Yabancı - Diana Gabaldon Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Yabancı kimin eseri? Yabancı kitabının yazarı kimdir? Yabancı konusu ve anafikri nedir? Yabancı kitabı ne anlatıyor? Yabancı PDF indirme linki var mı? Yabancı kitabının yazarı Diana Gabaldon kimdir? İşte Yabancı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Diana Gabaldon
Çevirmen: Seden Gürel
Orijinal Adı: Outlander
Yayın Evi: Epsilon Yayınları
İSBN: 9789944822541
Sayfa Sayısı: 838
Yabancı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Sene 1945. Eski bir savaş hemşiresi olan Claire Randall, evine dönmüştür. Tekrar bir araya geldiği eşiyle ikinci bir balayına çıkar. Salisbury Düzlüğü’nde bulunan tarihi taş çemberini ziyaret ederler. Bu taşlardan birine dokunan Claire birden kendini, savaş yüzünden yıkılmış ve gruplaşmış sınır baskınlarına maruz kalan İskoçya’da bir yabancı olarak bulur. Sene 1743’tür.
Anlayamadığı güçler tarafından zaman içinde geçmişe savrulan Claire, hayatı için tehdit oluşturabilecek mülk sahipleri ve casusların arasına düşmüştür. Cesur bir İskoç savaşçısı olan James Fraser, Claire’e öyle sınırsız bir aşk sunar ki, genç kadın sadakat ve tutku gibi iki zıt duygunun arasında sıkışıp kalır. Farklı zamanlarda yaşayan ve hiç ortak özellikleri olmayan bu iki adam arasında bir seçim yapması gerekmektedir.
Yabancı Alıntıları - Sözleri
- Kırılmış bir gurur her şeyden kötüdür, yeniden kırılması da çok kolay olur.
- Seninle ilgili her şeyi çok seviyorum
- "Yeryüzünde büyülerin ve büyücülerin gerçek yaşama bu kadar çok karıştığı başka bir yer daha yoktur."
- Gecenin bir yarısı camıma bakan garip bir adam görmek sana hastalarımdan biriyle ateşli bir şeyler yaşamış olduğumu nasıl düşündürdü? Bana hemen bunu anlat...
- “Ne anlama geldiğini ben de biliyorum.Benim takıldığım yer bunu söylerken sesindeki tonlamaydı.”
- "Kırılmış bir gurur her şeyden kötüdür, yeniden kırılması da çok kolay olur."
- “Bu Kuzey İskoçya’daki en kirli halı olmalı” demişti Frank,koridorda dolaşmakta olan bu süpürgenin dayanılmaz gürültüsünü dinlerken.
- Ve kadınlar sihirli tepenin kayalıklarında tuzağa düşerler. Nerede olduklarını bilmezler, uzun yolculuklar yapıp geri dönerler ve bunu nasıl yaptıklarını bilmezler.
- Seni seviyorum.Hiçbir şey beni seni sevmekten alıkoyamaz.
- Herkesin içinde sadece kendine ait küçük bir bölge vardır. Orası onun kalesidir, hayatının en özel ve gizli yeridir oraya senden başkası giremez ve seni sen yapan yer orasıdır. Bu parçanı kimseye göstermezsin , onu sadece çok sevdiğin kişiye saklarsın.
- "Şu an aramızda saygı dışında hiçbir ilişki yok. Saygının içerisinde sırlar saklanabilir ama yalanlara yer yoktur."
- Sana merhamet gösterebilirim,hem de cennetten düşen bir çiy damlasının saflığında ve nazikliğinde...
- Ne kadar acı çekerek ölmüş olduğu hiç fark etmiyordu, bu acıları çeken ve o dehşet anını yaşayan sadece ruhuydu, geriye hep soğuk bir beden kalıyordu.
- Eğer bu senin merhametinin küçük bir örneğiyse,intikamından korkarım.
- İnsanın fiziksel gücünün tükendiği anda bile bedeli ne olursa olsun savaşı bitene kadar dayandığı ve kendini güçlü hissettiği anlar vardı. Bu güce kadınlar doğum yaparken erkekler de savaş alanında ulaşıyorlardı.
Yabancı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Önce dizisini izlediğim için midir bilemiyorum ama, kitaptan çok fazla etkilenemedim. Akıcı bir dili var, konu da oldukça ilgi çekici, kolaylıkla okunabilen bir kitap. Her ne kadar bazı kısımları saçma bulsam da genel olarak iyiydi, ama yine de serinin diğer kitaplarını okur muyum bilmiyorum. (Sinem)
Bazı kitapları bitirdiğim zaman üzerine çok fazla bir şey söyleyemiyorum. Çünkü kitap beni tam anlamıyla içine çekiyor ve okurken bende hikayenin bir parçası oluyorum. İşte “Yabancı” benim için böyle bir kitaptı. İlk önce dizisini izleyen ve hayran kalan biri olarak kitap beni tam manasıyla büyüledi diyebilirim. Diana Gabaldon’un oldukça uzun olan ve “Yabancı“ ile başlayan serisi biraz göz korkutabilir. Ama ilk kitabı okuyunca niye daha önce başlamadım diye pişman olabilirsiniz.. (Merve)
Çok severek okuduğum yabancı kitabını yorumlayacağım. Bu kadar muhteşem bir tarihi aşk romanı olduğunu bilmiyordum. Yaşanılan olaylar öyle yoğundu ki bir süre sonra kitaba biraz ara vermek zorunda kaldım. Buna rağmen çok severek okudum. Asla unutamayacağım bir kitap oldu. Benim için o kadar duygu yüklü bir kitaptı ki iyiki okumuşum diyorum. Jamieyi okumak harikaydı. İnatçılığı, sadakati, aşkı tek kelimeyle mükemmeldi. Claire ise çok güçlü bir kadın karakter. Bazı yerlerinde calire kızmış olsamda ona yaşadıklarından dolayı hak verdim yaşadıkları hiç kolay değil çünkü bir anda 200 yıl önceye gidiyorsun. Kitap ilk başlarda biraz durağan gitmesine rağmen gayet akıcı bir dili var o yüzden sayfa sayısı sizi korkutmasın. Dizisinin ilk sezonunu izledim çok güzeldi keyif alarak izledim zaten kitapla neredeyse aynı gidiyor. Tarihi aşk okumayı seviyorsanız mutlaka okumalısınız. İyi okumalar. Not: +18 olan bir kitap (gülcan budak)
Yabancı PDF indirme linki var mı?
Diana Gabaldon - Yabancı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yabancı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Diana Gabaldon Kimdir?
Zooloji bölümünden mezundur. Yüksek lisansını deniz bilimi, doktorasını ekoloji üzerine yapmıştır. Eğitiminden farklı olarak edebiyat alanına yönelmiştir. İlk kitabı Yabancı ile New York Times gaztesinin çok satanlar listesine girmiştir. Yabancı Starz yapım tarafından dizi haline getirilmiştir.
Diana Gabaldon Kitapları - Eserleri
- Yabancı
- Kehribardaki Yusufçuk
- Yolcu
- Güz Davulları: Kısım 1
- Güz Davulları: Kısım 2
- Ateşin Çağrısı: Kısım 1
- Ateşin Çağrısı: Kısım 2
- Kar ve Kül - Kısım 1
- Kar ve Kül - Kısım 2
- Geçmişin Yankısı: Kısım 1
- Geçmişin Yankısı: Kısım 2
- Kalbimin Kanıyla Yazdım Kısım 1
- Kalbimin Kanıyla Yazdım - Kısım 2
- The Scottish Prisoner
- Lord John and the Hand of Devils
- Lord John and the Brotherhood of the Blade:
- Lord John and the Private Matter
Diana Gabaldon Alıntıları - Sözleri
- Bir adam istediği kadar gülümsedin,yine de kötü olabilir. (Geçmişin Yankısı: Kısım 2)
- İnsanın fiziksel gücünün tükendiği anda bile bedeli ne olursa olsun savaşı bitene kadar dayandığı ve kendini güçlü hissettiği anlar vardı. Bu güce kadınlar doğum yaparken erkekler de savaş alanında ulaşıyorlardı. (Yabancı)
- "Dünyanın sonu gelse de sevgi ve müzik var olmaya devam edecek." (Kalbimin Kanıyla Yazdım - Kısım 2)
- “Savaşta kaybetmek utanılacak şey değildir, mo caraidh,” dedi yavaşça. “Büyük savaşçıların erdemi bunun üstesinden gelmeyi başarmalarında saklıdır.” (Kehribardaki Yusufçuk)
- "Aramızda yeterince hayalet var Sassenach. Eğer geçmişin kötülükleri bizi yıldıramıyorsa gelecek korkusu da zayıflatmamalı. Bazı şeyleri arkamızda bırakıp devam etmeliyiz. Değil mi?" (Kar ve Kül - Kısım 2)
- "Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim Sassenach. Bana mikroplardan bahsetmiştin ama onları hiç böyle hayal etmemiştim! Dişleri olduğunu sanıyordum ama yokmuş. Bu kadar güzel kuyruklarının olacağını ve böyle kalabalık bir şekilde yüzeceklerini tahmin edemezdim!" "Bazı mikroorganizmalar böyledir," dedim merceğe bakmak için mikroskoba yaklaşırken. "Bu küçük şeyler mikrop değil, sperm." "Ne?" Boş gözlerle bana baktı. "Sperm," dedim sabırla. "Erkek üreme hücreleri. Bebeklerin nasıl olduğunu biliyorsun, değil mi?" Nefesi kesiliyor sandım. Ağzını açtı, yüzü kıpkırmızı oldu. "Tohum mu yani?" dedi hırıltılı bir sesle. "Döl mü?" "Yani... evet." Kaynayan çayı temiz bir deney tüpüne döküp kendine gelmesi için Jamie'ye verdim. Çayı istemede ve sanki her an mercekten bir şeyin fırlayıp ayaklarımızın altında dolanmaya başlayacağından korkuyormuş gibi gözlerini mikroskoptan bir saniye ayırmadı. "Sperm," dedi kendi kendine. "Sperm." Başını sert bir şekilde sallayıp bana doğru döndü. Aklına korkunç bir fikir gelmişti. "Kimin onlar?" diye sordu. Sesinde karanlık bir şüphe vardı. "Eee... senin tabi." Biraz utanmıştım, boğazımı temizledim. "Başka kimin olacak ki?" Eli refleks olarak bacaklarının arasına gitti. Kendini korumaya çalışıyor gibiydi. "Nasıl aldın onları?" "Sence nasıl almışımdır?" dedim soğuk bir sesle. "Bu sabah onlarla uyandım." Elini bıraktı. Kendini küçük düşmüş hissetmişti, yanakları kızardı. Çay tüpünü alıp sıcaklığına aldırmadan tem yudumda içip bitirdi. "Anladım," diyip öksürdü. (Ateşin Çağrısı: Kısım 2)
- Düşünmemeye çalış.Elindekileri kabul et ve sahip olmadıklarını düşünme. (Geçmişin Yankısı: Kısım 2)
- 'Hodie mihi cras tibi - sic transit gloria mundi. Benim günüm bugün- seninki yarın. Ve böylece dünya şanı da gelip geçecek.' (Kar ve Kül - Kısım 1)
- "O gün yani ayrılmamız gereken gün geldiğinde." Dedi usulca, dönüp bana baktı, "eğer son sözlerim 'seni seviyorum' olmazsa, bil ki bunun nedeni zamanımın kalmamış olmasıdır." (Ateşin Çağrısı: Kısım 2)
- "Tavsiye mi istiyorsun? Tavsiye verilmek için fazla yaşlı, tavsiyeye uymak içinse fazla gençsin." (Kalbimin Kanıyla Yazdım - Kısım 2)
- Şanslıydık. Yağmur dönmüş, bulutlar çekilince ortaya çıkan gümüş renkli ay, aksak ama ışıklı bir şekilde Black Dağı'nın yamaçlarından yükseliyordu; gizli bir aile düğünü için uygun bir ışıklandırmaydı bu. (Ateşin Çağrısı: Kısım 1)
- "Hiçbir şey yok olmaz,Sassenach,sadece değişir." "Bu termodinamiğin ilk yasasıdır ,"dedim burnumu silerken. "Hayır,"dedi."Bu inançtır." (Güz Davulları: Kısım 1)
- “Ah, Claire, beni seni sevmeye mecbur bırakarak kalbimi öyle kırıyorsun ki.” (Kehribardaki Yusufçuk)
- Zaman, insanların Tanrı hakkında söylediklerinin bir çoğuna uyar. Öncelikle, ezeli ve sonsuz bir varlıktır. Gücü her şeye yeter, ne de olsa hiçbir şey zamana dayanamaz, değil mi? Ne dağlar, ne ordular... Elbette, zaman bunun dışında her şeyi iyileştirir de. Herhangi bir şeye yeterince zaman verdiğinizde hallolur: bütün acılar yok olur, bütün zorluklar silinir, bütün kayıplar telafi edilir. Küller küllere, toprak toprağa karışır. Unutma: topraksın, topraktan yaratıldın ve yine toprağa döneceksin. Eğer Zaman biraz olsun Tanrı'ya benzeyen bir şeyse, o halde Hafıza'nın da Şeytan olması gerektiğini düşünüyorum. (Kar ve Kül - Kısım 1)
- "Eğer kendini bir çelişkinin ortasında bulursan, hakikatin kenarında durduğundan emin olabilirsin." (Geçmişin Yankısı: Kısım 1)
- Kiliseleri ya da Claire'i düşünüyor olmak ona başka bir kiliseyi hatırlatmıştı - evlendikleri kiliseyi, bunu hatırladığında kendi kendine gülümsedi. Pek huzurlu bir bekleyiş değildi. İçeri girdiğinde kalbinin göğsünde gümbür gümbür attığını hala hissedebiliyor, terinin berbat kokusunu -azgın bir keçi gibi koktuğunu Claire'in fark etmemesini ummuştu- ve doğru düzgün nefes alamayışını hatırlıyordu. Buz gibi soğuk, küçük parmaklarını ve destek almak için onu yakalayan elini elinin içinde hissedişi... Tapınak. Birbirleri için hep öyle olmuşlardı ve hala öyleydiler. Kanın benim kanım. Küçük kesik iyileşmişti, soğukkanlı bir şekilde söylediği bu cümleye gülümseyerek başparmağını ovdu. (Geçmişin Yankısı: Kısım 2)
- "Eskisi kadar cesur değilim artık anlıyor musun?" dedi çok yumuşak bir sesle. "Sensiz yaşayabilecek kadar cesur değilim." (Kar ve Kül - Kısım 2)
- “O gün, yani ayrılmamız gereken gün geldiğinde,” dedi usulca, dönüp bana baktı, “eğer son sözlerim ‘seni seviyorum’ olmazsa, bil ki bunun nedeni zamanımın kalmamış olmasıdır.” (Ateşin Çağrısı: Kısım 2)
- "Tüm insanlar aynı yazar tarafından yazılmıştır,” dedi Jamie yavaşça, “ve tek cilttir. Biri öldüğü vakit, kitaptan bir bölüm yırtılıp atılmaz, daha güzel bir dile çevrilir ve tüm bölümler bu şekilde çevrilmelidir.” (Geçmişin Yankısı: Kısım 1)
- Sana merhamet gösterebilirim,hem de cennetten düşen bir çiy damlasının saflığında ve nazikliğinde... (Yabancı)