Tutsak - Monica McCarty Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Tutsak kimin eseri? Tutsak kitabının yazarı kimdir? Tutsak konusu ve anafikri nedir? Tutsak kitabı ne anlatıyor? Tutsak PDF indirme linki var mı? Tutsak kitabının yazarı Monica McCarty kimdir? İşte Tutsak kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Monica McCarty
Çevirmen: Gönenç İnal
Orijinal Adı: The Hawk (Highland Guard #2)
Yayın Evi: Koridor Yayıncılık
İSBN: 9786054629374
Sayfa Sayısı: 456
Tutsak Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Rakipsiz denizci Erik MacSorley, asla kendisine karşı koyabilecek bir kadınla karşı karşıya gelmemişti ta ki sırılsıklam halde, yarı çıplak bir "bakıcı kadını" İrlanda kıyılarının açıklarından kurtarana dek. Ama Ellie'nin sıradan görünüşüne kanması bir talihsizlikti; o aslında İrlanda'daki en güçlü asilzadenin özgür ruhlu kızı, Leydi Elyne de Burgh'dü. Daha da kötüsü, bu karşı konulmaz kadın, Erik'in sıra dışı çekiciliğine kapılmayacağını kanıtlamaya kararlıydı. Erik ise onun direnişini, kalbinin derinliklerinde yankılanan bir tutkuyla alaşağı edebilecek kadar ısrarcıydı.
Sadakati her şeyin üzerinde tutan bir adam ve tarihin en zorlu taht mücadelesini tehlikeye atabilecek sırlar barındıran bir kadın. Kral ve vatan uğruna verilen savaşın sesleri karşı kıyılardan yükselirken, Ellie'nin aşkı bir efsaneyi dizginlemeye yetecek midir?
(Tanıtım Bülteninden)
Tutsak Alıntıları - Sözleri
- Çocukken paramız yokken kitaplara özlem duyardım annem üzüldüğümü her gördüğünde "bilgi denizinde yüzüyorsun, hayallerinde bir kitap" derdi. Şimdi büyüdüm artık onca kitabım var onlar bana özlem duyuyor tozlu raflarımda. Hayallerim değisti, ben değistim mutsuz büyümeler size.
Tutsak İncelemesi - Şahsi Yorumlar
ADAMA ÇOK BİLE 1 PUAN: Historical-romence okurken aslında çok bir beklentim olmuyor. Genelde ağır, edebi romanlar okuduktan sonra tercih ettiğim bir tür (olsa da sevdiğim türlerin başında geliyor). Oku-geç mantığı ile elime alıp bazen bir çırpıda bitiriveriyorum bazen de aylarca elimde sürünüyor. Bu kitap aylarca elimde sürünmemiş olsa da cidden okurken, göz devirdiğim çok yer oldu. Bu sıralar aşırı derece God Of War'a maruz kaldığım için kitaptaki erkek karakterin İskandinav kökenli olduğunu öğrenince kitaptan beklentim daha fazlaydı (yalan yok şimdi erkkkeeekkk yağğğ dhdhdh) ama gelin görün ki, fos bir şey çıktı... Yani tamam eski zamanlar bu zamanla kıyaslanmamalı lakin ben erkek karakterin salak olmasına ve kadın karakterin erkek karakterden daha salak olmasına tahammül edemedim. Kitabın bir yerinde cidden midem bulandı yazar hanım güzel bir şeymiş gibi lanse etmiş ama TACİZ GÜZEL BİR ŞEY DEĞİLDİR. Erkek karakter aşırı bencildi ben hayatımda böyle bencil adam okumadım ya! Her neyse zaten bu seride en merak ettiğim kitap 4. Kitap onda da aynı şeyler olursa bu seri benim için bitmiştir. Belki devam etmem bu kitaptan sonra bilmiyorum. Tek diyeceğim yazar hanım çoğu şeyi gerçekten tarihten almış. Kitabın sonunda yazarın notunu okuduğumda baya şaşırdım. Bir de eğer 0 verebilseydim 0 verirdim. Bu bana hitap eden bir historical-romence olmadı... Erik, mide bulandırıcı bir adamsın. (nausikaa)
Serinin 2. Kitabı. Erik, brucee un korsan adamı aynı zaman da kadınların hayran olduğu yakışıklı klan şefi. Ağırbaşlı leydi ellei görmemesi gereken bir toplantı yi görünce onu da yanına alır. Ama bakıcı olduğunu sandığı leydi aslında lordun kızıdır. Aralarında ki sürtüşme zamanla ask a dönüşür. (Esma Kocaağa Ay)
Serinin ilk kitabını deli gibi sevince ve yazarın tarzını çok beğenince ara vermeden Tutsak'ı da okudum. Fakat ne yazık ki bu sefer esaslı bir hayal kırıklığına uğradım. Bir kere kitap çok sıkıcıydı. Daha yarısına gelmemişken, ben bu kitabı bitirebilecek miyim diye düşünmeye başladım. Ne savaş sahneleri ne aşk sahneleri bir gram heyecanlı değildi. Sonra, karakterleri ve yaşadıkları ilişkiyi de sevemedim. 30 yaşına gelmiş bir erkek karakterin ne istediğini bu kadar bilmemesi, son sayfaya kadar (bu arada cidden son sayfaya kadar, son 3 sayfada falan aklı başına geldi) habire kendini kandırması gerçekten bıkkınlık verciydi. Kadın karakterin adamın her kırıcı sözünden sonra, artık bu son, artık bu öldürücü darbe deyip, her seferinde adamı hop diye affetmesi de sinir kat sayımı arttırdı. Ayrıca bu ikilinin yaşadıkları aşkın samimiyetine de bir an bile inanmadım. Tutkuyu aşk sanan iki insandan öteye gidemediler benim için. Eğer yazarın ilk önce bu kitabını okusaydım, diğer kitaplarını merak bile etmezdim inanın. Nerede o çok severek okuduğum ilk kitap, nerede bu kitap? Kıyas bile kabul etmez benim için. (Baştankara)
Tutsak PDF indirme linki var mı?
Monica McCarty - Tutsak kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Tutsak PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Monica McCarty Kimdir?
Toronto'da doğdu.mezun Downingtown Lisesinden mezun oldu ve 1995 yılında New York Üniversitesinden mezun oldu.2000 yılından 2005'e kadar, Shepard Time,Inc. Özel Yayıncılık çalıştı ve kurumsal müşteriler için yaşam tarzı dergileri üretti. 2002 yılında ve 2005 yılında kendi kitaplarını yazmaya başladı.Prettey Little Liars ve Yalancılık Oyunu adlı eserleri televizyon dizisi haline getirilmiştir.Shepard şu anda Pittsburgh içinde yaşamaktadır.
Monica McCarty Kitapları - Eserleri
- Asi
- İki Ateş Arasında
- İskoç Savaşçı
- İskoç Sürgünü
- Tutsak
- Maskesiz
- Gazap
- Kır Zincirlerini
- İhanet
- İskoç Esareti
- Aziz
- Çaylak
- Akıncı
- Avcı
- Nişancı
Monica McCarty Alıntıları - Sözleri
- "Seni seviyorum ve sensiz cehennemi yaşamaktansa, seninle cehennemi yaşamayı tercih ediyorum." (İskoç Sürgünü)
- "Ama hayatın adil olmaktan çok uzak olduğunu ve bize verilen rolleri oynamamız gerektiğini sonradan öğrendim." (İki Ateş Arasında)
- " Joanna , mo ghrá ne demek ? " Joanna gülümsedi. " Bir tur sevgi belirtisi . Aşkım demek ." Rosalin kalbinin yükselip ağzına geldiğini ve nefesini kestiğini hissetti. Aşkım. ' güzelim ' demek değil. Pislik herif ! Ona yalan söylemişti! (Akıncı)
- “Lütfen,” dedi yumuşak bir ses tonuyla. “Bunu yapmayın. Bizi bırakmanızı rica ediyorum.” Kızın bakışı Robbie’yi huzursuz etti ve yine sanki onu tanıyormuş gibi hissetti. Robbie’nin yüzünde bir şey arıyor ama bulamıyor gibiydi. Bir şey bekliyor gibiydi. “Bunu neden yapayım?” Gözlerini Robbie’den hiç ayırmıyordu. “Çünkü bunu bana borçlusun.” (Akıncı)
- O kadar çok sev ki ya onunla öl ya da onsuz. (İskoç Sürgünü)
- "Merak ediyorsan söyleyeyim. Seninle evlenmeye gönüllü olan bir sürü erkek vardı." Bundan pek memnun değilmiş gibiydi. Cate ona inanmamıştı. "Ama asıl önemli olan kişi istemiyor. Beni sevmek bu kadar mı korkunç bir şey, Gregor?" (Nişancı)
- Ölmek var teslim olmak yok..." (Çaylak)
- Gerçekler mi yoksa efsaneler mi? (İki Ateş Arasında)
- “Bırak bizi,” dedi Rosalin. Yumuşak ses tonu, Robbie’nin uzun zamandır unuttuğu bir yerlerine dokunuyordu. Lanet olsun, vicdanına dokunuyordu. (Akıncı)
- “Onları korkutuyorsun,” dedi sessizce. Gregor tek kaşını kaldırdı. “Durmaktan başka bir şey yapmıyorum ki. “ “Biraz daha küçük görünmeye çalış.” (Nişancı)
- Ancak efsaneler de gerçek kadar güçlü olabilir. (İki Ateş Arasında)
- Mutluluk en iyi intikamdı. (Asi)
- Bir gün, birileri için bir şey ifade etmek istiyordu. (İki Ateş Arasında)
- Sadece birkaç gün dayanması gerekti. Ama varlığının tüm parçaları, asla sahip olamayacağı şeyi arzularken çok zordu. (Maskesiz)
- Bunların hiçbiri olmasını planladığı şeyler değildi. (İskoç Savaşçı)
- Takım ancak en zayıf halkası kadar güçlüydü. (İki Ateş Arasında)
- Lachlan damarlarına dolan öfke hissiyle elini geri itti. "Lanet olası topraklarını veya paranı istemiyorum." Bella'nın masmavi gözleri ona meydan okurmuş gibi öfkeyle parıldadı. "Ne istiyorsun o zaman?" Lachlan onu kendisine çekti ve bunu yapar yapmaz kasları gerildi. İçinde büyük bir savaş kopuyordu. Ne istediğini sandığı şey. İstediği şey. Sahip olabileceği şey. Tüm bu düşünceler içinde daha fazla tutamayacağı bir duygu patlamasına neden oldu. Seni. Seni istiyorum. Ama bunu nasıl söyleyebileceğini bilmiyordu. Hissettiklerini söze dökemiyordu. Her şeyi yoluna nasıl koyacağını da bilemiyordu. Derken, her şey ters gitti. (İhanet)
- "Sen benimsin" (İskoç Sürgünü)
- Aradığını bile bilmediği ama bulduktan sonra da kaybetmeyi aklından bile geçirmek istemediği bir şeydi. Onu kaybetmek, kendini ikiye bölmek gibi olurdu. Nasıl farkına bile varmadan her şey bu hale gelmişti? (Kır Zincirlerini)
- “Sana minnettarım. İki kez beni kurtarmaya geldin.” Lachlan dudaklarını birbirine bastırdı. “Milyon kere olsa, yine gelirdim.” (İhanet)