diorex
Dedas

Toplu Eserler 1 - H. P. Lovecraft Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Toplu Eserler 1 kimin eseri? Toplu Eserler 1 kitabının yazarı kimdir? Toplu Eserler 1 konusu ve anafikri nedir? Toplu Eserler 1 kitabı ne anlatıyor? Toplu Eserler 1 PDF indirme linki var mı? Toplu Eserler 1 kitabının yazarı H. P. Lovecraft kimdir? İşte Toplu Eserler 1 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 23.05.2022 09:00
Toplu Eserler 1 - H. P. Lovecraft Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: H. P. Lovecraft

Çevirmen: Hasan Fehmi Nemli

Yayın Evi: Dost Kitabevi

İSBN: 9788457900008

Sayfa Sayısı: 502

Toplu Eserler 1 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yeni keşfedilmiş ve sonsuz bir dünyanın daha önce hiç anlatılmamış, kötücül öyküsü... Sorgulanamayan inançlar ve sarsılmaz gibi görünen toplumsal katmanların ayrıştığı ipince sınır... Gecenin sırrıyla irkilen, uzak olduğu kadar yakın, bıçaksırtı bir metafor... Tüm kehanet ve mucizeleriyle somut bir evren tasarımı olarak dehşet... Varlığıyla dünyayı lanetleyen bir giz ve çıkışsız bir aynalar salonu...

H.P. Lovecraft, kınında uyuyan kadim bir yüzle size dönüyor...

İçindekiler

- Delilik Dağları’nda

- Charles Dexter Ward Vakası

- Cadı Evindeki Düşler

- Randolph Carter’ın İfadesi

- Bilinmeyen Kadath’a Düş Yolculuğu

- Gümüş Anahtar

- Gümüş Anahtarın Açtığı Kapıların Ötesi

Toplu Eserler 1 Alıntıları - Sözleri

  • "Güzellik ve ışık yayılırken, ocağın yanında uyuyan parlak tüylü kara bir kedi sahibinin sıçrayıp çığlık atmasından rahatsız oldu ve esneyerek kalktı."
  • Şansımızın hep yaver gitmesinde neredeyse tekinsiz bir şeyler vardı.
  • Danforth, gerçekten de, üniversite kütüphanesinde kilit altında tutulan Necronomicon'un kurt yeniği nüshasını baştan sona okuma cesaretini gösterebilmiş birkaç kişiden biri olarak bilinir...
  • Kara Adam’la buluşmalıydı.. ve hep birlikte en büyük kaosun merkezindeki Azathoth’un tahtına gitmeliydiler. Kadının söylediği buydu. Azathoth’un kitabını kendi kanıyla imzalamalı ve bağımsız araştırmaları bu noktaya kadar geldiğine göre kendine yeni bir gizli ad almalıydı ..
  • bizler tanrının iç organlarıyız ve o sadece kendi etini yer.
  • Şansımızın hep yaver gitmesinde neredeyse tekinsiz bir şeyler vardı.
  • Antarktika rüzgârı öfkeyle kesik kesik esiyordu. Manzaradaki bir şey bana.. Nicholas Roerich’in tuhaf ve rahatsız edici Asya tablolarını ve deli Arap Abdul Alhazred’in korkunç Necronomicon’undaki efsanevi Leng yaylasınının daha tuhaf ve daha korkunç betimlemelerini anımsattı. Üniversite kütüphanesindeki bu iğrenç kitaba göz attığıma sonradan bin pişman olmuştum.
  • Şeritlerin birleşim yerlerinde katlanan ve bir yelpaze gibi açılan bir sorguç ya da kanada benzeyen ilginç oluşumlar görülüyor. Kanat açıklığı iki metreyi geçen biri dışında kanatların hepsi büyük ölçüde hasar görmüş. Bu yapı, gezegenin ilk dönem efsanelerindeki bir canavarı, özellikle de Necronomicon’daki efsanevi ‘Eskiler’i anımsatıyor.
  • Eksiksiz numunelerin en eski efsanelerdeki bazı yaratıklara olan tekinsiz benzerliği, Antarktika dışında eski bir varoluşun düşünülmesini zorunlu kılıyor. Dyer ile Pabodie Necronomicon’u okumuş, ClarkAston Smith’in metne dayanarak yaptığı karabasan tabloları görmüşlerdi, bu yüzden dünyadaki yaşamı şaka olsun diye ya da yanlışlıkla yaratmış olduğu ileri sürülen ‘Eskiler’den söz ettiğimde beni anlayacaklardır.
  • Kutup topraklarını ardımızda bıraktık ve maddenin ilk defa canlanıp, gezegenin henüz soğumuş kabuğu üzerinde yüzmeye başladığı bilinmez çağlarda, yaşamın ve ölümün, uzayın ve zamanın karanlık ve şeytani güçlerle ittifaklar kurduğu bu tekinsiz ve lanetli ülkeyi geride bıraktığımız için Tanrıya şükrettik.
  • Altımızdaki inanılmaz manzaraya aptal aptal bakarken dilimizin ucuna ‘Corona Mundi -Dünyanın Çatısı-’ gibi türlü türlü fantastik deyişler geldi. Bu ölü kutup dünyasını ilk gördüğümden beri sık sık aklıma takılan tekinsiz eski efsaneleri şeytani Leng yaylasını, Mi-Go’yu Himalayalar’ın iğrenç Karadam’mı, insanlık öncesi dönemlere ilişkin imalarla dolu Pnakotic Elyazmalarını, Cthulhu Mezhebi’ni, Necronomicon’u, şekilsiz Tsathoggua ve bu yarı-varlıkla ilişkili şekilsiz yıldız döllerinden daha kötü şeyler üzerine Kuzey ülkelerinin söylenlerini düşündüm yeniden.
  • Bu yer sıradan bir kent olamazdı. Dünya tarihindeki arkaik ve inanılmaz bir dönemin, dış kolları, bildiğimiz hiçbir insan ırkı henüz maymunluktan insanlığa adım atmadan çok önce yer sarsıntılarının karmaşası arasında yok olup gitmiş olan ve en karanlık, en fazla çarpıtılmış efsanelerde belli belirsiz anımsanan bir dönemin ilk çekirdeğini ve merkezini oluşturmuş olmalıydı. Efsanevi Atlantis’in, Lemuria’nın Commoriom’un , Uzuldaroum’un ve Lomar topraklarındaki Olathoe’nin -bırakın dünü- ancak bugün sayılabileceği bir Paleojen büyükkent uzanıyordu burada.. Valusia, R’lyeh , Mnar topraklarındaki Ib ve Arabistan Çölü’nün Adsız Kenti gibi adı fısıltıyla anılan insanlık öncesi küfürlerle eş tutulabilecek bir büyükkent.
  • Onlar bu yaşamın yaratıcıları ve köleleştiricileriydiler ve Pnakotic Elyazmaları’yla-Necronomicon’un korku içinde ima ettiği eski korkunç efsanelerin kaynağı olduklarına hiç kuşku yoktu. Onlar, dünyanın henüz genç bir gezegen olduğu dönemde yıldızlardan süzülerek gelen -tözlerini yabancı bir evrimin biçimlendirdiği ve güçleri bu gezegenin yetiştirdiği her şeyden üstün varlıklar olan- “Yüce Eskiler”di.
  • Bu koyu kıvamlı kütlelerin Abdul Alhazred’in korkunç Necronomicon’unda üstü kapalı bir şekilde sözünü ettiği, ama bu Deli Arabın bile, alkaloid içeren bazı bitkileri çiğneyenlerin düşleri dışında yeryüzünde bulunduklarını ileri sürmediği “shoggoth”lar olduğuna hiç kuşku yoktu.
  • Güney Pasifik’te yeni bir karanın yükselmesiyle çok büyük olaylar başladı. Deniz dibi kentlerinden bazıları taş taş üstünde kalmayacak şekilde yıkıldı; ama felaketler bununla kalmadı. Başka bir ırk-ahtapot biçimli, belki de efsanevi Cthulhu soyundan karada yaşayan bir ırk- evrenin sonsuzluğundan çıkageldi ve Eskiler’i bir süre için tamamen deniz diplerine çekilmeye zorlayan müthiş bir savaş başladı aralarında. Karadaki çok sayıda yerleşim açısından çok büyük bir darbeydi bu. Daha sonra barış yapıldı yeni topraklar Cthulhu soyuna bırakılırken denizler ve eski topraklar Eskiler’e kaldı

Toplu Eserler 1 İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kesinlikle Muhteşem bir kitaptı. Lovecraft'ın tekinsiz, karanlık ve gizemli hikâyelerini okumak, o tekinsiz ve gizemli dünyada gezinmek oldukça güzel. Lovecraft'ın mistik ve gizemli öykülerini okurken gerilir ve aynı zamanda da korkuyu iliklerinize dek hissedersiniz. Zira onun yaratıkları bu dünyadan olmayan, uzayın derinliklerinden gelmiş acımasız uzaylılardır. Peltemsi, kabarcık bedenleri, ahtapot gibi vantuzlu ve uzun kol ve bacaklar. Bakılamayacak denli dehşetengiz yaratıklar ve daha niceleri. Kadim yaratıklar ve büyükler ile bağ kuran insanlar bu bu insanların akıbetleri, düşlerin sonsuzluğuna bir anahtar ile dalıp çok farklı bir bedene bürünen bir adamın hikâyesi ve daha nice huzursuz edici hikâyeler... Lovecraft çoğu yazara ilham olmuştur ve hâlâ ilham olmaya devam etmektedir. Onun yazmıi olduğu bu karanlık hikâyeler onu korkunun tartışmasız en büyük ustalarından biri yapmıştır. Stephen King, Joe Hill ve daha bir sürü korku yazarına kaynaklık etmiş ve onların çok güzel eserler vermelerini sağlamıştır. İyi bir korku kitabı okumak istiyorsanız, sizi Lovecraft'ın tekinsiz, sinsi ve karanlık dünyasına davet ediyorum. ♡ Esenle Kalınız. (Edebi Hayat)

Kitabın ilk hikayesini okurken uzunca bir süre kendi aklımdan şüphelendim. Cümleye başlıyordum ama bitmiyor da bitmiyordu. Azıcık dikkatim dağılsa okuduğum cümleyi hiç anlamayıp başa dönmek zorunda kalıyordum. Beynim faaliyetini yavaşlatıyor muydu yoksa ! Bunca yıl hor kullanılmaktan IQ' m mu düştü, 5G nöronlarımı mı yaktı, gezegenler yanlış diziliminde olup beni de etkiledi diye kara kara düşünmeye başlamıştım :) Artık kaderime razı olup PES diyerek, klasikleri okumak da buraya kadarmış diye küsüp dili basit kitapları okumaya yönlenecektim ki... H. P. Lovecraft dünyası beni kabul etti. Yoksa vazgeçişin karanlık çukurlarında, debelenecektim artık. Bu yazarla ilgili ne söylenebilir ki? Bambaşka bir hayal gücü, kendi zamanının ötesinde düşler ve boyutlar. Eserlerinde bilim kurgu ile korkuyu birleştiren ilk yazarmış. Stephen King, Bentley Little, Joe R. Lansdale ve Neil Gaiman'ın bulunduğu birçok bilim kurgu yazarına esin kaynağı olduğunu ve benim bu yazarlardan King ve Gaiman' a nasıl hayran olduğumu düşünürsek H.P. Lovecraft' ı sevememek bende travmaya sebep olurdu. Ben çılgın ve uçuk yazarları, sınırları zorlayan yazarları daha çok seviyorum. Bir çeşit meydan okumayla karşılıyorum onları. Hodri Meydan ! Siz hayal edersiniz, ancak hayaliniz mükemmelse ben inanırım. İçinde yaşadığımız dünyayı ve insanları da anlamak gerekiyor. Her tür kitap değerli bu nedenle. Bu kitap içinde yedi adet öykü bulunuyor; İçindekiler - Delilik Dağları’nda - Charles Dexter Ward Vakası - Cadı Evindeki Düşler - Randolph Carter’ın İfadesi - Bilinmeyen Kadath’a Düş Yolculuğu - Gümüş Anahtar - Gümüş Anahtarın Açtığı Kapıların Ötesi (Galadriel)

Konu ‘ilkler’ üzerine olunca Lovecraft sadece bölgesel ya da ülkesel değil tüm dünyada ilk olacak işleri başardığından onun tüm eserlerini içeren ortalama 500 sayfalık 3 kitabını ele geçirmenin mutluluğuyla güzel bir Pazar gününde başladım kitaba. Güzel bir Pazar (gerçi Pazar geçti ama) dediğime aldanmayın tabi. Bu kitabında yazdığı 7 hikayesini görüyoruz. Bunlar sırasıyla Delilik Dağlarında, Charles Dexter Ward Vakası, Cadı Evindeki Düşler, Randolph Carter’in İfadesi, Bilinmeyen Kadath’a Düş Yolculuğu, Gümüş Anahtar ve Gümüş Anahtarın Açtığı Kapı. Şimdi bu hikayeleri sırasıyla değerlendirelim. Spoiler içermesi muhtemel ve uzun bir inceleme olacağını düşünüyorum. Ona göre tepki verirsiniz artık. Delilik Dağlarında: en başta Lord Dunsany’nin The Dreamer’s Tales (ülkemizde A Dreamers Tales adında satışta) kitabından alındığını düşünüyoruz. Şu cümlesinden: Ve en sonunda Delilik Dağları denilen fildişi tepelere ulaştık. Şimdi kitabın içerisine bir giriş yapalım. Kitapta bir coğrafi unsurlar var. Tam bir yürüyen çöp bidonu tiplemesi aslında. Ancak o dönemin gerçek ve bilinen ölçüleri mağaralar ve tepeler için bu muydu yoksa yazar sadece okuduğu ansiklopedi tarzı kitaplardan mı bu ölçümlere vardı bilemiyorum. Kitabın oluşturduğu atmosfer güzel ama hani bir Mühendislik öğrencisi miyim yoksa sadece bir okur muyum işte buna cevap veremiyorum burada. Oldukça karmaşık bilgilere sahip içeriği var. Aklımda kalan ve belki de uzun zamandır aradığım bir tanımı da buldum. Xifodon. Evet şimdi de manasını verelim. Nesli tükenmiş, ilkel ancak tam da yerine cuk diye oturacak ve birçoğumuzun yakın arkadaşlarını tanımlamakta kullanacağı yere geldik: bulduğu her şeyi yiyen ilkel bir yaratık. Evet, tam da bu aradığım tanım. Bunun yanında bahsettiği Yüce Eskiler bölümü gerçekten hoşuma gitti ve yazarda şunu fark ettim. Kendine ait bir dünya yapıyor, şehir ve hayvan isimlerini kendisi uyduruyor. Sonra uydurduğu bu unsurları kitaplarında sıkça kullanıyor. Hani her hayalini önce yazıya sonra da gerçeğe dökerek okuyucuyu etkilemesini biliyor. Helal olsun. Son olarak da şundan bahsedeceğim. Hikâyenin sonuna doğru yani 130’dan sonra ama tam sayfayı hatırlamıyorum. İnsanlığın huzuru ve emniyeti için bazı gerçeklerin saklanmasının daha uygun olacağına dair. Gerçekten ama gerçekten çok hak verdiğim bir cümleydi. Aslında cümleyi burada paylaşmak isterdim ama henüz taraması bitmediği için -daha doğrusu başlamadığımdan- şu an paylaşımını yapamıyorum. Bu kitap için söyleyeceklerim bu kadar. Geçelim diğer kitabımıza. Charles Dexter Ward Vakası: Akılda kalan en iyi cümlesi şeklinde başlamak istediğim ve defalarca tekrar ettiğim halde aslını unuttuğum ‘Geri gönderemeyeceğin hiçbir şeyi çağırma’ betimlemeli garip bir eser daha. Hikâyenin dördüncü bölümünün ilk kısmında aslında bölümü temelden özümseyen bir cümle mevcuttu. “Dünyanın en akıllı ve en büyük insanları da dahil her yaştan insanın mezarını, bir zamanlar onu canlandıran ve bilgi sahibi yapan bilinç ve bilgi izlerini zamanın eskittiği küllerinden kazanmak umuduyla, soyuyorlardı.” Charles Dexter’in atası olan bir büyücünün (Joseph Curwen) yaşadığı dönemde ölülerle yaptığı deneylerin anlatıldığı kitapta oldukça abartılı ve konudan alakasız kaçan yerler de mevcuttu ancak fena değildi. Cadı Evindeki Düşler: Harvard ile kıyaslanabilecek, yazarın Harvard’ı diyebileceğimiz Miskatonic Üniversitesi. Kötülerin ve cadıların yaşadığını anlattığı Arkham şehri. Batman da bu şehirde mi kötüleri kovalıyordu acaba? Neyse, en kısa şekliyle olaya şöyle değinelim: Cadı katliamından kaçan bir cadının oturduğu eve daha sonradan yerleşmiş bir üniversite öğrencisi konu edinilir. Bu bölüm bunun üzerinden devam eder. Fena olmayan bir hikâye. Randolph Carter’in İfadesi: Randolph ve Warren’in bir mezarlığa gitmeleri, Warren’in ölmesiyle ilgili ifade vermesi üzerine 10 sayfa bile olmayan kısacık ama gizemli bir yazı. Bilinmeyen Kadath’a Düş Yolculuğu: Başrolde gene Randolph Carter karakterini gördüğümüz, rüyada görülen Tanrıların yaşadığı kenti arama öyküsünü okuyoruz. Ngarek’teki taş yüzü bulma hikayesi öyle gelişiyor, öyle uçuk kaçık yerlere gidiyor ki, insan ne okuduğunu şaşırıyor bazen. Aslında iyi giden bir kitap ama böyle korkmamaya ve hatta sıkılmaya devam edersem kalan seriyi okumayacağım gibime geliyor. Gümüş Anahtar & Gümüş Anahtarın Açtığı Kapıların Ötesi: Tanrı, Yaratılış ve Yeniden Diriliş gibi kavramların sorgulandığı bu son 2 hikâyede sonlara doğru biraz çekici gelse de hayallerimi yıktırdı. Açıkçası beklediğimin çok altında ve bana hitap etmeyen bir kitap buldum. Yine de iyi okumalar diliyorum okuyacak arkadaşlara. Kendinize iyi bakın, esen kalın.. (Sadık Kocak)

Toplu Eserler 1 PDF indirme linki var mı?

H. P. Lovecraft - Toplu Eserler 1 kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Toplu Eserler 1 PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı H. P. Lovecraft Kimdir?

Howard Phillips Lovecraft, (20 Ağustos 1890-15 Mart 1937) Amerikalı korku yazarı ve Cthulhu Mitosu'nun yaratıcısı. Eserlerinde bilim kurgu ile korkuyu birleştiren ilk yazardır.

20 Ağustos 1890'da Rhode Island, Providence'de doğdu. Pazarlamacı olan babası Winfield Scott Lovecraft ve annesi Sarah Susan Phillips Lovecraft'ın tek çocuğuydu. Anne ve babası, ikiside otuzlu yaşlarındayken evlenmişlerdi. 1893 yılında Lovecraft henüz 3 yaşındayken, babası Chicago'da bir iş gezisinde olduğu sırada kaldığı otel odasında ağır bir psikolojik rahatsızlık geçirdi. Providence'e geri getirilerek Butler Akıl Hastanesi'ne kaldırıldı. 1898 yılında bir sinir krizi sonucu geçirdiği felç yüzünden ölene dek burada kalacaktı. Babasının hastalığı ve ölümünün Lovecraft üzerinde oldukça büyük ve derin bir etkisi oldu.

Yazarın en verimli dönemi, yaşamının son on yılında Providence'e döndükten sonra başladı. En bilinen kısa öyküsü Charles Dexter Ward Vakası ve Deliliğin Doruklarında'yı bu dönemde yazdı. Alonzo Typer'ın Günlüğü, Tümsek, Kanatlı Ölüm gibi birçok hayalet öyküsünü edebiyat dünyasına tanıttı. En üretken olduğu bu yıllarda iyice yoksullaşan yazar hayatta kalan teyzesiyle küçük bir pansiyona taşınmak zorunda kaldı.

1936'da yazara bağırsak kanseri teşhisi kondu. Yetersiz beslenme yüzünden durumu iyice ağarlaşan Lovecraft, 15 Mart1937 yılında Providence'de yaşama veda etti.

H.P. Lovecraft adı, 1926 yılında yazdığı korku romanı Cthulhu Mitosu'yla ölümsüzleşti. Bu roman, birçok filme, besteye ve çizgi romana esin kaynağı oldu. Günümüzde de yaşamını sürdüren aralarında Stephen King, Bentley Little, Joe R. Lansdale ve Neil Gaiman'ın bulunduğu birçok bilim kurgu yazarına esin kaynağı oldu.

H. P. Lovecraft Kitapları - Eserleri

  • Cthulhu'nun Çağrısı
  • Deliliğin Dağlarında
  • Nyarlathotep
  • Karanlıkta Fısıldayan
  • Innsmouth'un Üzerindeki Gölge
  • Uyku Duvarının Ötesinde
  • Charles Dexter Ward Vakası
  • Erich Zann'ın Müziği
  • Lanetin Uyanışı
  • Zamanın Dışından Gelen Gölge
  • Mezarlıktaki Dehşet
  • Cthulhu’nun Çağrısı
  • Toplu Eserler 1
  • H.P. Lovecraft - Bütün Hikayeleri
  • Bilinmeyen Kadath'a Düş Yolculuğu
  • Bütün Romanları
  • İki Novella: Inssmouth Üzerindeki Gölge - Zamanın Uçurumunda
  • Denizler Kuruyana Kadar
  • Dunwich Dehşeti
  • Herbert West : Diriltici
  • H.P. Lovecraft Seçme Eserler
  • Cthulhu'nun Çağrısı ve Diğer Tuhaf Öyküler
  • Dagon
  • Toplu Eserler 2
  • Karanlığın Hayaleti
  • Edebiyatta Doğaüstü Korku
  • Toplu Eserler 3
  • Tuhaf Kurgu Yazmak Üzerine Notlar
  • Tuzak
  • H.P Lovecraft'tan Üç Öykü
  • H.P. Lovecraft Seti
  • Ölülerin Çığlığı
  • Yuggoth’tan Mantarlar
  • Gotik Öyküler
  • The Horror at Red Hook
  • The Colour Out of Space
  • Bothon
  • Cthulhu Mitosu Öyküleri
  • Le Temple
  • The Dunwich Horror
  • The Horror in the Museum
  • Evdeki Resim
  • At The Mountains of Madness
  • The Lurking Fear
  • Gölgelerden Gelen Korku
  • H.P. Lovecraft's the Dunwich Horror
  • Complete Works of H. P. Lovecraft

H. P. Lovecraft Alıntıları - Sözleri

  • Evrendeki bütün dehşeti gördüm, bundan sonra ne bahar sabahları ne de yaz çiçekleri benim için zehirden başka bir şey olamaz. (Cthulhu'nun Çağrısı)
  • “Her biri kendi yönünde çaba sarfeden bilimler bugüne kadar bize çok az zarar verdi,ama bir gün dağınık bilgilerin bir araya getirilmesi gözlerimizin önüne öyle korkunç bir gerçeklik serecek ki,bu manzara içindeki kendi konumumuzu görünce ya ortaya çıkan bu gerçek nedeniyle delireceğiz ya da ölümcül ışıktan yeni bir karanlık çağın huzur ve güvenliğine kaçacağız.” (Cthulhu’nun Çağrısı)
  • Büyük bir sır, tabii varsa bileni. (Yuggoth’tan Mantarlar)
  • Altımızdaki inanılmaz manzaraya aptal aptal bakarken dilimizin ucuna ‘Corona Mundi -Dünyanın Çatısı-’ gibi türlü türlü fantastik deyişler geldi. Bu ölü kutup dünyasını ilk gördüğümden beri sık sık aklıma takılan tekinsiz eski efsaneleri şeytani Leng yaylasını, Mi-Go’yu Himalayalar’ın iğrenç Karadam’mı, insanlık öncesi dönemlere ilişkin imalarla dolu Pnakotic Elyazmalarını, Cthulhu Mezhebi’ni, Necronomicon’u, şekilsiz Tsathoggua ve bu yarı-varlıkla ilişkili şekilsiz yıldız döllerinden daha kötü şeyler üzerine Kuzey ülkelerinin söylenlerini düşündüm yeniden. (Toplu Eserler 1)
  • Yeryüzündeki en büyük lütuf, insan zihninin çevresinde bulunan her şeyle bağlantı kurma konusundaki yetersizliğidir bence. (Cthulhu'nun Çağrısı)
  • Hayatım boyunca bilinmeyene karşı hissettiğim hevesi kaybetmedim ve son gelmeden evreni olabildiğince yakından tanımaya kararlıyım. (Mezarlıktaki Dehşet)
  • “Bilinmeyen, bazı insanları sanıldığından çok fazla çekiyor..” (Bütün Romanları)
  • "Nereye gittiğini gizli tut. Büyük bir aydınlanma seni bekliyor." (Karanlıkta Fısıldayan)
  • Fakat evrende acı olduğu kadar merhemi de vardı ve o merhem unutuştu. (Lanetin Uyanışı)
  • Bazen kendine gelmen için, başkalarından gitmen gerekir. Uzaklaşmak, özgürlüktür... (Charles Dexter Ward Vakası)
  • Yaklaşık bir buçuk metre uzunluğundaki pembemsi yaratıkların bir çift devasa sırt yüzgeci ya da zarımsı kanadı, bir dizi eklemli uzvu, kabuklu gövdeleri vardı ve normalde kafasının olması gereken yerde de çok sayıda güdük antenle kaplı, oval şeklinde bir yumru bulunuyordu. (Cthulhu'nun Çağrısı ve Diğer Tuhaf Öyküler)
  • Tanrım al beni! Buradayken kırmızı olurum daha iyi, Zambak gibi beyaz ve yarım yıldır ölü olacağıma! (Uyku Duvarının Ötesinde)
  • Yüzeye çıkmış olan batabilir, batmış olansa yüzeye çıkabilir. (Cthulhu'nun Çağrısı)
  • Deniz delirmiş gibi monologuna ve rüzgâr söylenmesine devam etti, fakat bunlar bilinçsizliğin duvarlarıyla benden uzaktaydı ve bir süreliğine gece okyanusu uyuyan bir zihinden atılmıştı. (Denizler Kuruyana Kadar)
  • Hafıza bazen merhametli silinmeler yapıyor. (H.P Lovecraft'tan Üç Öykü)
  • …bir insan Doğayla belirli sınırların ötesinde oynayamaz ve dokuduğun her dehşet, seni yeryüzünden silmek için yükselir. (Bütün Romanları)
  • Kinik olmak iyidir, hâlinden hoşnut bir kedi olmak daha bile iyidir ve en iyisi de hiç var olmamaktır. (Tuhaf Kurgu Yazmak Üzerine Notlar)
  • Ölüm merhametlidir; çünkü oradan dönüş yoktur, ama gecenin öte tarafından yorgun, bitkin ve bilgili geri dönenler için artık huzur diye bir şey yoktur. (Herbert West : Diriltici)
  • Erken uyarılan, erken önlem alır. (Denizler Kuruyana Kadar)
  • kelimeler ruhumu kemiren dehşet ve şaşkınlığın yalnızca çok küçük bir kısmını anlatabilir. (Zamanın Dışından Gelen Gölge)

Yorum Yaz