Tormesli Lazarillo - Anonim Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Tormesli Lazarillo kimin eseri? Tormesli Lazarillo kitabının yazarı kimdir? Tormesli Lazarillo konusu ve anafikri nedir? Tormesli Lazarillo kitabı ne anlatıyor? Tormesli Lazarillo PDF indirme linki var mı? Tormesli Lazarillo kitabının yazarı Anonim kimdir? İşte Tormesli Lazarillo kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Anonim
Çevirmen: Ertuğrul Önalp
Çevirmen: Arzu Aydonat
Orijinal Adı: Lazarillo de Tormes
Yayın Evi: Can Yayınları
İSBN: 9789750726385
Sayfa Sayısı: 88
Tormesli Lazarillo Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
XVI. yüzyıldaki ekonomik kriz sebebiyle İspanya’nın her köşesinde açlık ve sefalet kol gezmekteydi, bu durumun bir ahlaki çöküntüyü de beraberinde getirmesi kaçınılmazdı. İspanyol toplumundaki bu maddi ve manevi çöküntünün ortasında, 1554 senesinde, sonradan pikaresk roman adı verilecek olan yeni bir anlatı türünün ilk örneği olan Tormesli Lazarillo ortaya çıktı. Din adamlarının ahlaksızlıklarına bolca yer veren bu eser, engizisyonun hışmına uğramamak için imzasız olarak basıldı. Sefiller, dilenciler, dolandırıcılar ve kimsesiz çocuklarla dolu bir dünyayı tüm çıplaklığıyla sergileyen Tormesli Lazarillo, dönemin İspanyol toplumuna ayna tutan bir klasik.
Tormesli Lazarillo Alıntıları - Sözleri
- İnsanların söylediklerine kulak asmayıp sadece seni ilgilendirenleri dikkate almalısın, bu senin için daha hayırlı olur.
- İnsan kendine olan saygısını bir an bile olsa kaybetmemelidir.
- Tanrım! Yarattığın insanların başına nasıl da talihsizlikler, felaketler geliyor, acılarla dolu hayatımızda güzel olan şeylerin ömrü ne kadar da kısa sürüyor!
- Ortaçağ Avrupa'sında papanın neşrettiği, satın alanların öldükten sonra cennete gideceklerine inandıkları bir tür günah çıkarma belgesi. Katolik kilisesi, Yeniçağ başlarında harcamalarının artması üzerine bir bildiri yayımlamıştı, buna göre Hıristiyanlar günahlarından arınabilmek için kiliselere bağışta bulunmak zorundaydılar.
- "Bu dünyada kendi yüzünü görmeyip başkalarından korkan daha ne kadar insan vardır acaba?"
- Haysiyet, insanların geride bıraktıkları tek servetleridir.
- Haysiyet insanların geride bıraktıkları tek servetleridir.
- Bir papazın fakirlerden çaldıklarının yanında zavallı bir kölenin aşkı uğruna yaptığı hırsızlıkların lafı mı olur?
- Bir papazın fakirlerden çaldıklarının yanında zavallı bir kölenin aşkı uğruna yaptığı hırsızlıkların lafı mı olur ?
- İspanya, XVI. yüzyılın ortalarında, Kral II. Felipe'nin saltanatı sırasında Amerika kıtasında, Afrika' da, Avrupa'da geniş topraklara sahip, üzerinde güneş batmayan bir imparatorluk durumunda olmasına rağmen büyük bir mali kriz yaşamaktaydı. Akdeniz'de ve Kuzey Batı Afrika'da Türklere, Avrupa'da da Protestanlara karşı devamlı olarak sürdürülen savaşlar ülkenin ekonomisini yıpratmakta, gelir kaynaklarını tüketmekteydi. Birbiri ardınca düzenlenen askeri seferler yüzünden tarımda ve sanayideki işgücü eksikliğine bağlı olarak tarlalar ekilmiyor, tezgahlar çalışmıyordu. Bütün bunlara ek olarak devleti yönetenlerin akılcı bir politika izlememeleri ve harcamalarda kısıntıya gitmemeleri sebebiyle kamu borçları her geçen yıl katlanarak artıyordu. Diğer taraftan saraylarda sıkça düzenlenen baloların harcamalarını karşılamak için devamlı artırılan vergiler fakir halkın sırtına yüklenmekteydi. Üretime katkısı bulunmayan ve nüfusun büyük bir kısmını oluşturan asiller ve kilise mensupları vergilerden muaf olduklarından, ülke ekonomisi bu yükü daha fazla taşıyamadı. Nitekim XVI. yüzyılda başlayan iktisadi kriz XVII. yüzyılda daha da büyüyerek sanayinin ve ekonominin tamamen çökmesine yol açtı. İspanya'nın her köşesinde açlık ve sefalet kol gezmekteydi.
- “Umarım bir gün Tanrı, bana çektirdiğin acıları sana da çektirir.”
- "Ah Tanrım! Yarattığın insanların başına nasıl da talihsizlikler, felaketler geliyor, acılarla dolu hayatımızda güzel olan şeylerin ömrü ne kadar da kısa sürüyor!"
- Yemeğe en çok lezzet katan sos açlıktır.
- “Bu dünyada kendi yüzünü görmeyip başkalarından korkan daha ne kadar insan vardır acaba?”
- “Eli sıkı olan çıplak olandan daha cömerttir.”
Tormesli Lazarillo İncelemesi - Şahsi Yorumlar
16. yüzyılda İspanya'da gerçekleşen savaşın getirdiği ekonomik çöküntü ve saraylarda sıkça düzenlenen baloların harcamalarını gidermek için sürekli artan vergiden asiller ve kilise mensupları muaf tutulurken bütün harcamalar yoksul halkın sırtına yüklenmekteydi. Pikaresk roman adı verilen anlatı türünün ilk örneğidir. Roman çıktıktan sonra engizisyon mahkemeleri tarafından kara listeye alınarak ülkede yasaklanmış kısa süre sonra Kral II. Felipe'nin emriyle sansürlenerek satışa tekrar sunulmuştur. Alt sınıfa mensup Lázaro, savaşta babasını kaybettikten sonra annesiyle yapayalnız kalır. Yoksulluğun kol gezdiği dönemlerde annesi çocuğunun kaliteli bir yaşama sahip olabilmesi için hayatına yeni birini alır. Kısa süre sonra üvey babasının yaptığı hatadan dolayı tekraren öksüz kalır. Yaşadıkları yoksulluk yetmezmiş gibi bir de üvey babasından olan küçük kardeşinin doğumu sefaletlerini artırır. Lázaro annesinin yanından ayrılarak kendisine yeni efendiler aramaya başlar. Hayatta kalma mücadelesi veren kahramanımız bu süreçte dilenci, asil ve kilise mensuplarının yanında çalışmaya başlar. Çocukluktan yetişkinlik dönemine kadar efendilerinden gördüklerini anlatan Lázaro, şahit olduğu sahtekarlıkları, cimrilikleri, kibirleri, kurnazlıkları vb. bütün gerçekliğiyle yazıya döker. Eser yazarının anonim olmasının sebebi engizisyon mahkemelerinin sert tutumu yüzündendir. Tormesli Lazarillo'nun yazıldığı dönem düşünülünce dilinin akıcı olması beni şaşırttı. Eseri bitirdiğimde efendilerin davranışlarını tahlil edince günümüzde benzer taktikle insanların sömürüldüğünü görüyorum. Eser az okunmuş olsa da rakama takılmadan herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. İyi okumalar (Muhammed Öğüt)
YOKSULLUK VE PÍCARO’LAR ÜZERİNE: 16. yüzyılın ortalarında, İspanya büyük bir ekonomik kriz içerisindeydi. Toplumda inanılmaz bir gelir dağılımı dengesizliği vardı. Bu durum pek tabii ahlaki bir yozlaşmayı da beraberinde getirmişti. Sokaklar, evsizler ve dilencilerden geçilmiyor; açlık ve sefalet ortalıkta kol geziyordu. Bu sırada yüksek zümre ise, yoksul halktan topladığı vergilerle saraylarda balolardan balolara koşuyordu. Aynı dönemde İspanya’nın dış siyasetinin de pek iyi olduğu söylenemez. Bir yandan Akdeniz’de Türklerle; diğer yandan Avrupa’da Protestanlarla savaş hâlindeydi. Bu durum kaçınılmaz olarak edebiyatı da etkiledi ve ortaya yepyeni bir tür çıktı: Pikaresk edebiyat. “Pícaro” sözcüğü İspanyolca bir sözcük olup “serseri, gezgin” gibi anlamlara gelir.¹ “Pikaresk roman” ifadesi ise ilk defa 1810 yılında Merriam-Webster İngilizce Sözlük’te kullanılmıştır.² Bildiğiniz üzere modern romanın öncüsü Don Quijote kabul edilir. Elbette Don Quijote kitabı da dönemin durumundan nasibini almıştır; Don Quijote’de de bazı Pikaresk unsurlar bulmak mümkündür. Yine Cervantes’in kitabı olan kitap/ornek-alinacak-hikayeler--56388'deki “Rinconete ve Cortadillo” öyküsü bana kalırsa tam anlamıyla Pikaresk bir öyküdür. Ancak buna rağmen Pikaresk edebiyatın başlangıcı bunlardan hiçbiri değildir; Tormesli Lazarillo’dur. Tormesli Lazarillo, modern gerçekçi romanın öncüsü kabul edilir. Bu kitap, toplumun hem maddî hem de manevî bir çöküş yaşadığı bir dönemde, hâlâ yalnızca çiçekli-böcekli Pastoral romanların ve şövalye romanslarının okunduğu İspanya’da, edebiyat alanında oldukça büyük bir devrim girişimi yapmıştır. Ancak kilise ne gerçekleri ne de devrimi sever. Zaten Tormesli Lazarillo’nun yazarı da -haklı olarak- kitabı isimsiz olarak yayımlar; aksi takdirde neler olabileceğini gayet iyi biliyoruz. Tabii o dönemde kitap basmak öyle kolay bir iş değil. Basılacak tüm kitaplar önce kilisenin kontrolünden geçmek zorunda. Tormesli Lazarillo da Engizisyon mahkemesi tarafından kara listeye alınmıştı. Ancak bu durum kitabın okunmasını engellemedi. İspanya halkı yurt dışından korsan bir şekilde ülkeye sokulan Tormesli Lazarillo’ları okumaya başladı. Dönemin insanlarının edebiyat zevkine bakılacak olursa, bu oldukça tuhaf bir durum bence. Daha sonraları ise kilise, “İnsanlar madem bu kitabı okuyor, o zaman yalnızca benim istediğim kısımlarını okusunlar.” demiş olacak ki, kitap kara listeden çıkarılıp sansürlenerek basılmaya başlandı. Kitabın başından tüm bunların geçmesi aslında şaşılacak bir durum değil; çünkü anonim yazarımız daha ilk sayfadan oldukça cesur bir başlangıç yapıyor: “Kimsenin bilmediği, duymadığı öyle önemli olaylar vardır ki, bunlar hasıraltı edilmemeli ve herkes tarafından öğrenilmelidir; çünkü dinleyenlerin ve okuyanların bunlardan kendisi için ders çıkarmaları mümkündür.” (s.13) Ancak o dönemde bütün edebiyat hasıraltı etme üzerine kuruluydu. Herkes farkında olmasına rağmen kimse durumdan söz etmiyordu. Yani İngilizlerin tabiriyle yoksulluk ve ahlaki yozlaşma gibi sorunlar İspanya için “the elephant in the room”du. Tabii durum bunla da sınırlı değil. Kitap boyunca ara sıra kilise ve ruhban sınıfının halkı sömürmesinden de bahsedilir. Mesela bir yerde şöyle sorar Lazarillo: “Bir papazın fakirlerden çaldıklarının yanında zavallı bir kölenin aşkı uğruna yaptığı hırısızlıkların lafı mı olur?” (s.17) Lazarillo’nun kilise çevresinden de efendileri olur; hepsi tarafından da ya kandırılır ya da başkalarını kandırdıklarına şahit olur. Kimi kendi karnını tıka basa doldururken Lazarillo’ya tek parça ekmek vermez; kimi halkı türlü yollarla kandırarak “günahtan arındırma belgeleri”ni satar; kimi de halkın açlığına birtakım “sözde ilahî” kılıflar uydurur. Ancak buna rağmen Lazarillo’nun dinine bağlı kaldığını görürüz. Zaten sokaklarda aç ve sefil hâlde dolaşırken sığınabileceği bir tek Tanrı’sı vardır; onu da kaybederse gerçek anlamda sahipsiz kalır. Lazarillo henüz on yaşındayken ilk efendisinin yanına verilir. Bu zamana kadar da zor bir hayat yaşamıştır ama, yine de tam olarak hayatı öğrenmeye başlaması bu efendisiyle tanışmasına dayanır. İlk defa kandırılır Lazarillo; bu şekilde kırılma noktasını yaşar. Bundan böyle hayata ve insanlara karşı daha temkinli davranmaya başlar; çünkü dışarısı tehlikelerle doludur. Lazarillo’nun bir pícaro’ya dönüşme hızı şaşırtıcı derecede yüksektir. Ancak böylesi bir adaptasyonu sağlayabilmek için insanın, duygularını çoğu kez göz ardı etmesi gerekir. Bizim pícaro’muz da tam olarak böyle yaptı: İlk başta oldukça sevecen ve masum bir biçimde tanıtılan Lazarillo, sonraları karnını doyurabilmek ve “hayatta kalmak” için türlü hilekârlıklara başvurur hâle geldi. Ama yine de bu hâliyle de okura hiçbir zaman itici gelmez Lazarillo. Hem, toplum bireyi suça itiyorsa, suç bireyin midir? Yazar adeta metin boyunca bu soruyu sordurur okura ve okur hiçbir zaman Lazarillo’ya tam olarak kızamaz; her daim masum bir tarafı vardır. Bana kalırsa kitapta bu masumiyeti en iyi anlatan alıntı şudur: “Cenazelerden söz etmişken, Tanrı beni affetsin, insanlara bir kastım yok; ama o törenlerin sonunda verilen yemeklerin dışında hiçbir zaman karnım doymuyor ve ancak birisi öldüğünde yemek yiyebiliyordum. Bu yüzden Tanrı'ya her gün birisinin canını alması için dua ediyordum. Ağır hastalar için ayin töreni düzenlendiğinde, özellikle kutsal yağ sürme töreninde rahip, hasta kişi için dua edilmesini istediğinde Tanrı'dan hastayı yanına alması için tüm kalbimle dua ediyordum. Eğer birisi Azrail'in elinden kurtulacak olursa ona binlerce kez lanet ediyordum. Buna karşılık ölüme yenik düşerek mezarı boylayan birinin ardından bildiğim tüm duaları okuyordum.” (s.33-34) Lazarillo’nun yanında çalışmaya başladığı üçüncü efendisi, gösteriş meraklısı fakir bir adamdır. Ben kendisine “asilzade bozuntusu” demeyi tercih ediyorum. Bu asilzade bozuntusu, esasında masum bir adamdır; ancak oldukça da kibirlidir. Basit bir gurur meselesi yüzünden eski düzenli hayatını geride bırakıp sefil bir hayata razı olmuştur. Lazarillo ilk başta bir asilzadenin hizmetine girdiğini düşünüp artık aç kalmayacağını sansa da, birkaç gün içinde bundan sonra kendininki haricinde doyurması gereken bir mide daha olduğunu fark eder. Yeni efendisi gerçekten de meteliğe kurşun atan bir adamdır; Lazarillo’nun dilenerek bulduğu yiyecekler olmasa neredeyse açlığından ölecektir. Günleri bu şekilde geçerken, bir gün şehirde “dilenme yasağı” çıktığından bahsedilir. Bu yasak, İspanya’da 1540 yılında çıkarılan “Yoksullar Yasası”nın ta kendisidir. İspanyol halkının azınlığını oluşturan aristokratlar ve tabii devlet adamları, ekonomik krize bağlı olarak artan kentleşmeden rahatsızdı ve bundan dolayı dilenmeyi lisansa bağlayan ve büyük oranda şehirlerdeki yoksulları şehrin dışına göndermeyi (ayakaltından kaldırmayı) hedefleyen bir politika uygulamışlardı. Bu yasanın gerekçesi olarak da, yoksul halkın “tembel ve birçok vasıftan yoksun” olduğunu ileri sürüyorlardı. Ancak Thomas More’un dediği gibi, sorun hiçbir zaman yoksullar değildi: “Halkın yoksulluğa düşmesinin baş nedeni aristokratların çokluğudur. Bu yararsız, bu bal vermez arılar başkalarının alın teriyle geçinmekte, topraklarında çalışanlardan daha fazla yararlanabilmek için onları derisine kadar yüzmekte, bunun dışında başka gelir kaynağı bilmemektedir.” (kitap/utopia--1734 , s.11-12) Hugh Holman, “A Handbook To Literature” kitabında Pikaresk romanın başlıca özelliklerinden bahseder.³ Bu özelliklerin üçüncüsünde, Pikaresk romanda olay örgüsünün az olduğundan ve kitaptaki bölümlerin birbirine sıkı sıkıya bağlı olmadığından bahseder. Durum Tormesli Lazrillo’da da böyledir gerçekten: kitaptaki bütün bölümler birbirinden bağımsız olarak okunabilecek niteliktedir neredeyse. Ben bu bağımsızlığı Lazarillo’nun karakterinde de görebileceğimizi düşünüyorum. Lazarillo, on yaşından beri farklı farklı efendilerin yanında birbirinden ayrı rollere sokulmuş bir karakterdir. Her daim kim olması gerekiyorsa odur; özerk bir kişiliğe sahip değildir. Bu bakımdan Lazarillo’nun kişiliği de pícaro’dur; yani gezgindir. Lazarillo, anlaşıldığı üzere, adeta gerçekliğin vücut bulmuş hâlidir; hayatı boyunca sokağın gerçekleriyle yüzleşmiştir. Buna karşın kitabın sonunda, evlendiği kadınla ilgili gerçekleri görmezden geldiğini görürüz. Zaten hayatı boyunca dünyayı tüm çıplaklığıyla görmek zorunda kalmıştır; bir de yıllar sonra “sevebildiği” bir insan hakkındanki kötü gerçekleri duymaya tahammülü yoktur. Bir defa gerçeklere adapte oluşunun ön şartını kaybetmiştir: artık duyguları vardır. Belki de Lazarillo’nun bu davranışı, tıpkı Zamyatin’in Biz kitabında bahsettiği gibi, “saçma ama mecburî” bir duygudur. “Saçma bir duygu, ama gerçekten de şundan eminim ki, mecburum.” (kitap/biz--7493 , s.197) EK: ¹Romanın Başlangıcı Pikareskin Sinemada Uyarlaması: Dünya Sinemasında Şarlo, Türkiye Sinemasında Şaban, Şafak Rüzgar Yıldız, s.4 ²a.g.e., s.4 ³a.g.e., s.4-5 (Zeynep Hilâl)
16.yy başlayan iktisadi kriz 17.yy kadar büyüyerek artar sanayi ve ekonomi tamamen çöker. İspanyanın her yerinde açlık ve sefalet artıkça toplumda da ahlaki çöküntüyü de beraberinde getirir. Saraylarında boluk ve refah içinde yaşamaya devam etmek için vergileri artıran devlet yöneticileri halkı din sömürüsü ile susturup onlara vaatlerde bulunurlar. Aç ve sefil halkın dilencilik ya da karın tokluğuna efendilere hizmet eden, düzenbaz, hilekar, serseri takımının arttığı halk oldukça fazlalaşır. Bu tarz halka picara denilir. Bunları anlatan roman türünede Pikaresk denilir. Bu roman kahramanımızda Tormeseli Lazarıllo ufak yaştan itibaren efendileri tarafından dilendirilen, farklı işlerde kullanılan son derece becerikli bir çocuk. Deniymleri sayesinde birçok zorluğun üstesinden gelir. Doğrucu'nun dokuz köyden kavulduğunu düşündüğünden oda diğer insanlar gibi yalancı ve hilekarlıkla yoluna devam eder. (feryalkrk)
Tormesli Lazarillo PDF indirme linki var mı?
Anonim - Tormesli Lazarillo kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tormesli Lazarillo PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Anonim Kimdir?
Anonim Fransızca kökenli bir kelimedir. Sıfat olarak adı sanı bilinmeyen anlamına gelir. Aynı zamanda kim tarafından yapıldı ya da ne zaman ortaya çıktı bilmeyen şeklinde de anlamak mümkündür.
Kitaplar çeşitli nedenlerle "Anonim" olarak adlandırılabilir:
* Resmi olarak bu isim altında yayınlanmış olabilirler
* Belirli bir yazara atfedilmeyen geleneksel hikayelerdir
* Genellikle belirli bir yazara atfedilmeyen dini metinlerdir
Anonim Kitapları - Eserleri
- Dede Korkut Hikâyeleri
- Gılgamış Destanı
- Binbir Gece Masalları
- Kerem ile Aslı
- Tormesli Lazarillo
- Babil Yaratılış Destanı
- Ali Baba ve Kırk Haramiler
- İran Masalları
- Mızraklı İlmihal
- Karagöz ile Hacivat
- Tutiname
- Beowulf
- Sir Gawain ve Yeşil Şövalye
- Nasrettin Hoca
- Sümer Kral Destanları
- Dhammapada: Gerçeğin Yolu
- Binbir Gece Masalları Cilt 1/2
- İbrani Masalları
- Hint Masalları
- Keloğlan Masalları
- Portekiz Mektupları
- Gılgamış Hikayeleri
- Upanishadlar
- Büyük Cevşen ve Meali
- Çilek Kokulu Masallar
- Binbir Gece Masalları Cilt 2/1
- Böğürtlen Kokulu Masallar
- Sinbad’ın Maceraları
- Kızılderili Masalları
- Binbir Gece Masalları Cilt 2/2
- Binbir Gece Masalları Cilt 3/1
- Çikolata Kokulu Masallar
- İran Masalları 2
- Japon Masalları
- Binbir Gece Masalları Cilt 4/1
- Binbir Gece Masalları Cilt 3/2
- Sarf Eski Baskı
- Papağanın Yetmiş Masalı - Şukasaptati
- Binbir Gece Masalları Cilt 4/2
- Ahududu Kokulu Masallar
- Türk Masalları
- Karpuz Kokulu Masallar
- Hançerli Hanım
- Haçlı Seferleri Tarihi
- Adı Olmayan Kitap
- Suttanipata
- Yöneticinin El Kitabı
- Binbir Gece Masalları 2
- Muz Kokulu Masallar
- Büyük Sözleşme Magna Charta
- Vanilya Kokulu Masallar
- Mandalina Kokulu Masallar
- Vişne Kokulu Masallar
- Everyman
- Türk Ninnilerinden Seçmeler
- Turp
- Azərbaycan Nağılları (I Cild)
- Popol Vuh
- Marksist İktisat El Kitabı
- Tarçın Kokulu Masallar
- Cırtdan
- Azərbaycan Nağılları (III Cild)
- Çin Öyküleri
- Azərbaycan Nağılları (IV Cild)
- Dastani Əhməd Hərami
- Binbir Gece Masalları 1/1
- Üç Küçük Domuz
- Altay Destanı
- Nal
- Qoğal
- Göyçək Fatma
- Mızraklı İlmihal
- Rigveda
- Moğolların Gizli Tarihçesi
- Babil Hemeroloji Serisi
- Norveç Masalları
- Frambuaz Kokulu Masallar
- Goethe ve Schiller’den Aforizmalar
- En Güzel Karadeniz Fıkraları
- Çin Hikayeleri
- Yuhanna
- İhvân-ı Safâ Risâleleri Cilt 1
- Dünyalılar
- Kalbinizi Isıtacak Hikayeler
- Osmanlı Tarihine Ait Takvimler
- Matta
- Alman Masalları
- Mormon Kitabı
- Hindistan Cevizi Kokulu Masallar
- The Second Shepherd's Play
- Kayısı Kokulu Masallar
- Mu Kıtasının Gizemi
- Rahmet İzleri
- Mısır'ın ve Tibet'in Ölüler Kitabı
- Roland Destanı
- Öğrenci Fıkraları
- Hortlağın 25 öyküsü
- Bhagavad Gita - Varoluşun Yogası
- Yunan Masalları
- Kamasutra
- Kiraz Kokulu Masallar
- Masal Gemisi
- Efsaneler
- Nibelung'lar Destanı
- Bir Oksijen Hırsızının Günlüğü
- Karadut Kokulu Masallar
- Bamsı Beyrek-Düz Yazı
- Köroğlu Destanı
- Zeus'un Kızı Athena
- Çağdaş İran Öyküleri
- Berlin'de Bir Kadın
- Molla Nəsrəddin Lətifələri
- Homerosçu İlahiler
- Fasulye Ağacı
- Yüzbir Gece Masalları
- Altın Saçlı Kız ve Üç Ayı
- Divan Şiirlerinden Seçmeler
- Sleeping Beauty
- Arkadaşlık
- Sihirli Masallar Dünyası
- Aladdin and the Enchanted Lamp
- Dünya Mizahından Seçme Hikayeler 1
- Leyla ile Mecnun Hikayesi
- Açıklamalı Namaz Tesbihatı ve Türkçe Okunuşu
- Yusuf ile Züleyha
- Bəhlul Danəndə Lətifələri
- Kurabiye Adam
- Fıkralarda Çocuklar
- Bostancı ve Şah Abbas
- Kalevala
- Periler Şahının Kızı
- Bilmeceler
- Haçlı Tarihi
- Çağdaş Arap Öyküleri
- Masal Vapuru Vup Vup
- Dünyanın En Güzel Masalları
- Çizmeli Kedi
- Bir Rus Gezgincinin Anıları
- Kitâb-ı Me'kûlât
- Binbir Gece Masalları 4
- Binbir Gece Masalları 3
- Gizli Hayatım
- İhvân-ı Safâ Risâleleri Cilt 2
- İki Arkadaş
- En Güzel Bilmeceler
- Göktürk Kitabeleri
- Dionysos
- İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
- Deliler Ülkesi
- Namaz Tesbihatı - Sabah Akşam Duaları - Ashab-ı Bedir - Şuheda-i Uhud
- Masal Saati Tik Tak
- Koroğlu dastanı
- Binbir Gece Masalları
- Binbir Gece Masalları (6.Cilt)
- Binbir Gece Masalları 5
- Əfsanələr
- Papatya
- Azərbaycan Nağılları (II Cild)
- Meme Alan Destanı
- Seçme Ninniler
- Kürt Halk Anlatıları
- İhvân-ı Safâ Risâleleri Cilt 5
- En Güzel Bektaşi Fıkraları
- Namaz Tesbihatı
- Binbir Gece Masalları
- Kung Fu Panda 3 - Skaduş Zamanı!
- Alaaddin'in Sihirli Lambası
- Tam Karabaş Tecvidi
- Azərbaycan Nağılları (V Cild)
- Türk Atasözlerinden Seçmeler
- Su Perisi
- Meçhul Bir Subayın Seydibeşir Esaret Kampı ve İstiklal Harbi Günlüğü
- Primary Colors
- Yed- i Beyza
- Hayata Yön Veren 1001 Söz
- Fotoğraflarla Çanakkale Savaşları
- Hanok'un Gizemleri Baruh'un Kıyameti
- Keloğlan'ın Talihi
- Nasrettin Hoca'da Çocuklar
- Yunan Masalları
- Yanık Njáll'ın Sagası
- Tora ve Aftara Bamidbar
- Bencil Olmama
- İhvân-ı Safâ Risâleleri Cilt 4
- İhvân-ı Safâ Risâleleri Cilt 3
- Masallarla Değerlerimiz
- Seçme Dünya Masalları - Asya Masalları
- Harem
- Beatrice
- Nartlar - Asetin Halk Destanı
- Göktürk Kitabeleri (Cep Boy)
- Türk Ninnilerinden Seçmeler
- Binbir Gece Masalları
- Binbir Gece Masalları
- Binbir Gece Masalları (10.Cilt)
- Binbir Gece Masalları (7. Cilt)
- Tap-tapmaca
- Hazreti Muhammedin Hayatı
- Türk Atasözleri
- Orman Kitabı
- Âdâb-ı Taâm
- Dini İstismar ve Tedhiş Hareketi Deaş
- Sinbad ve Prenses Şila
- Sinbat Devlere Karşı
- En Güzel Yunan Masalları
- Komünistler Gençlerimizi ve İşçilerimizi Nasıl Aldatıyor?
- Farsça Öğrenim Seti 3 ( Seviye Orta) Binbir Gece Masalları / Tüccar ile İfrit Hikayesi
- Tora ve Aftara Devarim
- Esmaü'l-Hüsna
- Özbek Destanları 1
- Masal'cı Dededen En Güzel Masallar
- Kore Öyküleri
- Himalaya İncili
- Hayalet Öyküleri
- Çöl
- Luka
- Yakub Çelebi'nin Öyküsü
- Seçme Dünya Masalları - Ortadoğu, Afrika ve Okyanusya Masalları
- Sibirya Masalları
- Kahraman Cüce Terzi
- Ragnar Loðbrók’un Sagası
- Karagöz ile Hacivat
- Türk ve Dünya Şiirleri Antolojisi
- Binbir Gece Masalları (12.Cilt)
- Binbir Gece Masalları (11.Cilt)
- Buram Buram Anadolu
- Muhit Dergisi Sayı: 17
- Theologia Germanica ya da Yetkin Yaşamın Kitabı
- Yasin Cüzü
- Her Devirde Yunanlılar
- Amme Cüzü Tefsir Notları
- Nasrettin Hoca Hikayeleri
- Maniler
- Çin Öyküleri
- Sessiz Göç
- Nakşibendi Şeyhlerinin Hikmetli Sözleri
- Trafik Ceza Rehberi 2018
- Tex Süper Cilt: 42
- ARKADAŞ "Bilgiyle, Oyunla, Seninle Arkadaş"
- Türk Manilerinden Seçmeler
- İslamiyet ve Hıristiyanlık
- Mısır Masalları
- My Very First Little German Book
- Sovyetler Ufo Kuramları
- Dua (Evrâd-ı Şerîfe )
- Türküler ve Mâniler
- A Shoemaker - Stage 3
- Mavi Kuş
- Kur’an’ın Batıni ve İşari Yorumu
- Dağ və Siçan
- Çınqıdı-Çınqıdı Bala Sərçə
- Sirli Dolça
- Budist Vecizeleri
- Anadolu Fıkraları
- Sekizinci Asırda Gerçekleşen Dinler Arası İlk Diyalog
- Çocuklarda Yas Anne Baba El Kitabı
- Tora ve Aftara Şemot
- Tora ve Aftara Vayikra
- Tarihten Aksedenler
- Mustafa Abdülhalik Renda
- Sevimli Masallar Gezegeni
- Meksika Masalları
- Seçme Atasözleri
- Masal Arısı Vız Vız
- Tavşan Muhtar Oldu
- Alevi Duaları Gülbangları
- Mesel
- Kitab-ı Dar
- Masal Bulutu
- Mükemmelliğe Giden Yol
- Vinland Sagaları
- Aşk Efsaneleri 1
- Ülkeler, Krallıklar ve Beylikler Bilgi Kitabı
- Kuşadalı İbrahim Efendi'nin Hayatı ve Vasiyeti
- Nasreddin Hoca
- Binbir Gece Masalları
- Türkülerden Seçmeler
- Esma-i Hüsna ve 40 hadis
- Sofistlerin Çalışma Kitabı: Dissoi Logoi
- Sabahattin Ali
- Minik Kırlangıç
- Uygurca Metinler 2 - Maytrısimit
- Erzurum Fıkraları ve Meşhur Nüktedanlar
- Seni Seviyorum Aşk
- Ülkü Ocakları Dergisi 201. Sayı
- Ateş ile Barut Şaşkın Kuzenler
- İdigey ile Moradım
- Go Ask Alice
- Arni Rüzgarı Merak Ediyor
- Sihirli At
- Anadolu Efsaneleri
- Yarının Dünyası - Yıl 2019
- Hüzün Kuşağı
- Eski Palto
- Yaratılış
- Buda'nın Erdem Yolu
- Sehrli Torba
- Mısır Cep Rehberi
- Tercüme Dergisi Sayı: 34 - 36
- Şəkilli Bibliya
- Yunus Emre
- Keloğlan Masalları - Nasrettin Hoca Fıkraları
- Masal Kitabı
- Öğrenen Lider Öğretmen
- Zadu'l-Müslim (Kur'an ve Sünnette Müslümanın Azığı) Sabah-Akşam Dua Zikirleri
- Komünistlerin Gözüyle Siyasi Portreler
- Pesah Agadası
- Rus Halk Masalları
- Kırgız Masalları ve Efsaneleri
- Orta Oyunu Kitabı
- Masal Böceği Cır Cır
- Paris' te
- Aile Sözleri
- Kuzey ve Güney Amerika Masalları
- Tavşanın Masalı
- Yaz Çiçeği
- Sevimli İkizler
- Başkurt Destanları 2
- Aşk Efsaneleri 2
- Ünlü Bolşevik Kadınlar
- Avrupa Masalları
- : 15. Uluslararası Karikatür Festivali Çocuklar için Karikatürler
- Deyimlerle İstanbul
- Karga Çilek Toplamaya Gidiyor
- Sanatsal Resimli Karga Ay'ı Özgürlüğüne Kavuşturuyor; Kızılderili Efsaneleri
- Divan Şiiri (Seçmeler) Klasik Türk Edebiyatı
- Oğuz Taifesinin Lisanıyla Dedem Korkud'un Kitabı
- YENİ UFUKLAR SAYI: 119
- Primary Colors
- Ali Baba and Forty Thieves
- Sayılar
- Hayvanlar
- Depresyonu Nasıl Anlarız?
- Edebiyat Ortamı Dergisi Öykü Yıllığı 2021
- La İlahe İllallah Nedir?
- Qaçaq Nəbi
- Demokrasi ve İnsan Hakları
- Parlak Yıldızlardık O Zaman
- Qurani Kərim və Açıqlamalı Məali
- Binbir Gece Masalları Cilt 2/2
- Atasözleri
- Hakkani Külliyatı Cilt-3
- Hakkani Külliyatı Cilt-2
- Hakkani Külliyatı Cilt-1
- Ticaret Hakkında 40 Hadis
- Mariken van Nieumeghen
- Sürüş Ve Araç Güvenliği
- Bütün Dünya Sayı:10
- Bütün Dünya Sayı:11
- Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar...
- takvimin dilinden
- takvim notları
- Takvim içinden
- Trafik Kazası Yönetimi
- Dost Armağanı
- Küçülmek İsteyen Dev
- Küçük Yalancı
- Prenses ve Kelebek
- Trafiğin Denetlenmesi Ve Düzenlenmesi Hizmetleri
- Padişah'ın Bilmecesi
- Şahin ile Kurt
- Albatros'un Anısı
- Nazım Hikmet'in Büyükbabası Nazım Paşa'nın Anıları
- Tükenmeyen Umutlar
- ŞİRAZE BAYŞAD ANTOLOJİ
- Trafik Ceza Rehberi 2021
- Üstad Necib Fazıl
- Hamzanâme - Hamzazâde Rüstem’in Cenk ü Cidali
- Das Geheimnis Des Kapitäns Norman
- Memleket Şiirleri Antolojisi
- The Adventures of Jack The Giant-Killer
- Doğu Avrupa Masalları
- Çomar ile Hain Köpek
- Nasreddin Hoca'dan Seçmeler
- Kızlar İçin Abdest ve Namaz
- SOLAS (Safety of Life At Sea)
- Şair ve Ozanların Dilinden Aksaray
- Ziya Gökalp Kimdir ? Türkçülük Nedir ?
- Öykülerden Yansımalar
- Letting Ana Go
- Zartoloji - 1001 Gece Esintileri
- Uygur Halk Destanları 1
- Karikatür'91
- The Sayings of the Vikings
- Three Chapters on Cyprus
- Allah'ın Güzel İsimleri el-Esmâ'ül-Husnâ
- Încîl û Zebûr
- Büyülü Muhabbet Çiçeği
- Mîrza Mihemed û Çavreşa Qîza Mîrê Ereban
- The Explanatory Catechism of Christian Doctrine
- Turist Döviz Döviz Refah Getirir
- Ninni Desem Dağlar Uyur
- Megilat Ester
- Bir Varmış Bir Yokmuş
- Gurme Kent Gaziantep Mutfağı
- Tarihteki Yetmiş Büyük Yolculuk
- Türkmen Şiiri Antolojisi
- Erkanname - 1
- Yaşayan Sözler
- Twelve Steps and Twelve Traditions
- Eskiçağ Yazıları 10
- Kıvılcım
- Sovyet Hikayeleri
- Elçilerin İşleri Tanrı Sözü İle Yaşam Değiştiren Karşılaşma
- Minik Aslan
- Para Bulan Adam
- Türkiye'den ve Dünyadan Aşk ve Erotizm Şiirleri Antolojisi
- İslam Kaynaklarında Geleneğinde ve Günümüzde Cihad
- علاء الدين و المصباح السحري
- İzmir Masalları
- İki Kızkardeş
- Latin Amerikalı Marksist Jose Carlos Mariategui
- Akıllı Küçük
- Başkurt Destanları 4
- Başkurt Destanları 3
- Başkurt Destanları 1
- Aşk Efsaneleri 4
- Aşk Efsaneleri 3
- Jack the Ripper
- Dünya Tarihinden Garip ve İbret Verici Fıkralar
- Çin Masalları 3
- Tanakh: The Jewish Bible
- Beetlejuice
- Nasrettin Hoca
- Binbir Gece Masalları
- Okul Öncesi Anadolu Masalları Eğitim Seti
- Küreselleşme, Demokratikleşme ve Türkiye Uluslararası Sempozyumu
- TÜRK KAHRAMANLARI
- Görünmez Hedef
- OYA İLE TEKİR DİZİSİ-KAYIP İP-ARABA GEZİSİ-BAHÇEDE-KÜÇÜK ÇİÇEKÇİ-KORKAK KEDİ-KAÇAN TOP-KARDAN ADAM-ÇOCUK PARKINDA-OKULAHAZIRLIK -İLK ÖĞRENCİ
- Çarşıdan Aldım Bir Tane
- Gün Gün Cumhuriyet Tarihi
- Yunus Emre Kitabı
- T.B.M.M. Gizli Celse Zabıtları 4 Cilt
- Tercüme Dergisi Sayı: 65-68
- Seyyahların Gözünden Aksaray ve Çevresi
- Children's Encyclopedia
- Babayasaları Anasözleri
- 太陽を知らない人
- Uygur Halk Destanları 2
- Children's Illustrated Encyclopedia
- The Dragon's Teeth
- The Mabinogion
- Sultan, Ordu ve Reaya
- Uygarlıklar Ülkesi Türkiye / Land of Civilizations, Turkey
- Manas - Sagımbay Orozbak Uulu Varyantı (3 Cilt Takım)
- Yeni Elbise
- Das Neue Testament
- Tercüme Dergisi Sayı: 49 - 51
- Yakup Tanrı Sözü İle Yaşam Değiştiren Karşılaşma
- Three Hundred Things A Bright Boy Can Do
- Steam Engines
- Historical Sketch Of The Cathedral Of Strasburg
- My Name Is X and I Am a Cumberbitch
- The Romance of Lust - A Classic Victorian Erotic Novel
- Plevne Meydan Muharebesi
Anonim Alıntıları - Sözleri
- İnsan topluluğunu ve ilişkilerini inceleyen bilge kişiler, dört cins aşk olduğu sonucuna varmışlardır: 1) Devamlı alışkanlıktan doğan aşk= Belirli bir davranış, ilgi ve durumdan doğan, tutku karakterini alan bir aşktır. Örn: Kumar tutkusu, içki sevgisi, cinsel ilişkiye düşkünlük.. 2) Hayal dünyasından doğan aşk= Alışkanlıklarımızla ilgisiz, bir fikir oluşumu halinde doğan aşk, hayal dünyasında şekillenir ve gittikçe daha derin, daha köklü olarak duyulur. 3) İnançtan, derin bir inanıştan doğan aşk= Kadın ve erkeğin karşılıklı güveni üzerine kurulmuş, türlü yollardan birbirlerini inandırdıkları, gerçekliğinden her iki tarafın da şüphe duymadığı aşklar. 4) Dış görünüşün sebep olduğu aşk= Bu tür aşklarda tahrik unsuru, sadece ve sadece zevktir. (Kamasutra)
- "Ey bilge kişi! Kafanda düşüncelerini uzun süre olgunlaştırmalısın! Kararlarında sakın aceleci olma! Ve özellikle ülkende hukmetmekle görevli kılınmışsan! (Binbir Gece Masalları 1/1)
- Irgat gibi kazan, bey gibi ye. (Seçme Atasözleri)
- 21. Ve melek bana şöyle dedi: İşte, Tanrı'nın Kuzusu, evet, Ebedi Baba'nın Oğlu! Baba'nın görmüş olduğu ağacın anlamını biliyor musun? 22. Ve ona şöyle diyerek cevap verdim: Evet! Bu, insançocuklarının yüreğinden her yana saçılan Tanrı'nın sevgisidir; bu nedenle, bu sevgi her şeyden daha çok arzu edilir. 23. Ve bana şöyle diyerek konuştu: Evet ve ruhu en çok sevindiren budur. (Mormon Kitabı)
- Ama karakış kasıp kavurunca yeteri kadar, Soğuk seyrelir biraz, bulutlar semaya yükselir, Ilık yağmurlar düşer dereye, dağa ve Doğa Çayır çimene çalışır, çatal çatal çiçeklenir, Ova, bayır baştanbaşa yeşillere bezenir, Kuşlar yuva kurup yırlanır yeğni yürek, Yazla gelecek mutluluğun müjdesiyle dolar her mecra, coşar her yan. Tomurcuklar domur domur, Fişek fişek taze fidan, Capcanlı cıvıltılarla Yankılanır yeşil orman. Sonra yaz mevsimi misafir olur mis meltemleriyle, Zefir soluğunu üfler saplara, sürgünlere, Boy atan bitkiler bayılırlar buna, Şafak vakti şebnem yapraktan şıp damlayıp Güneşin kutsayan bakışını beklerken. Ama daha haşin rüzgarlarla gelir hasat zamanı, Çabuk olun ve dolun der düşmeden daha don, Süpürüp susuz toprağı havalara savurur, Göğün gürbüz rüzgarları güneşle güreş tutar, Yapraklar daldan kopup konarlar yere, Şimdi griye çalar yemyeşil çayır çimen, Çan çan çiçek açanlar olgunlaşır da çürür. Yıl dediğin nedir ki? Dünlerin dökümüdür. Kış dönüp gelir yine, eh işte böyledir bu dönek dünyamızın kanunu. (Sir Gawain ve Yeşil Şövalye)
- Maaday-Kara, memleketine döndüğünde toprağı ona daha bir güzel görünmüş. Guguk kuşları devamlı ötüyor, onların ahenkli sesi her tarafı kaplıyormuş. Yeşil yapraklı sedir ağaçları yapraklarını dökmüş sallanıyor, onun altın taşlı Altay’ı huzur içinde duruyormuş. Ak dumana benzeyen beyaz mal ve davarı gözüne eskisinden daha çok ve daha huzurlu görünmüş. Gümüş taşlı Altay’ı güneş ışığında parıldıyormuş. (Altay Destanı)
- “Yaşamın bir yerinde meydana gelen yozlaşma diğer yerleri de mutlaka etkilermiş. Savurganlık ve sefalet, yozlaşma ve gerileme ayrılmaz biçimde birbirine bağlıymış” (Alman Masalları)
- "...Bize biat edip saygı gösterecek, bizi besleyip destekleyecek canlılar yapalım." ... "...Çamurdan toprağa şekil verdiler ve ona hayat üflediler." (Popol Vuh)
- En taş yürekli erkek bile sevdiği kadının gözyaşlarına dayanamaz! (Binbir Gece Masalları Cilt 3/2)
- Baytarın Wang adında dedikoducu bir komşusu vardı. (Çin Öyküleri)
- Neredeyim? Önceki yerimden bir adım ileride. Sağ ayağım yelkovan, sol ayağım akrep. İlerliyorum. Kimim? Yansımama bakıyorum. Tulumumda ''C.'' yazıyor. Niçin buradayım? (Dünyalılar)
- "Talihten yana hiç adalet bekleme: düş kırıklığından öte bir şey elde edemezsin! Çünkü sana adalet sağlayacağını sandığın talih bu doğada yaratılmamıştır." (Binbir Gece Masalları Cilt 1/2)
- Ne içimdeki sokaklara sığabildim , ne de dışardaki dünyaya. (Sabahattin Ali)
- Pek çokları Jacques Roux ve onun gibilerin siyasete uzak durmalarına bakarak Fransız Devrimi’nde örnek alınacak akımın jakobenler olduğunu söylemektedirler. Bu aslında siyaseti ve devrimciliği burjuva kulvarına sokmak anlamına gelir Halbuki hem kudurmuşların sözcülüğünü üstlenen hem de bunu en az jakobenler kadar iktidar hedefi ile yapan bir başka akım vardı Fransız Devrimi sürecinde-. Babeuf ve takipçileri Kudurmuşların gerçek mirasçılarıydı ve aynı zamanda proleter devrimcilerin ilk öncüleri oldular. Nazım Hikmet'in dizeleri aynı zamanda bize Fransız Devrimi'nde Jacques Roux'nun temsil ettiği proleter damarla buluşmanın yolunu gösteriyor: "Kahrol Danton Ölmelisin Robespierre'im Ben Babeuf'le beraberim!" (Komünistlerin Gözüyle Siyasi Portreler)
- Ona, “Allah aşkına, sakın bunu yapma? Zira atasözü, "Ey layık olmayan kimseye yardım eden! Bil ki, suçlu, işlediği suçuyla zaten yeterince cezalandırılmıştır " der. (Binbir Gece Masalları)
- Keza insan, bir çizgiyle ruhanilere, bir çizgiyle de cismanilere uzanan nübüvvet gibidir. Sonra vahiy bu iki tarafı birleştirir, ilham bu iki sınırı ihtiva eder. İnsan ise, bu evreni kuşatan gibidir ki o, herhangi bir mekanı olmadığı halde mekan sahibi olan yüzeydir. (İhvân-ı Safâ Risâleleri Cilt 1)
- Uyku, gafletin ülkesidir. (Sümer Kral Destanları)
- Çünkü, dünya... yaşamdan ve ölümden oluşmuştur; bahtımızın hangi gün doğacağını biz bilemeyiz! (Binbir Gece Masalları Cilt 3/2)
- Mutluluğa giden yol yok, Gittiğin yol mutluluk. (Hint Masalları)
- Benim yarim güzellerin başıdır. (Kerem ile Aslı)