Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir - Sezgin Kaymaz Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir kimin eseri? Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir kitabının yazarı kimdir? Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir konusu ve anafikri nedir? Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir kitabı ne anlatıyor? Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir PDF indirme linki var mı? Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir kitabının yazarı Sezgin Kaymaz kimdir? İşte Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Sezgin Kaymaz
Yayın Evi: April Yayıncılık
İSBN: 9786055162887
Sayfa Sayısı: 328
Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Kaçtınsa kaçmışındır, dönemezsin, denklem bu! Unutma, her korkuda binlerce eminlik vardır, göz karasında onca aydınlık mevcut...
Meselesi hiç bitmeyen, Ankaralı Erzurumlu Teyze.
Evinin direği, canının paresi horoz Rıza.
Koca bekleyen Ayla, mümkünse hiç evlenmesin Leyla, başlarında hanım ağa Havvanım.
Mahallenin beyi, âlemin abisi Beyabi.
Kaporta boyada, ayar azarda dünya devi Kirkor Usta.
Ve Aspendos. Ve Leyla. Ve Misafir. Ve hayat. Ve ölüm.
Şımarmak bu kadar mı yakışmaz böyle bir ahuya?
Musa tüm lükslerini, ailesinin servetini, diplomasını geride bıraktı. Uzunharmanlar'da en baştan, bir kez daha hayata başlayacak. Sanki hiç yaşamamış, sanki hep burada yaşamış gibi. Saniye kadar uzun, ömür kadar kısa bir konaklama olacak bu. Bir de komşular bu kadar tuhaf davranmasa, bir de evden böyle tuhaf sesler gelmese, bir de geceleri akmış makyajıyla şu düşmüş peri bir görünüp bir kaybolmasa...
Sezgin Kaymaz hayat kadar fantastik bir öykü fısıldıyor bu kez. Var olmaya, yok olmaya, bir olmaya dair modern bir masal anlatıyor. Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir, tekinsiz diyarlara edebi bir yolculuk.
Gerçek arayışta... Önce bulacaksın, hakiki arama bulduktan sonra...
Buldun mu? O zaman şimdi ara.
Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir, yazarlığının yirminci yılında Sezgin Kaymaz'ı bir kez daha keşfetmeye, dilin sınırlarını yoklamaya bir davet.
(Tanıtım Bülteninden)
Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir Alıntıları - Sözleri
- "En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı."
- Görene kadar, herkes kördür.
- "Ya her şeyim ya hiçim, Sorma dünyam ne biçim, Bir kördüğüm ki içim, Çözdükçe dolaşıyor. "
- Doğru ... çok kitabım var, ama, hoca veya talebe olduğumdan değil. Okumayı severim de ondan ...
- "Sen haklıymışsın meğer!" sözüyle biten bir tartışma gördünüz mü hiç? Ben bu yaşıma geldim,daha görmedim.
- En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı... NIETZSCHE
- Kendimi çok yalnız hissediyordum... Her şey vardı da sanki hiçbir şey yoktu...
- İnsan öğrendiklerini hayata geçirmiyorsa onları öğrenmemiş demektir.Mazbata sahibi her insanın meslek sahibi sayılmayacağı gibi. Bu anlamda diplomalı olanımızla cahil olanımız arasında fark yoktur.
- "Her korkuda binlerce eminlik vardır, Göz karasında onca aydınlık mevcut..."
- Zaman maman hikâye. Hicbi şeyin üstünü örttüğü yok. Dert dertse eğer, bugünden yarına azalmıyo,çogalıyo. Bitsin diye kaçtık, hâlâ da kaçıyoruz. Bir kere kaçan hep kaçar.
- "En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı."
- En güç iş, bir şeyin nasıl yapılacağını bilirken başka birinin nasıl yapamadığını seyretmektir. -Mevlânâ-
- Sorma kişinin aslını; sohbetinden bellidir, sûretinden bellidir, sîretinden bellidir, izzetinden bellidir. -Yesârî Âsım Arsoy-
- "Acıyla geçtiğim yoldan geçiyorsun, İzlerime rastlıyorsun, bıraktıklarıma..."
- ...o diplomanın hakkını verinceye kadar diplomasızsınız. Bilip de yapmamak, bilmemekle birdir, bir.
Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir İncelemesi - Şahsi Yorumlar
"KAÇTINSA KAÇMIŞSINDIR, DÖNEMEZSİN, DENKLEM BU..": Kendinden kaçtın kaçtın kaçtın..öyle bir kaçtın ki, bir baktın kocaman bir uçurumdan yuvarlanıyorsun. Etrafındaki boşluk,kuş gibi hissettirdi sana kendini. Gönlünün bütün yükünden sıyrılmış gibi. "Kaçtın da kaçabildin mi bari?" İşte orası şüpheli biraz. Sonra alçaldın alçaldın ve kondun, bir akşam vakti, eski evlerden oluşan şirin bir sokağa. Müstakil, ahşap, bakımsız, iki katlı bir evin avlusuna. Neresi mi? Uzunharmanlar, Ruşen Sokak, 14 numara. Anahtarınla açtın kapısını yeni kiraladığın evin. Her yer tertemiz, düzenli, mis gibi. Oysa böyle değildi sanki, sen bu evi kiralarken.. Buz dolabında çeşit çeşit yemekler, kıyafet dolabında tam bedenine göre, paketi hiç açılmamış kıyafetler, gaz ocağına yerleştirilmiş bir çaydanlık, alt dolapta paket paket Seylan çayı, reçeller turşular.. Aklın karıştı, değil mi? Minnet duydun belki de ve biraz da korku.. Korku mu dedim?:)) Birazdan lambalar kendiliğinden yanıp sönmeye başlayacak haberin olsun. Ayak sesleri duyacaksın, gıcırtılar..Mesela ocaktaki demliğin altı yanmaya başlayacak birden ya da bir odada bıraktığın kitabını diğerinde bulacaksın. KAYBETTİĞİN KADAR BULACAKSIN, DENKLEM BU.. Peki çayı sever misin? Demlisi demsizi, şekerlisi şekersizi, mis gibi kokanı, abdest suyu gibi olanı..bol bol çay içeceksin bu kitapta. Horoz Rıza 'dan Erzurumlu Teyze'ye, Beyabi 'den Kirkor Usta 'ya, Bakkal Mustafa 'dan Taksici Sabri 'ye kimlerle tanışacaksın. Hepsinden çok daha fazlasını bildiğini sanacaksın. Oysa sonra, çok sonra anlayacaksın ki bilmeyen tek senmişsin içlerinde. BİLDİKÇE BİLMEDİĞİNİ ANLAYACAKSIN, DENKLEM BU.. Sonra nihayet tanışacaksın davetsiz misafirinle. Ona göre sen misafirsin ama, sana göre de o. Çirkef, şirret, patavatsız ama olağanüstü, ahu gözlü, benzersiz.. Kim mi? Leyla, Leyla ..Aspendos Leyla. :) Hayalet mi,gerçek mi? Ölü mü, diri mi? Düğüm mü çözüm mü, sen çöz bundan sonrasını. Defalarca tuşa geleceksin, ters köşe olacaksın. Sevgi mi nefret mi derken.. NEFRETİN KARŞISINA SEVGİYİ KOYACAKSIN, DENKLEM BU.. Ölümü sorgulayacaksın sonra, toprak kokusunu, yağmuru, mide bulantılarını, insanları, insanların sakladıklarını, anlattıklarını, hayatı, kaçtıklarını, bulduklarını, dönüş yolunu.. Bir tarafta yaptıklarının sonuçları duracak, diğer tarafta yapamadıklarının pişmanlıkları. BİLDİKLERİNİ BİLMEDİKLERİNLE TARTACAKSIN, DENKLEM BU.. Neyi ne kadar istediğini ölçerek, sırf susadın diye sana sunulan okyanusun ortasında hiç durmadan çırpınarak, yaşamayı öğrenmeye çalışarak, yani bir nevi alternatif maliyetini ödeyerek sahip olduklarının.. Amaaan salla gitsin! Çay içer misin?:) Çok eğlenceli, derinleşen özelliğiyle asla sıkılmayacağınız ve kahkaha atarken bile sorgulayan yanınızı sivriltebilen on numara bir kitap. Benim en değer verdiğim ölçülerden biri, okuduğum kitap biterken, yazarın bir başka kitabını okumak için içimde duyduğum arzudur. Son cümleyi okuyup kitabın kapağını kapattığımda,iki kitabını birden sipariş ettiğim Sezgin Kaymaz, kalbimdeki özel yerine şimdiden kuruldu diyebilirim. Bazen ANLADIKÇA SEVER, SEVDİKÇE ANLARSIN, DENKLEM BU.. Keyifli okumalar..:) (Liliyar)
Çok sevemedim. Sanırım mscicek ve satirarasindakibosluk beklentiyi çok artırdıkları için böyle oldu. O kadar, o kadar övdüler ki :) #spoiler Bir de olay benim için gizemli ilerlemedi. yazar/tarik-tufan kitap/kekeme-cocuklar-korosu--962 okuyanlar zaten ilk 50 sayfada çözecek kitabı. Biri diğerinden esinlenmiş ama hangisi bilemedim. Ben bir de tam buna başlamadan önceki akşam "Can Çıkar Huy Çıkmaz" filmini izlemiştim, koşullar kitabı en başından anlamama için idealdi. :) Genel olarak anlatımı keyifli, dili akıcı ve başka kitaplarını okumak isteyebilirim. Kitap içindeki sorgulamalar ve DENKLEMLER gerçekten düşündürücü ve bunu çok sevdim. Okuyun, okuyun. İyi kitap. kitap/uzunharmanlarda-bir-davetsiz-misafir--16514 yazar/Sezgin-Kaymaz (persephone)
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı.Şeyma Ünal önerisiyle alıp okumuştum.Oldukça eğlenceli ve akıcıydı.Benim için merak unsuru ön plandaydı,acaba niye böyle yapıyorlar ne bu sır diye diye çabucak bitirdim.Sır perdesi aralanınca aaaaa oldum,böyle tahmin etmemiştim,benim için güzel bir sondu. Denklemler içinde kaldım,okurken bazıları oldukça düşündürdü beni ,hak verdim :)) (İdil Ertan)
Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir PDF indirme linki var mı?
Sezgin Kaymaz - Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Sezgin Kaymaz Kimdir?
Sinop (Erfelek) doğumluyum. 5 yaşıma kadar orada kaldım, babam bizi terk ettikten sonra 5 kardeş, bir de anne Konya'ya taşındık. İlkokulu ve Koleji (O zamanlar Maarif Kolejiydi) Konya'da bitirdim. 1980'de Hukuk okumak için Ankara'ya geldim. Sporla ilişkim okulla olan ilişkime ağır bastığı için üçüncü senemde Hukuk Fakültesinden ayrılıp Hacettepe İngiliz Dil Bilimine geçtim. Son sınıfa kadar okulun en başarılı öğrencilerinden biri olmayı bile becerdim. Son sınıfa dönemlik kaydımı yaptırmaya gittiğim gün Türkçe dersini alttan almam gerektiğini, çünkü çaktığımı söylediler. Ben de sinirlenip son sınıftan terk ettim. O arada öğrenci affı çıktı. 10 sene önce sıkılıp bıraktığım Hukuk Fakültesinin 10 sene önce yüzüne bile bakmadığım derslerine üç ay çalışarak hepsini verdim ve afla geri dönüp yeniden Hukuk öğrencisi oldum. Bir süre sonra sınıf arkadaşlarım işi abartıp bana "Amca" demeye başladıkları için tekrar sıkıldım ve tekrar bırakıp İngiliz Dil Bilimine döndüm. Çok şükür diplomamı aldım.
Spora cirit ve çekiç atarak başladım, daha sonra hentbolü seçip 31 sene boyunca antrenörlük yaptım. Araya sıkıştırdığım spor değil okul oldu her zaman. Bu süreçte Kulüp takımlarının yanı sıra Millî Takımları da çalıştırdım.
1990 senesinde günlük uyku ihtiyacımın 1-2 saati geçmediğini, hâttâ 3 saat uyuduğum zaman ertesi gün akşama kadar baş ağrısı çektiğimi fark ediverdim. Geceleri okumaktan sıkılınca da yazmaya başladım. Çok sevdiğim bir arkadaşım taslaklardan birini İletişim'e sızdırınca da Can KOZANOĞLU bana "yazar" dedi. O günden sonra spor dahil diğer bütün işler "araya sıkıştırılan" işler oldu. Yazmanın bu kadar hoşuma gideceğini bilseydim 31 sene top peşinde koşmazdım. Gerçi şu anda Voleybol Federasyonunda top kovalamaya devam ediyorum ama gecelerin bana kalan birkaç saatlik kısmı var. Orada yazmaya çalışıyorum.
Sezgin Kaymaz Kitapları - Eserleri
- Bakele
- Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir
- Bugün Bize Kim Geldi
- Geber Anne!..
- Kün
- Benyusuf
- Nefha
- Kaptanın Teknesi
- Lucky
- Ateş Canına Yapışsın
- Farfara
- Deccal'in Hatırı
- Sandık Odası
- Zindankale
- Kısas
- Son Şura
- Medet
Sezgin Kaymaz Alıntıları - Sözleri
- Korkulan şeye, artık ondan korkmanın fayda etmeyeceği kadar yakınsan, o kadar da korkulacak bir şey olmadığını anlıyordun. (Lucky)
- Hani söyleyecek çok şeyi vardır da nasıl söyleyeceğini bilemiyordur insan. (Bakele)
- Bok var da getirdin beni buraya. (Bakele)
- Cahil için en iyisi susmaktır... Ama bunu bilseydi zaten cahil olmazdı. —yazar/seyh-sadi-sirazi (Farfara)
- Geçmişteki kötü tecrübelerin, geleceğine ipotek koymasına izin vermeyeceksin. (Sandık Odası)
- “Psikiyatristler iki türü hasta ilan eder. Biri deli,biri dahi. Diğerlerinin durumu daha vahim.” (Deccal'in Hatırı)
- Geçmişteki kötü tecrübelerin, geleceğine ipotek koymasına izin vermeyeceksin. (Sandık Odası)
- Sorma kişinin aslını; sohbetinden bellidir, sûretinden bellidir, sîretinden bellidir, izzetinden bellidir. -Yesârî Âsım Arsoy- (Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir)
- Gördüğün var, duyduğun var, sandığın var,ama gerçek yok. (Geber Anne!..)
- “Bilirsin, beklenti, işkencenin ruha yapılanıdır. (Bakele)
- Bir bütündü kardeşim merhamet denen şey. İnsanı, hayvanı, ağacı olmazdı. (Kısas)
- Bakarsın bugün sever bu yürek, Yarın sevilir bakarsın. Yüreğimin özünde başka yarınlar var. —yazar/mevlana-celaleddin-i-rumi (Deccal'in Hatırı)
- Neysen osun kuzum, neysen osun. Beğenen beğenir, beğenmeyen anca gider. (Kısas)
- Hücre diyorduk değil mi? Yani diyorduk ki; bir adam, aynı zamanda her bir hücresinde aynı bilgiyle var olan adamdır. Anlayacağınız, adam hücresinden ibaretti, hücresi de adamdan. Daha da anlamadıysanız, her adam kendi hücresiydi. Bunu da anlamadıysanız şöyle ifade etmek isterdi; gün gelecek, senin bir hücreni alıp senin aynından yapacaklardı, bak görürsün. Gülmeyin bak. (Deccal'in Hatırı)
- Başka birinin başına geldiği sürece her şey çok eğlencelidir.. WILL ROGERS (Lucky)
- İnsan olarak; hayatın boyunca sana 'DOĞRU ' diye kaktırılan şeylerden ibarettin. (Kün)
- "Sen haklıymışsın meğer!" sözüyle biten bir tartışma gördünüz mü hiç? Ben bu yaşıma geldim,daha görmedim. (Uzunharmanlar'da Bir Davetsiz Misafir)
- "Bilmez misin ki herkesin dönüşü Allah'a olacaktır?" İblis sırıttı, fısıldadı: "Ya ben O'na dönmek istemezsem?" (Ateş Canına Yapışsın)
- Utanma nedir, eğer ardında ben bu hallere düşecek adam mıydım sanrılamaları yoksa? (Nefha)
- " ... bıçakla doğrama, çıplak elle gırtlaklama, kızgın yağ döküp yakma, uyurken kafasını baltayla, keserle parçalama, kezzapla dağlama... en az rastlanan namus cezası; tabancayla vurup düşürme. Öteki namus aklama yöntemleriyle kıyaslanınca masraflı oluyordur tabii." (Lucky)