Üç Yapraklı Yonca - Ferda İzbudak Akıncı Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Üç Yapraklı Yonca kimin eseri? Üç Yapraklı Yonca kitabının yazarı kimdir? Üç Yapraklı Yonca konusu ve anafikri nedir? Üç Yapraklı Yonca kitabı ne anlatıyor? Üç Yapraklı Yonca PDF indirme linki var mı? Üç Yapraklı Yonca kitabının yazarı Ferda İzbudak Akıncı kimdir? İşte Üç Yapraklı Yonca kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yayın Evi: Tudem Yayınları

İSBN: 9786059604482

Sayfa Sayısı: 224

Üç Yapraklı Yonca Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hayat hayattır çünkü, roman da romandır. Ve hayat, ancak yazılırsa, dönüştürülürse roman olur.” Kendinizi bir roman kahramanıyla özdeşleştirdiniz mi hiç? Elinizde olmayan sebeplerle yitirdikleriniz yerine başka şeyler koyarak kendinizi avuttuğunuz zamanlar oldu mu hayatınızda?

Köyde babaannesiyle birlikte yaşayan ve girdiği sınavda İzmir Kız Lisesi’nde okumaya hak kazanan Özge, nicedir kendi Mutluluk Sokağı’nı arıyor. Okula yeni başladığı günlerde, daha önce okuduğu ve içinde adeta kendini bulduğu Mutluluk Sokağı’nın yazarıyla tanışma fırsatı yakalayınca da hayatının seyri bir anda değişiyor. Yazarın, Özge’ye imzaladığı kitabın son sayfasına yazdığı sihirli sözcükler ve işaretler, uzun soluklu bir edebiyat yolculuğunun ve tadına doyum olmaz yazı derslerinin de fişekleyicisi oluyor.

Hayalleriyle var olan Özge, hayatın gizlerini, geçmişin sırlarını ve geleceğin bilinmeyen ışıltılarını rüyalarında derinleştiriyor. Her fırsatta hayallerine sığınan bu delişmen kız kendi Mutluluk Sokağı’nın izini sürerken, dinmeyen merakı ve bitmek bilmez sorularıyla usta bir yazarın yazın serüvenine de yoldaşlık ediyor. Yazarın, Özge’nin, yani kendi geleceğine yön vermesini ve bu yüzden de çok sevilen Mutluluk Sokağı romanına devam etmesini arzulayan Üç Yapraklı Yonca’nın Özge’si, bir süre sonra yazarın onun için kurguladığı bir oyunla kendi hayatını ve varoluş sebebini sorguladığı bir yazı serüvenine sürükleniyor.

Ayaklarını herkesten gizleyen Özge gerçeği neden ve kimden saklıyor? Sırlarını, büyülü atmosferiyle dikkat çeken İzmir Kız Lisesi’nin duvarlarına haykıran bu gizemli kız neden hayata tutunabilmek için Mutluluk Sokağı romanına sığınıyor?

Çocuk ve gençlik edebiyatımızın üretken yazarlarından Ferda İzbudak Akıncı’nın kaleme aldığı Üç Yapraklı Yonca, yazarın on binlerce kitapseverin hayallerine ışık tutan Mutluluk Sokağı isimli romanı ile girift bir şekilde iç içe geçen usta işi bir kitap. Mutluluk Sokağı’nı okuyanların ufkunu genişletecek, okumayanları ise büyük bir hevesle okumaya itecek Üç Yapraklı Yonca, özgün kurgusuyla kendini arayan bir kızın hikâyesini derinlerden gün yüzüne taşırken, aynı zamanda, yazma, yaratma süreçlerine dair değerli ipuçları da sunan gerçek bir başucu kitabı...

Üç Yapraklı Yonca Alıntıları - Sözleri

"Saklamanın nedeni izler değil, hikâyenin kendisinin verdiği acıydı. Bu nedenle ben dert etmiyorum artık bunları. Asıl zararlı olan , düşüncelerdeki sakatlıktı. Ben işte o sakatlık olmasın diye bir yandan kendimi toplamaya çalışırken diğer yandan yıkılmanın eşiğine geliyordum."
"Hep böyle ağlarsan gözlerin geceleri güzel rüyaları görmekten vazgeçer."
"Yazarın da dediği gibi: Hayat hayattır. Onu yazarsanız roman olur. Kim yazacak bunları?"
"Kolay değildi. Kolay olsaydı ben hayallere sığınıp yaşayan biri olmazdım. Çoktan yüzleşirdim geçmişle. Ve ne olacaksa olurdu. Tümden batardım ya da büsbütün aydınlığa çıkardım."
"Çok mutluydum . Sonra yavaş yavaş diplere ittiğim o gerçek , bütün bastırmalarıma karşın kıpırdanıp durmaya ve kendini duyurmaya başladı."
"Bazen yaşadıklarımız içimize kapanmamıza neden olabiliyordu. Coşkulu kişiliğimizden içe dönük birine dönüşebiliyorduk. Bazen de böyle olabiliyordu demek. Taşkın ve hatta saldırgan bir davranış içine girebiliyordu insan."
"Savaş tek cepheli yapılamıyor, saldırı düzeyinde kalıyordu."
"Zorlu bir kış olacaktı bu. Ama hayalleri olanlar için zorluklar aşılmak için vardır."
"Gerçek her zaman hayalleri biçimlendirir. Hayatta karşılığı varsa romandaki kişiler gerçekçi olur."
"Anlatmak ve anlatabilmek arasında bir aralık var. O aralık önemli. Sıçrayamazsa, yeterince açılmazsa adımı, boşluğa uçabilir insan."

Üç Yapraklı Yonca İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Üç Yapraklı Yonca PDF indirme linki var mı?

Ferda İzbudak Akıncı - Üç Yapraklı Yonca kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Üç Yapraklı Yonca PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ferda İzbudak Akıncı Kimdir?

İzmir'in Dikili ilçesinde doğdu. Ayvalık Lisesi Fen Bölümü'nden mezun oldu. Ege Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi'nde öğrenim gördü. Yazmaya şiirle başladı. Öyküleri, şiirleri, yazarlarla yaptığı söyleşiler ve kitap değerlendirme yazıları Varlık, AdamÖykü, Notos, Kurgu, Fayton Öykü, Üçüncü Öyküler, Evrensel Kültür, Öküye Bir Bilet, Türk Dili, Tömer, İzmir İzmir, Beşparmak, Akköy, Temmuz, Aydınca, Dilizi, Narteks, Damar, Söylem, Yeni Biçem, Berfin Bahar, Pencere, Agora, Aykırı Sanat, İle, Afrodisyassanat ve Cumhuriyet Kitap dergilerinde yayımlandı. 1996 ve 97 yıllarında, Samim Kocagöz Öykü Ödüllerinde ikincilik ve üçüncülük, 1997 ve 98 yıllarında Ömer Seyfettin Öykü Ödüllerinde üçüncülük ve ikincilik, 1998 yılında, Gizli Resimler adlı öykü dosyasıyla, Halkevlerinin açtığı edebiyat yarışmasında, öykü dalında birincilik, Kayıp Yıldızlar adlı kitabıyla 2001 yılında, SES'in açtığı yarışmada birincilik, 2002 yılı Necati Cumalı Öykü Özel Ödülü'nü, 2005 Orhan Kemal Öykü Yarışması'nda birincilik aldı.

Ferda İzbudak Akıncı Kitapları - Eserleri

Mutluluk Sokağı
Bergamalı Simo
Üç Yapraklı Yonca
Yazma Dersleri
Kış Ülkesi Çocukları
Bisiklet Yarışçıları
Çuvaldiken Kasabası
Kuş Kulesi
Işıklı Ayakkabılar
Kuğu Gecesi
Su Masalları
Çitlembik Ağacı'ndaki Masalcı
Sokak Kuşu - Uçurtmanın Gözleri
Çamur Bebekler
Aynalı Göl
Kimsenin Anlamadığı Çocuk Evde
Rüzgar Masalları
Buca - Bir Eski Zaman Güzeli
Kapıdaki Kadın

Ferda İzbudak Akıncı Alıntıları - Sözleri

"Halkın karşısında kimse duramamıştır arkadaşlar. Tarih böyle yazıyor. Biz halkız. Bir avuç işgalciye pabuç bırakacak değiliz. Kurtuluş Savaşı'nda bunlardan binlercesi gelmiş bu topraklara. Ama nasıl kaçtıklarını bilememişler. " (Bergamalı Simo)
İnsan düşlerine sıkı sıkı sarılmalı... (Mutluluk Sokağı)
Hayal kurmak ağlamaktan iyidir. (Mutluluk Sokağı)
Kasabanın kadınları, uzun kış geceleri boyunca durmadan çuval biçiyordu. Genç kızlar da terzi kadın önderliğinde biçilen kumaşları dikiyordu. Biçip dikerken türlü masallar anlatıyorlardı. Çocuklar bu masalları dinlerken çuvalların arasında uyuyakalıyor, tatlı düşler görüyorlardı. (Çuvaldiken Kasabası)
"Saklamanın nedeni izler değil, hikâyenin kendisinin verdiği acıydı. Bu nedenle ben dert etmiyorum artık bunları. Asıl zararlı olan , düşüncelerdeki sakatlıktı. Ben işte o sakatlık olmasın diye bir yandan kendimi toplamaya çalışırken diğer yandan yıkılmanın eşiğine geliyordum." (Üç Yapraklı Yonca)
"Çok mutluydum . Sonra yavaş yavaş diplere ittiğim o gerçek , bütün bastırmalarıma karşın kıpırdanıp durmaya ve kendini duyurmaya başladı." (Üç Yapraklı Yonca)
Yazıyı arkadaş seçenlerdendi o. Ve yazıyı arkadaş seçenler, asla yalnız kalmazlar. (Kuş Kulesi)
İnsan düşlerinin gerçek olması için ne yapmalıydı acaba? (Mutluluk Sokağı)
Çünkü 'Sanat daima İnsanı Besler' (Yazma Dersleri)
Bu bambaşka bir armağandı. Güzel bir kitap kadar değerli bir armağan olabilir mi? (Kuş Kulesi)
Okuduğu kitaplar, onu bazen çok uzaklara taşıyor. (Kuş Kulesi)
Yaşayabilmenin tek yolu kalmıştı. Kimsenin onu kırmayacağı bir yerde durmak. Yağmur ıslatsın, soğuk üşütsün, güneş yaksın ama ille de insan kırmasındı. (Bergamalı Simo)
Hayal kurmak ağlamaktan iyidir. Ben hep öyle yaptım sanırım. (Mutluluk Sokağı)
"Zorlu bir kış olacaktı bu. Ama hayalleri olanlar için zorluklar aşılmak için vardır." (Üç Yapraklı Yonca)
"Gerçek her zaman hayalleri biçimlendirir. Hayatta karşılığı varsa romandaki kişiler gerçekçi olur." (Üç Yapraklı Yonca)
“İşleri çoktu ama, kitap okumak için zaman yaratmayı bilirler, bunu severek yaparlardı.” (Kış Ülkesi Çocukları)
Yoksa büyümek böyle bir şey mi ? Yetişkin olmak böyle bir şey mi? İnsanın durmadan kalabalıklaşması ve kendisine durmadan yarın ne olacak, öbür gün ne olacak, ne yapmalıyım, nasıl yapmalıyım diye sorması mıydı? (Kış Ülkesi Çocukları)
"Beni her zaman anladılar aslında.Anladılar, ama kendi ölçüleriyle." (Mutluluk Sokağı)
"Savaş tek cepheli yapılamıyor, saldırı düzeyinde kalıyordu." (Üç Yapraklı Yonca)
Korkma, bu fırtınalar, yağmurlar geçecek. Bahar gelecek yakında. Güneş ısıtacak kaç yüzyıllık taşlarını. (Kuş Kulesi)