Ve Kızın Adı Gece - Ertürk Akşun Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Ve Kızın Adı Gece kimin eseri? Ve Kızın Adı Gece kitabının yazarı kimdir? Ve Kızın Adı Gece konusu ve anafikri nedir? Ve Kızın Adı Gece kitabı ne anlatıyor? Ve Kızın Adı Gece PDF indirme linki var mı? Ve Kızın Adı Gece kitabının yazarı Ertürk Akşun kimdir? İşte Ve Kızın Adı Gece kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Ertürk Akşun
Yayın Evi: Destek Yayınları
İSBN: 9786053113522
Sayfa Sayısı: 272
Ve Kızın Adı Gece Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)
Bir erkeğe verilebilecek en büyük hediye, zeki, güzel ve cesur bir kadın tarafından sevilmektir.
Meyhaneden çıkıp yürümeye başladığımızda serin ve sisliydi hava...
Sağ yanımızdan bir ırmak akıyordu.
Meriç, Tunca’yla buluşmak için sakin sakin şırıldıyordu yanı başımızdan.
Sesinde yüzdük karanlık suyun.
Sanki günler boyu yürüdük el ele...
Sessiz sedasız, çocuklardık. Meriç’in sisli gecesinde, gökyüzünde hissedilen garip kuşatılmışlık altında, göremediğimiz yıldızların buz tutmuş yalnızlıklarında birbirine sarılan iki ruhtuk.
Bu bir meydan okumaydı aslında, ikinin bire meydan okuması.
“Benimle ölür müsün?” diye sordum...
“Seninle ölürüm” dedi.
“Benimle yaşar mısın?” dedim...
“Seninle yaşarım...” dedi.
“Benimle evlenir misin?” dedim, sustu... Şaşkınlıktan mı, heyecandan mı bilemedim. Daha da büyümüştü gece karanlığı gözleri...
“Nasıl yani?” dedi. “Tanışmamızın üzerinden kaç saat geçti ki?”
“Binlerce dakika, binlerce mücevher değerinde dakika. İçine dünyalar sığan binlerce dakika” dedim.
Ve Kızın Adı Gece Alıntıları - Sözleri
- Birbirimizin gözlerine baka baka "mış" gibi yaşamaya devam ediyoruz.
- Aşk, yaşamak için en güzel bahanedir...
- Sanırım insan umutlu olduğunda güzellikleri, çaresiz olduğundaysa çirkinlikleri fark ediyor en çok.
- Türk solcusu yeni bir şey söylemekten hep korkuyor, sadece bilinenleri tekrar etme cesaretleri var.
- Bir kadının bir erkeğe verebileceği en güzel şey, kokusunda erkeğini uyutmasıdır.
- Çocukluk, anılar tarlasının en verimli ürünüdür her zaman...
- Güzel bir kızdı ama güzelliği sevmezdi pek.
- Bir gülüş, tüm dünyayı bir anda temizleyiverir...
- Unutma, çıkmaz bir sokaktır hayat, yolu olmayanlar için. Yolu bilmeyenler için her sokak bir labirente döner.
- Çevren kalabalıklaşırken, yüreğin yalnızlaşır...
- İlişkiler küçücük bir yara aldığında hemen bitiveriyor. Kimse tamir etmeyi düşünmüyor.
- Hayallerimiz tamamen kirlenmiş dünyaya karşı elimizde kalan son silahımızdı.
- Babaların en güzeli, evladına güvenendir.
- Yusuf Atılgan gibi olmak isterdim. Onun gibi az ama değerli kitaplar yazan bir yazar olmak.
- Yusuf Atılgan'ın Anayurt Oteli vardı bavulumda. İnceciktir ama derinlikli bir kitaptır.
Ve Kızın Adı Gece İncelemesi - Şahsi Yorumlar
ve kızın adı gece hakkında..: Ertürk Akşun'un, Ve Kızın Adı Gece adlı romanını öneriyorum... Kitaba başlarken kuşkulu başladım, ancak ilerledikçe artan tempo ve beklenmedik sonuçlar kuşkularımı yok etti... Son dönem eserler içinde ileri çıkabilecek bir roman ve yazar... Öneriyorum... (Hayri Varol)
Eseri genel olarak ele aldığımda ağır bir dilden kaçınılarak oldukça yalın bir dil kullanmıştır. Başlardaki sıkıcı ve yavan bir anlatım yerini ikinci bölümle birlikte sürükleyici bir anlatıma bırakmış olup, okuyucuda merak uyandıran okundukça okunası olan bir hale bürünmüştür. Yazarın 2014 yılında çıkarmış olduğu “Agafya” kitabından sonra “Ve Kızın Adı Gece” benim için diğer kitapları arasında beğeni kriteri olarak ikinci sırada yerini alır. (Ayrıca roman karakterlerinden olan Doruk, Tarık Ağabeyinin hikâyesini yazar ve kitap taslağını yayınevlerine gönderir herhangi bir dönüş yapılmaz. Onu gizli gizli takip eden Tarık Ağabey ona bir mektup yazar. Mektubunda çok eski bir arkadaşı olan birinden bahseder. Bu kişi Destek Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Ertürk Akşun'dur. Bana göre, yazarın kendini kahramanlaştırarak Doruk’a yayıncılık, kitap yazımı, edebiyat, sanat konularındaki görüşlerini bir olay akışı içinde belirtmesi saçmalıktan da öte, bir yazar samimiyetsizliği ve egoizmi olarak görmekteyim. Tıpkı bir rol çatışması örneği gibi gelir bana bu durum. Bir yazar olarak Ertürk Akşun mu? Yoksa Genel Yayın Yönetmeni olarak Ertürk Akşun mu? Hangisini dikkate almak gerekir? Kısaca; Bir roman okuyorsak eğer yazarın kendisini romanın içinde bir kahraman ilan ederek olaylara bakış açısı sunması oldukça egoist ve bir o kadar saçma. Umarım anlatabilmek istediğimi anlatabilmişimdir. Anlaşılmak en büyük sorunum zaten. :) ) (Çağrı Önal)
Destek Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Ertürk Akşun... Kır saçlı, çekik bakışlı, güzel gülüşlü bir adam... Biraz mesafeli ama kibar... Ciddiyeti saygılı olmaya zorluyor insanı.. Kendini böyle anlatıyor :)) Narsist.... :)) “Sanatçı bir anlatıcıdır.” diyor Ertürk Akşun. Yeni bir dünya kurmak kadar devrimcidir sanat. Cehaleti tanımlarken de sadece kendi yazdığını beğenen yazarları da kastederek “Kendilerinden önce ve sonra yazanları dikkate almayıp dünyadaki her şeyin kendisiyle başladığını sananları “ adres gösteriyor. Yaşayanların çoğu dışardan iyi görünüyor ama ruhları kirli, ruhları boş, ruhları aldatılmış insanlar..... Onlar yenilmiş... Sadece gösterişten ibaret insanlar, gereksiz ve ölçüsüz gururu olanlar da henüz yenileceklerinin farkında değiller. Birisi gelecek ve tüm sahte şatoları yıkacak, bir kahraman ama sonra bu kahramana yakışan ancak fiyakalı bir ölüm olacak. ........ ............ Başrollerde Tarık ve Alev... Siyah beyaz bir nostaljinin içinde buldum kendimi. Tarık Akan ve Fatma Girik... İlk görüşte birbirlerine âşık olan Tarık ve Alev birbirleri için gözlerini kırpmadan ölümü göze alırlar. Aşk değil asıl tema zaten olsaydı yarım bırakırdım bu kitabı vıcık vıcık, aldatmalı, sinsi planlı aşk öyküleri ne bu romana ne benim gibi okura yakışırdı. 68-70 kuşağının devrimci gençlerinin içinde bulunduğu çıkmazı, “ Uğruna ölünecek insanların ve ölmeye değecek bir hayatın” bulunmasının yüceltildiği bir dönem romanı Ve Kızın Adı Gece. Her çağ bir süre sonra koca bir ölüye dönüşür. Bir çağ ölür, yeni bir çağ başlar. Ve Tarık da bir ölüyü gömmekle yükümlüdür, devri kapatmaya hüküm giymiştir. Modernizm ve kapitalist bireyciliğin insana sunduğu “Yalnız ol, sadece kendin için yaşa , yabancılaş ve körleş!” manifestosuna karşı “ Edebiyat ve sanatla ufacık bir kıvılcım, minnacık bir ateşle bir yangın çıkarmaya gücü yeten devrimciler” romanda birer birer canlanıyor : Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve niceleri... İnsan varlığını ve yaşam amacını sorgulayan bir yerli roman... Yakın tarihimizi, siyasi çekişmeleri, ayakta ve hayatta kalmaya uğraş veren romantik devrimcileri gözler önüne seriyor ; açık, yalın, sürükleyici anlatımıyla... Yine ölmek isteyen ama ölemeyen bir kahramanın vicdanının peşinde( Yeni Hayat’taki Mehmet, Tutunamayanlar’daki Turgut, buradaki Tarık) gecesi olmayan hep gündüzü olan bir hayattan hafif yaralı çıktım. Türk devrimci hareketinin 68 kuşağının nice aydınlarının hapishanelere ve darağaçlarına gidişinin hazin öyküsü... Geri planda anne ve babaların çaresizliği ve tükenişleri kalp burkmakta... “ Aşk ve devrimdi beni ben yapan en temel argüman.” diyen bir kahraman yaratan yazar, aslında bu sözlerle popülerliği ve çok satmayı değil, bir misyonu ve vizyonu olan roman yazmayı göze almış... Zaten çok gözü pek gördüm kendisini... Cesur... Gerçek hayatta mızmızın tekidir belki ... :)) Edirne , Amasya, İstanbul üçgeninde bir Türkiye panoraması okumak değil izlemek isterseniz, anıların ölümsüzlüğüne inanan iflah olmaz bir romantik okuyucu iseniz buyrun kır saçlı, güzel gülüşlü adam sizi bekliyor.... :)) (Nephren Ka)
Ve Kızın Adı Gece PDF indirme linki var mı?
Ertürk Akşun - Ve Kızın Adı Gece kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ve Kızın Adı Gece PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ertürk Akşun Kimdir?
1969 yılında Çorum’da doğdu. Trakya Üniversitesi’nde Fizik okudu ama hayatı hep edebiyatla ve kitapla kesişti. İyi de oldu. Kitapçılık yaptı. Yol üstündeki kitapçı sergisinden kitapçı tezgâhlarına, yayınevi sahipliğinden mağaza müdürlüğüne, satış müdürlüğünden satın alma müdürlüğüne, sonunda da Genel Yayın Yönetmenliği’ne… Şu anda Destek Yayınları’nda bu görevi yürütüyor
Ertürk Akşun Kitapları - Eserleri
- Agafya
- Ve Kızın Adı Gece
- Ateş, Güneş ve Ada
- On Sekiz Saat
- Yarım Kalan
- 18 Saat
Ertürk Akşun Alıntıları - Sözleri
- İnsan geçimini bir düşmanla savaşarak sağlıyorsa, o düşmanın ölmemesi onun çıkarınadır. (18 Saat)
- Yaşamak için yapılmayacak dalkavukluk var mıydı? (On Sekiz Saat)
- Seni bedeninde değil, gözlerinde buluyorum. İşte sana ebediliğimin başladığı yerdeyim... (Yarım Kalan)
- “Peki ama insan unutmadan nasıl özgür olur ki ?” (Agafya)
- Her şeye geç kalmış bir adamın şimdiki zamanı çok kısadır.. (On Sekiz Saat)
- Sizin buldum dediğiniz tüm cevaplara karşı , benim henüz sorulmamış tonlarca sorum var... Çünkü siz durdukça ben yürümek istiyorum. (18 Saat)
- "Kaç yaşındayım bilmiyorum. Karşıma çıktığın gün doğdum işte... Gerisini sen hesapla artık. Yaşım; seni yaşanmışlığım kadardır benim." (Yarım Kalan)
- "Seni asla unutmam"dedi... Yalan da değildi bu söylediği,unutmamıştı. Çünkü daha önce hiç onu tam anlamıyla öğrenmemişti ki zaten... Bilmediğimiz bir şeyi nasıl unuturuz ki... (Ateş, Güneş ve Ada)
- Âşık olamamasının asıl nedeni, gerçekliğe olan inancını kaybetmesiydi.. (On Sekiz Saat)
- Mutluluk; Kendine alışmamaktır. Kendine ve hiçbir seye... (Yarım Kalan)
- Hepimiz kandırılmaya hazırdık,yeter ki inanabileceğimiz kadar açık bir kapı olsun.O kapıdan girmeye teşneydik.Üstelik hepimizin buna ihtiyacı vardı. (Ateş, Güneş ve Ada)
- Aşk, yaşayan her şeyi güzel görmekti. (Agafya)
- Sizin buldum dediğiniz tüm cevaplara karşı, benim henüz sorulmamış tonlarca sorum var. (18 Saat)
- Hayallerin varsa kimseye ihtiyacın olmadığını öğreneceksin. (18 Saat)
- Çocukluk, anılar tarlasının en verimli ürünüdür her zaman... (Ve Kızın Adı Gece)
- Senin kaderin dostum, Senin karakterinde saklıdır... (Ateş, Güneş ve Ada)
- ...birisi sizi dinlemiyorsa, orasını burasını tutmayacaksın, çeneni tutacaksın. (On Sekiz Saat)
- Dünya yönetenelerin yalanları üstünde duruyordu, bütün mesele bunu görebilmekti. (Agafya)
- “İnsanlar, hikâyelerden oluşurlar.” (Agafya)
- Ölmeye değecek bir hayatınız olması dileğiyle… (Yarım Kalan)