diorex
Dedas

Uzay Tazısı’nın Yolculuğu - A. E. Van Vogt Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Uzay Tazısı’nın Yolculuğu kimin eseri? Uzay Tazısı’nın Yolculuğu kitabının yazarı kimdir? Uzay Tazısı’nın Yolculuğu konusu ve anafikri nedir? Uzay Tazısı’nın Yolculuğu kitabı ne anlatıyor? Uzay Tazısı’nın Yolculuğu PDF indirme linki var mı? Uzay Tazısı’nın Yolculuğu kitabının yazarı A. E. Van Vogt kimdir? İşte Uzay Tazısı’nın Yolculuğu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 27.08.2022 15:00
Uzay Tazısı’nın Yolculuğu - A. E. Van Vogt Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: A. E. Van Vogt

Çevirmen: Sönmez Güven

Orijinal Adı: The Voyage of the Space Beagle

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9789758607707

Sayfa Sayısı: 344

Uzay Tazısı’nın Yolculuğu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Altın çağın büyük ustası Van Vogt, Charles Darwin’in yolculuğunu yineliyor… Ama gökadaları arasında!Uzay Tazısı, yüzlerce bilimadamı ve askeri barındıran dev bir araştırma gemisi ve tek amacı var: Keşfetmek! Evrenin en aç kedisi Coeurl, eski bir evrenden kalan son canlı Ixtl, “Biz dostuz” demeye çalışan Riim… Uzay Tazısı’nın Galapagos Adaları en az Darwin’inkiler kadar ilginç ve çok daha tehlikeli. Ama tehlikelerin en büyüğü yine insanın zihninde ve bir çocuk gibi oynadığı teknolojik güçlerde gizli. Zaten hep öyle olmadı mı?

Uzay Tazısı’nın Yolculuğu Alıntıları - Sözleri

  • Bilgiye ve verilere sahip olmak haklı olmaya yetmiyordu. İnsanların ikna edilmeleri gerekliydi. Bazen bu rahatça ayrılabilecek zamandan çok daha fazlasını istiyordu. Bazen ise hiçbir zaman sağlanamazdı. Uygarlıklar bu şekilde çöker, savaşlar bu şekilde yitirilir ve kurtarıcı fikre sahip insan ya da gruplar birbirlerini ikna etmenin uzun törenlerine girmeye üşendikleri için uzay gemileri yitirilirdi.
  • “Acı geçti. Düşünce silindi. Beyni çağların uykusuna geri döndü. Yine umutsuzluktan ve puslu ışık lekelerinden oluşmuş eski dünyasında yaşamaya başlamıştı. Zihninin nasılsa kısmen uyanık kalmış uzak bir köşesi düşün bitmesini, unutulmuşluğun bir sis gibi dalga dalga gelmesini, çok kısa sürmüş acının gölgelere katılmasını izledi.”
  • “Bir bebek de yürümeyi, kollarını hareket ettirmeyi, konuşmayı şartlandırılarak öğrenir. Bu şartlandırmayı niçin hipnotizmaya, kimyasal tepkimelere, besinlerin etkilerine kadar genişletmiyoruz? Bu yüzlerce yıl önce mümkündü. Birçok hastalığı, kalp kırıklıklarını ve kişinin kendi aklıyla bedenini yanlış değerlendirmesinden kaynaklanan nice felaketi önleyecektir.”
  • “ Zevk, heyecan, ya da ihtirasa gömülmüş insanları denetlemek çok kolaydır. Kullandığım taktikleri ben geliştirmedim. Yüzyıllardır varlar. Ama onları incelemek için geçmişte yapılan girişimler köklerine dek inmedi. Son zamanlara kadar fizyolojiyle psikolojinin bağlantısı kuramsal bazda kalmıştı. Neksiyolojik eğitim bunu kesin teknikler haline getirdi.”
  • “İnsanlar bir şeyin ahlaksal ya da ahlak dışı olup olmadığına o anda akıllarına gelen çağrışımlara ya da daha sonra anımsadıklarına bakarak karar verirler,” dedi içtenlikle. “Bu hiçbir ahlak sisteminin geçerli olmadığı anlamına gelmez. Ben kişisel olarak çoğunluğun yararına olan şeyin ahlaksal sayılmasını kabul ediyorum, tabii azınlıkta kalan bireylerin haklarının çiğnememesi ya da eziyet görmemeleri kaydıyla. Toplum hasta ya da cahil olan bireylerini kurtarmayı da öğrenmek zorundadır.”
  • “Sonra, daha fazla mücadele edemeyecek kadar bitkinleşerek, olduğu yere çöktü. Binlerce ve binlerce saat sürmüş şiddetin ardından ölüm sessizce gelmişti.”
  • “Başka bir zihni nasıl etkileyebilirsiniz? Onun kabullenimlerini değiştirerek. Başka bir şahsın eylemlerini nasıl değiştirebilirsiniz? Karşı eylemlerle mi? Hayır, temel inançlarını, duygusal kesinliklerini sarsarak.”
  • “Daha önce hiç sorgulanmamış inançlar bilimin ve analitik düşüncenin amansız irdelemeleriyle darmadağın olur. Skeptik kişi en üst düzeydedir artık. Ben derim ki bu uygarlık en cafcaflı döneminde ansızın sona erdi. Böylesine büyük bir olayın toplumsal etkileri ahlakın ortadan kalkması, ideallerden yoksun ilkel ve hayvansı bir suçluluğa geri dönüş olacaktır. Ölüm karşısında nasırlaşmış bir duyarsızlık gelişecekti. Eğer bu... bu pisipisi böylesine bir ırkın kalıntısıysa, mutlaka kurnaz bir yaratık, geceleri pencereden içeri süzülen bir hırsız, çıkarı için öz kardeşinin boğazı’nı kesecek kanlı bir katildir.”
  • Gruplardan biri er ya da geç üste çıkar. Bir kere iktidara geldiklerinde bu önderler ‘güven otamını’ öylesine kanlı biçimde sağlarlar ki kitleler korku içinde siner. Güç sahipleri etkinlikleri derhal kısıtlamaya başlar. Örgütlü her toplum için gerekli olan izin, ehliyet ve düzenleyici diğer uygulamalar baskı ve tekelciliğin araçları haline dönüşür. Bireyin yeni bir atılımda bulunabilmesi önce çok zor, sonra olanaksız hale gelir. Böylece hızla eski Hindistan’daki gibi bir kast sistemine kayarız. Birey yaşamını geçireceği konuma doğmuştur ve bunu değiştiremez...
  • Başkimyager ölgün bir sesle konuştu: “Tören hemen olmayacak. Lanet kedi onun bedenindeki bir şeyin peşindeydi. Dokularının tümü oradaymış gibi görünüyor, ama bir şeyler eksik olmalı. Neyin eksik olduğunu bulacağım ve cinayeti bu hayvanın üzerine yıkacağım, ki en ufak bir kuşkuya yer kalmadan emin olabilesiniz.”

Uzay Tazısı’nın Yolculuğu İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Uzayda araştırmalar yapmak üzere seyrüsefer yapan Tazı gemisi ve personelinin başından geçen maceraların bahsedildiği bir kitaptır. Gemide haliyle gemi mürettebatı ve bilim adamlarında oluşan karma ekip var. Bilim adamları demokratik yollarla kendilerine liderlik edecek kişiyi seçiyorlar ve nihai kararlar bu kişi tarafından veriliyor. Yazarın buluşu olduğunu düşündüğüm yeni bir bilim dalıyla tanışıyoruz kitapta ; Neksiyoloji. Tüm bilim dallarından faydalanıp, hepsinin arasında köprü oluşturmaya yarayan yeni bir bilim dalı ve önemi henüz anlaşılamamış ve diğer bilim adamlarınca küçümsenmekte. Yani bir bakıma parçaları değil, bütünü görmeye odaklanan bir bilim dalı. Bu bilim dalına vakıf, gemideki tek insan ise Elliot Grosvenor. Geminin başından geçen çeşitli olaylarda Elliot, Neksiyoloji' nin ne kadar hayat kurtarıcı olduğuna tüm gemi personelini ikna etmeyi başaracaktır. Ben hikayeleri sevdim. (Galadriel)

Dikkat spoiler içerir. Son derece güzel bir bilim kurgu romanı. Tazı adında bir gemi uzay boşluğunda araştırma yapmaktadır. Başkanı Morton'dur ancak Kent de ciddi bir rakiptir. Grossvenor adında bir neksiyoloji uzmanı da vardır gemide ancak kimse önemsememektedir onu. Halbuki geminin en önemli ve en kritik ismidir. Uzay yolculuğu esnasında çok ciddi tehlikeler yaşarlar. Potasyum emmek için gemi personelinin öldüren yaratıklar, hayaletler vb. Bunların hepsinden Grossvenor'un tavsiyeleri ve uzmanı olduğu bilimin teknikleri sayesinde kurtulurlar. Bu arada Kent başkan vekili olmuştur. Ancak en son tehlike en büyüğüdür ve acaba gemi personeli bu sefer Grossvenor'u dinleyecek midir? Neksiyoloji bu tartışmayı etkileyebilecek midir? Soluksuz okunan bir roman. Mutlaka okunması gerekenlerden. (Serdar Poirot)

İyi Anlatılamayan Kavramlar ve Karakter Boşlukları: -İnceleme, kitabı okumayanlar için sürpriz kaçıran ifadeler içerir, bilginiz olsun.- Bilim kurgu kitaplarını ya da filmlerini yazıldıkları/çekildikleri tarihlere göre değerlendirmek gerektiği düşüncesindeyim. Uzay Tazısı'nın Yolculuğu da yazıldığı zamana göre tutarlı ve doyurucu bir gelecek tasviri yaratmış diyebilirim. Keyfimi kaçıran bir iki detaydan bahsetmek isterim: Kitabın kahramanı Neksiyolog Elliot Grosvenor, kitabın sonlarına yaklaştıkça göreceksiniz ki uğraştığı bilim dalı olan neksiyolojinin gereği şekilde hemen her problemle etkili bir şekilde uğraşarak, bilimsel veya zekasını ortaya koyduğu pratik çözümler geliştirebiliyor. Keşif gemisinin karşılaştığı her türlü problemin çözümü Elliot Grosvenor'un ellerinde. Yani neksiyoloji bu kadar kıymetli bir bilim dalı. Bütün bilim dallarının harmanlanıp, deneyler ile pratik sonuçlar üretmeye dayanan harika bir bilim dalı. Ve kitabın sonunda göreceksiniz ki iyi bir neksiyolog bütün bir gemiyi ele geçirebilir, herkesi etkisi altına alarak hipnotize edebilir, silahlı adamlarla pratik bilimsel yöntemler ortaya koyarak baş edebilir, evrenin en tehlikeli yaratıklarını alt edebilir. Yani bir neksiyologun, kitabın geçtiği evrende Superman'dan farkı yok. Tüm bu manzaraya rağmen Grosvenor ve neksiyoloji bilimi kitapta sürekli hor görülüyor, fizik, kimya, arkeoloji gibi bilim dallarıyla uğraşan bilim adamları tarafından dışlanıyor ve değersizleştiriliyor, söz hakkı tanınmıyor. Kitabın sonuna geldiğimde kafamdaki en büyük soru işareti bu oldu. Neden? Neksiyoloji ve neksiyologlar bu kadar baskıya ve hor görülmeye neden katlanıyorlar? Elliot Grosvenor kitabın sonunda yaptığı numaraları ne için başında yapmıyor ve saygınlık kazanma çabasına girmiyor? Son bir not daha eklemek isterim; Geminin kaptanı Morton ölünceye kadar ana karakterlerden biriydi. Ölümü son derece basit oldu. Bu yazarın tercihi tabi ki ancak öldükten sonra o vakte kadar bu kadar önem arz etmiş bir karakter unutuldu, yok oldu gitti. Bahsi dahi açılmadı. -İnceleme, kitabı okumayanlar için sürpriz kaçıran ifadeler içerir, bilginiz olsun.- (ANIL GÜLER)

Uzay Tazısı’nın Yolculuğu PDF indirme linki var mı?

A. E. Van Vogt - Uzay Tazısı’nın Yolculuğu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Uzay Tazısı’nın Yolculuğu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı A. E. Van Vogt Kimdir?

1912 yılında Winnipeg'de doğdu. Küçük yaşlarda çalışmaya başladı. 1926'da Amazing Stroies dergisiyle tanışması hayatının akışını değiştirdi. Öyküler ve radyo oyunları yazmaya başladı.

Bilimkurgu türündeki ilk öyküsü Vault of the Beast'tir. Yine bir bilimkurgu öyküsü olan Black Destroyer 1939 yılındaAstounding Dergisi'nde yayımlandı. Bu öykü The Voyage of the Space Beagle (Uzay Tazısı'nın Yolculuğu) adlı ünlü romanına da kaynaklık etti.

1939 yılında ilk eşi bilimkurgu yazarı Edna Mayne Hull ile evlendi. Birlikte 40'lı yıllarda pek çok eser ürettiler.

İlk romanı Slan, 1940 yılında Astounding Dergisi'nde tefrika halinde yayımlandı. 1941'de The Weapon Shops of Isher, 1943'te ise The Weapons Makers adlı romanları yayımlandı. Bir süre yazmaya ara veren yazarın son romanları arasında, Children of Tomorrow; The Battle of Forever ve Computerworld sayılabilir.

1996'da SFWA tarafından verilen Büyük Usta ve Retro-Hugo ödülerini aldı. 26 Ocak 2000'de öldü.

Türkçeye çevrilen yapıtları: Uzay Tazısı'nın Yolculuğu, NullA Dünyası.

A. E. Van Vogt Kitapları - Eserleri

  • Uzay Tazısı’nın Yolculuğu
  • Uzaylı
  • Null-A Dünyası

A. E. Van Vogt Alıntıları - Sözleri

  • Çünkü siz hiçbir uyarıda bulunmaksızın bizim gezegenimize bombalar attınız! (Uzaylı)
  • “Daha önce hiç sorgulanmamış inançlar bilimin ve analitik düşüncenin amansız irdelemeleriyle darmadağın olur. Skeptik kişi en üst düzeydedir artık. Ben derim ki bu uygarlık en cafcaflı döneminde ansızın sona erdi. Böylesine büyük bir olayın toplumsal etkileri ahlakın ortadan kalkması, ideallerden yoksun ilkel ve hayvansı bir suçluluğa geri dönüş olacaktır. Ölüm karşısında nasırlaşmış bir duyarsızlık gelişecekti. Eğer bu... bu pisipisi böylesine bir ırkın kalıntısıysa, mutlaka kurnaz bir yaratık, geceleri pencereden içeri süzülen bir hırsız, çıkarı için öz kardeşinin boğazı’nı kesecek kanlı bir katildir.” (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
  • “Başka bir zihni nasıl etkileyebilirsiniz? Onun kabullenimlerini değiştirerek. Başka bir şahsın eylemlerini nasıl değiştirebilirsiniz? Karşı eylemlerle mi? Hayır, temel inançlarını, duygusal kesinliklerini sarsarak.” (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
  • “İnsanlar bir şeyin ahlaksal ya da ahlak dışı olup olmadığına o anda akıllarına gelen çağrışımlara ya da daha sonra anımsadıklarına bakarak karar verirler,” dedi içtenlikle. “Bu hiçbir ahlak sisteminin geçerli olmadığı anlamına gelmez. Ben kişisel olarak çoğunluğun yararına olan şeyin ahlaksal sayılmasını kabul ediyorum, tabii azınlıkta kalan bireylerin haklarının çiğnememesi ya da eziyet görmemeleri kaydıyla. Toplum hasta ya da cahil olan bireylerini kurtarmayı da öğrenmek zorundadır.” (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
  • Gruplardan biri er ya da geç üste çıkar. Bir kere iktidara geldiklerinde bu önderler ‘güven otamını’ öylesine kanlı biçimde sağlarlar ki kitleler korku içinde siner. Güç sahipleri etkinlikleri derhal kısıtlamaya başlar. Örgütlü her toplum için gerekli olan izin, ehliyet ve düzenleyici diğer uygulamalar baskı ve tekelciliğin araçları haline dönüşür. Bireyin yeni bir atılımda bulunabilmesi önce çok zor, sonra olanaksız hale gelir. Böylece hızla eski Hindistan’daki gibi bir kast sistemine kayarız. Birey yaşamını geçireceği konuma doğmuştur ve bunu değiştiremez... (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
  • Eğer benim izin vermemi istiyorsan, buyur, dedi. (Sonra, annesinden izin isteyen bir çocuk gibi davranan kocasına) Ama, dedi. Eve zamanında gel. Yüzünü yıkamayı unutma. Çok yorucu oyunlar oynama. Kavga etme. Yabancılardan da şeker alma. (Uzaylı)
  • Gerçekleri düşüncelerinize göre değiştirmemelisiniz. Eğer bizim bağlı olduğumuz mantık buysa, Dünya'nın geleceğinden endişe duyarım. (Uzaylı)
  • Başkimyager ölgün bir sesle konuştu: “Tören hemen olmayacak. Lanet kedi onun bedenindeki bir şeyin peşindeydi. Dokularının tümü oradaymış gibi görünüyor, ama bir şeyler eksik olmalı. Neyin eksik olduğunu bulacağım ve cinayeti bu hayvanın üzerine yıkacağım, ki en ufak bir kuşkuya yer kalmadan emin olabilesiniz.” (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
  • “Bir bebek de yürümeyi, kollarını hareket ettirmeyi, konuşmayı şartlandırılarak öğrenir. Bu şartlandırmayı niçin hipnotizmaya, kimyasal tepkimelere, besinlerin etkilerine kadar genişletmiyoruz? Bu yüzlerce yıl önce mümkündü. Birçok hastalığı, kalp kırıklıklarını ve kişinin kendi aklıyla bedenini yanlış değerlendirmesinden kaynaklanan nice felaketi önleyecektir.” (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
  • “Sonra, daha fazla mücadele edemeyecek kadar bitkinleşerek, olduğu yere çöktü. Binlerce ve binlerce saat sürmüş şiddetin ardından ölüm sessizce gelmişti.” (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
  • Okul ve anne, tek başına yeterli değildir. Bırak bunları. Gerçekten... sakinleşti... bazı babaların varlığının, çocuklar için, yokluğundan daha zararlı olduğu da doğrudur. (Uzaylı)
  • “Acı geçti. Düşünce silindi. Beyni çağların uykusuna geri döndü. Yine umutsuzluktan ve puslu ışık lekelerinden oluşmuş eski dünyasında yaşamaya başlamıştı. Zihninin nasılsa kısmen uyanık kalmış uzak bir köşesi düşün bitmesini, unutulmuşluğun bir sis gibi dalga dalga gelmesini, çok kısa sürmüş acının gölgelere katılmasını izledi.” (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
  • Anlatsam bana inanmayacaksın ama, dedi, bütün olanları bir kelimede özetleyebilirim: Hiç bir şey. (Uzaylı)
  • Eğer bizimle antlaşma yapmak üzere sinyal yolladılarsa, bizim cevabımızın da onlara ulaşması için en az altı saatin geçmesi gerekir. Sonra onların cevabının bize ulaşması için bir altı saat daha. (Uzaylı)
  • Tamam, tamam Kumandan Lane. Eminim ki sizde yorgunsunuz. Ama hayat bu kadar mı zor olmalı? (Uzaylı)
  • “ Zevk, heyecan, ya da ihtirasa gömülmüş insanları denetlemek çok kolaydır. Kullandığım taktikleri ben geliştirmedim. Yüzyıllardır varlar. Ama onları incelemek için geçmişte yapılan girişimler köklerine dek inmedi. Son zamanlara kadar fizyolojiyle psikolojinin bağlantısı kuramsal bazda kalmıştı. Neksiyolojik eğitim bunu kesin teknikler haline getirdi.” (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
  • Senden ayrı geçirdiğim her dakika bana ıstırap oldu. Bu yüzden, yeniden başlamak için zamanı boşa harcamayalım. (Uzaylı)
  • Bilgiye ve verilere sahip olmak haklı olmaya yetmiyordu. İnsanların ikna edilmeleri gerekliydi. Bazen bu rahatça ayrılabilecek zamandan çok daha fazlasını istiyordu. Bazen ise hiçbir zaman sağlanamazdı. Uygarlıklar bu şekilde çöker, savaşlar bu şekilde yitirilir ve kurtarıcı fikre sahip insan ya da gruplar birbirlerini ikna etmenin uzun törenlerine girmeye üşendikleri için uzay gemileri yitirilirdi. (Uzay Tazısı’nın Yolculuğu)
  • Ne zaman biraz olsun barıştan söz etsek bir sürü sorunla karşılaşıyoruz gibi geliyor bana. (Uzaylı)
  • Yüz yıl öncesine bir dönüp bak. Tüm tarih, tahtı ele geçirmek isteyen kurnaz kişilerin çocukları kullandıklarının kanıtlarıyla dolu. (Uzaylı)

Yorum Yaz