Mektuplar)
- Onlara Mustafa Kemal'i hatırlat... Bu Cumhuriyet'in nasıl kurulduğunu, bir gece meşalelerini yakıp yola çıkan bir avuç yürekli-yiğit insanın aydınlığa doğru büyük yürüyüşünü, bu ülkenin nasıl var olduğunu... Ve bugünleri; ihaneti anlat... (Titanic Kemancıları)
- "Görüyorsunuz; insan ya da hayvan, acılarımız acıdır." (Pako'ya Mektuplar)
- Artık sağlık için tedbir alınıyor... Enflasyon için tedbir alınıyor...Eğitim için tedbir alınıyor... Nüfus planlaması için tedbir alınıyor.. Ve yeni yeni sorunlar çıktığında, devlet büyükleri televizyona koşup açıklıyorlar: "Gerekli tedbirler alınmış olup..." Zaten tedbir üstüne tedbir alındığı için memleket böyle, gördüğünüz gibi... (Dövlet)
- Karlı sabahlar kuşlar için, karlı geceler kediler, köpekler için açlık demek, ölüm demek... Benim hatırım için... Bir avuç kırıntıyı kuşlara vermeyi, kapının önüne bir parça sofra kalıntısını bırakmayı deneyin. Bunun karşılığında size hiçbir ödül yok. Ama göreceksiniz: Bir an kendi varlığınızı düşündüğünüzde, gözünüzün önünde bir kedi yavrusu geçecek, bir kuş uçacak. Ve bir ses duyacaksınız: "Sen iyi insansın..." (Ben Pako)
- Araba krikosu ile suyun içindeki teknemin pervanesini değiştirmeye kalktığımda balıkçılar sormuşlardı: "Ehliyet Ankara'dan mı?.." ... Demokrasi olmadan "demokratik parlamenter sistem" sahibi olan bir ülkenin çocukları, deniz ve gemi görmeden de kaptan olabilir... (Pako'ya Mektuplar)
- Gözyaşları merhamettir, sevgidir... İyi yürekli canlıların gözyaşları vardır... Sevgisiz, acımasız, merhametsizlere gözyaşı gerekmez... (Ben Pako)
- Haksızlık altında adalet, tahammülsüzlük altında demokrasi, tahakküm altında özgürlük hikaye! (Başın Öne Eğilmesin)
- Babalar, anneler birer okul olun ... Okul artık sizsiniz ... Çocuklara laik cumhuriyeti, cumhuriyet sevdasını, cumhuriyet devrimlerini öğretin ... Mustafa Kemal'i anlatın ... Unutmasınlar ... (Titanic Kemancıları)
- “Kendi kapımı çalıp, merdiven altına saklandım kimi geceler, komşular kimsesi yok demesinler.” diye... (Titanic Kemancıları)