diorex
life
Dedas

Ufkun Öte Yanı - İrem Uzunhasanoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ufkun Öte Yanı kimin eseri? Ufkun Öte Yanı kitabının yazarı kimdir? Ufkun Öte Yanı konusu ve anafikri nedir? Ufkun Öte Yanı kitabı ne anlatıyor? Ufkun Öte Yanı PDF indirme linki var mı? Ufkun Öte Yanı kitabının yazarı İrem Uzunhasanoğlu kimdir? İşte Ufkun Öte Yanı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 28.06.2023 07:00
Ufkun Öte Yanı - İrem Uzunhasanoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: İrem Uzunhasanoğlu

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9786053758518

Sayfa Sayısı: 264

Ufkun Öte Yanı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yazar olmak arzusunda genç bir adam hayranlık duyduğu büyük yazarın asistanı olur ve dostluğunu kazanır. Yazar Refika Karahisar asistanı Aren’le elyazmalarını paylaşırken yazma sırlarını ve edebiyatın arka bahçelerinde dönen dolapları da anlatır. Bunların yanında Aren’in ellerine büyük bir sırrı emanet eder. Bu sırrın peşindeyse çok fazla kişi vardır ve Aren aniden kendini yapayalnız bulur. Sırrı korumaya, hayalini kurduğu kitabını yazmaya ve etrafındaki esrarengiz olayları çözmeye çalışırken İstanbul’dan Kıbrıs’a, Edirne’den Yunanistan’a savrulur. Aynı denize kıyısı olan insanların birbirine hiç değmeyen hikâyeleriyle yüzleşir. Kitaplara konu olacak, yüzyıllarca anlatılacak büyük bir aşkın trajedisiyle karşılaştığı an kendisini de tahmin etmediği sürprizler beklemektedir.

İlk kitabı Gitme, Gül Yanakların Solar’la büyük bir çıkış yakalayan İrem Uzunhasanoğlu Ufkun Öte Yanı’nda heyecanını ve akıcılığını hiç kaybetmeyen bir solukta okunacak sürükleyici bir romanla yine karşımızda.

Ufkun Öte Yanı Alıntıları - Sözleri

  • "Bilmek, zordur, ürkütür, korkutur. Bilmek lanetlenmektir."
  • Biliyorum dibe inmeden çıkılmıyor yukarı.Yukarı çıkmadan da inilmiyor.Böylece bir kısır döngünün içinde debelenip duruyorsun.Kurgu mu tüm bunlar? Hayatın bitmeyen kurgusu mu?Her yenilgide, her dibe vuruşta çıkmayı beklemenin verdiği o tedirginlikte tek bir cümle beliriyor gözümün önünde."Bu da geçer ya hû."
  • İnsan birinden gidiyor da...Aklı kalıyor, canı kalıyor, nefesi kalıyor, gecesi ve gündüzü kalıyor...Ve rayihası.
  • Keşke ve zaman kelimeleri sırt sırta vermiş iki düşmandı. Zaman geri sarılmıyor, "keşke"ler ise hep havada asılı kalıyordu.
  • Aren ise kendini yüzlerce siyah gözlüklü ve siyah giyimli insanın içerisinde tek gerçek siyahmış gibi hissediyor ve olabildiğince çabuk oradan çıkmak istiyordu.
  • "Yumurta dışarıdan bir güçle kırılırsa yaşam son bulur, içten bir güçle kırılırsa yaşam başlar; zira sahih dönüşümler hep içten gelir."
  • Hayal kırıklığı ne hoş kelime.Çünkü önce hayaller kırılır,paramparça olur ve ölür.Geleceğe dair kurduğun ne varsa.Bu öyle bir mahkûmluk halidir ki ab- ı hayat durur, en bereketli toprağı kurak, verimsiz ve kısır bir tarlaya çevirir.Ve sen o kısırlığın içinde sadece ağlarsın
  • Geldin mi puhu kuşu? Sevdin mi? Girdin mi yaralarımdan içeri? Sardın mı? Ey nar-ı can... Yandın mı?
  • Sahi hayatı sorgulamadan idame ettirmek mümkün mü?
  • "İnsanlar pişman olsa da olmasa da seçimleri kadar varlar...Veya yoklar..."

Ufkun Öte Yanı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Göğe Asılı, Suya yazılı: Genç yazarlarımızdan İrem Uzunhasanoğlu’nun “Gitme, Gül Yanakların Solar” isimli kitabından sonra ikinci romanı, benim de okuduğum ilk kitabı. Kitaptaki ana karakterimiz Aren, ünlü bir yazar olan Refika hanımın asistanliğini yapmaktadir.Refika hanımın peşine düşülen önemli sırları vardır. Olay örgüsü yazar Refika hanımın şüpheli ölümüyle başlıyor. Sanki polisiye roman havası veriyor ama pek bu şekilde ilerlemiyor.Sizi peşine düşülen kayıp bir kitapla birlikte, İstanbul, Kıbrıs, Edirne ve Yunanistan arasında, Refika hanımın kitap kokulu evinde,manastırlarda, şifahanelerde gezdiriyor. Bu gezintinin içinde, adım adım çözülen bir gizem, tarihi mekanlar, buruk ve sizinde kalbinize dokunacak olan Refika ile Hristo' nun aşk hikayesi, dini tabular ve kadınların eksik sayıldığı durumlar sizi bekliyor. Refika hanım ile Aren' in diyalogları ve Refika hanimin günlüğü sizi kendi derinliğinize sürüklüyor. Kendimize söylemeye çekindiğimiz şeyleri hatırlatıyor bizlere. Olay iki zaman dilimin de ilerliyor.Geçmiş zaman da anlatılan kısımlar sizi mest ederken, şimdiki zaman anlatımları biraz yavan kalmış gibi.Hikayenin sonu da aceleye getirilmiş hissi veriyor. Betimlemelerin çok fazla olmadığı, şiirsel kısımların da var olduğu, gayet akıcı ve güçlü bir kurgunun olduğu, bittiğinde niye bitti ki dediğim bir roman oldu benim için. İrem Uzunhasanoğlu takip edilmeyi hakediyor. Tavsiye ederim.İyi okumalar... (Beyhan)

Öncelikle kitabın kapak tasarımı ile ilgili bir şeyler yazmak istiyorum. Kapağındaki kedi Refika hanımın kömür karası zümrüt rengi gözleri olan kedisi Milena. Kedi görselinin içinde yüksek bir tepede olan manastır'da kitapta geçen ince bir ayrıntı tıpkı kedinin su gibi mavi olması ayrıntısı kadar ince. Konusuna gelecek olursak yazar olmak isteyen Aren isimli bir gencin ünlü ve hatırı sayılır bir yazar olan Refika hanımın asistanlığını yapmaya başlaması ve Refika hanımın ailesine dahi anlatamadığı hikayesini anlatması, ve aile yadigarı olan dedesinin ona verdiği kitabı Arene emanet etmesiyle başlıyor. Bu kitapta insanlık için büyük önem taşıyan, tüm ilaç firmalarının, doktorların VS. ... peşinde olduğu bir kitap. Kitabın şöyle bir özelliği var ki kitap kimdeyse o kişinin yüreğine göre etki eder (kötü insanların elinde işlevini yitiriyor.) fakat Aren bir gün gözü gibi baktığı bu kitabı çaldırdığı akşam gözlerini bir ormanda darp edilmiş olarak açıyor ve aynı gece Refika hanım şüpheli bir şekilde hayata gözlerini yumuyor... Peki bu tesadüf müydü? (bu arada bu bir spoi değil kitabın tanıtımında yer alıyor zaten.) Konuya dönecek olursak Refika hanımın hayatını yazmaya çalışacak Aren, en büyük destekçisi ise Refika hanımın tek dostu olan Sefinaz hanım olacaktır. Bu biyografi romanını yazarken Areni ne gibi sürprizler bekliyor bakalım? Okuyun okutturun gerçekten yazarın ikinci kitabı olmasına rağmen çok naif ve güzel bir kalemle yazılmış. Çok büyük bir beklentiyle başlamadım ama en sevdiğim kitaplar arasında yer aldı bile... Ve her deniz gördüğümde tıpkı sizin gibi UFKUN ÖTESİNİ İZLEYECEĞİM. Ve bu yazıyı okuyan sana ; Sakın gökkuzgun kuşunun güzelliğine kanıpta onun vahşi bir hayvan olduğunu unutma! Kitapla kalın, Hoşçakalın... ️. (Masallarvefabl)

Suya yazılı: Cok beğendim çok...Şifasını arayan bir Hristo Şifasını dağıtan bir Refika...Refika'nin sırlarına kalem olan bir Aren ...Aren'e şifa olan bir efsane... Yazarın edebiyata yaptığı atıflar ,yazar ve eserlere yaptığı göndermeler de çok keyifliydi.Bir kütüphanede tanıdığınız bir sessizliği okur gibiydi... Velhasıl çok alıntı yaptığım bu kitabı ve yazarımızı da sevdiklerim arasına yerleştiriyorum. (Sevil İPEK)

Ufkun Öte Yanı PDF indirme linki var mı?

İrem Uzunhasanoğlu - Ufkun Öte Yanı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ufkun Öte Yanı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı İrem Uzunhasanoğlu Kimdir?

İrem Uzunhasanoğlu 1983 İstanbul doğumludur. İlk/orta ve Lise eğitimini Ayazağa Işık Okulları’nda tamamlamıştır. İstanbul Üniversitesi’nde Filoloji okuduktan sonra New York Üniversitesi’nde Yüksek Lisans’ını tamamlamıştır. Işık Okulları Ve Robert Kolej gibi okullarda İngiliz Edebiyatı ve İngilizce dersleri vermiştir. İlk öyküsü Varlık Dergisi’nde yayımlanmıştır.

Yazar, ilk roman denemesi olan ‘Gitme, Gül Yanakların Solar’ da Türkiye Yunanistan nüfus mübadelesini anlatmış ve romanını Lozan mübadillerine adamıştır.

Yaratıcı yazmayı destekleyici ‘365’ isimli kitabı ise genç yazarları teşvik etmeyi ve onlara yazmayı sevdirmeyi amaçlamaktadır.

Yazar, İstanbul’da eşi ve oğlu ile yaşamaktadır.

İrem Uzunhasanoğlu Kitapları - Eserleri

  • Ufkun Öte Yanı
  • Gitme, Gül Yanakların Solar
  • Evvel Bahar
  • 365 Her Güne Bir Yazı

İrem Uzunhasanoğlu Alıntıları - Sözleri

  • "Yaşadığı acılar fazlalaştığında su alan bir gemi gibi batmaya başlıyor insan." #evvelbahar #iremuzunhasanoğlu (Evvel Bahar)
  • Başımı kaldırıp göğe bakamıyordum hem gözlerim aydınlığı sağamadığı için hem de akıp giden yaşama yakışmadığım için. (Evvel Bahar)
  • “Neden ama neden terk etmiyordu çocukluğumuz bizi? Ne olurdu izini kaybettirseydi? Ne olurdu göğsümüze bir heyula gibi oturmasaydı? Neden yük oluyordu anılar? Annesizliğimiz, babasızlığımız, çaresizliğimiz... Biz başka şeylerden bahsetmeye çalıştıkça su yüzüne çıkan ve yeni suretlerle zuhur eden o meşum gerçeğimiz.” (Evvel Bahar)
  • "Doğaya hükmedemeyen hüzünlü ağacın dalındaki yaprak olmuşuz. Biri bizi alsın saklasın kitabının arasında veya ezsin bir kauçuk tabanının altında diye öylece bekliyoruz. İşte bundandır çekip gidemeyişimiz. İşte bundan bu iç çekişler, bu pişmanlıklar, bu ahlar ve bu gidememe halleri." (Gitme, Gül Yanakların Solar)
  • İlk göz ağrın, ilk sevdiğin ağaç, ilk sevdiğin yemek, ilk sevdiğin ev. Neredeyse hayatının son dönemecinde bile köklerine dönüp emanet bıraktığın kalbine bir selam çakabiliyorsun. (Gitme, Gül Yanakların Solar)
  • Hayal kırıklığı ne hoş kelime.Çünkü önce hayaller kırılır,paramparça olur ve ölür.Geleceğe dair kurduğun ne varsa.Bu öyle bir mahkûmluk halidir ki ab- ı hayat durur, en bereketli toprağı kurak, verimsiz ve kısır bir tarlaya çevirir.Ve sen o kısırlığın içinde sadece ağlarsın (Ufkun Öte Yanı)
  • Biliyorum dibe inmeden çıkılmıyor yukarı.Yukarı çıkmadan da inilmiyor.Böylece bir kısır döngünün içinde debelenip duruyorsun.Kurgu mu tüm bunlar? Hayatın bitmeyen kurgusu mu?Her yenilgide, her dibe vuruşta çıkmayı beklemenin verdiği o tedirginlikte tek bir cümle beliriyor gözümün önünde."Bu da geçer ya hû." (Ufkun Öte Yanı)
  • İkimizin yaraları da öyle çoktu ki… Onların içinde bir cenin barınamazdı. Kurşun deliklerinde çiçek yeşertemezdim an-lı-yor-musun? (Evvel Bahar)
  • Hayat bize hem farklı yollar sunar, hem de sunduğu yollardan birini seçmemiz için bize yol gösterir, rehberlik eder. Böylece biz hangi tercihi yaparsak yapalım, aslında zaten önceden bizim için çizilmiş resimlere donuk birer obje oluruz. (Gitme, Gül Yanakların Solar)
  • Acılar hangi coğrafyada yaşanırsa yaşansın, şiddeti ne olursa olsun malzemeye insan olduğu sürece kalp burukluğu aynı. (Gitme, Gül Yanakların Solar)
  • Keşke ve zaman kelimeleri sırt sırta vermiş iki düşmandı. Zaman geri sarılmıyor, "keşke"ler ise hep havada asılı kalıyordu. (Ufkun Öte Yanı)
  • " O gün o istasyonda hayat durmuştu. Keza akrep ve yelkovan da... Bir an Mediha'nın dikkatini Türk Bayrağı çekti. Direğin yarısında sünmüş öylece duruyordu. "Mediha.. Gazi Paşa ölmüş." dedi Emin Bey gırtlağından zor çıkardığı kelimeleri yan yana dizerek. O an tüm dünya bir gürültüyle yıkıldı. Hıçkırarak ağlamalar, ağıtlar Pozantı'daki hırpani tren istasyonunun raylarından göğe yükseldi. Ardından yer yarıldı, toprağın altını kapladı ahlar. Toprak Ana, Gökyüzü, Türk halkı, dinlisi, dinsizi birlik olmuş ATA'yı uğurluyordu.. Ebediyete... " (Gitme, Gül Yanakların Solar)
  • Aren ise kendini yüzlerce siyah gözlüklü ve siyah giyimli insanın içerisinde tek gerçek siyahmış gibi hissediyor ve olabildiğince çabuk oradan çıkmak istiyordu. (Ufkun Öte Yanı)
  • Geldin mi puhu kuşu? Sevdin mi? Girdin mi yaralarımdan içeri? Sardın mı? Ey nar-ı can... Yandın mı? (Ufkun Öte Yanı)
  • Bazen insanlar rekabet edemeyeceğini bile bile kendini bazı insanların karşısına koyar, bile bile gitmemesi gereken yerlere giderler. (Evvel Bahar)
  • Sahi hayatı sorgulamadan idame ettirmek mümkün mü? (Ufkun Öte Yanı)
  • Maskesizim, neysem o. Dedim ya şeffafım diye. Yalan dolan yok bende. Varsam varım, yoksam yokum... (365 Her Güne Bir Yazı)
  • İnsan kendi denizinden korkar mı hiç? (Gitme, Gül Yanakların Solar)
  • Kalbi tam ortadan ikiye bölünmüştü. Kalbinin bir kısmı hâlâ işgal altındaydı. Diğeri ise meçhullerdeydi. (Gitme, Gül Yanakların Solar)
  • "Hayat bize hem farklı yollar sunar, hem de sunduğu yollardan birini seçmemiz için bize yol gösterir,rehberlik eder. Böylece biz hangi tercihi yaparsak yapalım,aslında zaten önceden bizim için çizilmiş resimlere donuk birer obje oluruz." (Gitme, Gül Yanakların Solar)

Yorum Yaz