tatlidede

Uygurlar - Ahmet Taşağıl Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Uygurlar kimin eseri? Uygurlar kitabının yazarı kimdir? Uygurlar konusu ve anafikri nedir? Uygurlar kitabı ne anlatıyor? Uygurlar PDF indirme linki var mı? Uygurlar kitabının yazarı Ahmet Taşağıl kimdir? İşte Uygurlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 15.05.2022 03:00
Uygurlar - Ahmet Taşağıl Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ahmet Taşağıl

Yayın Evi: Bilge Kültür Sanat

İSBN: 9786257201223

Sayfa Sayısı: 192

Uygurlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

arihin derinliklerinden günümüze ulaşma başarısı gösteren Türk boylarından Uygurların devirlere göre farklılık gösteren kaderleri söz konusudur. Önce bozkırlarda büyük bir kağanlık kuran Uygurlar, daha sonra din değiştirdikleri gibi yerleşik hayata da geçerek çok zengin kültür ürünlerinin günümüze kadar ulaşmasını sağladılar. Onların meydana getirdiği maddi kültür Türk tarihinin ilgi çekici bir temelini oluşturur.

Uygurlar da Hunlar, Gök Türkler gibi Moğolistan bozkırlarında kağanlıklarını yükselttiler. Önce Türk birliğini sağladılar. Arkasından Çin’i baskı altına alıp vergiye bağladılar. Onların kağanlığı tam anlamıyla bozkır kültürü özellikleri taşıyordu. Bayan Çor Kağan zamanında dikilen Tes, Taryat ve Şine Us yazıtları, içerik bakımından Uygur Kağanlığı’nın Gök Türklerin devamı olduğuna işaret eder. Mani dinine girmeleri sosyal ve siyasi hayatlarını olumsuz etkiledi. Ancak, sonrasında şehir inşa etme ve diğer mimari eserler konusunda hatırı sayılır eserler verdiler. İpek Yolu ve Çin üzerinden elde ettikleri gelir zenginleşmelerini sağladığı gibi sosyal değişimlere sebep olarak rahata alışmalarına da yol açtı. Buna rağmen kağanlıklarını ayakta tutabildiler ve gerçekleştirdikleri Orta Asya hâkimiyeti 840 yılına kadar devam etti.

832 sonrası aralarında başlayan iç çekişmeler durmak bilmedi. Kendi hanedan üyelerinden birinin yol göstermesiyle harekete geçen Kırgızlar tarafından yıkıldılar. Bir kısmı Kansu bölgesine göç ederken, diğer bir grup Turfan civarına gitti. Bundan sonra kaderleri farklı mecralarda akarak günümüze kadar geldi.

Bu eserde farklı alan ve zamanlarda kırılma anları yaşayan Uygurların, 840 yılından önce oluşturdukları Ötüken merkezli büyük kağanlık ele alınmıştır.

Uygurlar Alıntıları - Sözleri

  • Karlukların yabgusu Çinlilerden Ch'eng Ch'ien-li adlı sınır komutanının teklifi üzerine A-pu-ssu adlı bir beyi ailesiyle birlikte yakalayıp Çin'e teslim etti. Gök Türklerden Bilge Hatun da Çin'e teslim olmuştu. Bu olayları anlatan kaynaklar Uygur Kağanlığı'nın sınırlarının en doğuda Shih-wei ülkesinden Altaylara, Büyük Çöl'den (Gobi) kuzeyin issız yerlerine uzandığını ve kapladığını anlatır. Uygur Kağanlığı'nı sağlam temeller üzerine oturtarak bağımsızlığını kazandıran kağan, çok fazla tahtta kalamadı ve 747 yılında hayatını kaybetti.
  • "Gök ile yer arasındaki karışıklık sebebiyle ödlerine hased girdiği için düşman oldular. Bilge Kağan / Gök-Türkler (Orhun Yazıtlari)
  • Uygur mitolojisinde Kurt'un rehberlik vasfı açık olarak dikkat çeker.. ... Yeni yerleşim yeri ararken onlara Kurt rehberlik etmiştir... ... Öte yandan çeşitli ülkelerde bulunan çağdaş Türk toplulukları arasında söylenen masal ve halk hikayeleri arasında Bozkurt uğur sayılmaktadır...
  • Uygurların hanedan ailesi Yaglakar kabilesinden geliyordu.
  • Uygurların kendilerini Gök Türklerin devamı gibi gördüklerini açıkça anlıyoruz
  • Konuyla ilgili kaynaklar Uygurların eski adetlerinin iyi olduğunu, sonradan bozulmaya başladığını bildirirler. Mesela eskiden kağan ile diğer üst yöneticilerin arasında yaşantı bakımından fark bulunmadığını ifade ederler.
  • Uygur kadınları da yaşam tarzlarını değiştirmişler, artık makyaj yapmayı öğrenmişlerdi.
  • On üç kağandan yedisinin unvanında şu terimlerden biri mutlaka bulunurdu: Tengride, ay tengride, kün tengride. Bu hakimiyetin gökten güneşten ya da aydan geldiğine inanıldığını göstermektedir.
  • Pagoda mimarisinin özelliklerini taşıyan kuleler zamanla Uygur sanatının incelikleriyle değişerek inceldi ve Türk minaresine dönüştü.
  • Gök Türklerin son kağanı da Basmıllardan kurtulamadı Onların saldırısı sonucu Ozmış hayatını kaybetti. Ele geçirilen kesik başı Çin'e götürüldü. Onun küçük kardeşi Ho-lung-fu-pai Tegin'i Pai-mei Kağan unvanıyla başa geçiren Gök Türklerin en son kalanları hålå direniyorlardı.
  • Gök Türklerin doğu tarafını idare eden Apa Tarkan'ı yenilgiye uğratan Wang Chün-ssu adlı Çinli kumandan, sağ kanat şadlarn karşısında başarı saglayamadi. Ancak fırsattan istifade ederek Uygurlar ve Karlukları destekledi. Yeni kağanlığını ilan etmiş olan Basmıl Kağanı Hsie-tie- i-shih'yı ortadan kaldırdılar. Böylece önemli bir rakiplerinden kurtulan Uygur reisi kendini Kutlug Bilge Kül Kağan ilan ederek bağımsız kağanlığını kurdu.
  • Tola Irmağı civarında yaşayan Dokuz Oğuz boyları, her ne kadar daha başlangıçta Uygurlara tâbi olsalar da, her an karși çıkıp bağımsızlıklarını ilan edebilirlerdi. Uygur kağanı bunu önlemek için bir kumandanını Ötüken Dağı'na yollayarak orada görevlendirdi. Öte taraftan Basmıllar ve Karluklar maglup edilerek tamamen devlete baglandılar. Kazandığı üst üste başarılar sonucu konumunu iyice güçlendiren Kutlug Bilge Kül Kagan, artık gücünü tamamen kaybederek zayıflamış olan Gök Türk Kağanı Pai-mei'e son darbeyi vurarak onların iki yüzyıllık saltanatına son verdi. Buna ragmen T'ang hanedanı imparatoru Uygur kaganını hala küçük görüyordu. Nitekim sol muhafizları kumandanı gibi bir anlama gelen unvanla taltif etti (745), Son saldından kurtulan Gök Türk hanedan ailesinden gelen 10 bin kişilik grup. Çin'e giderek oradan sığınma istedi. Geri kalanları ise Uygur Kağanlığı'na bağlanmak durumunda kaldı.

Uygurlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Bir Bozkır Medeniyeti: UYGUR TÜRKLERİ: En eski Türk devletlerinden biri olan Uygurlar Kutluk Bilge Kül Kağan tarafından 744 te kurulmuş, iç karışıklıklar, mani dininin tesirleri, Kırgızlar’ın istilası ile 840 ta yıkılmıştır. Ortaçağda gelişmiş bir uygarlık kuran Uygurlar, önceleri Kuzey Moğolistan’da yaşıyorlardı. Hun İmparatorluğu yıkıldıktan sonra Göktürkler’in buyruğu altına girdiler. Daha sonra da onlara karşı ayaklanarak 740 ta bağımsız bir devlet kurdular. Diğer Türk boylarını egemenlikleri altına alarak güçlendiler. Sonrasında Tibetlilerle Kırgızların saldırısına uğrayarak yıkılan Uygur Devleti ortadan kalkınca, Uygurlar Batıya göç ederek (840) küçük, dağınık devletler kurdular. Doğumundan yıkılışına Moğol bozkırlarında deyim yerindeyse at koşturan ve buralarda kağanlıklarını yükselten, Türk birlik ve beraberliğini sağlayıp, Çin’i bile baskı altına almış ve vergiye bağlamışlardır. Türk kültürünü ve Türklerin bozkır kültürünü tam anlamıyla bize yansıtan bir eserdir. Saygı değer Ahmet Taşağıl Hocamıza bu güzel eseri Türk dünyasına kazandırdığı için teşekkürlerimizi sunarız. (Fatih Şallı)

Uygurlar.: Yerleşik hayata geçip Maniheizm Dini'ni benimseyen Uygurlar Türk Tarihi'nin ilklerine imza atarak Orta Asya'da büyük mücadeler verdi. Çin'in entrikaları sayesinde yine yok olmadı halen Sincan-Uygur Özerk bölgesinde Uygur Kanı Tasiyarak yaşıyor ben gidip onları gördüm. Aynı bizim gibiler İlledikleri illerini arıyorlar.Çünkü Kağadıkları kağanları yok. (Makus talih)

Uygurlar PDF indirme linki var mı?

Ahmet Taşağıl - Uygurlar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Uygurlar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ahmet Taşağıl Kimdir?

14-2-1964 tarihinde Kocaeli'nin Karamürsel ilçesinde doğdu. 1975'te İlyasköy İlkokulunu, 1981'de İzmit Mimar Sinan Lisesi'ni bitirdi.

İstanbul üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü'nden 1985 yılında mezun oldu. Aynı yıl Çince öğrenmek ve Orta Asya Tarihi üzerine araştırmalar yapmak üzere Taiwan'a gitti. Adı geçen ülkede Shih-fan üniversitesinde Çince kurslarına devam ederken, aynı zamanda Cheng-chih üniversitesinin Etnoloji Araştırmaları Enstitüsü'nde ve Tarih Bölümünde ders ve seminerleri takip etti. Bunun yanında dokümantasyon merkezinde Çin kaynaklarından Türk tarihine ait belgeler topladı.

1986 yılının sonunda Türkiye'ye dönüp, İstanbul üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Yüksek Lisans öğrenimine başladı. 1988 yılında "Gök-Türk ülkesine Gelen Çinli Elçilerin Raporlarına Göre Gök-Türk / Çin İlişkileri" adlı teziyle master unvanını aldı. Aynı yıl bu enstitüde başladığı doktora çalışmasını 1991'de "Gök-Türkler (542-630)" adlı teziyle tamamlayarak doktor unvanını kazandı.

Bu arada 1987 yılında araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladığı Mimar Sinan üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalında, 1992'de yardımcı doçentliğe yükseltildi . 1995 yılında Genel Türk Tarihi alanında doçent unvanını kazandı. 2001 yılında profesör oldu.

1997-1998 ve 1999-2000 eğitim-öğretim yıllarında Kazakistan'ın Türkistan şehrindeki Uluslararası Hoca Ahmet Yesevi Türk-Kazak üniversitesinde misafir öğretim üyesi olarak görev yaptı. çeşitli seminerler ve konferanslar verdiği gibi panel ve sempozyumlara katıldı. Kazakça başta olmak üzere diğer Türk lehçelerini öğrendi. Bu esnada Özbekistan'ın Semerkand, Buhara ve Hive gibi tarihi şehirlerine, yine Güney Kazakistan'da Sır Derya boyundaki tarihi kalıntıların bulunduğu alanlara geziler yaptı. Saha araştırmalarında bulundu. Aynı üniversitede 2001-2002 öğretim yılında Tarih-Felsefe Fakültesi Dekanlığı görevini yürüttü. 2002 yılının Temmuz Ağustos aylarında Türk İşbirliği Kalkınma İdaresi'nin yürüttüğü Moğolistan Türk Anıtları Projesinde yer aldı.

2004-2005 öğretim yılında Bişkek'te bulunan Kırgızistan Türkiye Manas üniversitesinin Tarih Bölümünde öğretim üyeliğinde bulundu. Aynı üniversitenin Türk Uygarlığı Merkez Müdür yardımcılığını yürüttü. Sosyal Bilimler Dergisi yayın kurulu başkanlığını yaptı.

2007-2008 Mimar Sinan üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü yaptı. 2008 yılında Rektör Yardımcılığına atanmıştır. 2009 Nisan ayında ise Tarih Bölümü Başkanlığına atanmıştır.

Halen Mimar Sinan üniversitesi Tarih Bölümü Başkanlığı ve Rektör Yardımcılığı görevini sürdürmektedir.

Çince, İngilizce, Rusça ve Fransızca ile Türk lehçelerinden Kazakça ve Kırgızca'yı bilmektedir.

Evli ve iki çocuk babasıdır.

Ahmet Taşağıl Kitapları - Eserleri

  • Kök Tengri'nin Çocukları
  • Gökbörü’nün İzinde
  • Bozkırın Kağanlıkları
  • Bilge Kağan'ın Vasiyeti
  • Bilge Türk Tonyukuk
  • Gök-Türkler 1-2-3
  • Hunlar
  • Türk Model Devleti Gök Türkler
  • Eski Türk Boyları
  • İlk Türkler Bozkırdan Dünyaya Yayılanlar
  • Uygurlar
  • Çin Kaynaklarına Göre Eski Türk Boyları
  • Türk Bilgeleri
  • Gök-Türkler
  • Ergenekon'dan Kağanlığa
  • Bilge Kağan'ın Vasiyeti
  • Orta Asya Türk Tarihi
  • İnsanlığın Serüveni
  • İslamiyet Öncesi Türkler
  • Göktürkler 1

Ahmet Taşağıl Alıntıları - Sözleri

  • Atın insan için oynadığı rol, bir savaşçının en önemli yoldaşı olması, öldükten sonra en sevdiği atının kurban edilmesi, ölü ile birlikte gömülmesi çok ilginç bir durumdur. Sağlığında savaşçıya verdiği katkıya işaret ettiği gibi bunu bir şekilde kader arkadaşlığı olarak yorumlamak da mümkündür. (İlk Türkler Bozkırdan Dünyaya Yayılanlar)
  • "Avrasya bozkırlarının derinliklerinde Orta Asya alanının eski tarihinde yazılı tarihi kaynaklar ışığında bilebildiğimiz kadarıyla ilk kurumsal devlet, Asya Hun İmparatorluğu, diğer adıyla Büyük Hun İmparatorluğudur. " (Hunlar)
  • "Tonyukuk zeki oluşu, akıllı yönetimi, stratejik davranışları sayesinde tanınmış bir kişiydi. Özellikle askerî planlamacılığı ön plana çıkıyordu." (Türk Bilgeleri)
  • Eski Türk ilinde bu coğrafi mekân, yani ülke toprağı diğer çağdaşı devletlerde olduğu gibi hükümdarın serbestçe kullanabildiği bir arazi parçası değil, korumakla görevli bulunduğu ata yadigârı idi. (Türk Model Devleti Gök Türkler)
  • Çin’i en fazla korkutan Kağan Kapgan Kağan (Türk Bilgeleri)
  • Tola Irmağı civarında yaşayan Dokuz Oğuz boyları, her ne kadar daha başlangıçta Uygurlara tâbi olsalar da, her an karși çıkıp bağımsızlıklarını ilan edebilirlerdi. Uygur kağanı bunu önlemek için bir kumandanını Ötüken Dağı'na yollayarak orada görevlendirdi. Öte taraftan Basmıllar ve Karluklar maglup edilerek tamamen devlete baglandılar. Kazandığı üst üste başarılar sonucu konumunu iyice güçlendiren Kutlug Bilge Kül Kagan, artık gücünü tamamen kaybederek zayıflamış olan Gök Türk Kağanı Pai-mei'e son darbeyi vurarak onların iki yüzyıllık saltanatına son verdi. Buna ragmen T'ang hanedanı imparatoru Uygur kaganını hala küçük görüyordu. Nitekim sol muhafizları kumandanı gibi bir anlama gelen unvanla taltif etti (745), Son saldından kurtulan Gök Türk hanedan ailesinden gelen 10 bin kişilik grup. Çin'e giderek oradan sığınma istedi. Geri kalanları ise Uygur Kağanlığı'na bağlanmak durumunda kaldı. (Uygurlar)
  • Hunların savaş zamanlarında yağmurun yağması en çok çekindikleri konudur. Çünkü, yağmurun yağması ile yaylar işlemez hale geliyordu. Hunlar bu yüzden gece seferlerinde dolunay zamanını beklerlerdi. (Kök Tengri'nin Çocukları)
  • Chou-p'an'da Gök-Türkleri durdurmakla vazifeli Ta-hsi Changju'nun ordusu, İşbara'nın yüz bin kişilik ordusunu görür görmez şaşkına dönmüş ve büyük bir korkuya kapılmıştı. Ona yardım etmekle vazifeli dük Yü Ch'ing-tse, takviye kuvvet larak onların yanına gitmeye çekindi. (Gök-Türkler 1-2-3)
  • Eski Türkçe anıtlar, o toprakların ilelebed Türk vatanı olarak kalacağı düşüncesinin sonucu meydana getirilmişti. (Bilge Türk Tonyukuk)
  • Türk tarihinin başlangıcında yani M.Ö 3000'lerde Afanasyevo kültürü söz konusudur ve yaklaşık olarak M.Ö 3300-1700 tarih aralığında değerlendirilmektedir. Bu kültürün merkezi Hakasya topraklarıdır. Daha sonra aynı bölgedeki Andronovo, Karasuk, Tagar Taşık kültürleriyle adım adım Türk tarihini izleriz (Gökbörü’nün İzinde)
  • Orta Asya'da Kao-che boyları Ting-ling'lerin yerini almışlardı. (Eski Türk Boyları)
  • Her şeye rağmen Orta Asya'nın geniş bozkırlarında hakim hayvan türü koyundur. (İlk Türkler Bozkırdan Dünyaya Yayılanlar)
  • Milletine o derece güveniyor ve ebediliğine inanıyordu ki; “Ey Türk! Üstte gök yıkılmaz, altta delinmezse senin devletini, töreni kim bozabilir?” demektedir. (Türk Bilgeleri)
  • "Hunların Göğe Ch'eng-li (tengri) dedikleri kut karşılığında ise K'ut'u kullandıkları ifade edilmiştir. Hükümdarlık unvanı Ch'an-yü ise enginlik anlamına gelmektedir. Kısacası hükümdarlarını Gök gibi Engin sonsuz Genişlikte olarak tanımlarlardı." (Türk Bilgeleri)
  • 6. Asırda Gök Türkler tarih sahnesine çıkarken Orta Asya 'da yaşayan boyların genel adı Töles olarak beliriyordu... (Eski Türk Boyları)
  • Çinliler gibi protokol ve görgü kurallarına uymadıkları belirtilmiştir. En yüksek mevkideki hükümdar da en alt seviyedeki normal vatandaşta beslediği hayvanın etini yer, derisinden elbise yapar, kürkünü kullanırdı (İlk Türkler Bozkırdan Dünyaya Yayılanlar)
  • Dünya tarihi hakkında yazılan çoğu kitapta hakları yense de bir şekilde Türklerin Tarihine vurgu yapmak zorundadırlar (Türk Model Devleti Gök Türkler)
  • Gök Türk Devleti, bütün Türk Tarihi içinde model devlet olarak kabul edilmelidir. Uygur, Karahanlı,  Gazneli, Selçuklu ve Osmanlı devletleri bu model üzerinde yükselmiştir (Türk Model Devleti Gök Türkler)
  • Hun kanunlarında bir kişi eğer adam öldürmek maksadıyla bıçağını sıyırırsa idam edilir. Hırsızlık yapanın mallarına el konulur. Bir suçluya hafif bir ceza verilecekse bir uzvu ezilir Ağır ceza verilecekse idam edilirdi. Hapis müddeti on günü geçmezdi. Mahkûmların sayısı ancak, birkaç kişidir. Hun sosyal hayatımı düzenleyen kanunlar, Çin'deki gibi karışık ve zor uygulanır değil, kısa ve kesin hükümlerdi. Cezaların ağır olması caydırıcı gücü ve milletin erdem sahibi olmasını, suçluların sayısının çok az olması sonucunu doğuruyordu. Bu konuyu Çin kaynakları "mahkûmların sayısı ancak birkaç kişidir" ifadesiyle açıklarlar. (Kök Tengri'nin Çocukları)
  • Cengiz Han 1277'de büyük batı seferinden döndükten iki yıl sonra ölür. Cenazesi bilinmeyen bir yere defnedilmiştir. Çünkü onu gömen kişilerin tamamı ortadan kaldırılmıştır. Cengiz Han'ın cenazesinin yerini 8 asırdır kimse bilmez. (Gökbörü’nün İzinde)

Yorum Yaz