diorex

Yanılsamalar Kitabı - Paul Auster Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yanılsamalar Kitabı kimin eseri? Yanılsamalar Kitabı kitabının yazarı kimdir? Yanılsamalar Kitabı konusu ve anafikri nedir? Yanılsamalar Kitabı kitabı ne anlatıyor? Yanılsamalar Kitabı PDF indirme linki var mı? Yanılsamalar Kitabı kitabının yazarı Paul Auster kimdir? İşte Yanılsamalar Kitabı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 15.03.2022 14:00
Yanılsamalar Kitabı - Paul Auster Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Paul Auster

Çevirmen: İlknur Özdemir

Orijinal Adı: The Book of IIlusions

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750735172

Sayfa Sayısı: 328

Yanılsamalar Kitabı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Karısıyla iki küçük oğlunu bir uçak kazasında yitiren David Zimmer, yaşayan bir ölüye dönüşmüştür, kederini alkole gömerken günlerini kendine acıyarak geçirmeyi sürdürür. Bir gece televizyon izlerken, sessiz film döneminin komedi oyuncularından Hector Mann üzerine bir belgesele rastlayınca hayata bakışı bir anda değişir. Altmış yıl önce ansızın ortadan kaybolan ve o zamandan beri kendisinden haber alınamayan bu gizemli oyuncunun filmlerinin peşine düşen, Avrupa ve Amerika'da dolaşan David, sonunda onun hakkında bir kitap yazar. Kitap yayınlandıktan hemen sonra aldığı ve başka bir dünyadan gelmişe benzeyen ilginç bir mektupla hayatı geri dönülmez biçimde değişecektir. Soluk kesici bir tempoda ilerleyen bu şaşırtıcı roman, okuru gülünçle trajik olanın, gerçekle hayalin, şiddetle yumuşaklığın birbirinin içinde eridiği bir imgeler evreninde dolaştırıyor. Önceki romanlarında olduğu gibi rastlantıların insan yaşamında oynadığı rolün altını çizen, bütün olayların birbirine bağlanıp çözüldüğü "Yanılsamalar Kitabı", Amerika'nın en güçlü ve özgün yazarlarından Paul Auster'ın, içeriği en yoğun, duygusal yanı en zengin romanlarının başında geliyor.

Yanılsamalar Kitabı Alıntıları - Sözleri

  • “Yalnız kalmamın, günlerimi kendi içimdeki karanlıkta geçirmemin daha iyi olduğunu anlamıştım.”
  • “Ben artık yalnız ölülerle konuşuyorum. Bir tek onlara güveniyorum, bir tek onlar anlıyor beni. Onlar gibi ben de geleceğim olmadan yaşıyorum.”
  • Kimse,çok meşgul değildir. Zaman,sadece öncelik meselesidir.
  • “Acılar ve mucizeler ikiz kardeştir. Aynı anda doğarlar.”
  • Destedeki bütün kartlar sizin kaybedeceğiniz biçimde dizilmişse o eli kazanmanın tek yolu kurallara karşı gelmektir.
  • "...ormanda bir ağaç devrilirse ve bunu kimse duymazsa ağaç ses çıkarmış olur mu olmaz mı? hector o güne kadar epeyce kitap okumuştu, filozofların bütün numaralarını ve argümanlarını biliyordu. biri bir film çekerse ve bu filmi kimse görmezse, o film var mıdır yok mudur? işte yaptığını böyle mazur gösterdi. seyirciye gösterilmeyecek filmler çekecekti. inanılmaz bir nihilizm örneğiydi bu..."
  • Mucizeler olabileceğine kendimizi ikna edebilmek için, sanırım hepimiz hiç olmayacak şeylere inanırız.
  • “İnsanın bir tek ve hep aynı yaşamı yoktur.Peş peşe eklenen birçok yaşamı vardır ve çektiği acıların nedeni de budur.”
  • İnsanın sevdiğini son kez görmesinden daha kötü olan tek şey; onu son kez gördüğünü biliyor olmasıdır.
  • "Hayatımı kurtarmak istiyorsam önce onu mahvetmenin eşiğine kadar getirmeliyim."
  • Destedeki bütün kartlar sizin kaybedeceğiniz biçimde dizilmişse o eli kazanmanın tek yolu kurallara karşı gelmektir.
  • “Önemli olan dertlerden uzak durmayı nasıl başarabildiğiniz değil, başınız derde girdiğinde bunun üstesinden nasıl gelebildiğinizdir.”
  • İnsanlar köşeye sıkıştırılmadıkça tam olarak yaşamaya başlamazlar.
  • Önemli olan, dertlerden uzak durmayı nasıl başarabildiğiniz değil, başınız derde girdiğinde bunun üstesinden nasıl geldiğinizdir.

Yanılsamalar Kitabı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yazar okuru aldatmamalı! Yok olmadı! Şöyle olmalıydı; aldatsa bile, okur bunun farkına varmamalı. Aldandığını fark eden okur küser yazara, bir daha da almaz kaale o yazarı. Zaten elinden başka da bir şey gelmez okurun. Yazar kurar. Gerçeği deforme eder. Gerçekliği bozup, yeniden kurar. Son tahlilde en gerçekçi yalancıdır iyi yazar. Evet, bu oksimoron cuk oturdu; en Gerçekçi Yalancı. Bırakın ölüleri, hayvanları, eşyaları konuşturmayı, yepyeni, hem de olmayan bir canlı türü yaratabilir yazar. Yazar kendine has öyle bir dünya kurar ki, bildiğimiz hiçbir dünya yasası olmaz o kurmacada. Yani tüm yasaları kendi koyabilir. Buna fizik yasalarını bile ekleyebilirsiniz. Ama çok ince bir nokta vardır burada. Koyduğu yasalarla çelişmez. Çelişirse okuru küstürür. Beğenmez okur. Buna yapacağınız itirazı sakın yazılı yapmayın, inkar edemezsiniz sonra. Yazarın hakikatlisi, mesela bu yarattığı “yeni dünyadaki yeni canlı türünü” öyle bir gerçeklikle verir ki, öyle bir gerçeklik duygusu yaratır ki, öyle bir gerçeklik kurar ki, okur okuduğunun gerçek olduğuna yemin eder. Çünkü yazarın yarattığı gerçekliğe iknadır, yazarın tarafına geçmiştir artık. Avukatı olmuştur onun. Öyle çıkarsamalar yapar ki, yazarına söylese, aklı durur yazarının. Tefsir yapma arzusu sarar içini. Okur ve kurmaca ilişkisine ise hiç girmeyeceğim. Aynı kurmacayı okuyan her okur, farklı, kendi meşrebiyle anlar. Aynı yazara ait bir kurmaca için rahatlıkla diyebiliriz ki, onu okuyan kadar çoğalmıştır. Bu düşünceler, Paul Auster’in “Yanılsamalar” kitabını okurken değil de, okumaya ara verip kitabın kahramanı Hector Mann’ı imdb’de ararken geldi aklıma. Yazar, Hector Mann’ı yaratırken öyle bir gerçeklik duygusu yaratmıştı ki bende, kahraman hakkında daha fazla bilgi edinirim niyetiyle imdb’de aramaya başlamıştım. Oysa Hector Mann sadece roman kahramanıydı ve imdb'de olmazdı. Yalnız olmadığımı da, Hector Mann ismini yazıp Google’de aratınca anladım. Zira, tam 430 bin sonuç (0,4 saniye) bulmuştu motor. Ne demek istediğimi anladınız di mi? Bu kitabı okuyun. (Metin T.)

Rastlantıların yazarından okuduğum ilk kitap. Tarzını Zülfü Livaneli’ye benzettim. Hikaye içinde hikaye var. Hatta sürpriz bir son bekledim ama olmadı. David karısını ve çocuklarını bir uçak kazasında kaybetmiş ve depresyona girmiş. Onu bu depresyondan çıkaran Hector adında bir film yıldızı oluyor. Kitap yarısına kadar kendini zor okuttu bana. Fazla depresif buldum. Ama sonrası aktı gitti. Zavallı David neye elini atsa kurudu. Karısının ölümünden sonra kıyafetlerini giymesi, parfümü kullanması, çocukların oyuncaklarıyla oynaması beni çok etkiledi. Sonu daha farklı olsun isterdim. (Buket zeki)

Eşi ve çocuklarını kaybettikten sonra hayata küsen bir adamın aylar sonra ilk kahkaha atması ile başlayan bir serüven… Sürükleyici ve şaşırtıcı bir kitap (Deniz Süerkan)

Yanılsamalar Kitabı PDF indirme linki var mı?

Paul Auster - Yanılsamalar Kitabı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yanılsamalar Kitabı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Paul Auster Kimdir?

Paul Auster (3 Şubat 1947, Newark, New Jersey) ABD'li roman yazarı, şair ve senarist.

Paul Auster, 3 Şubat 1947'de New Jersey'de, Polonya'dan ABD'ye göçmüş Yahudi bir ailede doğdu. Annesi bayan Queenie Auster, babası ise hukukçu bay Samuel Auster'dı. South Orange, New Jersey ve Newark'da büyüdü. Columbia Üniversitesi'nde İngiliz, Fransız ve İtalyan edebiyatı üzerine eğitim alan, 1971-1974 yılları arasında Fransa'da yaşadı. İlk evliliğini Amerikalı yazar yazar/Lydia-Davis ile yapan Auster, 1981 yılından beri, bir başka tanınmış Amerikalı yazar yazar/Siri-Hustvedt ile evlidir. Çift yaklaşık 40 yıldır New York'da, Brooklyn'de yaşamaktadır.

Geleneksel kitap konularının dışına yüksek bir başarıyla çıkıp, yaratıcılığın sınırlarını genişletebilmiş olan Auster'in başlıca yapıtları arasında New York Üçlemesi, Yalnızlığın Keşfi, Yanılsamalar Kitabı, Kırmızı Defter, Leviathan, Kehanet Gecesi, Duman, Görünmeyen, Yükseklik Korkusu, Yazı Odasında Yolculuklar, Karanlıktaki Adam bulunuyor. Auster'in yazarlığa ilk başladığı yıllardaki sıkıntılı günlerinde Paul Benjamin imzasıyla yayınladığı bir de polisiye romanı vardır. Bu roman yazarın otobiyografik romanı 'Cebi Delik' in eki olarak yayınlanmıştır. Can Yayınları tarafından yazar/seckin-selvi 'nin çevirisiyle 'Köşeye Kıstırmak' adı ile 2000 yılında Türkçeye kazandırılmıştır.

2006 yılında İspanya'nın saygın ödüllerinden olan Asturias Ödülü'nü edebiyat dalında Paul Auster kazandı. 26'ncısı düzenlenen "Asturias Prensi" ödüllerinde, aralarında yazar/orhan-pamuk 'un da yer aldığı 18 ülkeden 26 yazar edebiyat dalında aday gösterilmişti.

Yazarın Duman (Smoke) ve Surat Mosmor (Blue in the Face) isimli senaryoları ünlü yönetmen Wayne Wang tarafından filme çekilmiştir. Daha sonra Lulu On The Bridge ( Lulu Köprüde) İsimli kitabını da kendisi filme çekmiş, hem senarist hem de yönetmen olarak yapıtın tüm aşamalarında bulunmuştur. Film hakkında yaptığı bir söyleşide kendi yazma biçimi üzerine konuşurken Peter Brook'un bir röportajından alıntı yaparak işlerinde mitlerin uzaklığıyla gündelik yaşamın sadeliğini kaynaştırmaya çalıştığını söylemiştir.

Ödülleri

2006 - 26. Asturias Ödülü - Edebiyat

Paul Auster Kitapları - Eserleri

  • Yanılsamalar Kitabı
  • Şimdi ve Burada: Mektuplar 2008-2011
  • Yükseklik Korkusu
  • Görünmeyen
  • Brooklyn Çılgınlıkları
  • Kış Günlüğü
  • Sunset Park
  • Cam Kent
  • Lulu Köprüde
  • Karanlıktaki Adam
  • Duvar Yazısı
  • Yazı Odasında Yolculuklar
  • New York Üçlemesi
  • Kehanet Gecesi
  • Köşeye Kıstırmak
  • Timbuktu
  • Cebi Delik
  • Duman - Surat Mosmor
  • Yalnızlığın Keşfi
  • Şans Müziği
  • Son Şeyler Ülkesinde
  • Leviathan
  • Kırmızı Defter
  • Ay Sarayı
  • Hayaletler
  • İç Dünyamdan Notlar
  • Kilitli Oda
  • Auggie Wren'in Noel Hikayesi
  • 4 3 2 1
  • Cam Kent (Çizgi Roman)
  • Oracle Night
  • Kaybolmalar

Paul Auster Alıntıları - Sözleri

  • “…insan bir hikayenin içinde, bir hayal dünyasında yaşayabilecek kadar şanslıysa, gerçek dünyanın acıları sona erer. Çünkü hikaye devam ettiği sürece gerçek yoktur.” (Brooklyn Çılgınlıkları)
  • Sonunda, kendini kendi yapma sorumluluğunu yalnızca kendinin taşıdığını anlayacaktır. (Kehanet Gecesi)
  • "En sonunda beni duvarın önüne getirip tüfekleriyle bedenime nişan aldıklarında, onlardan isteyeceğim tek şey, göz bağımı çözmeleri olacak. Beni öldürecek adamları gözlerimle görmek hiç umrumda değil, ama gökyüzüne bir kez daha bakmak istiyorum." (Yazı Odasında Yolculuklar)
  • Yerden yükselip havada durmanın özel bir yetenek istediğine inanmıyorum aslında. Hepimizin içinde olan bir şey bu. Ama kendiniz olmaktan çıkmayı öğrenmelisiniz. (Yükseklik Korkusu)
  • Kimi düşünceler düşünülmeyecek kadar tehlikeli olabilirler ve onları aklınızın ucundan bile geçirmemek gerekir. (Leviathan)
  • Annen belki güzel değildi, belki klasik güzellik tanımına uymuyordu, ama bir salona girdiğinde bütün erkeklerin bakışını üzerine çekecek kadar alımlı ve çekiciydi. (Kış Günlüğü)
  • "Hiç tanımadığınız seyircilerin karşısına dikilip başka bir kişiliğe bürünmek cesur olmayı mı gerektirir, yoksa bu bir zorunluluk, bir seyredilme ihtiyacı mıdır ya da insana o işi yaptıran dürtü kendini tutabilme yetisinden yoksun olmak mıdır?" (Sunset Park)
  • Daha dikkatli olmayı öğrenmeliyim, diye düşündü, daha az güvenmeliyim herkese, insanlar iyi niyetlerini gösterinceye kadar onlardan her türlü kötülüğü beklemeliyim. Bu acıklı dersi çok daha gençken öğrenmiş olması gerektiğini fark etmişti, kendisini bekleyen güçlüklerle başa çıkabilmesi için daha katı olması ve bunu bir program içinde uygulaması gerekliydi. (Timbuktu)
  • Oturup çalışmalıydık, efendim, okumalıydık, bize bahşedilen kısacık zamanda yararlı bir şeyler yapmalıydık.  (Timbuktu)
  • "... dünyayı kafamın içinde döndürerek yeni bir uykusuzluk nöbetiyle boğuşurken karanlıkta tek başınayım." (Karanlıktaki Adam)
  • Ne var ki, tahminlerle gerçekler her zaman örtüşmüyor ve bir şeyin olası görünmemesi hiç olmayacak anlamına gelmiyor. (Görünmeyen)
  • "Tam da palyaçonun dediği gibi, ağlayamadığımdan gülüyorum.." (Yalnızlığın Keşfi)
  • Sonsuza dek barış içindeyken, Tanrı’nın işi kalmayacak yanımızda. (Yalnızlığın Keşfi)
  • Birkaç yüzyıl önce, altmış yaş ihtiyarlık sayılırdı ve bir zamanlar hiçbirimiz otuzumuzu geçmeyi düşünmediğimize göre onun iki katı kadar yaşamak yarısı kadar kötü sayılmaz, öyle değil mi? (Görünmeyen)
  • Yaşam insanı hayal kırıklığına uğratıyor. (Karanlıktaki Adam)
  • Kitapları, yazıldıkları kadar üzerinde kafa yorarak ve kendimizi vererek okumalıyız. (Hayaletler)
  • Çünkü acı gerçek değişmiyor: Dünyada adaletten çok şiir var. (Görünmeyen)
  • Yerin altında kaldıktan sonra bir daha dünyaya asla aynı gözle bakamazsınız. (Yükseklik Korkusu)
  • Her şey olduğundan başka bir anlama geliyor; hiçbir şey taşıması gereken anlamı taşımıyordu. (Köşeye Kıstırmak)
  • Her gün yenidir ve ben, her gün yeniden doğarım. (Cam Kent (Çizgi Roman))

Yorum Yaz