diorex
life
Dedas

Tokyo-Montana Ekspres - Richard Brautigan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Tokyo-Montana Ekspres kimin eseri? Tokyo-Montana Ekspres kitabının yazarı kimdir? Tokyo-Montana Ekspres konusu ve anafikri nedir? Tokyo-Montana Ekspres kitabı ne anlatıyor? Tokyo-Montana Ekspres PDF indirme linki var mı? Tokyo-Montana Ekspres kitabının yazarı Richard Brautigan kimdir? İşte Tokyo-Montana Ekspres kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 23.07.2022 10:00
Tokyo-Montana Ekspres - Richard Brautigan Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Richard Brautigan

Çevirmen: Melis Oflas

Orijinal Adı: Tokyo-Montana Express

Yayın Evi: Altıkırkbeş Yayınları

İSBN: 9786055532314

Sayfa Sayısı: 287

Tokyo-Montana Ekspres Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Richard Brautigan, Beat Kuşağı ve sonrasında gelen Hippi sürecinin bayrak yazarlarından biri, biri derken başlıcası. Dönemin -yani buhran sonrası dönemin- kurtuluş vaat etmese de insanların sarılmaktan vazgeçmedikleri bir-iki isminden olan Richi, bu bir iki ismin birçoğu gibi çok fazla içti, ve gene bu bir iki ismin yaptığı gibi kafasını kendisine ait bir av tüfeğiyle parçaladı. Tüm Beat yazarlarının görmezden gelinmeye çabalanan ana edebi özelliği olan şairlik onda da vardı. Bir şairdi. Bir şair olmasına rağmen hep romanları üzerinde duruldu. O buna aldırış etmedi. Romanları da onun için uzun şiirlerdi kısa cümlelerle kurulan. Biz bile hala şiirlerini bir kitapta topla(ya)madık(ama hepsi çevrildi). Şiir okunmayan ülkelerin standart sorunları bunlar ve doğal olarak bu Brautiganın umurunda değil/olmazdı yani. Tokyo-Montana Ekspres 9 kitabını okumuş ya da bizim öyle farz ettiğimiz- ülke okuru için daha önce hiç yayımlanmamış bir metin, yayıma hazırladığımız kısa hikayelerini saymazsak, şiirleri haricinde ülke topraklarında neredeyse basılmamış Richard Brautigan kitabı kalmadı. Richard Brautiganın standart yazım tarzı: kısa cümleler, ve bu cümlelerin haikumsu yapısı, salt kendine ait o inanılmaz naif-ince espri yeteneği ve elbette ki kadınlar-ı

Kendi içine akıp duran bir yol kitabı!

Tokyo-Montana Ekspres Alıntıları - Sözleri

  • Zaman, tıpkı yaşlanmak gibi, geçmek bilmedi.
  • İnsanı onlarca yıllık ölüme taşıyan o eller yıllardır soğuktu.
  • Tehlikelerle dolu bir yolculuğa çıkmış fani bedenlerden ibaretiz hepimiz, doğumla başlayan ve ölümle biten.
  • Yalnızca hâlâ nefes aldığıma dair soyut, kireçli bir farkındalık kaldı geriye.
  • Çocukluk yavaş yavaş kaybolurken oyunlar da kayboldu. Unutuldular ya da bir tavanarasına kaldırıldılar.
  • Daha önce bir çift çoraba bakıp da hüzünlendiğim olmamıştı hiç
  • Tarihte hepimizin rolü var. Benimki bulutlar.
  • Tren, tıpkı ihtiyar bir adamın çok eskide, belki de gençliğinde kalan bahar düşleri gibi solmuş ve onu bekleyen ne varsa artık geçmişte kalmış.
  • Hayatınızda her şeyi saklamaya yetecek yer olmadığını zamanla öğrendim.
  • öldü ve gerçekleşemeyecek bütün beklentiler sona erdi. Her şey sona ermişti.
  • Kimsenin yaşamadığı bir yerde hayatlarını kurmaya gidenler tuhaf, yarı deli insanlardır mutlaka.
  • 1875 yılının aralık ayının başlarında, hiç de mutsuz değilken, karların üzerinde yüzüstü ölüme yatarak geleceğini tamamen tüketmiş ve bir daha hiçbir zaman bulunamayacak bir mezara gömülmüştü.
  • Toplumun akıl sağlığı yerinde, dengeli kesiminin yerleşilmemiş sınırlara yerleşmeye öncülük etmek isteyeceğini sanmıyorum. Yarı deli insanlar kimsenin yaşamadığı yerlerde yaşamlarını kurmaya giderler. Tuhaf bir tür.
  • Gerçekteyse kemikleriniz, kaslarınız ve kanınız yıprandığında, kalbiniz unutulmaya yüz tuttuğunda, içinde yaşadığınız tüm evler yok olduğunda ve insanlar uygarlığınızın var olduğundan pek emin olmadığında yaşlanırsınız.
  • Eve gitmek için bir kaygı duymuyorum çünkü yalnızım. Döndüğümde yalnız ve kimsesiz uyuyacağım bir köprü altı gibi beni bekleyen boş bir yatak bulacağım.

Tokyo-Montana Ekspres İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İnceleme: Beat kuşağının haylaz temsilcisi Brautigan... Tokyo-Montana Ekspresi kara mizahla anlatılan, ironik, mini otobiyografik öykülerden oluşuyor. Amerikan kültüründen izler taşıyor. Hiç de şizofren teşhisi koyulmuş bir yazarın öyküleri değil sanki. "Talihsiz Bir Kadın", "Yani Rüzgar Her Şeyi Alıp Götürmeyecek", "Tokyo-Montana Ekspresi"nden sonra yazarla özdeştik sanki. Sırada"Kürtaj" isimli kitabı var. Keşke intihar etmeseydi de, daha çok yazabilseydi. Hayatının büyük kısmını minik gerçekliklere ilgi duyarak geçirmiş. Buna öykülerinde rastlıyorsunuz. Kitapta da bahsedildiği gibi Brautigan, bazen çöpe atılan Noel ağaçlarını ölümsüzleştiren fotoğraflarda, kulubeyi şehrin meydanına çevirdiği ampullerde, idam mahkumların mönülerinde, patlamış mısır etiketinde, kar tanelerinin dansında hikâyesine malzemeler çıkarıyor. Hayvan mezarlığını gezip öykü yazıyor. Yazarla tanışanların onun kalemini, mizahını seveceğinden eminim. Keyifli okumalar efendim. (Rabia)

Richard Brautigan'ın, yetmişli yılların sonlarına doğru yazdığı, Montana'da ve Tokyo yolculuklarında gözlemlediği, yaşadığı, belki de düşündüğü şeylerı anlattığı; bir, iki, en fazla üç sayfadan oluşan kısa hikayelerinin derlendiği bir kitaptır, bu. Şimdi efendim, Brautigan'ı bilen bilir; olası bir hippi yaşam tarzı yakalamak uğruna yazarın hayatı bir hayli sefil, akılsız ve hatta uyuşuktur. Hayatındaki bu Tokyo yolculukları edebi ve kişisel yönlerine bir entellektüellik kattığı düşünülse de; buradaki yazılardan anlıyoruz ki aynı sefalet ve uyuşukluk Tokyo'da da devam ediyor; yani, değişen bir şey yok... Bu kitabı siz kiymetli okuyuculara tavsiye edebiliyor muyum emin değilim. Aslında yazarın sadece 'Babil'i Düşlemek' ve 'Talihsiz Kadın' başlıklı kitaplarını tavsiye edebilirim. Diğer kitaplarının okumasında herhangi bir amaç saptayamıyorum... İyi okumalar... (Black Garden)

Tokyo-Montana Ekspres PDF indirme linki var mı?

Richard Brautigan - Tokyo-Montana Ekspres kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tokyo-Montana Ekspres PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Richard Brautigan Kimdir?

Richard Gary Brautigan (d. 30 Ocak 1935 - ö. 1984), Amerikalı yazar.

Tacoma, Washington’da doğdu. Zor bir çocukluk geçiren Brautigan, bundan pek bahsetmezdi. Söylentiye göre, babasının kim olduğunu bilmiyordu. Babası ise, Brautigan’ın ölüm haberi duyulana kadar onun babası olduğunun farkında değildi. Başka bir söylentiye göre, Brautigan 20’li yaşlarında, bir polis karakolunun penceresine taş attığı için Oregon Eyalet Hastanesi’ne gönderildi. Burada kendisine paranoyak-şizofren teşhisi kondu ve şok terapisi uygulandı.

1955’te San Francisco'ya taşındı ve burada “beat” hareketinin bir parçası oldu. 8 Haziran 1957’de Reno, Nevada’da Virginia Dionne Adler ile evlendi. Bilinen ilk şiiri “The Second Kingdom” 1956’da yayımlandı. Bunu 1959’da, 24 şiirden oluşan ilk kitabı “Lay The Marble Tea” izledi. 1960’ların sonuna doğru Brautigan’ın işleri popülerlik kazanmaya başladı. En bilinen eserlerinden “Trout Fishing in America” (Amerika’da Alabalık Avı/6.45/Çev: Zekeriya S. Şen), “Willard and his Bowling Trophies” (Willard ve Onun Bowling Kupaları/6.45/Çev: Zekeriya S. Şen), “Sombrero Fallout” (Sombrero: Bir Japon Romanı/6.45/Çev: Zekeriya S. Şen)ve “In Watermelon Sugar” (Karpuz Şekerinde/YKY) bu dönemde yayımlandı. Brautigan, 1972’de Yellowstone National Park’ın kuzeyindeki Pine Creek (Montana)’e taşındı ve iddiaya göre 8 yıl boyunca dinleti ve röportaj isteklerini geri çevirdi. 1961 yılında karısı ve çocuğuyla birlikte ikinci elden satın aldığı bir Plymouth'ın arkasına taktığı karavanla, Idaho nehirlerinin kıyılarında kurduğu kamplarda yazmaya başladı. Doğaya duyduğu derin saygı ve doğanın bağrında münzevi hayatı seçişi, onu Amerikan pastoral geleneğine bağlayacaktı. 60'larda yazdığı ve dönemin ruh halini yansıtan romanlarıyla karşı kültürün en popüler yazarlarından biri oldu. Beat Kuşağı'nınKuzeybatılılar diye adlandırılan kolu içerisinde değerlendirilen Brautigan'ın romanlarını diğerlerinden ayrımlı kılan, çok duyarlı ve kolay kırılan kahramanlarının dünyaya hükmeden kaos karşısında yalnızlığa çekilmeleridir.

1979 Aralık’ında, The Modern Language Association’ın San Francisco’daki bir toplantısında; Gary Snyder, Philip Whalen, Robert Bly ve Lucien Strykile birlikte “Zen ve Çağdaş Şiir” konulu bir panele katıldı. Son kitabı “So the Wind Won’t Blow It All Away” (Yani Rüzgar Her Şeyi Alıp Götürmeyecek/6.45)’i 1982’de yayımladı.

70'lerin sonlarında büyük ölçüde okur kaybına uğramış ve ruhsal bir bunalımla birlikte alkol dozunu artırmaya başlamıştı. O dönemde sadeceJaponya'da popülerliğini koruyordu ve sözü geçen yılların büyük bölümünü Tokyo'da ve Montana'daki çiftliğinde geçirecekti. 1984 yılında küçük bir balıkçı köyü olan Bolinas'a yerleşti. Evine kapandı, uyuyamıyor ve sınırsızca içiyordu. Duyarlılığı bu hayatı kaldıramayacak kadar keskinleşmişti. Dostlarıyla "ava çıkıyorum" diye vedalaştıktan üç hafta sonra 25 Ekim 1985 günü Brautigan’ın Bolinas, Kaliforniya’daki evine giren arkadaşları, bedenini 1 şişe alkol ve 44 kalibrelik bir tabancanın yanında buldular. Brautigan’ın intihar ettiği varsayıldı.

Richard Brautigan Kitapları - Eserleri

  • Kürtaj
  • Yani Rüzgar Her Şeyi Alıp Götürmeyecek
  • Karpuz Şekerinde
  • Talihsiz Kadın
  • Babili Düşlemek
  • Willard ve Onun Bowling Kupaları
  • Japonya Günlükleri
  • Amerika'da Alabalık Avı
  • Çimlerin İntikamı
  • Sombrero Bir Japon Romanı
  • Tokyo-Montana Ekspres
  • Big Sur’un Güneyli Generali
  • Tanrım, O Kadar Güzelsin Ki Yağmur Başladı
  • Hawkline Canavarı
  • Bana Bir Öykü Anlat

Richard Brautigan Alıntıları - Sözleri

  • Dünya tımarhaneleri ve kiliseleri açıp kapıyordu tıpkı dalgın bir ihtiyarın pantolonun düğmesini açacağına kapaması gibi. Pantolonunun içindeki tuvaleti mi kullanacaksın ihtiyar? (Tanrım, O Kadar Güzelsin Ki Yağmur Başladı)
  • Ah, Marcia, senin uzun sarışın güzelliğin liselerde öğretilsin istiyorum, böylece çocuklar tanrının tende müzik gibi yaşadığını ve sesinin bir güneşığı klavseni gibi olduğunu öğrenirler. (Tanrım, O Kadar Güzelsin Ki Yağmur Başladı)
  • Hilda, güzel enerjini yükseltmek adına bir şiir yazmak istiyorum çünkü hareketlerinden başak burcu erdemini seviyorum Harika bir şey: üzgünüm, beni affet, sanırım o şiir bu. (Tanrım, O Kadar Güzelsin Ki Yağmur Başladı)
  • Çikolatalı kekin pişmesi on yedi yıl sürmüştü. (Çimlerin İntikamı)
  • Yaşam yerine tatlı şarabı kullanıyordu çünkü kullanacak yaşamı kalmamıştı. (Çimlerin İntikamı)
  • o öğretti bana onu sevmeyi ve çiçeğim dedi bana. (Tanrım, O Kadar Güzelsin Ki Yağmur Başladı)
  • Belki de bir yere döndüğünüzde, aslında oradan hiç ayrılmamışsınızdır, çünkü geri dönmeyi beklerken bir parçanız hala oradadır. (Talihsiz Kadın)
  • Toplumun akıl sağlığı yerinde, dengeli kesiminin yerleşilmemiş sınırlara yerleşmeye öncülük etmek isteyeceğini sanmıyorum. Yarı deli insanlar kimsenin yaşamadığı yerlerde yaşamlarını kurmaya giderler. Tuhaf bir tür. (Tokyo-Montana Ekspres)
  • Aslında mezarlığa doğru yol alıyorsanız, gece her zaman daha karanlıktır. (Babili Düşlemek)
  • Gerçekten de acıklı, hepsi de benim tasarımım ve yapıtım, yani aslında suçlanabilecek başka kimse yok. (Yani Rüzgar Her Şeyi Alıp Götürmeyecek)
  • Ve evet: enteresan bir şey daha; insanlar onun yazdıklarını okuduklarında çok büyük bir komedi yazarı olduğunu düşünse de o asla yazdıklarına gülmezdi. (Sombrero Bir Japon Romanı)
  • Savaştan bıkmıştık. Bazen elma ağacına tırmanır ve sessizce ağlardım... (Yani Rüzgar Her Şeyi Alıp Götürmeyecek)
  • Yaşamın inişleri ve çıkışları vardır. Benim yaşamımsa şu anda sadece yukarı çıkabilirdi. (Babili Düşlemek)
  • Gerçek derken yaptığım vurguyu fark ettiniz mi? Gerçek. Şiir bunun üstesinden gelemiyor. Gerçekle yüzleş, dedi adam şiire. (Çimlerin İntikamı)
  • İnsanı onlarca yıllık ölüme taşıyan o eller yıllardır soğuktu. (Tokyo-Montana Ekspres)
  • Gece onunla kalmak istiyordum. Uykusunda güzel olacağını ve benim dönüşümü bekleyeceğini biliyordum. Öyleydi. (Karpuz Şekerinde)
  • Siyah, sessiz karpuzlardan saat yapan bir adam hatırlıyorum, yaptığı saatler hiç ses çıkarmazdı. (Karpuz Şekerinde)
  • Gecenin yarısı bitti sayılır; Gençliğinde öyle: yalnızım. (Tanrım, O Kadar Güzelsin Ki Yağmur Başladı)
  • Lee Mellon heybetli bir ateş yaktı, bizde sade kahve içerek ateşin etrafına oturduk. Kedilerde aramızdaydı, tüylü eğrelti otları gibi ateşin önüne kuruluşlardır. Herkes hoşnut ve rahattı. Kediler tarih öncesi anılarının derinliklerinden mırıldıyorlardı. (Big Sur’un Güneyli Generali)
  • Bir sonuca varmayan şeyleri düşünmekle çok fazla zaman harcardı. En ufak şeylerde kafası patlamış mısır makinesine dönerdi. (Sombrero Bir Japon Romanı)

Yorum Yaz