Unutursun - İclal Aydın Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Unutursun kimin eseri? Unutursun kitabının yazarı kimdir? Unutursun konusu ve anafikri nedir? Unutursun kitabı ne anlatıyor? Unutursun PDF indirme linki var mı? Unutursun kitabının yazarı İclal Aydın kimdir? İşte Unutursun kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: İclal Aydın
Yayın Evi: Artemis Yayınları
İSBN: 9786053041702
Sayfa Sayısı: 420
Unutursun Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Bütün hayatlar birbirine çıkar. Büyük bir şehrin kimi sahile kimi yokuşa çıkan yolları gibidir ömürler. Bizi birbirimize düğümleyen yollar, derken tam da bunu söyler Gavras Bey. Göçler, idamlar, istifalar, muhtıralar, öğrenci olayları, uçak kazaları, tanklar, yanılgılar, fedakârlıklar ve şarkılar içinde geçen bir yüzyılın Türkiyesi’nde, bir göçe direnen köklerin, ayrılığın, yoksulluğun, ölümün, direncin hikâyesini hatırlatıyor Unutursun. Hacı Gavras Karamanlı, Unutursun’un en uzun yaşayan kahramanı. Hayatının tüm dönemeçleri Bir Cihan Kafes’ten tanıdığımız ve hikâyeleri henüz bitmemiş bir ailenin üç kuşak kadınına çıkıyor. Birlikte geçirdikleri bir ömür içinde birbirleriyle kucaklaşamamış Samire, Yaşar ve Lorin’i ölümüyle kavuşturan bu yabancı kim?
Unutursun, aşk için giden, kalan ve ölenin hikâyesi biraz da...
İstanbul’un son gayrimüslimleri, esnaf dostları Aşkale’ye gitmesin diye vergi borcunu ödemek için para toplayan Müslüman komşular, asılan bir başvekilin güçlü karısı, müge çiçekleriyle bezeli altmışlı yılların Ankarası’nı yasa boğan uçak kazası, savaşlardan sağ çıkmış sıhhiyecilerin yorgunluğu, Kapadokya’nın yer altı kentleri, karlı Berlin, ana kucağı Ihlara, tangolar, ağıtlar ve elbette bir esinti gibi geçip giden Nariye’nin şarkısı... Hepsi birer yağmur damlası bu hikâyede. Hasan Dağı’nın ardında yaşananlar unutulmasın diye.
Kimi bir madalya gibi taşır yara izini... Kimi de teninde yeni yaralar açarsa, eskisini unutup herkese unutturabileceğini düşünür. Oysa zaman her işi tek hamlede yapabilen büyük bir kahraman.
Ve hepimizin kalbinde kapağı ölene dek açık kalan bir “unutma! defteri” var.
Unutursun Alıntıları - Sözleri
- " Yaralar kaderin ayak izidir. Onlardan utanamazsın. Saklayarak yaşayamazsın. Onlardan altın kabuk yapmalısın. "♡♡♡
- Herşeyi unutan insan sadece sevildiğini ve sevdigini unutmuyormuş.
- Çaresizlik, kimsesizlik, unutulmuşluk kederiyle gelin atına binip yeni evine gidişini fakat koca belletikleri adama gönlünü hiçbir zaman acmayisini...
- "Sonra, unutuşlarımla hatırlayışlarım iç içe geçti. Ve hatırlamam gerekenleri hatırlarken unutmam gereken her şeyi unuttum..."
- Kalbinin parça parça olduğu o günler, ümidin bittiği, tüm çiçeklerin sıradanlaştığı, aşkın bir yalan olduğuna inandığı ve bir uykuda gibi geçen bütün o yıllar aktı gözünün önünden. Evet ya... Hayat bir giden-kalan oyunuydu kuşkusuz.
- "Şimdi kulağımızın dibinde bangır bangır bağırıyorlar, her gün, dünyayı çürüten düşmanınızı tanıyın diye yazıp çiziyorlar ama hiçbir uyarıyı duymuyoruz, değil mi? İnsan kendinin düşmanı olunca hiçbir fısıltıyı duymuyor, duyamıyor galiba."
- "Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım Bazen gözyaşı oldu, bazen içli bir şarkı..."
- Vatansızlık kadar birinin kalbinde yer bulamamak da ölümcül bir acıdır.
- Bütün hatıraların bir sesi ve kokusu vardır ve en son kokular unutulur, derler.
- Her şeyini unutan insan sadece sevildiğini ve sevdiğini unutmuyormuş.
- Mutlu olmak istiyorsan gizli yaşayacaksın. Göze batmayacaksın. Sahip olduğun, sevip sevmediğin her şeyi ortaya dökmeyeceksin...
- "Vatansızlık kadar, birinin kalbinde yer bulamamak da ölümcül bir acıdır. Giden gider, kalan kalır, arada kalan ölür."
- Sabah oldu. Ve her hikâye başladığı gibi bitti.
- Müge çiçekleri hem zehir hem ilaçtı insanoğlu için... Tıpkı aşk gibi...
Unutursun İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Hepimizin kalbinde kapağı ölene dek açık kalan 'Unutma! Defteri' var: "Anlayacağınız bu kitap annemin unutmasıyla başlayan 'Unutma İclal! Unutmadan Yaz!' defteri oldu." kitap/bir-cihan-kafes--5681'in devamı niteliğinde olan bu kitap için diyor yukarıdaki cümleyi İclal Aydın. Ve ekliyor: "Annemin unuttuğu yerden uç veren bu roman, benim için hayatın kendisini ve yaşamayı unutmama gayreti oldu bazen. Sonra unutuşlarımla hatırlayışlarım iç içe geçti. Ve hatırlamam gerekenleri hatırlarken unutmam gereken her şeyi unuttum..." Bir Cihan Kafes için mutlu olmayan ama umutlu bir hikaye demiştim incelememde. İşte orada umudu ortaya koyan yazarımız o umutları bu kitabında yeşertip mutluluğa çeviriyor. Hikaye Lorin, Yaşar ve Samire'yi anlatırken bu kitapla birlikte Ethem, İsmail, Kaan, Lemide ve Gavras Karamanlı'yı da hikayeye ekleyerek tadına doyulmaz bir karakter ve olay örgüsü ile noktalıyor bu üç şahane kadının harika öyküsünü. Her zaman İclal Aydın'ın kaleminin hayatla çok örtüştüğünü, kalemiyle acı ve tatlıyı, mutluluk ve hüznü harmanlayıp önümüze çok gerçekçi bir hikaye koyduğunu söylerim. Bu kitabında da aynı cümleleri yineleyip, çok beğendiğimi bir kez daha belirtmem gerek galiba:) Kitaba dair son birkaç şey daha söylemem gerekirse kitabımız yine geçmiş ve bugün arasında gidip geliyor, yani kronolojik sıralı bir hikaye yok. Ayrıca bu kitabında yazar sadece roman kahramanlarıyla kalmamış Türkiye'nin siyasi çalkantılarından Adnan Menderes'in infazına, Olaf Palme'nin ölümünden Ankara Ulus Meydanı'ndaki 1963 tarihli uçak faciasına kadar birçok tarihi olayı da kahramanların hikayesine harmanlamış. Kesinlikle harika bir genel kültür içeriği de oluşturuyor yani okuyucuya. Ayrıca hikayenin küçücük bir kısmına dahil ettiği 'Yazar Kadın'la kendine selam göndermesi de çok hoş bir detaydı, çok severim bu gibi detayları:) Bu romandaki o üç güzel kadını ve Gavras Bey'i o kadar çok sevdim ki onlardan ayrılmak hakikaten çok zor geldi bana. Onları çok özleyeceğim ve biliyorum ki birkaç yıl sonra bu kadınların hikayesini yeniden okuyacağım. Yani bu kadar çok sevdiğim bu şahane hikayeleri, yazarın 4 kitabını da sıralı şekilde okumanızı gönül rahatlığıyla öneriyorum. Ayrıca kitapla aynı adı taşıyan, kitabın içeriğinde de parça parça yer alan İclal Aydın'ın şahane şiir albümünün linkini de sizler için yoruma bırakıyorum. Hem keyifli dinlemeler hem de keyifli okumalar:) DİPNOT:Dört romanını da okumuş biri olarak size tavsiyem okuma sıranız kitap/bir-cihan-kafes--5681, kitap/unutursun--186578, kitap/uc-kiz-kardes--99413 ve kitap/kalbimin-can-mayasi--183428 şeklinde olsun. Çünkü yukarıda da belirttiğim gibi, Bir Cihan Kafes Samire, Lorin ve Yaşar'ın hikayesi, Unutursun ise devam kitabı; Üç Kız Kardeş ise Türkan, Dönüş ve Derya'nın hikayesi ancak Kalbimin Can Mayası'nda işler karışıyor;) Kitap aslında Üç Kız Kardeş'in devam kitabı ancak kitabın ortalarında yazarımız Türkan, Dönüş ve Derya' yı Lorin ve Yaşar ile tanıştırıyor, hikaye ortak bir noktaya giriyor. Sıralı okumanız kitapları daha iyi özümsemeniz ve spoiler yememeniz adına önemli;) (Nisan)
Okurken bazen kim kim di diye sorguladığım oldu. Sonlara doğru tüm taşlar yerini buldu. Her seferinde farklı bir tarz yakalayan İclal Aydının kullandığı anlatım dilini seviyorum. Bu kitapta da akıcı ve anlaşılır dil kullanmış. İnsana dokunan ve düşündüren hikayeleri oldukça sürükleyici (Özge Karakuş)
Bir Cihan Kafes: Bir cihan kafesin devamı olarak yazılmış bu kitap, ilk kitap da açıklanmayan boşlukları dolduran ve aklınızdaki tüm soruların cevaplarını içeren bir kitap olmuş aslında. Olayları her karakterin bakış açısından ele almış İclal Aydın. (TUĞBA)
Unutursun PDF indirme linki var mı?
İclal Aydın - Unutursun kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Unutursun PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı İclal Aydın Kimdir?
14 Eylül 1971'de Memur olan ailesinin o dönemde Nevşehir'de görevde olmaları nedeniyle Nevşehir'de doğdu. İlköğretim, lise ve yüksek öğreniminin bir kısmını Ankara’da tamamladı. Ortaokul ve lise yıllarını yazarak ve tiyatro çalışmaları yaparak geçirdi. Orta üçüncü sınıftan itibaren bir yandan okuyup bir yandan çalışmaya başladı. 1989 yılında Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nü kazandı. 2. sınıfta okulu bırakıp Berlin'e yerleşti. Berlin’de profesyonel tiyatro çalışmaları yaptı, çeşitli sosyal çalışmalara ve workshop'lara katıldı. 1996 yılında kesin bir kararla tiyatroyu bıraktı ve Türkiye'ye döndü.
1997 yılında televizyona geçti. Rol aldığı Sıcak Saatler dizisi çok sevildi. HBB'de gündüz kuşağında, "2'den 4'e" adında kadınlara yönelik bir program sundu. Bir süre Kanal D'de, 1998-2000 yılları arasında da Radyo D, Radyo Cumhuriyet, Radyo Kent, BRT FM'de program yaptı. Çeşitli dizilerde oynadı.
1990 yılından beri Tiyatro ve televizyon projeleri üretiminde metin yazarlığı da yapan Aydın’ın ilk kitabı Hayat Güzeldir 2001 yılında okurla buluştu. Ardından Bitmiş Aşklar Emanetçisi (2003), Yaz Bitmesin (2004), Gördüğüme Sevindim (2005), Evlerin Işıkları Bir Bir Yanarken (2009), Senin Adın Bile Geçmedi(2009) isimli kitapları yayımlandı.
2003-2005 yılı arasında haftalık bir kadın dergisinin yayın yönetmenliğini yaptı. Söyleşiler ve günlük köşe yazıları yazan ve medya-yazın alanında üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve vakıflar tarafından pek çok ulusal ödüle layık görülen İclal Aydın televizyon ve sinema oyunculuğuna da devam etmektedir
Aldığı Ödüller
2007 Karadeniz Teknik Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Kulübü
En beğenilen yazar
2008 Rotary Kulübü
Özel Meslek Ödülü
2006-2007 Rotary Kulübü / Ulus
Üstün Meslek Ödülü Basın
2005 Mavigün Koleji
Yılın En İyi Köşe Yazarı
2005-2006 İstek Vakfı
Yılın Yazarı Ödülü
2005 İstanbul Üniversitesi
Yılın En İyi Yazarı
2005-2006 Rotary
Meslek Özel Ödülü Basın
2005 İstanbul Üniversitesi Ö.K.M. Bilgi Kulübü
Yılın En İyi Yazarı
2005 Oriflame
En başarılı Kadınlar Edebiyat Ödülü
2004 Capitol
Ziyaretçilerin en çok beğendiği kadın gazeteci-yazar
2004 BJK Koleji
Basında Yılın Annesi
2003 Radyo Gazetecileri Derneği
Medyanın en iyileri En iyi kadın programı (Hayat Güzeldir)
2003 Avon
10. Yıl En başarılı kadın gazeteci
2003 İstanbul Teşvikiye Rotary Kulübü
Meslekte Başarı Ödülü
2003 II. Magazin Gazetecileri Derneği
Altın Objektif Özel Halk Ödülü
2003 Fatih Üniversitesi
Genç Kuşak Özel Onur Ödülü
2002-2003 Uluslararası Rotary
Özel Meslek Ödülü
2002 Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi
En Beğenilen Sabah Kuşağı Programı Hayat Güzeldir
2002 Nişantaşı Nuri Akın Anadolu Lisesi
Yılın Köşe Yazarı
2002 Uludağ Onkoloji Dayanışma Derneği
Yaşam Motivasyon Ödülü
2002 Tepedekiler Yılın Kitabı
Hayat Güzeldir
2001 Kaimi İletişim Ödülleri İzmir Anadolu Lisesi
En iyi gündüz kuşağı program sunucusu
2001 İnci Abla Koleji
Yılın En Sevilen Kadın Oyuncusu
2001 İstanbul Mizah Tiyatrosu
3. Liselerarası Tiyatro Festivali IMT Özel Ödülü
2000 İstanbul Mizah Tiyatrosu
2. Liselerarası Tiyatro Festivali
İclal Aydın Kitapları - Eserleri
- Üç Kız Kardeş
- Kalbimin Can Mayası
- Bir Cihan Kafes
- Hayat Güzeldir
- Unutursun
- Yaz Bitmesin
- Söylenmemiş Sözler
- Bitmiş Aşklar Emanetçisi
- Gördüğüme Sevindim
- Kağıt Kesikleri
- Evlerin Işıkları Bir Bir Yanarken
- Senin Adın Bile Geçmedi
- Aşk ve Acı
- Unutma, Yaz Defteri
- Gördüğüme Sevindim
İclal Aydın Alıntıları - Sözleri
- “Kadının yüzü değil elleri belli eder yaşadıklarının toplamını.” (Yaz Bitmesin)
- Neden duygularımız sözümüzü dinlemiyor? (Söylenmemiş Sözler)
- Uzansam elimi tutar mısın?.. (Aşk ve Acı)
- Birlikte olduğu erkekleri nasıl kullandığını, parasını nasıl yediğini anlatan kadın ne kadar aşağılıksa, birlikte olduğu kadının detaylı haritasını içki masalarına yatıran erkek de en az onun kadar sefil değil midir?... Yerküredeki tüm varlığını koynuna aldığı ya da koynuna girdiği beden sayısı ile büyüten eşcinselin bir farkı var mıdır diğer ikisinden? (Gördüğüme Sevindim)
- Bir ruhu, olmak istemediği yerde tutamazsın. (Kalbimin Can Mayası)
- " Yaralar kaderin ayak izidir. Onlardan utanamazsın. Saklayarak yaşayamazsın. Onlardan altın kabuk yapmalısın. "♡♡♡ (Unutursun)
- ‘Bugünün hangi gün olduğu, mutfağın ne koktuğu, akşamın ne getireceği fark etmiyorsa artık derin ve yakıcı bir yaranın düşen kabuğunun boşluğu var demektir o yürekte.’ (Yaz Bitmesin)
- Acı'yı Aşk'tan daha çok ciddiye aldığımızı fark ettim kitapları yeniden okuduğumda. (Aşk ve Acı)
- İnsan değişiyor ve sonra "şimdiki aklımla 20 yaşında olmak isterdim, diyor... (Kağıt Kesikleri)
- “ Sevildiğini sık sık duymak ister insan. “ (Üç Kız Kardeş)
- "Şimdi kulağımızın dibinde bangır bangır bağırıyorlar, her gün, dünyayı çürüten düşmanınızı tanıyın diye yazıp çiziyorlar ama hiçbir uyarıyı duymuyoruz, değil mi? İnsan kendinin düşmanı olunca hiçbir fısıltıyı duymuyor, duyamıyor galiba." (Unutursun)
- “ Hayatta çok cesur olmak gereken, büyük kararlar almak gereken anlar vardır.” (Hayat Güzeldir)
- “ Gerçek dostlar birbirlerine hiçbir zaman küsmezler, birbirlerini sadece yanlış anlar...” (Hayat Güzeldir)
- İnsan, kollarının direnme gücü tükendiğinde vazgeçiyor bir şeylerden ! (Kağıt Kesikleri)
- ‘’Aşk dediğin kendi içinde büyüttüğün bir dertmiş aslında.’’ (Söylenmemiş Sözler)
- Uçmak isteyenin kanadından tutmamak gerek; yoksa istemeden kırıyorsun. (Kalbimin Can Mayası)
- “Kadının yüzü değil elleri belli eder yaşadıklarının toplamını.” (Yaz Bitmesin)
- "Bir tavrımız olmalıydı hayata karşı." (Yaz Bitmesin)
- Sözler kundakçidir. Yangını kelimeler çıkarır. (Kağıt Kesikleri)
- Ben seni artık hiç sevmesem sen ne kaydederdin senliğinden? (Bir Cihan Kafes)