diorex
sampiyon

Yarenlik - Rıfat Ilgaz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yarenlik kimin eseri? Yarenlik kitabının yazarı kimdir? Yarenlik konusu ve anafikri nedir? Yarenlik kitabı ne anlatıyor? Yarenlik kitabının yazarı Rıfat Ilgaz kimdir? İşte Yarenlik kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 17.02.2022 04:00
Yarenlik - Rıfat Ilgaz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Rıfat Ilgaz

Yayın Evi: Çınar Yayınları

İSBN: 9789753480079

Sayfa Sayısı: 88

Yarenlik Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Çağın gerçekleri, sorunları içinde tarihsel görevinin bilincine varması gereken bir şairin eylemi sözkonusudur bugün.Her yeni çağ aşağıdan yukarıya doğru itilerle oluşup gelişirken, toplumla içli dışlı olması gereken şair de gerçekçiliğin yeni biçimlerini yaratmaya itilmektedir. Şair toplumu değiştirme, oluşturma çabası içinde kendisini de değiştirip oluşturacaktır. Bu gerçeği Brecht'le birlikte yineleyebiliriz:'Her yeni çağ gerçekçiliğin yeni biçimini ortaya koymak zorundadır.'Şairin amacı, bu gerçekleri öğrenmekle bitmiyor. Bunları yapıtına bilgi olarak koymak, şairi sanat dışı gereksiz çabalara götürür. O, bu gerçekleri içeriğine uygun bir biçim içinde yansıtmak zorundadır. Şair, coşku ve hayranlık yaratan kişidir. Bu coşku ve hayranlık, benzer koşullar içinde yaşayanlar arasında mümkündür. Bir şiirin etkileyici ödevi, bu koşulların içindekilerle yüz yüze geldi mi başlar. Bu bakımdan şair yan tutan kişi sayılır."

Yarenlik Alıntıları - Sözleri

  • Yaşamak zor azizim,
  • Bense her şeyden uzak, kitaplarımın ortasında kendimi unutacağım!
  • Gel, değmeden birbirine ellerimiz, sen günlük işlerinden konuş, ben sana masallar anlatayım gelecek günlere dair.
  • Sanatkâr her şeyden önce muhitini, cemiyetini kavrayabilecek ileri bir düşünce sistemine sahip olmalıdır.
  • Bense her şeyden uzak, kitaplarımın ortasında kendimi unutacağım!
  • Bu akşam da içelim kendimiz için.
  • ne kapında beklediğin görünür ne pencerende istediğin aydınlık...
  • Biz hâlâ öğrenemedik etsiz ekmeksiz, Parasız pulsuz yaşamayı!
  • Acıyan bulunmadı değil halimize gazetelerde kaldı merhametleri, kitaplara geçti; bizim merhametimiz lafta kalmayacak!
  • Söz oldu soğuk günlerde yatakta roman okuduğum...
  • Benden söz açıldı mı önce kitaplarımın sayısı söylenecek sonra baremdeki derecem... Bense her şeyden uzak, kitaplarımın ortasında kendimi unutacağım!
  • Sanatla halk arasındaki uyumu yeniden kurma görevi, sömürü düzeni hızını arttırdığı sürece kaçınılmaz bir eylem olmalıdır.
  • Kalıpçılık, şairi akan zamanın gerisinde bırakır.

Yarenlik İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yarenlik, Rıfat Ilgaz'ın içinde 20 adet buram buram halk kokan şiirlerinin bulunduğu, aynı zamanda Ilgaz'ın edebiyat dünyasındaki ilk kitabı. 88 sayfadan oluşan bu kitabın 41 sayfası şiirlerden oluşmakta kalan kısımlar ise Sabahattin Ali, Oktay Akbal, Abdülbaki Gölpınarlı, Özdemir Asaf, Behice Boran, Asım Bezirci gibi tanıdık simaların Rıfat Ilgaz şiiri ve Yarenlik hakkındaki görüşlerinden oluşmaktadır. Sabahattin Ali, "sosyal şiir nedir?" diyenlere bu kitabının gösterilmesini belirtirken, Behice Boran, Rıfat Ilgaz'ı "Halkın Şairi" olarak nitelemiş. "Alişim" (#13297993) "Kitaplar" (#13294284) "Cenaze" (#13289907) "İşte Böyle Azizim" (#13288626) şiirlerini çok sevdim. "Sanatoryum" adlı şiirinde bir dönem kendisi de veremle mücadele etmiş olan Ilgaz'ın ve dönemin ekonomik sıkıntılarının yarı gerçek yarı mizah şiirine yansıttığını görmekteyiz. "Baba" adlı şiirde ise Rıfat Ilgaz küçük bir memur olan babasını anlatmış: "Küçük işler peşinde harcadın altmış üç yılını mum sattın, kürek çektin kul oldun sonunda bir kapıya çıkarı olduğu halde işinin kaplarını doldurmadın vaktinde sessiz sedasız göçtün aramızdan” Keyifli okumalar... (GBB)

"Yarenlik adını taşıyan küçük bir şiir kitabı aldım, bir saatten az bir zaman içinde baştan sona kadar içindekilerin hepsini okudum, ondan sonra uzun uzun düşündüm. Bazı şiirleri tekrar okudum ve tekrar düşündüm... Beni günlerden ve haftalardan beri düşündüren bu küçük şiir kitabı genç şairlerden Rıfat Ilgaz'ın 'Yarenlik' adlı eseridir. İçinde 1940-1942 yılları arasında yazılmış 20 şiir var... Sosyal şiir nedir diyenlere bu kitabı göstermek lazım... Hiç bir büyük laf etmeden, gözlerimizde hassas yaşlar belirtmeye çalışmadan, kolunu makineye kaptıran Alişim'i hayalimizde canlandıran, Edirnekapı tramvaylarının yolcularını sade kelimelerle dile getiren, sanatoryumda tanıştığı dostunun ölümü üzerinde bizi saatlerce düşündüren, meyhane yarenliklerinde bütün bir neslin hazin romantizmini önümüze seren bu şair, kelimenin tam manasıyla kudretli bir sanatkârdır... Bana sanat heyecanı ile dolu saatler yaşatan, insanlığın dertleri hakkında gözümde yeni ufuklar açan şaire bütün kalbimle teşekkür ederim." Bu sözleri, Yurt ve Dünya Dergisi'nde Nisan 1943'te yayımlanmış, Sabahattin Ali'ye ait bir makaleden bazı cümleleri seçerek aldım. Üzerine birkaç sözde ben söyleyecek olsam; Rıfat Ilgaz'dan okuduğum ilk şiir olan, oldukça etkilendiğim, hayran kaldığım Alişim şiirini derim. Hem köyden, hem şehirden yoksul insanları hatırlattığı için, yolsulluktaki ezilmişliği, çaresizliği olağanüstü bir şekilde yansıttığı için olsa gerek, yeri başkadır. Onun dışında bütün şiirlerde, ikinci dünya savaşının sıkıntısını yaşayan halkın içerisinden, işçi, memur, emekli, çöpçü, kapıcı, komşu gibi insanların yaşantısı gerçekçi bir şekilde anlatılıyor. İyi okumalar... (Bünyamin Müftüoğlu)

Yarenlik, Rıfat Ilgaz İlk kez bir şiir kitabı yorumuyla geldim çünkü, çok beğendim size de tavsiye etmek istedim. Normalde pek şiir okumuyorum, daha doğrusu hem çoğunu yeterince anladığımı düşünmüyorum hem de diğer kitaplardan şiire sıra gelmiyor. Rıfat Ilgaz’ın Karartma Geceleri’ni okuduktan sonra şiir kitaplarını da okumak istedim. Yazarın ısrarla savunduğu, “yukarıdakileri” de bir o kadar rahatsız eden neymiş bu şiirlerde merak ettim. “İşte hep bu anlattıklarım yazılıydı kitapta... Benim derdim, komşumun derdi, okuldaki çocukların derdi...” diyor yazar şiirleri için. Hakikaten Yarenlik’te kanlı canlı günlük halleriyle halk var karşımızda. Geçim sıkıntısı çeken insanlar, yoksullar, üç kuruşla geçinmeye çalışan, hayatla mücadele eden insanlar... Şiirler sade anlaşılır ve etkileyici. Kitapta hoşuma giden diğer bir şey de yarısından sonra yazarın şiir anlayışına ve Yarenlik hakkında edebiyatımızdaki önemli kişilerin yorumlarına yer verilmesiydi. Böylece okuduğunuz şiir hangi maksatla yazılmış, nasıl yanlı uyandırmış öğrenmiş oluyorsunuz. Keşke her şiir kitabı bu şekilde olsa. Şiire yeni başlayanlar için güzel bir kitap diye düşünüyorum. Yazarın Sınıf adlı şiir kitabı var sırada. O kitap da zamanında Ilgaz hakkında soruşturma açılmasına, Karartma Gecelerinde anlattıklarını yaşamasına sebep olmuş. İyi okumalar dilerim (merve)

Kitabın Yazarı Rıfat Ilgaz Kimdir?

1911 yılında Kastamonu’nun Cide ilçesinde doğdu.7 Temmuz 1993 tarihinde öldü.Rıfat Ilgaz 1940’ların toplumcu-gerçekçi şairlerindendir. 1911 yılında Cide’de doğdu. Şiir yazmaya ortaokul öğrencilik yıllarında başladı. İlk şiiri 27 Temmuz 1927 ‘de, günlük Nazikter gazetesinde yayınlandı. Ayrıca; Açıkgöz(Kastamonu), Güzel İnebolu ve Güzel Tosya gazetelerinde şiirleri ve yazıları yayınlanmaya başladı. Lise yıllarında babasının ölümü sebebiyle buradan ayrıldı. Yatılı olarak Kastamonu Muallim Mektebi’nde öğrenim gördü. 1930 yılında mezun oldu.

Altı yıl süreyle Gerede, Akçakoca, Hendek ile Düzce arasında Gümüşova’da ilkokul öğretmenliği yaptı. Ankara Gazi Eğitim Enstitüsünü 1938 ‘de bitirdi ve Adapazarı Ortaokulu Türkçe Öğretmenliğine atandı. 1939’da İstanbul Karagümrük Ortaokulu’nda Türkçe Öğretmenliğine başlayan Ilgaz’ın, yazı ve şiirleri dergilerde yayınlanmaya başladı. 1940 ‘da Çığır, Oluş, Ulus, Güneş, Yücel, Varlık, Hamle ve Yeni İnsanlık dergilerinde şiirleri çıktı ve aynı yıl Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne girdi. Ömer Faruk Toprak ile 9 Eylül 1942’de Yürüyüş Dergisi’ni çıkardılar. Bu dergide Orhan Kemal, Sait Faik, Cahit Irgat, A.Kadir, Nazım Hikmet (İbrahim Sabri) ile birlikte çalıştılar. 1943’te ilk kitabı "Yarenlik"i yayınladı. Şiirleri olağanüstü bir ilgi gördü. Ocak 1944’de "Sınıf" adlı şiir kitabı çıktı. Sıkıyönetim kararı ile toplatıldı. 1945’te Gün Dergisi çıktı. Bu dergide yazıları yayınlandı. Aziz Nesin’in Cumartesi Dergisine ortak oldu. Seçici kurulda çalıştı. 1946’da Esat Adil, Sabahattin Ali ve Aziz Nesin ile birlikte Gerçek Gazetesini çıkardılar. 1946 Ekim ayında Yığın Dergisi’ni Esat Adil ve Adil Yağcı ile birlikte çıkardılar. Öğretmenliğe yeniden döndükten sonra Boğazlayan-Yozgat’a tayini çıktı. Hastalığı nedeniyle Validebağ Sanatoryumunda yattı. Şubat 1947’de Sabahattin Ali, Aziz Nesin ve Mim Uykusuz’un çıkardığı Marko Paşa kadrosuna girdi. Sık sık kapatılan bu derginin daha sonraları sorumlu müdürlüğünü üstlendi. Malum Paşa, Merhum Paşa, Hür Marko Paşa gibi dergilerin adı sık sık değişiyordu. 1950’li yıllarda Ilgaz, gazetecilik yapmaya başladı. Sakıncalı olduğundan gazeteler ve dergiler imzalarına pek yer vermediler.

1952-1960’da Tan Gazetesi’nde dizgici-musahhih ve röportaj yazarı olarak çalıştı. Turhan ve İlhan Selçuk’un çıkardığı Dolmuş Dergisi’ne "Stepne" takma adıyla yazılar yazdı. Hababam Sınıfı, Pijamalar(Bizim Koğuş), Don Kişot İstanbul’da bu dergide dizi olarak yayınlandı. Hababam Sınıfı’nı da isminin sakıncalı olması nedeniyle "Stepne" (Yedek Lastik) takma adıyla yazdı. Ocak 1953’te Devam adlı şiir kitabını çıkardı ve bu kitap da toplatıldı. Rıfat Ilgaz Demokrat İzmir, Akbaba, Vatan, Yeni Gün, Yeni Ulus gibi yayın organlarında ve kimi edebiyat dergilerinde yazı yazdı. Sınıf Yayınları’nı kurdu ve kendi kitaplarını yayınlayabildi. 1970’te Basın Şeref Kartı’nı aldı. 1974’te emekli oldu. Doğum yeri olan Cide’ye yerleşti. 12 Eylül 1980 döneminde gözaltına alındı. 70 yaşında gerekçesiz sorguya çekildi ve gözaltında kaldı. Tutukluluğu sona erince İstanbul’da oğlu Aydın Ilgaz ile birlikte ölümüne kadar yaşadı. Bu olaylar "Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra" adlı kitabında anlatılır. Onu hepimiz Hababam Sınıfı’nın yazarı olarak bildik. Altmış kitabı olmasına rağmen onun şairliğini, romancılığını ve öykü yazarlığını unutmamamız gerekir. Rıfat Ilgaz 7 Temmuz 1993 günü öldü.

Rıfat Ilgaz Kitapları - Eserleri

  • Karartma Geceleri
  • Halime Kaptan
  • Hababam Sınıfı
  • Sarı Yazma
  • Hababam Sınıfı Uyanıyor
  • Apartıman Çocukları

  • Şeker Kutusu
  • Nerde O Eski Usturalar
  • Meşrutiyet Kıraathanesi
  • Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı
  • Pijamalılar
  • Hababam Sınıfı İcraatın İçinde
  • Garibin Horozu

  • Hababam Sınıfı Baskında
  • Karadeniz'in Kıyıcığında
  • Don Kişot İstanbul'da
  • Yıldız Karayel
  • Bacaksız Okulda
  • Sınıf
  • Bacaksız Paralı Atlet

  • Bacaksız Kamyon Sürücüsü
  • Bütün Şiirleri 1927-1991
  • Dördüncü Bölük
  • Yokuş Yukarı
  • Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra
  • Bacaksız Tatil Köyünde
  • Sosyal Kadınlar Partisi

  • Bacaksız Sigara Kaçakçısı
  • Kumdan Betona
  • Yaşadıkça
  • Hoca Nasrettin ve Çömezleri
  • Çalış Osman Çiftlik Senin
  • Radarın Anahtarı
  • Öksüz Civciv

  • Yarenlik
  • Rüşvetin Alamancası
  • Nerede Kalmıştık
  • Cankurtaran Yılmaz
  • Devam - Şiirler 1953
  • Cart Curt
  • Rıfat Ilgaz - Seçme Şiirler

  • Satılmışlar
  • Ocak Katırı Alagöz
  • Soluk Soluğa/ Karakılçık/ Uzak Değil
  • Kulağımız Kirişte
  • Güvercinim Uyur mu
  • Üsküdar’da Sabah Oldu
  • Küçükçekmece Okyanusu

  • Haydi Yolunuz Açık Olsun
  • Uzak Değil
  • Durmak Yok
  • Bunadı Bu Adam
  • Fedailer Mangası
  • Krallar ve Kurallar
  • Şevket Ustanın Kedisi

  • Çocuk Bahçesi
  • Altın Ekicisi
  • Bütün Şiirleri 1937-1983
  • Çok Küçüğüm Daha Ben
  • Kesmeli Bunları

Rıfat Ilgaz Alıntıları - Sözleri

  • Bizim memlekette zeytin o kadar boldur ki... Ama arayınca tanesini bulamazsınız! Yağını dostlarımıza satarlar, çekirdeğini de bize yuttururlar. (Sosyal Kadınlar Partisi)
  • Topladığımız gönül çiçekleri Kucağımızda sararıp solar Utanır da veremeyiz Sunamayız dilimiz dolaşır Oysa neler düşlemişizdir geceden. (Ocak Katırı Alagöz)
  • "Bakın şu miskinlere, Hababam Sınıfı değil, Hababam Taburu be !" (Hababam Sınıfı)
  • Sait ne zaman Haluk’la ikimizi bir arada görse süzerdi onu: "İşte benim ustam!" derdi. "Bana gazeteciliği öğreten ilk adam!" (Yokuş Yukarı)
  • Annem kahve! Emrini alinca, hemen sürerdi cezve yi kahve gelince bos zamanlarinda sardığı sigaralardan birini çıkarır hanım ateş.. Emrini verirdi. Ben kibriti kapıp koşarsam beni terslerdi. Annem karşısında süzüm süzüldukce keyiften bayilirdi. Zevk sahibiydi babam Sandalcı Hamit. (Nerde O Eski Usturalar)
  • Ben ölmedim Beni öldürmediler de Yaşıyorum yaşıyorum işte At kıçında sinek gibi Tööbe töbe (Uzak Değil)

  • Neyimize gerek bizim siyaset.! (Haydi Yolunuz Açık Olsun)
  • Doğru! Dünyanın parası var İsviç­re'de. Bizimkilerin paraları bile orda! (Hababam Sınıfı Baskında)
  • "...Ben bugüne kadar tavuk bile kesmedim. Hep bizim büyük hanım keser tavukları." "Tavuğu kadına mı kestiriyorsun?" "Kime kestireyim ya?" "Yenmez kadının kestiği tavuk." "Pişirdiği pilav yenir de kestiği tavuk mu yenmez,haaa?" "Asla yenmez." "Ben yedim oldu Muhzır Efendi. Sana buyur edersem yeme!" (Hoca Nasrettin ve Çömezleri)
  • Ben kaçıyorum anladın mı, resmen kaçıyorum insanlardan. (Şeker Kutusu)
  • Poker denilen oyun da particilik gibi… Cebin dolu oldu mu, salla sallayabildiğin kadar. Bu oyunun aslı esası palavra! (Şeker Kutusu)
  • Gel, değmeden birbirine ellerimiz, sen günlük işlerinden konuş, ben sana masallar anlatayım gelecek günlere dair. (Yarenlik)
  • "-Sanat gösterisi yapmıyormuşuz da biz ne yapıyormuşuz? -Gövde gösterisi..." (Dördüncü Bölük)

  • Açlık ,ekmeğin katığıydı … (Karadeniz'in Kıyıcığında)
  • Ne demiş en büyük ozanımız Neden kulak vermiyorsunuz sesine Bir ağaç gibi hür yaşayın dememiş mi, Ve bir orman gibi kardeşçesine? (Rıfat Ilgaz - Seçme Şiirler)
  • "Okuyamadığım kitaplardan kitaplıklar düzdüm." (Sosyal Kadınlar Partisi)
  • ...Aynı bunalımlı günleri birlikte yaşadığımız halde adımı ancak kaşıntılı günlerinde anımsayan dostlara inat! (Yokuş Yukarı)
  • ..Yağlı güreşteki dinç güreşçilere benziyordu balık.Ele,avuca sığmıyordu... (Küçükçekmece Okyanusu)
  • Allah, bir kapıyı kaparsa bir kapıyı açar. (Apartıman Çocukları)
  • ... değişen hiçbir şey yoktu eğitim, öğretim alanında. Her şey olduğu gibi, bütün düzensizliğiyle sürüp gidiyordu. (Hababam Sınıfı Baskında)

Yorum Yaz